Bugün (09/11/2009) Erenköy'de olan kaza?
Reklamlar
-
11 Kasım 2009, 00:54
#101
[QUOTE=flying hellfish;1856943]
avkan65 adlı üyeden alıntı
arkadaşım konudaki yazımla ilgili o kadar yakından alakalı şeyler yazmışsınki cevap vermeden edemedim
nasıl yani motorsiklet hiç ulaşım aracı değildir ? motora binmek nasıl bir yerden bir yere gitmemize aracı değildir nedir motorsiklet sence motorsiklet içimizdeki pisikolojik bozuklukları dışa atma aracımıdır ?Sen bunları yazarsan başta ben seni trafikte adam yerine koymam ,pisikolojik bunalımı olan yada bazı şeyleri aşamamış kişiler motorsiklet ya da araba ilemi çözüyor bu sorunlarını ?Bu kadar acizmi insanlar ?[COLOR="Silver"]
Motosiklet ulasim aracindan fazlasidir demek istedim. Araba gibi yalnizca bir yerden bir yere gitmek icin den ziyade, giderken keyif alma, zevk almak on plandadir.
Yazdigimin psikolojik bunalimla, psikolojik sorunlar ile ne alakasi var, nasil boyle bir yere geldik, bende onu anlayamadim?
Boş ver kardeş o dediğin gibi işte no problem ,gönüller bir olsun
anlatamadık gene bu arada ama neyse
---------- Mesaj ekleme zamanı: 23:54 ---------- İlk mesajı ekleme zamanı 23:50 ----------
ozrace adlı üyeden alıntı
bıktım bu ölümlü kazalardan
Allah rahmet eylesin.....
Üstat hafiften capanord tripleri seziyorum sende
Nasılsın görüşmeyeli
Reklamlar
-
11 Kasım 2009, 01:23
#102
ewet arkadaşlar sanırım konuyla alakalı yada değil herkes bişeyler söylemiş ben kazada ölen ibrahim kılıçın yeğeniyim aynı zamandada racing motoru tamircisiyim ne yazıkki böyle bi olayla karşılaşmanın acısını yaşıyorum sadece bende bir racing motor binicisi olarak şapkamı önüme koydum şapkanız hala kafanızdamı?
-
11 Kasım 2009, 02:17
#103
ehliyetler toplanıp tekrar verilmeli dönem dönem.. eğitimleri sıkılaştırılmalı.. cezalar biraz daha sertleştirilmeli..
mesela radara girenden öyle bir ceza kesilmeli ki aracını satışa çıkarma tehlikesi yaşasın..
alkollü bir kez yakalanan ömrü billah ehliyet alamasın..
her maddi ceza 3-4 katına çıkarılsın..
başka türlü olmuyor, olmayacak..
-
11 Kasım 2009, 02:48
#104
Herkese merhaba;
Öncelikle hayatını kaybeden şahısa Allah rahmet eylesin,
Kazada yaralanan şahısa Allah acil şifalar versin diyorum.
Kaza yapan arkadaşı şahsen tanımıyorum, fakat çalıştığım mağazanın çok yakınında bir işyeri var. Çoğu zaman aynı yoldan seyahat ediyorduk, selamlaşıyorduk. Ben; oturduğum bölge dolayısıyla minibüs caddesi ve sahil yolu kısımlarını çok kullanıyorum. O bölgeyi çok iyi biliyor ve tanıyorum.
Herkes kaza konusunda kullanan arkadaşın süratli kullandığı görüşünde nedense. Açıkçası minibüs caddesinden 1 sene boyunca Maltepeden Kadıköye kadar hergün işine gitgel yapmamış ya da o bölgeyi tanımayan birinin yorum yapmasını hiç doğru bulmuyorum.
Yolda kendi halinizde hız sınırları içerisinde sağdan sağdan giderken birden bire sizi sollayıp önünüze kırıp birde kapı açıp önünüze yolcu bırakan minibüs mü istersiniz, hiçbir şekilde yaya geçidi ibaresi olmayan ya da ışık olmayan yani karşıdan karşıya geçilmesi bir yaya için YASAK olan yerde bir anda önünüze çıkan insan (insan düşünen hayvandır ama bunların pek düşündüğünü sanmıyorum çünkü düşünse yapmaz) mı istersiniz, yolun ortasında aniden duran otobüs, taksi, minibüs mü istersiniz hepsi burada.
Hani bu motorculara kızıyorsunuz sövüyorsunuz ya; bende aynı şekilde bu yayalara, minibüsçülere ve bilimum bu şekilde davrananlara aynı şekilde sövüyorum, geçilmemesi gerektiğini bilerek kendini yola atıyorsa bir insan veya bir araç içerisindeki canlı; ÖLME riskini göze alıyor, kendi kabul ediyor demektir. Ama aynı şekilde benim hayatımı riske atacak önüme çıkacaksa ve ben ona çarpmak durumunda kalacaksam benim hayatım da riske giriyor bir şuursuz yüzünden.
Gelelim hız konusuna; bilmiyorum içinizden kaçınız 200kg'lık bir motorla ani düşmeli veya sürüklenmeli bir kaza geçirdiniz. Size düşük gelen 50km ve altı süratlerde bile ani düşme durumu söz konusu olduğunda bile motorsikletiniz metrelerce sürükleniyor.
Peki 200kg ağırlığındaki, 50km/s süratle hareket etmekte olan bir objenin ani çarpması yani biranda çarpması sırasında ortaya çıkan kuvveti biliyormusunuz, ortaya çıkan kuvvet 7 TON. Evet yanlış değil 7 ton basit bir fizik hesaplaması hatta merak edenler için hesaplama programları mevcut internet üzerinde.
Şimdi sizin altınızda bir 200kg'lık araçla 50km/s ile seyir ederken önünüze ağaçların arasından veya sağda yolcu indirmiş olan bir minibüsün önünden karşıya geçmek için aniden bir yaya çıktığını düşünün, çarpışmanın şiddetinin neler yapacağını düşünün. Evet metrelerce sürükleyebilir ama sürati 50km/s. Yani aşırı bir sürat değil, kurallar çerçevesinde kullanılması gerekli olan süratte başınıza gelecek şey bu. Motorun sadece hayatını kaybeden şahısa çarparak onunla beraber yavaşladığını/sürüklendiğini görebiliyorsunuz bu kadar mesafede durabilmesi ve bu şiddet dolayısıyla hem şahısın hayatını kaybetmesi hem de motorun bu kadar hasar almış olması gayet doğal bir olay.
Şimdi sürat konusunda yorum yapanlar her kazanın sürat dolayısıyla olduğunu savunanlar birkaç kez daha düşünsünler, kaza resimlerine motorsikletin konumuna ve kaza sonucu hayatını kaybeden şahısın konumuna baksınlar. Bu kaza 80-100km/s civarında bir süratle yapılsaydı böyle mi olurdu bahsetmek bile istemiyorum.
Bu arada mutlaka eleştirenler olacaktır;
Yaklaşık 7 senedir motorsikletlerle iç içeyim, son 2 senedir çok aktif kullanmaktayım.
3 farklı motorla sadece şehiriçi 30000km civarında yol yaptım. Kar/yağmur demeden hergün SS kullanmaktayım.
-
11 Kasım 2009, 03:35
#105
Dellycem rumuzlu arkadaşa katılıyorum.
Ben, İzmir'de yaşıyorum, arkadaşın söylediklerinin neredeyse tamamını her gün görüyorum.
Üstünüze sürülen arabalar, park halindeki arabaya binip, çalıştırıp -Binerken, sizin geldiğinizi gördüğü halde- süren yaratıklar, önünüzde birden duran taksiler-dolmuşlar, ...Bu liste uzar gider.
Tamam, bunların hepsini anlıyorum, adamların altında araba var, zarar görmeyecekler, ama, bunlara bir de "Ultra Geri Zekalı" yayalar eklendi.
Siz giderken kendini önünüze atan mı arasınız, sizin geldiğinizi görüdüğü halde araba arasından yola çıkan mı ararsınız?
Aslında, bu insanlar normal, yani, tam zekalarına uygun davranıyorlar, peki anormal olan ne?
El cevap: Devletin kanunları
Benim bildiğim -Kanuna göre- bir yerde yaya geçidi yoksa, trafik lambası yoksa, görevli polis memuru yoksa bir yaya, oradan geçemez.
Ne yapar? Orada çakılı mı kalacak? Çok basit
a) Yakındaki "yaya geçidinden", trafik lambalarının olduğu yerden geçecek,
b) "a" maddesinde anılanlar yoksa ne yapacak? KONTROLLÜ GEÇECEK
İlkokulda öğrettiler bize, 1981'de 82'de...
Yaya geçidi yoksa; yaya, önce sola, sonra sağa, sonra tekrar sağa bakıp, yolun yarısına kadar hızla yürüyecek, sonra durup tekrar sağa bakacak, gene araç yoksa; gene koşar adım geçişini tamamlayacak.
Yayalar ne yapıyor? -"Ben, yayayım, araba bana yol versin, araba dursun, motorlu dursun"
"Devletin kanununda iş yok" dedim, neden dedim?
Bu yaya çarpıldı mı, çarpan araç sürücüsü mahkemeye çıkıyor, ceza yiyiyor, tazminat ödüyor.
Öyle bir kanun yaparım ki;
-Alkollü araç kullanana para cezası vermem, ehliyetini almam.
Ne yaparım: İlk yakalanışta ömür boyu geçerli bir UYARI veririm, ikinci yakalanışta ise; ehliyeti ÖMÜR BOYU İPTAL
-Adam, motosikletlinin, yayanın ya da başka bir arabanın üzerine aracını sürdü ya da önünde aniden durup hayatını tehlikeye attı; alırım arabasını altından.
Hee...Şirket arabasıymış, şirkette çalışan şoförmüş...O şirkete el koyarım, tüm mal varlığını hazinaye gelir kaydedip, patronu don-gömlek bırakırım.
-Yaya, yasak yerden karşıya geçiyor, çarpıldı.polise bir tutanak tuttururum, çarpana da "Güle güle" derim.
Bakın, böyle bir kanun çıksın, memlekette bir daha kaza oluyor mu? Alkollü araç kullanan kalıyor mu?
Neden demiryollarında ve otoyollarda kazalar az oluyor? Tamam, demiryolunu kullanan yaya fazla yok (Anadolu'nun bir çok yerinde, insanlar, şehir dışında, yakın, bağına bahçesine gidecekse; demiryolu yanından giderler) , otoyola yaya olarak çıkan fazla yok
Ama, çıkanlarda çok aşırı dikkat ediyorlar.
Neden?
Çünkü, otoyolda bir yayaya çarparsanız ya da demiryolları makiniste bir yayaya çarparsa,
sadece tutanak tutulup, çarpana -"Güle güle" deniyor.
-
11 Kasım 2009, 04:02
#106
Minibüs Caddesi gibi bir yerden geçiyorsan temkinli süreceksin kardeşim. "Gazlamak benim hakkım, yaya yola çıkmışsa zaten ölmeyi hak etmiştir" diye bir saçmalık olamaz.
-
11 Kasım 2009, 06:40
#107
allah (c.c.) den rahmet dilerim
-
11 Kasım 2009, 10:08
#108
dellycem adlı üyeden alıntı
Herkese merhaba;
Öncelikle hayatını kaybeden şahısa Allah rahmet eylesin,
Kazada yaralanan şahısa Allah acil şifalar versin diyorum.
Kaza yapan arkadaşı şahsen tanımıyorum, fakat çalıştığım mağazanın çok yakınında bir işyeri var. Çoğu zaman aynı yoldan seyahat ediyorduk, selamlaşıyorduk. Ben; oturduğum bölge dolayısıyla minibüs caddesi ve sahil yolu kısımlarını çok kullanıyorum. O bölgeyi çok iyi biliyor ve tanıyorum.
Herkes kaza konusunda kullanan arkadaşın süratli kullandığı görüşünde nedense. Açıkçası minibüs caddesinden 1 sene boyunca Maltepeden Kadıköye kadar hergün işine gitgel yapmamış ya da o bölgeyi tanımayan birinin yorum yapmasını hiç doğru bulmuyorum.
Yolda kendi halinizde hız sınırları içerisinde sağdan sağdan giderken birden bire sizi sollayıp önünüze kırıp birde kapı açıp önünüze yolcu bırakan minibüs mü istersiniz, hiçbir şekilde yaya geçidi ibaresi olmayan ya da ışık olmayan yani karşıdan karşıya geçilmesi bir yaya için YASAK olan yerde bir anda önünüze çıkan insan (insan düşünen hayvandır ama bunların pek düşündüğünü sanmıyorum çünkü düşünse yapmaz) mı istersiniz, yolun ortasında aniden duran otobüs, taksi, minibüs mü istersiniz hepsi burada.
Hani bu motorculara kızıyorsunuz sövüyorsunuz ya; bende aynı şekilde bu yayalara, minibüsçülere ve bilimum bu şekilde davrananlara aynı şekilde sövüyorum, geçilmemesi gerektiğini bilerek kendini yola atıyorsa bir insan veya bir araç içerisindeki canlı; ÖLME riskini göze alıyor, kendi kabul ediyor demektir. Ama aynı şekilde benim hayatımı riske atacak önüme çıkacaksa ve ben ona çarpmak durumunda kalacaksam benim hayatım da riske giriyor bir şuursuz yüzünden.
Gelelim hız konusuna; bilmiyorum içinizden kaçınız 200kg'lık bir motorla ani düşmeli veya sürüklenmeli bir kaza geçirdiniz. Size düşük gelen 50km ve altı süratlerde bile ani düşme durumu söz konusu olduğunda bile motorsikletiniz metrelerce sürükleniyor.
Peki 200kg ağırlığındaki, 50km/s süratle hareket etmekte olan bir objenin ani çarpması yani biranda çarpması sırasında ortaya çıkan kuvveti biliyormusunuz, ortaya çıkan kuvvet 7 TON. Evet yanlış değil 7 ton basit bir fizik hesaplaması hatta merak edenler için hesaplama programları mevcut internet üzerinde.
Şimdi sizin altınızda bir 200kg'lık araçla 50km/s ile seyir ederken önünüze ağaçların arasından veya sağda yolcu indirmiş olan bir minibüsün önünden karşıya geçmek için aniden bir yaya çıktığını düşünün, çarpışmanın şiddetinin neler yapacağını düşünün. Evet metrelerce sürükleyebilir ama sürati 50km/s. Yani aşırı bir sürat değil, kurallar çerçevesinde kullanılması gerekli olan süratte başınıza gelecek şey bu. Motorun sadece hayatını kaybeden şahısa çarparak onunla beraber yavaşladığını/sürüklendiğini görebiliyorsunuz bu kadar mesafede durabilmesi ve bu şiddet dolayısıyla hem şahısın hayatını kaybetmesi hem de motorun bu kadar hasar almış olması gayet doğal bir olay.
Şimdi sürat konusunda yorum yapanlar her kazanın sürat dolayısıyla olduğunu savunanlar birkaç kez daha düşünsünler, kaza resimlerine motorsikletin konumuna ve kaza sonucu hayatını kaybeden şahısın konumuna baksınlar. Bu kaza 80-100km/s civarında bir süratle yapılsaydı böyle mi olurdu bahsetmek bile istemiyorum.
Bu arada mutlaka eleştirenler olacaktır;
Yaklaşık 7 senedir motorsikletlerle iç içeyim, son 2 senedir çok aktif kullanmaktayım.
3 farklı motorla sadece şehiriçi 30000km civarında yol yaptım. Kar/yağmur demeden hergün SS kullanmaktayım.
ben yaklaşık 1.5 sene orda suculuk yaptım ve halen daha yapmak tayım benim o yollardan geçtiğim sayılamaz ama orda o kadar deli motorcular varki kaza olmaması mümkün değil olay köftecinin orda oldu o yolda hızlı giden arabamı desek hızlı giden minibüsmü otobüsmü racing mi ne varsa orda hız yapıyolar ama ben günde en az 100 kaza atlatıyorum aynen arkadaşımın dediği gibi sen ne kadarda dikkat etsen karşındaki dikkat etmiyor bana birisi şöle dedi kaza yapacağından korkma bana vuracaklar diye kork dedi buda demek oluyorki insanlarımız çok cahil sonra biz suçlu çıkıyoruz ama insanlarımız biraz daha dikkatli olsa bu kazalar yaşanmaz kısa bir örnek tam gidiyorum önüme yaya çıkıyor son anda duruyorum kadın hiç oralı bile olmadan mıymıy bir şçekilde devam ediyor ne kadar kfr vs. etsen anlamıyorlar ama en kötüsü bu yolara bişey yapılmaması
-
11 Kasım 2009, 11:15
#109
Oh valla ne güzel mantık , yayanın yasak olan yerden geçmeye çalışması suç değilde , SS'linin şehir içi hız limitini aşmadan gazlaması suç oluyor SS motorunuz olmadığı içinmi kıskanıyorsunuz gazlamalarını anlamadımki , benimde yok SS motorum ama hız sınırlarını aşmadıkları sürece gazlayabilirler kazada 50-60 KM ile olmuş deniyor zaten.
-
11 Kasım 2009, 11:17
#110
Her konuda polemiğe girmek millet olarak bir özelliğimiz. Diğer bir özelliğimiz de, bu polemiklerin sonuçsuz kalması sadece laf söylemek için konuşmak.
SSler konusunda benimde bi süre öncesine kadar çok katı önyargılarım vardı ama bence motorla insanı ayırmak gerek. herkesi neden tek tip görmek istiyoruz onu da anlamıyorum. Eğitimle felan da bu sorunun çözüleceğini pek zannetmiyorum. Eğitim sadece tehlikeden arındırılmış ortamlarda size motosiklet kontrolünün limitlerini zorlayarak genişletme imkanı verir. Halbuki kazalardan kaçınmak için eğitimin dışında bir çok faktör var.
Herkesi peşinen suçlu saymakta çok doğru değil. Gün gelir aynı duruda bizlerde kalabiliriz. Kaza yapan herkesi kötünün kötüsü, kazadaki diğer kişileri iyinin iyisi (aklıma başka tabir gelmedi kimseyi alındırmak ya da gücendirmek istemiyorum, peşinen belirtyim, sürç-ü lisan ettiysem affola) olarak görüyoruz. 10 yıl motor sürün, tek bir kez sadece 1 defalığına 10sn için basiretiniz bağlansın, bütün 10 yılınız gider ve siz kötü bir sürücü olursunuz. Allah hepimizi bu tür durumlardan korusun. Yaşlı amcamızı da Allah rahmetini esirgemesin. Bazen, bazı olayları kader olarak görüp fazla da üstelememek gerekiyor kanımca...
-
11 Kasım 2009, 14:19
#111
Jagadam adlı üyeden alıntı
Minibüs Caddesi gibi bir yerden geçiyorsan temkinli süreceksin kardeşim. "Gazlamak benim hakkım, yaya yola çıkmışsa zaten ölmeyi hak etmiştir" diye bir saçmalık olamaz.
Arkadaşım;
a- Benim yazdıklarımda, "Gazlamak benim hakkım, yaya yola çıkmışsa zaten ölmayi hak etmiştir mantığı" yok.
Ne diyorum ben?
-"Herkes, hakkını hukukunu bilecek" diyorum.
Kanunla belirtilmiş, yaya ya "Yaya geçidinde geçer, ya trafik lambalarının olduğu yerden ya da polisin olduğu yerden"
Hımm Bunların hiç birisi yoksa "Kontrollü geçer"
Ne demek bu?
"Yaya, geçiş hakkını önce araçlara verecek" demek, "Yaya, geçen araç yoksa karşıya geçecek" demek.
b-Biz, yani, sen, ben, o, bütün motorcular...Kaldırımda motor sürüyor muyuz? (Park yapmak için kısa mesafe sürüşler hariç)
Sürmüyoruz, sürersek ceza yiyip para ödüyoruz.
Peki, yayaların yollarda ne işi var?
Biz 30-35 yaş üzeri kişiler, ilkokul okuduğumuz zamanlarda, bizim öğretmenlerimiz bugünkü "Profösörler" gibiydi, bize, öncelikle "Hayat dersi" verirlerdi, hayatta başımıza gelecek olayları anlatırlardı, nasıl hareket edeceğimizi söylerlerdi,
Hiç unutmam, 81'de ilkokul 2. Sınıfa gidiyorum...Öğretmenimiz, bizi, yola çıkarıp bu yayanın "Kontrollü geçmesi" işini uygulamalı olarak anlatmıştı.
-
11 Kasım 2009, 15:46
#112
Maverick35 adlı üyeden alıntı
Arkadaşım;
a- Benim yazdıklarımda, "Gazlamak benim hakkım, yaya yola çıkmışsa zaten ölmayi hak etmiştir mantığı" yok.
Ne diyorum ben?
-"Herkes, hakkını hukukunu bilecek" diyorum.
Kanunla belirtilmiş, yaya ya "Yaya geçidinde geçer, ya trafik lambalarının olduğu yerden ya da polisin olduğu yerden"
Hımm Bunların hiç birisi yoksa "Kontrollü geçer"
Senden ziyade Delicem'de sezdiydim o mantığı
Ama senin söylediklerin de çok uzak sayılmaz.
Kanun şöyle der, kanun böyle der ama o caddede yayanın her an her yerden yola çıktığı bir vakıadır. 50 yıl sonra da değişmeyecek bu, 100 yıl sonra da. Ve böyle bir vakıa varsa onu dikkate almak boynumuzun borcu. Yaya geçidinden geçmemenin cezası ölüm olamaz. Kanunen haklı ya da "az haksız" olmak da kimsenin elindeki kanı temizlemez.
Serseri mayın gibi gezen "süper sorumsuz" motorcuların varolduğu da bir vakıa. Ben bizim mahallede öyle sorumsuz motorcular görüyorum ki değil karşıdan karşıya geçen, balkonunda oturan birinin ölümüne sebep olduklarını bile öğrensem hayret etmem.
-
11 Kasım 2009, 18:19
#113
Anlatmak istediğim anlaşılmamış hala nedense. Şehir içi 50KM/s hızla olacakları anlattım. Yani kurallar dahilinde sürülmesi gereken ve yasal sürat. Bu şekilde seyir eden herhangi bir aracın önüne karşıdan karşıya geçilmesi yasak olan bir yerden yaya çıkıyorsa ve araç şöförünü zor duruma sokuyorsa bu kanunen tabi ki suçtur. Ölmeyi hakediyor demişsiniz ben öyle söylemedim ama öyle mi evet ne yazık ki öyle. Bir insan bile bile ölüme gider mi işte böyle gidiyor. Ayrıca arkasında bir sürü kanuni durumla uğraşmak zorunda kalacak olan ve bunlardan da önemlisi suçlu olmasada kendi vicdanını suçlayacak bir sürücü bırakıcak. Neden bu sürücü bunları çeksin düşüncesiz bir yaya yüzünden onu kavrayabilmiş değilim.
-
11 Kasım 2009, 19:03
#114
dellycem adlı üyeden alıntı
Anlatmak istediğim anlaşılmamış hala nedense. Şehir içi 50KM/s hızla olacakları anlattım. Yani kurallar dahilinde sürülmesi gereken ve yasal sürat. Bu şekilde seyir eden herhangi bir aracın önüne karşıdan karşıya geçilmesi yasak olan bir yerden yaya çıkıyorsa ve araç şöförünü zor duruma sokuyorsa bu kanunen tabi ki suçtur. Ölmeyi hakediyor demişsiniz ben öyle söylemedim ama öyle mi evet ne yazık ki öyle. Bir insan bile bile ölüme gider mi işte böyle gidiyor. Ayrıca arkasında bir sürü kanuni durumla uğraşmak zorunda kalacak olan ve bunlardan da önemlisi suçlu olmasada kendi vicdanını suçlayacak bir sürücü bırakıcak. Neden bu sürücü bunları çeksin düşüncesiz bir yaya yüzünden onu kavrayabilmiş değilim.
Evet, bir de 50 km meselesi var. 50 km varsayımın doğru olsa bile senin bahsettiğin 50 km çarpma anındaki hız. Yaya gökten zembille inmediğine ya da yolun ortasına mancınıkla fırlatılmadığına göre biniciye fren yapmak için az çok bir süre kalmış olsa gerektir. Çarpma anındaki hızı 50 kilometreyse frenlemeye başladığı andaki hızının bunun çok üstünde olması muhtemeldir. Yoksa 50 km hızla seyreden biri fren yapınca duramasa bile öldürücü olmayan hızlara inmesi gerekir diye düşünüyorum ben.
Motorcu kardeşim, dediğin gibi böyle kazaların vebali çok büyük. Çarpan için de, çarpılan içinde, bu insanların yakınları için de. Peki yaya trafiğinin yoğun olduğu bölgelerde risk iyice büyüyorsa, mantıklı olan dikkatli kullanıp facialardan uzak durmak değil midir? "Mevzubahis insan hayatıysa yol hakkı teferruattır" demiş Allan Kirk.
Tamam, Allan Kirk dememiş, ben uydurdum. Yanlış değil ama.
-
11 Kasım 2009, 23:03
#115
"Mevzubahis insan hayatıysayol hakkı teferruattır" Allan Kirk
-
11 Kasım 2009, 23:29
#116
Jagadam adlı üyeden alıntı
Senden ziyade Delicem'de sezdiydim o mantığı
Ama senin söylediklerin de çok uzak sayılmaz.
Kanun şöyle der, kanun böyle der ama o caddede yayanın her an her yerden yola çıktığı bir vakıadır. 50 yıl sonra da değişmeyecek bu, 100 yıl sonra da. Ve böyle bir vakıa varsa onu dikkate almak boynumuzun borcu. Yaya geçidinden geçmemenin cezası ölüm olamaz. Kanunen haklı ya da "az haksız" olmak da kimsenin elindeki kanı temizlemez.
Serseri mayın gibi gezen "süper sorumsuz" motorcuların varolduğu da bir vakıa. Ben bizim mahallede öyle sorumsuz motorcular görüyorum ki değil karşıdan karşıya geçen, balkonunda oturan birinin ölümüne sebep olduklarını bile öğrensem hayret etmem.
şunu bir de tersten düşünelim. bu motorcu arkadaş yayaya çarpmış ve ölümüne sebep olmuş. başlığın ilk 2 sayfasını okumuştum, orda motorcu arkadaşın da öldüğü gibi bir bilgi vardı, sonraki sayfalara bamadım, bilgi düzeltmesi var mı diye ama, diyelim ki, çarptığı yaya öldü ve motorcu arkadaş sağ. bu arkadaşa, oranın yaya geçidi olup olmamasına bakmadan, hız sınırları içinde bile olsa motosiklet sürücüsü, ölüme sebebiyet vermekten dolayı mahkumiyet verilir miydi? evet verilirdi.
peki, trafiği ortak kullandığımız bu yayalar için düşünelim durumu bir de. olayın tersi olsaydı, yani yaya geçidi olmayan yerde, yola çıkan bir yayaya çarpmamak için motorcu direksiyon kırar ve kaza yapıp ölürse, bu yayaya, bir motosikletin kaza yapmasına ve ölüme sebep olmaktan ve yaya geçidi olmayan yerden karşıya geçmekten mahkumiyet verilir miydi? bu sorunun cevabını boş geçiyorum...
araçlar kırmızı ışık ihlali yaparsa cezaları kesiliyor, peki yayalar kırmızı da geçince ceza kesiliyor mu? motosikletin kaldırımda seyretmesi tehlikeli ve yasaktır ve cezayı gerektirir, peki yayanın yolda yürümesi ya da kendisine ayrılmayan yerden karşıya geçmesi tehlikesiz midir? ya da kaldırımdan yola inip, yolda yürümeye devam eden yayaya ceza yazılır mı? bunların de cevaplarını boş geçiyorum...
-
11 Kasım 2009, 23:55
#117
aya adlı üyeden alıntı
şunu bir de tersten düşünelim. bu motorcu arkadaş yayaya çarpmış ve ölümüne sebep olmuş. başlığın ilk 2 sayfasını okumuştum, orda motorcu arkadaşın da öldüğü gibi bir bilgi vardı, sonraki sayfalara bamadım, bilgi düzeltmesi var mı diye ama, diyelim ki, çarptığı yaya öldü ve motorcu arkadaş sağ. bu arkadaşa, oranın yaya geçidi olup olmamasına bakmadan, hız sınırları içinde bile olsa motosiklet sürücüsü, ölüme sebebiyet vermekten dolayı mahkumiyet verilir miydi? evet verilirdi.
peki, trafiği ortak kullandığımız bu yayalar için düşünelim durumu bir de. olayın tersi olsaydı, yani yaya geçidi olmayan yerde, yola çıkan bir yayaya çarpmamak için motorcu direksiyon kırar ve kaza yapıp ölürse, bu yayaya, bir motosikletin kaza yapmasına ve ölüme sebep olmaktan ve yaya geçidi olmayan yerden karşıya geçmekten mahkumiyet verilir miydi? bu sorunun cevabını boş geçiyorum...
araçlar kırmızı ışık ihlali yaparsa cezaları kesiliyor, peki yayalar kırmızı da geçince ceza kesiliyor mu? motosikletin kaldırımda seyretmesi tehlikeli ve yasaktır ve cezayı gerektirir, peki yayanın yolda yürümesi ya da kendisine ayrılmayan yerden karşıya geçmesi tehlikesiz midir? ya da kaldırımdan yola inip, yolda yürümeye devam eden yayaya ceza yazılır mı? bunların de cevaplarını boş geçiyorum...
Ben "iki kere iki dörttür" diyorum, sen "üç kere üç dokuzdur" diyorsun. Birbiriyle çelişen iddialar değil bunlar. Gerçi çeliştiğini söylemiş değilsin ama benim mesajıma cevap olarak yazdığın için biraz öyle algıladım. Yanlış anladıysam affet.
Evet, üç kere üç dokuzdur, o yüzden dikkat isteyen yerlerde bir kat daha dikkatli sürelim derim ben.
Karşıdan karşıya geçme konusuna gelince, evet, kanun şöyle der, kanun böyle der ama 1000 Motosiklet.Net üyesini alıp Minibüs Caddesi'ne bıraksan, içlerinde kaçı fellik fellik yaya geçidi ya da trafik ışığı arar ki? Beşi mi? Üçü mü? Hiçbiri mi?
Ben olsam yaya geçidini hiç görmem bile herhalde. Çünkü takan kaç sürücü var? Adı kalmış sadece yaya geçidi diye. Yakınlarda ışık varsa ışıktan geçerim, yoksa yüz metre yürümem ışık bulmak için. Forumun ezici çoğunluğunun da farklı davranacağını sanmıyorum. Vakıa diyorsam bu yüzden diyorum.
-
11 Kasım 2009, 23:59
#118
Her ikisinede Allah rahmet etsin. Aile dost ve arkadaşlarına da sabır versin inşallah.
-
12 Kasım 2009, 00:20
#119
Jagadam adlı üyeden alıntı
Ben "iki kere iki dörttür" diyorum, sen "üç kere üç dokuzdur" diyorsun. Birbiriyle çelişen iddialar değil bunlar. Gerçi çeliştiğini söylemiş değilsin ama benim mesajıma cevap olarak yazdığın için biraz öyle algıladım. Yanlış anladıysam affet.
Evet, üç kere üç dokuzdur, o yüzden dikkat isteyen yerlerde bir kat daha dikkatli sürelim derim ben.
Karşıdan karşıya geçme konusuna gelince, evet, kanun şöyle der, kanun böyle der ama 1000 Motosiklet.Net üyesini alıp Minibüs Caddesi'ne bıraksan, içlerinde kaçı fellik fellik yaya geçidi ya da trafik ışığı arar ki? Beşi mi? Üçü mü? Hiçbiri mi?
Ben olsam yaya geçidini hiç görmem bile herhalde. Çünkü takan kaç sürücü var? Adı kalmış sadece yaya geçidi diye. Yakınlarda ışık varsa ışıktan geçerim, yoksa yüz metre yürümem ışık bulmak için. Forumun ezici çoğunluğunun da farklı davranacağını sanmıyorum. Vakıa diyorsam bu yüzden diyorum.
ben sana ya da bir başkasına ithafen yazmadım, senin dediklerinden yola çıkarak fikir cimnastiği olsun diye alıntı yaptım. zaten bu dediklerim de sadece istanbul'a ya da bu kzaya özgü şeyler değil. tüm ülke geneli ve milletimiz için geçerli. biraz da kanunların yanlış ya da eksik işletilişini vurgulamak istedim. kanunlar maalesef tek taraflı işliyor böyle durumlarda. yani trafik ayasıyla, aracıyla bir bütün ama vukuat durumunda genelde tek araçlara dair yürüyor, yani yaya hataları kazalarda istatistiklere girmiyor bile. düşünsenize kastınız olan birisini öldürmek isterseniz gece aracının önüne çıkın, şansınız var ve size çarpmaz, aracıyla sizden kaçarken kaza yapıp ölürse tek bir ceza almadan hasmınızdan kurtulursunuz. bu çarpıklığı da gündeme getirmek için yazdım.
Reklamlar
Konu içerisindeki kullanıcılar
Şu an bu konu içerisinde 2 kullanıcı var. (0 üye ve 2 misafir)
Bu Konudaki Etiketler