Bayramın 2. günü ailemle birlikte Yunanistan'a gittik. Edirne'de olunca gitmeyeni dövüyorlar. Bizde de yeşil pasaport olunca elimizi kolumuzu sallayarak geçiyoruz karşıya. Sınırdan çıktığımızda bizi ilk karşılayan Kastanias kasabası. Arabayla çıkamamıştık Beynelminel Ehliyetin süresi dolmuş ve tazeletmemiştik. Arabayı bizim tarafta gümrükte bıraktık. Yürüyerek geçtik karşıya. O küçük kasabasada gezinirken birşey dikkatimi çekti. Ne kadar motor varsa hepsinin anahtarları üstünde. 50'ye yakın motor gördüm bunların 40'ının anahtarları üzerindeydi. İnsan şaşırıyor tabi haliyle.
Kastanias'ta evler genelde tek katlı bahçeli. Nadiren 2-3 katlı evler var. Tabi onlarda apartman olarak değil. Adamların evinin arkasında bağı bakçesi var. Garajı var. Ama motorlar evin kapısının önünde yol kenarında. Arabalarını alıyorlarmış içeri garaja. Motoru almamıza gerek yok diyor bir yaşlı amca. Kendisinin Honda C90'ı var. Bizdeki durumun farklı olduğunu söyledim kendisine ben kendi motorumu 2 kilitle bağlıyorum sağlam demirlere dedim, güldü. Oda biliyor Türk insanını ama bana birşey diyemedi. Çok fazla fotoğraf çekemedim sadece 1 fotoğrafım var bu konuyla ilgili ama kısmetse haftaya tekrar gidicem bu sefer bol bol çekicem.
Şu Crypton'a da göz öldürmedim değil atlayıp gidesim vardı yani.
Daha sonra 11'de Orestiada'ya (ilçe gibi diyim onlarda neye karşılık geliyor bilmiyorum) giden otobüs olduğunu öğrendik. Kastanias'tan 20 km kadar. Oraya yürüyemezdik. Kişi başı 1.6 Euro. Biz ücrete 25 krş zam yapınca millet ayaklanıyor bu adamlara göre uygun demek ki. Kazançla alakalı. Orestiada'ya geldiğimizde bize hiç yabancı gelmedi çünkü hep gidiyoruz. Edirne'den farklı değil. Kafamıza göre gittik alışverişimizi yaptık. Tabi paso yürüdük. Euro'nun artmasıyla Yunanistan bütün cazibesini yitirmiş diye düşünürken Honda bayisi gördüm. Dışarıda gözüme çarpan birkaç motor vardı. Tabi hemen atladım üstüne. Honda CBR 125R. Ordaki görevliye ne kadar olduğunu sordum ve bana 1.200 Euro dedi. Alsak mı acaba diye düşündüm sanki fiyat uygun gibiydi. Alsam götürsem Edirne'ye süper olur diye düşünüyordum. Sağolsun abi hemen anahtarları getirdi ve verdi bana çalıştırmamı istedi. Çalıştırdım sesine hayran oldum. Egzoz neydi bilmiyorum bakmadım ama ses muhteşemdi. 1 tur attım. Biz motora binmemişiz şu zamana kadar onu anladım.
O kadar gezdik Yunanistan'da 5-6 saate yakın gözüme çarpan şey trafikteki uyum. İnsanlar o kadar sakinki yani istersen önünde dur in arabadan git. O da duruyor sizin işinizin bitmesini bekliyor. Trafikte çok motor var. Ama çoğunda ayna yok. Gerçi öyle trafikte ayna bile bakmaz adamlara arkadan gelen zaten seni fazlasıyla kolluyor. Işıklarda müsade ediyor sen motorunla geçiyorsun o sonra geliyor arkandan. İmrendim doğrusu. O kadar aynasız olmasına karşın. Kask takmayan yok gibi birşey. Adamlar kendilerini düşünüyor. Helal olsun yani. Birkaç tane de aynasız fotoğrafı atalım da renk gelsin
Çok fazla fotoğraf vardı kendimde çekilmiştim birçok motorun üstünde ancak. Kardeşim onu çektiğim fotoğrafı beğenmeyip silmek istemiş sonra komple bütün fotoğrafları silmiş yazık oldu o CBR'a görmenizi isterdim öyle bir renk Türkiye'de ben görmedim. Bu arada da bir memlekette hiç mi trafik polisi olmaz ya? Biz köşe kapmaca oynuyoruz. Hayret doğrusu.