Evet onlar daha dengeli diyorlar..
Motosiklet almadan önce baska bi abinin tavsiyesine göre bi Yamaha Ybr bulup vites geçişlerini öğrenecem.. Tavsiye için çok sağol
---------- Mesaj ekleme zamanı: 11:30 ---------- İlk mesajı ekleme zamanı 11:27 ----------
Niye öyle söyledn ki abi F serisi diğerlerine göre daha dengeli diyorlardı ?
---------- Mesaj ekleme zamanı: 11:32 ---------- İlk mesajı ekleme zamanı 11:30 ----------
Pardon yaşın kaç senin..Sana cevap bile vermiycem..Konunun amacını anlamadın sanırım..
Dalga geçtiğin belli,onu söyleyeyim.Boşuna bilgisayar başında debelenme.Ha niye yazdın dersen,yeni başlayan birçok arkadaş var veya senin durumunda motosiklet arayan,onlara + bilgi olur diye yazdım.
hayatta kalmak için neler yapabileceklerini sormuşsun.
cevap basit; risk almayacaksın.
oysa ki, motosikletin kendisi zaten bir risktir.
yani;
motosiklet = risk : ALMA
Anlayana...
KALMAK KADAR ESKİ, GİTMEK KADAR YENİ OLMAYANDIR ÖZLEMEK!
BEDDUALARI DENEDİM, HİÇ BİR İŞE YARAMIYOR!!!
KEŞKE, KÜFÜRLERE DE DUADAKİ GİBİ, "AMİN" BENZERİ BİR ŞEY DİYEBİLSEK....
alıntı : hun100 adlı kullanıcı birden fazla üyelik kullanıyor olabilir! SlowRacing ve hun100 aynı bilgisayarı kullanıyorlar, bir açıklama bekleniyor!
Pazar gırgırı olsun diye konumu açtın arkadaşım
önceden motor tecrübem yok diyorsun 600 lük olmaz küçük bişey almalısın sonra iyice pişirdinmi geçersin 600 lüğüne ok
benim ilk motorum mobiletti onu bisiklet gibi kullanıyordum fakat scooter aldım ilk gün frene çok asıldım yan yattım ama sonra bir daha asla düşme olmadı virajlara bile giremiyordum korkudan şimdi hiç bir virajı tanımam önce birkaç saat bir kaç gün şöyle bir scooter edin sürüşler yap ağır ağır istediğin motora doğru yol alırsın acele ETME TEHLİKELİ BU AŞK :D
bende gösteriş olsun istiyorum motorda, hava atmak istiyorum. ss makina alıp da kim hava atmak istemez ki? 600 lük makinaya bütcem elverişli olmadığı için gt250r alcaktım onu önerenler oluyo, kullanabilirsin diyolar ama ben yakından görünce motoru vazgeçtim. fazla büyük bana. şimdi inş. cbr 125 alcam kalıplı bi motor değil, pek hava atılamaz belki o motorla ama hayatım hava atmaktan daha önemli benim için. halbuki hız tutkumda yok benim. kalıplı motoru sadece gösteriş için istiyodum ama ne gerek var kimse altında o motor var diye seni baştacı yapmaz. önemli olan karakter. benim düşüncem bu.
600cc motosiklet alırsan ben sana olacakları söyleyeyim.
Ya ben bunu kullanamıyorum diyerek satarsın.
Ya da hırs yapıp kullanıcam derken patlarsın.
Bu makinalar oyuncak değil.
Ha desen bana 10.000 km üzeri 125cc vitesli tecrübem var , eh derim, o da belki...
Ama sen diyorsun ki vitesli tecrübem yok 600F istiyorum.
600F ne kadar uysal olsa da 600RR'ın atası ve unutmamak lazım ki 600RR yok iken 600F supersport olarak üretiliyordu.
Sen diyorsun ki çok kullanmayacağım. Yok öyle birşey... Bu tür makinalarda kendini tutmak diye birşey , hele ki senin çağında imkansız. Zor değil imkansız.
Son olarak şöyle bir yazı paylaşalım...
Duyarlı Olmak,
Tarih: 14.12.2003 Saat: 19:20
Konu: Her Turlu Duyurular
Sevgili Arkadaşlar,
Daha önceden de bu konu ile ilgili bir yazım olmuştu. Rahmetli Raif Ağabeyin vefaatinde içinde bulunduğum duyguların etkisiyle oldukça saldırgan bir yazı yazmıştım. O günden bugüne fikirlerim halen değişti mi, hayır.
Motosiklet, hepimizin hayatında oldukça önemli bir yere sahip ve hatta birçoğumuzun hayatının çoğunluğunu kapsayan bir hobby. Kimimiz için artık hobby den çok bir ulaşım aracı. Ancak gördüğüm o ki, genç yaşlı demeden bir çoğumuzu da aramızdan alıp götüren ve bizlere büyük acılar bırakan bir hobby olmaya başladı. Bunda suçlu, acaba motosiklet denilen araç mı, yoksa bizler mi? Evet motosiklet tehlikeli bir araç. Ancak içinde bulunduğumuz şu ortamda yürümek de, alışveriş mağazasından alışveriş yapmakta, bankaya gitmek de tehlikeli. Diğer seçenekler de alternatifler yaratabiliyoruz. Suçu, kana susamış canilere atabiliyoruz. Ölenlere rahmet ediyor, kalanlara başsağlığı diliyoruz. Aynı motosiklette olduğu gibi. Ama motosiklet kazalarında ne hikmetse hiç motosikletlere suç bulmuyoruz. Bu aletlerin suçu yok mu? Bence var. Ama onların suç teşkil ettiği konuyu aslında bizler yaratıyoruz. Nasıl mı?
Yeni bir motosiklet modeli çıkıyor. Çok hoş, çok güzel.
"İşte hayatımın motosikleti, bundan mutlaka edinmem lazım. Bu sayede hem kendi egomu tatmin eder, hemde çevreme bol bol hava atarım.."
Yada,
"İşte benim almam gereken, bana yakışan motor bu. Bundan başkasını alırsam, çevremdekiler ne der sonra? Klasıma yakışmaz diğerleri!"
Yada,
"Hayat tehlikelerle dolu zaten. Olacağı varsa olacak. O yüzden alayım anasını sattığımın motorunu. Hem bana birşey olmaz. Koca camiada beni mi bulacak kaza?"
Gibi birçok sebepler üretiyoruz kendi kendimize. Henüz yeni motorcular (lütfen kimse alınmasın yeni motorcu dediğim için ama biraz çuvaldızı kendimize batırmanın zamanı geldi.) ki bunlardan kastım sene itibarıyla değil, km itibarıyla söylüyorum, motosikletini hemen büyütmenin yollarını arar oldular. Soruyorsun,
- 10000 km yol yaptım. Artık motorumu büyütmenin zamanı geldi, hem diğerlerinde büyük motosikletler varken benim ki onların yanında oyuncak kaldı, diyerek savunmalarını baştan hazırlıyorlar.
Yada,
- 16000 km oldu, biliyorum daha erken motorumu büyütmek için ama aklım o motorda işte. Aklımda kalacağına altımda yol alsın. Hem ben hız yapmam.
Arkadaşlar, kabullenmesek de motosikletini büyütmenin en büyük sebeplerinden biri, çevremize atacağımız "HAVA" dır. Altımızdaki motosikleti de aynı otomobilimiz gibi gösterişlisinden, en pahalı olanından, en güçlü olanından seçiyoruz. Hadi otomobilde bir şansımız var. Peki motosiklette var mı?
Henüz yeni motosiklet sahibi olan arkadaşlarla tanışma fırsatım oluyorlar. İlk motosikletleri büyük hacime sahip motorlar oluyor.
- 600 cc lik aldım ama gidip 1000 cc lik almadım. Biraz tecrübelenince onlardan alacağım.
Savunmaya bak!!!! Size kısaca bir teknik açıklama yapayım.
600 cc lik bir Racing, Motor Gücü 100-125 hp arasında. Bu gücü 11500 rpm ile 13000 rpm (Rpm = Devir/dk.) da sağlıyor. Yani, krank dakikada 11500 rpm dönüyor. Saniyede 191 defa dönüyor. Biraz düşündürücü dimi? Ve bu motorların 0-100 km/h hızlanma değerleri ise 2,4 - 2,9 saniye gibi oluyor. Şimdi bu gücü kontrol etmek sizce kolay mı?
Peki Racing değil de Enduro'dan bahsedelim. Aşağı kalır yanı mı var? Hayır.
650 cc lik bir Enduro, Motor gücü 45-55 hp arasında. Bu gücü 7500 rpm - 8500 rpm de sağlıyor. Yani krank dakikada 7500 devir dönüyor. Saniyede 125 kez dönüyor. Ağırlıkları ise 180 kg civarında oynuyor. Bunlarında 0-100 km hızlanma değerleri 4,5 - 6 saniyeler arasında değişiyor. Yani yukarıdakilerden çok da aşağı kalır değil. Evet bu gücü kontrol etmek, yukarıdaki bir racing ten daha kolay. Ama yeni başlayan biri için mi? Değil... Yada henüz birkaç bin km yapmış insan için mi? Yine hayır. 1000 cc likleri söylemeye gerek görmüyorum bile.
Avrupa'da yeni başlayan bir motosiklet sürücüsü, ilk olarak 50 - 200 cc arasındaki motosikletleri en az 2 sene kullanmak zorunda. Ondan sonra yeniden sınava girip, yeterlilik sağladığı takdirde 2 sene de 200 - 400 cc arasındaki hacimli motosikletleri kullanıyorlar. Ondan sonra seneye göre motosikletlerini büyütüyorlar. Ancak her seferinde yeterlilik sınavına tabi tutuluyorlar. Eğer bu sınavlardan başarısız olurlarsa, küçük cc li motosikletleri kullanmaya devam ediyorlar. Taa ki eğitmenlerini ikna edene kadar. Ancak maalesef ki ülkemizde bizler kendi kendimize yeterlilik veriyor ve en kısa zamanda daha büyük motosikletleri almaya çalışıyoruz. Sonuç "GERİDE ACILI BİR AİLE, ARKADAŞLAR, TEHLİKELİ İMAJ"
Sevgili arkadaşlar, 10000 -15000 - 20000 km ler tecrübe kazandırmaz. Bu km'lerle sadece kullanmış olduğunuz motosiklete adapte olursunuz. Onunla bütünleşirsiniz. Ancak yeni bir motosiklete geçtiğinizde ki bu büyük bir motosikletse, siz çok acemisinizdir. Ne motorun özelliklerini, ne karakterini bilmiyorsunuzdur. O motosiklet, sizin için POTANSİYEL BİR TEHLİKE 'dir. Şunu sakın aklınızdan çıkarmayın, ister 4 teker, ister 2 teker olsun her aracın bir karakteristik sürüş tarzı vardır. Bu aynı marka, model olsun farketmez. Şöyle deneyin, aynı model, aynı km.lerde, aynı marka bir başka arkadaşınızın motosikletini kullanın, farklı gelecektir size. Yabancılık çekeceksiniz. Hareket ederken, viraja girerken, fren yaparken çok büyük farklılıklar hissedeceksiniz. İşte o size yabancı bir motosiklet. Ve siz ona alışıncaya kadar sizin katiliniz olmaya aday. O ana kadar yapmış olduğunuz km'ler, o an için tamamen resetlenmiş olacaktır. Siz artık acemi durumunda olacaksınız. Ne zaman ki yeni motosikletinizle birkaç bin km yaparsınız, o zaman alışacaksınız. Ha burda eğer sizin yapmış olduğunuz km, eğer 10 -15000 km değil de 25-30000 km olsaydı, alışma süreciniz daha kısa olurdu. Daha fazlası olsa çok daha kısa süreler olurdu. Dikkat edin, tehlikede olduğunuz süreden bahsediyorum.
Geçtiğimiz sene Yunanistan'dan gelen motosikletli dostlarımızla yapmış olduğumuz konuşmalarda, aynı motosikletle 100000 km ler yapanlar, bunu aşanlar vardı. Onlar bu işi gerçekten hobby amaçlı yaptıklarından altlarındaki motosikletlerin büyük yada küçük olması, onlar için birşey ifade etmiyordu. Sonuçta yine iki teker üstünde hareket ediyorlar ve hobby lerini gerçekleştiriyorlardı. Onlar bizden daha mı az tecrübelilerdi peki? Tabii ki hayır. Ama onlar bilinçli kullanıcılardı ve motosikletin onlar için tehlikelerini bertaraf etmenin yolunu biliyorlardı.
Şimdi büyük bir motosikletin tehlikesinden biraz bahsedelim.
Her insanın içinde adrenalin duygusunu yaşamak vardır. Bunun çeşitli yollarını arar. Elimin altında güç olsun ama ben bunu kullanmam diyen yalan söyler. Mutlaka o gücü kullanır.
- Ya, uzun yolda araç sollarken, düşük gücü olan bir motor beni tehlikeye sokuyor. Bastım mı geçmem lazım ki tehlikeden kaçayım.
Geçme o zaman kardeşim. Yol boşalınca geç sende. Niye riske atıyorsun ki kendini? Güç olduğu sürece risklerini de artırıyorsun. Nasıl olsa geçerim düşüncesi ile ona göre yol almaya başlıyorsun. Bunu bilinç altından yapıyorsun. Oysa gücünü bildiğin bir motosiklet olsa altında, risklerini en aza indirmeye çalışıyorsun. Yol boşsa geçiyorsun, daha düşük limitlerde gidiyorsun, daha yavaş virajlara giriyorsun. Yani tehlikeleri otomatikman minimuma indirgiyorsun. Gideceğin yere daha rahat gidiyorsun, yorulmuyorsun, etrafını görme fırsatlarını kaçırmıyorsun. Süre olarakta hızlı gidenden çok az bir farkla ulaşıyorsun gideceğin yere.
Bir diğer nokta ise tehlike anında, tehlikeden mi kaçayım, motorun gücünü mü kontrol edeyim derken kaza zaten oluşuyor. Sadece büyük hacimli motosiklet değil sorun, ebatsal olarak daha büyük, ağırlığı daha fazla motosikletler de tecrübesiz insanlar için büyük tehlike oluşturuyor. Altınızdaki kütle ne kadar büyük olursa, kontrol etmeniz de o kadar zorlaşıyor. Bunu en kolay kaygan bir yolda hissediyorsunuz. Kendi cüsseniz ile altınızdaki kütleyi kontrol etmenin ne denli zor olduğunu daha iyi anlıyorsunuz. Yarış amaçlı üretilen motosikletlere dikkat edelim. Genelde çok hafif olurlar. Bunun sebebi sadece daha az ağırlık, birim kütleye düşen daha yüksek beygir gücü değil, kontrolü daha kolay bir kütle, daha az harcanan enerji, daha az yorgunluk vs. vs... Görüyorum ki 50 kg. olan bir bayan, 180 kg lık kütleyi kontrol etmeye çalışıyor. Sizce ne derece başarılı olabilir? Yada 70 kg olan bir adam, 240 kg lık bir kütleyi kontrol etmeye çalışıyor. Şöyle bir hesap vardı yanlış hatırlamıyorsam, bir insan, ancak kendi ağırlığı kadar olan bir kütleyi zorlanmadan kaldırabilir. Bunun üstündeki ağırlıkları, insan üstü bir çaba ile yapar. Ancak limitlerdir ve çok çabuk yorulur. (Halterciler hariç)
Bir de diğer bir konu sele yükseklikleri. Bacak boyu 75 cm olan bir kişi, 85 cm sele yüksekliği olan motosiklet kullanıyor. Tecrübesi ise zayıf. Ayaklarını yere koyma isteği sürekli var. Yavaşlamalarda hemen ayaklar yere iniyor. Yere değecek mi? Belki parmak uçlarında. Peki o kütleyi parmak uçlarında nasıl taşıyacak? Hasbelkader taşıyor. Ama en ufacık zorlanmada motosiklet yerde. Şanslı ise ayakları altında kalmaktan kurtuluyor. Diyeceksiniz ki Cross motosikletlerinde adamların ayakları bile yere değmiyor ama bu adamlar yarışıyor. Sizde de o tecrübe olsa, sizde binin. Adamların işleri. Yada uzun yıllardır artık motosikletin üstünde olduklarından, ayaklarını yere indirme gereğini pek duymuyorlar.
İşte arkadaşlar, yukarıda saymış olduğum bir çok sebep, motosikletleri kana susamış katillerden farklı kılmıyor. Ama bu cansız kütleler mi suçlu? Hayır. Buna sebep veren insanlar, yani yine bizler suçluyuz. Bu masum hobby amaçlı araçlarımızı, kana susamış cani yapan bizleriz, onlar değil. 1992 yılından beri bu motosiklet kullanıyorum. Toplam yapmış olduğum km, 300.000'e merdiven dayadı. Ama halen 650 cc bir motosiklet kullanıyorum. Bundan sonra alacağım da 650 cc olacak. Lütfen bu duyarlılığı sizlerde gösterin. Gösterin ki, artık bu mail guruplarında kaza haberleri, kaza sonucu ölüm haberleri olmasın.
Biliyorum yazı çok uzun oldu. Belki çok ukalaca bir yazı oldu. Ama eminim ki bir çoğunuz okuduğunda bana hak verecektir.
KONTROL EDEBİLDİĞİN GÜÇ HER ZAMAN GÜLDÜRÜR, KONTROL EDEMEDİĞİN GÜÇ İSE BİRGÜN ÖLDÜRÜR.
ÖLMEK İÇİN DEĞİL, ÖLENE KADAR MOTOSİKLETE BİNMEYİ DENEYİN.
Vaktinizi ayırdığınız için teşekkür ederim.
Sevgiler
Zafer Yangın
Suzuki XF650 Freewind
İstanbul
►Forum Kuralları◄ ►Moto Aktuel◄ ►Türk Dil Kurumu◄
Herkes düşüncelerinde yanılabilir. Ama aptallar bir türlü yanıldıklarını anlayamazlar. Cicero
yaw bak daha vites geçişlerini bilmiyorsun ybr bulup vites geçişlerini öğrenmem gerek diyorsun.ya kardeşim bak cidden kafamı buluyorsun yoksa niyetin ciddi mi anlamadım tam olarak ama sen madem ybr bulup vites geçişlerini öğreneceksin bence o zaman sıfır km ybr al bari de herşeyiyle motoru öğren.kardeşim bak çok gençsin etme,motora binmek sadece vites geçişlerini öğrenmekten ibaret değil.çok yanlış yapıyorsun altından kaçar gider 600 lük motor.motoru alınca aklın başına gelir de iş işten geçmiş olur.neyse benden daha fazla yorum yok bu kadar..ama YANLIŞ YAPIYORSUN..
SÖZ KONUSU VATAN İSE GERİSİ TEFERRUATTIR!!!
Aklı başında biri olduğunu yazmışsın fakat her ne kadar kendini tutabileceğini, aşırı hız yapmayacağını sanıyorsan yanılıyorsun. Hiç vitesli tecrüben olmadığı için o makinayla kaza yapman kaçınılmaz olacaktır. İlla Supersport istiyorsan cbr 125 ile başlaman senin yararına olacaktır, hem gaz tepkimelerine alışırsın hem de acemiliğini rahatça atarsın. Eğer supersport almandaki amaç tutku değil de kızlara veya çevrene hava atmaksa hiç başlama bu işe.
bizim milletimizin kafası gözü yarılmadan bişeylerden ders çıkarması mümkün değil
aklım başımda diyorsun aklın başında olsa 2 karı kıza hava atıcam diye böyle işe girmezsin aşk mış bırakıcaksın bu aşk maşk ölüyorum bayılıyorum işlerini ss istiyorsun maden gidiceksin 250 cc hyosung alıcaksın en kalıplı 250 cc makine al kullan öğren sonra git 1000lik al ama aklım başımda aşıgım cartım curtum deme öle yıllardır motor için yanan tutuşan var senin gibi demiyo daha neyin ne olduğunu bilmiyo gibisin
biliyormusunuz daha konuyu açmadan konu adının altında nickinizi görünce anladım bu tip bir konu oldugunu , SlowRacing - Yavaş Racing he o motor altında olsun görürüm ben seni yavaş gidermiş pehhh , bende 600cc ile başlamayı düşünüyordum fakat sonra 500cc bir chopper da karar kıldım ki bende 600f alırsam basmam diyordum 500cc 50 beygir chopper aldım sürekli basıyorum , basmıcam falan deme kardeş bunlar hikaye bu forum bu topiclere çok şahit oldu hatta 1 tanesinide ben açmıştım
Fikirlere Kurşun İşlemez .
kendine bir ninja 250 al sana ne kadar yeterli olduğunu göreceksin
.................
Evet Arkadaşlar Bu Konu Konu Dışı Değil...
Ama Buraya Açmamın Sebebi Ana Başlığa Saçma Saçma Konular Açılmaktan Sıkılmışsınızdır Dedim En sonda Bana Patlamayın Diye Açtım Buraya Konuyu
Yaklaşık 3,5 Yıldır Vitesli Motosiklet Kullanıcısıyım İlk Motosikletim 125 cc Lik ile başladım.. Yaklaşık 7 Ay Öncede Onu Satıp 150 CC lik Bir Makine aldım.. Kullanıyorum Şuanda Ama Farkettim Ki artık Bisiklet Gibi Geliyor Hakikatende Öyle... Neden mi Geliyor Hız Veya Hava Manasında değil... Sadece Küçük Geliyor Hissi Veriyor Tabi Bu Sebepte Kullanırken Doyumluluk Yaratmıyor Acaba Bunu Satıh Hyosung GT 250 R Alsam mı ? 2 Aydır Zaten Hyonun Hayaliyle Yatıyorum Alsam Hata mı Yaparım Büyük mü Gelir Bilmiyorum Size Bi Danışiyim Dedim.. Bu arada 1.80 Boyundayım 70 Kilodayım.. Birde Sizlerin Görüşlerini Aliyim Saygılar
Kaynak: http://www.motosiklet.net/forum/konu...#ixzz16afNOg6e
[B][COLOR="DarkRed"]wWw.Motosiklet.Net[/COLOR][/B]
[B][COLOR="Blue"]Bağımlılık Yaratır[/COLOR][/B]:P
şuna hala cevapmı yazıyorsunuz.
abisi sende git kendine don al
"Son gün olmasın dostum, çelengim top arabam;
Alıp beni götürsün tam dört inanmış adam!”
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)