Kapat
Üye Girişi
Motovento
Motomax

cbf 150 ile uzun yol deneyimi

    REKLAM ALANI
  1. #1

    Üyelik
    18 Mart 2008
    Şehir
    bursa
    Motosikleti
    900 RR
    Arkadaşlar daha önce ybr 125 ile defalarca uzun yola çıktım (bursada oturuyorum izmir esk.şehir istanbul bilecik ) gibi yerlere sorunsuz sıkıntısız gittim Mekanik olarak merakım yok sonuçta honda, son hız gibide bir hevesim yok makinanın canı cini belli, ama sollamalar olsun, konfor olsun, makina tam gaz açık nasıldır ? nekadar yakar? vibrasyon performans kaybı varmıdır. Tır Kamyon ruzgarı nekadar sallar karşı rüzgar nekadar etkiler ben nekadar ruzgar yerim uzunyol tecrübesi olanlar yazarsa çok sevinirim Çok az kaldı cbf alacağım allah kısmet edersede son rotuşaları yapıyorum ( metehan abiyle anlaştık zaten )


    REKLAM ALANI
    Oktay Motor CF Moto Polaris Mondial
    Motomax
  2. #2

    Üyelik
    29 Ağustos 2007
    Şehir
    ANKARA
    Motosikleti
    Yamaha Ybr 125+Kanuni Popcorn 90

    merhaba

    arkadaşım bence ybr 125cc al derım hondadan daha kalıtelı ve bı okadar az yag tuketıyor murat abı saolsun fıkrımı degıstırdı bende senın gıbı cbf alcaktım ama ybr daha hafıf ve guzel durdu

  3. #3

    Üyelik
    21 Nisan 2007
    Şehir
    Antakya
    Motosikleti
    Honda Dylan 150
    Cbf150 Doğru Tercih...Tavsiye Ederim..Cbf150 İle 450km'yi 30dk. Mola İle Aldım...Beni Hiç Yormadı...Ybr125'te Kullandım Fakat Cbf150 Gibi Konforlu Değil..

  4. #4

    Üyelik
    18 Mart 2008
    Şehir
    bursa
    Motosikleti
    900 RR
    Alıntı mondializzet100 adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Cbf150 Doğru Tercih...Tavsiye Ederim..Cbf150 İle 450km'yi 30dk. Mola İle Aldım...Beni Hiç Yormadı...Ybr125'te Kullandım Fakat Cbf150 Gibi Konforlu Değil..
    Zaten benim için en önemli kıyas ybr'de kullanıp cbf ile uzun yola cıkan arkadaşların verceği cevaplardır.

  5. #5
    eminn26 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    28 Aralık 2007
    Şehir
    Eskişehir
    Motosikleti
    2012 Honda CBF 1000 FA
    cbf150 ile iki kişi esk den iznik gemlik yaptık tık demedi

    ama 2 kişi olunca tabi yer bakımından kastı biraz..
    2008 HONDA CBF 150 < 2014 SUZUKİ INAZUMA < 2012 HONDA CBF 1000 FA

  6. #6

    Üyelik
    04 Mart 2007
    Şehir
    yalova
    Motosikleti
    geçmişim 2 silindir geleceğim 4 silindir olacak:))
    ben bir hyosung gt 250 r sahibiyim.2-3 hafta önce bulgaristan MT olarak bursa gezisi yaptık.aramızda hasan kardeşimizde vardı.hasan kardeşimiz bir cbf 150 sahibi.üstüne fln oturup çalıştırdım.gerçekten çok rahat ve konforlu oluyor.direksyion felan tam yerinde.önünde cam olduğu olduğu için okadar fazla bir rüzgar yemiyorsun.dediğim gibi cbf 150 tercihin çok güzel.grup yaklaşık 100-120 gidiyordu cbf 150 arkamdan bir an bile olsa ayrılmadı.bursa gezisi sonu yaklaşık 400 km yol yaptık ve ne cbf 150de sorun var nede sürücüsünde.
    LasTiği YaK, RuhUnU deĞiL:cat:

  7. #7
    brody - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    27 Mart 2006
    Şehir
    Ankara
    Motosikleti
    GV 250 satıldı
    En fazla yakıt tüketimi uzun yol tam gaz kullanımda oluyor. Şehiriçi tüketimi daha az. Ben ankaradan olimposa gidip geldim. Sorun olmadı. Bi tek dönüşte konya ovasında rüzgar yüzünden hızım kesildi. O yordu. Sorunsuz gittim geldim. Gezi yazımda detaylar var : http://www.motosiklet.net/forum/gezi...50-1530km.html

  8. #8

    Üyelik
    18 Mart 2008
    Şehir
    bursa
    Motosikleti
    900 RR
    çok güzel gezi olmuş özellikle şunu sorayım asfat dışına çıktığında nasıl sürüşü rahatmı birde otaraflarda yazları asfalt eriyor etkiledimi seni.

  9. #9
    celıl ybr - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    13 Ocak 2008
    Şehir
    İstanbul Ümraniye
    Motosikleti
    Honda Ses Dylan (07)
    cbf 150 100 km de kac litre yakıt harcıyor
    İKİTEKER hastalığında tedaviyi bünyem kabul etmiyor

  10. #10
    ozzy73 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    16 Temmuz 2007
    Şehir
    beylikdüzü/ist.
    Motosikleti
    Honda deuville
    Alıntı owljunior adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Arkadaşlar daha önce ybr 125 ile defalarca uzun yola çıktım (bursada oturuyorum izmir esk.şehir istanbul bilecik ) gibi yerlere sorunsuz sıkıntısız gittim Mekanik olarak merakım yok sonuçta honda, son hız gibide bir hevesim yok makinanın canı cini belli, ama sollamalar olsun, konfor olsun, makina tam gaz açık nasıldır ? nekadar yakar? vibrasyon performans kaybı varmıdır. Tır Kamyon ruzgarı nekadar sallar karşı rüzgar nekadar etkiler ben nekadar ruzgar yerim uzunyol tecrübesi olanlar yazarsa çok sevinirim Çok az kaldı cbf alacağım allah kısmet edersede son rotuşaları yapıyorum ( metehan abiyle anlaştık zaten )
    dostum merhaba olaya mete kankam karışmışsa şimdiden hayırlı olsun cbf 150 in honda cbf 150 topiğinde 265 . sayfada detaylı açıklamam var oku aklında bişey varsa gene sorarsın.

    Alıntı celıl ybr adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    cbf 150 100 km de kac litre yakıt harcıyor
    100 km de 2.75 yakıyo benim motor.

  11. #11

    Üyelik
    18 Mart 2008
    Şehir
    bursa
    Motosikleti
    900 RR
    saol ozzy faydalı oldu elbette olacak sanırım bu iş hehe hatta olduda son detaylar kısmındayız zaten senden çantalar için akılda aldık tamamam ya olay bitmiştir hayırlı olsun ayın 15i ni bekleyelim şimdi

  12. #12
    brody - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    27 Mart 2006
    Şehir
    Ankara
    Motosikleti
    GV 250 satıldı
    Alıntı owljunior adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    çok güzel gezi olmuş özellikle şunu sorayım asfat dışına çıktığında nasıl sürüşü rahatmı birde otaraflarda yazları asfalt eriyor etkiledimi seni.
    Normal stabilize yolda bi sıkıntı çekmiyorum. Ama çok bozuk arazide tabiki de rahat değil.
    O taraflarda asfalt erimesiyle karşılaşmadım. Asfalt erimesiyle yazın en çok Ayaş, Beypazarı tarafında karşılaştım. Biraz hızımı düşürüp kontrollü kullandım, hiçbir sorun olmadı.

  13. #13
    mete_han - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    01 Ağustos 2005
    Şehir
    4.LEVENT & SERENGETI
    Motosikleti
    Melmeket Uşak/Manisa.2020 NC 750 X DCT/2015 CBF150
    Alıntı owljunior adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Arkadaşlar daha önce ybr 125 ile defalarca uzun yola çıktım (bursada oturuyorum izmir esk.şehir istanbul bilecik ) gibi yerlere sorunsuz sıkıntısız gittim Mekanik olarak merakım yok sonuçta honda, son hız gibide bir hevesim yok makinanın canı cini belli, ama sollamalar olsun, konfor olsun, makina tam gaz açık nasıldır ? nekadar yakar? vibrasyon performans kaybı varmıdır. Tır Kamyon ruzgarı nekadar sallar karşı rüzgar nekadar etkiler ben nekadar ruzgar yerim uzunyol tecrübesi olanlar yazarsa çok sevinirim Çok az kaldı cbf alacağım allah kısmet edersede son rotuşaları yapıyorum ( metehan abiyle anlaştık zaten )
    al sana günlük 1000 KM Gezisi...

    http://www.motosiklet.net/forum/gezi...uk-936-km.html




    Alıntı CİHAN adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Hep aklımdaydı bu uzun yol hikayesi,ben ne zaman uzun yol yapabilirim diye günlerdir düşündüm,16 saatte 1000 km yi nasıl yaparım diye bir iş sabahı erkenden yola çıktım,deneme amaçlı herkeye gidip geldim 200 km yi 3 saatte almıştım,yapabilirim dedim.
    ve cumartesi akşamından herşeyimi,motorumu ve kendimi hazırlayıp sabahın karanlıgını beklemek için uyuya kalmışım ki telefonum zırlamaya başladı,bismillah diyerek hemen kalkıp motorun başına geçtim ilk önce depoyu fulleyip tam gaz çıktım yola.saat 3,45 idi.


    saat 4,53 de sakarya daydım birz hızlı gidyordum 110 km hızla ama hava aydınlanmadan izmiti geçmeliydim bence.

    ilk molamı 2 saat sonra verdim,burda bi çay içmek içi durdugum da pogaça dagıtan elemanla bir iki laf ettik,nereye gittigimi sordu gezi felenmi dedi yok dedim,memleketime gidiyorum dedin karabük'e düzcede yagmur var dikkat et dedi saol birader yagmurlugum var dedim,ve yola devam ettim.

    500 metre gittikten sonra tekrar durdum foto çekmeden geçmek yoktu,

    sonrada düzce il sınır vardı,

    yol devam ederken 4 saat uymuşlugum oldugundan uykum gelmemişti,zaten uyuyamamıştım,tam denk geldi.canım sıkılmaya başlayınca foto çekiyordum gerçekten faydası oluyordu,


    üç saatte 205 km yi tamamlamıştım dedim acaba kaç saatte varacaktım,


    yogun bir sis başlamıştı,zaten yolda benden başka kimse yoktu,

    yüzümde garip bir his vardı dedim ben nerye gidiyorum yaa.



    ne yapayım çekecek yer kalmadı bende motorumun tekerşni çekmeye çalıştım.

    mola vermeyi sevmemeye başlamıştım aslında ama benzin bittigi için boluya yaklaşmadan benzin almak için durdum.aslında yorgunluk hissetmemiştim,ama bu yol nasıl biter diye söylemedim degil hani.


    bolu dagında yeni yapılan yola girmiştim,daha öncede araba ile geçmiştim,ama motorla daha bi zevkli oluyor,buraya gelene kadar yolda ne karşı da ne benim şeridim de bir motor dahi görmemiştim,acaba bende mi anormallik vardı sabahın ilk ışıklarında .



    nihayet bolu il sınırları içerisine girebilmiştim.sırda bolu tüneli vardı.


    işte bolu dagı tüneli.


    4 saatte bolu dagına gelebilmiştim artık,burdan sonrası bana daha da bir zevk vermye başlamıştı,büyük bir hevesle bir kez daha yola devam etmek için gaz verdim.
    artık yolda arabalarla buluşmuştum ve bir tanesi vardı ki,adeta benim le oyun oynuyordu,ne o beni geçebildi ne de ben onu geçebildim,

    tırın arkasında 110 km hızla gidiyorum ama yanına çıkınca hızım 90 a kadar düşüyordu benimde yana çıkmaya hiç niyetim yoktu,



    artık otobandan çıkma zamanı gelmişti,çok zevkli olmasada hızlı olabildigimi söyleyebilirim.


    gene durmak zorunda kaldım,ne de olsa gişelere gelmiştim yapmam gereken birşey vardı

    otobandan sonraki yol biraz bozuktu,ama geçen ay araba ile geldigimde bu kadar bozuk oldugunu farketmemiştim dogrusu.
    ama çok güzel upuzun yolları vardı,ileriyi gördükce gaza basasım geldi ama motoru da yormak istemiyordum,artık tek vucut olmuştum,


    yolda olmak kadar güzel ve zevkli birşey yoktu bence,güzel olanda zaten motorun üzerinde olmaktı.


    artık memlektimin topragına ayak basmıştım,bu benim için guru veririci bir olaydı,tek başıma motorumla memleketime gelmiştim.
    aslına bakarsanız normal gözükebilir ama bence biraz bu iş garip geldi bana.



    artık karabük teydim,ne mutlu bana..

    demir çelik fabrikası,burda askerlik yapan herkez buranın dumanından şikayetcidir bundan eminim.

    güzelim memlektim ben geldim işte daha 15 gün önce burdaydım dayanamdım hasretine atladım motoruma geldim topragına basmaya.


    haritada 380 km gösteren istanbul karabük yolun; 380+40 daha eklersek çünkü istanbul pendikten sonra hesaplanıyor ben ise 40 daha uzaktayım 420 km yi 6 saatte aldım,halbuki otobüs bile 6,30 saatte alıyor bu yolu.
    gelelim safranbolunun tarihi evlerine,bir içimden durup içini de gezmek istedim ama zamanım olmadıgı için es geçtim.





    430 km olmuştu ki az bi yolum kaldı,ama hedefe ulaşmak için bir hayli hızlı gidiyordum,
    güzel yurdum güzel memleketim eflani,10 km kaldı, hedefemiz ulaşmaya....

    aslında eflani merkeze gelmeden önce yol üzerinde nişanlımın yanına ugradım hasret giderdikten sonra kendi evimize gittim.
    sonunda EFLANİ....
    saat 11,00 de eflani de idim, yani 468 km yolu 7 saatte almışım.bir saatini resim çekmeye arırırsak 6 saatte gelebiliyormuşum.



    bu da bizim evimiz..

    bu sinekler başıma musallat oldular,yanıma ıslak mendil almasam önümü göremeyecegim.arada bir silip devam ediyorum .


    artık dönüş yolunu geçmek gerek,
    akşam hava karamadan yol trafigi çıkmadan eve ulaşmam gerekiyordu,benim asıl meselem buraya gelip gitmek degildi,en büyük hedefim nişanlımı görüp geri dönmekti,nişanlımı yanına geldigimi söylesemde bana inanmamıştı cama çıkıp bakmasını söylesemde, nasılsa gelmedin neden bakıyım diyordu,lap diye eve girmek istemiyordum,ama bir türlü inandıramamıştım,havanın bozuk oldugunu ve hafif yagmur yagıdını söylüyorum olabilir istanbulda da hava bozuktur deyip, beni üzdügünü söyledi,artık sabrım kalmamıştı,üzmek istamamiştim,inanma dedim şimdi yanına geliyorum dedim bakalım beni görünceden inamayacakmısın dedim,evin önünde köpek vardı motor sürerken telefonda kaskın içinde idi,ben ilerlerken hem konuşuyor hem gidiyordumki köpek beni görünce havladı, ve köpegin havlaması,nişanlım telefonundan bana geliyordu,biran durakladı ne oldu sustun dedim baktı evin kapısı aşıldı,tek kelime söyledi cihan sen delisin.
    en az bi on dakika konuşmadı öyle baktı bana,inanamadı benim motorla geldigimi,üstüne bide yemek hazırla bir saat sonra gidicem deyince şok oldu,neyseki yemek yedikten sonra ayrılık vakti gelmişti,ve yolcu yolunda gerekdi,son kez vedalaşıp istanbulun yolunu tuttum,en son söyledigi kelime,beynimin en derin yerine kazınmıştı.
    seni seviyorum deyişi.....


    hızlı bi şekilde daha fazla üzüntü çekmeden tam gaz ayrıldım ordan kendimi eskipazar tünelinde buldum,


    aşırı sıcak oldugundan evden çıkmadan kıyafetlerimin kışlıklarını çıkardıgım iyi olmuştu,çünkü ter ensemden aşaya dogru inmeye başlamıştı.
    istanbula 294+40=334 km yol kalmıştı,

    benzin almak için tekrar durdum ve biraz dinlenmem gerekiyordu,

    zaman kaybetmemek için az foto ile dönüş yolunu tamamlaya çalıştım sadece biraz dinlenmek için bolu dagı tüneli girişinde durdum.

    saate baktıgım da saat 17 yi gösteriyordu,burdan sonra tam 290 km yol kalmıştı,saat 20 de evde olmalıydım çünkü hesabıma göre 16 saatte 1000 km yol yapmak vardı,kafamın bir yerine kazımış olmalıyım zaten yola çıkmadan öncede iş de evdeyken sayıklıyordum hep 16 saatte 1000 km diye...

    bu da ben...

    karbükten çıkarken 78 plakalı otobüs az kalsın benim üzerimden geçecektiki beni farketmedi,içimden dedim inşallah yolda denk gelirsin diye,işte o otobüs bu sakarya civarında önüme geçti.bu sırada otobüsün arkasında giderken geçmeye çalışıyorum rüzgarı nedeni ile hızım azlıyor 110 km hızla gidiyor bende bu hızı korumak için rüzgara inat otobüsün arkasından ayrılmıyorum,bi ara sol aynadan bakarken hızlı bir şekilde gelmekte olan bir motoru gördüm ve bir daha baktıgımda görmedim,hafiften sola baktım ve motor solum da benimle beraber seyrediyordu ki benim baktıgımı fark edince,hafif bi şekilde sol elini kaldırdı ve bıraktı,bende aynı şekilde sol elimi kaldırıp bıraktı,hızım 120 oldugu için kafamı ani hareket yapamıyordum,ve zevkli bir selamlaşladan sonra basıp gitti.

    tekrar dinlenme molası verdim bir de çorba içinde içim açıldı desem yeridir hani...



    bu adamda sinir etti beni gene rüzgarın hızına yetişemedim kamyonetin arkasına geçtim bu sefer adam da benimle yarışa kalktı bende saga çekip gitmesini bekledim hafif hızımı azalttım bastı gitti.

    sırada gişeler vardı,son kez otobanda resim

    güzelim istanbul özledim senii....




    sabah 3,45 de çıkıp akşam 20,10 evde olmam benim için büyük bir gurudu.
    16 saatte 936 km yolu kazasız belasız bitirmiştim,bu uzun yol deneyimim ilk olmasına ragmen hiçde zorlamadım,tabiki bunda motorumun honda cbf 150 nin de katkısı vardı,ne kolum ne bacagım ne de boynum agrıdı,herşey normaldi sadece 1 saatte fazla anyı yerde oturunca koltuk rahatsız ediyordu,onunda çaresini az aralıklarla yer degiştirmede buldum.motor süper diyebilirim belkide ben iyiydim,ne diyim memlekette arkadaşımı görmüştüm bana sen kafayı sıyırmışsın, dedi
    Tek bişeyi ögrendim,aslolan yolda olmaktı,yola çıkmak adamı korkutuyor ama yola çıkınca tüm korkular yerini, hedefe gitmeye zorluyor.benimde öyle oldu,yola çıkmaya ne kadar ürksemde yolda olunca hedefimde bana yakın oldu.

    herkeze hayırlı sürüşler.












    buda SOLO Gezi...Yine Cihan efendi...

    http://www.motosiklet.net/forum/gezi...si-660-km.html



    Alıntı CİHAN adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    günlerden yine pazardı,genellikle benim gezilerimizn %100 ü pazar oluyor.
    bundan 10 ay önce istanbul karabük arası bir günde gidip gelmiştim,bu geziden sonra gittigim yolları bu zaman a kadar test ettim,aynı yolu tekrar gidecektim ama bu sefer 936 km degilde 1300 km yapmayı planlamıştım.gidecegim güne kadar herley normaldi. 1200 km lik yolu istanbuldan çıkıp zonguldak çaycuma ya polis yigenimin yanına ordan da bartına akraba ziyareti yapıp ordan da memleketim olan karabük eflaniye geçecektim.
    eşim ve ailem memleketteydi,yine
    ama bu sefer planda degişiklik yapıyım dedim yola sabah degilde akşamdan çıkıp zamanını uzatmak istedim, saat 21,30 gibi depoyu fulledikten sonra çıktım yola. istikamet zonguldaktı.




    saat 12,18 i gösterirken dinlenme molası verdim.uykum yoktu,yorgunluk ise ben motosiklete binince kalmıyor.










    hava sogumaya başlamıştı boluya yaklaşmıştım ve üzerime yagmurlugumu giydim,yola çıkınca beya bi faydası oldu.
    110 km hızla ilerliyordum sabaha kadar gitmeyi düşünürken uyku bastırmaya ve kendi kendime konuşmaya başladım.
    ne işin var gecenin köründe yolda, yatsana sıcacık yatagında diye. ama olmaz diye söyleniyordum kim yapacak yol,kim gidecek bartına ordanda karabüke diye.

    uzun bi yoldan sonra boluda gelmiştim, gitmek ile gitmemek arasında kaldım,en iyisi mi dedim boluda otelde yatıyım sabah yola devam ederim dedim.
    saat 01.48 bolu merkezdeyim ve oteller dolu bi ara düşündüm bayram degil ki diye dolu diye,başka bir otele sordum adı da menekşe oteldi adamlar dolu diyor başka bişey demiyor.
    bi kaç tur attıktan sonra sokak arasında bir otel gördüm ama açıkmı kapalımı belli degil gittim kapsına vurdum,bir dakka sonra gelen genç çocuk buyur etti beni dedim yer varmı var tamam verdi elime anahtarı dedim motoru nereye çekiyim abi bişey olmaz burda dedi ama istersen otoparka çek tamam ben çekiyim geliyorum dedim.




    sabah saat 07 de telefonu kurmuştum sabah kalktım güzel bir kahvaltının ardından yola koyuldumilk benzinci de benzin almak için durdum,ama içimdeki gezgin cihana bieşyler olmuştu sankim gidesim yoktu,eşimi aradım durumu anlattım ama daha gidecek 250 km vardı ve bun birde dönüşü vardı.aslında dönüşü beni korkutmamıştı asıl korktugum gidiş yolundaki bozuk yoldu.
    yaklaşık 15 dakika telefon ile konuştum,eşime dedim ben geri dönüyorum,sebebi ise akşamdan yola çıkışımdı,sabah çıksaydım tek seferde varırdım,ama gece yolda konaklama işi beni aşmıştı,benim için degildi galiba yolda durup uyumak ertesi gün yola koyulmak.

    işte tam burda düşündüm düşündüm düşündüm.
    ve karar verdim geri dönmeye.
    tam 328 km gitmiştim




    dönüş yoluydu artık,














    bolu tünelinde durdum tam resim çekiyrodum ki bir yerden sesler geliyor kafamda kask oldugu için sesi tam anlamıyordum ama motosiklet dendigini gayet iyi anlıyordum,kaskı çıkardım ve dinledim.
    motosiklet sürücüsü tünelde durmak ve beklemek yasaktır lütfen yola devam ediniz sesleri yükseliyordu, ses sistemi ile sanki tünelin içinden geliyordu ses. ben kaskımı takıp çıkana kadar konuştu herif.
    iki dakka daha dursam beni ziyaret edeceklerdi.


    bir dünlenme molası daha verdim burda da bir deve vardı.
    çektim motosikletimi park alanına


    işte o deve bu deve








    güzel bir gün geçirdim diyemem çünkü hedefi olmayan bir gezi yapmıştım,yarım kaldı.
    gitseydim diyorum ama herişte bir hayır vardır diyorum.
    herşey bu kadarmış,yola çıkıyorsun ve hedefe ulaşamadan geri dönüyorsun ve ardında tam 660 km yol bırakarak.
    bu da bana bir ders oldu herşey tecrübe diyorum.

    edinecek daha o kadar çok tecrübe varki o tecrübelerini yol katederek öğrenmek gerekiyor.



    son olarak EMOK gezisine katılan bir Adanlı kardeşim vardı onun gezisi 2500 km idi...daha ne diyim...o topiği bulamadım...






    başka bir topik buldum...2800 km imiş...o ne bee...


    http://www.motosiklet.net/forum/gezi...z-1-bolum.html

    Alıntı sarrrman adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    (ikiteker.org da yayınladığı haliyle...)
    Yaz kendini hissettirmeye başladığında sevgili dostum Fırat’la uzun bir gezi
    üzerine sohbetlere başlıyoruz…
    Sohbetlerimizi plana dönüştürmek için öncelikle iki adet motosiklete ihtiyacımız olduğuna karar veriyoruz
    Bendeki cbf 150 nin ikimizi bu kadar uzun bir yola keyifle götürmeyeceği açıkça görünüyor…
    Kiralasak mı ödünç mü alsak derken
    Fırat gözünü karartıp bir er 6F alıyor…
    Artık plan yapabiliriz…Ağustos ortası yola çıkmak üzere anlaşıyoruz…


    Haritada benim izlediğim rota görünüyor.Fırat’la İstanbul’da buluşup Sakarya’da ayrılıyoruz…

    Kuzular başlarına geleceklerden habersiz uykudalar

    Düşündüğümüz kadar erken kalkamadık ,olabildiğince hızlı hazırlanıyoruz…

    Evden 200 m uzakta ilk molamızı verip hafif bir kahvaltı yapıyoruz.

    Silivri yakınlarında otobandan çıkıp Marmara kıyısına yöneliyoruz…

    Kumbağ da kısa bir çay molası veriyoruz,birbirini tutmayan yol tarifleri alıyoruz :(

    Kumbağ çıkışındaki yol ayrımında Uçmakdereye sapıyoruz…sanırım hata yapıyoruz

    Evet yapmışız yaklaşık 10 km toza toprağa bulanıyoruz…

    Yolun yorgunluğunu Şarköy de atıp bir şeyler atıştırıyoruz.

    Çanakkale ya yaklaşıyoruz,gölün adını hatırlamıyorum

    Nihayet kendimizi feribota atıyoruz,ver elini Çanakkale

    Akşam olmadan geyikli ye varıyoruz,feribota iki saat kaldığını öğrenince biraz yüzüyoruz…

    Telefon görüşmeleri sonuçsuz,Bozcaada da kalacak yer bulamıyoruz…
    Bankta uyumayı göze alıp adaya geçmeye karar veriyoruz…

    Feribotta biraz oturunca ne kadar yorulduğumu anlıyorum…

    Bozcaada ya inice önce yemek yiyoruz,yemek yediğimiz yerden bir pansiyona yönlendiriliyoruz.
    Pansiyon sahibi adadaki doluluğun farkında olmalı ki bize uçuk bir fiyat çekiyor…
    Fırat ın sıkı pazarlığı makul bir fiyatta anlaşmamızı sağlıyor …

    Odamıza yerleşip adayı biraz dolaşıyoruz…

    Ada sabah da gece olduğu kadar güzel görünüyor…

    Küçük bir ada turundan önce liman içinde kahvaltı yapıyoruz…

    Nereye kaybolduklarını merak ettiğimiz eski tüfekleri adada emekliliğin tadını çıkarırken buluyoruz

    Ayazma plajı…bırakın girmeyi ayağımızı bile sokamıyoruz.,aman feribot kaçmasın…

    4 kardeşten en oyuncusu

    Rüzgar enerjisi santralinin hizmet binası ada mimarisine uydurulmuş…


    Biraz daha dinlenip adadan ayrılmak üzere yola çıkıyoruz…

    Geyikliye geçtikten sonra Kıyı şeridini takip ederek Edremit körfezine ulaşıyoruz…

    Assos a iniyoruz,kısa bir mola …hepsi bu kadar…

    Gün batımında Ayvalık tayız…sarımsaklıda arkadaşlarla buluşup,onların önceden ayarladığı
    Pansiyona yerleşiyoruz…akşam yemeği için cunda adasına gidiyoruz…

    Sarımsaklı plajında başlıyoruz güne…

    Şirince de bitiriyoruz…

    Motorları meydana bırakıp hava kararmadan köyü gezmeye çıkıyoruz…

    Şarap tadım tekliflerine üzülerek hayır diyoruz…alkollü yola çıkmak istemiyoruz…

    Meydan manzaralı bir restoranda akşam yemeğimizi yiyoruz… fıstıklı köfte,pek sevmiyoruz…

    Şarapların cazibesine dayanamayıp hem tadıyor hem alıyoruz…olimposa kadar yıllanmaya bırakıyoruz

    Kısa bir gece yolculuğunda sonra kuşadasındayız…kalacağımız oteli zorlukla buluyoruz…
    Kuşadası sokaklarını adımlarken kalabalıklığına şaşırıyoruz…

    Lunaparka da gidiyoruz ama sadece izleyiciyiz…

    Biraz daha Kuşadası sonra yatak artık yorulduk uyumak istiyoruz…



    [/

    devam edecek...
    gelecek bölümde: kahramanlarımız muğla köyceğiz fethiye elmalı üzerinden olimposa gidiyor...
    makul bir süre burda yayıldıktan sonta burdur kütahya bilecik sakarya üzerinden evlerine dönüyorlar ...
    Gerçekler acıdır/Metehandro acıtır//Pinokyo/BMX/Star103/Cobra105/Dt125/İnnova125/Lıberty200/Ybr125/CBF150/PCX/Activa/Inazuma/NC700S/750S/750 X/750SDCT
    (1992/2020) Köftestar&Pandastar&Banstar

  14. #14

    Üyelik
    18 Mart 2008
    Şehir
    bursa
    Motosikleti
    900 RR
    bikaç gündür giremiyordum forumlara bakamadım anca fırsatım oldu ama tek kelimeyle harika gerçekten güzel geziler tamamdır bu iş, sanırım düşük cc de cbf 150den gerisi yalan.

  15. #15

    Üyelik
    21 Ekim 2005
    Alıntı eminn26 adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    cbf150 ile iki kişi esk den iznik gemlik yaptık tık demedi

    ama 2 kişi olunca tabi yer bakımından kastı biraz..
    Siz tam 2 kişi değildiniz. Biraz fazlalık vardır

  16. #16

    Üyelik
    03 Haziran 2013
    Şehir
    BURSA/İZNİK
    Alıntı eminn26 adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    cbf150 ile iki kişi esk den iznik gemlik yaptık tık demedi

    ama 2 kişi olunca tabi yer bakımından kastı biraz..
    yakıt ne kadara mal oldu


Konu içerisindeki kullanıcılar

Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)