Sağ baş parmak nelere kaadirdir. (şapkalı A ile yazılır ama)
Sağ baş parmak nelere kaadirdir. (şapkalı A ile yazılır ama)
Sevgili Coq ,
Yine bütün herşeyi bir anda yazıp , eklenecek hiçbirşey bırakmamışsın. Bırakta şurada ağzımızın tadı ile tartışalım , sataşalım , hatta oocan ın kuklasını yakıp stres atalım diye bekleşen kardeşlerimizin hevesleri kursaklarında kaldı.
Cezalısın , bundan sonra teknik konular 40 mesaja ulaşmadan cevap yazmanı 1200 cc ve 130 tane safkan Alman beygirine dayanarak yasaklıyorum.
DAHA GİDİLECEK ÇOK YOL ,ÖĞRENECEK ÇOK ŞEY VAR
kırmızı renkli olan kısmı açıklayabilirmisiniz?
fren yaparken kompresyon yapmanın zararlı olduğunu mu demek istediniz yoksa kompresyonun nasıl yapılması gerektiğine mi değinmek istediniz?
eğer nasıl yapılması gerektiği ise bunu açabilirmisinz?
genelde yazılar arasından böyle üç beş satırı kesip almaktan hoşlanmıyorum (yazının bütünlüğünü bozuyor) ama bu kısım aklımı karıştırdı
yanlış anlaşılmasın doğruyu öğrenmek adına sormak istedim.
the evil that men do - cbr 125r 7500km - ninja 250r (tabiki yeşil) 25000km - transalp ile yollarda
Olduğunuz vitesten düşmeden yaptığınız kompresyonun zararı olmadığı gibi sürüş konforunuzu yükseltir.
Ama sert kompresyon uğruna 1. vitese kadar peşpeşe düşülerek yapılan motor freni motorumuz için oldukça yıpratıcıdır ve aslında frene destek falan değildir. Fren kullanıyorsanız kompresyona ihtiyacınız yoktur sadece fren yapın yeter.
DAHA GİDİLECEK ÇOK YOL ,ÖĞRENECEK ÇOK ŞEY VAR
"laubalilikten hoşlanmam, ciddiyeti severim, disipline hayranım!.."
Peki hızımızla eş değerli olarak vites düşürmek örnegin 7-8bin rpm ivmelenme ve gazla yavaşlatma için uygun olan devir varsayarsak.
Normal frenimizle 4.500-5000rpm'lere düştügünde vites düşürüp biraz daha kompressorden yararlanma doğru mudur?
Demek istediğimi anlatabildim mi bilmiyorum.
motor vitesi
What goes around, Comes back arround...
Konu üstüne mürekkep yalamış değilim ama tecrübe olarak 100'den herhangi
bir hıza inmek için vites küçültmeden gazı kesmek ve motor vitesteyken
ihtiyaç varsa hafifçe fren yapmak yeter derim. Özellikle enjeksiyonlu
motorlarda, gazı kesmek belirli bir devrin üzerindeyken motora giden benzini
tamamen keser (cut off) oldukça hızlı yavaşlatır frene dokunmazsınız bile.
Karbüratörlü motorlarda cut off olmadığından gazı kapattığınızda bile motora
rölanti devrini sağlayacak kadar benzin gider.
Peş peşe vites küçültmek ve bu sayede yavaşlamak öyle çok pratik ve
kullanışlı bir şey değil. Örnegin 100 km ve üzeri bir hızla giderken epey
yavaşlamamız gerekecekse benim kullandığım yöntem şu; gazı progresif
kapatırken frene aynı yöntemle basmaya başla, yeterince yavaşlayınca gerek
hissedersen 3'e yada 2'ye tak. Sonrası boşta. Tabi yoldayken herşey değişken.
Birkaç kez tehlikeli bir durumda çok ani fren yapmıştım ve dikkatimi çeken şu
oldu; anlık bir tepki olarak motor kompresyonunu çoğunlukla kullandım.
Ön arka fren birlikte ve motor kopmresyonu üçlüsü fren mesafesini
azaltmasada daha güvenli kaymadan durmanızı sağlıyor. Oysaki katıldığım
eğitimlerde (hiçbiri ileri düzey değildi) özellikle debriyaj sıkılı fren tekniği
kullandık. Kişisel kanaatimce ABS fren sistemi içermeyen motorlarda fren
yaparken motoru viteste bırakmak arka tekerleğin tutuşu yitirmeye başladığı
anlarda tekerleğimizin yinede dönmesini sağlar. Düz yolda bunun bize bir
faydası olmaz çünkü motor düz ilerlerken bakışı ilerde tuttuğun sürece arka
tekerleğin kaymasının mahsuru yoktur. Motorun durana kadar kaydırabilirsin
ama virajda fren yapmak zorunda kalmışsanız faydasını görürsünüz.
Virajdaki hızı sabit tutmakla alakalı bir öneride bulunmak isterim.
Yakın zamanda forumda yine tekrarlanmıştı bu konu. Motorsikletin virajda
yavaşlamasının iki sebebi var;
1. sebep: araçlarda da olduğu gibi doğrusal bir hızın yönünü değiştirmek güç
kaybına yol açar. (Buna çare yok)
2. sebep (Bizimle alakalı olan bu): motorsiklet lastik tabanlarının yuvarlak
olması. Dönüş sırasında motorumuzu yan yatırırız ve döneriz. Bu esnada
tekerlek çapımız azalmış olur. Tekerleğin tur başına kat ettiği yol azalır ve
dönüş bizi yavaşlamaya zorlar. Bu sanki az miktarda frene basıyormuşuz
etkisi yapar. Ancak esas önemli nokta şu devir ve km saatleriniz aynı
değerleri gösterir. Çünkü ikiside tekerleğin tur sayısını ölçer. Güvenlik için
virajda hızınızı sabit tutun denir. Viraj içinde hızınızı km saatine bakmadan
sabit tutun. Yatmaya başladığınız andan itibaren gazıda hafifçe açmaya
başlayın, yatış açınız arttıkça gazı yine orantılı miktarlarda arttırın. Virajda
hızınızın sabitliğini süspansiyonların sabitliği ile değerlendirin.
Süspansiyonlardan herhangi birinde sıkışma yada açılma olmuyorsa hızınız
sabittir.
Yazdıklarımın içerisinde kabul görmüş ve eğitimlerde anlatılan teoriler olduğu
gibi sadece kendi kişisel tecrübelerim de var. Yanlışım varsa henüz
hayattayken biri düzeltsin.
Tabi tecrübe kazandıkça hep daha tehlikeli durumlarda buluyorum kendimi.
O yüzden sık sık fırça atıyorum kendime.
Amma yazmışım, gece gece iyi gaza gelmişim.
Haksızlığın önünde eğilmeyin, hakkınızla beraber şerefinizi de kaybedersiniz.
Oldukça faydalı bir yöntem. ama ben yıllardır motordan indiğimdeki balata kokusuna hastayım abicimaltı üstü bir çift balata yahu hem frenciler nasıl ekmek götürecek evine biraz onlarıda düşünün
motorun en verimli çalıştığı aralık max tork ile max beygiri verdiği devirler arasıdır. öyle "1000 devirden bi barmak yuharısı redlayn'a kadar allah ne verdiyse" gibi koca karı tarifleri verip gençleri yanlış bilgilendirmeyelim lütfen
---------- Mesaj ekleme zamanı: 20:54 ---------- İlk mesajı ekleme zamanı 20:44 ----------
hesap kitap yapmaya gerel yok
olayın özü şudur: motoru yavaşlatmak için debriyaj manetini kullanmayacağız... illa kullanmak isteyen kullansın tabiki ama "ideal olan" gaz keserek ve fren kullanarak yavaşlamaktır. bu aradada vites düşürüyoruz fakat maneti bırakmak motoru öne doğru yığmıyor ayrıca her bir vites için maneti sıkıp bırakıyoruz, öyle hepsini birden çat çat çat bi sıkışta indirmek yok tabi bu yine diyorum "ideal olan". ha bu arada elbet her vites küçültmede hafif ara gaz veriyoruz...
"yorgunum cok yorgun"
Önce şunu bi halledelim ikinci satıra sonra bakacağız...
Şimdiiii mesela benim 2011 Model Kawasaki ZX-10 um var
max tork : 114.3 Nm @ 11.500 dd
max güç : 209,9 Ps @ 13.000 dd
Demekkiii 11.500 ile 13.000 dd arasında kalan sadece 1500 devirlik kısımda kullanmalıyım.
ZX-10 un daha 1. viteste 11.500 dd da 150-160 km süratlere ulaştığını düşünürsek 2. vitese neden gerek varki
Birde YBR ye bakalım.
max. tork 6500 dd da gelirken max güç 7600 dd da oluşuyor . Öyle ise kullanabileceğim sadece 1100 dd lık bir bandım var.
Sevgili dostum ,
1- Biz motorun verimli olduğu alandan değil gaz koluna en rahat cevap verdiği alandan bahsediyoruz.
2- Dünyadaki bütün motosiklet motorlarının değişmez ortak özellikleri geniş bir devir bandına sahip olmalarıdır motosiklet kullanımı için cadde tabiri ile "uzayabilmek" aranılan bir özelliktir .
3- Eğer bahsettiğiniz 1000-1500 dd lık bant motosiklet kullanımı için yeterli olsaydı etraf diesel motosikletler ile kaynıyor olmalıydı . Diesel motorlarda çözümlenemeyen tek sorun kullanılabilir geniş devir aralığına sahip olmamalarıdır.
4- Yukarıda kocakarı tarifi olarak nitelediğiniz teknik önerme şahsıma ait olmayıp gayet bilimsel dayanakları olan bir konudur.
---------- Mesaj ekleme zamanı: 02:09 ---------- İlk mesajı ekleme zamanı 01:47 ----------
Sadece frenle yavaşladıktan sonra tek debriyaj sıkışı ile blok vites düşmenin nesi yanlış anlayamadım . Her vites için maneti sıkıp bırakıyorsak debriyajın ısınması ve çok kısa sürede yıpranmasına sebep oluyoruz demektir. Fren balatası her zaman debriyaj setinden daha ucuza malolmaktadır.
Dostlar ,
Doğru fren ,sakince dozlanan sürekli ve kararlı frendir. Vites düşmek , debriyaj maneti ile durmadan oynamak , ara gazı vermek gibi yüklü hafriyat kamyonu varyeteleri sadece arka tekerleğinizin yer ile temasını bozar ve vakti saati geldiğinde motorunuzun arkasını bırakarak sizi asfalt ile yakından tanıştırır.
Sakince ve tek hareketle fren yapın , yavaşlamanız gerektiğinde her saliseye ihtiyacınız olacak , ne debriyajı ne vitesi ne de ara gazını düşünün . Sadece yavaşlamaya odaklanın. Motosikletinizin frenlerinden daha çabuk sizi durdurabilecek hiçbirşey yoktur.
Saygılar
DAHA GİDİLECEK ÇOK YOL ,ÖĞRENECEK ÇOK ŞEY VAR
oocan bey ben biraz espiriyle karışık sataşmıştım -gereksiz bir tansiyon var- ama madem bu kadar ciddi bir cevap verdiniz bana ki aslında gerek yoktu, ben de mümkün olduğunca ciddi bir cevap vermeye çalışacağım.
bakın buralarda neler demişsiniz "en efektif devir aralığı" bu motorun en verimli olduğu aralık demek değil midir? gavur buna "power band" der (http://en.wikipedia.org/wiki/Power_band)
sonra da "gaza cevabın maximum" olduğu yani motorun "peak performance" verdiğinden bahsetmişsiniz işte bu tepe performans da yine gucun ve torkun tepe noktalarının arasıdır onun sağı solu değil, ha sağında solunda da iyi gider ama bu maximum değildir
sapla samanı biribirine karıştırmayalım. power band abc diye motoru o aralıkta kullanmak zorunluluğu yoktur, ayrıca ybr'nin ki 2000 civarıdır. bu nedemektir? müyendiz ybr'yi en çok bu devir aralığında mutlu olacak şekilde ayarlamıştır. sen de o aralıkta kullanırsan mutlu olursun demektir. ayrıca bir motorun guc bandı ne kadar genişse o kadar makbuldur. demek ki neymiş zx-10 almaycağız
sayın oocan bey,Sevgili dostum ,
1- Biz motorun verimli olduğu alandan değil gaz koluna en rahat cevap verdiği alandan bahsediyoruz.
motorun gaz koluna "en rahat cevap verdiği" aralık güç bandıdır. eğer burada "en rahat" gibi bir ifade yerine rahat gider deseniz, eyvallah ama öyle demiyorsunuz ki.
devir bandı diye bir şey yoktur, güç bandı vardır. motosikletlerin misal otomobillere göre iyi uzamasının nedeni geniş güç bant'ları değil ağırlık/güç oranının motosikletler lehine olmasıdır.2- Dünyadaki bütün motosiklet motorlarının değişmez ortak özellikleri geniş bir devir bandına sahip olmalarıdır motosiklet kullanımı için cadde tabiri ile "uzayabilmek" aranılan bir özelliktir .
3- Eğer bahsettiğiniz 1000-1500 dd lık bant motosiklet kullanımı için yeterli olsaydı etraf diesel motosikletler ile kaynıyor olmalıydı . Diesel motorlarda çözümlenemeyen tek sorun kullanılabilir geniş devir aralığına sahip olmamalarıdır.
4- Yukarıda kocakarı tarifi olarak nitelediğiniz teknik önerme şahsıma ait olmayıp gayet bilimsel dayanakları olan bir konudur.
---------- Mesaj ekleme zamanı: 02:09 ---------- İlk mesajı ekleme zamanı 01:47 ----------
blok vites düşürürseniz sizin deyiminizle "devir bandında" olduğumuzu nasıl anlayacağız?Sadece frenle yavaşladıktan sonra tek debriyaj sıkışı ile blok vites düşmenin nesi yanlış anlayamadım . Her vites için maneti sıkıp bırakıyorsak debriyajın ısınması ve çok kısa sürede yıpranmasına sebep oluyoruz demektir. Fren balatası her zaman debriyaj setinden daha ucuza malolmaktadır.
ya yüksek viteste kaldıysak?
gazı verince motor yığılır kalırsa?
ya küçük vitesteysek bu sefer debriyajı bırakınca motor yığılırsa?
aha bu arada ara gaz da vermediysek debriyaj balataları bize küsmez mi?
akıcı sürüşe ne oldu nice oldu ileri sürüş?
ayrıca siz burada "ileri sürüşten" bahsetmiyor musunuz da debriyaj balatasının hesabını yapıyorsunuz? öyle ise "ekonomik sürüş" demeniz lazım dahası, vites düşürürken uygun aragazı verir ve motor devri-tekerlek devri uyumunu sağlarsanız balatalar stres altına girmez ve olabilecek en optimum ömrü elde edersiniz. ayrıca motor her zaman atağa hazır olur.
sayın oocan saygılar bizden. fakat kimse pompalayarak fren yapın dedi miki? neyse burada ileri sürüşten bahsetmişsiniz, ben de o nedenle böyle "ileri" bir teknikten bahsettim, yavaşlamak demek her zaman durmak demek değildir, ve gaz kolunu tekrar açmanız gerebilir. panik fren'den gavurca "emergency braking"den bahsediyorsanız onu ayrıca tartışalım.
Dostlar ,
Doğru fren ,sakince dozlanan sürekli ve kararlı frendir. Vites düşmek , debriyaj maneti ile durmadan oynamak , ara gazı vermek gibi yüklü hafriyat kamyonu varyeteleri sadece arka tekerleğinizin yer ile temasını bozar ve vakti saati geldiğinde motorunuzun arkasını bırakarak sizi asfalt ile yakından tanıştırır.
Sakince ve tek hareketle fren yapın , yavaşlamanız gerektiğinde her saliseye ihtiyacınız olacak , ne debriyajı ne vitesi ne de ara gazını düşünün . Sadece yavaşlamaya odaklanın. Motosikletinizin frenlerinden daha çabuk sizi durdurabilecek hiçbirşey yoktur.
Saygılar
---------- Mesaj ekleme zamanı: 03:55 ---------- İlk mesajı ekleme zamanı 03:39 ----------
ayrıca eleştrilerden keyif almaya çalışmalıyız -umarım alıyorsunuzdur-, sonuçta hiç birimiz motosiklet guru'su değiliz. motosiklet forumlarının asıl amacı da zaten son harfle başlayan kelime uydurmaca yada güreş vari tart-ışmalar değil fikir alışverişleri olmalı.
"yorgunum cok yorgun"
Okuyorum okuyorum okuyorum
Anlamiyorum bir mok
Bizim Rainer in deyimiyle
Ben bildigim gibi kullanayim su mereti..
Yada benim anlayacagim sekilde anlatilmiyor..
Birde sunu söylemek istiyorum...
Öyle konular aciliyorki sanki yarisci olucaz hepimiz anasini satayim..
Yok öyle birsey yahu..
Virajdan yarim saniye erken cikmisim gec cikmisim ne degisir..
Alman Forumunuda takip etmekteyim..
Böyle detaylara girmiyor adamlar yemin olsun...
Hayatin icin bir saniyeni harca.
Hayatini bir saniye icin harcama.
debriyaja basmadan gazı salmak, özellikle yüksek cc motorlarda frenle birlikte yavaşlamaya yardımcı bir etken.
tabi bunun bir dönüm noktası var, motoruna göre değişen
o noktadan itibaren hem debriyaja hem frene basmak icap ediyor
falanca filanca tekniklerden anlamam ama bunu kendim keşfettim ve de kullanıyorum.
Tartışılan konuların uygulama alanının neresi olduğunu ben de tam olarak anlayamadım.
Burada devir seçimi ile ilgili tartışılanlar pistler için olan konular mı yoksa caddede de geçerli midir?
Olayın konfor ve yakıt ekonomisi konularına hiç değinilmemiş. Bu boyutları da tartışmaya dahil edersek daha kapsamlı ve faydalı bir tartışma olur kanaatindeyim.
Kullandığım kawasaki KLE 500, 6. viteste 4000 devirde 80, 5000 devirde de 100 km/saat hıza erişiyor ki bu benim sakin, keyfi amaçlı gezilerdeki ortalama süratlerim. Bu devir aralığında hem minimum titreşim, rüzgar direncine maruz kalıyorum hem de min yakıt tüketimi olduğunu düşünüyorum (tabiki hızlanmam gerektiğinde ani gaz açmak yerine yavaş yavaş gazı açıyorum)
Burada yazılanlara göre, özellikle şehir içi sürüşlerde yani hızımın değişken olduğu durumlarda devri 5000 in üzerinde mi tutmam gerekiyor?
Motorun verimli olması, performans yanında yakıt kullanımında da verimli olduğu anlamına gelir mi?
Şöyle ilginç bir durum da yaşıyorum, özellikle trafik ışıklarından kalkarkenki gibi ani hızlanmalarda motoru yeterince devirlendirip 100 km/saat e kadar 1-2-3 viteslerde hızlandıktan sonra "tamam bu kadar hız yeter biraz sakin olayım" diyerek vitesi tık tık tık 6 ya kadar atıyorum ve bu süratte sabit hızla seyre devam ediyorum. Bu da başta azıcık action yapıp, süratlenip, aklım başıma geldiğinde sakin kullanıma geçiş çelişkisi oluyor..
birim zamanda en az tüketim en yüksek viteste gidilebilecek en düşük devirde elde edilir. birim yakıttan en yüksek verim güç bandında elde edilir.
hobi kullanıcısı hayatta kalma becerilerini ihmal etmeden nasıl seviyorsa öyle kullanabilir. motora binmeye-motor üstünde olamaya meraklı olmakla motor sürmeye meraklı olmak mutlaka üst üste gelmesi gereken konular değildir. üstü üste gelseler bile illaki herkes aynı şekilde vites değiştirecek vs gibi tek-tipçiliğe ihtiyaç yok. motosiklet sürmek zaten rasyonel bir şey değilken onu hobi kullanıcısı için "akılcı" kalıplar içine oturtmaya çalışmak da çok gerekli ve isabetli iş olmamalı diye düşünüyorum.
"yorgunum cok yorgun"
Düşününce mantığa yatıyor.
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)