13 yıllık lastikler değiştirilmeli mi?

[Punctum]

Arka lastikte 4321, ön lastikte 3921 yazıyormuş. Ben çok yanlış yerlere bakmışım. Böylelikle lastiklerin hemen hemen 3 yıllık olduğunu anlamış oldum. Bir 3 sene daha gider diye düşünüyorum. Cevaplarınız için teşekkürler, herkese güvenli sürüşler.

Bizim toplumda okuma/araştırma/analiz sorunu var diyorum, sonra bana "bilmiş" diyorlar...

Adam zaten yanlış yere baktığının farkına varmış, hala lastik tarihinin yerini tarif eden var.

Hey allahım yav

---------- Mesajlar birleştirildi - 14:22 ---------- bir önceki mesaj zamanı 14:12 ----------

Eski model motosikletler daha yaygın çünkü motosiklet kullanıcıları yurtdışında zevk için kullanıyorlar , kışın vs. kullanmıyorlar çoğunlukla garajda arabayla birlikte ayda yılda 1 kere çıkartıp 1-2 tur atıyorlar diye düşünüyorum günlük kullanım ve A noktasından B noktasına gitmek için değil.( benim görüşüm ve yurtdışında yaşayan arkadaşlarımın söyledikleri). O yüzden daha titiz bakılıyor üstüne üstlük en kolay örneği İsveç'te yaşayan Tezcan motovlog'dan verebiliriz , muayeneden geçmek için küçücük bir kırık veya kullanıma engel olan birşey varsa geçirmiyorlar. Kawasaki'nin ZX11 1991 modelini veya ZX-7RR modelini ülkemizde hiç görmedim ama çok hoşuma giden motosikletler.

Yurtdışından kasıt neresi mesela? İtalya, Yunanistan, İspanya, Fransa, ...?

Hiç de dediğiniz gibi değil. Şu saydığım ülkelerde (özellikle İtalya) yer gök, günlük kullanılan, kırık dökük, eski/yeni motosiklet dolu. Garajda tutulan, keyif için kullanılan, bebek gibi bakılan motosikletler tabii ki var ama onun kullanıcı profili farklı. Burada da var öyle tipler. Ama Avrupa ortalaması yaşam standartları bizden fersah fersah ilerde olduğu için, bu tiplere orada daha sık ve daha geniş bir yaş yelpazesinde rastlanıyor, o başka...

Bir de tabii, orada yürütme maliyetleri, vergiler, servis kalitesi, ikinci el mantığı, vs. falan çok daha iyimser olduğundan, bizim kadar ince hesaplara gerek kalmıyor...

[killingroad]

Bir şey olur veya olmaz demeden önce sürüş profiline bakmak lazım.
Bu otomobil lastikleri için de geçerli ancak özellikle motosiklet lastiklerinden yapılan km'den bağımsız olarak lastiğin yaşından ötürü değiştirilmesi tüketim çılgınlığı ile ilgili bir konu değil.

Örneğin çatlakların önemi çatlaklar büyüyecek de lastik buradan koca koca parçalar halinde kopacak korkusu değil, lastiğin artık kimyasal özelliklerini yitirmiş olduğunu göstermesi. Ben genel olarak performanslı sürdüğüm için bir lastiği üçüncü yılına sokmam genelde, iki sene kullanırım en fazla. Motoru yatırdığım kışladığım yok, sürekli kullanıyorum, iki defa yaz kış döngüsü geçirip yüzlerce kez ısınıp soğuduktan sonra artık güven vermemeye başlıyor, hangi lastik olursa olsun. Ha bu demek değil ki o lastiklerle motosiklet sürülmez, sürülebilir. Ama benim istediğim şeyi bana vermiyor ve böyle sürmesem bile ani bir durma kaçma vb. manevra durumunda da güvenli bulmauyorum. Bu iki kriteri sağlamıyorsa da bir değeri kalmıyor o lastiğin benim için.

[tommygun]

Ben dün lastiklerimi değiştirdim. 1 Sene ve 23.000 km olmuştu. Arka lastik epey düzleşmişti, virajlarımı bile olumsuz yönde etkiliyordu.

[espresso]

Lastik konusu önemli. şüphe duyunca değiştirmek gerekir.
Ki ben motoru öyle performanslı sürmüyorum, viraja hızlı girme yatırma falan mevzularına girmiyorum, buna rağmen lastikten en ufak şüphe kalırsa değiştiririm. 2-3 yıl lastik ömrü için iyi, benim motoruma bir takım lastik yaklaşık 15bin lira, 3 yıl kullanacak olsam ki 3 yılda anca 20bin km yaparım, yılda 5bin lira lastik masrafı hobi açısından makul geliyor, kafamda şüphe olacağına değiştiririm diyorum.

Öncesinde lastik ömrü konusunda bilgim yokken 2016 model xmax'ı üzerindeki 2015 tarihli lastiklerle kullandım, 2022 yılında tuvturk muayenesinde abi bu lastik tarihleri eski dişlerin derinlğinde sorun yok diye geçer yazdık ama değiştirseniz iyi olur diye uyardıklarında durumu öğrenmiş oldum, henüz 7bin km yapmış lastikleri değiştirince sürüş hissiyatı farkedilir bri şekilde değişti, daha önce normali bu kadar herhalde diyordum meğer lastiklerin şekli sağlam görünse de hiç tutmuyormuş.

[Birkannn]

Genel olarak lastiğe çok önem vermiyoruz maalesef.
Motosiklet kullanan için kask ne kadar önemliyse lastik bence daha önemli.
Ekonomik problemler var evet ama canımız daha önemli.
Her gün araba kullanan biriyim.
Adam Mercedes , Bmw ile geziyor şekil olsun diye jant alıyor ama lastik umurunda değil.
Motosiklette çok daha fazla dikkat etmemiz lazım.
ufacık bir kaza alacağımız lastiğin binlerce katı sıkıntı çıkarabilir bize hem maddi hem manevi.

[motomad]

Benim lastik 10bin tlydi en son.9bin kmde yada 2 yil sonunda degisiyorum.zaten 2.yil sonunda catlaklar basliyor.
Binilirmi binilir,ben binmiyorum ama.yenisini alip kafam rahat viraj yapiyorum.obur turlu her virajda kayma korkusu isin bkunu cikariyo.
Otomobildede 3-4 yil yada 25bin km sonra o lastik performans dusuyor.cogu kez 25-30bin arssi degstim otomobilde

[fatih.met]

hani lastikler doğada 1000 yılda anca çözülüyordu? lastikler 10 yıl bile dayanamıyorsa bilim yalan söylüyor. bundan sonra lastik çöplerimi doğaya gönül rahatlığıyla atabilirim.

[uurrdmrr]

Bizim toplumda okuma/araştırma/analiz sorunu var diyorum, sonra bana "bilmiş" diyorlar...

Adam zaten yanlış yere baktığının farkına varmış, hala lastik tarihinin yerini tarif eden var.

Hey allahım yav

---------- Mesajlar birleştirildi - 14:22 ---------- bir önceki mesaj zamanı 14:12 ----------



Yurtdışından kasıt neresi mesela? İtalya, Yunanistan, İspanya, Fransa, ...?

Hiç de dediğiniz gibi değil. Şu saydığım ülkelerde (özellikle İtalya) yer gök, günlük kullanılan, kırık dökük, eski/yeni motosiklet dolu. Garajda tutulan, keyif için kullanılan, bebek gibi bakılan motosikletler tabii ki var ama onun kullanıcı profili farklı. Burada da var öyle tipler. Ama Avrupa ortalaması yaşam standartları bizden fersah fersah ilerde olduğu için, bu tiplere orada daha sık ve daha geniş bir yaş yelpazesinde rastlanıyor, o başka...

Bir de tabii, orada yürütme maliyetleri, vergiler, servis kalitesi, ikinci el mantığı, vs. falan çok daha iyimser olduğundan, bizim kadar ince hesaplara gerek kalmıyor...

İsveç , Belçika ve Danimarka'dan bahsettim Erasmus'la gittiğim ve hala arkadaşlarımın olduğu ülkeler. Keyfi sürücü orada daha fazla var orası doğru ben onların daha fazla olduğu ve son dediğiniz hesaplamalara daha az maruz kaldıkları için daha çok olduğunu belirttim , iş veya terlik olarak kullanılan kırık dökükler orada da var ama Avrupa ülkelerinin toplu ulaşımı ülkemizden katbekat iyi olduğu için ulaşım için kullanmıyor çoğu kişi.

[yaşlıveacemi]

hani lastikler doğada 1000 yılda anca çözülüyordu? lastikler 10 yıl bile dayanamıyorsa bilim yalan söylüyor. bundan sonra lastik çöplerimi doğaya gönül rahatlığıyla atabilirim.

Plastik olmasın o?

[tommygun]

Arkadaşlar aman dikkat "bana bir şey olmuyor" diye denyo gibi eski ve bitik lastiklerle yol almayın. O lastikler öyle bir anda size kelek atar ki motora başladığınız güne lanet eder, korkudan Ayetel Kürsi'yi unutursunuz.

[Motoseverrr]

Yurtdışından kasıt neresi mesela? İtalya, Yunanistan, İspanya, Fransa, ...?

Hiç de dediğiniz gibi değil. Şu saydığım ülkelerde (özellikle İtalya) yer gök, günlük kullanılan, kırık dökük, eski/yeni motosiklet dolu. Garajda tutulan, keyif için kullanılan, bebek gibi bakılan motosikletler tabii ki var ama onun kullanıcı profili farklı. Burada da var öyle tipler. Ama Avrupa ortalaması yaşam standartları bizden fersah fersah ilerde olduğu için, bu tiplere orada daha sık ve daha geniş bir yaş yelpazesinde rastlanıyor, o başka...

Bir de tabii, orada yürütme maliyetleri, vergiler, servis kalitesi, ikinci el mantığı, vs. falan çok daha iyimser olduğundan, bizim kadar ince hesaplara gerek kalmıyor...

Abi ben yabancıların servis olaylarına hastayım , ara sıra Ducati forumunda takılırım ve adamlar bakımlarını kendileri yapıyor ve hiç bir türlü garantiden çıkmıyor. Hatta adamlar artık o kadar profesyonel olmuş ki yağları laboratuvar ortamında test ediyorlar, eğer yağdan alışılmışın dışında bir çapak görülürse bunu bayiye yollayıp uzatılmış garanti talebi edip alanları bile gördüm. Şimdi o motosiklet kullanıcısı ile benim canım ülkemdeki motosiklet kullanıcısı bir olur mu? En basitinden adamlar yağı laboratuvar ortamına sokup ne kadar alışım malzemesi çıktığına bakarken bizimkiler ise dandirik bir makinaya ağırlık koyup "Aaa abi evet bak ses gelmiyor ehehehe" gibi bir cümle ile yağın kalitesini belirliyor , öğretilmesi ve değiştirilmesi gereken çok şey varda neyse .

[Punctum]

[/COLOR]

İsveç , Belçika ve Danimarka'dan bahsettim Erasmus'la gittiğim ve hala arkadaşlarımın olduğu ülkeler. Keyfi sürücü orada daha fazla var orası doğru ben onların daha fazla olduğu ve son dediğiniz hesaplamalara daha az maruz kaldıkları için daha çok olduğunu belirttim , iş veya terlik olarak kullanılan kırık dökükler orada da var ama Avrupa ülkelerinin toplu ulaşımı ülkemizden katbekat iyi olduğu için ulaşım için kullanmıyor çoğu kişi.

Punctum Bugün 22:43
İsveç, Danimarka ve kısmen de Belçika, soğuk iklime sahip ve ulaşım amaçlı motosiklet alışkanlıkları Akdeniz ülkelerine göre daha makul olduğu için size öyle gelmiştir. Bir de tabii bu saydıklarınızdaki kişi başı milli gelir, çoğu Avrupa ülkesine göre bile yüksek kaldığından, orada ulaşım amaçlı motosikletten çok, keyif amaçlı kullanılan motosikletlere rastlamış olmanız çok normal.
Bu arada kısa sayılmayacak bir süre kaldığım Stockholm’de, üzerinde dişli kar lastiği olan bisikletleri sürenler görüyordum. O soğukta yav. Ama adamın garajında Bentley de vardı. Demem o ki, onların kafa farklı çalışıyor bizden. Anlamamız mümkün değil…

---------- Mesajlar birleştirildi - 22:46 ---------- bir önceki mesaj zamanı 22:44 ----------

Abi ben yabancıların servis olaylarına hastayım , ara sıra Ducati forumunda takılırım ve adamlar bakımlarını kendileri yapıyor ve hiç bir türlü garantiden çıkmıyor. Hatta adamlar artık o kadar profesyonel olmuş ki yağları laboratuvar ortamında test ediyorlar, eğer yağdan alışılmışın dışında bir çapak görülürse bunu bayiye yollayıp uzatılmış garanti talebi edip alanları bile gördüm. Şimdi o motosiklet kullanıcısı ile benim canım ülkemdeki motosiklet kullanıcısı bir olur mu? En basitinden adamlar yağı laboratuvar ortamına sokup ne kadar alışım malzemesi çıktığına bakarken bizimkiler ise dandirik bir makinaya ağırlık koyup "Aaa abi evet bak ses gelmiyor ehehehe" gibi bir cümle ile yağın kalitesini belirliyor , öğretilmesi ve değiştirilmesi gereken çok şey varda neyse .

Daha çok yolumuz var diyeceğim de, önce bir yola çıkmamız gerekiyor

[fazil]

Geçenlerde forumda Yunanistan'da herkesin TDM kullandığından bahsedilmişti. Bizde TDM kullanan pek kalmamıştır. 90'larda etrafta çok vardı.
Bizde eski motorlara ne oluyor bilmiyorum. Genelde bakımsızlıktan dökülmeye başlıyor. Kimse eski motora para harcamak istemiyor gibi.

[Motoseverrr]

İsveç, Danimarka ve kısmen de Belçika, soğuk iklime sahip ve ulaşım amaçlı motosiklet alışkanlıkları Akdeniz ülkelerine göre daha makul olduğu için size öyle gelmiştir. Bir de tabii bu saydıklarınızdaki kişi başı milli gelir, çoğu Avrupa ülkesine göre bile yüksek kaldığından, orada ulaşım amaçlı motosikletten çok, keyif amaçlı kullanılan motosikletlere rastlamış olmanız çok normal.
Bu arada kısa sayılmayacak bir süre kaldığım Stockholm’de, üzerinde dişli kar lastiği olan bisikletleri sürenler görüyordum. O soğukta yav. Ama adamın garajında Bentley de vardı. Demem o ki, onların kafa farklı çalışıyor bizden. Anlamamız mümkün değil…

Onların kafada bizimki gibi mal için yaşamak yok diye tahmin ediyorum, tabi bu güzelliği sağlayanda devlet o ayrı bir konu. Bizim insanımızın kafa yapısı bozuk başta. O, bu, şu ve kim ne der sözleriyle hareket eder, hep bir çekememezlik hep bir sidik yarışı mevcut insanlarda. İşin acizliğide alınan bir avuç civata ile hava atmak, gerçi bir avuç civataya tav olanada yazık. Kısacası 2 ucu boklu bir değnek oldu toplum. Yurt dışında yaşıyor olsaydım zevkine ve deneyimlemek için premium markalar alır durmadan yükseltirdim ve hep kullanmak için eski bir model hiç değişmeyecek bir aracım olurdu.

[Propaganda]

Yanii, beklenen sonuç...

Gözler 2000'li bir şey arıyor konu tarih olunca. Algıda seçicilik durumu oldu biraz.

[Motoseverrr]

Geçenlerde forumda Yunanistan'da herkesin TDM kullandığından bahsedilmişti. Bizde TDM kullanan pek kalmamıştır. 90'larda etrafta çok vardı.
Bizde eski motorlara ne oluyor bilmiyorum. Genelde bakımsızlıktan dökülmeye başlıyor. Kimse eski motora para harcamak istemiyor gibi.

10 Numara motosikletmiş TDM, parça problemi vardır yüksek ihtimalle yoksa alınmayacak bir model asla değil. Her yola gelecek bir motosiklet gibide duruyor.

[fatih.met]

Plastik olmasın o?

şaka yapmıştım aslında ama merak edip araştırdım biraz, lastikler doğada çok kısa sürede çözülüyormuş, 50 ile 80 yıl arasında artık tamamen toprak olmaya başlıyormuş lastikler...

yani plastiklerin aksine doğa şartlarına karşı pek dayanıklı değillermiş, ayrıca şöyle ilginç bir bilgi öğrendim oda plastiklerin yaklaşık 1000 yılda çözülmesi diğer bir çok hammaddeye göre kısa bir süre, mesela cam şişeler 4 bin yıl dayanıyormuş doğa şartlarına... sonra şu inşaat sektöründe bizim çok kullandığımız bir malzeme var, "strafor" diyoruz, bu malzeme 5000 yıl ile 2 milyon yıl arası dayanabiliyormuş doğada.

fakat strafor denilen malzemenin öyle 5 bin yıl yada 1 milyon yıldan falan fazla dayanması mümkün değil çünkü bizim burada tavuklar o straforları yiyorlar, yani tavukların soyu tükenirse o zaman olur.

tavuklar güzel hayvanlar, sevecen hayvanlar, nasıl kesip yiyorlar onları, ben bazen yemek artıklarıyla besliyorum onları, straforları da çok yiyorlar umarım zararı dokunmuyordur onlara, ne anlıyorlar o plastik gibi şeyi yemekten bilmiyorum, onuda merak ettim ama araştıramam şimdi.

[Propaganda]

şaka yapmıştım aslında ama merak edip araştırdım biraz, lastikler doğada çok kısa sürede çözülüyormuş, 50 ile 80 yıl arasında artık tamamen toprak olmaya başlıyormuş lastikler...

yani plastiklerin aksine doğa şartlarına karşı pek dayanıklı değillermiş, ayrıca şöyle ilginç bir bilgi öğrendim oda plastiklerin yaklaşık 1000 yılda çözülmesi diğer bir çok hammaddeye göre kısa bir süre, mesela cam şişeler 4 bin yıl dayanıyormuş doğa şartlarına... sonra şu inşaat sektöründe bizim çok kullandığımız bir malzeme var, "strafor" diyoruz, bu malzeme 5000 yıl ile 2 milyon yıl arası dayanabiliyormuş doğada.

fakat strafor denilen malzemenin öyle 5 bin yıl yada 1 milyon yıldan falan fazla dayanması mümkün değil çünkü bizim burada tavuklar o straforları yiyorlar, yani tavukların soyu tükenirse o zaman olur.

tavuklar güzel hayvanlar, sevecen hayvanlar, nasıl kesip yiyorlar onları, ben bazen yemek artıklarıyla besliyorum onları, straforları da çok yiyorlar umarım zararı dokunmuyordur onlara, ne anlıyorlar o plastik gibi şeyi yemekten bilmiyorum, onuda merak ettim ama araştıramam şimdi.

Araç lastikleri ağaçlardan alınan lateksle üretilirken strafor yani polistren gibi petrol bazlı polimerler ise sentetik olarak üretilir. Bu polimerlerin aşırı sayıdaki ve stabil bağları doğada parçalanmalarının milyonlarca yıl sürmelerine sebep olur.