Kuvvai Milliyeci Torunu adlı üyeden alıntı
Sevgili Kardeşim Gönül,
Malesef herşeyi başlatan Ermeni Çeteleri değildi.
Dilimin döndüğünce öğle arasında yemeğe gitmeden hızlıca ve kısaca özetleyeyim istedim.
1) Her şeyin başı Osmanlıda siyasi islamın saraya ve yönetime sızması ile başlıyor.
2) Siyasi islam ve tarikatlar saraya ve yönetime sızınca özellikle Sokollu öldükten sonra, bu siyasi İslamcı yobaz tayfa, yüzyıllardır bilimde batıdan çok daha ileri seviyede olan Osmanlı ve doğu ülkelerinin kaderini değiştiriyorlar.
3) Ne mi yapıyorlar, matematikte, mekanik saatlerde ve özellikle astronomide Hıristiyan dünyasından kat be kat ileri olan ünlü bilgin Takuiddin inin çalışmalarını yaptığı bugün Tophane sırtlarında yer alan bilim ve gözlem evini Padişah fetfası ile Kılıç Ali Reise denizden topa tutturarak yıktırıyorlar.
4) Osmanlının bilimde yüzyıllarca sürecek gerilemesi tam bu olay ile başlıyor.
5) Batıda bilim gelişiyor, iacatlar artıyor, yeryüzündeki insanlık tarihinde ateşin bulunması gibi, tekerleğin bulunması gibi, barutun bulunması gibi çağ açıp çağ kapayan en önemli icat olan benzinli motor icat ediliyor. Yıl 1890 lar.
6) Benzinli motor o yıllarda havacılıkta da kullanılmaya başlıyor ve ilk uçuş denemeleri yapılmaya başlıyor.
7) Bu icatlar ekonominin ürettiği malları demiryolunun olmadığı dağ başındaki köylere kadar ulaştırabiliyor.Ekonomi çok hızla büyüyor.
Karizmatik Örneğin Tarabyada ki otomobil müzesinde örneğini görebileceğin tarihin en fazla üretilen otomobil modeli olan Ford-T modelinin önünde 15.000.000 adet üretildiğini yazar. ve saatte 60 kilometre hızla gittiğini yazar. Demiryolu her yerde yok, at arabası saatte 60 km hız yapamaz. Mal ve insan taşımasında bu bir insalık devrimidir.
9) Bu icatların yapıldığı batı ülkelerinde her şey iyidir güzeldir hoştur ama, bunca büyüyecek bir otomotiv sektörü için gerekli yakıt Avrupada yoktur.
10) Bir an önce petrole ulaşılması gerekmektedir.
11) Bunun için Avrupaya en yakın petrol yatakları olan bugünkü Libya topraklarına İngilizlerin onayı ile İtalyanlar çıkar. Bildiğimiz Trablusgarp savaşı yaşanır. Dünya tarihinde ilk kez bir savaşta karadaki orduların üzerine uçaklardan bomba atılır. Karadaki ordu Mustafa Kemalin de subay olarak yer aldığı Osmanlı ordusudur, havadaki ordu, İngiliz destekli İtalyan ordusudur.
12) İngiliz gezginler ve misyonerler yer yüzünde en fazla petrolün bulunduğu yerleri hükümetlerine rapor etmişlerdir bile.
13 ) Bunlar ORTADOĞU ve HAZAR DENİZİ çevresidir.
14) Onca yıldır Afrikayı ve Asyayı sömüren, o topraklarda yatırımlar yaparak o toprakların kaynaklarını yağmalayıp kendi ülkelerine zenginlikleri taşıyan emperyalist devletler tabii ki Ortadoğu ve Hazar denizi çevresindeki toprakları da ve yeni ihtiyaç duyulan petrolleri ele geçirmek için planlar kurmaktadır.
15) Yüzyıllardır uyguladıkları DİVİDE and CONCUR yani böl ve Fethet stratejisini uygulamak üzere planlarını geliştirirler.
16) O dönemde yer yüzündeki en büyük emperyalist ülkeler İngiltere, Çarlık Rusyası, Fransa, ABD, İtalya dır.
17) İngiltere Osmanlı ile anlaşır ve Kıbrısı kiralar. yıl 1886. ( Ne gaflet ) Adanın ortadoğuya bakan kısmına askeri üst kurar ve orayı demirlemiş bir uçak gemisi gibi kullanarak orduları için ortadoğuya ulaşabileceği bir kapı edinir.
18) Yüzyıllardır Osmanlı egemenliğinde yaşamış Arap halklarını Arabistanlı Lawrence adlı ingilzi ajanı kışkırtır. Örgütler, silahlandırır. Amaç tektir. Ortadoğudaki toprakları Osmanlı egemenliğinden uzaklaştırmak ve petrolü olduğu kadar petrolün tiaretini de ele geçirmek.
19) Aynı tarihlerde yapılan görev bölümü ile Çarlık Rusyası da aynı stratejiyi doğuda kafkas bölgesinde uygulamaya sokar. Türkler ile kardeş kardeş yaşayan Ermenileri ilk onlar silahlandırır, ilk onlar örgütler, ve ilk onlar ayaklandırır. ( Ref: Rus kafkas orduları kurmay başkanı Bolhovitinovun resmi raporu adlı kitap )
20) Ermeniler gerek İstanbulda, ve gerekse Doğuanadoluda Avrupadan ses ve destek getirecek kanlı eylemler yaparlar. Avrupadaki şirketler ve kamuoyu da destekler bu Ermenileri.
21) Ermenilerin ilk ayaklanıp Van a saldırdıkları aynıgün İngilizler de Çanakkaleye saldırırlar. İki ateş arasında kalır Osmanlı.
22) Ortadoğu kaynamakta ve Türklere isyan eden Araplara yardıma İngiliz ordusu , Fransız ordusu yanı sıra bir çok müstemleke ( sömürü ) ülkesi de katılmaktadır. Anzaklar, Avustralyalılar, İtalyanlar, Cezayirliler, Mısırlılar da Türklere karşı ortadoğuyu almak için savaşır. Amaç petrolü elegeçirmektir.Görüntü ise Wilson prensipleri dahilinde Araplara vatan kurmaktır.
23) Az daha kuzeyde de Yüzbaşı Noel adlı bir ingiliz komutan kuzey ırak petrollerini ele geçirmek için Kürtleri , Kürt ağaları ve derebeylerini kışkırtıp, örgütler. İngiltere savaş bakanının Kuzey Irak bölgesindeki petrol yataklarını işleten şirketin ortağı olması tesadüf değildir.
24) Hedef Ortadoğuda , Bugünkü Kuzey Irak ve Güneydoğu Anadoluda ve bugünkü Doğu Anadolu, Ermenistan ve doğu cephesinde aynıdır. PETROLLERİ ele geçirmek. Bunun için bunca yıl orada kardeş kardeş yaşayan halkları devlet kuracağız vaadi ile birbirine kırdırmaktan çekinmez emperyalsit ülkeler.
25 ) 1917 ye gelindiğinde Çarlık Rusyasında emperyalistlerin hiç beklemedikleri bir şey olur. Çanakkale geçilemediği ve Rus Çarına yardım gönderilemediği için, Çar daha fazla dayanamaz ve çarlık yıkılır. Bolşevik parti önderliğinde bir düzen değişikliği yaşanır. Yenü düzen de amaç emperyalizme ve onun insanları sömürüsüne izin vermemektir.
26) 1919 a gelindiğinde Ortadoğu da yer yüzündeki Müslümanların temsilcisi olan HALİFELERİNE İngiliz kucağına oturarak İSYAN ETMİŞ Araplar Arabistan yarımadasını güya ele geçirmişlerdir. Güya diyorum çünkü Bugünkü Suriye topraklarında Fransızlar sömürü düzeni kurarlar ve 1944 e kadar oradan çıkmazlar. 1945 e kadar da İngilizler bugünkü ırak da bir sömürü hükümeti kurarlar petrolleri yağmalarlar, petrol ticaretini kendi eline geçirler ve daha da zenginleşirler. ( Bu arada bir ara not : Emperyalsitlerin gerçek niyetini, kandırıldıklarını, kullanıldıklarını anlayan Araplar Mustafa Kemale telgraf çekerler henüz büyük taarruz yapılmamış, Türkiye Cumhuriyeti kurulmamıştır. "Gelin bizi fransızlardan ve İngilizlerden kurtarın, kandırıldık biz yine Türklerin yönetimine girmek istiyoruz" derler. Mustafa Kemal, gönlümüz ve dualarımız sizinle der ve yardım vermez. Kendi halkının haklı savaşını verir. )
27) 1919 da emperyalistlerin hiç beklemedikleri bir olay daha gelişir. Mustafa Kemal Anadoluya geçer ve bilimde geri kalmış, savaşlar ile fakirleşmiş, verilen kapütülasyonlar nedeni ile sanayisi oluşmamış, hüküm süren yoğun yobazlık nedeni ile kutsal dinimizin başkalaştığı, bir baskı aracı olarak kullanılarak halkı ezen bir hal aldığı ahval ve şerait içinde Türk halkını uyandırmayı ve ayağa kaldırmayı başarmıştır. Emperyalizm ile savaşa tutuşur Türk halkı.
28) O yıllar da emperyalistler ile savaşan Bolşevikler ile yine emperyalsitler ile savaşan Kemalistler güçbirliği oluşturur. KAfkas cephesinde İngiltere, Fransa, ve ABD nin desteklediği Beyaz ordu ve emperyalist işbirlikçisi Taşnak ermenileri , Kuzeyde Kızıl ordu, Güneyde ise, Azerbaycan Türkleri ve Anadolu Türklerinin kıskacı altında kalır ve yenilir.
29) Sonuç İngilterenin gizli belgelerinde ve Yüzbaşı Selahattinin romanında geçen ve mutlaka ele geçirilmesi amaçlanan 3B şehirinden ( BASRA,BAKÜ, BATUM ) sadece birini ( BASRAYI ) elegeçirmiş olurlar. Batumu da Bakü petrollerinin dış denizlere ulaşması için liman şehri olarak istemektedir İngilizler.
30) İngilzilerin Osmanlıya karşı kışkırttığı Taşnaklar yıkılır, ve Bolşevik bir ermenistan kurulur. Ermenistanın ilk başbakanı Kaçaznuni parti konferasnıdna yaptığı konuşmada, kendilerinin ilk olarak Ruslar tarafından kışkırtılıp silahlandırıldığını, ardından avrupalı emperyalsit devletler tarafından vatan kurma vaadi ile kandırılıp silahlandırıldıklarını, desteklendiklerini, ve terk edildiklerini söyler. yaptıkları katliamlardan bahseder, ve Türklerin tehcir kararında ki haklılığını ifade eder. ( Referans : Taşnak partisinin yapacak hiç bir şeyi yok adlı kitap )
31 ) Anadolu bir İSTİKLAL ( BAĞIMSIZLIK ) savaşı verir. Anadolu halkı için ya ölüm ya bağımsızlık parolası geçerlidir. Ardından Lozan anlaşması yapılır. Daha sonra bu İstiklal sözcüğünün içi boşaltılacak ve genç kuşaklar istiklal marşının ulusal bağımsızlık marşı olduğunu bile bilmeyecek duruma getirilir.
32) İngiltere, zorda kaldığı için Lozanı imzalar, ABD hala o anlaşmayı tanımaz. ve BİR GÜN BU MASADA VERDİKLERİMİZİ BİRER BİRER GERİ ALACAĞIZ DERLER İNÖNÜYE
33 ) Daha sonra genç Cumhuriyet hemen hemen 10 yaşındadır. Dünyada büyük buhran olarak adlandırılan ekonomik kriz çıktığında.Dünya ekonomisi çökmüştür, sadece Türkiye ve S.S.C.B nin ekonomileri o yılları kat kat büyüyerek geçer. Çünkü tüm halk üretmekte, tüm halk eğitilmekte, ve tüm halk birlikte çalışmaktadır. Planlı bir devletçilik ile brilikte özel sektör yatırımları ile karekterli Kemalist ekonomik model, geçmişte sadece devletçilik diyip yıkılan komünist ülkelerin ve de sadece özel sektör diyerek son krizde müthiş devletleştirmeler yaşanan kapitalist dünyanın bugün geldiği noktadır.
34) O yıllar içinde bile İngiliz kışkırtıcıları hiç durmaz. Sürekli doğuda ırk ayrımına dayalı isyanlar organize ederler. Amaçları tektir. Hazar denizi ve Kuzey Irak arasında bulunan Güneydoğu Anadoluda yer alan petrolleri ele geçirmektir. Bu bölgedeki petroller Hazardaki ya da Basradaki gibi deniz seviyesinde olmadıkları için çıkarması daha pahalıdır. Petrol varil fiyatları düşükken rantabl değildir ancak son başkan BUŞH döneminde spekülatif olarak varilin fiyatı 100 doların üzerine çıkarılma denemesi başarıya ulaşmış 140 USD lar seviyesine getirilebilmiştir. Demek ki bu topraklardan çıkarılacak petrol artık rantabl olacaktır. Emperyalsit ülkeler için durulduğu kabahattir. Bir an önce bu petroller de ele geçirilmelidir. Ülkede bunun için gerekli ortam hazırlamak amaçlı politik, siyasi yapı ve borç ekonomisi kurulmalıdır.
35) Genç Türkiye cumhuriyeti dışarıdan çökertilememiştir, içeriden çökertilmelidir. Bunun için ABD destekli hükümetler, ordu darbeleri birbiri ardına uygulanır. Mustafa Kemalin başlattığı eğitim seferberliği durdurulur, bütün kurumlardan Mustafa Kemalin izleri silinmeye çalışılır. İlk olarak Türk Dil ve Tarih Kurumu kapatılır. Sonra birer birer okullar ve eğitimde siyasal islam nüfüzu yüzyıllar sonra yeniden başlar.
36) 1980 de "Bizim çocuklar" denilen paşalar darbe yapar. O gün anasının karnından doğan çocuk bugün yani 2010 da 30 yaşındadır. ve ülke nüfusunun % 55 idir. 12 Eylül 1980 de 10 - 12 yaşında olan kuşağı da eklersek yani bugünkü ( 0 -42 yaş grubu ) toplam rakamın ülke nüfusuna oranının % 66 yı bulduğunu görürüz. Nedir bu %66 nın ortak özelliği. 12 EYLÜL DÖNEMİNİN YARATTIĞI EĞİTİM SİSTEMİ TEZGAHINDAN GEÇMELERİDİR. Apolitik , okumayan, yazmayan, TV ile yönlendirilen, tepkisiz, bireyci, örgütlenmesine izin verilmeyen, korkak, bir kesim % 66 ya ulaşmıştır. Bu yüksek oranda, MİLLİ EĞİTMEME BAKANLIĞININ ve eğitmeme sisteminin katkılarını kimse göz ardı edemez
.
37) Yüzyıllardır, Emperyalist ülkeler başka ülkeleri köleleştirir, o ülkenin kaynaklarını, zenginliklerini yağmalar ve kendi ülkesine taşır. Bunun için silahlı ordularını, uluslar arası hukuğu, Televizyonu, hollywood filmlerini, kültürel emperyalizmi, çok uluslu şirketleri, manüple edilmiş bilimsel verileri, teknolojiyi, etnisiteyi, dini, haberleşmeyi, satın alınmış ve de kendi üniversitelerinde yetiştirilmiş ülke başkanları da dahil her türlü ahlaksız yolu kullanır. Her türlü yol mubahtır. Çünkü varlıkları ve refahları hırsızlığa, insanları köleleştirmeye bağımlıdır. Yapamazlarsa iktidarları, zenginlikleri, refahları son bulur.
38) Bugün dünya bilinen tarihi ile en kalabalık nüfusunu yaşamaktadır. Bunca insanın yemek yemesi , su içmesi, bir yerden bir yere ulaşması, sanayi devrimi ile üretilen, kültürel emperyalizm ile pompalanan aslında üç kuruşa üretilen bir çoğu da gerekli olmayan ürünleri, 33 kuruşa satıp tükettirilmesi gerekmektedir. Cola isimli alt tarafı üç kuruşa mal olan boyalı suyu almak için bir işçi bu ülkede kaç saat çalışmaktadır.? Emeği ile ürettiği değerin karşılığı kazandığı ücreti, böylece emperyalist ülkelere 33 kuruşa transfer etmektedir. Cep telefonundan , ayakkabıya, ithal muzdan, arabaya, petrolden, bilgisayara, silahtan, ilaca her şey için bu halk maliyetini kat be kat aşan ederleri karşılamak için o emperyalist ülkeler hesabına çalışan gönüllü modern köleler haline getirilmiştir. Yine de bu durum emperyalist ülkelere yetmemekte, haksız iş kanununları, düşük ücret politikası ile emeği iyice ucuzlatıp, insanları açlık, sefalet, ve hastalık içinde yaşamaya mahkum etmektedirler.
39) Anadoluda çok önemli su kaynakları vardır, Anadoluda çok önemli ve verimli tarım toprakları vardır,Anadolunun iklimi her türlü yaşama en uygun iklimdir ve medeniyetlerin doğduğu bir iklimdir, haritaya baktığniz da Hazar denizi, Irak , ve Basra arasında ki petrol denizlerinin hemen arasında / üzerinde yer aldığı görülmektedir. Hazarda petrol var, k.ırak da var, Basrada var ama arada yani Anadolunun altında yok demek mantıken bile saçmalıktır. kaldı ki bilimsel veriler de bu varlığı her geçen gün doğrulamaktadır.
40) Emperyalist ülkelerin gerek bizim toprağımızda, gerekse de henüz tam anlamı ile ele geçiremedikleri Kafkaslarda gözleri ve hayati ticari çıkarları vardır. Bu amaçla tarihi ahlaksızca manüple edip soykırım iddiaları ile Hazar ve Bakü petrolerini Ermenistan aracılığı ile kontrol etmek istemektedirler. Büyüyen Rusya ve Çin e karşı set örmek istemektedirler.
41) Sadece Basra, K. Irak, ve Güney Amerika, petrollerinin ticareti ile Tüm ticari şirketler arasında dünyanın en büyük şirketleri olan SHELL, BP, TOTAL, gibi şirketler en önde yer almakta ve kendi ülkelerine refahı getirmekte olduğu düşünüldüğünde, Hazar denizi petrollerini ve enerji kaynaklarını zamanında sömüren Sovyetler birliğinin nasıl bir süper güç olmayı başardığı düşünüldüğünde, emperyalist ülkelerin Hazar denizi petrolleri için yapmayacakları aşağılık oyunun olmayacağını kabul etmek ve hazırlıklı olmak gerekir.
Kısaca Sevgili Kardeşim Gönül,
Hayatta en gerçek yol gösterici bilimdir.
Bilim sorgulayıcı beyinlerin ürünüdür.
Siyasal islam ise sorgulamayı engeller, kitleleri kolay yönetmek için kullanılır.
İşte o yüzden tehlikelidir ve taa Sokullu öldükten sonradan başlayarak bugünlere gelmemizi malesef sağlamıştır. İslamın siyasallaştırılıp kitleleri yönetmek için kullanılması, Yüce dinimize ihanettir.
Tek isteğimiz tek amacımız vardır.
Vatanımız olan Anadoluda BAĞIMSIZ ve ÖZGÜR olarak, HUZUR İÇİNDE KARDEŞ KARDEŞ YAŞAMAK, EMEĞİMİZİ DE BU CENNET VATANIN YER ALTI YER ÜSTÜ KAYNAKLARINI DA EMPERYALİST ÜLKELERE SÖMÜRTMEMEKTİR.
Bağımsızlığımıza ve huzurumuza göz dikenler geçmişte olduğu gibi bugün de vardır, hiç kuşkusuz gelecekte de var olacaktır.
Olan bitenin tümüyle farkındayız.
Bağımıszlığımıza ve var oluşumuza göz dikenler yine tarih sahnesinde bu yüce Türk milletinden hak ettikleri yanıtı alacaktır.
Tek parolamız vardır.
YA BAĞIMSIZLIK YA ÖLÜM