özgürlük savasçilari önde gidiyor.osmaniyeli adlı üyeden alıntı
maç kaç kaç beyler. kim önde
Ustumdeki son 3 mesaj sahibi arkadaslar, bu topicte yazilanlari bir daha okurlarsa, bizi de herkese ayri ayri cevap verme zahmetinden kurtarmis olurlar.
Yazdiginiz yorumlarin ve sorularin hepsini cevapladik bu topicte.
Neden bu iki selam sekline karar kildigimizi da yazdik.
Lutfen hal, yanlis anlasilirsak, dayak yersek,napariz gibi geyikleri birakin.
Baska anlamlara gelen selamlasma sekillerini onermeyi de birakin.
Ozgun bir selam sekli tavsiyeniz varsa, can kulagiyla dinlemeye haziriz.
Öncelikle burada kimsenin görüşlerine GEYİK diyemezsin.
Eğer sen benim görüşlerime geyik dersen ben de seninkilere olsa olsa çürük bir yumurtadan çıkar derim ve uzun uzadıya bir tartışılan bir sorun çıkar. Ayrıca bu SAYGISIZLIKTIR.
Bana "tekrar oku, bilmem ne yap" diye tavsiyede bulunuyorsun. Bence sen de oku.
Özgünlük nesnel bir kavramdır bu bir. İkincisi de zaten önerimi yapmışım. Ayrıca sen bana dediğin işi yapsan yani adam gibi, yapıcı ve tarafsız bir şekilde okusan belki açtığın anketteki seçeneklerin aslında çok da kabul görmediğini anlarsın.
Ama tamam; ille de ikisinde birine destek vermek, var olanı tasdik etmek zorundaysak; senin tuttuğun kuş kuyruksuz olsun; elimizle V yapalım. Eğer ki onu önermeyin bunu önermeyin diyeceksen neden selamlaşma şekli belirleyelim diyorsun?
Tabi ki istediğimi öneririm.
İstersem "motorun üstünde amuda kalkalım" derim sen de kişisel görüşünü belirtir ben beğenmedim dersin.
Ama kendi görüşünü genel geçer bir kanıymış gibi empoze edemezsin.
Ben de bu işareti kullanmak isterim dedim, beğendim dedim.
Ama anlayamadığın kavrayamadığın bir nokta var Avrupa'da yaşarken Türkiye'ye dışardan bakan bir insan olarak.
Hak veriyorum bu zor. Ben burda yaşadığım halde hala anlayamıyorum çoğu şeyi.
Bak bu ülkede nasıl insanlar yaşıyor sadece bir örnek vereyim belki biraz daha iyi anlarsın.
(Ha keşke böyle olmasa.... O ayrı. ama böyle ve bunu kısa vadede değiştiremezsin.)
http://www.motosiklet.net/forum/moto...savunurum.html
Şimdi soruyorum sana, sen hiç anayolda giderken önüne çıkan araca çarpmamak için düştüğünde arabadan inen 4 yaratıktan " Ulan arabaya çarpacaktık ayı!" diyerek kazalı halinle dayak yedin mi?
Elinde bıçakla trafikte üzerine gelen oldu mu?
"Ulan sen motorsun ne öyle araba gibi bütün şeridi kaplamışsın? " diye motoruna sürttüler mi? sonra inip dövmeye kalktılar mı?
Sonra polise gittiğinde motoru düştüğü yerden karbüratör boğulmasın diye kaldırdığından " Olay yerini terk etmek" suçuyla suçlu bulunup sadece elindeki 3 gün iş görmez raporuyla kaldın mı?
Kalmadın. Neden? Çünkü senin yaşadığın yerde insan yüzdesi ayı yüzdesine çok daha baskın.
Ben kaldım.... Neden?..............
Amaaan boşversene sen ben kime laf anlatıyorum arkadaş...
Biraz sert olduysa kusuruma bakmasın diğer okuyanlar, amacım ortamı germek ya da çıkar elde etmek değildir kesinlikle. Sadece insanların birşeyleri kavrayamadan teoriler üzerinden gidip birilerine saygısızlık etmesine taammülüm yok. Hele ki bu kişi ben isem.
Biraz GEYİK oldu ama kusuruma bakmayın.
Saygılar.
Sadece söylemek istediğim bir iki özlü söz var... anlayana sivrisinek sazdır misali, bazı forum kullanıcılarının anlamasını bekliyorum...
Davulun sesi uzaktan hoş gelir, ve damdan düşeni damdan düşen anlar.
Belki anlaşılır insanların neden bu kadar tedirgin olduğu.
Ben kimsenin goruslerine geyik demedim.Öncelikle burada kimsenin görüşlerine GEYİK diyemezsin.
Eğer sen benim görüşlerime geyik dersen ben de seninkilere olsa olsa çürük bir yumurtadan çıkar derim ve uzun uzadıya bir tartışılan bir sorun çıkar. Ayrıca bu SAYGISIZLIKTIR.
Bana "tekrar oku, bilmem ne yap" diye tavsiyede bulunuyorsun. Bence sen de oku.
Özgünlük nesnel bir kavramdır bu bir. İkincisi de zaten önerimi yapmışım. Ayrıca sen bana dediğin işi yapsan yani adam gibi, yapıcı ve tarafsız bir şekilde okusan belki açtığın anketteki seçeneklerin aslında çok da kabul görmediğini anlarsın.
Ama tamam; ille de ikisinde birine destek vermek, var olanı tasdik etmek zorundaysak; senin tuttuğun kuş kuyruksuz olsun; elimizle V yapalım. Eğer ki onu önermeyin bunu önermeyin diyeceksen neden selamlaşma şekli belirleyelim diyorsun?
Tabi ki istediğimi öneririm.
İstersem "motorun üstünde amuda kalkalım" derim sen de kişisel görüşünü belirtir ben beğenmedim dersin.
Ama kendi görüşünü genel geçer bir kanıymış gibi empoze edemezsin.
Ben de bu işareti kullanmak isterim dedim, beğendim dedim.
Ama anlayamadığın kavrayamadığın bir nokta var Avrupa'da yaşarken Türkiye'ye dışardan bakan bir insan olarak.
Hak veriyorum bu zor. Ben burda yaşadığım halde hala anlayamıyorum çoğu şeyi.
Bak bu ülkede nasıl insanlar yaşıyor sadece bir örnek vereyim belki biraz daha iyi anlarsın.
(Ha keşke böyle olmasa.... O ayrı. ama böyle ve bunu kısa vadede değiştiremezsin.)
http://www.motosiklet.net/forum/moto...savunurum.html
Şimdi soruyorum sana, sen hiç anayolda giderken önüne çıkan araca çarpmamak için düştüğünde arabadan inen 4 yaratıktan " Ulan arabaya çarpacaktık ayı!" diyerek kazalı halinle dayak yedin mi?
Elinde bıçakla trafikte üzerine gelen oldu mu?
"Ulan sen motorsun ne öyle araba gibi bütün şeridi kaplamışsın? " diye motoruna sürttüler mi? sonra inip dövmeye kalktılar mı?
Sonra polise gittiğinde motoru düştüğü yerden karbüratör boğulmasın diye kaldırdığından " Olay yerini terk etmek" suçuyla suçlu bulunup sadece elindeki 3 gün iş görmez raporuyla kaldın mı?
Kalmadın. Neden? Çünkü senin yaşadığın yerde insan yüzdesi ayı yüzdesine çok daha baskın.
Ben kaldım.... Neden?..............
Amaaan boşversene sen ben kime laf anlatıyorum arkadaş...
Biraz sert olduysa kusuruma bakmasın diğer okuyanlar, amacım ortamı germek ya da çıkar elde etmek değildir kesinlikle. Sadece insanların birşeyleri kavrayamadan teoriler üzerinden gidip birilerine saygısızlık etmesine taammülüm yok. Hele ki bu kişi ben isem.
Biraz GEYİK oldu ama kusuruma bakmayın.
Saygılar.
Sadece söylemek istediğim bir iki özlü söz var... anlayana sivrisinek sazdır misali, bazı forum kullanıcılarının anlamasını bekliyorum...
Davulun sesi uzaktan hoş gelir, ve damdan düşeni damdan düşen anlar.
Belki anlaşılır insanların neden bu kadar tedirgin olduğu.
Onu nerden çikardin.
Senin yazdiklarin gorus degil.
Daha once defalarca dillendirildi ve cevaplari verildi.
Bunun disinda adam gibi gorus yazan her arkadasin gorusunu okuduk, mantikli olani degerlendirdik, mantiksiz buldugumuzu, neden mantiksiz buldugumuzu sabirla tekrar tekrar yazdik.
Ama hala israrla ayni seyleri yazar durursaniz, bunun adi ne oluyor?
Oyle atasozu yazmakla hakli olunmuyor mogli.
Kendi hayal dunyanizda bana yer biçip kafaniza gore yorum yapamazsiniz.
Bana uzaktan ahkam kesmek falan gibi seyler yazmissin.
Ben 25 yil Turkiye'de motosiklet kullandim.
Hala da her geldigimde kullaniyorum.
Senin yasin kaç Mogli?
Senin o bahsettigin orneklerden çok daha fazlasi basima geldi.
Sen kime neyin tecrubesini ogretmeye kalkisiyorsun?
Senin sozlerinle cevap vermem gerekirse,
Damdan defalarca dustum.
Ama asla pasifize olmadim.
Bu ulkenin gençlerini pasifize etmeye çalisanlarla da sonuna kadar mucadelemi surdurecegim.
Anlayana sivri sinek saz demissin ama;
sen bu topicten hiç bir sey anlamamissin.
Topigi tekrar oku.
Anlamaya çalis.
Anlayamadigin yerleri sor, anlatalim.
Ama insan gibi sor.
Ben burada selamlasmayi nasil yaptigimizi anlatmaya çalistim.
Illa boyle selamlasalim demiyorum.
Topigi sizlerin de fikrini almak için açtim.
Goruslerinizi yazin ve artik bazi konularda ortak hareket etme bilincinin ilk adimlarini selamlasma ile baslayarak atalim.
[/QUOTE]
Ben kimsenin goruslerine geyik demedim.
Onu nerden çikardin.
Senin yazdiklarin gorus degil.
Daha once defalarca dillendirildi ve cevaplari verildi.
Bunun disinda adam gibi gorus yazan her arkadasin gorusunu okuduk, mantikli olani degerlendirdik, mantiksiz buldugumuzu, neden mantiksiz buldugumuzu sabirla tekrar tekrar yazdik.
Ama hala israrla ayni seyleri yazar durursaniz, bunun adi ne oluyor?
Oyle atasozu yazmakla hakli olunmuyor mogli.
Kendi hayal dunyanizda bana yer biçip kafaniza gore yorum yapamazsiniz.
Bana uzaktan ahkam kesmek falan gibi seyler yazmissin.
Ben 25 yil Turkiye'de motosiklet kullandim.
Hala da her geldigimde kullaniyorum.
Senin yasin kaç Mogli?
Senin o bahsettigin orneklerden çok daha fazlasi basima geldi.
Sen kime neyin tecrubesini ogretmeye kalkisiyorsun?
Senin sozlerinle cevap vermem gerekirse,
Damdan defalarca dustum.
Ama asla pasifize olmadim.
Bu ulkenin gençlerini pasifize etmeye çalisanlarla da sonuna kadar mucadelemi surdurecegim.
Anlayana sivri sinek saz demissin ama;
sen bu topicten hiç bir sey anlamamissin.
Topigi tekrar oku.
Anlamaya çalis.
Anlayamadigin yerleri sor, anlatalim.
Ama insan gibi sor.
Cog nickli arkadaşımız
"Ben burada selamlasmayi nasil yaptigimizi anlatmaya çalistim.
Illa boyle selamlasalim demiyorum.
Topigi sizlerin de fikrini almak için açtim.
Goruslerinizi yazin ve artik bazi konularda ortak hareket etme bilincinin ilk adimlarini selamlasma ile baslayarak atalim."
diyorsunuz ancak arkadaşa verdiğiniz cevap bence biraz ağır olmuş. Özellikle de senin yaşın kaç ve saire gibi. (Ben de siz sormadan söyleyeyim, yaşım 47, üniversitede hocayım. Amerika'da Harvard'da iki yıl visiting scholar olarak çalıştım ve saire ve saire.
Ayrıca "adam gibi görüş" yazanları okuyup değerlendirdiğinizi söylüyorsunuz. Burada yazanların hepsi adam gibi yazmak için yazmışlardır. Belki bazılarının bilgileri az olabilir. Meseleye taraf olmak için yazmıyorum bunları. Ama motosiklet kullanmak ve selamlaşmak gibi sizin de konuyu açarken kullandığınız güzel cümlelerinizden sonra bana bu yazılanlar biraz garip geldi. Belki bunu yapmadan önce arkadaşları bilgilendirmek gerekirdi. Özellikle anket faslına geçmeden önce ki bu konuda linkler verilir, çeviriler yapılırdı, böylece herkesin bir kanaati olsun. Ama bu şekilde olunca insanlar doğal olarak sadece hissettiklerini yazıyorlar. Bu da sonuca ulaştırmıyor. Gerçi siz belli açıklamaları konuyu ilk açtığınızda bir ölçüde yapmışsınız zaten ama demek ki yeterli olmamış.
Bu arada yabancı dil bilen arkadaşlar elbette çok şanslılar. Bu hususta Avrupa'da ve Amerika'da zaten pek çok konu başlığı oluşturulmuş. Ben de sizin sayenizde beş, on dakika okudum yazılanları. Anlaşılıyor ki grup sürüş işaretleri dışında dünyada da pek ortak bir "hand signal veya body language" motorcular için tam oluşmamış. Eğer eksiğim varsa lütfen düzeltin.
Ben de iki parmak açık, victory zafer işaretine benzeyen ve peace/barışı simgeleyen işaretin terör örgütü işaretine mal edilmesine karşıyım. Kanaatimce biz kendi sınırlarımız içine kendimizi hapsetmemeliyiz. Yani yolda giderken bir İtalyanla karşılaşırsak da selam vermez miyiz ki veririz hepimiz eminim. O halde bu tip işaretlerin uluslararası olanlarını öğrenmek ve uygulamak gerek. Ama bizim burada bahsettiğimiz grup sürüşü işaretleri değil sadece.
Sadece tesadüfü on saniyelik bir araştırma ile işte size selamlaşma ile alakalı bir link:
http://www.viewfromthecloud.com/2006...greetings.html
ihtiyaç halinde çevirebiliriz de). Bu şunu gösteriyor, tekrar keşifler, icadlar yapmaya gerek yok. Ama birbirimizi kırmaya, hele selamlaşma başlığı altında hiç gerek yok.
Şahsınıza böyle mühim bir konuyu ele aldığınız için teşekkür etmeliyiz. Ama bu acele niye. Bugüne kadar herkes bir şekilde selamlaşıyordu, konuyu biraz daha pişmeye olgunlaşmaya bırakmak daha doğru olmaz mıydı.
Son olarak Mogli lakaplı arkadaşımızın yurtdışında yaşayanları Türkiye'den uzakta oldukları için meselelere vakıf olamadıkları imasına asla katılamam. (Tabii yazdıklarını yanlış anlamadı isem). Maalesef insan kendi memleketindeki hataları en iyi başka bir yerden görüyor.
Eskiler şöyle derler:
"Ol mahiler ki derya içredirler, deryayı bilmezler"
Yani o balıklar ki denizin içindedirler ama denizi bilmezler.
Sevgi ve selamlar,
Nertug hocam.
Yazinizin geneli, fikrimi destekler biçimde oldugu için pozitif bir elestiri olarak algiliyorum.
Bu sebeple tesekkur ederim.
Mogli'ye verdigim cevabin seviyesine gelince;
bana yazdigi seviyede cevap verdim.
Ben 3 arkadasin mesajina ortak bir cevap yazdim.
Fakat mogli, sadece geyik kelimesini ustune alinarak bana bir cevap yazdi.
Topic açildi açilali, bir çok arkadasimizin çok degerli katkilari oldu.
Fakat bunlar goz ardi edilerek, ayni seylerin tekrar tekrar gundeme getirilmesi insanin sinirini bozuyor hocam.
Ben ekstra hiç bir katkida bulunmadan, bu topicte daha once yazdiklarimizdan alinti yaparak arkadaslarin yorumlarina bir cevap yazacagim.
Fakat su an basim kalabalik.
Sanirim o zaman daha iyi anlayacaksiniz.
Sizin elestiriniz oldukça yerinde.
Biraz daha konuyu olgunlastirmak gerekirdi.
Fakat arkadaslar biraz heyecanlandilar.
Yine de çok haksiz degillerdi.
Ona da cevap verecegim.
Az sonra..
Kaç gündür okuyayım diyordum bu konuyu baştan sona,bu güne kısmet oldu.
Coq abi bu konu hakkındaki düşüncelerini gayet net açıklayıp ve katıldığımıda söylemek isterim.
Elle selam vermek bencede doğru bir seçim,özzellikle V yan durarak.
Zaten çoğu şey yazılıp çizilmiş,onun için fazla şeyler yazmamada gerek yok....
Dediğin gibi baştan sona,atlanmadan okunursa topiç, bu tür polemiklerin olmayacağını tahmin ediyorum.
saygılarımla....
aklıma şu geldi;
ya düşün insan gibi acı çek
ya da düşünme, bir hayvan gibi sürünerek öl...
hepimiz düşünüyoruz.
hepimiz selamlaşma : sevgi, saygı göstergesi
oysa düşman karşımızda, girmişiz birbirimize :(
birlik, beraberlik için değil miydi bu "ortak" evrensel selamlaşma düşüncesi...
yurdum insanı duygusaldır, birden bire kızar ama sevdiğindendir ;)
Nertug isimli arkadaşın attığı şu link http://www.viewfromthecloud.com/2006...greetings.html çok hoşuma gitti. "Diğer diyarlarda nasıldır?" konusunda gayet güzel bir makale. Ben de -biraz üşensem de- düşe kalka çevirdim. Ha önce adama mesaj atıp izin istemeyi unutmadım. "Tabii tabii ne demek!" diye cevap geldi 10 dakika geçmeden
--------------------------------------------------------------------------
Motorcuların gizli el işaretleri : Açıklandı !
Aranızda motor kullananlar bu bahsettiklerimi çok iyi anlayacak , kullanmayalar da –eh- bir şeyler kaparsınız artık.
Yolda karşıdan gelen bir motorcuya yaptığınız (veya yapmadığınız) şu el işaretinden bahsediyorum. İki motorcunun birbirine nazikçe merhaba demesi gerçekten çok olağan görünüyor. Peki o kadar basit mi ? Aslında değil.
Bütün erişkin hayatım boyunca motosiklet kullandım ve bazı şeylere dikkat ettim. Size yaklaşan her motorludan selam alacağınızı düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. İster inanın ister inanmayın, bu durumla ilgili bilinç altı ve yazılı olmayan kurallar var. Bunları sizinle paylaşacağım.
Olay şöyle:
Öncelikle bu konuyla ilgili bazı terimleri yerli yerine oturtalım ki takip etmesi kolay olsun.
Selamı veren kişiye başlatan diyelim. Diğer kişiyse doğal olarak mesajı “alan” ve eğer cevap verirse, cevap “veren” olacaktır. Cevap “veren” kişi öncelikle selamı “alan” olduğundan, doğal olarak ayrıca “alan” demeyeceğiz.
Gereksiz saçmalıklara da engel olmak amacıyla , bu noktadan itibaren bütün motosikletlilere motorcu diyeceğiz.
Evet, artık başlayabiliriz.
Denklik ve alış veriş ihtimali
Karşıdan gelen bir motorcudan selam alma ihtimaliniz öncelikle “denklik yasalarıyla” ilgilidir. Bu şu demek: Eğer o kişiyle ne kadar ortak noktanız varsa, o kişinin selamı başlatan veya cevap veren olma ihtimali o kadar fazladır.
Denklik yasalarında temel olarak üç ana kategori vardır:
1. Marka denkliği. Eğer iki motorcu da aynı marka motora biniyorsa, selam alış-veriş ihtimali artar.
2. Stil denkliği. Eğer iki motorcu da aynı “tip” motora biniyorsa, örneğin chopper, supersport veya tur motoru, bu durumda selam alış-veriş ihtimali yine artar.
3. Kask denkliği. Eğer her iki motorcu da kask takıyor (veya takmıyorsa) selam alış-veriş ihtimalleri artar.
Bu fikri iyice açıklayalım:
Eğer her iki motorcu da kasksız ve Harley tarzı bir motora biniyorlarsa, bu iki kişi arasında el selamı alış-veriş ihtimali oldukça fazladır. Buna taban tabana zıt olarak, kasksız bir chopper sürücüsüyle, Suzuki’nin supersport modellerinden birine kaskıyla binen bir motorcunun selamlaşma ihtimali hemen hemen sıfırdır.
Beş kardeş
Bir motorcu size doğru yaklaşırken sol kolu ve eli hikayeyi anlatacaktır. Başlatan veya cevap veren olmasından bağımsız olarak işaretler aynıdır. Aşağıdakiler karşılaşabileceğiniz beş ana el işaretleridir.
1. Hiçbirşey – Bu, kafa kafaya geçişlerde en sık karlılaşılan el konumudur. Sol elin gidonda durması sadece “ yaklaştığının farkında değilim”den, “ seni gördüm ama selam alış-verişi ilgimi çekmiyor” veya en serti “ seni gördüm, ama hiçbir denkliğimiz olmadığına göre varlığını kabul etmeyeceğim” e dek bir sürü anlama çıkabilir. Tabii ki durumu açıklığa kavuşturmak için ortada bir laf alış-verişi olmadığıdnan, motorcunun tahmini varsayımdan öteye gidemez.
2. Çift parmak selamı – En gündelik ve en sık rastlanan selam şekli. Sol el hala gidonda, ancak işaret ve orta parmak hafif yukarı kaldırılmış durumda. Bu, basitçe “naber?” anlamına geliyor. Çoğunlukla mesajı alan kişi nezaketen karşılık verir. Tabii ki bir de “önce kim selam verecek” konusunun “kimin eşeği kancık” sorununa dönüşmesi durumu var – ya da kim o an havasındaysa.
3. BABAFİNGO : ) - Bu, bütün selamların büyük babasıdır. Sol el gidondan dışarıya doğru ayrılmış ve biraz aşağıda. Parmaklar “barış” işareti şeklinde veya avuç içi karşıya bakarken açık şekilde gösterilir. Burada, selam alış verişini başlatan kişi sizi açık bir şekilde teyit ediyor demektir. Bu arkadaşcanlısı isteği cevapsız bırakmak karşı taraftan “kaba” ve kuvvetli bir “denksizlik” mesajı olarak algılanabilir.
4. Dis – Sol el dizin yukarısında bacağın üzerinde duruyor. Bu, karşıdan yaklaşanı düşman olarak gören bir işaret olarak algılanabilir – özellikle de el dizin yukarısına tam da siz yaklaşırken konulmuşsa. Bu işaretin mazisi rakip motor çetelerinin hala sokaklarda gezdiği zamanlara kadar gider. Karşıdaki motorcuya yönelik “sana saygım yok” şeklide kesinlikle negatif bir anlam taşır ve sonu sıklıkla yüz yüze gelmeye kadar varırdı. Bugün ise o eski kültürel önemini yitirdi ve sadece sol kolun yorulduğu ve dinlendirimek üzere bacağın üzerinde durduğu anlamı çıkarılabilir.
5. İnek Şaban : So el “ aa Merhaba !!” dermiş gibi havadadır. Bunu genelde motorcu ruhunun bir parçası olmaktan çok heyecan duyan taze motorcular yapar. Moped veya scooter sürenlerde de sıklıkla görülebilir. Tavsiye : Kullanmayın : )
İşte hepsi bu kadar. O karmakarışık el selamlarının esrarını açıklamış olduk (ama sakın grup sürüş veya flaşör işaretleriyle karıştırmayın !!! ). Bir dahaki sefere bir motorcuya yaklaştığınızda biraz dikkat edin. Size bayağı maksatlı bir mesaj gönderiyor olabilir !
Olmayabilir de.
Biraz sinirlerim bozuk.
Bir de boyle asagilanir bir sekilde, uzerime gelinince patlayiverdim.
Yerlesik bir zihniyet var.
Bunu kabullenemiyorum.
Zihniyet su:
Yurt disinda yasiyoruz diye, hergun sampanya patlatip, havyar yiyoruz, Cem Yilmaz'in dedigi gibi d...otumuze buzlu badem sokup,puro tellendiriyoruz. Bu yuzden,dunyadan haberimiz yok.
Bu yuzden sizin dertlerinizden de haberimiz yok tabii.
Ben su forumda çaba gosterdigim herseyi, kiçimdan uyduruyorum.
Evet,
yukarida yazdigim gibi bir zihniyet, bir onyargi var bize karsi.
Bu zihniyete çok kiziyorum.
Asabiyetimin nedeni budur.
Yine de kalbini kirdigim arkadaslardan ozur dilerim.
Lutfen topigi bastan sona okuyun.
Kafaniza takilan ne varsa, cevaplariyla açikladik.
Yine de yaratici fikirlere açikiz.
Defalarca dile getirdim bunu.
Biraz insaf edin bu ihtiyara...
Shrieker arkadaşımız ne hoş bir çeviri yapmış.
Elinize sağlık, pek faydalı oldu. Ayrıca çok akıcı ve anlaşılır bir üslupla çevirmişsiniz. Gerçekten tebrik ederim. Özellikle greeting chicken çevirisi ancak bu kadar olurdu.
140 yorum yapılmış ve bu yorumların arasında ilginç olanlar da vardı.
Sizden hususi ricam, madem bu kadar güzel ve anlaşılır çeviri yapıyorsunuz bu tip konularda forumlardaki arkadaşları dünyadan haberdar etmeniz. İşte böyle biraz da dünyadan haberdar olarak devam edersek yol alacağız sanki.
Selam ve sevgi ile,
Shrieker
Ellerine sağlık , yukarıdakini bu konuyu tartışırken okumuştum ama çeviremedim üşendim.
►Forum Kuralları◄ ►Moto Aktuel◄ ►Türk Dil Kurumu◄
Herkes düşüncelerinde yanılabilir. Ama aptallar bir türlü yanıldıklarını anlayamazlar. Cicero
çeviri için teşekkürler
---------- Mesaj ekleme zamanı: 01:06 ---------- İlk mesajı ekleme zamanı 01:05 ----------
"greeting chicken" çevirisi ne olaki? merak ettim valla...
Burada yazılanları bir kenara bırakarak söylemek gerekir ki yurtdışına çıkmamış bazı arkadaşlar hangi meslekte olursa olsun yurtdışında yaşayanlara karşı biraz önyargılı oluyorlar. Bunun belli sebepleri var ama burası yeri değil.Biraz sinirlerim bozuk.
Bir de boyle asagilanir bir sekilde, uzerime gelinince patlayiverdim.
Yerlesik bir zihniyet var.
Bunu kabullenemiyorum.
Zihniyet su:
Yurt disinda yasiyoruz diye, hergun sampanya patlatip, havyar yiyoruz, Cem Yilmaz'in dedigi gibi d...otumuze buzlu badem sokup,puro tellendiriyoruz. Bu yuzden,dunyadan haberimiz yok.
Bu yuzden sizin dertlerinizden de haberimiz yok tabii.
Ben su forumda çaba gosterdigim herseyi, kiçimdan uyduruyorum.
Evet,
yukarida yazdigim gibi bir zihniyet, bir onyargi var bize karsi.
Bu zihniyete çok kiziyorum.
Asabiyetimin nedeni budur.
Yine de kalbini kirdigim arkadaslardan ozur dilerim.
Lutfen topigi bastan sona okuyun.
Kafaniza takilan ne varsa, cevaplariyla açikladik.
Yine de yaratici fikirlere açikiz.
Defalarca dile getirdim bunu.
Biraz insaf edin bu ihtiyara...
Hassasiyetinizi çok açıkça anlayabiliyorum. Uzun bir süre olmasa da akademik faaliyet için gittiğimiz yerden petrol kuyularının gelirleri ile döneceğimizi zanneden ve bekleyen akademisyenler bile gördüm. Yaşam şartlarının ağırlığı ve katılığının farkında olmadan.
Ayrıca gerçekten ülkenizi anlamak istiyorsanız biraz uzağında olmanız gerekiyor. Bunun için öğrencilerimizi Erasmus programıyla yurdışına gitmeleri için sürekli teşvik ediyoruz.
Ama bunu söylerken arkadaşlar yanlış anlamasınlar, illa uzakta olmak şart değil insanın kendini görmesi için, sadece kolaylaştırdığını söylemek kastım.
Kanaatimce bu tavırla daha önce de pek çok kez karşılaştınız ve doğal olarak sıkıntılı bir durum. Yine de sevgiyle geri dönmeniz hepimizi memnun etti.
Selamlar,
Shrieker;
eline saglik.
mukemmel olmus....
---------------
Ben daha once yazdim ama arada kaynayip gidiyor.
Okuma aliskanligimiz da olmadigindan yazilanlar es geçiliyor.
Tekrar tekrar yazmakta fayda var anlasilan.
Degerli arkadaslar.
Bir çoklariniz, bu topicte çesitli onerilerde bulundu.
Fakat onerilerin buyuk çogunlugu;
ya baska kurum veya guruplarin kullandigi selam sekli.
Ya motosiklet uzerinde degilken kullanamayacagimiz, ya da selam anlamina gelecek ama motorcu kimligimizi ortaya çikarmaktan yoksun isaretler.(Ornegin bas selami)
Ya da motosiklet surus guvenligi ile ilgili zaten var olan ve uyari amaciyla kullanilan isaretler.
Yani biz onerileri dikkate almamisiz da kendi gorusumuzu dikte ediyormusuz gibi bir gorus ortaya çikmis.
Yanlis!!!!
Detayli olarak yazdik.
Selamlasma seklimizi her alanda kullanabilmemizin mumkun olmasi için ugras verdik.
Ornegin, selektor, korna.
Bu cihazlarla selam vermek yanlis.
Ama dogru olsa bile, motosikletiniz yokken nasil selam vereceksiniz?
Uzerinizde surekli korna ve selektor mu tasiyorsunuz?
Mevzuyu iyi anlayabilseniz, aslinda bu tartismalarin hiçbiri yasanmayacak.
Bu da sadece basligi okuyarak anlasilabilecek bir mevzu degil.
Bu nedenle topicte yazilan herseyi okuyup, açiklamalarimizi kavramaniz gerekiyor.
Ya da benim ilk yazdigim yaziya, tartisilan konulari eklemem gerekiyor.
Bilmiyorum nasil yapariz!!!
zuhahahaaaha Barış işte her zaman ki BarışAyak işareti olabilir yanlız öyle 'ayağım girsin' şeklinde değil de
Elle-ayakla solla vermek daha uygun geliyor bana tabi solak olmamın etkisi de var bunda.
konuya ben bıraz ilgısız kaldım sebebıne gelınce eskıden motosıklet uzerınde karşıdan gelen motosıkletle korna ile yada başımız ile selamlaşırdık .Zaman ilerledı motosıklet sayıları coğaldı bu sevındırıcı olmakla bırlıkte luks sayılabılecek motosıkletlerde coğaldı mesela bmw sayılı göruyorken o ve onun benzeri markalarındada artış olmaya başladı zengınleşıyorduk yollarda fakat aynı zamandada fakirleşıyorduk selamlar gıttıkçe azalmaya başlamakla bırlıkte ayırımlar gözetmeye başlamıştım cc ve model sınıf farkı ile selamlar azalmaya başlamıştı zaten ss sınıfının selam verdiğide yoktu bu izlenımlerım yaz ayları ağva yollarında daha cok sayıda motor surucusunu gorebıleceğiniz mevsımlerde karşılaştığım izlenımler enduro cu sınıfı bıraz daha farklı yani selam vermese bıle selam alır dı yani o kadar vahım olmamakla bırlıkte bunları gözlemlıyordum
aslında bırakın motosıkletı yan yana yaşadığımız esnaf olsun komşu olsun onlarla bıle selamlaşmalarımız ürkek yada kısık olmaya başlamıştı son yıllar ben carşıda yetiştım ve buyudum halada bu pıyasanın içindeyım kapalıçarşı da bız selama hal hatır sormaya alışkın esnaflar olarak buyuduk 15 20 dukkan aşağımızdakı dukkanla bıle selamlaşmalarımız olurdu . onun için aliştığım için selamlaşma konusunda tıtızdım buyuk oğlum bıle boyle alıştı.
ama semtlere doğru cekıldığınızde ifade ettığım gıbı ürkek yada kısık olmaya başlamıştı tıpkı motosıklette cc farkı gıbı semtte de dukkanım var yanında esnaf dukkan acıyor saatler sonrası selam vermek aklına gelıyor. gıbı bır durum uzatmıyacağım bızı ilgılendıren taraf motosıklet isterdımki motosıkletlıler selamlaşsın o ruhu yaşayanlar model ve cc farkı olmaksızın bunu yaşasınlar bunlar benım gözlemlerım bırde kırsal kesımde yaşayan insanlar selamlaşmaları benı cok memnun edıyor mesela yolda devam ederken çifçilere rastlıyorsunuz selam verıyorsunuz cok sıcak selamlarınızı alıyor ve karşılık verıyorlar zorakı olmadığını hıssedebılıyorsunuz o sıcaklığı alıyorsunuz keşke bazı motorcu arkadaşlarlada boyle olabılseydık keşke ben izlenımlerımde yanılıyor olsatydım
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
KALMAK KADAR ESKİ, GİTMEK KADAR YENİ OLMAYANDIR ÖZLEMEK!
KEŞKE, KÜFÜRLERE DE DUADAKİ GİBİ, "AMİN" BENZERİ BİR ŞEY DİYEBİLSEK....
