polisler 8-10 saatlik eğitimle canavar gibi aletleri kullanmıyor mu hem?
polisler 8-10 saatlik eğitimle canavar gibi aletleri kullanmıyor mu hem?
[B]sadece kazanmaya oynayanlar kazanır...[/B]
"Once kendimden basliyim"
14 yasimda babamdan motor istedim. Almayi kabul etmedi. 15 ime gelince beni bir galeriye goturdu ve istedigini al dedi. 50 cc den 1800 cc ye kadar butun motorlar vardi. Benim aklimda 600 cclik Honda Shadow vardi. Bir de 100cclik Kymco Scooter. Karar vermem gerektiginde Honda shadow a yakin 400cc lik bir daelim chopper begendim. Ancak babamda 14 yasinda beri motora bindigi icin bana kucuk motorda tecrube kazanmami , scooterla basla sonra daha buyugunu aliriz dedi. ama gene de secim hakkini bana birakti. Ben de scooter i sectim. Scooter i once cesme de yazlari binmek uzere kullaniyordum. 17 yasima gelince ehliyetimi aldim. Ve hergun yaz kis demeden okula motorumla gittim. Bu sirada bir suru tecrube edindim. Tabii kazalarda yaptim. Mesela bir keresinde hava atmak icin gaza yuklendim ve onumde durmus olan arabayi gormedim. Son dakika da gorunce frenlere asildim. Motor altimdan kaydi gitti. Kimseye birsey olmadi. (her zaman full korumaliydim) BU motorla 50.000 km yaptim ve su an Bandit 650S e biniyorum. Ayni zamanda babamin Goldwing inide arada kullaniyorum.Ve hicbir kaza yapmadim. Ama iyi ki kucuk cc li daha dogrusu kucuk beygirli bir motorla baslamasim cunku ergenlik caglarinda ne kadar uslu olsamda manyakliklar yapmadim degil ( izmir sehirici trafiginde jole surdugum icin kask takmamak). Sonucta benimle birlikte 600 cc lik chopper alan arkadasim su an motora binmiyor cunku onun kazalari daha ciddi oldu.
Benim dusuncem aslinda motor olayi cc olayi tabii ki degil ama bir insan bile once emekler sonra yurur en son kosmayi ogrenir. Kimse annesinin karnindan kosarak cikmaz. Motor la bisikletin en ufak bir alakasi da yok bence iki teker olmalari disinda. Super bisiklete binen super motor kullanamaz.
Eger buyuk cc li cok beygirli bir motora binecekseniz ilk 5000 km ye lkadar uslu olmak zorundasiniz. Yani bu is beyinde ve iradede biter.
Not; Arkadaslar demisler avrupa da buyuk cc li motora binilmiyor diye. Yalan arkadaslar. Ehliyetsiz 100 cc den kucuk motorlara binilebildigi icin insanlar genelde 50 cc lik aletlerle basliyor ufak yasta. Daha sonra araba ehliyeti alip iki sene gecince 125cc ve altindaki motorlara binebiliyorsunuz. Eger 18 yasina gelip A2 motor ehliyeti alirsaniz isterseniz 600 cc ye de binersin 1300 cc yede. Sadece kasko zorunlu oldugu icin ve acemi sofor oldugunuz icin kaskoyu her ay paraya bogmaniz gerekli tek sorun bu.
@rich's peach
aslında bahsi geçen büyük hacimli motorla başlanmaz diye bişey değil insanın sabrıdır. kimse 1000cc bir motosikletle yavaş gitmez. zaten yavaş gidecekse neden alır ki?
bir anlık gaza gelinir ve gazı açarsınız. yani küçük hacimli motor insanın sabrının yetmediği yerlerde bazı şeyleri sınırlıyor.
Korkarak yaşıyorsan yalnızca hayatı seyredersin
Bence bu biraz yaş ve olgunlukla da ilgili bir şey. Şahsen benim hızlı gitmek gibi bir takıntım yok. Motor üzerinde olmak ve yol almak benim için yeterli ama 30 yaşın altındaki hemen herkesin ilk sorusu bu alet kaç yapıyor oluyor veya kaç bastın abi falan. Ben sınırlarımın %10 altında kullanmaya çalışıyorum. Ki gerketiğinde manevra yapmak için %10 luk hakkım olsun. Ben elimden geleni yapmaya çalışıyorum gerisi Allah'a kalmış.
Life is for my own to live my own way - Metallica
(Yaşam benim için, istediğim gibi yaşamam için)
ELINT
benim lafım bu tür eğitimi alabilenler için eğer alamıyosan bu tip eğitimi bence hiç yüksek cc düşünme ...kendine en uygun motoru seç ve başla
[B][COLOR="DarkOliveGreen"]"İnanç, görünmeyene inanmaktır. Görünmeyene inanırsanız kimsenin göremediğini görürsünüz"[/COLOR][/B] [B]A. Şerif İZGÖREN[/B]
Honda'nın bu ay yayınlanan e-bülteninden alıntıdır.
Lütfen gerekli sabırı gösterip yavaş yavaş sonuna kadar okuyun. Bu konu ile ilgili yazılmış en güzel yazılardan biri....
Başlangıç için hangi motosiklet tercih edilmeli?
Bir çok kişinin aklındaki ilk sorudur bu, konu motosiklet olunca. Neredeyse herkesin de küçük ürünle başlanması gereğini önceden duymuşluğu vardır. Bu, gerçekten de ezberlendiği için söylenegelen, mantıksız olsa da bir şekilde kabul görmüş bir yaklaşım değildir. Motosikletli yaşantıya küçük ürünlerle başlamak en doğru tercih olacaktır. Birçok mantıklı sebebin en başında, kişinin henüz tecrübe edinmiş olmadığı, yeteneklerini geliştirme fırsatını henüz bulmadığı süreçte, içine düşmesi olağan riskli durumlardan kendisini en az zararla ya da zarar görmeden sadece tecrübe edinerek kurtarma şansı gelmektedir. Küçük, mütevazı motor gücüne sahip, hafif araçlarla kişiler kendi hatalarını ya da başka sebeplerden kaynaklanan olumsuz durumları çok daha rahat tolere etme şansına sahiptir. Oysa başlangıç sürecinde büyük, ağır ve kuvvetli ürünler seçen kişilerde risk daha fazla olduğu gibi aracı istenilen oranda kontrol edememenin verdiği bir yılgınlık durumu da ortaya çıkabilmekte ve sürücü motosikletten daha yolun başında soğuyabilmektedir.
Sorgulanabilecek bir diğer konu ise yeni başlayan kişinin aldığı büyük, ağır, performanslı ve albenili ürünün kapasitesinin ne kadarından yararlanabildiğidir. Şaşılası bir şekilde toplumda yaygın olan kanı, kişinin aldığı ürünün yeteneklerini, kabiliyetini kendi şahsının zimmetine de geçirebildiği kanısıdır. Bir çok kişi profesyonel anlamda sürat ya da dayanıklılık yarışlarında kullanılan araçları daha işin başında edinmekte, ancak bu araçların yeteneklerinden yararlanabilmek yerine ancak bir yerden bir yere ulaşımlarını diken üzerinde gerçekleştiremektedirler. Bu, aracın performans özellikleri göz önüne alındığında kişinin ve çevresindekilerin sağlığını tehdit edebildiği gibi finansal anlamda da altına girilmesi çok da gerekli olmayan bir yükün altına girilmiş olduğu anlamına gelebilmektedir.
Küçük ürünlerle motosiklete başlamanın motosikletli yaşama sağladığı avantajların en önemlilerinden birisi ise süphesiz kişinin küçük ürünler ile yeteneklerini büyük ürünlere oranla çok daha hızlı bir şekilde geliştirebilme fırsatı bulabilmesidir. Edinilen küçük ve sınırlı performansa sahip ürünü kapasitesinin tamamı ile kullanabilmek, bu ürün ile daha fazla gelişilemeyeceği inancına sahip olduktan sonra ürünü büyütmek, kişisel gelişim açısından en doğru strateji olacaktır.
Karar verirken gözönüne alınacak etkenler nelerdir peki? Finansal olanaklar sonuna kadar zorlanılmalı ve en prestijli, sahip olmanın en çok haz vereceği ürün mü, yoksa en büyük keyfi verecek, günlük yaşantınıza en uygun bir şekilde adapte edebileceğiniz bir motosiklet mi? Şüphesiz ki sahip olmanın verdiği haz pratikte en belirleyici unsur olmaktadır. Bu sebepten bir çok kişi motosikletini sık değiştirir durumdadır, çünkü kullanmaya başladıktan sonra sahip olmanın verdiği tatminin öneminin yerini motosikletin size verdiği kullanım keyfi ve pratikliği kazanmaktadır. Sonraki süreçte ise karar aşamasında bu kaygılar daha etkili rol oynamaya başlamaktadır. Göz önünde bulundurulması gereken maddelerin başlıcaları olarak kişinin fiziksel durumuna, kullanım yer ve amacına uygun bir motosikletin seçilmesi ve seçilen ürünün başlangıç için uygun ağırlık, yükseklik ve motor gücü değerlerinde olmasıdır. Bireysel farklılıklar sebebiyle konu ile ilgili rakam vermek çok doğru olmamakla beraber anlatılanların havada kalmaması amacıyla kabaca 250cc motor hacmi, 30hp motor gücü, 150kg ağırlık ve kişinin her iki tabanının da yere tam olarak basmasına izin verebilecek bir sele yüksekliği belirleyici üst sınırlar olarak gösterilebilir.
Boy ve kilosunun ortalamanın üzerinde olmasını bahane ederek büyük motosiklet almaya yanaşan kişiler için ise sele yükseklikleri fazla olan ancak motor hacmi ve ağırlık değerleri kabul edilebilir düzeyde olan küçük enduro ya da kros modelleri iyi bir tercih alternatifi olabilir.
Motosiklet alırken dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta ise önceki sayılarda detaylarına değindiğimiz doğru oturuş pozisyonunda oturulduğunda, motosiklet üzerinde rahat edilip edilmediğinin kontrolüdür. Motosiklet satın almak, kıyafet satın almaya benzetilebilir. Kişiden kişiye değişen fiziksel özelliklerle birlikte doğru tercih olabilecek ürünler de farklılık gösterebilecek ve herkes için ayrı bir doğru karar sözkonusu olabilecektir. Başlangıç ürünü edinirken dikkat edilmesi gereken, genel hatları ile yukarıda belirtilen özelliklerde, başlangıç için uygun motor hacmi, gücü ve ağırlık özelliklerine sahip ürünler arasından kişinin kendi yapısına en uygun olan, bir ele oturan eldiven gibi kişinin fiziksel özellikleri ile bir bütün oluşturabilecek ürünü seçebilmektir.
Oturuş pozisyonu rahatlığı gibi yukarıda sözü edilen kullanım yer ve amaçları da belirleyici unsur olmalıdır. Örneğin ruhunuza hitap eden araç bir super sport model olabilir, ancak günlük kullanım alanı evden işe ve işten eve şeklindeyse ve bu mesafe de birkaç kilometreyi geçmiyorsa scooter doğru bir tercih olabilir. Sele altındaki geniş eşya taşıma kapasitesi de günlük kullanım açısından kayda değer bir avantajdır. Şehir içinde ama nispeten uzun mesafelerde de kullanılabilecek, ancak trafiğin yoğun olduğu durumlarda da yüksek manevra kabiliyeti ile beklentileri karşılayabilecek modellere örnek olarak ise naked olarak adlandırılan modeller gösterilebilir. Dik oturuş pozisyonuna sahip, hem asfaltta hem de lastik, jant ve süspansiyon sistemi yapıları sayesinde bozuk zeminde kullanıma yönelik olarak enduro modeller ise başka bir alternatif oluşturmaktadır. Ağırlıklı olarak uzun yolda ya da seyahatlerde kullanılacak modeller arasında ise konfor özellikleri yüksek olan, performansları da bu kullanıma olanak sağlayan touring ya da performansın konfora göre daha ön plana çıktığı sport touring modeller tercih edilebilir. Uzun yoldan ziyade kısa mesafeli gezintiler için vücudun geriye doğru bir açı ile araç üzerinde konumlandığı, klasik çizgilere sahip custom ya da chopper olarak adlandırılan sınıf ise bir başka seçenek olarak düşünülebilir. Super sport modeller ise tamamen yarışa ve yüksek performansa yönelik, konforun ikinci planda kaldığı ürünlerdir ve sert süspansiyon yapıları sebebiyle bozuk zeminler için en uygun araçlar değillerdir. Trafiğe çıkma izni olmayan, tamamen off-road kullanımına yönelik şasi, jant, lastik, süspansiyon ve elektrik sistemi ile donatılmış, hafifliğin ön planda olduğu kros modeller ise yol harici sportif kullanım ve dayanıklılık yarışları için tasarlanmış tam ya da yarı profesyonel ürünlerdir. Motosiklet dünyasına ilk adımını atacaklar, motosiklet edinmeden önce kendi kullanımlarının ağırlıklı olarak yukarıdaki durumlardan hangisine daha yakın olduğu üzerine yoğunlaşarak kararlarını şekillendirmelidir.
Önemli olan, sadece yazarken veya konuşurken değil, hergün hayatı yaşarken adam olabilmektir.
ben ce hız yapacak insan 125cc ile olmıyacak yerde hız yapar 125cc kaza geçirir 600cc motorla gider aynı hızı yaparlar kaza geçirir aynı şey önemli olan bilinçli olmak. Ben motorda 150km/h dan sonrası motor için tehlikeli olduğunu düşünüyorum motor un ağırlığı gücüne öre hafifse daha da tehlikelidir. Denemelik bile biniyorsan yüksek cc motora herzaman için boşta elini alıştırana kadar gaz ayarını yapmalısın motoru his etmelisin.
bence konuyu acan arkadasin anlatmak istedigi egitim ile bi insan nasil bi motor kullanabilecegini anlayabilir. Tabiki tecrube onemli. Ben bu yazılari okuduktan sonra yaris tipi motoru almaktan vazgecme seviyesine geldim fakat diyelimki egitim aldim ve race motoru gercekten kolay bi sekilde kullanabildigimi farkettim o zaman derimki ben bunu alirim yanlis olabilir ama boyle.Scooter ladar kazani yaparsin race lede . sadece yapman gerekn biraz daha dikkat. Tabi diyorsan race kullanmak cok zor ben beceremiorm ozmn hic girismi bnce. Bu ya benim isime gelen mantik yada dogrusu
Çok haklı.Motosiklet keyif işi.Aynen katılıyorum.İki tekeri ve bir de motoru olsun.Keyif için yeter.Zaten adrenalini her cc sağlıyor.Sadece örnek:Belçika'da otomatik ve düz vitesli araba sürücülerinin ehliyetleri farklı.Adamlar bu kadar tedbirli.Biz maalesef 10 15 yaşında çocuklarımızı bilinçsizce sokaklara yarışlara salıyoruz.Üzücü bir durum.Bunun önüne geçelim.Ben durduruyorum veuyarıyorum.Siz de lütfen deneyin.Gayret edelim hep beraber.
kendi fikrimi söyleyeyim.
motosiklette CC kısıtlaması diye birşey olmaz zaten. arkadaşın dediği gibi deneyim olur.
motosiklet bir akademik eğitim değildirki kademe kademe yükselinsin.
120 kiloluk bir adam 125'lik motorla mı başlayacak mesela ? ayrıca yüksek cc'li motorlar daha kolay durur ve diğerlerine göre daha güvenlidir (bu kısım ayrıca tartışılabilir)
veya daha önce motor kullanmamış olup birden büyük motorları kullanmaya başlayan birçok insan tanıyorum ben (Örnek ben onlardan biriyim, ne çok yetenekli ne de deneyimliydim). Bu otomatik olarak bahsi geçen tezi çürütüyor. eğer tez'de ısrarlı isek; o halde yılların deneyimli motorcuları kaa yapıp aramızdan ayrılıyor. her ay burada başsağlığı diliyoruz. yüksek cc'li motor kullanan ve bu işin duayeni olan kişiler bile düşüp ölüyorlar. demekki olay; motorun cc'si kazada büyük bir faktör değil.
bu tezi ortaya atanlar; öncelikle karşındakini tamamı ile bilgisiz olarak adlederek konuya bakıyor. yani; sanki motora binen kimse, motorun tüm özelliklerini (-hemen çalıştırması akabinde-) tüm gücü ile kullanacakmış vehmi ile olayı yorumluyor. büyük cc'li motoru kullanan bir kimse, öncelikle vitesli motor kullanmayı biliyor demektir. Zaten vitesleri kullanmayı bilmiyorsa, motoru yerinden de kaldıramaz. Vitesli motoru kullanmayı bilen bir kimse için de; artık motorun gücü değil, deneyim önemli hale gelmiştir.
aslına bakarsanız bu konudaki kıstası pilotluk mesleği koymuş zaten. pilotlukta önemli olan uçak modeli, uçak büyüklüğü veya kaç yıllık kullanıcı olduğu değil, uçuş saat sayısıdır. Yani 3 yıllık 1000 saat tecrübesi olan bir chesna pilotu, 10 yıllık 500 saat tecrübesi olan bir airbus pilotundan daha kıdemli ve iyi pilottur.
gerçek kıstas budur.
Her zaman söylediğim gibi, bisiklet kullanmayı bilen ve sorunsuz olarak kullanabilen biri motosikleti rahatlıkla kullanabilir. sadece biraz deneyim kazanması yerindedir.
bana göre, düşük cc'li motor değil ihtiyaca göre motor tercih edilmelidir.
akıllı bir kimse zaten düşebileceğini düşünerek motoru ihtiyatlı kullanır. eğer bu ihtiyata sahip değilse zaten o kişi küçük cc bile kullansa düşer
sevgiler.
konuyu iyi hortlatmışınız beyler neyse aslında ben de yazmak ısterım bu konuyla ilgili seyler ama nafıle.
arkadaşlar dıyorlar gıt egıtım al ondan sonra neye bınecegıne karar verırsın ama iyi hoşta hıc dusunmuyorlarmı belkı alıcak kısının hıc vaktı yok maddı manevı ımkanları yok yada bulundugu sehırde bır egıtım bır kurulus yok cevresınde de motorcu yok ee yanı o zaman nasıl egıtım alıcak? bunları göz onunde bulundurmak gerekırse yapması gereken kucuk cc ıle baslamaktır derım.125-150-250 . haa şöle bıseyde var kabılıyetlı ınsandır gıder 600 yada 1000 lıkte alır bıner pasalar gıbı.ben baslangıc olarak kucuk cc motorlar demıyorum sadece egıtım alamazsa durumu yoksa ben ısın burasındayım. ben vıteslı motoru bundan kac sene once sadece ustune bı kere bındım ve yurudum gıttım racıng dı ama hangısı hatırlamıyorum.tabı bızım gıbı necıler var ayrı konu.
sonuc olarak bende ıcımdekını yazdım
arkadasa kesinlikle katiliyorum. olay kendine guvenmekte bitiyor. Binersin motora surersin 3-4 saat . baktin motoru kolaylikla surebiliyorsun kabiliyetin var ve kendinede guvenin tam ozmn sorun yoktur bnce. bende daha once motor kullanmamistim fkt bisiklet deneyimim cok fazla idi. ilk scooter a binisimde(trafiksiz alanda) 20-30 dakika kullanimdan sonra baktim bu bisi deil ve aldim ciktim trafige . yaklasik 1 yil kullandim birakin kazayi motorda herhangibi bi problem bile cikmadi. ha scooter saten basit bi motor derseniz zamannda honda titan vardi scooterdan 1 gun sonrada onu denemistim ve yaklasik 2-3 ay onu kullanmistm. yani sonuc olarak hersey kendine guvende bitiyor(tabi kendini yeterince taniyorsan ).
slm arkadaşlar ben siteye bugün üye oldum ama yinede acizane fikrimi söylemek istiyorum ben 14 yaşından ber çeşitli aralıklarla motorsiklet kullanıyorum en ufağından başladım yani motorlu bisikletten bence motor sürmek bi ruh işi eğer içinizde gerçekten motorcu ruhuna sahip bi insansanız her motoru rahatlıkla kullanabilirsiniz,ben hiç vitesli kullanmamama rağmen birgün arkadaşımın kocaman choper tipi motoruna bindim arkadaşımın gazıyla ve alışmam 5 dk sürdü ama istiyerek kendime güvenerek bindim,size kendi hayatımdan bi örnek vereyim abim ve ben motor sahibiyiz o isteyerek değildi ekonomi için motor kullanıyor yani işe gidip gelmek için ben ise zevk için fakat o 1 yıl içinde 5 kere düştü motoru neredeyse dağıttı ben ise hiç düşmedik bence motor zevk için kullanılmalı çünkü motorun şakası yok...
ooooo, süper başlık, iyi bir tecrübî birikim ve meraklısı olduğum bir tartışma
pratik olarak, motorun cahili birini kestirmeden 125 e yönlendirmek bence yadırganmayacak bir sahiplenme duygusu sonuçta forumlara her bilinç seviyesinden insan merak edip yazıyor, bir ortalama cevap lazım. eğitim alıp büyük kullanabileceğine de katılıyorum, hatta sürücü kurslarının mahsusçuktan yaptıkları eğitimlerin bile önemli olduğunu düşünüyorum. Öyleki, motora ilk kez atlayan Genç, Vayy anaamm, bu iş bildiğim gibi değilmiş diyebiliyor.
bendeniz Muzaffer, bayaa bir zaman güçlü 2 zamanlılarla dağ bayır haşır neşlir oldum. iyi öğretmenlerim vardı. Biri içgüdülerim, diğeri de arkadaşlarım! Hep dinledim, yuttum dediklerini, hatta korkmadan denedim. 10 yıl ara verdim, yeniden başladım sonra. Şimdi bu 36 yaşımda şunu söyleyebilirim: motosiklet kültürü olmayan ülkemizde, bazı ülkelerde çocukların Gerçek eğitimlerle 16 yaşında öğrendiklerini ancak ve şimdi anlıyorum. 150 cc 16 beygirlik bir makineye geçerken bile eşimle düşünüp tartışıp netleşiyoruz! Cesaretten yoksun değilim elbette. Ama küçük bir lafım eğitim veren kuruluşlara: bizim köyde bizler çayıra çıkar sınırları denerdik. 1985 yılında dedem rahmetlinin kendi yaptığı koruma montu ile alay ederdik!(Eski Kara Lastik dediğimiz aykkabı parçalarından) Ama gerçek Teknik eğitimi yaparmışız şimdi anlıyorum. O zamanlar güvenlik, koruma kavramları olsa imiş, şimdi çok daha iyi bir yerde olur, iş-güç ün arasında ''Büyük motor alsammı diye kara kara düşünmezmişim''
sevgiler
Poturdak
evet bende egıtım ısıne katılmıyorum nedenıne gelınce adam bos bır pıstte motor egıtımı alacak sonra trafıge 650 cc vs ıle cıkacak al sana olum makınası eee ne olacak sımdı adam egosu ıcın nasıl olsa egıtımde aldık dıyecek basacak sonra trafık ortamı karısacak bır kazaya allaha rahmet eylesın
yok dostum o ole olmaz en az alırsın bır 50cc scooter en fazla 250 cc onlarla baslarsın bır kac gun bos bıryerlerde calısırsın sonra yavas yavas trafıge tabı ehlıyet almadan ve koruma takmadan cıkmayın eee elemanın altında kucuk motor var yavas yavas tecrube kazanacak sonra 3000 5000 vs km yapınca satıp buyuk alabılır bu budur kımse demesın sura ıyı egıtım verıyor dıye bende 250 cc aldım ılk motorum herseyı yollarda ogrendım tecrubeyı yollarda ogrendım
GeCe__
bu başlıkta 40 nolu mesajda senin sorunun yanıtı olabilecek bir yazı var
burdada anlattığımız gibi biz herkes 650 ile başlıyabilir dememişiz .. durumu müsait olan ..650 cc alabilecek ve eğitim alabilecek olan bu yoluda deneyebilirdemişiz..kaldıki ben bu başlığı açana kadar her kes tek yolun ufak cc ile başlamak olduğunu iddaa ediyoduve ben tüm bunlara karşı bu başlığı açtım ..zaten ben bu görüşümü cebimde 15000 ytl nakiti olana yapıyorum zaten 650 cc bir motoru alabilmek için cepte en az bi 8000 olması lazım maddi durumu müsait olana önce 125 cc sora 250 cc sora da 600 cc ye bin demek maddi külfettir bu adama deki kardeşim git eğitimi al eğer inanırsan 650 kullanabileceğine al demek için tecrübe lazım bizim forumda bu tecrübe olmadan akıl veren tonla adam var o okumuş bir kaç köşe yazarını sorana onların azı ile cevap veriyo...ben direk 650 cc enduro ile bu motor sevdasına başlayan ve şu anda çok rahat bi şekilde devam eden ve bu tercihlerinden memnun insanlar tanıyorum ama 125 cc den 250 ye geçince titreyen kullanamayanlarda tanıyorum işte burda şu durum ortaya çıkıyor git 650 cc kullan bi bakalım... bu nerde olur, kim 650 cc motorunu hiç bilmeyen birine verirde al dene der.... bu sadece eğitim veren kuruluşlarda mümkün ama bazı arkadaşlarda beyin tamamen yıkanmış olay kendilerinede mantıklı gelsede zamanında okudukları yazılar çok kafalarına takılmış... ben bu başlığı işte o yazılara kontra olarak yazma gereği duydum ...
[B][COLOR="DarkOliveGreen"]"İnanç, görünmeyene inanmaktır. Görünmeyene inanırsanız kimsenin göremediğini görürsünüz"[/COLOR][/B] [B]A. Şerif İZGÖREN[/B]
arkadaşların çoğu ''motordan düşmek ya da düşmemek''bunu kıstas almışlar.aslında bu bir aldatmaca.burada olup da düşmeyen kaç kişi var.normal ihtiyacı karşılayacak bir motor 130 kg iken, en hafif bir enduro 180 kg civarı.yaptığı sürat ve bu sürate göre düşüş de karşılaştırılmalı.ben babamla motor almaya gittiğim günü hatırlıyorum.125 cc motorla başla deyip de 600 lük makinalara oturup bunu al demesi hep aklımda.motorsikletlerde şeytan tüyü var arkadaşlar.eğitim şart. ama nasıl eğitim?maddi imkanı olanlar gidip pistte bu eğitimi zaten alıyorlar.acı ve gerçek olanı ise ehliyeti dahi olmayanların caddelerde boy göstermesi.280 i geçtim bu sefer diyen bir sürü arkadaşımız var.aramızda çok sofuoğlu varmış da haberimiz yokmuş.
Herkes temkinli , basiretli , eğitme önem veren , kendime hakim , ve doğuştan yetenekli değil .
Kara Cahilinden tutun ben çok yetenekliyim diyen,
çok genç kanı kaynayanından tutunda anlık gaza gelen,
gayet eğitimli olan vs vs .
Envayi çeşit insan modeli var .
Düşük CC demek daha az sürat daha yavaş ivmelenme ve daha az risk demek .
Bir YBR ile CBF150 ile nekadar basabilirsin ?
Ama kullandıkça edinilen tecrübeye paha biçilemez .
Bisiklete binebilen herkes 5 dk lık eğitimle Hayabusa bile kullanabilir.
Bunun tecrübeyle alakası yok .
Tecrübe ,herhangi bir tehlike anında kendini gösterir .
Tecrübe ,tehlikeyi doğru ve zamanında verilen anlık cevap ile atlatabilmeyi sağlar .
Peki büyük makinayla tecrübe edinilemez mi ?
Cevap :
Edilinir ama başta söylediğim gibi daha fazla risk alınarak .
İkarus sendromu diye birşey var .
Kendine fazla güven başlar yavaş yavaş .
YBR de veya CBF 150 de hertarafın ikarus olsa ne yazar yeni race makinaların 1. viteste yaptığı süratı son sürat olarak zar zor yapıyor .
Sonuç : Düşük cc ile başlayıp edinilen tecrübeler Altın kadar değerlidir bence.
Şu an bu konu içerisinde 2 kullanıcı var. (0 üye ve 2 misafir)