Geçmişte yazdığım bir yazımı okuyor hissine kapıldım.
"Müfreze" filmini seyrettiniz mi?
Caherlie Sheen Vietnam'a ilk geldiğinde kamyondan atlayıp etrafına bakar.Çoğunluk zencidir.Zencilerde yeni gelen bu parlak beyaz çocuğun etrafını sarar, "ne işin var burada beyaz çocuk?" derler."Okulu bırakıp orduya gönüllü yazıldım" der kahramanımız.Zengin piç kurusu gelmiş diye dalga geçerler.Sheen kızar, buna idealistlik denir gibi birşeyler söyler.Zenci şöyle der:İdealist olmak için zengin olmak lazım.
Sefaletin sınırı nerededir?İnsan sürünmeden, gerçekten aç kalmadan, pislik muamelesi görmeden kolay kolay anlayamaz.Ve evet, idealist olmak için biraz zengin olmak gerekir.Ama zenginlik sınırı da tam belli değildir.Kime göre zengin?Sokakta mendil satan adama göre arabası olan herkes zengindir.O arabadakine sorsan zengin diye koç'u falan anlatır.
Toplumdaki sınıf ayrımı öncede vardı, şimdide var, ne yazık ki korkarım dünyanın sonuna kadar da var olacak.
Öküzoğlu öküzler arasında önceden de zengin ve iktidar sahibi olanlar vardı, şimdi de var, muhtemelen dünyanın sonuna kadar da olacak.
Akıllı, mantıklı, kültürlü olmak, görgülü olmak gibi şeylerin parasal bir karşılığı yoktur.Bunlar biraz aileden gelir, biraz okuyarak öğrenilir, çokça da çevre etkisi vardır.Ve aslında kentlilik ile köylülük sınırına gireriz burada ama hiç girmeyelim.
Masa başında çalışabilecekken 15 liralık yağmurluk giyen apaçi olmayı tercih edebilirsin bu yaşta (genç olduğunu farz ediyorum) ama ileride aynı düşünmeyebilirisin.O zaman elinde masa başında oturma şansı da olmayacaktır.Bence masa başına geç.Zira hem saygınlık istiyorsun hemde bu toplumun saygınlık kriterlerini görmezden geliyorsun.Bir daha düşün bence.
trafik kurallarına uygun sürmek tabii ki elitistlik değildir ve olması gerekendir. "Ekmeğimiz için kural tanımayız" tarzı bir düşünce içine girmedim hiçbir zaman.İzinli olduğum bugün kendi motosikletimle biryerlere yetişmeye çalışmadan kurallara harfiyen uyarak sürmek de bana oldukça keyif verdi.
Trafikte kural tanımayan eleştirilir yeri geldi mi küfür de eder insan içinden. Sürekli yolda olan biri olarak ben de kural tanımazlardan etkileniyorum, zarar görüyorum ve küfür ediyorum.
Bu cümleyi kurarken demek istediğim kural ihlali yapıyor diye belirli meslek grupları için insanlarda "Allah'ın cahil görgüsüz paketçisi , (taksicisi , dolmuşçusu, servisçisi de diyebiliriz) ne olacak !! Bunları trafikten kaldıracaksın herşey düzelecek." türü bir düşünce tarzının gelişmesi.Örnek vermek gerekirse, İstanbulda E-5 karayolunu mininbüslere kapattılar ancak belirli bir rahatlama haricinde yolun tehlikesi keşmekeşi gibi etkenler pek de değişmedi.
Bu sefer sivil araç sürücüleri trafiği birbirine katıyor, yolları tıkıyor(e-5 bayrampaça sapağı buna güzel bir örnek)
demek ki tek kural ihlali yapan minibüsçüler değilmiş. Adına trafik denen bu toplumsal ortamda yayasından lüks aracına racing motorcusundan bisikletçisine her kesimden hatalı insan var.Eğitimsizlik toplumun genelinde var.Buna rağmen ihale yine başta yemek kuryeleri ve yollarda pek de anlaşamasak da yine de hoşgörmeye çalıştığım ticari araç sürücülerine kalıyor.
az çok sitede bilinir nasıl bir kullanıcı olduğum.. kışın nasıl giyiniyorsam mersinin 40+ sıcağında da ( bile demiyorum) aynı botu giyinirim...
ancak senin söylediklerine demagoji diyorum
sebep sorarsan, evimin bulunduğu caddede çok büyük 5-6 tane lokanta, fast food, kebapçı var ve bir gün ben özellikle ama özellikle bir tanesine gidip patronlarıyla görüşmeyi çok düşünüyorum. yahu banketlerden 40-50 ile geçiyor, sitenin içindem aynı hızla geçiyor, önünde bir önlük, yemyeşil giyinmiş, belinde aşçı kukuletası, kayışı sarkmış nazi kaskı ile geçen gün arabadan indim ve kapıyı iyi ki tam açmamışım ve yanımdan uçarken ( banketten sekmiş adam uçuyor) ve sokaktaki çocukların arasından donunu eteğinin altında saklarmışçasına bacaklarını sıkıçtırmış dönsöz edasıyla manevra yapan o motorluya(!!!) etmediğim küfür kalmadı ve bekledim ki dursun, düşsün vs... şiddete karşıyım ama ben 1 tek söz getirememek, bağlı olduğum gruplara takdir ve sempati toplamak için ne kadar uğraşıyorsam ve biri benim alnımın terini çalışyorsa ben o bir tek damla terde o adamı BO-ĞA-RIM...
( not: ayda 2-3 gün eşimi güyor olamam rağmen, eşimin tüm ısrarlarına karşı gelerek kaskı olmadığı için eşimi motora site içinde dahi bindirmiyorum. ve ona haksızlık olmasın diye bu pazar kendim de binmedim, ki ben nişan yüzük parasıyla gidip yüzük almış bir adamım... artık bir anlam çıkartırsın bundan)
KALMAK KADAR ESKİ, GİTMEK KADAR YENİ OLMAYANDIR ÖZLEMEK!
BEDDUALARI DENEDİM, HİÇ BİR İŞE YARAMIYOR!!!
KEŞKE, KÜFÜRLERE DE DUADAKİ GİBİ, "AMİN" BENZERİ BİR ŞEY DİYEBİLSEK....
selamlar yazınızı keyifle okudum.Söylediklerinizde haklılık payı oldukça yüksek.
Müfreze filmindeki karakteri kendime yakın buldum nedense.Bu işi yıllardır yapan arkadaşlarım "deli misin olum gir bir memuriyete ne işin var motor tepesinde?" gibi laflar ederler bana:D Sizin yaşınızı bilmiyorum ama ben 27 yaşındayım.Çok genç sayılmam ama pek de büyüdüğüm söylenemez.
Bunu söylemeyi hiç sevmem ama kazancım şu anda bana yetiyorBüyük bir maddi sıkıntı veya sefalet içinde değilim çok şükür.Sevdiğim işi yaparak ortalama bir para kazanıyorum.İnsan hayatı boyunca aileseinden arkadaşlarından fazla işi ile meşgul oluyor.Bu yüzden bir kere geldiğimiz dünyada ne iş yaparsak yapalım önce o işi sevelim düşüncesindeyim.
Bu işin nereye kadar sürdüreceğimi ben de bilmesem de yine de kendimi başka alanlarda geliştirmeye devam ediyorum.
Toplumun genel değer yargılarını biliyorum ve en çok eleştirdiğim, bir sonuca ulaşamasam da savaştığım konu bu.Etiketi ile değil, sevdiği şeyler, hobileri, duruşu, davranışları ile değerlendirmeli insanlar.
senin veya başka kişilerin işyerine para kazandırması beni bağlamaz açıkçası.millete para kazandıracak diyede kimsenin hayatını tehlikeye atamaz.kusura bakma ama kurunun yanında yaşta yanıyor.bu arkadaşlar vurgunduymaz,artist,bilinçsiz,ve çevresine zarar verecek şekilde kullanmaları beni sinir ediyor.ve artık bende antipati oluşdu bu tiplere karşı.
ulan 2 dk geç götürseler yemeği sanki bi bo....olacak anlamıyorum.ben bunların çoğuna motorcu sıfatıyla bakmıyorum doğrusu.dahada kötüsü bizim adımızıda kötülüyolar onların yüzünden milletin gözüne batıyoruz ve serseri gözü ile görülüyoruz....
ASİYİZ BİZ MOTORCUYUZ....
bırakın bu fakir ama gururlu bir de üstüne hümanist edaları.
ben hepsini severim, gözlerim yollarda kalır, merak ederim, gördüğümde sevinirim.
can't be worried about that shit. life goes on man.
Söylediklerimin demagoji olduğunu düşünmeniz beni üzdü fakat yazınız beni umutlandırdı.Bilinçli bir vatandaş olarak bence gidip konuşmalı bir düzelme yoksa gidip şikayet etmelisiniz ki sapla saman ayırt edilsin.sürücüsüne ekipman alan ve yavaş kullanmasını tembihleyen patron ile dağıtım işini ciddiye almayan çalışanına gereken bilinci ve çalışma disiplinin veremeyen işletmeler arasındaki haksız rekabet sona ersin.
KALMAK KADAR ESKİ, GİTMEK KADAR YENİ OLMAYANDIR ÖZLEMEK!
BEDDUALARI DENEDİM, HİÇ BİR İŞE YARAMIYOR!!!
KEŞKE, KÜFÜRLERE DE DUADAKİ GİBİ, "AMİN" BENZERİ BİR ŞEY DİYEBİLSEK....
sevmemek gibi bir şansım mı var üstad, genelde bu elemanlar ile yemek getirdiklerinde muhatap oluyorum. aç adam kendine yemek vereni sevmez mi ?
insan sevme konusu bir muallakta, kendimi insansever olarak tanımlarken insan tanımını biraz değiştirmeye çalışıyorum. bir vakit bu konuya değinelim.
şuraya bir göz at üstad, bazı tanıdıklara rastlayacaksın.
http://tr.wikipedia.org/wiki/Heraklitos
can't be worried about that shit. life goes on man.
İstanbul'da sucu, kebapçı, pizzacı, tüpçü servis motosikletlerini kullananlar tam bir apaçi (iki tekerli trafik teröristi de denebilir) hiç birinin kurallara uyduğunu görmedim. kaldırıma çıkarlar, ters yöne girerler hatta motosikletle giderken beni sollayıp birden bire önüme kırıp sağdaki sokağa girenler bile oluyor (atlatılan tehlikeyi siz düşünün). çoğunun ehliyeti yok, kask takmazlar, sigara içerek kullananlar bile var. bu tipler sürekli vatandaşın gözü önünde cirit attıkları için maalesef her motosiklet kullananlara da aynı gözle bakılır oldu.
yukarıda saydığım işlerde çalışan ve kurallara uyan arkadaşları tenzih ederim.
arkadaşlarıma katılıyorum
motora bindiğinde kurala uymuyorsan bagajındaki yemeğin soğuyacağından endişe edip kuralları hiçe sayabiliyorsan koruyacak bir uzuvuna kask dizlik vb takmıyorsan sen apaçisin kimse kızmasın kurallara uy motorcu ol kurala uyma apaçi ol bana kızmayan arkadaşlarım sizden ricam bana kızan arkadaşlarıma buz dağıtın ferahlasınlar
Cevap icin tesekkurler.
Demissinki korumalar vardiyada giyilmiyor?!
Neden?Kardes cok basit birsey bu ya senin canindan degerli ne var?
Yani karpuz kabugu gibi kask takmanin manasi ne?150 tl lik bir kask bile isini fazlasiyla gorur en azindan kafandan once dagilmaz.
Bende kurye olarak calistim.1 ay sonunda da biraktim gercekten insanlarin hic sayigsi yok bilirim benim kuryelik yaptigim yer birde nisantasi civariydi ozel bi sirketin kuryeligini yaptim kapidan kovan kapicilar mi olmadi kapida sicagin alninda elimde paketle bekleten mi olmadi.Ben araba ile calisiyordum ama.
Ben paraya ihtiyacim oldugu icin calismadim ayri bir mesele sadece calismak icin calistim yani.Normalde suratina dahi tukurmeye tenezzul etmiyecegim adamlar kapidan kovdu sesimi cikarmadim.
Yani empati kurmama gerek yok bazi seyleri yasadim gordum.
Ama ne yazik ki bazi konularda yanlis dusunce icindesin sen cok dusuk bi yuzde icindesin ne cogu kurye ehliyetli nede cogu kurallara uyuyor.
Demissinki uzun yillar kullananlar ogreniyor zaten.
Ya o kadar surmezse ya o arkadas daha bunlari ogrenmeden aramizdan ayrilirsa?
Yani uzun sure icinde ogrenicek kadar sansli olmayabilir bazilari?
Ben araba kullanabildigimi zannederdim ama o ise girince cok sey degisti yagmurlu havada full yuklu araba ile acele bi yere gitmen gerektiginde isler cok kotu oluyor ve kac defa gec goturdum paketi.
2 gram maasim vardi ondan kesildi ama umrumda mi?Yani acele edip bi bariyeri silmektense o maasi almamayi tercih ederim acikcasi.
Jipler, sikistiranlar bi kuryeleri degil herkesi rahatsiz ediyor bende jip kullaniyordum Turkiye de iken araba olarak.Beni de sikistiriyolardi.Okuz bi sana degil herkese okuz anliyacagin.
Ama o beni sikistirdi bende kirmizida gecerim acimam kaldirima cikarim aradan kacarim hic bende olmadi.
Bi isi uzun sure yapinca artik insanlar kurallari pek "iplemiyor".Benim koylum isini bilir mantigi.
Uzun oldu ama insallah derdimi anlatmisimdir.
Saygilar.
We are many...
Valla ben Antalyada arada bir Dominos dan pizza söylerim adamlara Eldiven bile vermiyorlar arkadaş varmı böle bişi.
3.18 tl olan benzinin 2 tl'si vergi
Sizi kurallara uymamaya patronlarınız zorluyormuş gibi bir izlenim vermişsiniz. Kural kuraldır. Ha kırmızı ışıkta geçmişsin ha hırsızlık yapmışsın. O zaman patronunuz sizi hırsızlık yapmaya zorlasa bunu da sorgusuz sualsiz uygulayacak mısınız?
Fakir ama gururlu bide yanında hümanist muhabbetinde değilim.Günümüz iş ortamında kazandığım para bana şimdilik yetiyor.Yetmediği zaman da günün her saati 2. bir işe girebilecek bir işte çalışıyorum.Mevzu bahis ettiğim para değil burada.Ayrıca fakir veya zengin olduğum sadece beni bağlar.Kendi gücümle alabildiğim 2008 model kaliteli bri motosikletim deposuna koyacak benzinim, dostlarımla gezecek vaktim ve sağlığım olduktan sonra benden zengini yok.
Seviyeli ve yapıcı eleştirileriniz için ben de size teşekkür ederim.
Ne yazık ki dünyada gerçekler ile doğrular aynı çizgide gitmiyor.
Kendi pantolonumuzu vardiyada giyemiyoruz birçok yerde.Logolu firma pantolonu giymek gerekiyor.Hatta bazı kebapçılarda kumaş pantolon papyonla pakete çıkan motorcular bile görmüşsünüzdür.
Ben kendim iş esnasında kendime ait Shiro marka 120 tlye aldığım kaskımı kullanıyorum.Dizliklerim ve eldivenim de var ayrıca eldiveni rahat kulanabilmek, para üstü rahat alıp vermek ve zillere rahat basabilmek için parmaklarını kestim. Randıman alabilirsem bu eldiveni kullanacağım.Ancak motosiklet eğitmeni olan birinden dizliklerin kaza esnasında gerçekten pek işe yaramadığını öğrendikten sonra takmamaya başladım. komple Prosev pantolon alıp üzerine yaz kış firma yağmurluğu giymeyi de düşünüyorum.Kendi kendimize birşeyleri çözmeye çalışıyoruz işte.
Kurallara uymaya mümkün olduğunca özen gösteriyorum.Normal akış seyrindeki trafikte boşuna aralara girmiyorum, ancak trafik çok yavaşlayınca aralardan geçiyorum.Gereksiz makas atmıyorum, insanların üzerine motor sürmüyorum süreni de kınıyorum.Yine de motosikletin pratikliğini sonuna kadar kullanarak işimi yapmaya çalışıyorum.
Zamana dayalı ve insan değil para odaklı rekabet sisteminde kazalar acı olaylar kaçınılmaz oluyor.Bir paketçi 7-8 senede öğreneceğini belki de 2- 3 aylık teorik ve pratik bir kursta öğrenebilir.belki firmalara ek bir maliyet getirebilir.Yine de yollarda yaşanan acı tecrübelerden daha pahalıya malolmaz bize.
Ben "kullandıkça tecrübe ediyor insanlar" derken şu anda olandan bahsettim.Olması gereken sizin dediğiniz gibi eğitimli olmaktır.Tüm kente büyük bir rahatlık ve konfor getiren paket servis bu kadar hafife alınmamalı bukadar ucuza getirilmemeli.
2 gram maasim vardi ondan kesildi ama umrumda mi?Yani acele edip bi bariyeri silmektense o maasi almamayi tercih ederim acikcasi.
Ben de aynı düşüncedeyim.işverenler ve patronlar pepsi reklamındaki gibi "daha fazlasını iste" düşüncesinden başka birşey düşünmezler.Bir kaza olduğunda tüm ihale sana kalır.
tamamen hatalı bilgi....
dizini araba kaportasına çarpan bri arkadaşı
yere düşüp sürüklenen beni
ağır yaralanmadan kurtardı.
dizlik işe yaramasa, handbol oyuncuları biel dizlerini en azından sıyrılmaktan koruduğu için takmıyorlar mı. ki onlar durduk yerde veya koşuyorlar. motosikletle kıyaslanamaz bile. dziliklerini ihmal etme kardeşim, koruma özelliği olmasa pek çok ekipman firması o ürünü üretmezdi. yanlış bilgilere dikkat etmeliyiz
KALMAK KADAR ESKİ, GİTMEK KADAR YENİ OLMAYANDIR ÖZLEMEK!
BEDDUALARI DENEDİM, HİÇ BİR İŞE YARAMIYOR!!!
KEŞKE, KÜFÜRLERE DE DUADAKİ GİBİ, "AMİN" BENZERİ BİR ŞEY DİYEBİLSEK....
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)