Kapat
Üye Girişi
Motovento
Motomax
5. sayfa BirinciBirinci ... 3456 SonuncuSonuncu

artık umursamıyor muyuz?

    REKLAM ALANI
  1. #81
    Moderatör Lucas - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    20 Haziran 2006
    Şehir
    Yalova
    Ne ibo kurtarir beni ne fazil say, dertlerim bitmez say say...


    REKLAM ALANI
    Oktay Motor CF Moto Polaris Mondial
    Motomax
  2. #82
    KUVVETMİRA - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    16 Temmuz 2008
    Şehir
    ankara
    Motosikleti
    xt 600
    Alıntı Lucas adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Ne ibo kurtarir beni ne fazil say, dertlerim bitmez say say...
    http://www.youtube.com/watch?v=iBFva481m0A

    noldu moruk hayırdır?
    "laubalilikten hoşlanmam, ciddiyeti severim, disipline hayranım!.."

  3. #83
    kurubuz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    11 Aralık 2008
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    CBF1000FA
    Topic süper olmuş. BBelt, kuvvetmira ve dude gereken katkıyı yapmışlar. Bir de üzerine Coq yazsa dadından yinmez....

  4. #84
    Moderatör Lucas - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    20 Haziran 2006
    Şehir
    Yalova
    Alıntı KUVVETMİRA adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Türk'üm, dogruyum, caliskanim, dert sahibiyim

    ---------- Mesajlar birleştirildi - 18:14 ---------- bir önceki mesaj zamanı 18:11 ----------

    Alıntı kurubuz adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Topic süper olmuş. BBelt, kuvvetmira ve dude gereken katkıyı yapmışlar. Bir de üzerine Coq yazsa dadından yinmez....
    Kamera arkasindakileri de unutmamak lazim. Her noktanin katkisi var. Hem evlilik programi basladi rahatsiz etmeyin beni :p

  5. #85
    BBelt - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    05 Mayıs 2009
    Alıntı KUVVETMİRA adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    şiirin hangisi olduğunu yazmamışsın be düdüt! haramiler mi?

    ---------- Mesajlar birleştirildi - 17:23 ---------- bir önceki mesaj zamanı 17:06 ----------



    fazıl say güzel örnek oldu.
    ibolar ve fazıllar diyarına çevirmek istiyolar memleketi arkadaş.
    ibo ve fazılın kıyasıya çatışması ve birbirine olur olmaz yüklenmesini izliyoruz.
    eğlencelik.
    hükümete yöneltilen yavan eleştirilerden de hiç hazzetmiyorum şahsen.
    çok ezberden geliyor bana.
    benzin kaç para vallahi unuttum. 4 küsürlu birşeydi ama.
    çok param olduğundan değil, pek aklımda tutamam böyle şeyleri.
    eleştirilerde bu minvalde. sanki benzin kaç para unutulmuş da ulan vardır eleştirenlerin bir bildikleri diye hikayeden 2 kelime edilmiş
    hedefinden uzak kopya kopya mesajlar.

    -yeter artık tepki verelim!
    -biz sustukça daha çook zamlar gelir.
    -hep bu %50'nin işi bu işler.
    -yeter gayri, buramıza kadar geldi.

    gibi.

    pek tatsız, hedefinden çok uzak, eleştirel değilde ağlamaklı sızlamaklı.
    Yazmış ya kanka... "Yine"



    Bitti temmuz, yine bitti
    Kırlangıçlar çekip gitti, yine gitti
    Kaldık yine kaygularla başbaşa yine kaldık

    Yarın yine yapraklar, yarın yine yağmurlar
    Ardından yine soğuk, ardından yine tipi
    Yine palto, yine gocuk, yine odun, yine kömür
    Yine sövgü karakışa, yine bahara selam

    Ederler yine tombul, gelirler yine cılız
    Kiralar yine azgın, kuyruklar yine dilsiz
    Yine mızmız sıkıntı, yine hep vıdıvıdı
    Yine hep televizyon, yine hep ortadoğu

    Uykularda beter yine, uykularda kara kuru
    Yine bezgin sabahlar, yine yılgın akşamlar
    Yine hep dalavera, yine hep o kuruntu
    Yine umut, yine düş, yine hep bekleroğlu

    Ama belki kış da güzel
    Ama belki kar da güzel
    Ama insan olana


    Fazıl Say örneğini özellikle verdim. Buram buram elitizm. Beni çok rahatsız ediyor, hem elitizm hem de sıradanlaşmaya tapınma durumu. Her ikisi de vıcık vıcık. Öte yandan ben bu güne kadar tek bir fikir eliti görmedim, duymadım ya da okumadım ki böyle jakoben bir tavır sergiliyor olsun... Bu durum, elitistlerin aslen ne kadar sıradan olduğunu gösteriyor bana. Ne dedim ben şimdi? Anlayan beri gelsin

    Eleştirilerin mızmızlanma düzeyinde kalması ise bence sorun değil. Yeter ki kendi gibi olmayana hakaret etme, aşağılama tutumu içermesin.
    I'm all alone, I smoke my friends down to the filter...

  6. #86
    KUVVETMİRA - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    16 Temmuz 2008
    Şehir
    ankara
    Motosikleti
    xt 600
    Alıntı BBelt adlı üyeden alıntı Mesajı göster

    Ama belki kış da güzel
    Ama belki kar da güzel
    Ama insan olana


    Fazıl Say örneğini özellikle verdim. Buram buram elitizm. Beni çok rahatsız ediyor, hem elitizm hem de sıradanlaşmaya tapınma durumu. Her ikisi de vıcık vıcık. Öte yandan ben bu güne kadar tek bir fikir eliti görmedim, duymadım ya da okumadım ki böyle jakoben bir tavır sergiliyor olsun... Bu durum, elitistlerin aslen ne kadar sıradan olduğunu gösteriyor bana. Ne dedim ben şimdi? Anlayan beri gelsin

    Eleştirilerin mızmızlanma düzeyinde kalması ise bence sorun değil. Yeter ki kendi gibi olmayana hakaret etme, aşağılama tutumu içermesin.
    mızmız eleştirinin eleştirisi konusunda haklısın.
    ama aynı mantıkla gidersek benimkide hakaret içermiyo.
    yok vazgeçtim, benim gibi eleştirmeyenleri eleştirmek de şık hareket olmuyor, doğrusun.

    fazıl'ın 5n1k videosunu izledim az önce.
    iş yok elimde.
    batıyorum galiba
    herneyse;
    fazıl gibi kalburüstü bir adam bile ezberden konuşuyor.
    bale konusunda geçen farklılıkları kabul etmek sorusunda resmen çuvalladı.
    belliki hiç ordan bakmamıştı olaya.

    neyse, mevzudan uzaklaşmayalım.
    hükümet üzerinde ciddi bir baskı arzuladığımı taa eski zam haberlerinde yazmıştım.
    ama nafile.
    sağlıklı icraatler için toplumsal baskı kurmakla yeminli muhaliflik arasında etki ve mana bakımından epey fark var.
    ben farkındaysam bunun hükümet elbette farkında.
    sağlıklı, akılcı ve çözüm odaklı muhalefete hasretiz.
    "laubalilikten hoşlanmam, ciddiyeti severim, disipline hayranım!.."

  7. #87

    Üyelik
    27 Mayıs 2010
    Motosikleti
    HusaberG Sf650
    son iki sayfayı hiç sıkılmadan okudum...
    hakikaten b.belt ve kuvvetmira üstatlar konuyu çok güzel yerlere getirmişler..
    eyvallah....

  8. #88
    BBelt - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    05 Mayıs 2009
    Alıntı -unnamed- adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    son iki sayfayı hiç sıkılmadan okudum...
    hakikaten b.belt ve kuvvetmira üstatlar konuyu çok güzel yerlere getirmişler..
    eyvallah....
    Sağol dostum.

    Alıntı KUVVETMİRA adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    sağlıklı icraatler için toplumsal baskı kurmakla yeminli muhaliflik arasında etki ve mana bakımından epey fark var.
    ben farkındaysam bunun hükümet elbette farkında.
    sağlıklı, akılcı ve çözüm odaklı muhalefete hasretiz.
    Bak burada yeminli bir sistem karşıtı olarak (ve bunun doğal sonucu olarak yeminli bir AKP karşıtı da oluyorum ister istemez çünkü bence AKP klasik bir sistem partisidir) şunu söylemeden geçemeyeceğim. Bence AKP'ye karşı muhalefet etmeye çalışanların genel sorunu bir direniş sergilemeleridir. AKP'ye karşı direnmek anlamsızdır. Birşey mi yapılacak; alternatif yaratın beyler, alternatif. Alternatifi olan parti de böyle kafasına göre at koşturamaz...

    Ben kendimce bunu yapmaya çalışıyorum, benim gibi düşünen insanlar ile birlikte bir sol alternatif yaratma çabasına kendi meşrebimce destek veriyor, yardım ediyorum. Ulusalcılar da bir alternatif yaratsın. Milliyetçiler de kendilerince bir alternatif koysun. Bak o zaman "koyun" ve "bulgur" açıklamasına sarılanların söylediği kadar kolay olabiliyor mu işler AKP için...

    ---------- Mesajlar birleştirildi - 19:07 ---------- bir önceki mesaj zamanı 19:05 ----------

    Ha bir de, AKP'nin hasretini duyacağı son şey sağlıklı bir muhalefettir kanka... Abartmayalım
    I'm all alone, I smoke my friends down to the filter...

  9. #89
    KUVVETMİRA - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    16 Temmuz 2008
    Şehir
    ankara
    Motosikleti
    xt 600
    Alıntı BBelt adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Ha bir de, AKP'nin hasretini duyacağı son şey sağlıklı bir muhalefettir kanka... Abartmayalım
    yok lafımın o kısmı yanlış anlaşılmış bbelt, sağlıklı muhalefete hasret kalan tabiki akp değil. memleket menfaati için buna ihtiyacımız var demek istedim.
    "laubalilikten hoşlanmam, ciddiyeti severim, disipline hayranım!.."

  10. #90
    BBelt - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    05 Mayıs 2009
    Alıntı KUVVETMİRA adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    yok lafımın o kısmı yanlış anlaşılmış bbelt, sağlıklı muhalefete hasret kalan tabiki akp değil. memleket menfaati için buna ihtiyacımız var demek istedim.
    Aslında bence AKP'ye muhalefet edilecekse bunu AKP'liler yapmalı. Daha önce de yazmıştım bunu yanılmıyorsam. Mesela en son başörtüsü konusunda verilen öneriyi AKP geri çekti, sırf Sırrı Süreyya verdi diye. Bunu bence AKP'liler olarak sizler eleştirmelisiniz. Tayyip Erdoğan kalkıp ta "dini zerdüştlük olanın böyle derdi olmaz" dediğinde kime kimin dinini öğretiyor, bu sizin inancınıza uygun düşer mi? Bilemem, bunu sizler değerlendirmelisiniz. Ya da diğer bir taraftan bakılınca, dini islam olduğuna göre, misal benim gibi bir ateistin veya bir hristiyanın zulüm görmesi durumunda "benim derdim değil" mi diyecek? Bence bunu düşünmeli ve eğer böyle bir duruma tepki duyuyorsanız eleştirinizi partinize iletmelisiniz. Kendi tabanından gelecek eleştiriyi dinlemeyen parti zaten uzun yaşamaz, sizi dinlemeye mecburlar...

    Yuh, benzin fiyatından nerelere geldik...
    I'm all alone, I smoke my friends down to the filter...

  11. #91
    KUVVETMİRA - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    16 Temmuz 2008
    Şehir
    ankara
    Motosikleti
    xt 600
    Alıntı BBelt adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Aslında bence AKP'ye muhalefet edilecekse bunu AKP'liler yapmalı. Daha önce de yazmıştım bunu yanılmıyorsam. Mesela en son başörtüsü konusunda verilen öneriyi AKP geri çekti, sırf Sırrı Süreyya verdi diye. Bunu bence AKP'liler olarak sizler eleştirmelisiniz. Tayyip Erdoğan kalkıp ta "dini zerdüştlük olanın böyle derdi olmaz" dediğinde kime kimin dinini öğretiyor, bu sizin inancınıza uygun düşer mi? Bilemem, bunu sizler değerlendirmelisiniz. Ya da diğer bir taraftan bakılınca, dini islam olduğuna göre, misal benim gibi bir ateistin veya bir hristiyanın zulüm görmesi durumunda "benim derdim değil" mi diyecek? Bence bunu düşünmeli ve eğer böyle bir duruma tepki duyuyorsanız eleştirinizi partinize iletmelisiniz. Kendi tabanından gelecek eleştiriyi dinlemeyen parti zaten uzun yaşamaz, sizi dinlemeye mecburlar...
    dini zerdüştlük açıklaması tam bir fiyasko.
    tıpkı "kadın mıdır kız mıdır bilemem" yorumu gibi.
    "ananı da al git" çıkışı gibi.
    esas eleştirinin kendi tabanından ve vekillerinden gelmesi muazzam bir etki yapar, katılıyorum.
    ama kemalistlerin tabana yaptığı muamele bu kapıları açılmamak üzere kapatıyor ve kısır döngü devam ediyor.
    -o kadar hakaret ettik yine gidip akp'ye oy verdiler, anlayamıyorum bu cahilleri kuzum!
    yağdanlık yakıştırmasıyla dahil olmuştum konuya.
    ordan biliyorum.

    ha sırrı süreyya önder'ide severim bu arada
    "laubalilikten hoşlanmam, ciddiyeti severim, disipline hayranım!.."

  12. #92
    anaconda84 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    18 Ocak 2011
    Şehir
    Akhisar/Manisa
    Motosikleti
    Mondial Z-One S 180
    Alıntı avciceyhan adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    şemsiye hikayesi ..te giren şemsiye açılmaz halk alıştı ben alıştım artık kime ne benim mali durumum iyi ben bu benzine zam getircek kişileri seçmedim seçenler düşünsün

    sanırım artık o şemsiye açılıyor artık yavaş yavaş
    TAKARIM KASKIMI GİYERİM MONTUMU VERİRİM GAZIMI ALIRIM YOLUMU

  13. #93
    BBelt - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    05 Mayıs 2009
    Alıntı KUVVETMİRA adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    dini zerdüştlük açıklaması tam bir fiyasko.
    tıpkı "kadın mıdır kız mıdır bilemem" yorumu gibi.
    "ananı da al git" çıkışı gibi.
    esas eleştirinin kendi tabanından ve vekillerinden gelmesi muazzam bir etki yapar, katılıyorum.
    ama kemalistlerin tabana yaptığı muamele bu kapıları açılmamak üzere kapatıyor ve kısır döngü devam ediyor.
    -o kadar hakaret ettik yine gidip akp'ye oy verdiler, anlayamıyorum bu cahilleri kuzum!
    yağdanlık yakıştırmasıyla dahil olmuştum konuya.
    ordan biliyorum.

    ha sırrı süreyya önder'ide severim bu arada
    Kemalistlerin aslında kendilerine çok ciddi zarar veren bu tavırları karşılığını da aynı nobran dilde buluyor. İster istemez kamplaşma oluşuyor. İktidar sahiplerinin tamamı bu kamplaşmadan memnun çünkü kendilerini garanti altına alıyorlar bu sayede. Üzerine uzun uzun konuşulabilecek bir konudur bu. Konu ne kadar karmaşık görünse de çözümü bir o kadar basittir, birbirimize, tercihlerimize saygı duymayı öğreneceğiz. Çok basit formülize edilebilen ve uygulaması çok zor olan bir çözüm elbette çünkü iş bireylerde bitiyor ve bireyin bilinçlenmesinin önünde büyük engeller var. Uzun hikaye vesselam...

    Gelelim cahil, yağdanlık meselesine... Ben işim gereği çok dağıtım yaptırırdım ve bu işi çok iyi ve dürüstçe yapan bir abim vardı. Aslen postacıydı zaten. Zor iştir hakikaten. Kime versen işi, dağıttık derler, broşürlerini çöpten toplarsın. Kamil abi öyle değildi. Tek tek dağıtırdı. Çok dürüsttü. Neyse bir gün yine dağıtımdan dönmüştü, yorgundu adamcağız. Birer çay koyduk, oturduk uzun uzun sohbet ettik. Yahu o kadar güzel, hayatın içinden tespitleri var ki adamın, hayran kalıyorsun. Üniversitelerdeki başörtüsü sorununu konuşuyorduk, dedi ki "Benim eşim başörtüsü takar abi, kızım ise hiç takmaz. Eşimin başından o örtüyü çıkartmaya çalışacak olan ile kızımı zorla örtmeye çalışana aynı derecede sert tepki gösteririm". Evet bu adam AKP'li. Ve bu adama cahil diyenin kültürü batsın...

    Uzun lafın kısası, iki çift laf etmediği, oturup karşılıklı bir çay kahve içmediği, tanımadığı insanı sırf hayat görüşü ile kategorize eden herkes, her zaman yanılır.
    I'm all alone, I smoke my friends down to the filter...

  14. #94
    The Dude - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    14 Ocak 2008
    Şehir
    Khalkedon
    Motosikleti
    sym joymax
    Alıntı BBelt adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Kemalistlerin aslında kendilerine çok ciddi zarar veren bu tavırları karşılığını da aynı nobran dilde buluyor. İster istemez kamplaşma oluşuyor. İktidar sahiplerinin tamamı bu kamplaşmadan memnun çünkü kendilerini garanti altına alıyorlar bu sayede. Üzerine uzun uzun konuşulabilecek bir konudur bu. Konu ne kadar karmaşık görünse de çözümü bir o kadar basittir, birbirimize, tercihlerimize saygı duymayı öğreneceğiz. Çok basit formülize edilebilen ve uygulaması çok zor olan bir çözüm elbette çünkü iş bireylerde bitiyor ve bireyin bilinçlenmesinin önünde büyük engeller var. Uzun hikaye vesselam...

    Gelelim cahil, yağdanlık meselesine... Ben işim gereği çok dağıtım yaptırırdım ve bu işi çok iyi ve dürüstçe yapan bir abim vardı. Aslen postacıydı zaten. Zor iştir hakikaten. Kime versen işi, dağıttık derler, broşürlerini çöpten toplarsın. Kamil abi öyle değildi. Tek tek dağıtırdı. Çok dürüsttü. Neyse bir gün yine dağıtımdan dönmüştü, yorgundu adamcağız. Birer çay koyduk, oturduk uzun uzun sohbet ettik. Yahu o kadar güzel, hayatın içinden tespitleri var ki adamın, hayran kalıyorsun. Üniversitelerdeki başörtüsü sorununu konuşuyorduk, dedi ki "Benim eşim başörtüsü takar abi, kızım ise hiç takmaz. Eşimin başından o örtüyü çıkartmaya çalışacak olan ile kızımı zorla örtmeye çalışana aynı derecede sert tepki gösteririm". Evet bu adam AKP'li. Ve bu adama cahil diyenin kültürü batsın...

    Uzun lafın kısası, iki çift laf etmediği, oturup karşılıklı bir çay kahve içmediği, tanımadığı insanı sırf hayat görüşü ile kategorize eden herkes, her zaman yanılır.

    kamil tespiti gayet yerinde ve doğru. peki ne kadar kamil var bu toplumda. bakalım.
    seçim zamanı a.k.p. nin mitinglerine baktığımda benim gözüme çarpan muhalefet liderinin mezhebini diline dolayıp aşağılamaya çalışmak.
    evvelinde de bu tür açıklamaları gayet seri ve sık gördük. -kimin adına bilinir de söylenmez- suriyeye saldırmaya başladığında da mezhepsel ayrılıklar üzerinden demagoji yapıldı.
    kısacası mevcut siyasi iktidarın bu memlekette tutunabilmesinin tek sebebi dini ve ırkçı fikirler arkasına saklanması ve siyasi düsturunu bu şekilde icra etmesidir.

    misal sen diyorsun ki birlikte kahve içmediği,
    kahve (türk kahvesi) kültürel ve keyif içeren bir içecektir, bir adabı vardır.
    lakin ben insanlar ile hukukumu kahveden ziyade alkol üzerine kurarım,
    içmediğim adamla da çok muhabbetim olmaz,
    sen işine ben işime,
    yoksa içmiyor diye kimseye lafım da olmaz.
    ama bana öyle değil.
    ekonomik olarak alkolün ulaşılabilirliğini azaltıp üstüne de "az için" diye fetva çıkartamaz kimse.
    bunun ismi zorbalıktır.

    sen sermayeyi arkana alıp kendi görüşünü bana dayatamazsın.
    faşizme pabuç bırakmam arkadaş kimden gelir ise gelsin.

    bunlar işin politik ve kültürel duruşları.

    burada dem vurulan ekonomik dengelere bakalım.

    memlekette toplanan vergilerin sadece %40 lık kısmı doğrudan toplanıyor. yani vergi herkesten alınıyor kazanca göre değil.
    asgari ücret üzerinden %40 a yakın vergi alınıyor ve kaynağında kesiliyor.

    çalışanın her türlü hakkını budamakta asla taviz vermeyen devlet (hükümet değil) milleti kendi varlığı şerefine yaratılmış besin kaynağı sanıyor.
    bu memlekette saltanat vardır arkadaş.
    her zaman vardı ve hep var olacak.
    bu milletin kafası bu kadar iken hep olacak.
    koyun demiyorum çünkü biliyorum koyunlar bile bu kadar sualsiz çobanın arkasından gitmezler.

    a.k. partisinin kendinden önceki düzen partilerinden hiçbir farkı yoktur ki bunun içine en başta chp yi koyarım.
    yeni bir şeymiş ya da kurtarıcıymış gibi görenler biraz ileri gitsin,
    benim lafım neyin ne olduğunu bilene.
    ikibinlerde memleketimiz ciddi bir mali kriz yaşadı,
    devlet özel bankalara el koydu borçlarını temizledi yok pahasına yabancı yatırımcılara peşkeş çekti.
    sonra bankalar tarihlerinde görülmemiş karlar yaptılar. büyüdüler, kazandıkları paraları ne yaptılar sorun öğrenin.
    yabancı patronlar geldi memleketimize adına küreselleşme dediler,
    bir koydular 3 aldılar biz ne aldık ?
    80 den beri çalışanın hakları, hayatı budandı.
    öyle bir bölünmüşlük yerleşti ki kemiklerimize otoriteye karşı duyduğumuz öfkeyi hep birbirimize yönelttik.

    şahsen kimsenin ne düşündüğü,
    dini,
    siyasi,
    cinsel tercihleri,

    hiçbir şeyi zerre kadar umurumda değildir,
    ta ki benim hayatıma burnunu sokana kadar.

    işte beni muhalefet etmeye başladığım yer burasıdır.

    cümlenin başına koyduğun Kemalistler den birisi olduğumu gururla belirteyim.
    esas itibari ile kemalizmi de anladığınızı sanmıyorum.
    anlamanızı da beklemiyorum.
    yıllardır bu memlekette hüküm süren sağcı, baskıcı, maddi çıkar minvalli yönetim biçimleri kemalizm değildir.
    onlar olsa olsa kemalizm arkasına saklanmaya çalışan zavallılardır.

    o kamilden bu memlekette çok yok.
    zira "bertaraf demokrasisi" ni idame ettiren recep tayyip ve saz arkadaşları değil bu halkın kendisidir.
    kokuşmuşluk, rezillik, ahlaksızlık, cahillik, umursamazlık, şakşakçılık bu halkla başlıyor.
    tırnaktan tepeye ....
    can't be worried about that shit. life goes on man.

  15. #95
    Motosiklet Eğitmeni COQ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    27 Ocak 2008
    Şehir
    France
    Motosikleti
    Honda
    Alıntı The Dude adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    kamil tespiti gayet yerinde ve doğru. peki ne kadar kamil var bu toplumda. bakalım.
    seçim zamanı a.k.p. nin mitinglerine baktığımda benim gözüme çarpan muhalefet liderinin mezhebini diline dolayıp aşağılamaya çalışmak.
    evvelinde de bu tür açıklamaları gayet seri ve sık gördük. -kimin adına bilinir de söylenmez- suriyeye saldırmaya başladığında da mezhepsel ayrılıklar üzerinden demagoji yapıldı.
    kısacası mevcut siyasi iktidarın bu memlekette tutunabilmesinin tek sebebi dini ve ırkçı fikirler arkasına saklanması ve siyasi düsturunu bu şekilde icra etmesidir.

    misal sen diyorsun ki birlikte kahve içmediği,
    kahve (türk kahvesi) kültürel ve keyif içeren bir içecektir, bir adabı vardır.
    lakin ben insanlar ile hukukumu kahveden ziyade alkol üzerine kurarım,
    içmediğim adamla da çok muhabbetim olmaz,
    sen işine ben işime,
    yoksa içmiyor diye kimseye lafım da olmaz.
    ama bana öyle değil.
    ekonomik olarak alkolün ulaşılabilirliğini azaltıp üstüne de "az için" diye fetva çıkartamaz kimse.
    bunun ismi zorbalıktır.

    sen sermayeyi arkana alıp kendi görüşünü bana dayatamazsın.
    faşizme pabuç bırakmam arkadaş kimden gelir ise gelsin.

    bunlar işin politik ve kültürel duruşları.

    burada dem vurulan ekonomik dengelere bakalım.

    memlekette toplanan vergilerin sadece %40 lık kısmı doğrudan toplanıyor. yani vergi herkesten alınıyor kazanca göre değil.
    asgari ücret üzerinden %40 a yakın vergi alınıyor ve kaynağında kesiliyor.

    çalışanın her türlü hakkını budamakta asla taviz vermeyen devlet (hükümet değil) milleti kendi varlığı şerefine yaratılmış besin kaynağı sanıyor.
    bu memlekette saltanat vardır arkadaş.
    her zaman vardı ve hep var olacak.
    bu milletin kafası bu kadar iken hep olacak.
    koyun demiyorum çünkü biliyorum koyunlar bile bu kadar sualsiz çobanın arkasından gitmezler.

    a.k. partisinin kendinden önceki düzen partilerinden hiçbir farkı yoktur ki bunun içine en başta chp yi koyarım.
    yeni bir şeymiş ya da kurtarıcıymış gibi görenler biraz ileri gitsin,
    benim lafım neyin ne olduğunu bilene.
    ikibinlerde memleketimiz ciddi bir mali kriz yaşadı,
    devlet özel bankalara el koydu borçlarını temizledi yok pahasına yabancı yatırımcılara peşkeş çekti.
    sonra bankalar tarihlerinde görülmemiş karlar yaptılar. büyüdüler, kazandıkları paraları ne yaptılar sorun öğrenin.
    yabancı patronlar geldi memleketimize adına küreselleşme dediler,
    bir koydular 3 aldılar biz ne aldık ?
    80 den beri çalışanın hakları, hayatı budandı.
    öyle bir bölünmüşlük yerleşti ki kemiklerimize otoriteye karşı duyduğumuz öfkeyi hep birbirimize yönelttik.

    şahsen kimsenin ne düşündüğü,
    dini,
    siyasi,
    cinsel tercihleri,

    hiçbir şeyi zerre kadar umurumda değildir,
    ta ki benim hayatıma burnunu sokana kadar.

    işte beni muhalefet etmeye başladığım yer burasıdır.

    cümlenin başına koyduğun Kemalistler den birisi olduğumu gururla belirteyim.
    esas itibari ile kemalizmi de anladığınızı sanmıyorum.
    anlamanızı da beklemiyorum.
    yıllardır bu memlekette hüküm süren sağcı, baskıcı, maddi çıkar minvalli yönetim biçimleri kemalizm değildir.
    onlar olsa olsa kemalizm arkasına saklanmaya çalışan zavallılardır.

    o kamilden bu memlekette çok yok.
    zira "bertaraf demokrasisi" ni idame ettiren recep tayyip ve saz arkadaşları değil bu halkın kendisidir.
    kokuşmuşluk, rezillik, ahlaksızlık, cahillik, umursamazlık, şakşakçılık bu halkla başlıyor.
    tırnaktan tepeye ....
    Dude.

    Yalniz yazinin giris kisminda eksik bir sey var.
    Hani su Kemalistlerin tavirlari hakkinda.
    Bir kaç arkadas bayadir diline doladi su Kemalistleri.
    Yok Kemalistler, söyle,yok böyle.
    Yok sunu yapiyorlar, yok bunu.
    Yahu kim bu Kemalistler?
    Isim verseler de ögrensek.


    Burada saçmalayan arkadaslarin tarifine uyan, söylediklerini iddia ettiklerini söyleyen,yaptiklarini iddia ettiklerini yapan, bir Kemalist isim istiyorum.
    Gerçekten merak ettim.
    Hani güzel güzel yaziyosunuz,klavyeniz laf yapiyor anladikta,
    bi de bos bos atip tutmadiginizi anlasak.
    Küçük hırsız el feneri, büyük hırsız deniz feneri kullanır.
    Ancak her ikisininde çalışması için ampul gerekir.(Cosinus)

  16. #96
    BBelt - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    05 Mayıs 2009
    Alıntı The Dude adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    kamil tespiti gayet yerinde ve doğru. peki ne kadar kamil var bu toplumda. bakalım.
    seçim zamanı a.k.p. nin mitinglerine baktığımda benim gözüme çarpan muhalefet liderinin mezhebini diline dolayıp aşağılamaya çalışmak.
    evvelinde de bu tür açıklamaları gayet seri ve sık gördük. -kimin adına bilinir de söylenmez- suriyeye saldırmaya başladığında da mezhepsel ayrılıklar üzerinden demagoji yapıldı.
    kısacası mevcut siyasi iktidarın bu memlekette tutunabilmesinin tek sebebi dini ve ırkçı fikirler arkasına saklanması ve siyasi düsturunu bu şekilde icra etmesidir.

    misal sen diyorsun ki birlikte kahve içmediği,
    kahve (türk kahvesi) kültürel ve keyif içeren bir içecektir, bir adabı vardır.
    lakin ben insanlar ile hukukumu kahveden ziyade alkol üzerine kurarım,
    içmediğim adamla da çok muhabbetim olmaz,
    sen işine ben işime,
    yoksa içmiyor diye kimseye lafım da olmaz.
    ama bana öyle değil.
    ekonomik olarak alkolün ulaşılabilirliğini azaltıp üstüne de "az için" diye fetva çıkartamaz kimse.
    bunun ismi zorbalıktır.

    sen sermayeyi arkana alıp kendi görüşünü bana dayatamazsın.
    faşizme pabuç bırakmam arkadaş kimden gelir ise gelsin.

    bunlar işin politik ve kültürel duruşları.

    burada dem vurulan ekonomik dengelere bakalım.

    memlekette toplanan vergilerin sadece %40 lık kısmı doğrudan toplanıyor. yani vergi herkesten alınıyor kazanca göre değil.
    asgari ücret üzerinden %40 a yakın vergi alınıyor ve kaynağında kesiliyor.

    çalışanın her türlü hakkını budamakta asla taviz vermeyen devlet (hükümet değil) milleti kendi varlığı şerefine yaratılmış besin kaynağı sanıyor.
    bu memlekette saltanat vardır arkadaş.
    her zaman vardı ve hep var olacak.
    bu milletin kafası bu kadar iken hep olacak.
    koyun demiyorum çünkü biliyorum koyunlar bile bu kadar sualsiz çobanın arkasından gitmezler.

    a.k. partisinin kendinden önceki düzen partilerinden hiçbir farkı yoktur ki bunun içine en başta chp yi koyarım.
    yeni bir şeymiş ya da kurtarıcıymış gibi görenler biraz ileri gitsin,
    benim lafım neyin ne olduğunu bilene.
    ikibinlerde memleketimiz ciddi bir mali kriz yaşadı,
    devlet özel bankalara el koydu borçlarını temizledi yok pahasına yabancı yatırımcılara peşkeş çekti.
    sonra bankalar tarihlerinde görülmemiş karlar yaptılar. büyüdüler, kazandıkları paraları ne yaptılar sorun öğrenin.
    yabancı patronlar geldi memleketimize adına küreselleşme dediler,
    bir koydular 3 aldılar biz ne aldık ?
    80 den beri çalışanın hakları, hayatı budandı.
    öyle bir bölünmüşlük yerleşti ki kemiklerimize otoriteye karşı duyduğumuz öfkeyi hep birbirimize yönelttik.

    şahsen kimsenin ne düşündüğü,
    dini,
    siyasi,
    cinsel tercihleri,

    hiçbir şeyi zerre kadar umurumda değildir,
    ta ki benim hayatıma burnunu sokana kadar.

    işte beni muhalefet etmeye başladığım yer burasıdır.

    cümlenin başına koyduğun Kemalistler den birisi olduğumu gururla belirteyim.
    esas itibari ile kemalizmi de anladığınızı sanmıyorum.
    anlamanızı da beklemiyorum.
    yıllardır bu memlekette hüküm süren sağcı, baskıcı, maddi çıkar minvalli yönetim biçimleri kemalizm değildir.
    onlar olsa olsa kemalizm arkasına saklanmaya çalışan zavallılardır.

    o kamilden bu memlekette çok yok.
    zira "bertaraf demokrasisi" ni idame ettiren recep tayyip ve saz arkadaşları değil bu halkın kendisidir.
    kokuşmuşluk, rezillik, ahlaksızlık, cahillik, umursamazlık, şakşakçılık bu halkla başlıyor.
    tırnaktan tepeye ....
    Seninle hemen hemen hiçbir noktada çelişmiyoruz. Kemalistlere gıcık kaptığım filan da yok, emin olabilirsin. Benim tek söylediğim şu, Kemalizm bence siyasi bir tercihtir ve uzlaşamayacağım yönleri vardır. Yeri geldikçe de uzlaşamadığım yönlerini eleştiriyorum. Olay bundan ibaret. Zaten kimse ile her konuda anlaşabilmek gibi bir ütopik beklentim de yok. Emin ol AKP seçmeni için yapılan koyun yakıştırması ya da bir benzeri CHP seçmeni için yapıldığında aynı tepkiyi veriyorum ben.

    AKP ile ilgili yaptığın tüm eleştirilere de katılıyorum. Tam bir sistem partisi, CHP ile aralarında hiçbir fark göremiyorum desem yeridir. Ona "zerdüşt", buna "ananı da al git", öbürüne "kelle"... Bir söylediği diğerini tutmayan bir parti. Yeşile tapınıyorlar ama dolar yeşiline. Bin oyum olsa birini vermem. Ancak sırf AKP'ye oy verdi diye kimseye de hakaret etmem, edilmesinden de rahatsız olurum. Söylemeye çalıştığım budur.

    Şiddet içermeyen her fikrin savunulabilmesinden yanayım. Hepsi bu.

    Sevgiler.
    I'm all alone, I smoke my friends down to the filter...

  17. #97
    Moderatör Lucas - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    20 Haziran 2006
    Şehir
    Yalova
    Atatürk'ün önderliginde kurulan bu ülkede, kemalizm diye birseyi de tartisiyorsunuz ya, memleketin ne hale geldiginin en acik örnegidir bu.
    Atatürk ilkelerine bagli bir ulkede, kemalist diye bir tabaka oluşturmaya calisiyorsunuz. Ulan hepinizin damarlarinda dolasan kan, önce yaradandan, sonra Atatürk'ün cesareti ve inancindan dolayi dolaşmakta. Kemal dediginiz adam olmasa, hangi kan dolasacakti, adınız can mi olacakti john mu?
    Kemalist mis, kemalizm mis. Yeni statü yaratmayin kardesim, Atatürk o dünyanin kabullendigi kumandan.

  18. #98
    n61l - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    23 Ağustos 2008
    Şehir
    Fiyordlar
    Motosikleti
    jawa 638
    topigi bastan sona okudum, ama anlayabildim mi, bilmiyorum

    da guzel seyler yazilmis zaman zaman "vay bea helal olsouuun" diyerek okudum

    burada tr hakkinda bir tartisma yapimis ama ben genel konusacagim. Cunku tr de bu pastanin bir parcasidir.

    "modern" devletler oyle yada boyle imparatorluklarin ve onlari yoneten hanedanlarin tasviye edilmesiyle kurulmuslardir.

    bunu iteleyen kuvvet endustrilesmeyle birlikte iktidarin kullanilmasinda hukumranliklarinin mesruiyeti aile baglarinda yatan soylulara ortak olan yeni bir kesimin ortaya cikmasiydi: sermaye sahipleri.

    cunku onlar her anlamda almaya ve satmaya muktedir olanlardi. ve bunu yaptikca daha fazla iktidar sahibi oluyorlardi.

    dolayisiyla "soylularin hukumranligi" tamamiyla akil ve "insanlik" disi hale "geldi".

    netice de imparatorluklar ve kralliklar birer birer yikildi ve yerlerine yeni sistemler kuruldu.

    her sistem yerini aldigi sistemi yadsiyarak kendisini insaeder.

    yeni sistemler de bu baglamda geriye donerek, eski yunandan krallarin yada sultanlarin degil "insanlarin-yonetimi"ni tekrar kesfetti.

    artik teba olunmayacak insanlar kendi ozgur iradeleriyle iktidarin yurutulmesine katilacaklardi.

    bu ilk "yeni" toplumlara "pazar toplumlari" diyelim.

    gelgelim, sermayenin dunyada merkezilesmesi arka planda devam etti. bu da daha fazla iktidar sahibi olma olanagi demekti. Gelgelelim, paranin yarattigi bu iktidar –satin alma gucu- siradan ekonominin sinirlari icinde kalindi mi bir sure sonar anlamsizlasir. Cunku onunla alabileceginiz seylerin her halukar da bir “siniri” vardir. Bir ev on ev 100 ev aldin diyelim araba vs vs, eee sonra? Marjinal fayda kanunu . Susadin ve 1 bardak su ictin ohhh dedin, sonra bir bardak bir bardak daha ee sonra? Kusarsin devam edersen mazallah.

    dolayisiyla bu imkanlarin sahipleri'nin artan iktidar sahibi olma durumlara uyum saglayacak yeni araclar yaratilmaktan geri durulmadi. Cunku tasan ekonomik guc ekonomik olmayan alanlara da akmak ister. Hem boylece diger alanlarda da egemen olunarak, ekonomik iktidar da olumsuzlestirilir.

    Boylece guc kendini yonettigini sanan, insanlarin yonetilmesine, akar.

    pazar toplumunun bu haline de "pazarlanan toplumlar" deyelim.

    artik bu asamada her anlamda her sey satilik ve aliniktir. yiyecek icecek, muhtelif mallar, kol bacak, organlar, ruyalar, idealler, fikirler, kabuslar ve insan komple.

    Artik bu noktadan sonra pazarlanmis toplumlar ve dunyanin yeni duzeni, geri donussuzlesir. Cunku artik, insan da tum unsurlariyla iktisadi bir mal olmustur.
    Tabi modern toplumlar ilk hareketi alip-satmadan dogan iktidardan aldiklari icin –dogal olanlari- sonucun bu yonde olmasi pek de sasirtici degildir belki.

    Insanlar kendilerini “yonettiklerini” zannederken nasil yonetilirler? Bunun herhalde envai cest yontemi vardir.

    Iki ornek verelim: “pavlov’un kopegi”. Ne zaman hosnutluk duyacaginiz yada ne zaman karninizin agriyacagi bile “ogretilebilir”. Neyi begeneceginiz ve nelerden nefret edeceginiz. Yeterki kosullanmalar pekistirilebilsin.

    siddet ve korku. Korku, insanlarin hayatta kalma gudulerini tetikler, bu durum insanin karar verme yetisinde, ilkel beynin, daha fazla soz sahibi olmasi demektir. Buna yonetilmis akut akil gerilemesi diyelim. Boylece akli ve olumlu duygulari gerilemis, bir hayvancik elde edilir. Sonra da bunu istekleri gibi yonlendirirler cunku hareket etmeye hazirdir ve akilini da yitirmistir.

    Iskembeden salliyor olabilir miyim? O zaman bu iki yontemin de basariyla uygulandigi, guncel mevcut orta doguya karsi gelistirilen islam&terorizm uygulamasi/algilamasina bakabilirsiniz. Soguk savas biter bitmez yeni dusman/sopa filmlerde belirmisti. Daha Taliban neyi de “yoktu” ortalikta.


    Isin komik tarafi modern toplumlarin kurucu fikirleri arasinda akil en cok yucelenenken. Sonun da o da gucun tarafina gecmistir. Yine supriz degil galiba. Siradan insanlar icin de “akilsizlik” bir erdem kilinmistir.

    Boylece krallari yikan ozgurluk savascilari, ellerinin ustunde yeni krallarini tasidilar “tanri-krallar”. Tabi yeni krallar eskileri gibi dogrudan ve acikca degil, para ve bilimin kotuye kullanilmasiyla hukmeder oldular.

    Dolayisiyla her turlu politik mucadele, -bana kalirsa- tanri krallarin “lezzet cemberinde” olumluler icin helal kildiklarindan ibarettir.

    Dunyaysa artik geridonussuzdur.


    Neden derseniz, bu dunya, ozellikle de kilit noktalarinda, normal insanlar icin, bir sahte-hakikatten ibarettir artik. Insanlarin ic dunyalarinin ikametgahi bu sahte-hakikat-yadir Bunun disinda kalan kisimlardaysa ozguruz ama gel gelelim bu ozgurluk de teoriktir. Cunku “on teker nereye giderse arkada onu takip eder”. Ruhunuz onun suyunu icip, ekmegini yedigi surece, onun buyrugunda olmaya da devam edecektir.

    ve eger oz-ruh ic dunya her neyse, eger kendinde ikamet etmiyorsa, ne kendine iliskin bir deneyim gelistirebilecek ne de bunu yani “kendisini” one surme imkanina sahip olamayacaktir. Ve bu durum “esasa”-oz’e bakarsak yok-luktur bir olmama halidir. Bu da “ayip” bir seydir. Varmis gibi gorunup aslinda olmamak. Bunu “satanlarin” yaptigiysa insan, ister biyolojik bir tesadufun ister goksel bir tanrinin lutfu olsun, Onun yeryuzundeki yurusunde, onu –yer- ve onda kendini isitip hissedebilmesine, bu yuruyusun ozune, yapilmis en buyuk hakarettir.



    Bir de yukarida adim gecmis can. Bu kisim ilgili mesaja cevaben yazilmamistir. Sadece can mi john mu tartismasina kendi verdigim cevaptir. Cunku icinde bulundugum yolculukta cano diyen de oldu, john da, can da ayrica puskin ve kuros da–ne sairligimizden ne kralligimizdan, fiziksel animsaticilarimizdan dolayi -, veya jan. secimi bana biraksalardi ben jan’I tercih ederdim. Cunku –bana kalirsa- adinizi degerli kilan neredeyse yegane sey kimin tarafindan seslendigidir. Onun disinda adin kendinde bir kerameti yoktur. Elmaya armut armuta elma deseydik tadlari degisir miydi?

    saygilaRR

    Not: elbet en yukarilarda yazdiklarim, daha detayli yazilmasi ve aciklanmasi gereken hadisler olmakla birlikte bukadarini yazacak kadar motiveyim, kusura bakmazsiniz insallah.
    "yorgunum cok yorgun"

  19. #99
    GaCCaLL - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    08 Haziran 2009
    Şehir
    Ankara
    Motosikleti
    KTM 1190-DR 350-Joyride 200-BMW R26-Jawa 250
    mevzuyla alakasız ama abi nerelerdesin sen ya Chirismısa geliyormusun bu tarafa döktürmüşssün zaten yine..
    ANGARAJ

  20. #100
    KUVVETMİRA - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    16 Temmuz 2008
    Şehir
    ankara
    Motosikleti
    xt 600
    Alıntı n61l adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Dolayisiyla her turlu politik mucadele, -bana kalirsa- tanri krallarin “lezzet cemberinde” olumluler icin helal kildiklarindan ibarettir.

    Dunyaysa artik geridonussuzdur.
    bırak hikayeyi hoca, hangi partidensin onu de bakayım!
    "laubalilikten hoşlanmam, ciddiyeti severim, disipline hayranım!.."


5. sayfa BirinciBirinci ... 3456 SonuncuSonuncu

Konu içerisindeki kullanıcılar

Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)