Bu kadar zormu bir motosiklet yapmak ?
Reklamlar
-
30 Haziran 2009, 17:12
#81
PlayLoud adlı üyeden alıntı
tamam belki motosiklet sektörüne yeterince karlılık oranı yakalanamayacak diye kimse girmiyor... ama durum bu kadar yüzeysel değil... bu konu çok eskilere dayanıyor...
''Türkiye batılı güçler tarafından sadece tüketim toplumu yapılmıştır''
bana elektronik yada herhangi bir teknolojik alanda dünya pazarına girebilmiş 3 tane %100 Türk üretimi marka sayabilirmisin... hadi motosiklet karsız dedik... peki hiçmi kazançlı bir sektör yok ??? var tabiki ama konu karlılıkla ilgili değil...
Bizim üretim toplumu olup kendi ayaklarımızın üzerinde durmamızı istemiyor dış güçler... sürekli ithalat yapıp tüketen bir toplum borç üstüne borç.... Batının bu stratejisi bir arkadaşın bahsettiği gibi devrim arabalarının üretildiği 60 lı yıllara kadar önceye dayanır hatta çok daha önce planlanmış stratejiler... amaç Türkiye yi tüm alanlarda olduğu gibi ekonomik anlamdada dışarıya bağımlı hale getirmek , sömürmek ve yıpratmaktır...
Avrupa ve Amerika Türkiye'nin üretmesini istemediği için üretemiyoruz... Çünki onlar Türkiye'nin 70 milyonluk genç ve dinamik nüfusuyla sadece pazar olarak kalmasını istiyorlar... acı ama gerçek...
Sayarım.
Ford Transit Connect ülkemizde tasarlanıp üretildi, ABD'ye ihraç ediliyor. Renault ve Fiat'ın hafif ticari araçları burada tasarlanıyor; Akdeniz kıyıları, Arap dünyası ve Rusya'ya ihraç ediliyor. Otomotivde Brezilya'ya bile hafif ticari ihraç ediyoruz. Oto yan sanayiinde dünyada ilk 10'dayız. Türk otomotiv ana ve yan sanayi tek başına yılda 30 milyar dolara yakın ihracat yapıyor, ihracatımızın %20'sinden fazlasını karşılıyor. Türkiye'nin yakınında böyle bir üretim yok, Ortadoğu ve Balkanlar'da sadece Çek Cumhuriyeti bizle yarışmaya çalışıyor.
Vestel, Arçelik/Beko Avrupa'nın en büyük beyaz eşya üreticileri arasında. İki firma da çok ciddi ihracat yapıyor, Avrupa'nın en büyüğü olma yolundalar. Bir zamanların efsane televizyonu Grundig bilin bakalım şu an kime ait, Beko'ya.
Tekstil ve deriden bahsetmeyeceğim, iş yapıyorlar ama çok ağlıyorlar.
Motosiklet üretimi konusunda boş kötümser değilim. Üretmek ile marka yaratmak arasında dağlar kadar fark var. Kimse kendini kandırmasın, 125cc'lik YBR'ye denk bir motor üretip "yerli malı abi bu" diye 6-7 bin liraya satamazsınız. Varsa öyle enayi bir pazar hemen Sanayi Bakanlığı'na başvurayım!
"%100 Türk Malı" motosiklet kullanmak isteyenler için TT Custom Chopper'ı arayıp 125cc bir commuter sipraişi verebilirler.
Reklamlar
-
30 Haziran 2009, 17:44
#82
Üretmek illa tüm parçaları sıfırdan kendiniz üretmek değildir. Ürünün parçalarının teknik tasarımını yaparsınız . Sonra Karlılık hedefinize ve sermayenize göre çeşitli seviyelerde ya kendi bünyenizde imal edersiniz yada diğer sanayi üreticilerinden tedarik edersiniz .
Kimi Parçalar hazır vardır , kimisini ise dizaynınıza göre o tür parçalar yapan firmaya yaptırırsınız.
Her halde ferrari de cıvata-somunları , Plastik parçaları , Düz levha saçları Lastikleri - Celik Cantları kendi fabrikasında yapmıyor.
Katma değer sizin dizaynınızda ise ve istediğiniz paraya satabiliyorsanız seri imalat da gerekmez. Hedefiniz çok adet ve düşük maliyet ise seri imal edersiniz.
Jaguar ile Chery nin hedef kitlesi aynı değildir sanırım.
Önemli nokta kullanacagınız parçaların ne kadarını yerli olarak sağlayabiliyorsunuz. Seri olarak (Uzmanlaşmış) benzinli motor imal eden yerli firmanız yoksa elektrik jenaratorü de , model ucak da , motorlu testere de , motorsiklet de imal edemesiniz. Bu parçaları dışarıdan ithal etmeniz gerekir.
PlayLoud adlı üyeden alıntı
Motor bloğu , jantlar , depo gibi parçaları sıfırdan üretiyolarmı yoksa bu parçaları dışardan sipariş verip kişisel talebe göre farklı şekillerde montajmı yapıyolar ???
üretmek demek sıfırdan tüm parçaları imal etmek demektir ve seri üretim demektir , seri şekilde üretim yapabilecek alt yapıyı kurabilmektir...
---------- Mesaj ekleme zamanı: 16:44 PM ---------- İlk mesajı ekleme zamanı 16:40 PM ----------
Yani bize engel olan israilli yahudiler değil , kendi yahudiliğimiz.
Khutuck adlı üyeden alıntı
Sayarım.
Kimse kendini kandırmasın, 125cc'lik YBR'ye denk bir motor üretip "yerli malı abi bu" diye 6-7 bin liraya satamazsınız. Varsa öyle enayi bir pazar hemen Sanayi Bakanlığı'na başvurayım!
"%100 Türk Malı" motosiklet kullanmak isteyenler için TT Custom Chopper'ı arayıp 125cc bir commuter sipraişi verebilirler.
-
30 Haziran 2009, 18:29
#83
bence düşünüldüğü kadar zor değil...Türk olarak hepsinin üstesinde gelebiliriz...devrim arabaları üretimi sırasında mühendislerimizin fikirlerinden birisi direksiyonun ayarlı olması yönünde ve zama nksıtılı olduğu için bu kabul edilmiyor.ondan 2 yıl sonra o özelliği ilk kez cadillac yenilik olarak sunuyor....bizde aslında yeterince imkan mevcut...bundan çok daha fazlada dış baskı ve ülkemizde yaşayan yandaşları mevcut.bu yüzden pek bişey yapılamıyor(bence) biz inanırsak ve kendimize güvenirsek bu işinde üstesinden geliriz....ayrıca bazı arkadaşlar ekonomik anlamda bağımsız olursak yaparız demiş.eğer ekonomik anlamda bağımsızlık gerekiyor kenimiz ürün yaparak ülkemizi kalkındırmamız gerekir sürekli dışardan ithal ederek ekonomik bağımsızlık olmaz. o yüzden küçükte olsa ufakta olsa tek modelide olsa bu tür üretimlere geçmeliyiz böylece kendi kendimizin ekonomisini genişletebiliriz...ve böyle bir işe başlanır bu işe inanılır ve başarıya ulaşılırsa bunun devamıda gelir ve bi çok ürünü üretmek "acaba tutarmı" sorusu ortadan kalkar....
-
30 Haziran 2009, 18:42
#84
Khutuck adlı üyeden alıntı
Sayarım.
Ford Transit Connect ülkemizde tasarlanıp üretildi, ABD'ye ihraç ediliyor. Renault ve Fiat'ın hafif ticari araçları burada tasarlanıyor; Akdeniz kıyıları, Arap dünyası ve Rusya'ya ihraç ediliyor. Otomotivde Brezilya'ya bile hafif ticari ihraç ediyoruz. Oto yan sanayiinde dünyada ilk 10'dayız. Türk otomotiv ana ve yan sanayi tek başına yılda 30 milyar dolara yakın ihracat yapıyor, ihracatımızın %20'sinden fazlasını karşılıyor. Türkiye'nin yakınında böyle bir üretim yok, Ortadoğu ve Balkanlar'da sadece Çek Cumhuriyeti bizle yarışmaya çalışıyor.
Vestel, Arçelik/Beko Avrupa'nın en büyük beyaz eşya üreticileri arasında. İki firma da çok ciddi ihracat yapıyor, Avrupa'nın en büyüğü olma yolundalar. Bir zamanların efsane televizyonu Grundig bilin bakalım şu an kime ait, Beko'ya.
Tekstil ve deriden bahsetmeyeceğim, iş yapıyorlar ama çok ağlıyorlar.
Motosiklet üretimi konusunda boş kötümser değilim. Üretmek ile marka yaratmak arasında dağlar kadar fark var. Kimse kendini kandırmasın, 125cc'lik YBR'ye denk bir motor üretip "yerli malı abi bu" diye 6-7 bin liraya satamazsınız. Varsa öyle enayi bir pazar hemen Sanayi Bakanlığı'na başvurayım!
"%100 Türk Malı" motosiklet kullanmak isteyenler için TT Custom Chopper'ı arayıp 125cc bir commuter sipraişi verebilirler.
yaw yapma Allah aşkına ben %100 Türk diyorum senin saydığın şeylere bak... Ford , Renault.... ağlasammı gülsemmi...
-
30 Haziran 2009, 18:55
#85
PlayLoud adlı üyeden alıntı
yaw yapma Allah aşkına ben %100 Türk diyorum senin saydığın şeylere bak... Ford , Renault.... ağlasammı gülsemmi...
Renault, Ford ve Fiat fabrikalarında üretilen araçların parçalarının %100'ü ya bu markaların fabrikasında ya da Türk yan sanayi firmalarınca üretiliyor. Sonra bu parçalar Türk mühendisler tarafından kontrol edilen Türk işçiler tarafından Türkiye'deki fabrikada birleştiriliyor. Bu kadar Türk'ün emeği bir aracı Türk malı yapmaya yetmiyorsa ne yeter bilemem.
Sen kafanı ambleme taktıysan o senin bileceğin iş.
-
30 Haziran 2009, 18:55
#86
yaa arkadaşlar hepimiz Türk vatandaşıyız ve hepimiz isterizki bizde ülke olarak dünya çapında büyük markalara sahip olalım... ama malesef değil işte... sen gitmişsin elalemin şirketinin adı altında ben şunu yapıyom bunu yapıyorum diyosun... bu şekilde istedigin kadar üretim yap tasarla... istersen porsche yap adı porsche olduktan sonra gerisi hikaye... senin bütün çalışmaların emeklerin iş gücün dışarıya kanalize olmuş durumda... hani diyoruz yaa işte misal honda çinde üretim yaptırıyo vs... honda alt yapısını ve kalitesini en başta rayına oturtmuş ve bu standartını tüm alt yapısıyla dünyanın istedigi yerine fabrika açarak üretime geçirebiliyor... neticede çindede üretilse zimbabwedede üretilse honda hondadır... japon markasıdır... ve kendini kanıtlamıştır...
-
30 Haziran 2009, 18:56
#87
Khutuck adlı üyeden alıntı
Sayarım.
Ford Transit Connect ülkemizde tasarlanıp üretildi, ABD'ye ihraç ediliyor. Renault ve Fiat'ın hafif ticari araçları burada tasarlanıyor; Akdeniz kıyıları, Arap dünyası ve Rusya'ya ihraç ediliyor. Otomotivde Brezilya'ya bile hafif ticari ihraç ediyoruz. Oto yan sanayiinde dünyada ilk 10'dayız. Türk otomotiv ana ve yan sanayi tek başına yılda 30 milyar dolara yakın ihracat yapıyor, ihracatımızın %20'sinden fazlasını karşılıyor. Türkiye'nin yakınında böyle bir üretim yok, Ortadoğu ve Balkanlar'da sadece Çek Cumhuriyeti bizle yarışmaya çalışıyor.
Vestel, Arçelik/Beko Avrupa'nın en büyük beyaz eşya üreticileri arasında. İki firma da çok ciddi ihracat yapıyor, Avrupa'nın en büyüğü olma yolundalar. Bir zamanların efsane televizyonu Grundig bilin bakalım şu an kime ait, Beko'ya.
Tekstil ve deriden bahsetmeyeceğim, iş yapıyorlar ama çok ağlıyorlar.
Motosiklet üretimi konusunda boş kötümser değilim. Üretmek ile marka yaratmak arasında dağlar kadar fark var. Kimse kendini kandırmasın, 125cc'lik YBR'ye denk bir motor üretip "yerli malı abi bu" diye 6-7 bin liraya satamazsınız. Varsa öyle enayi bir pazar hemen Sanayi Bakanlığı'na başvurayım!
"%100 Türk Malı" motosiklet kullanmak isteyenler için TT Custom Chopper'ı arayıp 125cc bir commuter sipraişi verebilirler.
sen bana parçaları birleştiriyorsun büyük bi üretim yüzdesi yakalıyorsun ama sonunda sen yapmıosun ki onlar yaptırıyo sana senin adın mı geçiyo fordun adı geçio onun adı bunun adı geçio. TTcustom olayına gelince adamların üretim anlayışı sence 125 cc üzerinemi
-
30 Haziran 2009, 18:58
#88
DeaD_Rider adlı üyeden alıntı
sen bana parçaları birleştiriyorsun büyük bi üretim yüzdesi yakalıyorsun ama sonunda sen yapmıosun ki onlar yaptırıyo sana senin adın mı geçiyo fordun adı geçio onun adı bunun adı geçio. TTcustom olayına gelince adamların üretim anlayışı sence 125 cc üzerinemi
evet aynen böyle...
-
30 Haziran 2009, 18:59
#89
Tamam da ben anlamadım sizin ne istediğinizi. Türkiye'de üretilip dünyaya satılan Fiat'tan Türk işçisi, Türk ustabaşı, Türk mühendis, fabriknın Türk temizlikçisi, Türk olan Koç ailesi, vergiler sayesinde Türk devleti para kazanmıyor mu? Fiat üretiminin %80'ini ihraç ediyor, ülkeye devasa döviz girdisi sağlıyor. Otomotiv sektörü ülke ihracatının %20'sinden fazlasını oluşturuyor, devlete en çok vergi ödeyen de onlar, "niye adı Fiat da Fırat değil!" diye kafaya takmışsınız.
-
30 Haziran 2009, 19:10
#90
Khutuck adlı üyeden alıntı
Renault, Ford ve Fiat fabrikalarında üretilen araçların parçalarının %100'ü ya bu markaların fabrikasında ya da Türk yan sanayi firmalarınca üretiliyor. Sonra bu parçalar Türk mühendisler tarafından kontrol edilen Türk işçiler tarafından Türkiye'deki fabrikada birleştiriliyor. Bu kadar Türk'ün emeği bir aracı Türk malı yapmaya yetmiyorsa ne yeter bilemem.
Sen kafanı ambleme taktıysan o senin bileceğin iş.
şu mesajından sonra beni yanlış anladığını anladım...
ben Türkiye hiçbişey yapamaz edemez demiyorum dikkatini çekerim...
aksine Türk toplumunun genç ve dinamik beyinlere sahip olduğundan bahsediyorum ve destek verilse çok iyi işler yapılabileceğini söylüyorum... bizim ülkemizde her anlamda inanılmaz büyük bir potansiyel var... ama ne yazıkki sadece pazar olarak kalmamız isteniyor...
---------- Mesaj ekleme zamanı: 18:10 PM ---------- İlk mesajı ekleme zamanı 18:01 PM ----------
Khutuck adlı üyeden alıntı
Tamam da ben anlamadım sizin ne istediğinizi. Türkiye'de üretilip dünyaya satılan Fiat'tan Türk işçisi, Türk ustabaşı, Türk mühendis, fabriknın Türk temizlikçisi, Türk olan Koç ailesi, vergiler sayesinde Türk devleti para kazanmıyor mu? Fiat üretiminin %80'ini ihraç ediyor, ülkeye devasa döviz girdisi sağlıyor. Otomotiv sektörü ülke ihracatının %20'sinden fazlasını oluşturuyor, devlete en çok vergi ödeyen de onlar, "niye adı Fiat da Fırat değil!" diye kafaya takmışsınız.
ülkemiz ve insanımız bahsettiğin şekilde tabiki kazanıyor olabilir...
ancak büyük bir markaya sahip olmak demek sadece ekonomik anlamda kazanmak demek değil ne yazıkki...
dünya çapında bir markaya sahip olmak demek prestij demektir o ülkenin hangi noktada olduğunu gösterir... rekabet ortamı demektir dahada hızlı gelişmek demektir...
örneğin japonların dünya çapında isim yaptıkları markaları saysak uzun bir liste olur ve adamlar tüm dünyada bu markalarla saygı görüyolar ve yaptıkları ürünler kalitesiyle kendi kendini pazarlıyo zaten...
Türkiye dedinmi adamların aklına ancak döner , kebap , kokoreç vs. geliyo...
-
30 Haziran 2009, 19:22
#91
ugur89 adlı üyeden alıntı
bence düşünüldüğü kadar zor değil...Türk olarak hepsinin üstesinde gelebiliriz...devrim arabaları üretimi sırasında mühendislerimizin fikirlerinden birisi direksiyonun ayarlı olması yönünde ve zama nksıtılı olduğu için bu kabul edilmiyor.ondan 2 yıl sonra o özelliği ilk kez cadillac yenilik olarak sunuyor....bizde aslında yeterince imkan mevcut...bundan çok daha fazlada dış baskı ve ülkemizde yaşayan yandaşları mevcut.bu yüzden pek bişey yapılamıyor(bence) biz inanırsak ve kendimize güvenirsek bu işinde üstesinden geliriz....ayrıca bazı arkadaşlar ekonomik anlamda bağımsız olursak yaparız demiş.eğer ekonomik anlamda bağımsızlık gerekiyor kenimiz ürün yaparak ülkemizi kalkındırmamız gerekir sürekli dışardan ithal ederek ekonomik bağımsızlık olmaz. o yüzden küçükte olsa ufakta olsa tek modelide olsa bu tür üretimlere geçmeliyiz böylece kendi kendimizin ekonomisini genişletebiliriz...ve böyle bir işe başlanır bu işe inanılır ve başarıya ulaşılırsa bunun devamıda gelir ve bi çok ürünü üretmek "acaba tutarmı" sorusu ortadan kalkar....
O zaman burada yaşayan yandaşları kovalım değil mi?
Şu forumda çok geyikler döndü ama bu kadar yürektenini ilk defa görüyorum.
Millet olarak zaten birçok şeyi başkalarına yüklemekte üzerimize yok.Mesela trafik kazası olur, trafik canavarı deriz , ekonomi kötü gider amerika - israil yahudi deriz. Yollar kötü asfalt kötü , belediye kötü deriz ama o asfaltı oraya dökeni kim seçer, ekonomiyi yöneten bakanlarımızı başbakanlarımızı kim seçer.
Neyse burada Vatan , millet ,sakarya yapmak kolay zaten...
Taksi şöförleride o dakika belediye başkanı olsa zaten trafik sorununu anında halledecek ama onun bu parlak zekasını keşfeden yok.
1 milyon dolar değil 10 lira bile verecek adam bulmak zor tabii ki belki camii önlerinde bağış toplanabilir o zaman 1 milyon için en azından biraz uğraşmış olunur yani kimse al kardeşim diye vermez ama hayali güzel.
Birbirimize bağlılığımız , örflerimiz adetlerimiz geleneklerimiz güzel ancak bunlar birtek güzel vatanımızın ilerlemesi için yeterli değil.
Tabii birde en çok halkımızın ilgisini çeken konu her şeyde bir yahudi komplosu kurmak ki bu çok prim yapıyor ve çok taraftar buluyor ama komploları çözmek veya ortaya çıkarmaya çalışmak ilerlemek değildir , sadece nerede hata yaptım , nasıl daha geliştiririm yerine sadece amerika-yahudi vs... bu işi bozdu ondan olmadı demek çok daha kolay.
Değil motosiklette, tekstilde bile çin kadar olamayız artık.Büyük tekstil devleri batarken ar-ge yapılmazken hala merdiven altı atölye zihniyetinde çalışılırken.Teşvik değil köstek vergiler alınırken motor yapmak mı?
Lütfen biraa gerçekçi olun.
-
30 Haziran 2009, 19:42
#92
Motosiklet Eğitmeni
Allahtan su yahudiler var da, toplum olarak basarisizligimiza bir mazeret bulabiliyoruz.
Onlar olmasa psikolojikman çökmüstük çoktan.
Yahu biz daha hali hazirda mevcut araçlari dogru duzgun kullanamiyoruz.
Siz kullanamadigi bir aleti ureten bir topluma rastladiniz mi hiç?
Neyin kavgasini yapiyorsunuz?
Küçük hırsız el feneri, büyük hırsız deniz feneri kullanır.
Ancak her ikisininde çalışması için ampul gerekir.(Cosinus)
-
30 Haziran 2009, 22:57
#93
Siz bu karamsar Horoz ile Kütükcan'a bakmayın , Türkiye'de herşeyi gerçekleştirebilecek potansiyel var. Lakin tüm girişimlerin önünü kesecek kadar cahillik, ağır bürokrasi, yönlendirilmeye müsait halk ve yönetimde var.
'Kalkınamıyoruz, üretemiyoruz, markalaşamıyoruz, yabancıların planları, yahudiler vs.' dedikçe paranoyak, komplo teorisyeni ilan ediliyoruz. Artık iletişimin bu kadar geliştiği günümüzde tüm bu çıkışlar uydurma değil gerçeğin ta kendisidir arkadaşlar. Bana eskiden yabancı güçlere kin uyandıran bu planlar şimdi çok normal geliyor. Çok basit bir örnekle; birbirine nispeten yakın iki marketin çok iyi anlaştığını, rekabet etmediğini hatta gelişmek için birbirlerini desteklediklerini düşünebilir misiniz?! Tam tersi kıyasıya rekabet ederler, fiyat düşürürler, müşterileri çekmek için ellerinden geleni yaparlar. Günümüzde ülkeler içinde daha karmaşık halde geçerli olan politika işte budur. Bunun üstüne Dünya tarihi için kısa olan bir geçmişte hepsinin üstümüze çullandığı, topraklarımızı paylaştığını ekleyin. Hepsinin kabul ettiği bir kahramanlıkla alayını mahvedip yurdumuzdan attığımızı düşünün. Üzerine din sosunu da ekleyin. 623 sene süren bir imparatorluk üstüne kurulduğumuzu da unutmayın. Sizce tüm bunların etkileri 80 küsür senede silinebilir mi? Bir ülke ne kadar az dışarıdan alıyor, kendi üretimine önem veriyorsa o kadar milliyetçidir. Sloganlarla değil üretimle ve tüketim alışkanlıklarıyla milliyetçi olunur. Bunu anlayıp birazda eğitimli toplum olduğumuzda arkası gelecektir diye düşünüyorum. Yine biraz politikaya girdik fakat kendi markamızı üretememe hastalığının en büyük nedeni işte bu anlattıklarımdır.
Üretimle ilgili her türlü teknik detayı çözsek gelir yönetimlerin set bürokrasilerinde, verilmeyen teşvikte, inmeyecek ötv de takılır kalırız. Birde unutmayalım markalaşmak zor bir süreçtir yalnız hiç motosiklet markası olmayan bir ülkede süprizlerde olabilir. Bence ne kadar hayal gibi gelse de adıyla, sanıyla, çeliğiyle, her türlü parçasıyla %100 yerli üretim motosiklet bu ülkede şanslı olacaktır.
Geçen Ntv kanalında yarı elektrik yarı benzinle çalışan (hibrit) otomobiller üzerine bir tanıtım izledim. Amerika başta olmak üzere birçok ülke çeşitli şekillerde bu teknolojiyi destekliyor ve vergi indirimleri yapıyor. Bayağı satış rakamları yakalanmış çok yeni bir teknoloji de değil. Bizim canım ülkemizde hibritler neden hiç satmıyor? Benim cevabım hazırda sizlerden şöyle güzel komplo teorileri duymak için susuyorum.
Anadilini kaybedersen bağımsızlığını da tamamen kaybedeceksin. Dilini kaybeden toplumlar köle olmaya mahkumdurlar.
Mustafa Kemal ATATÜRK
-
30 Haziran 2009, 23:25
#94
Rumlar şok oldu
KKTC ve Kıbrıs Rum kesiminde temaslarda bulunan ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Mathiew Bryza, Kıbrıs konusunda tutumunu değiştirmesi için ABD'nin Türkiye'ye baskı yapmasını isteyen Rum Meclis Başkanı Marios Karoyan'a, ''Türkiye süper güç oldu, ABD baskı yapamaz'' karşılığını verdi.
Rum basınına göre, Rum Meclisi ve Demokratik Parti (DİKO) Başkanı Marios Karoyan, ABD'nin Türkiye'nin Kıbrıs sorununa ilişkin tutumundan vazgeçmesi yönünde baskı uygulaması gerektiğini savundu. Bryza ise Türkiye'nin bölgede süper güç olduğunu ve ABD'nin bu ülkeye artık baskı yapamayacağını kaydetti.
http://haber.mynet.com/detay/dis-haber/-Turkiye-ye-baski-yapamayiz-/30Haziran2009/N231170
Bunlar bizle dalga mı geçiyo
-
30 Haziran 2009, 23:49
#95
T Ü R K İ Y E. . . .T Ü R K L E R İ N D İ R
N E ... M U T L U... T Ü R K Ü M... D İ Y E N E
-
01 Temmuz 2009, 01:03
#96
Motosiklet Eğitmeni
Fransa, dunyanin en eski mopet ureticilerinden biri.
Turkiye piyasasi da 103 mopetlerle hatirlayacaktir.
Fakat gerçek anlamda bir motosiklet markasi dediginiz de bir tek markalari var.
Voxan.
Voxan kalite olarak da Fransa'da satilan bir çok modelle boy olçusebilecek duzeyde aslinda.
Ama Fransizlar bile almiyor.
Yani bu isler, milliyetçilikle falan alakali isler degil.
Motosiklet, pahali bir yatirim.
Bu nedenle tuketicinin baktigi kriterlerin basinda, yerli mali olmasi gelmiyor.
Simdi aradim buldum.
Elimde bir dergide 2008 satis rakamlari var.
Geçen yil Fransa da en çok satan scooter;
Yamaha YP 125 R
Tam 10.346 adet satmis.
Bu motosikletin rakibi Peugeot Satelis 125 satis rakamlarinda 4. sirada.
6060 adet satabilmis.
Yani Yamaha'nin yarisi kadar.
Suzuki UH 125 bile Peugeot'tan daha fazla satmis.
Tam 6917 adet.
Elimdeki liste ilk 50 motosikleti gosteriyor.
Kymco bile var ama Voxan yok.
Yani kazin ayagi sizin iddia ettiginiz gibi degil.
Ben konuyu biraz daha açmaya çalisacam ama çok teknik olacak.
Gereksiz olur.
Kisaca, Ingiltere de en çok satan motosiklet, Triumph;
Almanya'da en çok satan motosiklet BMW;
Amerika'da en çok satan motosiklet H.D.
diyebiliyorsaniz, urettiginiz komplo teorileri bir deger kazanir.
Yoksa bosa konusmus oluruz.
Bunun disinda,
ben Turkiye motosiklet yapamaz demiyorum.
Yapmaz diyorum.
O yerli mali olsun, uçer beser tane alalim geyigi yapan arkadaslar, once evlerindeki esyalara bir baksinlar.
Kaç tanesi yerli?
Sonra niye baska markalari tercih ettiklerini, kendi kendilerine bir dusunsunler.
O zaman neden olmayacagi net bir biçimde ortaya çikar.
Küçük hırsız el feneri, büyük hırsız deniz feneri kullanır.
Ancak her ikisininde çalışması için ampul gerekir.(Cosinus)
-
01 Temmuz 2009, 01:44
#97
ozan_bursa adlı üyeden alıntı
Türkiyede üretilen otomobiller kalitesiz mi yada pahalı mı
tam tersi
burada üretilen otomobiller hem daha ucuz ve hem de çok daha kaliteli olduğu için burada üretiliyor
teşvik olayı ve politik sebepler için bir şey diyemem
10 yıldır aktif olarak Otomotiv de çalışıyorum
mesleğe tasarım mühendisi olarak başladım
TOFAŞ, FORD ve Mercedes te fabrikalarında çalıştım bir çok başarılı projelere imza attık
%100 Türk Mühendislerinin eseri bir çok ürünümüz var
hatta bunlardan birisi adından çok söz ettiren ve çok başarılı bir dizel motor
ama malesef ki %100 bize ait bir binek aracımız yok :(
yok estağfurullah. bir çok markadan kaliteli oldukları aşikar. benim değindiğim nokta motosiklet üretimi gibi bir işe girişmek için başlangıçta maaliyetlerin yüksek olacağı. sektör büyüdükçe maaliyetler düşecektir. otomobil üretimi -fabrikaları- uzun yıllardır türkiye'de var. belirlii kalite standartlarını yakalamışlardır. ancak motosiklet üretimi yeni başlayacak. (bildiğim kadarı ile kanuni parça birleştiriyor ve türkiye'de üretiliyor dedikleri motosikletler de yüzde yüz türk malı değil) yeni gelişen bir sektörde bir çok aksaklığın oluşabileceği bu aksaklıkların kaliteyi etkleyeceği ve yine bu aksaklıkların zamanla aşılabileceği herhalde herkes tarafından kabul edilir. türkiye'de motosiklet üretilemez demiyorum. bu sektörün oluşup gelişebilmesi için ya duyguları ile hareket eden bir yatırımcımız elini taşın altına koyacak zarar etme pahasına ya da devlet bu sektörü, sanayiyi sübvanse edecek.
bir de şunu sormak isterim tüm okuyanlara. sizler iş adamı olsanız bu gün itibari ile %20 kar getiren bi işe mi girişirdiniz ya da risk alıp nasıl olsa uzun vadede kar getirir diyerek bugün zarar edeceğiniz, 3 yıl içinde %20 kar seviyesine ulasacak bir işe mi girişmek isterdiniz? ikinci seçeneği seçmek için ya milli duyguları kuvvetli bir sermayedar ya da motosiklet tutkusu olup aradığı modeli bulamayan bir sermayedar olmak gerekir kanımca.
not: kar oranları tarafımca "atılmıştır"
---------- Mesaj ekleme zamanı: 00:44 AM ---------- İlk mesajı ekleme zamanı 00:33 AM ----------
bir de şunu eklemek istiyorum. ülkeler arası ticaret yapılırken, mukayeseli üstünlüklere bakılır. yani evet ülkemizde demir çelik çok bunu işleyebilecek sanayide var ama başka ülkelerde daha çok. çok olan şey ucuz olur.ucuz olunca maaliyet düşer. maaliyet düşünce kar edersin. kar edersen bu işe girişirsin........ aynı şekilde bizim ülkemizde de cok daha ucuza üretim yapılan sektörler var. diyebilirsiniz ki ne gerek var canım ihracata, o zaman iç talebe bakmak gerekir. yeterli mi değil mi? kar edermiyim diye? bu fizibiliteyi de sanırım otomobil (motosiklet sanayine en yakın sanayi olduğunu düşündüğüm için otomobil) sanayisindeki yatırımcılar bizden önce yapmışlardır. olaylara böyle duygusal yaklaştığımız takdir de işin sonu "her sektörde dünya talebini karşılayacak üretim düzeyine" kadar varır. daha akılcı olmalıyız bence. oraya yatıracağımız parayı daha karlı daha cok istihdam sağlayan ülkeye daha cok döviz girişine olanak veren sektörlere yatırabiliriz. evet motosiklet üretebiliriz ama hayır devlet desteği olmadan bu işe başlamamalıyız.
-
01 Temmuz 2009, 01:52
#98
türkiyede adama 1500 tl verceğine ciden 60 dolara işçi çalıştırabiliyorlar
-
01 Temmuz 2009, 02:07
#99
archeus adlı üyeden alıntı
arkadaşlar boşuna ugrasmayın devrim deil ferrai yapsak yahundinin biri cıkar üretilmicek der bi yuz yıl daha o arac üretilemez şu an dunyanın en iyi aracınıda yapsak üretilemezz türkiyeyi turkler yonetmıyo bundan emın olun mindset die elektrikli araba yaptı murat gunak ( golf focus vs bı kac otomobılın tasarımını yapan turk) mukemmel bi otomobıl yapmıs 7 sanıyede 100 km cıkıyor full şarzla menzıl 200 km gunes panelınden destek alınıyor ve zorda kalındıgında benzın koyup jeneratorle 800 km daha gıdılebılıyor ama adamlar bas bas bagırıyor destek destek dıe ne devlet nede bi iş adamı elını cebıne atmıyorr bu ulkede cooook zorrrr ne zamn ülke icersinden hainler temızlenır o zmanlar bu turk mılletı tekrar parlar
Örneğin >>> TOFAŞ <<< Türk Yapımıydı Aldılar elimizden Şimdi yabancı ülke Üretiyor Kendi markalarını Koyuyorlar biz ürettik diye geriliyorlar
[B][I] ву »»» ρ α ѕ н α ««« [/I][/B] [B][I][COLOR="SlateGray"] ρєѕнιм∂єη gєℓ єνℓαт... [/COLOR][/I][/B]
-
01 Temmuz 2009, 10:25
#100
yaw yapma Allah aşkına ben %100 Türk diyorum senin saydığın şeylere bak... Ford , Renault.... ağlasammı gülsemmi...
%100 Türk mühendislerinin eseri ürünleri mi arıyorsun
gogıla sorarsan söyler ben bilgim dahilindekileri söyleyeyim
Temsa nın ürettiği Avenue otobüs %100 bizim mühendislerin eseri
Ford un ürettiği Ford Cargo kamyon ve yine fordun ürettiği Eco Tork motor yine % 100 bizim eserimiz ve motor mevcut modellerden daha verimli (bakınız adının eco olma sebebi)
bundan sonra yazacaklarım genel
o yüzden lütfen üstüne alınma
üstüne alınanlar da şunu sorsun kendine
ben mümkün mertebe soruyorum çünkü
bugün ülkem için ne yaptım diye
lütfen ama lütfen kendimiz bu kadar küçümsemeyelim
vakti zamanında ilk denizaltıyı, ilk uçma denemesini , ilk roketi yapan biziz
daha yakın geçmişte uçak fabrikası kurup sonra biz bunu becermeyiz diyen biziz
demir yollarını asfalt ile kaplayan zihniyette malesef yine bizde
bu kafayla gittikçe bizden bi ..... olmaz
bu kafada olanların kasksız trafiğe çıkmasını şiddetle destekliyorum
diğerleri lütfen ama lütfen herzaman tam koruma
---------- Mesaj ekleme zamanı: 09:25 AM ---------- İlk mesajı ekleme zamanı 09:21 AM ----------
PlayLoud adlı üyeden alıntı
honda alt yapısını ve kalitesini en başta rayına oturtmuş ve bu standartını tüm alt yapısıyla dünyanın istedigi yerine fabrika açarak üretime geçirebiliyor... neticede çindede üretilse zimbabwedede üretilse honda hondadır... japon markasıdır... ve kendini kanıtlamıştır...
yaşın kaç bilmiyorum ama belki bilirsin belki hatırlamazsın
ilk zamanlarda japon malı dendiği zaman akla UCUZ KALİTESİZ TAKLİT gelirdi
aynı şimdinin çin malları gibi
ama ne oldu
adamlar zamanla DAHA İYİSİNİ, DAHA UFAĞINI, DAHA UCUZA yapmaya başladı ve dünyaya kafa tutuyorlar
senin de dediğin gibi
en başta rayına oturttu
Kelimelerin anlattığı kadarım..
Ne anlatırsam anlatayım anladığın kadarım...
Reklamlar
Konu içerisindeki kullanıcılar
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
Bu Konudaki Etiketler