Arkadaşlar merhaba;
Sizlerle yolda karşılaştığım şeyleri paylaşacağım.
Ben Bolunun Kıbrıscık ilçesinde kamu görevlisiyim.
Kanuni Seyhan 150C motosikletim var. Yolda karşılaştığım şeyleri sizlerle paylaşıyorum.
Öncelikle belirttiğim tarihte izin alarak mesai saatinden yarım saat önce işimden çıktım. Kıbrıscıktaki evime geldim. Hava kapalı değildi. Yağmur falanda yağacak gibi bir durum yoktu. Eve geldikten sonra Bolu Merkeze gitmek için hazırlıklarımı yapmaya başladım. Sırt çantamı hazırladım. Malüm gömlekler kıravatlar falan yıkanacaktı merkezde annem yapıyor kendim yapmıyorum ilçede. Takım elbisemi çıkardım. Kıyafetlerimi giymeye başladım. Deri olan motosiklet montumu giydim. Eldivenlerimi giydim. Kaskımı taktım. Beni ilçede herkes tanır ama bu şekilde kimse tanıyamadı haliyle :D, neyse yola çıktım. Bir süre gittikten sonra motosikletin sesi değişti. Bende ne oluyor falan derken baktımki motosikletin egzozunun motora bağlandığı kısımdaki vida düşmüş :S tamda Kıbrıscık ilçesinden çıkışta Karaköy diye bir köy var köyün içine girdim. Bir kişinin evinin ziline bastım. Dedim "Abi 10 numara anahtar var mı?" Adam ineklerini güdüyormuş "Yok yok anahtar manahtar." dedi :D neyse eyvallah dedim çıktım. Yol kenarında bir bayana denk geldim ona sordum. O da "Şu iki evin arasındaki yoldan gir bizim eve gidiyor. Oradan gir babam orada." dedi. Neyse amcada beni tanımadı :D hiç bozuntuya vermedim. Laf lafı açar diye. Amcadan anahtarı aldım. Diğer tek olan vidayı güzelce sıktım. Yoluma koyuldum. Şöyle 40 km gittikten sonra Bolu yolunda Alabarda diye bir mesirelik yer var. Orada sırt çantamda bulunan 10 litrelik kaba su doldurdum. Suyu doldururken yine bir köy muhtarı ile karşılaştım. Bana dediki "Sen bununla mı boluya gideceksin." diye sordu. Bende "Evet, ne var bunda, istiyorsan deneyelim kim önce boluya varacak dedim." Amca tırstı cevap vermedi :D Neyse yola koyuldum. Aradan 15-20 dakika geçtikten sonra arkadaşlar hava bir döndü. Aman Allahım nasıl yağmur yağıyor. Normalde 100-110 falan basıyordum. Hava dönünce 30 u geçemiyorum. Tamda burası Köroğlu dağının eteği olduğu için hava çok kötü. Kaskın camını kapıyorum yolu görme durumum sıfır. Kaskın camını açıyorum. Bu seferde soğuk canıma okuyor. Kendi kendime düşündüm Allahım boluya varabilecek miyim diye. Yavaş yavaş ilerledim. 30 km hız ile Bolu merkeze 2 saate yakın bir sürede vardım. 2 yıl kadar motosiklet deneyimim var. Hiç unutamayacağım bir deneyim oldu. Tabiki hasta oldum ama çok maceralıydı Zaten yollar kuş uçmaz kervan geçmez yollar...