Hiz ve hizlanma arasindaki farki bilmeyen , gücü sadece son hiz artisi olarak gören ortalama motorcular icin o gücler düsünce özrü olarak görülebilir. Ancak belli bir cizgini üzerindeki motorsevenler icin o gücler naked yada enduro farketmez her türlü motor icin ekstra keyif unsurudur. Bu tür binicileri otoyolda son hiz kovalarken yada Darlik virajlarinda kameraya gösteris yaparken göremezsiniz.Cyan adlı üyeden alıntı
Sevgilerimle
Osocan Hocam, öğrencinizde mabat korkusuyla hafiften bir tulum içine mıçma durumları sezdim.
Mizac olarak cok heyecanli bir yapiya sahip olan ögrencim o demoda ana konumuz olan quick turn uygulamasini , neredeyse aralarinda hic düzlük olmayan oldukca sert viraj ve firketelerde motorunun ne kadar kivrak ve atak oldugunu gördügünde cok etkilenmisti. Ayrica sert inis esnasinda dogru vites secerse motorunun neredeyse hic frene ihtiyac duymadan yavaslayabildigini , viraj ici ivmelenmelerde arka tarafin yere zamk gibi yapistigini hissettiginde hayret etmisti. Cok kisa bir süre sonra o rotada ayni sürüsü kendisi yapabilir hale geldi. Yani heyecan var ama korku yok.
Egitimin yapildigi Eifel ulusal parki bölgesi Alman motorcularin en sevdigi rotalardan birisidir.
Sevgilerimle
Kendi motoruma bir gün artçı olmuştum, ustam kullanmıştı ki çocuk yavaş ve temkinli kullandı. 1-2 km ya gittik ya gitmedik. O esnada korktuğum kadar ömrüm boyu hiçbir şeyden korkmadım.Mizac olarak cok heyecanli bir yapiya sahip olan ögrencim o demoda ana konumuz olan quick turn uygulamasini , neredeyse aralarinda hic düzlük olmayan oldukca sert viraj ve firketelerde motorunun ne kadar kivrak ve atak oldugunu gördügünde cok etkilenmisti. Ayrica sert inis esnasinda dogru vites secerse motorunun neredeyse hic frene ihtiyac duymadan yavaslayabildigini , viraj ici ivmelenmelerde arka tarafin yere zamk gibi yapistigini hissettiginde hayret etmisti. Cok kisa bir süre sonra o rotada ayni sürüsü kendisi yapabilir hale geldi. Yani heyecan var ama korku yok
Egitimin yapildigi Eifel ulusal parki bölgesi Alman motorcularin en sevdigi rotalardan birisidir.
Sevgilerimle
Gayet de biliyorum, (hızlanma yerine ivme/ivmelenme dersek müfredata daha uygun olur...) kesin bir ukala çıkar asıl konudan saparak buna işaret eder diye bekliyordum açıkçası, o ukalanın sen olması hiç sürpriz olmadı tabi.
Fikrim sabit, 170-210hp bir naked saçmalık olarak görüyorum. Mastürbasyonu / hava basmayı (bir de utanmadan bunu paylaşmayı) sevenler saçma bulmayabilir tabi, kendi takdirleridir. Ek olarak neyi saçma bulduğumu anlamamış olmaları da son derece olasıdır.
Gayet de biliyorum, (hızlanma yerine ivme/ivmelenme dersek müfredata daha uygun olur...) kesin bir ukala çıkar asıl konudan saparak buna işaret eder diye bekliyordum açıkçası, o ukalanın sen olması hiç sürpriz olmadı tabi.
Fikrim sabit, 170-210hp bir naked saçmalık olarak görüyorum. Mastürbasyonu / hava basmayı (bir de utanmadan bunu paylaşmayı) sevenler saçma bulmayabilir tabi, kendi takdirleridir. Ek olarak neyi saçma bulduğumu anlamamış olmaları da son derece olasıdır.
Senin bulundugun seviyeden bakinca bilgi sahibi olmak , ukalalik ile ayni gibi görünebiliyor bunu yadirgamiyorum. Altimdaki motorun gücü ile hava atma ya da senin deyimin ile "masturbasyon yapma" yasini geceli cok uzun süre oldu. O güc seviyelerini anlayamaman gayet dogal .
Müfredattaki "ivmelenme" terimi hem hizlanma hem de yavaslama fiillerini icerdigi icin özellikle "hizlanma" fiilini tercih ettim ama yukarida da söyledigim gibi senin seviyenden bakarken bunu anlayabilecegini düsünmek iyimserlik olur . Affedersin
Sevgilerimle
Tamam, yeterince gaz çıkardıysan bana 120-130hp bir motosiklet ile 170hp bir motosikletin ivmelenmelerindeki (senin gibi büyük üstadlara ekstra keyif veren) farkları nicel olarak gösterebilir misin? Yani böyle mangalda kül bırakmayan söylemler falan çok görkemli vs. falan hoşuna gidiyor anlıyorum da ıspat / altını doldurmak lazım...Senin bulundugun seviyeden bakinca bilgi sahibi olmak , ukalalik ile ayni gibi görünebiliyor bunu yadirgamiyorum. Altimdaki motorun gücü ile hava atma ya da senin deyimin ile "masturbasyon yapma" yasini geceli cok uzun süre oldu. O güc seviyelerini anlayamaman gayet dogal .
Müfredattaki "ivmelenme" terimi hem hizlanma hem de yavaslama fiillerini icerdigi icin özellikle "hizlanma" fiilini tercih ettim ama yukarida da söyledigim gibi senin seviyenden bakarken bunu anlayabilecegini düsünmek iyimserlik olur . Affedersin
Sevgilerimle
Buyur, zor gelirse burayı kullanabilirsin:
https://www.engineeringtoolbox.com/c...on-d_1309.html
Halen de konuyu anlamadan yazıyorsun o ayrı... (Orijinal cümlemi bir daha oku, ne yazmışım anla.)
Motosiklet zevki sadece yüksek cc ya da yüksek hp ile olur gibi bir iddiam olmadı ki @Cyan. Niye böyle bir cevap yazdın anlamadım hiç. Alıntıladığın kısım bu:
Ne güçten bahsetmişim ne de hacimden... Katılmadığın taraf neyse tekrar yazabilir misin?
Espresso ile şu yazışmanızdan oralara geldik de ondan, orada değindiğin daha fazla zevk alınan unsurları veya yorumun amacını yanlış anlamış olabilirim. Neydi acaba?
Her zaman en iyinin daha iyisi vardır ama biz bu işin keyif kısmını atlıyoruz. Yıllardır yemek yiyeceğim ya da çapkınlık yapacağım diye antin kuntin yerlere gidiyorum. Sorsanız en keyif aldığım geziler nedir diye;
1) Rks Titanic ile İstanbul'dan Bodrum'a eski eşime gitmem
2) Rks Titanic ile TMP korteji ayağına Çanakkale'ye çapkınlığa gitmem
3) Sym Wolf ile çapkınlık için kış vakti aynı ay 2 kere İstanbul-Ankara, 2 kere de İstanbul-İzmir yapmam ve dönmem.
Multiler gelsin, S1000'ler gitsin, Cbr'lar gelsin, Zx'ler gitsin,boşverelim ağalar, yeter ki anı biriktirelim, keyif alalım.
Sidik yarışına gerek yok
Estağfurullah..Her fırsatta b.kuna cila sürmeye gelen egosantrik tipler olmasa keyif alacağız da işte olmuyor...
Keyif hikâyesi olarak senin eline su dökmek ne mümkün?
Benim demek istediğim; çoğunlukla meramımızı yazıyla anlatmaya kalktığımızda epey yanlış anlamalar ve sıkıntılı durumlar ortaya çıkabiliyor, lakin yüz yüze geldiğimizde her şey forum ortamından farklı olup çok eğlenceli olabiliyor. Misal Hırbonen. O adamın böyle pırıl pırıl bir adam olacağı kimin aklına gelirdi? Geçmişte epey kalbini kırdığım Atp Ahmet Abi de 10 numara 5 yıldız biri çıktı, mekanı cennet olsun BursalıAli abi de çok kral biriydi.
Umarım sen, hasmet, Osocan, Nikkfurie dahil tüm üyeleri aynı ortamda makaraya davet edip gelmelerini sağlayabilirim. Bu işi başarırsam sırada Hırbonen ve killingroad'u aynı ortama sokmak var.
Tabiki hemen aktarabilirim verdigin dandik sitedeki bol formüller de bir mühendis olarak bana ancak konunun aperatifi olur.
Öncelikle motosikletin hizlanma limitini belirleyen iki sinir vardir .
Bunlardan birincisi yol tutusudur. Zemin , lastik ,süspansiyon denklemdeki üc faktördür.Ilk patlak veren Cekis kontrolünü devreye sokar veya eger yoksa arka tekerlegi patinaja düsürürür. Her iki durum da hizlanmayi verimsiz hale getirir.
Ikinci faktör ise Agirlik transferidir. Asiri hizlanma motorun agirlik merkezi ve aks acikligina bagli olarak tüm agirligin arkaya tasinarak ön tarafin havalanmasi ve yine hizlanmanin verimsiz hale gelmesi demektir. Sanilanin aksine ön teker yerden kesildigi anda hizlanma zayiflatilmak zorundadir bu yapilmaz ise sente noktasindan sonra motor kafaniza gacecektir.
Yani motorun hizlanmasinin limitini güc degil yukaridaki faktörler belirler.
O zaman güc ne ise yarar ?
Daha fazla güc = daha uzun süre maksimum hizlanma yapabilmek demektir. Dogru kullanilan gaz kolu ile maksimum tutusu ve optimum agirlik transferini sürdürebilmeniz icin gücü düzenli olarak arttirmalisiniz. Gücün bittigi yerde hizlanma da bitecektir. Elinizin altindaki güc ne kadar fazla ise o kadar uzun süreli hizlanmalar elde edebilirsiniz.
Bunu elektronik destek sistemleri vb ile elde etmek mümkün degildir. Sadece sürücünün becerisi ve motorun gücü bunu sunar.
Cok eglenceli oldugundan süphemin olmadigi düsük güclü motorlarda böyle karmasik bir denge denklemi kurmak mümkün olmadigi icin isler kolaydir.
Debriyajda bir hata yapmadiginiz sürece öyle bir motorda motorun ön tarafini yerde tutma sorunu yasamazsiniz , S1000XR gibi leylek bacakli ama öküz gibi gücü olan bir makinada ise herhangi bir viteste yapacaginiz sert bir gaz hareketi wheelie kontrol OFF ise basiniza büyük isler acabilir.
Umarim okuyanlar anlayabilmistir. Cyancim sen anlamasanda olur cok dert etme büyüyünce anlarsin.
Sevgilerimle
---------- Mesajlar birleştirildi - 22:58 ---------- bir önceki mesaj zamanı 22:52 ----------
Bana uyar . En fazla toplu halde beni dövüp hirslarini alir bu sevgi pitirciklari
Bizim dolaştığımız bu ortamdaki arkadaşları baz alırsak hepsi saygılı ve dünya iyisi adamlardır, pratikte en it kopuk sayılacak olan benim sanırımBana uyar . En fazla toplu halde beni dövüp hirslarini alir bu sevgi pitirciklari
Dur daha sen ve Punctum ile bir araya gelip Hac vazifemi yerine getirmem gerek.Forumda karşılıklı atışırken kişiler gerçekte olduğu hallerin dışına çıkabiliyor ya.. Bununda ayrı bir zevki varki bence birçok üyede bunu bilerek yapıyor.
Bize kötü örnek olmamak için kaçak oynadığını anladım.
Danışmanlık yapıyorsan tam danışmanlık şirketlerinin sevdiği tür danışmansın teslim ediyorum.
Sen benim orijinal beyanımı anlamayacaksın, ek olarak onu da anladım; çünkü onunla ilgilenmiyorsun esasen, sadece ego şişirme malzemen burada yazdıklarımız / yazdıkların.
Yarış bloklu naked sürmek hiç te zevkli bir şey değil, sürüş yarış şartlarında olmadığı müddetçe.210hp lik versiyon fantezi kalsada 170 hp exotic kalıyor
Bir motorun ürettiği maksimum güç, o motorun sürülebilitesiyle çok da alakalı değil. Bir naked, düşük devirde yüksek tork verebilmeli. Motor bunu yapsın, sonra isterse 150 beygir olsun, isterse 200, çok da mühim değil.
Şahsen 125hp CB1000R ile 180hp Superduke arasında normal kullanım esnasında ahım şahım güç farkı hissetmiyorum. Asıl büyük fark şase ve süspansiyonda. Birinde motosikleti çok rahat, güvenli ve zevkli kullanabilirken diğerinde tedirgin oluyorum. Çünkü ne b.k yiyeceği belli değil. Geri bildirim sıfır. Odun gibi şase, pişmiş makarna gibi süspansiyon.
Süspansiyon şasi konusunda yüzde yüz katılıyorum. Motorun üretebildiği gücün kullanılabilirliğini direkt etkileyen faktörler. Güç konusunda da, benim tecrübem şu yönde oldu. Aynı motorun 600cc olanından 1000cc olanına geçtiğimde çok bariz bir güç artışı hissetmedim. Uzunca bir süre 1000lik kullandıktan sonra 600lüğe geçince ne kadar fark olduğunu daha net anladım. 600lüğün arkasından biri asılıyor gibiydi.
Orada da hacim ve güçten bahsetmemişim hiç. Yanlış anlamışsın. Fark, motosikletin bir bütün olarak ne kadar iyi çalışılmış olduğu, ne kadar zevkli kullanılabildiği. Yoksa bir motorun 200hp olması çok bir şey ifade etmiyor.
Ancak şu da bir gerçek ki 200hp motor kullanılan bir motosiklet te kolay kolay kötü olmuyor çoğu zaman. Çünkü o motoru iyi çalışılmamış bir şase ve süspansiyonla eşleştirmek üretici açısından ciddi maddi zarar demek... Ancak istisnaları vardır eminim.
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
