Gerçi bu kazadan ne ders çıkarılır bilmiyorum ama yine de paylaşayım sizle.
Okuldan çıkıp eve doğru saat 18:30 gibi yola çıktım. İzmiri bilenler bilir; bornova-altınyol ayrımına kadar yanlarda iki tali yol vardır. Ben genelde bu tali yolları kullanırım daha az trafikli diye. Hızım 50-60 gibi coca colanın ordaki köprüyü geçtim, sağ taraftan bir eski tip amerikan arabası mı desem büyük bir arabaydı yavaşça burnunu çıkardı yola doğru. Ben gaz kestim ve adama korna ve selektör yaptım. Adam bana bakıyor ama bir yandan da araba yola çıkmaya devam ediyordu. Tuhaf bir şekilde yavaş yavaş yani stop etmiş de boşta kalmış gibi benim yolumu nerdeyse 90 derece kesecek bir şekilde gelmeye devam etti. Mesafe çok azdı ya sert fren yapacaktım ki yağmurdan dolayı yerler ıslaktı motoru devirip arabanın altına girerim korkusuyla arbanın tamponu ile sol refüj arasındaki yarım metre kalmış olan açıklıktan kaçmaya çalıştım. Arabanın tamponunu kurtardım ama refüjlerin dibinde tozla karışık yağmur birikintisi olur ya sanırım arka lastik üzerinden geçerken kaydı ve sert birşekilde refüje vurdu. motor yalpalamaya başladı, 1 saniye kadar tutmayı denedim ama baktım gidiyor pegleri tekmeleyerek selenin sol arka tarafına doğru kendimi refüje attım. motor bir süre refüje yaslanmış devam etti. ben sol omzu kolu eli ve kalçayla dizi kaldırıma vurdum ve kaydım. Mont ve eldivenden dolayı üst tarafta birşeyim yok ama kalçada koca bir şişlik var. ayrıca dizlik de döndüğü için dizimde 10 cmlik bir sürtünme yarası. Motorun grenajında birkaç ufak çizik, sinyal yerinden çıktı. allahtan kırık değil. vites pedalı eğrildi. falan filan.
Adam koştu geldi. "ne yapıyosun sen" diyebildim. adam "valla ben de motorcuyum, gördüm seni ama hidrolik direksiyon kitlendi" demez mi.... Şimdi burdan ne çıkar bilmiyorum ama sanki kutsal güçler o kazayı orda yapmam için komplo kurmuşlar gibi geldi. Tam murphy usulü.