Ozan,
senin yapmis oldugun fren açiliminda one surdugun seyler mantiksiz degil.
Sorun gerçek hayata uymamasi.
Burada bir yanlis varsayim uzerinden hareket var.
Aslinda iki yanlis var.
Birincisi fizik bilimi açisindan formullemede yapilan yanlis.
Iste surda açiga çikan enerji bilmem nerdekiyle esitlenir, bu yuzden ayni mesafede durur.
Iyi de gel sen bunu motora anlat.
Enerji belki esitleniyor ama motor durmuyor.
Zaten bu olçulebilen bir sey olsa bile her yol, hava sartlarina gore degisiklik gosterecek bisey.
Yani bir sabit degil.
Fakat ikinci buyuk hata -ki ölümcül sonuçlari olabilir.
Iki kisiyle teker kitlemez mantigi.
Sizin onermelerinizin buyuk çogunlugu bu varsayim uzerine kurulu.
Halbuki iki kisiyle de teker kitler.
Yani kafaniza gore fren yapamazsiniz.
Burada iyi dusunmek gereken bir konu daha var.
Eger motosikleti sizin dediginiz gibi belli bir guç uygulayarak durdurmak mumkunse, bu her kosulda geçerli olmali.
Yani saatte 50km/h hizla giderken 100 metrede durabiliyorsaniz, 250 km/h ile giderken de ayni sekilde 100 metrede durabilmelisiniz.
Ama duramiyorsunuz.
Bu hepinizin en iyi bildigi sey.
Neden ben israrla frenlerin kapasitesi diye yirtiniyorum?
Eger gerekli kuvveti uygulayarak motosikleti durdurmak mumkun olsaydi,satte 50km hizla giderken 20 birim guç uygulayarak 100 metrede durabiliyorsak, saatte 100 km hizla giderken 40 birim guç uygulayip, yine 100 metrede durabilirdik.
Fizik formulleriyle durabilecegimiz ispat edilebilir.
Ama bunu bir de motosikletin uzerinde gostersinler de goreyim fizikçi arkadaslari.
Küçük hırsız el feneri, büyük hırsız deniz feneri kullanır.
Ancak her ikisininde çalışması için ampul gerekir.(Cosinus)
Hala kapanmadimi bu konu yahu???
En iyisi ozan ile eftelya yi dövelim olsun bitsin bu is..
Hayatin icin bir saniyeni harca.
Hayatini bir saniye icin harcama.
Yaf bune çılgın boemi yaf artık fren yapmıcam ayaklarımı yere sürterek durucam bi hoş oldum
İnş şimdi biri çıkıpta ayak yardımı ile durma bilmecesi diye bir topic açmaz
[B]TÜRK MİLLETİ PARAYA BENZER İÇİNDE [COLOR="DarkOrange"]ATATÜRK [/COLOR]YOKSA SAHTEDİR:cat:[/B]
Onca kalin tekerlekli dolu bir kamyonla normal bi araba ayni hizda ayni yerde fren yapinca sizce hangisi daha erken durur? (kamyonun frenleride yeterince gucludur aslinda.....)
Bence artciyla birlikte surtunmenin artacagi dogru olsada ama motorun toplam agirligida artmis olcaktir. Ve boylece haraket halinde olan motorun kinetik enerjiside artmis olcakatir. Ama artcinin yardimiyla artmis olan surtunme kuvveti bence onun agirligiyla arttirmis oldugu kinetik enerjiden daha az olacaktir. Ve bu sebeble durabilmek icin daha fazla enerjiye ihtiyac olan motorun durma suresi uzayacaktir. Bu benim fikrim isterseniz kurallarla formullerle aciklamaya calisabilirim
coq senin şu yukarda bahsettiğin şeyle bizim sorumuz çok alakasız , senin dediğin daha uzun mesafede durur çünkü hızı daha fazladır .
sorma metehan abi fena sıkıldım hemde , karşı çıkan herkesin bahanesi aynı ve herkese tek tek aynı şeyi anlatmaktan gınaa geldi
Fren tekniği
Giriş:
Her motosiklet için genel olan geçerli iki nokta vardır:
1. Ön tekeri kitlerseniz oyun sona erer.
2. Sert frenleme korkusu!
Değişik şartlarda aşağıdaki egzersizleri yapıp ustalaşmak şarttır.
. Yumuşak hareket
. Acil durum frenlemesi
. Islak ve kuru zeminler
. Motorunuz yüklü
. Yolculu sürüş
Şunu anlayınız:
Frenleri yeterince hızlı kavrayıp sıkın ama en son noktalarına kadar kazıklamayın, yumuşak-sert-yumuşak.
Frenler açıp kapatma düğmeleri değildir. İnce bir şekilde yumuşakça kullanılmalıdır. Bileğiniz yere paralel durumda elcik tutulurken fren kolunu kapmayın, parmaklarınızla nazik bir bayanın elini sıkar gibi sıkın.(Daha doğrusu sıkmayın parmaklarınızla okşar gibi ezin).
Şehir içi yoğun trafikte kullanırken iki parmağınızı sürekli fren kolu üzerinde tutun. Bu reaksiyon süresini kısaltır.
Yarışlarda sert ve geciktirilmiş frenleme iyi bir tur zamanı için gereklidir. Ancak caddede ki normal sürüşlerde iyi bir fikir değildir. Eğer yarış pistinde yarışmıyorsanız zamanında fren yapıp istenilen sürate düşün. Takiben hafif bir gaz verme de motorun süspansiyonlar üzerinde yerleşmesine ve ağırlığın hafifçe arkaya kaymasına sebep olur. Asla trafikte arka tekeri kaydırarak daralan açılı virajlarda motorun burnunu çıkışa çabuk döndürmeye kalkmayın. Sadece kendinizin değil başkalarının hayatını da tehlikeye atmış olursunuz. Yarış pistinin zemini, kullanılan lastikler yarış için geliştirilmiştir. Normal caddelerin gözenekleri lastik, yağ ve mazot atıkları ile tıkanmış olduğundan tutma gücü azalır. Ayrıca yarış motorlarını soğuk asfaltta kullanmak kazaya davetiyedir.
Ön fren kullanma şartları:
Onları kapmayın, kapar gibi kavramayın, bu motoru dengesizleştirir ve süspansiyonlar dibe vurursa ön fren kilitlenebilir.
Motor dik durumda freni kullanın. Virajda yatmışken kullanmak motoru dik pozisyona getirir ya da ön tekeri kilitler.
Freni çok geç bırakmayın.
Yumuşak ve kademeli artışla sıkmak yoldaki hedefiniz olmalıdır.
Freni yumuşak ve kademeli artışla istenilen noktaya bir kerede sıkın. Pompalama gibi hareketler yapmayın. Süspansiyonlar otursun, yerleşsin ve süspansiyonun yavaşça rebound (geri sekmesi) için sonunda freni gevşetin.
Şunu deneyin, 55km den yürüme hızına düşecek şekilde freni sertçe sıkın ve sonra tekrar debriyajı usulüyle bırakarak sürüşe devam edin. Eğer yukarıda anlatılan metotlara uyduysanız motor bu işlem sırasında sarsılmadan hareket ediyor olacaktır.
Virajlarda frenleme:
Viraj dönmede anahtar hareket yaklaşmadan motorun süspansiyonlarının üzerine yerleşmiş olması gerektiğidir. Yani frenleme işini bitirmiş ve doğru hıza inmiş olarak viraja giriyor olmanız demektir. Ağırlığınızın hafif bir gazla geri verilmiş olması demektir. Frenleri ani sıkma yada ani bırakma, gazın veya debriyajın sert kullanımı, beceriksizce vites değiştirmeler lastiklere binen yükü değiştirerek motorun dengesini bozar. Ne olursa olsun ön ve arka süspansiyonların dengeli tutulmasına dikkat etmelisiniz.
Bir viraja yaklaşırken frenlerin tek bir işlevi vardır; motorun doğru hıza getirilmesidir. Gidona viraj için kontra basmadan önce frenlemeyi tamamlamış ve hafif gazlamaya başlamış olmanız için iki neden vardır:
Süspansiyonun doğal durumuna gelmiş olması ve hafifçe arkaya doğru basılmış olması, hafif gazlama bunun içindir. Bu durum çatalların normal statik bükülmeleri veya hafifçe boşalmış olması halidir ki cadde kullanımı için ideal durum budur. Ön fren basılı ve ağırlık önde durumda çatallar basılmış olur, rake açısı azalır ve gidon ağırlaşır ve doğru tepki vermesi azalır. Bu durumda motor dikleşmeye ve dümdüz gitmeye çalışır.
Ön tekerin iki görevi vardır. Motora yön vermek ve motoru durdurmak. Normal süratlerde hafif frenlemelerle ve hafif yatış açılarıyla bu iş yapılır. Ancak sürat arttıkça ve siz daha fazla yatırma açılarını kullanmaya başladığınızda motoru yönlendirme görevi olan ön tekerdeki yükü arttırmaktasınız. Bu anda bir de frene basarsanız durum iki bileşenin lastiğin yolu tutma gücünü aşıp ya ön teker kilitlenmesi yada ön tekerin kaymasına sebep olacağı bir noktaya gelir. Bu durum kaza demektir.
Günümüz modern spor motosikletlerinin düzgün yüzeylerde ön tarafının viraj alırken kontrolden çıkması neredeyse imkansız gibidir ancak:
. Hala frenlerdeyseniz. (Frenleme devam ediyorsa)
. Aşırı yatırma açıları kullanarak dönüyorsanız. (Bu şartlarda iki lastikte tutmayı bırakabilir)
Viraj devam ederken motoru gazı kesmeden gerekli güçte tutmak önün yükünü azaltır ve motorun yönlendirilmesini kolaylaştırır ve arka tekerinde hafif sürüklenmesine vesile olarak virajları daha dar açıyla dönmenize imkan verir. Arkanın kayması zordur ancak siz:
. Yoğun bir şekilde arka freni sıkılı tutuyorsanız
. Gaza fazla basıp tekere spin attırıyorsanız (kaygan zeminde güçlü motorları bekleyen, gazı çok sert kullanırsanız veya debriyajla dikkatli değilseniz oluşan durumdur.)
. Yatış açınız çok fazla ise veya zemin kaygan ise.
Genelde çok yüksek yatış açılarında ve zayıf yol yüzeylerinde bile arka teker lastiğiniz problemsiz yol tutmasını bozacak güçlerle baş edecek vasıftadır. Debriyajı yavaş bırakınız, şanzıman hızlanmak içindir, durmak için frenler kullanılır. Aşırı bir şekilde motor frenlemesi (kompresyon fren) yapmaktan kaçınınız.
Hızlı kullanımlar da frenleme gücünüzü ve durma mesafenizi dikkatlice hesaplayın. Yanlış hesaplarsanız sonunda kendinizi frenleme kuvvetinizi kademeli olarak artırıyor bir durumda bulabilirsiniz. Genelde bu durum çok sert ve maalesef çok geç frenlemedir. Zamanında fazla bir kuvvetle sıkmak, geç olarak fazla bir kuvvetle fren sıkmaktan iyidir. Hızlanmanız her zaman mümkündür fakat virajların içinde yavaşlamak çok zordur.
Her şeyi yanlış yaptığınız durumlarda:
Genel olarak motoru boşta gider duruma düşürecek oranda gaz kesmeden motoru daha fazla yatırın. Bu esnada ağırlığınızı hafifçe arkaya kaydırmak ön tekerin yön verme işlevine yardımcıdır. Ayrıca hafifçe gazlamak motoru kaldıracağı için yatma mesafesini artırabilir. Ancak bunu uygulamak çelik gibi sinirler ister.
Motoru kaldırın, düz bir hatta frenleyin ve tekrar yatırın. Bu hareket toplam 1-2 saniyede tamamlanmalıdır. Bu usul tavsiye edilendir ama yeterince boşluk varsa belki zaten dönebilirdiniz.
Her iki freni de yavaşça sıkın. Ancak bunu yaparken çok dikkatli olun çünkü yatmış bir motorun lastikleri tutma güçlerinin çoğunu motoru döndürebilmek için kullanmaktadırlar.
Yarışlarda ön fren sertçe sıkılı ve arka teker adeta havada viraja girilir(trail braking) ve arka fren apekse kadar kullanılır. Bu teknik sadece pist içindir. Lastikler ve pist yüzeyi özel bileşimlerden yapılmıştır. Karşı trafik diye bir olgu söz konusu değildir. Motorlar da özeldir ve sürücüler mükemmel zamanlama yapan profesyonellerdir.
Özetlersek:
Frenlere yumuşakça ve basıncı kademeli olarak artırarak basınız.
Frenlerin kilitlenmesi maksimum sıkmanın bir sonraki evresidir. Bu noktayı biliyor olmanız şarttır. Şayet ön freni kitlerseniz derhal bırakın ve hemen tekrar kilitlemeden sıkın. Arka freni kilitlerseniz iyice duruş süratine düşene kadar bırakmayın. Bırakırsanız high-side kazaya sebep olur.
Arka frende gereklidir ancak ona öncelik vermeyin. (Arka teker tambur fren olan veya rake açısı ve aks aralığı fazla motorlarda bu geçerli değildir.)
Frenleri bırakırken de dikkatli ve sıkma hızınızdan daha yavaş bırakınız. Süspansiyonların aniden boşalmasına ki bu ön tekerin geri sekmenin üzerinde boşalmasına sebep olur. Bu hareket motorun yönlendirilmesinde problem yaratır.
Ön fren sıkılı motoru döndürmek için bayağı güç harcamanız gerekir, ön freni bıraktığınızda da motor aniden döner ve viraja girer. Buna hazırlıklı olunuz ve freni yavaşça bırakarak dönüşün yumuşak olmasına dikkat ediniz.
Tam gazla yada ön fren sıkılı virajlara girmekten sakınınız.
Fren kullanmadan gazı kapatarak süratinizi düşürdüğünüz durumlar sizin belli bir sürate inmenize yol levhalarının, işaret noktalarının çok öncesinde başlamanızı gerektirir. Bu durumda arkanızdaki araçların yavaşlayacağınızı tahmin etmesi çok zordur. Dikkat ediniz ve yavaşlamayı çok erkenden başlatarak durumu abartmayınız.
Lastik patlaması durumunda frene hemen dokunmayınız. Hemen gazı keserek motoru düz bir hatta tutmaya çalışınız. Servis yoluna girdikten sonra sağlam lastiğin frenini kullanarak durmaya çalışınız. Patlayan lastiğin freni kullanılmamalıdır.
FRENLE DANS…
Ön frenin motor durma gücünün esasını teşkil ettiği doğrudur ancak arka freninde devreye girmesi daha düzgün ve daha kısa mesafede durmak demektir. Bazı durumlarda(dönüşlerde) gazı kesmek yada ön frene müracaat yerine arka freni kullanmak şase üzerinde daha az etki yaparak sizi dönüş hattında tutacaktır. Arka freni doğru kullanabilmek için pedalının doğru ayarlanmış olması gerekmektedir. Pedal rahat oturuş pozisyonunda iken ayağınızın birkaç milimetre altında olacak şekilde ayarlanırsa bu sizi garip oturma şekillerinden ve/veya kullanım zorluklarından koruyacaktır.
Dönüşe girerken ön freni bırakıp motoru yatırmadan arka freni bırakmayın. Bu hareket ön fren bırakıldıktan sonra önün kalkmasını ve dönüş kuvvetlerinin çatalları sıkıştırmaya başlamasından önce ön tarafın kalkmasını engelleyecektir. Gazı açar açmaz eğer hızınız fazla ise arka frenle hızınızı ayarlayın. Gazı kapatmak önü aşırı yükler ve dönüş açınızı genişletir ama arka freni kullanmak hattınızı daraltır sizi virajın içine çeker. Fazla fren ve gaz kullanmaktan kaçının sadece ön tekere ağırlık bindirmemek için yeterli olacak gazı verin.
U dönüşü yaptığınız düşük hız manevralarında ve hat aralarından süzülme sürüşlerinizde motorun dönen kısımlarının açısal hız-ivme (jiroskopik) etkileri sizin dengede kalmanızı sağlar. Bunu arka freni kullanarak ve debriyajı hafif kaydırarak devir tutturmak suretiyle kendinizin lehine bir avantaja çevirebilirsiniz. U dönüşlerde arka freni bırakarak mı yoksa debriyajı kaydırarak mı(kavrama noktasında tutup hafif ileri geri hareketler yapmak) size ve motorunuza uygun denemelisiniz. Genel olarak yeterli devir ve debriyaj kaydırması şasenin düzgün ve hareket halinde kalmasına yeterlidir. Burada hız arka frence düzenlenmektedir. Bu teknik debriyaj balatalarını ve arka fren balatalarını aşındıracağı için bu parçalar sıkça kontrol edilmelidir.
Yokuş aşağı dönüşlerde gaz açıkken arka fren bilhassa uzun dönüşlerde çok fazla hızlanmayı önler. Düz dönüşlerde gazı ön tekerin yükünü azaltmak için mümkün olduğunca çabuk açarken hızınızı arka freni kullanarak kontrol edin. Yokuş inişlerdeki dönüşler ön tekeri yüklerler ve sizin virajı açık almanıza sebep olurlar. Ama gazı açık tutarak arka freni kullanmak motordaki ağırlık dağılımını daha birbirine yakın(ön ve arkanın) tutarak size daha iyi bir hatta kalma imanı sağlayacaktır. Pratik ve denemelerle arka freni kullanan ayağınızın iyice ustalaştırılması, hassaslaştırılması size güven verecektir. Böylece motorunuzu sarsmadan, güvenle kullanabileceksiniz. Bu teknik sizi birçok endişe verici durumdan kurtaracaktır.
İKİ SANİYE KURALI……. 88, 89
Önünüzde gitmekte olan araç sabit bit noktayı (kedi gözü, lamba direği, ağaç v.s.) geçtiğinde sayın; 88, 89 ve sizde o sabit noktadan geçtiniz. Eğer süratiniz saate 96 kilometrenin altında ise iyi. Süratiniz daha fazla ise bu yeterli değildir. Şayet 90 diyemeden o noktadan sizde geçerseniz öndeki aracı çok yakından (zamanında durmanızın mümkün olamayacağı tehlikeli bir yakınlıktan) takip ediyorsunuz demektir. Bu durum sizin süreyi uzatmanızın yani aranızdaki mesafeyi artırmanızın gerektiğinin işaretidir.
Kendinize öncelikle: Ne kadar hızlı gidebilirim değil; zamanında durabilecek miyim sorusunu sorun.
Unutmayın Dalgın, Yorgun, Üşümüş, İçkili Olmamak kaydıyla 96 km/saat sabit hızla giderken dikkatli bir sürücü Rüzgarın, Hava Durumunun, Yol Sathının ve Sürtünmenin de Optimum olduğu varsayıldığında fren yaptıktan sonra 54 metrede durabilir. Bu hesaplama alttaki değerler esas alınarak hesaplanmıştır.
. Bir sürücünün frenleme reaksiyon zamanı 0.5 saniyedir.
. Bir motorun fren/çekim gücü 0.9G dır.
Belirtilen Şekliyle Sayıldığında İki Saniyede Sürate Göre Frenleme/Durma Değerleri Aşağıdaki Gibidir:
48km/saat de;bu sabit hızla iki saniyede alacağınız mesafe 26 metre ve durma mesafeniz 16 metredir. (ÇARPMA YOK)
72km/saat de;bu sabit hızla iki saniyede alacağınız mesafe 40 metre ve durma mesafeniz 32metredir. (ÇARPMA YOK)
96km/saat de;bu sabit hızla iki saniyede alacağınız mesafe 53 metre ve durma mesafeniz 54metredir. (ÇARPMA HIZI -1KM/saat)
168km/saat de;bu sabit hızla iki saniyede alacağınız mesafe 93 metre ve durma mesafeniz 148metredir. (ÖLÜMCÜL ÇARPMA HIZI -55km/saat)
U y a r ı.: İki saniye kuralı optimum şartlarda dikkatli bir sürücünün yağışsız bir günde ve 96 km/saat sınırları içinde kalmak şartıyla öndeki araçları takip mesafesini belirleyen M İ N İ M U M mesafe/zaman ölçüsüdür. Tekrar ediyoruz minimum süredir nihai hedef değildir. Şartların değişmesiyle bu sürede uzatma yönünde değişmelidir. Durma mesafesinin sadece yorgunlukla %25 artmakta olduğu istatistiklerce tespit edilmiştir. Yağışlı günde süre minimum 4 saniye olmalıdır çünkü durma mesafeleri iki misli artmaktadır.
Sürate göre uygun sayma süreleri:
40-50mph 4 saniye
50-60mph 5 saniye
60-70mph 6 saniye
70-80mph 7 saniye
Alıntıdır..
..İslam kadını dişiliğiyle değil, kişiliğiyle var olandır..
Gülün dikene katlanması, onu güzel kokulu yaptı. - Mevlâna Celâleddin-i Rûmî
D- Her durumda çabucak durmaz bu motosiklet denen canavar. Salavat iki kişi ile daha güzel olur.
Beni sevmeyeni ben hiç sevmem. hayat felsefem budur..
Sorunun cevabının matematiksel olarak çözümü 3 tane formülde gizli :
1. F=m*a (Kuvvet eşittir kütle çarpı ivme) (Newton kanunu)
2. A=(delta)V/t (İvme eşittir hızdaki değişim bölü zaman)
3. V=m/sn (Hız eşittir katedilen yol bölü zaman)
İlk olarak birinci formülle ikinci formülü birleştirmek lazım.Yani birinci formüldeki a yerine (delta)V/t yazarsak karşımıza şu formül çıkar :
F=m*(delta)V/t
Bu formülde iki adet değişken ve diğerlerinin sabit olması lazım.Yoksa işin içinden çıkılmaz.Öncelikle F yani fren kuvvetinin her iki durumda da eşit olduğunu kabul etmek zorundayız.İki kişi ile daha güçlü fren yapıp tek kişiyken daha zayıf fren yaptığımızı kabul edersek soru saçma olur.Bir diğer sabit durum da (delta)V yani hızdaki değişim olmalıdır.Yani her iki durumda da 100 km hızla giderken fren yaptığımızı varsaymak zorundayız.Böylece hızdaki değişim her ikisinde de 100 km hızdan sıfıra düşme olarak eşit olmak zorundadır.
F=m*(delta)V/t
formülünde F ve (delta)V yi sabit kabul ettikten sonra geriye m(kütle) ve t(zaman) değişkenleri kalacaktır.Zaten soru kütle değişkeni üzerine sorulmuş bir soru.Formülde t'yi eşittirin karşısına atarsak t*F=m*(delta)V formülünü elde ederiz.Bu formülde t ve F'nin doğru orantılı olduğunu görürüz.Yani bu şu demektir.t artarsa m de artar.Ya da m artarsa t de artar.Sorudaki ikinci durumda daha fazla ağırlıkla durmaya çalıştığımızda daha uzun zamanda dururuz.
Aslında bize sorulan zaman değil mesafedir.Şimdi daha uzun zamanda duracağımızı formülle ortaya koyduk.Ancak daha uzun mesafede duracağımızı da ispatlamamız lazım.Bunu için 3 ncü formülü kullanıcaz :
V=m/sn (Hız eşittir katedilen yol bölü zaman)
Ya da saniyeyi eşittirin karşı tarafına atarsak sn*V=m formülü çıkar.Motor her iki durumda da sabit hıza sahip değildir.100 km hızla giderken hızı sıfıra düşmektedir.O zaman bizde hızın ortalamasını alırız.Yani durma süresince ortalama 50 km hızla gittiğini varsayarak hızı sabit kabul edebiliriz.Formülde geriye iki tane değişken kalır.katedilen mesafe ve zaman değişkenleri.Formülde görüldüğü üzere her ikisi birbiriyle doğru orantılıdır.Daha önceki formülde ikinci durumda daha uzun sürede duracağını ispatlamıştık.Demek ki daha uzun sürede durursa doğru orantılı olarak daha uzun mesafede duracağını da bu formülle ispatlamış olduk.
Cevap : Daha uzun mesafede durur.
İki diskin amacı kilitlenme noktasının duyarlılığını artırmak ve ısınmayı azaltmak. Sürtünme yüzeyi artttığından duyarlılığı artar. Ufak bir disk ve kocaman bir kaliper koyarsan çok daha kolay durdurabilirsin ama o zaman da dokunduğun anda kilitlenir fren. Amaç o kilitlenme mesafesine kadar olan kısmı arttırmak. Tabi iki disk ya da büyük disk olunca daha kolay soğutabilirsin o da var.
Motosiklet bir ULAŞIM aracı değil bir İSYAN aracıdır!
Her şeyin Aslı Güzeldir!
Ömürüm boyunca hatırlanacaksın aYe...
balataları yemişsiniz komple ama motor hala gidiyor gibi topic misali
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)