Arkadaşlar,
Bir üzücü motosiklet kazası daha görünce yazmak istedim. Ne kadar uzmanım, ne kadar uzman görürsünüz orası ayrı, ama söylenmesi gereken bir gerçek var.
Bir kaza genelde tek kişinin hatası ile olmaz. Kaza iki kişinin yaptığı hataların çakışması ile oluşur.
Ne oldu? Öndekine çarptım? Demekki takip mesafesini yeterli koymuyorsun..
Ne oldu? şerit ihlaliyle kaza yaptım. demek ki kendine kaçacak yer bırakmamışsın.
Ne oldu? tali yoldan önüme fırladı? demek ki arac sürücüsünün olası hatasını öngörmüyorsun.. (halbuki ben tali yolda araç görürsem o şeride hiç girmem, ya ortaya ya sola kaçarım daha kafadan.. )
Ne oldu? freni sıkınca yere yapıştım, yok arkası kaydı? Demekki eğitim alman lazım motosiklet kullanmak için, hala yeterli değilsin..
Karşılaştığımız kazalar genellikle şerit değiştirme kural ihlalleri, ışık ihlalleri, kavşak ve geçiş üstünlüğü ihlalleri ile oluşan kazalar. Ama tek kişinin hatası değil.. İki kişinin hatası.. Bizim hata yapma lüksümüz yok. Daha dikkatli olmamız gerekiyor, karşı taraf yerine de düşünmemiz gerekiyor ne yazık ki. Kendini düşünmeyen adamın kalkıp bizi düşünmesini beklemek saçmalamak olur.
Geride bıraktığım bir yıl içinde sanırım 150 bin km yi aştım trafikte. Belki ayda bir ciddi kaza atlattıysam, motosiklete her bindiğim gün ciddi tehlike atlatıyorum. Belki beşinde bir de aha tamam şimdi gittik diye dııııııııııtttt çizgisinden döndüğüm oluyor.
Baktım olmuyor bir ara da, kimseyi yarı yolda bırakamam dedim binmedim. Ya bineceksek gerçekten kurallara riayet edelim
Şimdiye kadar kurtarmamın en önemli sebebi hıza dikkat etmem, şehir içinde hız yapmıyorum.. Arabayla 190 ı vurduğum havaalanı yolunda 100 ün üzerine çıkmıyorum. ikincisi araçları okuyabilmem. önümdeki yanımdaki adamın küçücük bir hareketinden kestirebiliyorum yapacaklarını, resmen lastiklerin 1cm sağa sola kaymasını okuyorum. üçüncüsü olasılık üretmem, şu birden önüme kırarsa şunu yaparım, bu frene basarsa şuraya kaçarım.. dördüncüsü de ilki kadar işime yarıyor.. hedef tahtası çiziyorum zihnimde, tam ortada ben varım. kendime güvenli bir çember dizisi çiziyorum yani.. en içteki (yada hıza göre içerdeki çemberler) çembere kimseyi sokmuyorum. ya hızlanıyorum, ya yavaşlıyorum, ya kaçıyorum, ya korna ile ikaz ediyorum. çemberlerin içindeki araçlara ve konumlarına göre bana yanaşan bir araç varsa hemen çemberin daha dışına atacak şekilde hareket ediyorum.
Genelleme yapıyorum extrem durumları saymıyorum. Sarhoşun, yada aceminin biri sizi birden altına alır, kırmızı ışıkta beklerken biri gelir arkadan vurur vs vs.. Bunlar Türkiye gibi ilginç durumlar ülkesinde bile çok sık olabilecek şeyler değil.
Lakin ne olur biz hata yapmayalım. Hızlı gidince madalya vermiyorlar kimseye, kimse bizi kahraman da saymıyor. Bu bir hobi, bırakın da öyle kalsın. Kendimizi ispat etme yeri değil trafik, hiç bir zaman da olmayacak. Motosiklet bizi daha yakışıklı, daha güçlü, daha erkeksi, daha şekilli bir tip yapmıyor (kendi adıma konuşuyorum). Ama beni gülümsetiyor. Eve gülümseyerek geliyorum. Bu da bana yetiyor.