kurubuz adlı üyeden alıntı
benim ilginç anım yok ama oncearocker 3 haziran 2007 de bu foruma yazmış. aşağıya ekledim, çok güldüm.
Tarih: 2007-08-03, 15:28:24 Mesaj konusu:
--------------------------------------------------------------------------------
Motosiklet sürüşün iyi değilse; ne kadar büyütürsen o kadar kolay, ne kadar hafife alırsan o kadar zor geçer direksiyon sınavı . Ne yapacağın ne yapmayacağın tamamen gelen heyete bağlı. Benim vaktiyle girdiğim direksiyon sınavı biraz kazıktı .
Bir direksiyon sınavı hikayesi:
Yağmurlu bir havada şehir merkezinin dışındaki sınav alanına gittik. Sınav alanı dediğimiz yer aslında bir arazi. Bu arazinin üzerine zeminini asfalta benzetmeye çalıştıkları ring şeklinde bir yol yapmışlar, dört teker sürücü adayları bu yol üzerinde bir tur atarak sınava giriyor. Motosiklet sınavı için düşünülmüş ayrı bir alan olmadığı için, bu yolun ötesinde berisinde bulacağınız bir boşluğa çok şükür diyorsunuz. Neden sonra teşrif eden heyet; dört tekerlerin sınava girdiği yolun kenarında bulunan dar bir alanın yola yakın kısmına, dört beş adet kukayı mıcır ve balçık karışımı bir zeminin üstüne dizdirdi, gidişte de dönüşte de slalom yapacaksınız dendi. Öyle bir alan ki kukaların yaklaşık iki metre sağından dört teker sürücü adayları geçiyor, iki-üç metre sol yanı ise tamamen balçık. Bir kaç sefer "burada motosiklet sınavı yapılıyor yoldan gidin" diye bağrıştıysak da, karşıdan gelen otomobil sürmeye çalışan sürücü adaylarından çekinerek yoldan çıkıp bizim sınav alanımıza giren kamyon sürmeye çalışan sürücü adaylarından bir tanesi, kukalarımızdan birisini ezmek suretiyle hakkın rahmetine kavuşturdu. Bu duruma çok sevindik, zira kamyon sürmeye çalışan arkadaş bu hareketi bir kaç saniye önce yapmış olsaydı, motor sınavındaki bir arkaşamız kendisini kukayla birlikte kamyonun altında bulacaktı. "Olacak ile öleceğin önüne geçilmez" düsturu ile hareket eden, kanaatimce seçtikleri sınav alanının da Allah' ın bir takdiri olduğunu düşünen heyetimiz, yağmur yağması hasebiyle içinde oturdukları midibüsün geniş öncamından olanları izlerken doğal olarak herhangi bir tepki vermedi. Yalnız üçüncü boyutunu kaybetmiş olan kukanın derhal sınav alanından çıkartılarak emekliye ayrılmasını, yerine yeni bir kuka konulmasını emrettiler. Yeni bir kuka bulunamaması üzerine, sürücü kurslarının "kukanın yerine içi boş teneke meşrubat kutularından kule yapalım" fikrini suni bulan heyet, sınava bir kuka eksik devam etme kararı aldı. Velhasıl bize söylenenlerle alakası olmayan bir ciddiyet içerisinde sınav devam etti. O kadar ki heyet, sınava giren her bir adayın geçip kaldığı, kaç puan alması gerektiği hususunda hararetli tartışmalar yapıyordu. Motosiklet sürmeyi bilmeyen heyet üyeleri, işin içinden çıkamadığında kendilerini oraya getiren ve yine motosiklet sürmeyi bilmeyen midibüs şoförünün engin bilgisine danışmaktan da geri durmuyordu. Midibüs şoförünün performansından tatmin olmadığı bazı arkadaşlara ekstra bir tur attırmasının ardından, durumu dengelemek üzere adaylardan yaşlıca bir abimiz ile, sanırım bir adayın babası olan amcayı heyete kattık. Evvelce motor yatmamış olmasına rağmen; gidon niye yalpalıyordu, niye hızlı gitti, niye yavaş gitti, niye motorun üzerinde rahat değildi gibi konularda adayları hırpalayan heyet, genişlemiş haliyle düşmeden balçık-mıcır zeminli kuka parkurunu tamamlayanların düşük puanlarla da olsa sınavı geçtiğine onay vermeye başlamıştı.
Ne var ki son kukadan sonra yapılan "U" dönüşü sırasında ön tekeri kaydırarak düşen bir arkadaşla, aynı dönüşü geniş aldığı için balçığa saplanarak motoru yatıran iki arkadaş, bu "U" dönüşünü solundaki balçık ve sağındaki yoldan geçen arabalardan korktuğu için yapamayarak yola çıkıp düz devam eden, bunu müteakip gözden kaybolarak sürücü kursu personeli bulup getirene kadar kendisinden yaklaşık olarak 10-15 dakika kadar haber alamadığımız bir arkadaş ve içimizde en iyi motor süren kişi olduğu halde sınava kaskını takmayı unutarak başlayan bir arkadaşımız için yapabileceğimiz bir şey olmadı.
Bu arada sınavın ciddiye binmesi ve heyetin kendileri dışında herkesi muhatap almasına hayıflanan sürücü kurslarından birisi, kendi kurslarına kayıtlı 55 yaşında bir amcanın daha önce eline hiç gidon değmediğini duyması üzerine büyük bir şok geçirdi.
Kurs görevlisi: Amca sen niye hiç motor sürmediğini söylemedin ki bize!
55' lik amca: Sormadınız ki kardeşim. Parayı verdim, sınav yer ve tarihlerini sonra size bildiririz dediniz, ona göre yazılıya girdim buraya geldim.
Kurs görevlisi: İyi de amca hiç düşünmedin mi bunun direksiyon sınavı var orada nasıl sürerim diye!
55' lik amca: Siz niye sormadınız o zaman? Siz sormadığınız için bir bildikleri vardır diye düşündüm.
Kurs görevlisi: Ya olur mu amca zaten çattık bugün görmüyor musun nasıl sınav yapıyorlar. Bizim kursun motoru bile yok, ben bu motoru arkadaşımdan aldım geldim bu gün için. Motosiklet ehliyeti almayı istiyordun, yaşına da bakınca illaki biliyordur diye düşündük. O zaman söyleseydin bilmediğini hiç yazmazdık seni kursa. Hem ne yapacaksın ki bu satten sonra motosiklet ehliyetini sen.
55' lik amca: Sana ne kardeşim parasını vermedim mi, alınca ne yaparsam yaparım sana mı soracam sinir etme beni. Ya bırak şimdi bunları. Sen de hele bakalım nasıl sürülüyo bu meret.
Kurs görevlisi: Ohooo, bari bisiklet sürmeyi biliyor musun sen amca?
Biz: Dayı burada şimdi öğreneceğin iş değil bu. Bırak bu sefer girme hiç, bir iki hafta sonra yine yapılacak o zamana kadar biraz öğrenir öyle girersin. Şimdi uğraşırsan sakatlık çıkar Allah muhafaza.
55' lik amca: Karışmayın siz benim işime. Bisiklet sürmeyi biliyorum anlat şimdi bunu nasıl yürüteceğimi.
İki kurs görevlisi amcanın yanında bir süre anlattılar şöyle yapacaksın böyle yapacaksın diye. Baktık bir iki kalkış denemesi yapıyor ama Allah’ lık. Sıra ona geldiğinde bindi aslanlar gibi motorun üzerine, iki yanında birer kurs görevlisi duruyor. Kurs görevlileri biraz süre istedi motive ediyoruz diye, biz de bekliyoruz heyecanla amcanın yola çıkmasını. En son hadi amca yaparsın sen dediler ama yanında duruyorlar. Amca verdi gazı ybr 125’ e sonuna kadar, yanındaki dur diyemeden bıraktı debriyajı. Bir metre içerisinde motoru tekere kaldırıp kafasına geçirdi. Yanındaki kurs görevlilerinin biri amcanın öbürü motorun üzerine atıldı ama nafile, amca sağ yana motor sol yana devrildi. Allah’ tan kırık çıkık fazla bir şey olmadı, kalktı ayağa çamur içinde belini tuta tuta, kaskı çıkarıp ağzındaki çamuru tükürdükten sonra bir “ooyy” dedi. Güler misin ağlar mısın? Düşmeden motorcu olunmuyorsa, amca kurs ile el ele motorcunun hası olmuştu sınav esnasında."
ama yinede geçtim , sınavdan önce adamların dibine sokulup sürekli yalakalık yapıyodum
baya bi samimileşmiştik amcalarla,herkesle bi mesafe koymuslardı aralarına , ciddi davranıyorlardı .ama benim adımı bile öğrenmişlerdi ,adımla hitap ediyolardı
kask bile buldular bana , sınava girmesem de geçerdim herhalde
ehiliyeti yok filan..ne oluyoz yhaa..
yamaha xjr 1300 
Ehliyet olduğu zaman ne polisten çekinirsin nede trf. jandarmadan..
Motosiklet Aşkı Ölmez,Biz Ölürüz
