dgrmr adlı üyeden alıntı
Duymak istediğin "Ben de çeker vururdum" demem m acaba? Teksas mı burası ya da orman kanunlarının geçerli olduğu Afrika'nın bir kabilesinin toprakları mı? Burası Türkiye, kafana göre çekip vuramazsın, aslında vurursun da, polissen ceza da almazsın belki, ama şöyle diyeyim vurmamalısın. Sen kafana göre hüküm verip ceza kesemezsin. Adam çalmamış, çalıntı mal satın almış da olabilir, herşey olabilir. He çalmış da olabilir ama bilemezsin. Bilemediğin için de vuramazsın, bilsen de vuramazsın ya neyse. Ararsın polisi, yakalanırsa cezasını kanun verir, polis de senin adına çekip vuramaz tabi. Vatandaş olarak yapabileceğin bu. Sinirlenmek, öfke kusmak ayrı, adam öldürmek veya teşebbüs etmek ayrı.
Evet cezalar hafif, hırsızlık artıyor ama yine de yapmamalısın. Cezaları bireyler kendileri kesmeye başladığı an, devlet otoritesi diye birşey kalmaz kaos başlar. Ne demek kafana göre insan öldürmek, ancak canına kasteder ya da böyle olacağını varsayarsın öyle. Bu durum da kendini de savunabilirsin hiç olmazsa.
Burada dikkat edilecek iki husus var. Adana'da olağan üstü hal mi ilan edildi? Terörist olabilirmiş, polisin "dur" ihtarına uymayan vurulacakmış. Bana kanunu, tüzüğü gösterin, ben böyle birşey duymadım. Yarın öbür gün polis işine gelmeyen adamı tenhada kıstırır, "dur" dedim durmadı vurdum öldü de diyebilir o zaman. Böyle bir kanun çıkarıldıysa ucu çok açık, tehlikeli. Kim kimi vuruyor kafasına göre anlamadım, bu hakkı bir de devlet mi veriyor. Benim böyle bir kanundan haberim yok, bilmiyor da olabilirm, bilen varsa bana lütfen göstersin. İşte şu yasanın şu maddesine göre "dur" ihtarına uymayanların polis "üzerine" ateş açabilir desin. O zaman daha değişik şeyleri konuşmamız icap edecek zaten. Bu yazdıklarımın çoğu da boşa gidecek, iş değişecek. Ben böyle bir kanundan haberdar olmadığım için yokmuş gibi varsayarak devam ediyorum.
İkincisi; Bu olayla beraber iki etti, daha evvel de Antalya'da yaşandı benzer bir olay. Burada silah çekip, ateş açan polis, hakimlik, cellatlık yapacağına çocukları takip edip, destek çağırsaymış illa bir yerde kıstırırdı, zaten üç kişi binmişler, motosiklette 600 cc. racing değildi herhalde, eninde sonunda yakalarlardı. Bugün olmasa yarın yakalarlardı. Eşgalleri ellerinde, mahalle tespit edilmiş. Polis bu kadar mı beceriksiz yakalayamayacak.
Yani demek istediğim şu polis devlet tarafından kendisine verilen görevinin gereğini yapıp çocukları yakalıyıp adalete teslim etmemiş. Gitmiş kendi sınırlarını aşıp, hakimlik, savcılık, avukatlık ve cellatlık işlerini bir kaç saniyede yapmış. Bu da haklı görülüyor, bu yetkiyi polise kim veriyor? Murat abi "Herkes hak ve sorumluklarını bilecek" demiş. Polise de öğretilsin o zaman hak ve sorumlukları, görev tanımları vs..'leri.
Olayı terör olaylarının kisvesinin altına sokmak bu polis arkadaşların sadece bu işten yırtmasını hızlandırır. Silahı çeken polis terörist oldukları için mi çekti acaba gerçekten ben de bunu çok merak ediyorum. Elinde istihbarat mı varmış yani? Bu ne aymazlıktır. Yani polis her durmayanı, fark, durum, olayın vuku buluş şekli gözetmeksizin çekip vurabilecek ve her olay terörüst eylem olabilirdi denilerek bağlanıp kapartılacak.
Arkasına bindiğiniz arkadaşın motoru çalıp çalmadığını, çalıntı bir mal alıp almadığını nereden bileceksiniz? Ya sizi de vururlarsa? Polisin yerinde siz olsanız ne yapardınız diyenler bir de arkada oturanın yerinde olsalar ne yaparlardı acaba. Bir de böyle düşünsünler. Adi, bir hırsız olduğunuzu varsayalım, yine de mahkemeye çıkmayı yargılanmayı haketmiyor musunuz? Ki burda vurulan 14 yaşında bir çocuk...
Murat abi, bir de reel dediğin yani basının aktardığı şekilde olmayan şeylerden bahsetmişsin. Bunları paylaşman mümkün mü? Yani nedir polisin bu şekilde davranmasını gerektiren şey? Ben bu işte polis adına haklı sebep göremiyorum, belki göremediğim bir yer vardır. Bir yukarıda bahsettiğim gibi böyle bir kanun var mı? Tekrar ediyorum bilmiyor olabilirim, öğrenmiş olurum...