Yine yorgunsun bu şehire bu kalabalık hayat akışına ayak uydurmak kadar daha zor bir şey varmıdır bu dünyada acaba.Aslında bedensel yorgunluktan çok ruhsal yorgunluk insanı yiyip bitiriyor,ne yapsanda üzerindeki bu yükten kurtulsan,nasıl etsende içindeki stresi ve üzüntüyü dağıtsan.Aklına gelen tek şey atlayıp motoruna şehirden biraz uzağa gitmek,giderken üzerindeki gamı kederi rüzgarlara savurmak.E’ne duruyorsun hadi! hemen hazırlan ve düş seni bekleyen yollara taki sen tükeninceye kadar uzaklaş bu şehirden.Seni bu karmaşadan kurtaran kaskın ve tek dostun motosikletinle dertlerini kederlerini paylaş taki kendini özgür hissedene kadar .Ama çok kaptırma kendini biliyorsunki ne kadar istemesende o kalabalık ve karmaşa dolu şehire geri dönceksin ama dönerken tek bir şeye şükür edeceksin ‘iyiki yollarımız kesişmiş seninle iyiki karşıma çıkmışsın kadim dost.İyiki varsın benim sevgili motosikletim’ diyeceksin..

Evet yukarıda yazdığım motosikletin ne kadar ihtiyaç duyulan bir araç olduğunu anlatan küçük bir anektod ama malesef içine girince kazın ayağının pek böle olmadığı anlaşılıyor.Motosiklet fiyatları,benzin fiyatları,ekonomik durum,ve çin malı motosikletlerin ülkemize girmesi ve bunu gibi bir çok örnek bizim yukarda yazmış olduğum örneği pek yaşamaya imkann vermiyor.İnsanlar bırakın gamı kederi atmayı motoruma bişey olurmu,aman şuracıkta kalırmı endişesine düşmekten etraflarına bile bakamaz hale geliyorlar yol arkadaşı olarak seçtikleri motosikletleri sanki kırılacak cam bir eşya gibi görüyorlar.Dahada kötüsü yolda kalıyorlar yada umdukları performansı bulamıyorlar ve böylece değil gam keder atmak üste iki kat gam ve keder sahibi oluyorlar.Tabi bu genel bir sorun,ancak yurdumuzdaki bu çin malı furyası ile bilen bilmeyen bir çok vatandaş,yaşı tutan tutmayan bir çok motor sevdalısı bilinçsizce trafiğe çıkarak hem kendilerini hemde başkalarının hayatını düşüncesizce tehtid ediyorlar tabiki bunları hepimiz çok iyi biliyoruz.Her gün bunları konuşuyoruz ve bu yüzden trafikte motosikletin neden pek sevilmediğini söylüyoruz,peki yolda bu şekilde gördüğümüz bizim imajımızı kötü yönde etkileyecek kişileri ne kadar uyarıyoruz yada yetkililere ihbar ediyoruz yani bu durumun değişmesi için ne gibi bir çaba sarfediyoruz?ben size sölim HİÇ BİR ÇABA SARFETMİYORUZ! tabiki aramızda üzerine düşen görevi yapanlarda var ama sizce yeterlimi? peki herkez üzerine düşen görevi yerine getirseydi bişey değişirmiydi? belki değişmezdi ama biz üzerimize düşen görevi yapmamın verdiği gönül rahatlığı ile yolumuza devam edip üzerimizdeki bu kötü imajın değişmesine yardımcı olmaya devam edebiliriz...