►Forum Kuralları◄ ►Moto Aktuel◄ ►Türk Dil Kurumu◄
Herkes düşüncelerinde yanılabilir. Ama aptallar bir türlü yanıldıklarını anlayamazlar. Cicero
Merhabalar;
Öncelikle bende Antepteki bu yasaklamaya karşıyım. Ancak, bu yasaklamanın nedeni araştırılarak buna ilişkin önlemleri yine motorcular olarak bizler uygulamalıyız.
Ben Adana'da yaşıyorum. bir scooter birde kros motorum var. Nadiren araba kullanırım. Genelde şehir içinde scooter, şehir dışında kros kullanırım. İnanın değil motorlar, bisikletler bile tehlike yaratabiliyor. Motor kullanıcıları, sıkışan trafikten kurtulmak için olmadık aralardan geçiş yapıp, gerekli gördüklerinde yayaların bile kullandığı yay geçitlerini kullanıyorlar. Park edilecek yerleri bırakın, dükkan veya mağaza önünde insanların yürümesine müsait alan bırakmayacak şekilde bırakıyorlar. Bunu engellemek için motorcular olarak birşeyler yapmalıyız. Çoğu motorun mekanik olarak birçok eksikliği var. Plaka, ehliyet hak getire. Bu durumdan herkes şikayet eder. Öncelikle bu tür sorunları aramızda çözmemiz, daha sonra verilen kararları tartışmamız gerekir.
Tüm bu sorunları çözdükten sonra, avrupadaki gibi motor için ayrı şerit, trafikte öncelik,park izni gibi hakları isteyebiliriz.
Değerli arkadaşlar;
Bugün Antepte motor girişilerini yasaklayan zihniyet, birçok devlet kurumunda motorsiklet ile çözüm bulmuşlardır sorunlarına. Bugün, PTT, polis teşkilatı, zapıta gibi önemli kurum ve kuruluşlar, motosikletin ne kadar etkili ve ekonomik bir araç olduğunu görmüş ve tercih etmişlerdir.
Ancak yasaklamalarda, birazda bizlerin etkisi olmuyor mu? Yani, mekanik olarak yetersiz, trafik kurallarına uymayan, belgesiz, tehlikeli kullanılan iki tekerli araçlara biz MOTOSİKLET dediğimiz sürece motosikletlere tepki olacaktır. Misal, ben Adana'da yaşıyorum. Kaldırımdan giden, yaya geçidini kullanan, araçların arasında tehlikeli seyahat eden, kırmızı ışıkta insanların içinden geçmeye çalışan motorlara, tepki verip, bunların ayıklanmasına yardımcı olmadığımız sürece, bu kişilerin yaptığı yanlışlar hep tüm camiaya maledilir.
2000 yılına motorsiklet, ya elit tabakanın hobi aracı kabul edildi, yada köy ve kasabalarda ulaşım aracı. Türkiyede pizza hamburger sektörü scooterin tanınmasına vesile oldu. şimdilerde memur, doktor, öğrenci, avukat herkes birer motor alabiliyor. Bu durumda bazı trafik düzenlemeleri ve en önemlisi TRAFİK KÜLTÜRÜ OLUŞTURULMALIDIR:
Yasağa karşıyım. Bende motor kullanıcıyım. Ancak, yasağa karşı olurken, bu yasağın oluşma nedenlerini de savunmamalıyız. Sonuçta Antepte bir sivil toplum örgütü ile belediye arasında yapılan görüşmeler, daha etkili bir sonuca ulaştıracaktır.
teknikhoca
cok gusel demişşin
ellerine saglık
[CENTER][B][COLOR="Red"]*** THE WEBMASTER[/COLOR] BY_KANUNSUZ[COLOR="Red"] ***[/COLOR][/B]
::evil::[/CENTER]
Eee, zaten "Herkes gider Mersin'e biz gideriz tersine" mantığı işlemese güzel yurdumda ayıp olur. Yahu bunca saçma sapan uygulamayı niye kanıksar dururuz, burası Türkiye deyip geçeriz, herkes mi hayatından memnun, yoksa herkes mi boş vermiş. Anlaşılır gibi değil. Saçma sapan işler yapmakta bizim yöneticilerin üzerine yok.
İşte ilk eylem planı:(Mutlaka başkaları da vardır)
Yüzlerce, hatta binlerce motosikletle toplanıp gireceksin o girilmez tabelalarının olduğu yerlere, sırtlarda, artçıların ellerinde pankartlarla, trafik nasıl allak bullak olurmuş, tepki nasıl gösterilirmiş görecekler, o zamanda bağlasınlar bakalım bin tane motoru.
Bence korumasız, trafik kurallarına uymayan, alakasız yerlere park eden v.s. tipleri cezalandırsınlar, kuralına göre süren adamın suçu ne. Ehliyetsiz süren adamı da, plakasız motoru da engellemek ilgili kurumların işi, motosiklet satarken ehliyet şartını koyarsın, bakalım ehliyetsiz sürücü kalıyo mu? (bu bukadar zor değil, iş uygulamayı getirmekte, vergi koymayı, zırt pırt zam yapmayı bilen devlet bunu da bilecek.)
Sen kuralları, kanunları adam gibi ve yaptırımı olacak şekilde koymazsan, cahil çocuk tabii ki korumasız, ehliyetsiz binecek motora.
İş her yere tabela koymakta değil, o tabelaya gerek kalmayacak idari yönetimi becermekte.
bu topic ilk kez dikkatimi çekti ve hakkaten hayretler içinde okudum yazıları. şu an diyecek birşey bulamıyorum. ağlanacak halimize gülüyorum. ne garip kurallar ülkesi burası. millet elini kolunu sallaya sallaya kafasına göre kural kanun çıkartıyor valla. şaşırdım çok şaşırdım. motor delisi motor aşığı arkadaşlarım adına üzüldüm. motoru olupta rahat rahat kullanamıyor olmak oldukça can sıkıcı bir durum. birşeyle yapılacaksa bende varım mail mi, dilekçemi yazalım arkadaşlar aklı başında birisi bizi yönlendirsin. nereye nasıl bir yazı yazılır anlamam ama altına imzamı atarım. bencede medyaya yansıtılması süper olur. ayşe şule bilgiç belki yazılarında dile getirebilir. rüzgarın kızına mail atıp forumu okumasını sağlamak lazım yapabilirmiyim bir deneyeyim
herkese saygılar
Yaşadığımız yüzyılı şaşırmışlar dikkat edin sizi büyücü falan sanıp kaynatmasınlar kazanda. Halbuki ben Gaziantep için Güneydoğu Anadolunun PArisi derdim ve görmek istediğim ilk yerdi tercihlerimi tekrar gözden geçirmeliyim sanırım.
Alanyada durum böyle değil kafanda kask varsa egzosun düzgünse çevreyi rahatsız etmiyorsa A2 ehliyeti pekde önemli değil genelde polis hoşgörü gösteriyor.Ama kask yoksa motorda aşırı ses varsa kurtuluşun yok
Sezgin_Max
abi hic bir belediye keyfi olarak oyle bi karar alamaz bunu il trafik belirler bence arastir yanlisin wardir solim
imzam yok parmak bassam olurmu
Selam, konu başlığı altındaki tüm yazıları okumadım ancak, hatırladığım kadarıyla Temmuz gibi buna benzer bir veryansına cevap vermiştim. Ne yazık ki izlenimlerim o günden bu güne de hala değişmedi.
Yani demek istediğim, bu ve buna benzer sorunların nedenlerini biraz olsun kendimizde aramalıyız. Tamam devletin ve yasa uygulayıcılarının hiç suçu yok mu ? Tabii ki de var. Ama esas suçlu bizleriz.
Kullandığımız motorsikletin diğer motorlu kara taşıtlarından daha az hacimli ve daha atak olduğu kesin bir şey. Hepimiz de trafikte bunun bilincindeyiz. Ve ne yazık ki trafik kurallarını hiçe sayarcasına bu özelliklerini sonuna kadar kullanıyoruz.
Eminim nelerden bahsettiğimi herkes iyi biliyordur ama yine de örnekler vereyim: Yoğun trafikte duran veya ağır işleyen araçlar arasında zig-zaglar çizmek, otoyolda emniyet şeridini ihlal etmek, şehir hız limitlerini ihlal etmek, kaldırımdan sürmek, eksoz susturucusunu değiştirip aşırı gürültü üretmek, çevredekileri etkilemek umuduyla trafikte amuda kalkmak, akrobasi yapmak, yarışmak, sadece yolcu taşımak amaçlı olan motorsiklerin üzerinde bilimum tüp gaz, su varilleri (sucular 6-7 varile kadar taşıyor), istihap haddinden fazla yolcu taşımak, kask takmamak, diğer motorlu taşıtları uygunsuz bir şekilde sollamak, sıkıştırmak, sağlamak, şakalaşmak, ehliyetsiz motorsiklet kullanmak, reşit olmadan motorsiklet kullanmak(bu arada YABANCI DAMAT DİZİSİNİ KINIYORUM herkese örnek olmaları gerekirken 15 yaşındaki çocukların reklam uğruna motorsiklet kullandığını gösteriyorlar), trafik sigortası veya muayeneyi yaptırmamak, satışını almamak, aracı trafiğe kaydettirmemek (plakasız dolaşmak), okul gibi merkezi lokasyonlarda tehlikeli araç sürmek....
Bu liste uzayıp gidiyor. Eminim aranıza kuralları ihlal etmemiş kimse yoktur. Ama tabii ki gerektiği ve gerekmediği zamanlar olduğu doğrudur. Ama %99 gerekmemektedir.
Bu ve buna benzer tutumlardan dolayı bir tutam "özgürlük" sevdası uğruna, diğer vasıtaların sürücüleri olsun, yayalar olsun, trafik ekipleri ve diğer yasa uygulayıcılarının olsun tepkilerini çekmekteyiz.
Kuralların konulmasının tek sebebi çiğnendiğinde ceza kesilsin diye değildir arkadaşlar. Kurallar, günlük işlevlerin kendiniz de dahil olmak üzere, kimseye maddi veya manevi zarar veya hasar gelmeden güvenli ve yararlı bir şekilde işlemesi için konulmuştur.
Eğer siz kuralları çiğnerseniz, ister istemez çevrenizdeki sürücüler ve diğerleri kendilerini korumak için önlem almak zorunda kalacaklardır. Etkiye tepki.
Bu söylediğimin imkansız olduğunu zannetmeyin lütfen. Türkiye yıllarca şehirlerarası seyahat eden kamyon ve otobüslerden çok çekmiştir. Yaşanan ve genelde çok acı sonuçlanan trafik kazalarının çoğunluğunda otobüs ve kamyonlar büyük etken olmuşlardır. Bunun üzerine gerekse devlet, gerekse özel sektör bu kazaları engellemek, riskleri minimuma indirgemek için önlemler almıştır. Sonucunda günümüzde otobüs ve kamyon tarzı geniş araçların sebep olduğu kazaların oranı alınan önlemler (eğitimli şöförler, birden fazla şöför dönüşümlü kullanım, ileri düzey trafik eğitimi, çok sıkı trafik denetimi v.b.) sayesinde hızla düşmüştür.
Yani, her ne kadar "ÖZGÜRLÜK" sevdaysıyla motorlarımızın üzerine biniyorsak en azından bu tatminimizi gerekli ileri düzey sürüş eğitimini alıp, kuralları iyice tanıyıp, kendimize veya bir başkasının haklarını ihlal etmeden, trafikte kendimizin veya bir başkasının sağlığına yönelik tehdit oluşturmadan yapmalıyız.
Motorsikletlerin sayısı malum sebeplerden ötürü gün geçtikçe artıyor. Tabii sürücülerinin de. Bu sebeple yeni gelenlere ve bizden sonrakilere örnek teşkil etmeliyiz. Unutmayın: Motorsiklet insanda bir hevesle başlar. Ve başkalarını da özendirir. Yani yarın öbürgün, oğlunuz, kızınız, kardeşleriniz, yeğenleriniz de motorsiklete bineceklerdir. Ve onlar onlara moturu benimseten yakınları olarak sizleri örnek alacaklardır.
Abileri ve ablaları gibi güvenli sürmelerini mi isterdiniz ? Yoksa onların sakat kalma veya ölüm sebebi olmayı mı ?
Yıllarca yurtdışında (ingiltere) bulundum (12 yıl). Ve inanın ki, hem kurallara uyup hem de özgür olabilirsiniz. Siz kurallara uydukça, ülkemiz trafiğinin başını çeken otomobillerin sürücüleri de zamanla kurallara uymaya başlayacaktır. Hatta başladılar bile. Kim istemez bir minibüs-dolmuş veya taksi şöförünün size buyrun diye yol vermesini ?
Bunu başarmak elimizde, ve yarın değil, gerektiğinde değil, bugün. Kurallara saygı insana saygı olup, gösterdiğiniz saygı zamanla da olsa size hoşgörü olarak geri yansıyacaktır.
Herkesin yeni yılı ve Kurban bayramını kutlarım.
Saygılarımla...
Not: Moderatör/Forum yöneticisi arkadaş bunu ulu orta bir yere post edebilirse memnun olurum...
BURAYA TIKLARSANIZ google'daki motorsiklet kaza resimleri ve aileleri tarafından yerleştirilmiş kuralları çiğneyerek hayatlarına malolmuş insanların resimlerini göreceksiniz. Hanginiz burada kendi veya ailenizden birinin veya bir yakınınızın resimlerini burada görmek istiyor ? Zaman düşünme zamanıdır.
kaynak http://arsiv.sabah.com.tr/2000/07/22/y05.html
Gaziantep'te çok komik bir yasak
Ünlü bir Milli Eğitim Bakanımız vardı, tarihe "Mektepler olmasa maarifi ne güzel idare ederdik" sözleriyle geçmişti. Okullar olmayınca Milli Eğitim'in bir sorunu yok ki, yönetmek kolay, tabii yönetecek bir şey varsa.
İşte bu olayın tıpkısı bu kez trafik açısından Gaziantep'te yaşanıyor. Üstelik o Milli Eğitim Bakanı okulları kapatamamıştı, ama Gaziantep Valiliği bisiklet ve motosikletleri yasaklayarak trafiğe "kolay çözüm" buldu.
Motosiklet Anadolu kentlerinde çok önemli bir ulaşım aracı. Bu Gaziantep'te de böyle. Ama valilik "kazalara neden oluyor" gerekçesiyle kent içindeki pekçok noktada motosiklet ve bisiklet kullanmayı yasakladı.
Üstelik valilik bu kararı alırken Emniyet Müdürü, Milli Eğitim Müdürü, Belediye Sinyalizasyon Müdürü, Jandarma Komutanı, Minibüsçüler Odası Başkanı, Şoförler Cemiyeti temsilcisi ve Karayolları temsilcisinin de katıldığı bir toplantı yaptı.
Bu kadar önemli adam biraraya gelmiş ve Gaziantep'in çözemedikleri trafik sorununa çare olarak en geçerli yolu "yasaklamayı" bulmuş.
Kararın gerekçesinde Gaziantep'teki 147 bin 468 motorlu aracın 40 bin 460'ını motosiklet ve motorlu bisikletlerin oluşturduğu belirtilerek "Bunlar ani çıkışlar yaparak diğer sürücüleri şaşırtmakta ve kazalara neden olmaktadırlar" deniliyor.
Gaziantep'te geçtiğimiz yıl 2 bin 152 trafik kazası olmuş. Motosikletlerin neden olduğu kaza sayısı 317. Toplam 22 ölümlü kazada 11 motosikletli hayatını kaybetmiş. 1027 kişinin yaralandığı kazalarda motorsikletle yaralananların sayısı 312.
2000 yılı içinde ise 1335 kaza olmuş Gaziantep'te. Bu kazalarda 21 kişi ölmüş, bunlardan üçü motorsikletli. 1335 kazanın 146'sı motosikletliler nedeniyle olmuş.
Motosikletlerin kazalara neden olduğu kesin, ama dünyanın hiçbir yerinde "kaza yapıyorlar" diyerek bir ulaşım aracını tümden yasaklama yoluna gidilmez.
Gaziantep'te belli ki trafik ekipleri trafik denetim ve düzenlemelerinde yetersiz kalıyor, sorunu başından atarak kurtulmaya çalışıyor.
Oysa asıl olan motosikletlerle ilgili trafik düzenlemelerini yapabilmek, trafik suçu işlenmesine engel olmaktır.
Örneğin ben bugüne kadar İstanbul ve Ankara dışında hiçbir yerde kasksız gezen motosikletlilere ceza yazıldığını ve trafikten men edildiğini görmedim. Motorsikletliye bir kask bile taktıramayan yönetimlerin, çareyi "motosiklet yasağında" bulmaları herhalde bize özgü bir komiklik.
haklısınız bende daha motorsiklet yok ama bende bisikletle gelirim :D saçmalığa bak motosiklet yasak ...
Topık hortlamiş yineden ..
Baskılarımıs sonuç verdi arkadaşlar YASAK KALKTI tabi 2 sene oldu haliyle..
HAyat bisikLET GİBidİR PEDal ceVİRmeSSEn düşERSİn....
O BİR SUZUKİ ( YAKIŞIKLI )
2006 ---- 2010 bitmek üzere topik yeniden açılmış nerden buldun be kardeşim bizde az kalsın sazan gibi düşecektik yanii
[U][U][COLOR="Red"][/COLOR][COLOR="Blue"]Menfaat yolunda edinilen dostluk,çile yokuşunda son bulurmuş[/COLOR][/U].[/U]
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)