canım ona bakarsan şeytan da vakti zamanında melekti..
hoş hala melek ya...
şeytanın güzelliğini tarif etmek için güzel ve değerli taşlarla ifade ederlermiş diye bir konu geçiyordu kutsal kitaplardan birinde yanlış hatırlamıyorsam..
belkide sahip oldukları yüzünden bizim karşımızda diz çökmek istememiştir. şimdi allah var yukarda arkadaşlar.. hanginiz gelip benim karşımda diz çöker, yada hanginizin karşısında ben diz çökerim..
hani yaratılanı sev yaratandan ötürü.. insanı insan olduğu için sevmek, değer vermek sözleri var ya.. işte mevzunun kalbi burada atıyor.... mevzunun kalbini geride bırakıp ciğere geçelim.. hangimiz bir diğerimizin kendinden üstün olduğunu kolaylıkla kabullenebiliriz?
neyse şeytanı savunur gibi olduk iyimi
olayın özü şudur arkadaşlar.. bence yani.. benim fikrim ve beni bağlar.. biz sığ bir milletiz.. cahiliz, düşünmeyi unutmuşuz.. aydınlarımız bile takıntılı çoğu zaman..
aklı hür, fikri hür, irfanı hür sözünü algılamaktan bile bihaberiz bir çoğumuz.. kitap gazete okumayı bilmeyiz.. internette haber diye baldırı cı
blakları, televiyonda haber diye kimin eli kimin bilmemneresinde olanları izleriz.
evimize kadın p
oorgramları ile elin ucuz tiyatro çeviren oyuncu bilmemnelerini, yada ahlaksızlarını, yada cibilliyetsizlerini sokmayı severiz.. onların dertleri ile üzülmeyi, yada ahlaksızlıklarına şaşırmayı severiz.. severiz çünki ahlakımız yozlaşmıştır..
birbirinin ayağını öpen kişiliksiz cemaatci yobazları, bilgili dindar kişiler olarak görürüz.. oysa ayak öpmekle nefis ne kadar terbiye edilir yada edilmez bilinmez..
o kadar sığız ki...
amerikada giysisi olmadığı için tişört üstüne tişört giyeni, paçası yırtık olduğu için pantolonunun bir bacağını kıvıranı, parası olmadığı için düzgünce giyinemeyeni taklit ederiz..
ama onların soylu geçinenini, kültürlü kabul edilenini, bilgi sahibi olanını gözlerimiz görmez olur.. çünki gözlerimiz yerine başka bir yuvadan bakarız dünyaya.. üstelik aynı yuvadan da dinleriz.. başka şeyler için de kullanırız o yuvayı ama şimdi mevzuu bahis tıp, sağlık yada fenbilgisi konusu olan anatomi değil..
bizim maddi yönden varlığa kavuşmuş iş adamlarımız, hala çatal kaşık kullanmayı bilmez, hala yabancı bir dil konuşamaz..
bunları yapabilen de ne yazık ki.. neyse..
bizim hali vakti yerinde belli bir olgunluğa ulaşan iş adamımız;
yurtdışında cebinde meteliği olmayan, bikaçbin (sanıyorum 2-3 bin) dolarlık harleyinden başka bişeyi, hatta doğru düzgün giysisi, yatacak evi olmayan adamına özenir..
gencimiz; abd de ezilen işsiz güçsüz zencisine özenir.. özenmeyip te ne yapsın.. mtv klipleri ile deliyürek arasına sıkışmıştır benliği..
aydınımız, ermeni soykırımı vardır diye milletinin gözüne baka baka tarihini kahreder..
halkımız zaten yarı aç yarı tok yaşar, gündüz akşam yemeğini, gece ertesi gün işe nasıl gideceğini hesaplar..
ve daha neler neler...
hal böyleykene.. varsın abilerimiz, cehennem meleği olsun.. en azından bu dünyada değilse de öte dünyada bi işe yarasınlar.. başta bana, sonra benim gibi sığ olup iyi düşünemeyip çözüm üretemeyenlere, benim gibi usanıp kendi dünyasına çekilenlere orada yol yordam gösteriler en azından..