Yahu bizim Toros 1989'dan beri 400.000 km'den fazla yol yaptı, motor bloğu hala orijinal blok iyi bakılan kaliteli bir motor 100.000 km çok rahat gider.
Yahu bizim Toros 1989'dan beri 400.000 km'den fazla yol yaptı, motor bloğu hala orijinal blok iyi bakılan kaliteli bir motor 100.000 km çok rahat gider.
arkadaşım 18,fazla değil tabi marka ve kaliteye bağlı,kontrol ettirmen gerek yağ yakıyormu yada motor bloğu ne durumda keçeler felan yağ kaçırıyormu vs.vs.
benim cbr125r 2006 model 0 km aldım şuan 42,100 küsürde km'de ve sorun yok,honda 150dylan var arkadaşta oda 2006 neredeyse 38,000 km'de sorun yok
kolay gelsin sana...
KaLbİnDe ŞeYtAnLaRıN mElEkLeRdEn FaZlA oLmAsInA iZiN vErMe!!!
by tpr.
98 Model Ducati motorum var 50.000 km bakimina 1 ay kaldi .Halen tas gibi gidiyor. Artik bu cevap sana yeter sanirim.
[COLOR="Red"]Motorculuk saygi ve cilginligin arasindaki ince cizgide gitme beceresidir[/COLOR] Suzuki GS500 Gitti / Ducati Monster 900 Gitti / BMW F650 GS Gitti
Bende geçen hafta bir ducatiye sulandım tabiri caizse 40000 küsürde yetkili servisini aradım adam sakın alma uzak dur dedi ancak sahibini tanıyorsan alabilirsin dedi,çünkü o kadar gereksiz yükleniyorlarmış motorun ömrünü yiyorlarmış tarzı birşeyler söyledi bende xt660ıma müşteride çıkmıştı o ducatiyi almak içinde uygun parayı veriyordu ama yetkili servisi açıkçası gözümü korkuttu.Çok istediğim bir motordur monster ancak sıfırına müsait değilim,2. elinide almaya korkuyorum,aslında bende merak ediyorum gerçekten iyi bakıldımı ufak sorunlar haricinde gerçekten 100bin görür mü?Bir monster mesela optimum kaç km.de olmalıdır ki içim rahat olsun.Tabii ki kullanana bakımını yaptırmasına bağlıdır ancak yinede merak ediyorum.
ya ben de şunu merak ediyorum
motoru alıyosun 20,000 de. 10-15,000 km kullanıyosun..
sonra ne olur ne olmaz diye krankı pistonu segmanları bujileri(zaten erkenden değiştirilmeli bujiler) ne biliyim bazı parçaları değiştirsek o motor 0(sıfır olmuş olur mu ? ya da bu parçaların ömrü ne kadardır. karburatör ne kadar dayanır bi motorda ?:. buna benzer sorular var bilen birisi cevaplarsa sevinirim
Ben cevabımı aldım
İkinci el kaliteli kendini kanıtlamış bir marka olsun bakımları tam yapılmış olsun motoruna aşık olsun gözümü kırpmadan servisine kontrol ettirip alacağım
Servislerde motoru kontrol ettirip durumu öğrenebiliriz değil mi.Daha bu çok gider yada bunu alma ölmüş bu diye yorum yapabilirler mi.
An old man dies, A young girl lives.A fair trade...
levent, sahibi izin verirse ya da motosikletine güveniyorsa zaten kendisi söler git baktır diye. hadi al da gezelim artık illa gitcen chopper alcan yani hee. bi ybr 250 aldıramadım sana gitti
bi ybr 250 aldıramadım gitti sana al sana taş gibi japon işte gv250de güzeldir yakışır sana levent
Valla Sİnan abi kafam çok karışık şimdide honda africa twin i gördüm ona aşık oldum sanırım enduro cu olacağım :D Çok ayran gönüllüyüm ya her bir türden bi tane olsun istiyorum o anki ruh halime göre bineyim istiyorum
Ama hala chopper aşkı ağır basıyor Son araştırmalarımı yapıyorum yardım eden arkadaşlara çok teşekkür ediyorum tekrardan çok çok çok yardımcı oldunuz.
An old man dies, A young girl lives.A fair trade...
250 CC ve altı tüm modeller artık çinde üretiliyor benim bildiğim
Suzuki de buna dahil oldu...
Çin, hammadde ve işçilik maliyetleri konusundaki avantajları ile bir çok firma için cazibe merkezi oldu.
Harley Davidson'dan sonra Suzuki'de Çin'de motosiklet üretimi yapacağını açıkladı. Visordown dergisi Suzuki'nin Çin'de motosiklet fabrikası kurmak için anlaşma imzaladığını, Japon motosiklet üreticisi firmanın ikinci fabrikasının yılda 500.000 adet motosiklet üreteceğini belirtti. Üretime 2009'un Nisan veya Mayıs aylarında başlaması bekleniyor.
Şirket Chanzhu Haojue/ Suzuki Motosiklet şirketi için yaklaşık 25 Milyon sterlinlik bir yatırımı göze aldı.
Şirket, motosiklet üretimini dünyanın en büyük iki motosiklet pazarı olan Çin ve Hindistan'a doğru genişleteceğini söylüyorlar.
Hedefi olmayan gemiye hiçbir rüzgar yardım edemez...
lan bu çin'i yoketcen hee. silcen haritadan tusunami yapcan bişeler yapcan kurucak soyları hee
yedek parçayı da düşün enver. önemli biliyosun s&t düşün ya da
Oda kafamı çok karıştırıyor.Şimdi gitsem temiz bir hyosung alsam bile global motorun ne yapacağı belli olmaz adamların distribütörlükte gitti motorun ömrü uzun olsa bile satış sonrası desteğin "d" sini göremeceğim korkusu var.Honda ya mondaya para biriktirsem başka bahara kalacak... öss de tercih yaparken bu kadar araştırıp soruşturup kafa patlatmamıştım ya
Cevaplarınıza dayanarak ikinci el bir japon çok mantıklı geliyor.
Birde bu motorların çinde üretilmeside kalitede minicik de olsa bir düşüşe sebeb olur mu?
An old man dies, A young girl lives.A fair trade...
Orjinal japon malı bir elektronik cilhaz ile çinde üretilen aynı markanın farklarına baktınızmı? Siz en basiti araba için cd çalar, mesela pıoneer alsanız çinmi yoksa orjinal japonmu alırsınız? Çinde üretim yapan büyük markalar neden Amerika sınırlarından giremiyor!
Bir çok kullanıcı, belli markaların belli standartları vardır bundan kesinlikle ödün vermez dediğini duyar gibiyim
Hedefi olmayan gemiye hiçbir rüzgar yardım edemez...
Benim elimde ingilizce klavuz vardı ve böyle bir madde görmemiştim o yüzden düzgünce sordum.
2. olarak , ülkemizdeki ss kullanımını ben de biliyorum. Ama inanın ukraynada da farklı değil. Sovyetler birliğinden kurtulduktan sonra Ukraynada son derece "sonradan görme" furyası başlamış. Aynen bizim gibi. Lüks birşey alan (otomobil olsun motosiklet olsun) meydana , hava atmaya çıkıyor.
Birşey daha belirtmeliyim ki , motorunu hava atmak , bağırttıra bağırttıra kızların ilgisini çekmek isteyen adam 1km öteden belli oluyor. 2. elde buna oldukça dikkat etmeliyiz. Böyle bir adamdan değil 20.000 , 2.000 km'de bir motor bile almam.
Son olarak , konuda bahsi geçen motor bir cruiser , ben ona yönelik konuşmuştum. Arkadaşımız da kararını doğru bir şekilde vermiş sanırım.
►Forum Kuralları◄ ►Moto Aktuel◄ ►Türk Dil Kurumu◄
Herkes düşüncelerinde yanılabilir. Ama aptallar bir türlü yanıldıklarını anlayamazlar. Cicero
japon alcam diyo adam bende ybr 250 diyom işte
aslında garanti kapsamındaki ya da garanti sürelerine göre kıstas alınmalı. kanun çıktı allahtan da garanti süresi 2yıldan aşağı olamıyor artık şahsen amerika'ya sadece yakıt ucuzlğuna özeniyorum başka hiç bişeylerine özenmiyorum
U.S.A bu, büyük ülke, dünya devi... 2. Dünya savaşından sonra önce Rusya'dan ödü patladı yıllarca soğuk savaş politikası ile onları çökertti. Şimdi Çin'den ödü patlıyor gizli ambargolar uyguluyor. Çin'i ne kadar kötülersem iyidir diyor, belli imajlar oluşturuyor. Bizde sürekli bunları yiyoruz, he yemek ayıp mı? Değil hatta hiç değil ve bence çok doğal. Bütün olay bu... Çin'de üretilen Honda Honda'dır, Yamaha Yamaha'dır, benim bundan hiç şüphem yok. Çin'i desteklemiyorum, hatta uzun vadede tırsıyorum, dengelerin değişmesi hoş olmayan sonuçlar doğurabilir tabi... Ama ayak oyunlarını da görmezden gelmemek lazım.
Rusya zamanında Kars ve Ardahan'ı istedi, vermedik. Rusya ile savaşacak gücümüzde yoktu Nato'ya üye olduk, üs kurdurduk, denizaltılarla Karadeniz'de dinlemeler yaptık, elimizi güçlendirmek için ne gerekiyorsa yaptık vs... (o zaman uzayda U.S.A'in casus uyduları yok tabi) kötü ettik diyemem ama iyi ettik de diyemem, sonra o üsler yüzünden bir sürü iş geldi başımıza, protestolar, öğrenci olayları... Neler olmadı ki U.S.A ve SSCB arasındaki soğuk savaş yüzünden, herkes bir şey yazsa konu iyice çığrından çıkar, burası zaten yeri değil ama, aklıma geldi nedense... Şimdi bir Çin'dir gidiyor Allah sonumuzu hayretsin... Allah'tan Çin bize çok yakın değil ve teknoloji gelişti...
Hammadde ve işçilik maliyetleri konusundaki avantajları nasıl sağlıyorlar?
Hammadde kalitesinden ödün vermezse nasıl ucuz olabilir.Çinde üretilen bir kask ya da motosiklet grenajının dayanıklılık sınırı ile Almanyada üretilen yoksa bu yüzdenmi çok farklı!
Amerika'da (yeri deyil ama..) sanayi gelişimi hakkında...
1970 lerde Amerikayı dünya üretim şampiyonu yapan tekniklerin yetersiz kaldıkları gözlenmeye başladı. Gerçekte bu teknikler bir Dünya Savaşı nın sonrasında dengeli ve rasyonel olmayan koşullarda oluşmuştu. Amerika'nın aceleci, düzensiz ve özensiz üretim tekniklerini daha rasyonel ve tutarlı alternatifleri cazip hale getireceği kuşkusuzdu. Amerika'nn fütursuzca yaptığı hatalar, pahalı ve özensiz kaliteye sahip ürünleri ilk petrol şoku ile ciddi bir revizyon geeğini ortaya koydular. Firmaların kendine ve başarılarına aşırı güvenen yöneticileri çözümün kolay olduğunu ve her sorunla başa çıkabileceklerini varsayıyorlardı. Kendilerini başarısızlığa sürükleyen alışkanlıklarının farkında olmak istemiyorlar ve uyarıları da umursamıyorlardı. Önce "Kalite Çemberlerini" denediler, çalışmayınca "İstatistik Proses Kontrol Teknikleri" gündeme geldi. Bundan sonra "Toplam Kalite Yönetimi" projeleri gündeme geldi. Her yaklaşım sorunları derinleştirdi ve giderek daha çok çalışanlar ve tepe yöneticiler işlerini kaybetmeye başladılar.
1980 lere gelince herkez birşeyler denemiş fakat sektörlerin kötüye gitmesi önlenememişti. Kötü gidişte en fazla hırpalanan sektör otomotiv sektörü oldu. Bu sektör, Amerika'nın üstünlüğünün tartışılamıyacağı varsayılan, en çok ciroyu yapan amiral gemisi sektördü. Çeşitli çalışmalarla Amerikan otolarının kaliteleri yılda %10 düzeyinde geliştirildi. CADILLAC Malcolm Baldridge Kalite Ödülünü kazandı. Her kez çok mutlu idi fakat kalite ödülünü kazanmanın bir rekabetçi üstünlük sağlamadığı görüldü. Ayrıca CADILLAC ın ödül kazanması, LINCOLN, PONTIAC, OLDSMOBILE, BUICK, CHEVROLET, CHRYSLER, DODGE, PLYMOUTH, FORD un kalite ödülü kazanacak kadar kaliteli olmadığı anlamına geliyordu. Ayrıca bu ödül yabancı firmalara da açık olsa hiç birinin bir kalite ödülü kazanamıyacağı açıktı. Bir Amerikan firmasının Amerikada verilen bir kalite ödülünü kazanması kimseyi bir şeye ikna etmiyordu. CADILLAC ın ödül almasından üç yıl sonra yapılan tüketici araştırmaları kullanıcıların büyük bir çoğunluğu bu arabaları güvenilir bulmuyor ve kullanıcı tatmin oranları ortalamayı bile bulmuyordu. $45.000 dolarlık bir araba için ratingler düşük olduğu için kendi segmentlerindeki pazar payları %51 den %43 e düştü. G.M. kendi başına 9 puan pazar payı kaybetti ve bunun anlamı yılda $13 Milyar dolar zarardı. Üç büyük Amerikan oto firmasının pazar payları sistematik olarak geriledi ve pazarın karlı segmentlerini ithal otolara kaptırdılar. 1978 de G.M. un Amerikan işletmeleri 612.000 çalışana sahipti. 1992 de bu sayı 368.000 e inmişti ve inmeye devam etmekte idi. Bu soruna ek olarak işini kaybeden her oto işçisine karşılık iki parça işçisi de işini kaybetmekte idi.
Sektör uzmanları kötü gidişin sorumluluğunu kötü yönetimde bulyuyorlardı. Oto sektörünü yönetenlerin savunması ise Amerikan işçisinin para için çalışan, devamsız, disiplinsiz ve verimsiz olduğu, Japon işçilerinin ise azla kanaat eden, firmaya sadık, disiplinli ve verimli oldukları idi. Japonlarla yapılan bir topantıda CHRYSLER i iki defa batmaktan kurtaran Lee Iacocca "Japonyada ucuza üreterek, Amerikada bizimle rekabet etmek kolay. Amerikada Amerikan işçisi ile üretin de boyunuzu görelim" mealinde bir meydan okumada bulundu. Japonlar da gerekli izinleri alarak kendi fabrikalarını kurdular. Sonuç, işletmecilik ve emek tarihi için bir efsanedir. Japonlar Amerikan işçisi ile yine ucuz ve rekabetçi otolar üretebildiler. Ayrıca japonlar ile çalışan Amerikan işçileri daha mutlu ve verimli olduklarını sergilediler. Böylece sektörün hastalığının ucuz işçiliğe karşı pahalı işçilik olmadığı, kötü yönetim sorunu olduğu ortaya çıktı. Sektöre hükmeden autism, yöneticilerin gerçekleri görmesini ve gerekli ve doğru önlemleri almasını engellemekte idi.
Amerikan oto sektörü hatalarından öğrenerek, çok radikal değişimler yaşayarak ve rakiplerinin hatalarından yaralanarak kötüye gidişi nisbeten önledi. 1990 ların sonunda Amerikan arabaları Japon rakiplerinde sadece 0.4 puan daha fazla hata taşımakta idi. Amerikan firmaları özellikle Japonlarla giriştikleri ittifaklar ve ortak yatırımlar sonucunda yönetim felsefelerinde önemli blokların olduğunu görme durumunda kaldılar.
Hedefi olmayan gemiye hiçbir rüzgar yardım edemez...
Ben bildiğimi, düşündüğümü ve bana mantıklı geleni yazarım, biraz önce de öyle yaptım. Yani benim dediğim illa doğrudur diye diretmiyorum öyle konuşmak için zaten birden fazla hatta çok fazla konuya iyi hakim olmak gerekir ki bu biraz zaman ve hayat tecrübesi ister...
Şimdi soruya gelince; öncelikle ekonomist değilim ve Çin'in üretim politikalarını veya Honda'nın (Yamaha vs.) Çinde ürettirdiği modellerindeki hammadde politikalarını bilmem o yüzden bilmediğim konuda ukalalık etmeyeceğim.
Bu soruya ancak tahmini cevap verebilirim. "İşçilik ucuz hammadde aynı" derim ben, kısaca bu soru için. Bence Çin'de üretimi ucuz maliyetini açıklamak için yeterli bir cevap. Hammadde fiyatlarını etkiletyen oldukça fazla şey var bu ayrı konu, burada konuşmaya başlasak inan bitmez. Ayrıca hiçbir büyük firma imajını zorlamaz ya da sebepsiz kalite düşürmez kısaca ekmek yediği yere pislemez. He Honda veya Yamaha küçülüyor derseniz yeni bir tartışma başlar konu uzar...
Şimdi konuyu şöyle açıklayalım; Japonya da 1 birimlik iş için, 1 işçiye 5 Yen veriyorsunuz fakat Çin'de 1 Yen 2 Yuan olsun ortalama, (bundan emin değilim, birimi örnek için verdim fakat Yen Yuan'dan değerli şu an için) bir işçiye 1 birim iş için 3 Yuan verdiğinizi düşünün sonuç ne olur? Japonya da aynı (aynı derken; kalite ve hammadde anlayışı olarak) işi 5 yen'e yaptırıken çinde aynı işi 3Yuan'a(3Yuan/2=1,5) Yen'e yaptırabilirsiniz 5-1,5=3,5yen kârdasınız, hiç az bir miktar değil ki; bazen otomobil firmaları sadece 1 "geri vites lambasını" çıkarak dünyanın kazancını sağlarlar (dikkat edersen aynı marka model arabaların senesine(yılına) göre bazılarının bir geri lambası vardır.)
Hammadde kalitesini düşürüp prestij kaybı yapmak zaten gereksiz. Ben hala fikrim de ısrarcıyım ama %100 doğrudur demiyorum dediğim gibi konunun uzmanı olmadığım için mantık yürütüyorum. Çin istese dünya'nın en kaliteli malını bütün ülkeden daha ucuza mal edecek konuma 10-15 yıl kadar yakındır (zaten yeterli iş gücü'nü uzun zamandır elinde tutuyor) şu an sanayisi ve tecrübesi güçleniyor o olgunluğada bir gün erecek elbet, dengeler içinde istenmeyen bu zaten...
Unutmamak gerekir ki önümüzdeki Olimpiyatlar Çin'de yapılacak sadece Olimpiyat yatırımlarını ve bunun için yaptıkları binaları (Özellikle Dünyanın en büyük Havalimanı'nı) görseniz, bu dünyanın en hızlı büyüyen ekonomisinden sizde korkardınız hele sizin ekonominiz artık büyüyemiyorsa ve kriz kapıdaysa daha da korkardınız... Dost ülke yoktur, çıkar ilişkileri vardır...
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)