soru sormak olsun da ne olursa olsun...hatta laf olsun torba dolsun..benim de motora binice sağ elimde kasılma oluyo 80 km yol yaptıktan sonra..aaaaaaaa..bakayım gaz açmak için elciği sıkıyorum ondandır belkiiiiiii.....!!!
Suç senin değil, seni artçı olarak alan, motoru bir yerden bi yere götüren ama motorcu olmayan arkadaşın. Bu işler gerçekten de nasıl alışırsan öyle gidiyor. Çok değil 2 hafta önce motosikletimi alırken, kaskları deniyordum. Hafif ve rahat sayılabilecek LS2 Cruiser'da bile kendimi astronot gibi hissettim, fullface'lerde kendimi ölüyor gibi hissettim. Madem illa ki takacağız bari yarım kask takayım dedim. Forumu okudum, insanlara sordum; kesin fullface al alışırsın dediler. 2 haftada öyle alıştım ki, dün otoparkın içinde motordan ses geliyor mu diye 10 km/s hızla giderken dahi kasksız kullanırken çok garip hissettim, dayanamadım geri taktım kaskı. Azıcık kaza videoları izle, sen de takarsın kaskını. Hala takmayacağım dersen de binme şu alete artçı olarak bile.
bende bu konuyo merak ediyordum bende hep hem güvenlğim için hemde yüzümü rüzgardan korumak için kaskı takıyordum
kasksız motor sürmek hoşuma girmiyor insan yolda gözünü bile açmıyor ama kask olunca daha rahat oluyor konforun artıyor...
eğer insanların merak ettiği şeyler sana saçma geliyorsa lütfen konuya girip cvp yazma zahmetinde bulunma. herşeye muhalefet!
---------- Mesaj ekleme zamanı: 17:19 ---------- İlk mesajı ekleme zamanı 17:15 ----------
tanımadığnız kişiler hakkında nasılda ileri geri konuşuyorsunuz.
biri motordan düşer öbürü hava atmak için binmiş der, bunlar çocukça konuşmalar sizinde başınıza birşey gelebilir hemde tedbir aldığnız halde demekki sizde bi race tipi bişe kullansanız, biri çarpsa ölseniz,arkanızdan birileri eh işte alırsan öle bi motor basarsan gaza hava için böyle olur der. bunlar sitede gördüğüm şeyler.
beni motora alan arkadaşım kaç yıl yarış motorunu ALLAHa çok şükür başına hiç bişe gelmeden kullandı, şimdi yorucu olduğu için daha düşük cc aldı ve onu kullanıyor. motorcu demek için siz ne vasıflar arıyorsunuz acabaki insanları motorcu ve motoru götürenler olarak ayırıyorsunuz.
forum kuralları gereği tartışmak yasak..reelde olsa bir yorum yapardım o size 2 hafta giderdi..bi konu hakkında araştırma yapmadan burdaki değerli arkadaşlarımızın vaktini almaya gerek yok...bi yeriniz tahriş olduysa onarıcı krem sürün..krem adı da yazayım mı?nasıl süreceğinizi de yazayım...???bayanlara ilgi de çok fazla ha..zaten arkadaşta sürekli bayan olduğunu vurgulamış...
sizi daha öncede böyle agresif tartışmalardan hatırlıyorum..sürekli birilerine gereksiz sorular sorarak tartışma ortamı yaratıyorsunuz...byyyyeeeeeeee
sergiowianni yave shooter a katılıyorum,evabnı vermişler zaten
tartışmaya grmicem, çocukluktan bahsedio, sorduğu soruya bak
topuzu bozulacak die, kask takmayan ve yüz felci geçirirmiyim korkuyorummm diyen cahil deil,yaptığı hava atmak hiiiççç deil, ya allahım neler yaratıosun yaa
biz de bayanız ama zırt bırt, bayanım demiyoruz yaa
sergiowanni kimse ile tartışmaya girmiyorum sizin daha önceki msjlarınıza baktımda başkalarınada böle pat diye cvp yapıştırmalarınız pek malum.
sakal traşı ol diyen abiye dedim bayan olduğumuda.
ofelya hanım bayan olduğunuzu demenize gerek yok resim anlatıyor zaten herşeyi;)
neden sorduğuma gelince, eğer birşey olmazsa her daim kullanmayacağımda o yüzden.(artçı iken)
Çok eminim ki benden ve bu forumda kaskını dizliğini vs. takan ve artçısına taktırandan daha iyi kullanıyordur arkadaşınız motoru. İnşallah başına bir şey de gelmez, kötü niyetli biri değilim, ihmalkarlık yapılsa bile. Valentino Rossi'yi trafiğe açık alanda kasksız artçı aldığını görsem, motorcu değilmiş derim . Olay nasıl kullandığı ne kadar hakim olduğu ya da ne kullandığı değil. İnan burada kimse seninle ne tartışmak istiyor ne de senin kötülüğünü. Tavsiyeler var, uyarsın uymazsın kendi bileceğin iş.
2005 yılında ingilterede yapılan kask testlerinde 40/km hız ile düşmek bile insan yüzünde kalıcı hasarlara neden olur. Siz birde yüzünüzde yaralar oluşacak kadar yüksek hızlara çıktığınızı söylüyorsunuz.
İnsanlarda kask konusunda kalıplaşmış bir inanış var.
Kask sadece yere düştügünüzde sizi korur zannediyorsunuz, fakat yanılıyorsunuz.
Kask çevredeki nesnelerden öndeki aracın içinden atılan söndürülmemiş sigara izmaritinden, veya atılan su şişesinden, veya cola kutusundanda sizi korur.. Malum, memlekette öküz çok.
Sizi artçısı olarak arkasına taşıyan insan bunların bilincinde değil sanırım?
Türkiyede trafik kazalarının birçoğu sürücülerin kendilerine olan aşırı güveninden meydana gelir. Fakat kazaya sebebiyet veren her zaman 2. veya 3. unsurlar vardır. Bunlarda zaten yukarıda saydığım maddeler...
İç sesim dışardan duyulsa beni kurşuna dizersiniz..
ilk sayfadaki resim herşeyi açıklamış
yüz felci(motorcu hastalığı sayılıyormuş:(
http://www.moto-park.com/forum/smf/i...hp?topic=210.0
Oda bişeymi, bi rivayete göre kısır bile yapıyormuş.
http://www.motosiklet.net/forum/moto...-yapar-mi.html
İç sesim dışardan duyulsa beni kurşuna dizersiniz..
kimseye sataşmak, yada rencide etmek için söylemiyorum ama yorum yapmadan geçemeyeceğim.
yazının bu kısmının altına imzami atarım. motoru kullanan kişi ne kadar tecrübeli olursa olsun bu alet iki teker ve trafikte sürüşü etkileyen bir çok değişken var. bazen siz ne kadar dikkatli olsanızda sizden kaynaklanmadan bir hatadan dolayı başınıza bir şey gelebiliyor. artçıyı motorsiklete kasksız bindirmek bana göre o'nun yaşamını hiçe saymaktır.
binek araçlarda emniyet kemeri, motorsiklette kask hayati önlemlerdir. lütfen bunları atlamayın. ben kendi araçlarımda kaskı takmak istemeyen yada kemerini takmak istemeyen yolcuyu aracıma almıyorum çünki gaza dokunduktan sonra bu kişilerin sorumluluğunu siz alıyorsunuz.
the evil that men do - cbr 125r 7500km - ninja 250r (tabiki yeşil) 25000km - transalp ile yollarda
böyle uzun tartısmaya gerek yok aslında..sizi suclamıyorum ama kask önemli..arkadasınız ne kadar dogruda kullansa bazen motorculara bilerek çarpanlar bile cıkıyor..siz giderken arabanın biri çarpsa değil yüzünüz kolunuzda kırılır..
bidaki seferlerde Saçınızı bozun artık bi zahmet..saç mı can mı
çok enteresan bir başlık
Yüzünü yıkayanların yüz felci geçirdiğini de ilk kez duydum....
Motosiklet üzerinde yüz felci geçiren birinin olduğu dünya literatüründe yoktur sanırım....
YÜZ FELCİ
Alt yüz siniri felci olgularının üçte ikisinden çoğu idiyopatiktir, yani felç nedeni belirsizdir. Ama idiyopatik felç tanısı ancak bir dizi incelemeden sonra ve bu durumun anlaşılabilir bir açıkla*ması yapılamadığı zaman konmalıdır. Alt yüz siniri felcinin kafaiçinden kay*naklanan nedenleri arasında tümörler, multipl (yaygın) skleroz, beyin hasta*lıkları ve enfarktüsleri ile çocuk felci yer alır. Sinirin geçtiği kemikyol ya da yumuşak dokuların lezyonlan da yüz felcine yol açabilir. Bunların başlıcalan cerrahi girişimler ve kazaları izleyen travmalar, ortakulak iltihabı, görme si*nirinde zona, ortakulak karsinomu ya da yüz siniri nörofibromudur. En sık görülen kafa dışı nedenler kulakaltı tü*kürük bezinin karsinom ve travmaları*dır. Öteki nedenler arasında enfeksiyöz mononükleoz, sarkoidoz, ağır yüksek tansiyon ve polinevritler (çoklu sinir il*tihabı) sayılabilir.
KLİNİK DEĞERLENDİRME
Yüz felci tanısı için hastanın istemli ve istem dışı yüz hareketleri dikkatli bir biçimde muayene edilir. Alın, gözka-paklan, burun deliği ve ağız kaslarının gerginliğinde ve kasılmasında azalma olup olmadığı araştırılır. Hastanın alın kaslarını hareket ettirememesi yüz sini*rinin üst bölümünün felcini düşündü*rür; bu durumda tam bir nörolojik mua*yene yapılması gerekir.
Kulak zarları her zaman dikkatle in*celenmelidir. Kulak zarının dış duvarı*nın üstündeki bir kabuğun gizlediği kolesteatomlar (ortakulak ve mastoit ke*mikte oluşan kist) kolayca gözden ka*çabilir. Kolesteatom oluşumundan kuş*kulanılırsa hasta hemen cerrahi araştır*ma için bir uzmana yollanmalıdır. Has*tada işitme kanalının salgısı, sağırlık ya da kulak hastalığına bağlanabilen komplikasyonlarla ilgili belirtiler (örne*ğin baş dönmesi) varsa, ortakulakta kronik bir hastalığın bulunduğu düşü*nülmelidir. Görme sinirinde zona olgu*sunda felcin ve tipik deri veziküllerinin (içi sıvı dolu kabarcıklar) ortaya çıkma*sından önce ağrı görülür. Bu durumda kulak sayvanının ve kulak yolunun mu*ayenesi zonaya özgü veziküllerin varlı*ğını gösterebilir.
Yüz felci muayenesinde göz yaşarmasını ve tat duyu*sunu da değerlendirmek gere*kir. Göz yaşarması için Schir-mer testine başvurulur. Bu steril, kıvrılmış bir filtre kâğıdı şeridi takılır ve şeritler üzerinde gözyaşları*nın yol açtığı nemlenme derecesi kar*şılaştırılır. Tat duyusunu değerlendir*mek daha güçtür. Dilin öndeki üçte iki*lik kesiminde tat duyusunun bozulup bozulmadığını anlamak için dil bir gazlı bez ile kurulandıktan sonra, ön kısmı*na art arda tuz ve şeker konur ve hasta*ya algıladığı tadı belirtmesi söylenir. Felcin nedeni belirgin değilse, şakak kemiğinin radyolojik incelemesi gerek*lidir.
FELCİN ŞİDDETİ
Sinirdeki hasarın kolay iyileştirilebilir (nöropraksi) olup olmadığının saptan*ması tedavi açısından büyük önem ta*şır. Elektrodiyagnostik incelemeler ara*cılığıyla felcin şiddeti genellikle anlaşı*labilir. Yüzün bir tarafında tam felç gö-rülmüyorsa nÖropraksinin (sinirin beyin kabuğundan gelen uyanlara yanıt vere*cek işlevde olması) söz konusu olduğu kabul edilebilir.
Sinilin bir travma sonucu kesilmesi gibi nörolojik bir hasarın ortaya çıktığı durumlarda, sinir lifinin çevrel bölü*mündeki bozulma, yapay uyarının uy*gulandığı bölgeye ulaşana kadar elek-tronörolojik incelemeler hiçbir bozuk*luğu gösteremez. Elektronörolojik incelemelerde bu gibi bozuklukların görü*lebilmesi için en azından 3-5 günün geçmesi gerekir.
Tahliller ve öteki araştırma sonuç*lan ilk belirtilerin ortaya çıkmasından bir hafta sonra da hâlâ normalse, bu durum, klinik açıdan yüz tümüyle felç*li de olsa, dejeneratif bir bozukluğun olmadığı anlamına gelir.
TEDAVİ
Bütün olgularda tedavinin amacı hasan onarmak, işlev noksanlığını en aza in*dirmek ve siniri olabildiğince iyileştir*mektir.
Tedavi sırasında felçli taraftaki gö*zün korneasının (saydam tabaka) ko*runmasına özen gösterilmelidir. Kısa süren tedavilerde bir göz bandajı yeter*li olabilir. Ama iyileşme süreci aylar sürüyorsa kısmi bir tarsorafı (gözka-paklannın kısmen ya da bütünüyle bir*birine dikilmesi) önerilir.
Masaj ve elektrouyan felçli kasta atrofinin (doku gerilemesi) ortaya çık*masını önleyemediği gibi iyileşmeyi de kolaylaştırmaz. Siniri oluşturan si*nir liflerinin kesilmemiş olması iyileş*me şansım artınr. Hastanın istemli ha*reketleri yapabilmesi ya da elektrouya-nya uzun süre normal yanıt vermesi si*nir liflerinde devamlılığın bulunduğu*nu gösterir. Uyan testleri sinirin öldü*ğünü düşündürüyorsa, ama sinirin ana*tomik bütünlüğü ile ilgili kuşkular var*sa cerrahi araştırma yapmak gerekir. Cerrahi girişim ile büyük kulak sinirin*den ya da kalçanın yan cilt sinirinden alınan bir sinir parçasının yerleştiril*mesiyle, yüz siniri yeniden şakak ke-miğindeki doğal yolunun içinden geçi*rilerek sinir iletilerinin devamlılığı sağlanabilir.
İDİYOPATİK YUZ FELCİNİN TEDAVİSİ
İdiyopatik (nedeni belirsiz) felç, kemik kanalının içindeki sinirin kansız kal*masına bağlı olabilir. Bu tür felçlerin tedavisinde ağız ya da enjeksiyon yo*luyla alınan steroit ilaçların etkili olup olmadığı tartışmalıdır; ama yüksek tansiyon, gebelik, şeker hastalığı, akci*ğer veremi, peptik ülser ya da ortaku*lak iltihaplan gibi engelleyici koşullar yoksa steroit tedavisi de denenmelidir. İdiyopatik felcin gidişi sırasında sinir tam olarak yıkıma uğrasa da dekomp-resyon cenahisi yoluyla sinirin üzerin*deki baskı kaldırılabilir.
BEKLENEN GİDİŞİ (PROGNOZ)
Hastalığın gidişi, yüz sinirinin yapı*sında bozulma olup olmamasına bağlı*dır. Sinirin yapısında bozulma yoksa (nöropraksi) felç nedeni denetim altı*na alındığında, her zaman tam iyileş*me sağlanabilir. Bozulma olduğunda iyileşme olasılığı sinirin yapısal bü*tünlüğüne göre değişir. Sinir yapısal bütünlüğünü koruyorsa iyileşme ger*çekleşebilir. Ama bunun için uzun bir süre gereklidir. Bu durumda iyileşme kısmi olur ve hastada istemsiz hare*ketlerle kasılmalar görülür. İdiyopatik felç olgularının yüzde 9O’ı tam olarak iyileşir. Olguların yüzde 75′i iyileşebi*lir niteliktedir ve hasta belirtilerin or*taya çıkmasından sonraki üç hafta içinde normal hareketleri yapabilir.
Geri kalan olgulann yaklaşık yansın*da sinirin yapısında bozulma vardır; bu durumda iyileşme çok uzun sürer ve hasta hiçbir zaman eski sağlığına kavuşamaz. Genellikle felç başlangıç*taki bölgeyle sınırlı kalır ve daha ge*niş bir alana yayılmaz; bununla birlik*te bazı olgularda doku yıkımı hastalı*ğın ilk haftasında da sürer. Yineleyen felçler, ilk felce göre genellikle daha güç iyileşir.
EKSİK REJENERASYON OLGUSUNDA TEDAVİ
Yüz siniri bir yıl içinde eski işlevini kazanamazsa ve elektrouyarı testleri sinirin öldüğünü gösteriyorsa tedavi için iki ayn yola başvurulabilir. Bun*lardan birincisi plastik cerrahi girişi*midir; bu girişim yüzün felçli tarafını kaldırmak için uygulanır, ikincisi ise dilaltı (hipoglossus) siniri ile yüz sini*rini birleştirmektir. Dilaltı-yüz siniri birleştirilmesi plastik cenahiye göre daha iyi sonuç verir. Ama bu işlem kas lifleri atrofiye (doku gerilemesi) uğra*madan önce yapılmalıdır; atrofi felcin ortaya çıkmasından 2-3 yıl sonra görü*lür.
Tarzım çok basittir.....
Her zaman en kalitelisi ile memnun olurum
Beyni olanlarda hasara yol açar genel de. O yüzden siz, .....
Sonsuza kadar süren tek A$K motosiklet aşkıdır !
'TUĞBA OKAN EKİN' << 03.04.2007 >>
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)