"Bütün Motosikletçiler Bakanlıkta Toplanmışız"
Reklamlar
-
Bu haber Hürriyet Ekonomide bugün yayınlanmıştır...ilginizi çeker diye düşündüm...Kuba markasının doğuş hikayesi...
http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/16674382.asp
Sadi ÖZDEMİR 4 Ocak 2011
Gaziantep’te daha önce üretimine başladığı ‘Müjdeci Kamyonetleri’ ile gündeme gelen Bekir Müjdeci, şimdi de yıllık 150 bin adet kapasiteli motosiklet fabrikası kurdu. 250 cc’ye kadar motosiklet üreten Bekir Müjdeci, 2010’u 30 milyon lira ciroyla kapattı.
TÜRKİYE motosiklet pazarının yeniden hızlı büyüyeceğine inanan Siverekli Bekir Müjdeci Gaziantep’te kurduğu yıllık 150 bin adet kapasiteli fabrikada geçen yıl 30 bin adetlik üretim yaptı ve cirosunu 2009’a göre yüzde 50 artırarak 30 milyon liraya çıkardı. Ticarete küçük yaşta bakkal dükkanıyla başlayan Bekir Müjdeci, daha önce de yine Gaziantep’te üretimine başladığı 3.5-7.5 ton arası ticari araçlarla gündeme gelmişti. Bekir Müjdeci, İran ve Mısır’ın yıllık 1.5 milyon adetlik motosiklet pazarlarını örnek göstererek, “Türkiye’de de motosiklet pazarı hızlı büyüyecek. Kuba markasıyla 250 cc’ye kadar üretim yapıyoruz. Gaziantep 5’inci OSB’den 100 bin metrekarelik bir fabrika yeri daha istedik. Hedefimiz 2012’de Avrupa’ya ihracata başlamak” diyor. Müjdeci, öyküsünü anlatmaya şöyle başlıyor:
11 kardeşli Siverekli
“Şanlıurfa Siverek’te doğdum. 5 kız, 6 erkek kardeşiz. 7 yaşımdan itibaren defter, sakız, çikolata, ayran satmaya başladım. Boyacılık yaptım. Babamız çiftçiydi. 11 yaşımda rahmetli ağabeyim Selahattin’in de desteği ile 10 metrekarelik bir bakkal açtım. Ticareti de ondan öğrendim. 3 yıl bakkallık yaptım ama baktım ne ileri ne geri. Bir bakkal komşumuz vardı; Cihan abi. Kendisine ‘abi sen kaç yıldır bakkalsın’ diye sordum. ‘30 yıldır buradayım’ dedi. ‘Peki ne kadar mal mülk yaptın’ dedim. ‘Eh kimseye muhtaç olmadık çok şükür’ deyince, bakkallığı bıraktım. 2-3 gün sonra bayramdı ve ne kadar param varsa, Şanlıurfa’ya gidip oyuncak aldım. Bakkalın önünde sattım.”
Elektronikle işi büyüttüm
Bekir Müjdeci, ticarette farklı arayışlara girince Şanlıurfa’dan ışıldak, radyo, teyp gibi elektronik ürünler almaya başladığını belirtiyor ve “Baktım ki elektronik iyi satıyor kârı da iyi Suat Karataş Caddesi’nde 1993’de büyük dükkan tuttum ve elektronikçi oldum” diyor. 1995’ten itibaren de Çin ve Güney Kore’den doğrudan elektronik ithalatına başladıklarını anlatan Müjdeci, şöyle devam ediyor: “Erdem Elektronik olarak büyüyorduk. Siverek’te 4, Şanlıurfa’da 1, İzmir’de 4 mağaza oldu. Uydu sistemlerinde çok iyi satışlar yakaladık. Tahtakale’ye bile mal verdik. 2005’e doğru elektronik de duruldu ve ben bir kez daha iş değiştirme kararı aldım.”
Motosiklete ithalatçı girdim
Bekir Müjdeci, şöyle konuşuyor: “İthal motosikletler çok iyi satıyordu ve pazar inanılmaz bir hızla büyüyordu. 2004 sonlarına doğru bir ithalatçıya gittim ve 3 konteyner motosiklet için anlaştım. Biz ürünü beklerken Sanayi ve Ticaret Bakanlığı 1 Ocak 2005’te kalite standartlarıyla ilgili zorunluluk çıkardı. İthalatçı, Çin’den bu standartta mal bulamayınca paramızı aldık ve ‘kendimiz getirelim’ dedik. Ankara’ya bakanlığa ilgili bölüme gittim. ‘Abi motosiklet getireceğiz nasıl getirelim’ diye sordum. Bir de mevzuat için iyi bir müşavir (Osman Er) buldum. İthalat için tüm belgeleri ve ürün kalitesiyle ilgili standartları hazırladık. Çin’de standartlara uygun bir scooter buldum ve 3 konteyner getirdim. Birkaç da bayilik verdim. Çok çabuk sattık ve bu yolda karar aldık.”
Peygamber mescidinin adını marka yaptım
BEKİR Müjdeci, üretime başladıktan sonra yaşadıklarını da şöyle özetliyor: “2007’de 8 bin 500 adet sattık. Kapasiteyi 2008’de 15 bine, 2009’da 43 bine çıkardık. 2009’da 20 bin adet sattık. 2010’da 30 bin adet üretim yaptık. 25 bin metrekare kapalı alana sahip 150 bin adet kapasiteli yeni fabrikamıza taşındık. 2009’da 20, 2010’da 30 milyon lira ciro yaptık. 180 kişilik istihdamımız var. Kuba, Peygamberimizin hicreti sırasında inşa edilen ilk mescidin adı. Hicret yıllarında Kuba küçük bir köyden ibaretti, sonra çok gelişti. Biz de işlerimizde bereket olur diye Kuba’yı benimsedik. Hindistan’da Bajaj ile ortak üretim yapan ABD’li şirket Um ile Çin’in güçlü ATV üreticilerinden Linhai ile anlaşmalar yaptık. 2012’de Avrupa pazarına gireceğiz.”
Fon gelince ‘Ben üretime geçiyorum’ dedim güldüler
BEKİR Müjdeci, şunları anlatıyor: “Motosiklette işler iyi görünüyordu ama 2006’da da ek mali yükümlülük (fon) geldi ve kimse motor getiremez oldu. Bütün motosikletçiler bakanlıkta toplanmışız. ‘Bizim bin tane malımız yolda, fonunu yatırırız, çekeriz ama sonra üretime başlarız’ dedim. Toplantıdaki arkadaşlar bana güldüler. Hindistanlı bir arkadaşım vardı adı Kumar ki, 8 yıl İran’da çalışmış ve İran motosiklet pazarını çok iyi biliyor. Aradım, bana, İran’da bir üretim bandını söyledi ve ‘al, getir, kur’ dedi. Bakanlığa gittim bu defa da üretim için gereken mevzuatı tamamladım. 2007 Mart ayında da üretici firma olarak işe koyulduk.”
Çağlayan, Tahsin Abi’yi gösterdi, tasarımlara üretim şansı doğdu
Gerçekler acıdır/Metehandro acıtır//Pinokyo/BMX/Star103/Cobra105/Dt125/İnnova125/Lıberty200/Ybr125/CBF150/PCX/Activa/Inazuma/NC700S/750S/750 X/750SDCT
(1992/2020) Köftestar&Pandastar&Banstar
Reklamlar
-
Atılımcı ruh bu işte
”Samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre hürmet ederiz. Fikirler, şiddetle, top ve tüfekle öldürülemez.” M.Kemal Atatürk...
-
Kuba ne demek öğrenmiş olduk, gayet başarılı, tebrikler.
http://www.motosiklet.net/forum/moto...lar-yolda.html
-
Birgün %100 yerli ve kaliteli motorlarıda görürüz inşallah
İSTİSNAYIM KAİDEYİ FENA BOZARIM
-
desteklemek gerekir çok mütesebbis bir insan ve başarmış devamını dilerim
-
ne güzel sevindirici haberler inş. diğer yatırımcı zenginlere örnek olurlar da, bizde yurt dışına gönderdiğimiz paraları kendi memleketimizde kendi vatandaşlarımızla paylaşmış oluruz...
Göz nereye bakar, gönül oraya akar,Gönül nereye akar, ayak oraya koşar...(Hz Mevlana) Özgürlük iki tekerleklidir... Hasan Derviş
-
gurur verici bir haber, tebrik eder ve bşarılarının katlanarak artmasını dilerim.
yalnız benim takıldığım konu, kapasite konusu. yıllık 150 bin adetlik bir kapasiteden bahsediliyor. yani yıllık izinleri, dini ve resmi bayram izinlerini hariç tutacak olsak yılda ortalama :
aylık 22 gün X 12 ay = 264 günlük bir çalışma sözkonusu. bu durumda günlük 568 adetlik bir üretim demektir. bu kapasitede bir üretim için çok ciddi büyüklükte bir fabrika ve istihdam olması lazım, üstelik tek vardiya çalışarak...
rakamlar bana biraz abartılmış gibi geldi...
-
okurken helal olsun dedim... zamanı gelince böyle iş adamları türkün motorunu avrupaya çatır çatır satarlar...
Fuzuliye sormuşlar "sevmek mi daha güzel sevilmek mi?" Sevişmiyorsanız ikisi de fuzuli demiş... SEMTİN HAYLAZI
-
arkadaşlar bunlar yurdumun geçmişten beri gelen ticaret burjuvazilari. bunlar üretim yapmazlar, ucuza alıp, monte edip satarlar. isterseler üretim de yaparlar ama maalesef kapitalist sisteme eklemlenmiş durumdalar ve de işlerine geliyor bu sistem zira kar oranları en yüksek düzeyde.
devletin biraz destek vermesi lazım yerli motor üretmek istiyorsak, ilk birkaç yıl vergide kolaylık hatta sübvansiyon bile yapılır sermayedara ama sermaye sahibi ilk birkaç yıl az kar edeceği bu işe yanaşmıyor.
bunları savunan öğrenciler yani yerli malı üretimini, ulusal ekonomiyi savunan genç dimağlar da tazyikli suya ve gaz bombasına maruz bırakılıyor.
sizce hangisi vatansever?
Reklamlar
Konu içerisindeki kullanıcılar
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)