Alındınız bakıyorum.
Biri size gerçekleri söylemediği sürece mutlu yaşayıp gidiyorsunuz nasılsa.
Sanki Türkiye sadece İstanbul'dan ibaret ve sanki İstanbul dünyanın en sıkışık trafiğine sahip.
Yahu ben geçen sene oradaydım.
Sizin sıkışık trafik dediğiniz şey burada köy yollarında var.
Dalga mı geçiyorsunuz.
Uzaktan atıp tutmakla olmuyormuş.
Demekki Paris'e salsak sizi ışık tutulmuş tavşan gibi kalakalcaksınız.
Bu kadar kendinizi beğenmeyin arkadaşlar.
Yanlış yapıyorsunuz.
Elin gevuru sizin sıkışık dediğiniz trafiğin daha alasında tek teker yapıyor.
Ha iyi bişey diye söylemiyorum.
Abartırken ne durumda olduğunuzu bilin diye söylüyorum.
İstanbul avrupanın bir çok şehrinin yanında zem zem suyuyla yıkanmış gibi kalır.
En azından çevre yolları var.
O Almanlar sadece kurallara uyuyorlar.
O kuralların ne için konulduğunu idrak etmişler çünkü.
Oysa siz motosikleti kullanamıyorlar diye etiket yapıştırıyorsunuz adamlara.
Elin yumruğunu yemeyen kendi yumruğunu balyoz zannedermiş diye bir laf var.
Neyse;
Gelelim emniyet şeridine tekrar.
Bir arkadaşımız yazmış.
Ben orada kaza yaparsam bile şeridin boşaltılması bir kaç saniye sürer.
Allah Allah.
Mantığa bak.
Motosiklet sürücüsü kaza yapmış.
Siz o sürücüyü karga tulumba şeritten dışarı taşıyacaksınız.
Belki çok hafif atlatacağı kazadan sizin yüzünüzden sakat çıkacak.
Belki de yerinden kıpırdattığınız için ölecek.
Bunun adı cahilliktir başka bir şey değil.
Zaten bir çok arkadaşımız bu ilk yardım cahillikleri nedeniyle öldü ya da sakat kaldı.
Ben girer çıkarım.
Sürekli şeridi meşgul etmem.
Kafa yapımızın en yapıcı işleyiş şekline bak.
Ya girerde çıkamazsan?
Yine bir diğer husus.
50 cm lik aralar.
vs. vs.
Sizin sıkışık trafikten anladığınız şey nedir?
Saatte 90 km/h ile giden dip dibe arabaların kapattığı şeritler mi?
Yoksa bir türlü ilerlemeyen trafik mi?
Benim pozisyon almak tabirimi araçların arasından zik-zag yapmak olarak anlamanız da bir başka tartışma konusu.
Ben öyle bir şey mi yazmışım?
Yapılan yanlışa, başka bir yanlış öneride bulunduğumu iddia ediyorsunuz.
Fakat çoğunuzun yazdığı kuralsızlık kural olmuş sözüne tamamen katılıyorum.
Ama kurallara uyun diye bağırmak yerine uymaya kendiniz başlarsanız, birileri de sizin peşinizden giderler.
Ama efendi gibi kurallara uygun ve etrafına saygılı şekilde araç kullanmak kimsenin işine gelmez.
Çünkü bu Almanlara olduğu gibi beceriksiz diye dalga geçerler.
Futbolda şansımız yaver gitmedi ama trafik kazalarında dünya şampiyonuyuz.
Hem de kişi başına düşen araç sayısı dünyanın en alt seviyelerinde gezinen bir ülke olduğumuz halde.
Alın bayrakları tura çıkın.
En büyük Türkiye başka büyük yok diye bağırın.
Şampiyonlukta sizin de payınız var.
Madem kızıyorsunuz ben de yazmayayım o zaman.
Afferin arkadaşlar iyi yapıyorsunuz diyeyim.
Hatta kırmızı da da durmayın diyeyim.
Kask takmayın, eğitim almayın, Allah ne verdiyse gazlayın gitsin.
Bana bişey olmaz nasılsa...
Öyle mi dersiniz?