Kapat
Üye Girişi
Motovento
Motomax
1. sayfa 123 ... SonuncuSonuncu

Hayatında ilk defa vitesli motor kullanmış kişiden, ilk sürüş hakkında yorumlar ve ..

    REKLAM ALANI
  1. #1

    Üyelik
    10 Mayıs 2007
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    2008 K1200S, 2010 R1200GSA
    Öncelikle herkese selam. Forumda yeniyim çok tanıyan yoktur diye kısa bir giriş yapıyorum:

    Dip Not: Herkesin tecrübesi kendine özgüdür, lütfen yazılanları herkes için geçerli bir kural olarak saymayın. Tamamen, tecrübesiz biri olarak, kendi düşünce ve fikirlerimi paylaşmak için yazıyorum. Lütfen herkes, kendine uygun gördüğü şekilde ve tüm kurallara uyarak ve mutlaka eğitim alarak motor kullanmaya başlasın.

    1971 İstanbul doğumluyum... Pardon, çok önceye gittik herhalde Yeniden başlıyorum:

    Daha önce scooter'dan başka hiç bir tecrübesi olmayan (oda tatillerde 1-2 gün, toplamda 20 gün falandır herhalde) bir kişi olarak yıllardır motora heves ettiğim için sonunda aldım. Ne yazıkki bu forumu motoru aldıktan sonra keşfettim ve 125cc ile başla, sonra 250 al, sonra 500 al, sonra 1500 al gibi önerilerden bi haberdim. Bu forumdaki arkadaşlar tarafından genelde başlangıç motoru olarak tavsiye edilmeyen bir 1130cc chopper aldım (almıştım zaten de bugün elime geçti).

    İlk işim, tavsiye edilen kurslardan birine yazılmak oldu, benim tercihim BMW'nin kursundan yana oldu, ama Honda'nın kursunun da çok iyi olduğunu duydum. Eminim eğitim veren bir sürü saygın kuruluş daha vardır. Aldığımız kısa teorik eğitim sonrası, 1.5 gün tamamen pratike yönelikti. Önce scooter ile dönüş vs çalıştıktan sonra, ertesi gün 150cc'lik bir motor ve en son olarakta çok kısa bir süre ile 650cc'lik bir motor üzerinde çalışma yaptık. Eğitim sürekli motor üzerinde olduğu için bayağı pratik kazandık (tabi kapalı alanda, 0 tehlike ile). Motorlar ile haşır neşir olduk, düşenlerimiz, motoru düşürenler oldu, hepsi de bir tecrübe oldu bize. Özet olarak 2 günlük eğitimin ÇOK faydasını gördüm.

    Hafta sonu süren eğitim sonrası, benim motor bugün (yani 15 Mayıs Salı) günü elime geçti. Ben bir arkadaş ile motoru eve götürürüm daha sonra sabah erken saatlerde de trafikte çalışırım diye düşünüyordum. Ne yazıkki, yanlış olduğunu bilmeme rağmen motoru almaya kendim gittim, yediremedim başkasını çağırmayı kendime - ne demekse. Gayrette'den motoru trafik olmadan alırım hemen (ara yoldan 1km gibi) eve getiririm diye düşünürken, motoru aldığımda saat 18:30 olmuş, trafik kilit bir vaziyetteydi. Ne yapsam diye kara kara düşünürken kendimi Barbaros bulvarından inerken buldum. Anormal bir trafik vardı. Milim milim inerken, ben bir yandan motoru stop ettirmemeye çalışıyor, bir yandan motor kayıp düşmesin diye (292 kilo - benle beraber 392 kilo) düz tutmaya çalışıyor, bir yandan öndeki arabaya çarpmamaya çalışıyor, bir yandanda arkadan ve yandan fırlayan süper İstanbul şoförlerini kolluyor, ve kornaların, kasktan dolayı azalmış fakat yine de rahatsız edici, seslerini duymazdan gelip heyecanlanmamaya çalışıyordum. Yani karar ne kadar doğru siz verin, ben doğru/yanlıştan ziyade olayı yansıtmak istiyorum. Neyse, bir şekilde köprü üzerinden dönerek Beşiktaş yoluna sahile girdim ve ilk benzinciye kadar ilerledim. Genel olarak (motoru 3-5 defa stop ettirmenin dışında) fazla bir problem yaşamadım. Çok trafik olduğu için (özellikle sahilde), ve arabaların sollayacak pek yerleri de olmadığından, yavaş yavaş, dur kalk dur kalk (5000 kere mi, artık kaç kere ise) benzinciye vardım. Bu arada, stresten midir, motor yeni olduğu için midir, bozuk mudur, hepsi mi böyledir bilemiyorum, debriyaj çok sert olduğundan, sol kolum artık debriyajı tutamaz hale geldi. Bir ara sağa çekip elimi dinlendirdim, sonra tekrar devam. Boşa alacak vakit yok vitesi, tam boşa alıyorum, öndeki araba ilerliyor, arkadaki araba dıt'lıyor, hadi bir daha vitese, ilerle, boşa al, alır almaz yine aynı senaryo.

    Neyse, uzun lafın kısası benzini aldıktan sonra, Bebek'e doğru ilerledim, ki Ortaköy'den sonra bomboştu yol, ve daha sonra tekrar Ortaköy, tekrar Bebek, tekrar Ortaköy. Baktım kesmiyor, hadi Etiler, sonra geri Ortaköy'e ve artık park ettim. Herhangi bir tehlike atlamadım Allah'a şükür, fakat atlatsaydım %99.9 kaza ile sonuçlanırdı, çünkü tecrübem yok. Bir şey farkettim, insan motordan inmek istemiyor!!! Yani bıraksan gideceğim Bodrum'a filan. N'apçaz bilmiyorum artık... 20km yapıvermişim bile şehir içinde.

    Yukarıdaki kısa tecrübemi aktardıktan sonra, yardımcı olmak isteyen tecrübeli arkadaşlardan (özellikle Harley'i olan varsa, debriyaj sorusuna cevap arıyorum) yorumlarını bekliyorum.

    1. Debriyaj anormal sert, dur kalk derken sol elim ağrıdı, boşa alacak vakit yok, çünkü milim milim ilerleyen bir trafik vardı. Tabi bu trafik ya düz yol idi yada hafif yokuş aşağı meğilli. Bu debriyaj benim motorda mı serttir, genelde mi öyledir? Yoksa ben stresten mi yoruldum?

    2. BMW'nin kursunda F650 ile sürüş yaptık. Motor, rölantide hiç gaz vermeden kalkıyor ve gidiyordu. Kurstaki BMW gibi rölantide gitmedi benim motor, silkeliyor, mutlaka birazcık gazlı gitmek gerekiyor. 1. viteste gaz vermeden (kalkıştan sonra veya kalkış sırasında) gidebiliyor musunuz yoksa gaz vermek gerekiyor mu hafiften? Trafikte, hiç gaz vermeden debriyajı bıraktıktan sonra motor kendi kendine silkelemeden gitse, çok iyi olur gibime geliyor. Benim motorun rölantisi 1200 d/d.

    Şimdilik yazacaklarım ve soracaklarım bu kadar. Yorumlarınız bekliyorum. ehehühüehhe ve zurahhahaahua şeklinde yorumlardan ziyade, gerçekten cevap vermek isteyen arkadaşlar yazarsa memnun olurum.

    Herkese şimdiden teşekkürler.

    S.M.


    REKLAM ALANI
    Oktay Motor CF Moto Polaris Mondial
    Motomax
  2. #2

    Üyelik
    18 Kasım 2006
    Şehir
    Antalya --> İstanbul
    HD hiç kullanmadım hatta bu soruya cevap verecek kadar tecrübeli de sayılmam (7000 km. tecrübem var cbr125r ile) ama ben de motosikletimi ilk aldığımda hayatımda hiç vitesli motosiklet kullanmamıştım hatta scoter'ı bile 10-20km. kadar kullanmışımdır, bayiden eve 25km.'lik bir yolu yoğun trafikte aynı sizin gittiğiniz gibi gittim fakat ne stop ettirdim ne de debriyaj sert geldi sadece bir ara vitesleri karıştırmıştım, bulana kadar sağa çekip bayağı bir uğraşmıştım doğru vitesi. Tabi Antalya trafiği ile bahsettiğiniz yerlerin trafiği bir değil bunu aslen İstanbul'lu olarak iyi bilirim. Ama daha sonraki günlerde motor üstünde bilek ve kol ağrılarını doğal olarak yaşadım, (özellikle sol kolum debriyaj yüzünden) çünkü vücut henüz sürekli o dirençleri kaldırmaya hazır değildi ayrıca acemi olduğum içinde kendimi şu ankinden fazla kasıyor bu durumda bütün kaslarıma fazla yükleniyordum, bence bu durum çok normal, ileride geçecektir ama sizin motosikletiniz biraz ağır ve düşük sürhatlerde daha çok ağrı yapması normal, bunu aynı şöyle düşünebilirsiniz, spor yapmaya başladığınız ilk günün akşamı vücut ham olduğu için belli bir ağrı yapar fakat sonraları alışır motosiklette aynı böyle olacak ve zamanla vucüt bütün o ağırlığa alışacak. Rölanti ve kalkış hakkında birşey diyemeyeceğim, çünkü daha önce o makinaların hiçbirini kullanmadım. Konu hakkında yorumum budur ama çok tecrübeli olmadığım için yanlış birşeyler söylemek istemem, bildiklerimi aktardım, yanlış birşey varsa eminim tecrübeli arkadaşlar düzelteceklerdir...

  3. #3
    a vagrant - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    27 Haziran 2006
    Motosikleti
    Yamaha Tenere XT660 ZA
    Alıntı Shadow.Man adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Öncelikle herkese selam. Forumda yeniyim çok tanıyan yoktur diye kısa bir giriş yapıyorum:

    Dip Not: Herkesin tecrübesi kendine özgüdür, lütfen yazılanları herkes için geçerli bir kural olarak saymayın. Tamamen, tecrübesiz biri olarak, kendi düşünce ve fikirlerimi paylaşmak için yazıyorum. Lütfen herkes, kendine uygun gördüğü şekilde ve tüm kurallara uyarak ve mutlaka eğitim alarak motor kullanmaya başlasın.

    1971 İstanbul doğumluyum... Pardon, çok önceye gittik herhalde Yeniden başlıyorum:

    Daha önce scooter'dan başka hiç bir tecrübesi olmayan (oda tatillerde 1-2 gün, toplamda 20 gün falandır herhalde) bir kişi olarak yıllardır motora heves ettiğim için sonunda aldım. Ne yazıkki bu forumu motoru aldıktan sonra keşfettim ve 125cc ile başla, sonra 250 al, sonra 500 al, sonra 1500 al gibi önerilerden bi haberdim. Bu forumdaki arkadaşlar tarafından genelde başlangıç motoru olarak tavsiye edilmeyen bir 1130cc chopper aldım (almıştım zaten de bugün elime geçti).

    İlk işim, tavsiye edilen kurslardan birine yazılmak oldu, benim tercihim BMW'nin kursundan yana oldu, ama Honda'nın kursunun da çok iyi olduğunu duydum. Eminim eğitim veren bir sürü saygın kuruluş daha vardır. Aldığımız kısa teorik eğitim sonrası, 1.5 gün tamamen pratike yönelikti. Önce scooter ile dönüş vs çalıştıktan sonra, ertesi gün 150cc'lik bir motor ve en son olarakta çok kısa bir süre ile 650cc'lik bir motor üzerinde çalışma yaptık. Eğitim sürekli motor üzerinde olduğu için bayağı pratik kazandık (tabi kapalı alanda, 0 tehlike ile). Motorlar ile haşır neşir olduk, düşenlerimiz, motoru düşürenler oldu, hepsi de bir tecrübe oldu bize. Özet olarak 2 günlük eğitimin ÇOK faydasını gördüm.

    Hafta sonu süren eğitim sonrası, benim motor bugün (yani 15 Mayıs Salı) günü elime geçti. Ben bir arkadaş ile motoru eve götürürüm daha sonra sabah erken saatlerde de trafikte çalışırım diye düşünüyordum. Ne yazıkki, yanlış olduğunu bilmeme rağmen motoru almaya kendim gittim, yediremedim başkasını çağırmayı kendime - ne demekse. Gayrette'den motoru trafik olmadan alırım hemen (ara yoldan 1km gibi) eve getiririm diye düşünürken, motoru aldığımda saat 18:30 olmuş, trafik kilit bir vaziyetteydi. Ne yapsam diye kara kara düşünürken kendimi Barbaros bulvarından inerken buldum. Anormal bir trafik vardı. Milim milim inerken, ben bir yandan motoru stop ettirmemeye çalışıyor, bir yandan motor kayıp düşmesin diye (292 kilo - benle beraber 392 kilo) düz tutmaya çalışıyor, bir yandan öndeki arabaya çarpmamaya çalışıyor, bir yandanda arkadan ve yandan fırlayan süper İstanbul şoförlerini kolluyor, ve kornaların, kasktan dolayı azalmış fakat yine de rahatsız edici, seslerini duymazdan gelip heyecanlanmamaya çalışıyordum. Yani karar ne kadar doğru siz verin, ben doğru/yanlıştan ziyade olayı yansıtmak istiyorum. Neyse, bir şekilde köprü üzerinden dönerek Beşiktaş yoluna sahile girdim ve ilk benzinciye kadar ilerledim. Genel olarak (motoru 3-5 defa stop ettirmenin dışında) fazla bir problem yaşamadım. Çok trafik olduğu için (özellikle sahilde), ve arabaların sollayacak pek yerleri de olmadığından, yavaş yavaş, dur kalk dur kalk (5000 kere mi, artık kaç kere ise) benzinciye vardım. Bu arada, stresten midir, motor yeni olduğu için midir, bozuk mudur, hepsi mi böyledir bilemiyorum, debriyaj çok sert olduğundan, sol kolum artık debriyajı tutamaz hale geldi. Bir ara sağa çekip elimi dinlendirdim, sonra tekrar devam. Boşa alacak vakit yok vitesi, tam boşa alıyorum, öndeki araba ilerliyor, arkadaki araba dıt'lıyor, hadi bir daha vitese, ilerle, boşa al, alır almaz yine aynı senaryo.

    Neyse, uzun lafın kısası benzini aldıktan sonra, Bebek'e doğru ilerledim, ki Ortaköy'den sonra bomboştu yol, ve daha sonra tekrar Ortaköy, tekrar Bebek, tekrar Ortaköy. Baktım kesmiyor, hadi Etiler, sonra geri Ortaköy'e ve artık park ettim. Herhangi bir tehlike atlamadım Allah'a şükür, fakat atlatsaydım %99.9 kaza ile sonuçlanırdı, çünkü tecrübem yok. Bir şey farkettim, insan motordan inmek istemiyor!!! Yani bıraksan gideceğim Bodrum'a filan. N'apçaz bilmiyorum artık... 20km yapıvermişim bile şehir içinde.

    Yukarıdaki kısa tecrübemi aktardıktan sonra, yardımcı olmak isteyen tecrübeli arkadaşlardan (özellikle Harley'i olan varsa, debriyaj sorusuna cevap arıyorum) yorumlarını bekliyorum.

    1. Debriyaj anormal sert, dur kalk derken sol elim ağrıdı, boşa alacak vakit yok, çünkü milim milim ilerleyen bir trafik vardı. Tabi bu trafik ya düz yol idi yada hafif yokuş aşağı meğilli. Bu debriyaj benim motorda mı serttir, genelde mi öyledir? Yoksa ben stresten mi yoruldum?

    2. BMW'nin kursunda F650 ile sürüş yaptık. Motor, rölantide hiç gaz vermeden kalkıyor ve gidiyordu. Kurstaki BMW gibi rölantide gitmedi benim motor, silkeliyor, mutlaka birazcık gazlı gitmek gerekiyor. 1. viteste gaz vermeden (kalkıştan sonra veya kalkış sırasında) gidebiliyor musunuz yoksa gaz vermek gerekiyor mu hafiften? Trafikte, hiç gaz vermeden debriyajı bıraktıktan sonra motor kendi kendine silkelemeden gitse, çok iyi olur gibime geliyor. Benim motorun rölantisi 1200 d/d.

    Şimdilik yazacaklarım ve soracaklarım bu kadar. Yorumlarınız bekliyorum. ehehühüehhe ve zurahhahaahua şeklinde yorumlardan ziyade, gerçekten cevap vermek isteyen arkadaşlar yazarsa memnun olurum.

    Herkese şimdiden teşekkürler.

    S.M.
    Öncelikle hoşgeldin hemşehrim.İstanbul'da motor kullanmak dert.BMW F 650 GS nin rölantisi yüksek ve debriyajı bırakmanla birlikte hareket ediyor çünkü senin motordan yaklaşık 120 kg daha hafif.Bunu başka açıklaması yok bence.Özellikle yokuş yukarı dur-kalklarda dikkat et.Sağlam bir çizme giy ki bileğin dik olsun.

  4. #4
    birazblues - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    26 Mart 2006
    Şehir
    Ankara
    Motosikleti
    Mz Etz 251
    İyi cesaret geçmiş olsun ve tebrikler
    Ben doğruyu söylemek gerekirse motosikleti ilk kullandığım gün gözüm çok kesmediğinden -malum tam cumartesi günü ve oldukça işlek yolları kullanmam gerekiyordu- zaman zaman onun beni taşıdığı, zaman zaman benim onu taşıdığım bir şekilde eve varmıştık.. Önemli olan eve sağlam dönmek olduğuna göre sanırım size gönderdiğim tebriğin bir kısmını da ben alabilirim
    Sorularınız konusunda daha bilgili arkadaşlardan daha doğru cevaplar gelecektir ama sol elinizin ağrımasında stresin de payı büyüktür diye tahmin ediyorum. Motosikletler de aynı arabalar gibidir. dolayısı ile kavrama noktaları, rölanti devirleri yada bu devirlerde ürettikleri güçler farklı olduğundan birine daha çok birine daha az gaz vermeniz normal diye düşünüyorum..
    Tekrar güle güle kullanın. Benim de hayallerimde sahip olmak istediğim üç motosikletten biri vrsca_c.. siz kafadan benim son noktamı koymuşsunuz. hayırlı olsun ne diyeyim. Eğitim konusu da iyi olmuş ben ne yazıkki uygun bir eğitim yeri bulamadım.

  5. #5

    Üyelik
    15 Mayıs 2007
    Şehir
    İstanbul
    Hoşgeldiniz Shadow.Man bey.

    Demek scooter tecrübeniz vardı (bende o da yok) nasıl bir geçiş böyle en azından eğitimsiz değilsiniz.. makinanız hayırlı olsun kazasız ve belasız sürüş dolu günler .

  6. #6
    Süper Moderatör (BBRR) Barış Şuşut - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    12 Haziran 2005
    Şehir
    marmaris
    içindeki heyecanı yenmek çok önemli diğer heyecan hani o motoru bırakmak istememen gün geçtikçe artacak...

    eğitimi almanda çok iyi .. ama kilit trafikte en iyi sürücüleri dahi zora sokan şartları zorlaman iyi olmamış ama sorunsuz atlatmışsın bu demek değilki hep böle olacak ..özellikle trafiğin olmadığı yerlerde biraz pratik yapman hayrına olacaktır..debriyajın orda bie ayar somunu vgardır onu gevşetip sıkıştırarak debriyajı ayarlaman mümkün gelelim rolantide kalkma olayına bunun motorun ağırlığı ile alakası yok .. zannedersem eğitimde kursiyer gaza asılıp motoru devirmesin diye rolanti biraz yüksek tutulmuş ilk hareketi gaz açmaya gerek bırakmadan alan motora böylece yavaş yavaş gaz verme imkanı sağlanmış ..gayet mantıklı bir uygulama..rolantin anlattığın gibi ise gayet normal ama yok ben iyice pişene kadar öbür türlüsü daha iyi diyosan biraz yükseltebilirsin rolantiyi .. ama onunda dezavantajı sıkışık trafikte motor yerinde dururken yüksek devir çevirecek motorun zaten ısınan havanında etkisi ile hararet yükselecek..bence böle kalsın normali bu buna alışmaya çalış ..boş bir arazi kaldı ise eğer istanbulda ..orda biraz antreman yap özellikle frenleme refleksini geliştir.. her motorun kendine göre huyu suyu vardır yavaş yavaş buna alış ..sakın ola gece geç saatlerde trafik nasılsa sıkışık değil diye otobana veya çevre yoluna çıkma ..trafik sıkışık değil diye 200 km/h üzerinde seyreden arabalar var ..malesef çoğuda alkollü.. en iyi antreman boş arazide yapılır..
    [B][COLOR="DarkOliveGreen"]"İnanç, görünmeyene inanmaktır. Görünmeyene inanırsanız kimsenin göremediğini görürsünüz"[/COLOR][/B] [B]A. Şerif İZGÖREN[/B]

  7. #7
    LesPaul - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    28 Mart 2005
    Şehir
    İstanbul/Çamlıca
    Motosikleti
    -Ducati Monster 696
    eğitimdeki BMW motorun rolantisini yüksek tutmuşlardır.
    eğitim merkezlerinde öğrenciler motoru istop ettirmesinler diye rölanti ayarını yüksek tutuyorlar. yüksek olan rolanti ayarıyla da motor kolayca kalkar.
    sizin motorunuzdan 100 kg daha hafif olmasının da bunda etkisi var mutlaka.
    ama benim motorum da sadece rölanti ile kalkışa geçmiyor, geçmez de..

    debriyaj çok sert demişsiniz. bence elinizin ağrımasının en büyük sebebi, kullanırken sizin stres olmanız ve farkında olmadan gereğinden fazla debrjayı sıkıp kuvvet uygulayarak kaslarınızı kasmanızdan kaynaklanır.
    bunu ben ilk başlarda yaşamıştım, bana da benzer durum oldu. ancak motora hakim oldukça, daha rahat davranınca ve eliniz motora alışınca bu ağrılardan da kurtulursunuz.

    bi de şu var. motorunuz kaç model bilmiyorum ama, debriyaj tellerinin periyodik olarak yağlanması gerekir. bu, hem telin paslanıp kopmasını önler, hem de telin kordonu içinde daha rahat hareket etmesini sağlar. takdir edersiniz ki bu kordonun çine zamanla toz toprak dolar, yağmur suyuyla ve nemle beraber pas yapar. bu durumda tel eğer yağlanmazsa zor hareket eder.
    bir de debriyaj kolunun mafsalı yağlanmadığı için de zor hareket edebilir.
    benim size tavsiyem bir servise götürüp debriyaj telinine baktırmanız yönünde olacak. gerekli yerlerini yağlarlar, gerekiyorsa teli değiştirirler.
    ama en büyük nedenin stres olduğunu düşünüyorum. boş bir alanda çalışıp motora iyice alışmanızı tavsiye ederim.
    sıkca duyduğumuz bir kelime vardır. RODAJ. her motorun rodajı olduğu gibi, her sürücünün de bir rodajı vardır.
    hangi motora binerseniz binin ilk bindiğinizde bir alışma süreci olacaktır. benim tavsiyem boş bir alanda kullanıp motora alışın, rodajınızı tamamlayın

    bir ara debriyaj teline de baktırmayı unutmayın. eğer tel paslanmışsa tehlike yaratabilir.

    iyi ve güvenli sürüşler dilerim.

    ben de sadece 7000 km yol yaptım. yani otorite sayılmam mümkün değil. ancak debriyal teli konusunda yazdıklarımı, makine bilgime dayanarak yazıyorum ve arkasında durabilirim ayrıca sürücünün de rodajını tamamlaması, yani motoruna alışması şart

    saygılar.
    cause suicide is painless / It brings on many changes / And I can take or leave it if I please, /
    and you can do the same thing if you please

  8. #8

    Üyelik
    30 Mayıs 2006
    Şehir
    İstanbul - Çekmeköy
    Öncelikle hayırlı olsun... Nacizane tavsiyem Forumun köşe yazılarına gidip Dunald Duck ın yazılarını teorilerini okumanızdır.. Aradığınız herşeyi onun yazılarında bulabilirsiniz.. Hatta ilk karşınıza çıkan kitapevinden Motosiklet Teorisi isimli kitabını almanızdır.. Hiç sıkılmadan okuyacağınızı ve çok şey öğreneceğinizi garanti edebilirim.. Kazasız sürüşler...
    [B]Dün Dünle Gitti Cancağazım, Artık Yeni Şeyler Söylemek Lazım... [/B]

  9. #9

    Üyelik
    10 Mayıs 2007
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    2008 K1200S, 2010 R1200GSA
    Alıntı BBRR adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    içindeki heyecanı yenmek çok önemli diğer heyecan hani o motoru bırakmak istememen gün geçtikçe artacak...

    eğitimi almanda çok iyi .. ama kilit trafikte en iyi sürücüleri dahi zora sokan şartları zorlaman iyi olmamış ama sorunsuz atlatmışsın bu demek değilki hep böle olacak ..özellikle trafiğin olmadığı yerlerde biraz pratik yapman hayrına olacaktır..debriyajın orda bie ayar somunu vgardır onu gevşetip sıkıştırarak debriyajı ayarlaman mümkün gelelim rolantide kalkma olayına bunun motorun ağırlığı ile alakası yok .. zannedersem eğitimde kursiyer gaza asılıp motoru devirmesin diye rolanti biraz yüksek tutulmuş ilk hareketi gaz açmaya gerek bırakmadan alan motora böylece yavaş yavaş gaz verme imkanı sağlanmış ..gayet mantıklı bir uygulama..rolantin anlattığın gibi ise gayet normal ama yok ben iyice pişene kadar öbür türlüsü daha iyi diyosan biraz yükseltebilirsin rolantiyi .. ama onunda dezavantajı sıkışık trafikte motor yerinde dururken yüksek devir çevirecek motorun zaten ısınan havanında etkisi ile hararet yükselecek..bence böle kalsın normali bu buna alışmaya çalış ..boş bir arazi kaldı ise eğer istanbulda ..orda biraz antreman yap özellikle frenleme refleksini geliştir.. her motorun kendine göre huyu suyu vardır yavaş yavaş buna alış ..sakın ola gece geç saatlerde trafik nasılsa sıkışık değil diye otobana veya çevre yoluna çıkma ..trafik sıkışık değil diye 200 km/h üzerinde seyreden arabalar var ..malesef çoğuda alkollü.. en iyi antreman boş arazide yapılır..
    Antreman olayını sabahları sahil yolunda yapacağım, 06:00 gibi buralar bomboş oluyor. Boş bir alan maalesef bulamadım bu civarlarda. Rölantiyi yükseltmeyeceğim, anladığım kadarı ile ayarı doğru, acaba ben motorda mı bir sorun var diye düşünmüştüm. Normal olana alışmak daha iyi bencede. Dediğin gibi motor zaten anormal ısınıyor (Temmuz-Ağustos'ta ne yapacağız bakalım) bir de rölantiyi arttırmak hiç doğru olmayacak.

    Fren refleksi ile ilgili olarak ta aynı fikirdeyim, ani fren çalışmaları yapmak istiyorum ki, motor nasıl davranıyor bu durumlarda ona alışayım hemde fren bir "düşünerek yapılan" hareket olmaktan çıkıp, bir refleks haline gelsin.

    Teşekkürler...

    Alıntı Tencere adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Öncelikle hayırlı olsun... Nacizane tavsiyem Forumun köşe yazılarına gidip Dunald Duck ın yazılarını teorilerini okumanızdır.. Aradığınız herşeyi onun yazılarında bulabilirsiniz.. Hatta ilk karşınıza çıkan kitapevinden Motosiklet Teorisi isimli kitabını almanızdır.. Hiç sıkılmadan okuyacağınızı ve çok şey öğreneceğinizi garanti edebilirim.. Kazasız sürüşler...
    Süper oldu bu Tencere, savol. Hemen Donald Duck'ın yazılarını bulmaya çalışacağım. Motosiklet Teorisi kitabının yazarı olarak ne diyeceğiz, Remzi Kitabevine gidip, Donald Duck'ın Motosiklet Teorisini istiyorum desem garip bir durum olacak gibi geldi bana

    Alıntı LesPaul adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    eğitimdeki BMW motorun rolantisini yüksek tutmuşlardır.
    eğitim merkezlerinde öğrenciler motoru istop ettirmesinler diye rölanti ayarını yüksek tutuyorlar. yüksek olan rolanti ayarıyla da motor kolayca kalkar.
    sizin motorunuzdan 100 kg daha hafif olmasının da bunda etkisi var mutlaka.
    ama benim motorum da sadece rölanti ile kalkışa geçmiyor, geçmez de..

    debriyaj çok sert demişsiniz. bence elinizin ağrımasının en büyük sebebi, kullanırken sizin stres olmanız ve farkında olmadan gereğinden fazla debrjayı sıkıp kuvvet uygulayarak kaslarınızı kasmanızdan kaynaklanır.
    bunu ben ilk başlarda yaşamıştım, bana da benzer durum oldu. ancak motora hakim oldukça, daha rahat davranınca ve eliniz motora alışınca bu ağrılardan da kurtulursunuz.

    bi de şu var. motorunuz kaç model bilmiyorum ama, debriyaj tellerinin periyodik olarak yağlanması gerekir. bu, hem telin paslanıp kopmasını önler, hem de telin kordonu içinde daha rahat hareket etmesini sağlar. takdir edersiniz ki bu kordonun çine zamanla toz toprak dolar, yağmur suyuyla ve nemle beraber pas yapar. bu durumda tel eğer yağlanmazsa zor hareket eder.
    bir de debriyaj kolunun mafsalı yağlanmadığı için de zor hareket edebilir.
    benim size tavsiyem bir servise götürüp debriyaj telinine baktırmanız yönünde olacak. gerekli yerlerini yağlarlar, gerekiyorsa teli değiştirirler.
    ama en büyük nedenin stres olduğunu düşünüyorum. boş bir alanda çalışıp motora iyice alışmanızı tavsiye ederim.
    sıkca duyduğumuz bir kelime vardır. RODAJ. her motorun rodajı olduğu gibi, her sürücünün de bir rodajı vardır.
    hangi motora binerseniz binin ilk bindiğinizde bir alışma süreci olacaktır. benim tavsiyem boş bir alanda kullanıp motora alışın, rodajınızı tamamlayın

    bir ara debriyaj teline de baktırmayı unutmayın. eğer tel paslanmışsa tehlike yaratabilir.

    iyi ve güvenli sürüşler dilerim.

    ben de sadece 7000 km yol yaptım. yani otorite sayılmam mümkün değil. ancak debriyal teli konusunda yazdıklarımı, makine bilgime dayanarak yazıyorum ve arkasında durabilirim ayrıca sürücünün de rodajını tamamlaması, yani motoruna alışması şart

    saygılar.
    Yorum için teşekkürler. Elim alışacak bir şekilde artık veya BBRR'nin bahsettiği gibi vidayı çevirip yumuşatılabiliyorsa biraz eğer onu da deneyebilirim. Debriyaj teline gelince, motor daha yeni 2007 model, üzerinde sadece benim yaptığım km var, dolayısı ile şu an için problem telde değil. Belkide problem değil zaten, tecrübem olmadığından bilemiyorum.

    Alıntı a vagrant adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Öncelikle hoşgeldin hemşehrim.İstanbul'da motor kullanmak dert.BMW F 650 GS nin rölantisi yüksek ve debriyajı bırakmanla birlikte hareket ediyor çünkü senin motordan yaklaşık 120 kg daha hafif.Bunu başka açıklaması yok bence.Özellikle yokuş yukarı dur-kalklarda dikkat et.Sağlam bir çizme giy ki bileğin dik olsun.
    a vagrant, diğer yorumlarda senin ile aynı görüşte, hem bmw biraz daha hafif, hemde rölantisi daha yüksek ondan o şekilde hareket ediyor. Benim merak ettiğim şey (cevabını aldım artık) rölantinin yüksek olmasının normal olup olmadığı idi. Yani ben de rölantiyi, aynı bmw'deki gibi gaz vermeden hareket ettirebilecek şekle getirmelimiyim diye merak ediyordum. Fakat gelen yorumlardan, bu çalışma şeklinin doğru olmadığını anlıyorum. Anlaşılan rölantiye dokunmayacağız. Zaten hemen servise gidip bi göstereceğim. Teşekkürler yorum için.

  10. #10
    emocan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    09 Temmuz 2006
    Hala o motoru bırakıp düşük cc li bir motorla tecrübe etmeniz gerektiği kanaatindeyim .

    Debriyaj kolu çok sertmiş gibi gelebilir , bazı arkadaşların dediği gibi strese dayalı son noktaya gelmiş olmasına rağmen fazla sıkmış olma ihtimaliniz yüksek.
    Zaten zamanla o kol fallafoş olucak merak etmeyin

    Yarım debriyaj olayını çalışmanızı tavsiye ederim .
    Kaldığınız trafiğin bir de yokuş yukarı olduğunu varsayın ne demek istediğimi anlarsınız .

    Rolantisinin sizin anlattığınız şu hali gayet normal .

    İyi sürüşler dilerim

  11. #11

    Üyelik
    10 Mayıs 2007
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    2008 K1200S, 2010 R1200GSA
    Alıntı emocan adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Hala o motoru bırakıp düşük cc li bir motorla tecrübe etmeniz gerektiği kanaatindeyim .

    Debriyaj kolu çok sertmiş gibi gelebilir , bazı arkadaşların dediği gibi strese dayalı son noktaya gelmiş olmasına rağmen fazla sıkmış olma ihtimaliniz yüksek.
    Zaten zamanla o kol fallafoş olucak merak etmeyin

    Yarım debriyaj olayını çalışmanızı tavsiye ederim .
    Kaldığınız trafiğin bir de yokuş yukarı olduğunu varsayın ne demek istediğimi anlarsınız .

    Rolantisinin sizin anlattığınız şu hali gayet normal .

    İyi sürüşler dilerim
    Kol fallafoş olana kadar azap çekeceğiz herhalde, bakalım ne kadar sürecek. Yarım debriyaj olayına gelince, sahil trafiğinde bayağı yarım debriyaj olayına girmem gerekti, çünkü kalkarken gaz vermem gerekiyor hafifçe, e trafik var debriyajı zaten tamamen bırakamıyorum, mecburiyetten yarım debriyaj bayağı yaptım. Yolu seçerken özellikle yokuş yukarı olmayan güzergahı seçmiştim zaten, aksi takdirde ya motoru devirirdim, ya arkadaki arabaya toslardım herhalde. Genel olarak tecrübem az, yokuş yukarı tecrübem çok daha az. İnşallah pratikle her şeyi çözeceğiz yavaş yavaş, acelem yok nasılsa... Yorum için teşekkürler.

  12. #12
    Predator[23rd] - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    04 Ağustos 2006
    Şehir
    Viyana
    Motosikleti
    Honda CBF 500 ABS
    debriyaj ve hafif gaz vererek kalmak HDler icin cok normal bir olaydir. bence HD bunu kasten bile öyle ayarliyor olabilir. buna ragmen eminim düz yolda hic gaz vermeden de kaldirmak mümkündür.

    debriyajin rahatsiz etmesinin bir baska nedeni de sertliginden cok (ki bunun zaman icinde degismesini beklemek yanlis olur) kavrama noktasinin sana uygun olmamasi olabilir. ben mesela daha kisa stroklu ve cabuk (erken) kavrayan debriyaj tercih ederim. debriyaj kolunun acikligi dogrudan kol üzerinde yapmamak mümkün - aynen bisikletlerdeki fren kolu ayari gibi calisiyor. kavrama noktasi ise genelde debriyaj telinin vites kutusuna girdigi yerdeki civatalar ile ayarlanir.

  13. #13

    Üyelik
    30 Mayıs 2006
    Şehir
    İstanbul - Çekmeköy
    Dunald Duck 'ın gerçek adı Reşat Arbaş... Önce güvenlik diyen bi büyüğümüz. Bende dahil bi çok insana da motosiklet sevgisini aşılayan birisidir.. Kitabı size ben hediye etmek isterdim ama şuan için böyle bi şansımızda yok
    [B]Dün Dünle Gitti Cancağazım, Artık Yeni Şeyler Söylemek Lazım... [/B]

  14. #14

    Üyelik
    20 Nisan 2007
    Şehir
    kocaeli/başiskele/karsıyaka
    Motosikleti
    jawa white style 350 ve kuba kb100-6 cub
    shadow man abım oncelıkle hosgeldın ee abıcım sende dırekmen buyuk motordan baslamıssın neyse alısırsın alıstıktan sonra bak bakalım trafıkte oyle arabaların arkasından mılım mılım gıtmezsın aralardan kacarsın ama tabı bıde motorunun buyuklugu var neyse bende ılk kez vıteslı motoru jawa mla ogrendım hıfazla acemılık cekmedım sadece ılk gunumde donerken ya motorstop edıyordu yada tek teker donuyordum tabı sonrası malum neyse tekrar hosgeldın
    http://www.facebook.com/home.php#!/profile.php?id=1184706190
    kocaeli başiskele :bounce:

  15. #15
    denizcimuzaffer - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    03 Kasım 2006
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    Honda Beat ve denizciforesight :))
    Shadowman arkadaşımıza geçmiş olsun diyorum Sonunde ve sonuçta başlamışsın işte. 3-4 gün önce yazdıkların gayet endişeli ve biraz moralsizdi. Ancaaak daha 20 km ni yaptığın motorundan inmek istemediğini belirtmişsin. İşte oldu diyorum Maya tutmuş. Artık her an kendini geliştirmen çok iyi bir sürücü olman dileği ile.

    motosikletin ilk başlarda fazla ısınması da Rodaj süresindendir. Bir de trafikte dur kalklarda normaldir. Önemli olan hararet değerlerini aşmamandır. Makine su soğutmalı ise zaten hararet göstergeni sık sık kontrol ediyor olmalısın. Hava soğutmalı ise biraz tecrübe ister. Motor sesini ve etrafa yaydığı radyasyonu bacaklarında hissederek anlaşılabilir. Yaparsın abiy yaparsııınn
    Poturdak

  16. #16

    Üyelik
    10 Mayıs 2007
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    2008 K1200S, 2010 R1200GSA
    Alıntı Predator[23rd] adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    debriyaj ve hafif gaz vererek kalmak HDler icin cok normal bir olaydir. bence HD bunu kasten bile öyle ayarliyor olabilir. buna ragmen eminim düz yolda hic gaz vermeden de kaldirmak mümkündür.

    debriyajin rahatsiz etmesinin bir baska nedeni de sertliginden cok (ki bunun zaman icinde degismesini beklemek yanlis olur) kavrama noktasinin sana uygun olmamasi olabilir. ben mesela daha kisa stroklu ve cabuk (erken) kavrayan debriyaj tercih ederim. debriyaj kolunun acikligi dogrudan kol üzerinde yapmamak mümkün - aynen bisikletlerdeki fren kolu ayari gibi calisiyor. kavrama noktasi ise genelde debriyaj telinin vites kutusuna girdigi yerdeki civatalar ile ayarlanir.
    Gaz vermeden belki kalkar belli bir tecrübe sonrası, fakat benim takıldığım esas nokta şu, bir şekilde kalktı diyelim motor, şimdi tamamen gaz kesiyorum, ve motor nasılsa kalktı ya, gidişine bırakıyorum, motor silkeliyor, mutlaka bir parça gaz istiyor. Bende çok eskiden doğan bir araba vardı, oda böyle yapardı. Daha sonra opel astra almıştım onda bu problem yoktu (eğer problem ise). Sıkıntımı anlatabildim mi acaba?

    Alıntı crazyrider adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    shadow man abım oncelıkle hosgeldın ee abıcım sende dırekmen buyuk motordan baslamıssın neyse alısırsın alıstıktan sonra bak bakalım trafıkte oyle arabaların arkasından mılım mılım gıtmezsın aralardan kacarsın ama tabı bıde motorunun buyuklugu var neyse bende ılk kez vıteslı motoru jawa mla ogrendım hıfazla acemılık cekmedım sadece ılk gunumde donerken ya motorstop edıyordu yada tek teker donuyordum tabı sonrası malum neyse tekrar hosgeldın
    Dönüşlerde (çok keskin olmadığı sürece) problem yok şu an için, stop ettirmiyorum. Dur kalklarda stop ettirdim, elim yorulmuştu herhalde. Neyse alışacağız artık.

    Alıntı denizcimuzaffer adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Shadowman arkadaşımıza geçmiş olsun diyorum Sonunde ve sonuçta başlamışsın işte. 3-4 gün önce yazdıkların gayet endişeli ve biraz moralsizdi. Ancaaak daha 20 km ni yaptığın motorundan inmek istemediğini belirtmişsin. İşte oldu diyorum Maya tutmuş. Artık her an kendini geliştirmen çok iyi bir sürücü olman dileği ile.

    motosikletin ilk başlarda fazla ısınması da Rodaj süresindendir. Bir de trafikte dur kalklarda normaldir. Önemli olan hararet değerlerini aşmamandır. Makine su soğutmalı ise zaten hararet göstergeni sık sık kontrol ediyor olmalısın. Hava soğutmalı ise biraz tecrübe ister. Motor sesini ve etrafa yaydığı radyasyonu bacaklarında hissederek anlaşılabilir. Yaparsın abiy yaparsııınn
    Başladım ya sorma. Biraz heyecan vardı, bir de gözümde büyütmüşüm aldığım motoru, aklımda devasas bir şey gibi kalmış. Bir bindim üstüne, oda ne, benim yanımda ufak kaldı. Ayrıca alçak bir motor, sürüşü çok rahat o yüzden. Motor bir parça hareket etsin, hemen dengede, ayakları yerden kesebiliyorum, otomatikman. Motor sıvı soğutmalı, hararet göstergesine bakacağım, onu atladım tamamen. Isınma ve koku var, onu söylediler servisten rodaj'dan diye.

    Sabah kalkamadım erkenden ona yanıyorum, bugün bitmek bilmez artık. Arklım motorda

  17. #17

    Üyelik
    25 Nisan 2007
    Şehir
    istanbul - Kadıköy
    Motosikleti
    yok ama ölümüne raceeeeee
    öncelikle aramıza hoşgeldin.
    yeni motorun hayırlı olsun güle güle kulllan.
    bizim burda yeni başlayanlara önerimiz seninde okudugun gibi 150-250 cc lerdineyse hayırlısı olsun.
    daha önce vitesli motor kullanmadan trafiğe cıkma cesaretinden de tebirk ederim.
    iyi bir örnek değil ama hatasız kul olmaz bir daha dikketli olursunuz.
    motora binip de inmeme konusuna çok katılıyorum benimde motorum yok ama gecen hafta hayatımda ilk defa artçı olarak honda 600 RR a bindim ve muhteşem ötesi bi duygu anlatılamaz bence.ve hiç inmeek istemedim sürekli binmek dolsmak istedim rüzgarı hissetmek o ses of süper bir duygu

  18. #18
    Predator[23rd] - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    04 Ağustos 2006
    Şehir
    Viyana
    Motosikleti
    Honda CBF 500 ABS
    Alıntı Shadow.Man adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Gaz vermeden belki kalkar belli bir tecrübe sonrası, fakat benim takıldığım esas nokta şu, bir şekilde kalktı diyelim motor, şimdi tamamen gaz kesiyorum, ve motor nasılsa kalktı ya, gidişine bırakıyorum, motor silkeliyor, mutlaka bir parça gaz istiyor. Bende çok eskiden doğan bir araba vardı, oda böyle yapardı. Daha sonra opel astra almıştım onda bu problem yoktu (eğer problem ise). Sıkıntımı anlatabildim mi acaba?
    evet, simdi anladim.

    dogan'da olup astra'da olmamasinin nedeni dogan'in karbülatörlü astra'nin ise bilgisayar kontrollü enjektörlü olmasi. devir sayisi belli bir degerin altinda düstügünde aracta bulunan "motor management" kendiliginden "gaza basiyor" ve devri ayarlanmis rölanti devrinde sabitliyor. bundan dolayi astra bir kere kalktiktan sonra düz yolda kendiliginden, yani hic gaz vermeden, rölanti devrinin cok az üstünde gidebiliyor. dogan gibi karbülatörlü arabalar ise jikle kullanmadan bunu genelde beceremiyorlar.

    V-ROD'un motoru (HD'nin yaris icin gelistirip PORSCHE tarafindan seri üretim icin fine tunining ile simdiki halini almis bir motordur) elektronik kontrollü enjeksiyon sistemine sahip olmasina ragmen motor managementi beni bildigim kadariyla yok ve rolanti devri bilgisayar tarafindan sürekli kontrol edilmiyor. yani aynen bir dogan gibi tepki göstermesi normal. ancak bence daha hala dümdüz alanlarda öyle cok "aksirip tiksirmadan" gidebilmesi gerekir. ayni zamanda baya agir bir alet oldugundan en ufak egimde de cok zorlanacagindan istop etmesini beklerim.

    herseye ragmen bu konuyu motorunu aldigin yere bir sor, dedigim gibi "benim bildigim kadariyla motor managementi yok" ancak bu ilk yanilgim/yanlisim olmaz ...

  19. #19
    myheart - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    16 Mayıs 2006
    Şehir
    Bolu Merkez
    Motosikleti
    Honda CRF 250 L
    öncelikle motorculuk hayatın ve motorun hayırlı olsun...

    Debriyaj cok sert olması motorun yenı olmasından kaynaklanıyordur...Debriyaj telinin içine bi sırınga yardımıyla ince bi yag sık. Biraz daha rahatlayacaktır.. (Debriyaj Ne kadar hafif olsada Cross yaparken cok fazla debriyajı kullandıgınız için benımde aynı kasılmalar oluyo elimde)

    Hiç bi araç rolantısı normaldeyken kalkıslarda da gaz vermeden kalkamaz.. Siz en azından motora alısıncaya kadar rolantı ayarınızı fazla tutmanızda fayda var..
    Binlerce Kilometre Bile Tek Bir Adımla Başlar...

  20. #20

    Üyelik
    10 Mayıs 2007
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    2008 K1200S, 2010 R1200GSA
    Alıntı moto-girl adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    öncelikle aramıza hoşgeldin.
    yeni motorun hayırlı olsun güle güle kulllan.
    bizim burda yeni başlayanlara önerimiz seninde okudugun gibi 150-250 cc lerdineyse hayırlısı olsun.
    daha önce vitesli motor kullanmadan trafiğe cıkma cesaretinden de tebirk ederim.
    iyi bir örnek değil ama hatasız kul olmaz bir daha dikketli olursunuz.
    motora binip de inmeme konusuna çok katılıyorum benimde motorum yok ama gecen hafta hayatımda ilk defa artçı olarak honda 600 RR a bindim ve muhteşem ötesi bi duygu anlatılamaz bence.ve hiç inmeek istemedim sürekli binmek dolsmak istedim rüzgarı hissetmek o ses of süper bir duygu
    Teşekkürler. 1 haftadan fazladır buralardayım. Motora binemiyorum işteyken bari muhabbetini yapayım diyorum Hiç inmek istememe duygusu gerçekten daha önce yaşamadığım bir duygu, anlatılması, dile dökülmesi mümkün değil. Yaşamak gerekiyor. Sen bir de artçı değilde, kullanırken düşün kendini, aynen şöyle oluyorsun:

    Motoru zaten dikkatli kullanıyorum, o konuda hassas davranıyorum, biraz tecrübe edinmek lazım... En kısa sürede al bir tane, tavsiyemdir...

    Alıntı Predator[23rd] adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    evet, simdi anladim.

    dogan'da olup astra'da olmamasinin nedeni dogan'in karbülatörlü astra'nin ise bilgisayar kontrollü enjektörlü olmasi. devir sayisi belli bir degerin altinda düstügünde aracta bulunan "motor management" kendiliginden "gaza basiyor" ve devri ayarlanmis rölanti devrinde sabitliyor. bundan dolayi astra bir kere kalktiktan sonra düz yolda kendiliginden, yani hic gaz vermeden, rölanti devrinin cok az üstünde gidebiliyor. dogan gibi karbülatörlü arabalar ise jikle kullanmadan bunu genelde beceremiyorlar.

    V-ROD'un motoru (HD'nin yaris icin gelistirip PORSCHE tarafindan seri üretim icin fine tunining ile simdiki halini almis bir motordur) elektronik kontrollü enjeksiyon sistemine sahip olmasina ragmen motor managementi beni bildigim kadariyla yok ve rolanti devri bilgisayar tarafindan sürekli kontrol edilmiyor. yani aynen bir dogan gibi tepki göstermesi normal. ancak bence daha hala dümdüz alanlarda öyle cok "aksirip tiksirmadan" gidebilmesi gerekir. ayni zamanda baya agir bir alet oldugundan en ufak egimde de cok zorlanacagindan istop etmesini beklerim.

    herseye ragmen bu konuyu motorunu aldigin yere bir sor, dedigim gibi "benim bildigim kadariyla motor managementi yok" ancak bu ilk yanilgim/yanlisim olmaz ...
    Detaylı açıklama için savol. Şimdi biraz daha kavradım sanki olayı. Bugün soracağım servise, bakalım ne diyecekler. Hatta şimdi hemen sorayım ne bekliyorum ki

    Sordum, karbiratörlü olmadığı için olmaması lazım diyor arkadaş, ama 0 motor olduğu için olabilirde dedi. Bir getir bakalım diyor, akşam götüreceğim artık. Gelişmeleri yazarım merak edenlere.


1. sayfa 123 ... SonuncuSonuncu

Konu içerisindeki kullanıcılar

Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)