Gittikçe sıkılaşan Euro emisyon kriterlerinin motosikletlerin içine etmesi...
Reklamlar
-
killingroad adlı üyeden alıntı
California dedik diye üstüne bir de konu mu açtın, ilahi... Hırboyu özledin sen galiba..
R9 başlığını konu dışına çıkarmamak için yeni başlık açtım. Sağolasın aratmıyorsun
killingroad adlı üyeden alıntı
Birincisi Euro5+ ile emisyon sınırlamalarında en ufak bir değişiklik dahi yok.
Emisyon miktarlarında değişiklik yok. Değişiklik tabii ki emisyonla ilgili ve ne olduğunu ilk paragrafta açık açık yazdım...
killingroad adlı üyeden alıntı
Kawasaki H2R homologasyon dışı bir motosiklet ve şu an 310hp. Ne 200'ü? Yine olmayan bir şeyi teorine malzeme etmişsin. H2R ile H2 arasındaki farkı öyle Euro4 falan diye anlatırsan gülerler =)
200 olan H2. H2R ve H2 motorları temelde aynı. Fark H2'nin zararlı gaz ve gürültü emisyonu nedeniyle içerdiği kısıtlamalar.
killingroad adlı üyeden alıntı
Nasıl bir KTM gözlüğüyle bakmaktır bu anlamadım ama KTM'in tüm tercihleri kendini bağlar, AB'yi değil.
Kullandığım, içini, dışını ve geçirdiği değişiklikleri iyi bildiğim motosikletten örnek verdim, doğal olarak.
killingroad adlı üyeden alıntı
Bu hikaye 5 yıllık değil, öyle ne California'sı dersen hayal aleminden yazmış olursun. EPA'nın ulusal standardı dışında standart belirliyor adamlar 50 senedir.
Ulus değil, federal olacak. Amerika bir ulus devlet değil, eyaletlerden oluşan federal bir devlet. Eyaletleri küçük birer ülke gibi düşün. Eyaletler vergi topluyor ve kendilerine ait kanunları var. Bu her eyalet için bu böyle, Kaliforniya için farklı bir durum söz konusu değil.
Reklamlar
-
Amerika bir şehirdir Haşmet
-
killingroad adlı üyeden alıntı
Ha bu arada yeni Panigale V4 ABD'de 6hp düşük güçle satılıyor.
S1000RR ABD'de 5hp düşük güçle satılıyor.
Transalp ABD'de 8hp düşük güçle satılıyor.
ZX4R ABD'de yaklaşık 20hp düşük güçle satılıyor.
Bunların sebebi zararlı gaz emisyonu değil, gürültü. Amerika'nın zararlı gaz emisyon kısıtlamaları Euro 4'un gerisinde. Onun için Yamaha R1, AB aksine 2025 yılında Amerika'da satışa devam edecek.
200 beygir motosikletin üç beş beygir daha az olması beni rahatsız etmiyor açıkçası. ZX4R için evet kötü, ama $1000 daha pahalıya 123 beygir ZX6R var. Dolayısıyla Amerika'da satışa çıkmış olması hata.
---------- Mesajlar birleştirildi - 16:01 ---------- bir önceki mesaj zamanı 15:35 ----------
Nikkfurie adlı üyeden alıntı
bu arada Haşmet adamlarda seninle aynı şeyi söylüyor , Çinliler o kadar iyi elektrikli otomobil yapıyor ki büyüklerin satışı dibe vurdu diyorlar işte..
Burada Çin mali araba yok. İnsanlar elektrikli arabaları sevmediler. Elektrik alt yapısı yetersiz. Kışın performans düşüyor. Akşam evde şarj edip günlük ise gidip gelmek için ideal ama uzun mesafede benzinli araç gibi değil.
An itibariyle elektrikli araçlar "plug-in hibrit" araçlar ile rekabet edemiyorlar.
Plug-in hibrit arabalar elektrikli araç gibi, sadece menzilleri daha kısa. Ama günlük ise gidip gelen insan için gayet yeterli. Velhasıl günlük ise gidip gelen insan için benzin motoru devreye girmiyor bile. Araç üzerinde bir ton pil taşımadığı için de elektrikli araçlardan daha verimli. Ama ola ki uzun yola gitmek istediğinde de benzinli motor devreye giriyor.
Motosiklete gelince, günlük ulaşım için kullansam elektrikli motosiklet süper... Ama zevk için menzil sorun.
-
Burada dediğin yer Amerika'nın neresi Haşmet , New York'ta yaşayan biri için elektrikli otomobil gayet iyi bir tercih olur , Nevada da yaşayan adam zaten F serisi Ford dan başka birşey almaz..bu arada profilde şehir kısmına Amerika yazmışsın :D
-
Nikkfurie adlı üyeden alıntı
Burada dediğin yer Amerika'nın neresi Haşmet , New York'ta yaşayan biri için elektrikli otomobil gayet iyi bir tercih olur , Nevada da yaşayan adam zaten F serisi Ford dan başka birşey almaz..bu arada profilde şehir kısmına Amerika yazmışsın :D
Amerikanın genelinden bahsediyorum @Nikkfurie. Sonuçta bir kaç şehirde herşeyin süper olması hiç bir şeyi değiştirmiyor. Araç üreticileri değil bir kaç şehre, bir kaç eyalete, bir kaç ülkeye, dünyaya satmak zorunda.
Amerika coğrafyası geniş bir ülke. -40 derece soğuk yerleri de var, Ocak ayında 30 derece olan yerleri de. Alım gücü yüksek olduğu için elektrikli araçların fiyat dezavantajı da az. Müstakil evler yaygın olduğu için insanların evinde gece ucuz tarifeden şarj etmeleri de mümkün. Elektrikli aracı dünyada popülerize eden şirket te Amerikalı. Bütün bunlara rağmen insanların geneli elektrikli araçları tercih etmedi.
Tabii ki "Amerika = dünya" değil. Ama eninde sonunda elektrikli araçların dünya genelinde yaygınlaşması için içten yanmalı araçlarla kafa kafaya rekabet edebilmesi gerekiyor. Görünen o ki bu zannedildiği kadar çabuk olmayacak.
-
Nation / nation-wide / National news kavramlarının olduğu bir federasyonla ilgili birebir ulusal dediğim için çok özür dilerim. artık ne anlamı varsa bunun =)
Teşekkürler ama bana ülkeler birliği konseptini anlatmak yerine federal kanunu okuyabilirsin: https://www.epa.gov/state-and-local-...authorizations
California tüm devletler içerisinde federalden daha katı emisyon standartları oluşturabilen tek devlet ve isteyen diğer devletler bu standartları veya isterlerse fedarel standartları benimseyebiliyorlar. daha düşüğe izin var.
ha bir de ABD eyaletlerden oluşan federe bir devlet değil. Devletlerin oluşturduğu bir federasyon. =))
İkincisi, emisyonlar ses ve hidrokarbon olarak iki ayrı sınıftadır ve ikisi de tüm bu emisyon kısıtlama sistemlerinin birlikte kullanılan ana figürleridir. Biri kabul biri kaka diye bir şey yok. Ses kısmanın yüksek devirli bir makinada nelere mal olabildiğini görmemiz yeterli. Bİri diğerinden masum falan diye kandırmaya gerek yok kendimizi. Benzer şekilde ilerliyorlar.
60 yıl boyunca bir hareketin bayrak taşıyanı olmakla, Yahudilere küfreden herif yüzünden Hitler'in soykırım yapması benzetmeleri pek paralel değil. Komik, ama olguları yanlış kefelere koyan bir şaka. California bu konuyu başlatan ülke yahu? Bütün spor otomobillerin hadım edilmiş versiyonları gitti yıllarca ABD'ye? Bu
Ha merak etme, şu an CARB 2028'den itibaren devreye girecek yeni motosiklet emisyon standartlarını tartışıyor. 7 Kasımda ikinci oturum var izle =))
2019'da da California yeni standartlara geçmeye çalıştı, Trump reddetti
AB'nin emisyon yönetimi konusunda ABD'yi örnek gösterip, test ve denetimi doğru şekilde yapıyor olmalarını işaret eden AB parlmento raporundan:
"Our analysis of the respective emissions standards identifies that (broadly) US federal standards are more ambitious for key local air quality pollutants, particularly NOx, than EU standards. A key difference is that the US applies a single set of standards to petrol and diesel vehicles, while the EU allows higher levels of air quality pollutants to diesel vehicles. In addition, California, and a number of other states which chose to adopt California’s rules, apply emissions standards which are more ambitious than federal standards. "
"The test regimes used in the EU and the US are, however, different, which affects the stringency in practice of emissions standards. The EU’s use of the New European Driving Cycle has hampered the effectiveness of emissions standards. Not only is there a gap between test cycle emissions and real-world driving emissions, but the gap has been growing significantly over time. Progressive introduction of more stringent and representative testing, in the new Worldwide Harmonized Light Vehicles Procedure, which is closer to the US Federal Test Procedure and to real-life driving conditions, will improve the situation."
Niye ekledim bunları? Avrupa her zamanki gibi hile yapıyor kaçırdığın nokta bu.
Avrupa hiç bir zaman otomotiv sektörüne dokunmadı. Rusya'ya ambargo uyguluyorlar yersen, istediklerini alıyorlar çatır çatır. O yüzden AB doğru düzgün ölçmediği kurallarla geziyor. Şimdi ilk kez 17500 ve 35bin km'de katalizör verisi verecekler. VW dizel hikayesini de mi hatırlamıyorsun? Belirli bir devirde açılan exupla ses kontrolü yapıyor ya AB =) Sökmeyen Aprilia V4 kullanıcısı yok, iki tane kablo söküyorsun. VW hikayesinde de can alıcı olan şey cheating devicedan ziyade, test emissions real life emissions arasında bilinen devasa fark. Bunu bilerek ölçüm test sistemleri geliştiriyorlar yani onu söylemeye çalışıyorum.
Ayrıca H2 H2R'ın yol versiyonu. Olay bir tane egzozdan ibaret değil, kullanılabilecek bir motosiklet satmak. H2'nin iki yıl bilmem ne km garantisi var. H2R'ı al evladındır bitti gitti. Bu makinayla yol versiyonu arasındaki fark egzoz mu allah aşkına ya =)
ABD'de road legal satsalardı madem emisyondan ötürü bu güç kaybı ve ABD'nin öyle sert standartları yok =)
-
bizim dedelerimiz mağara adamı ekmeği yer, sağlam yellenir idi
emisyon felan, erkek adamı bozar
-
Çok dağınık yazıyorsun killingroad. Yazdığını bir bütün olarak alıp demek istediğin şey ne acaba diye düşünüyorum ama bulmakta zorlanıyorum. Bir sürü saçmasapan şey yazdığımı ispatlamaya çalışıyormuşsun gibi bir durum var sanki. Velhasıl laf yetiştiriyor duruma düşmeden cevap yazmak çok mümkün değil yazdığına.
Sadece bir örnek vereceğim, bak ben ne yazmışım:
hasmet adlı üyeden alıntı
H2R ve H2 motorları temelde aynı. Fark H2'nin zararlı gaz ve gürültü emisyonu nedeniyle içerdiği kısıtlamalar.
Ve sen ne cevap yazmışsın:
killingroad adlı üyeden alıntı
Olay bir tane egzozdan ibaret değil, kullanılabilecek bir motosiklet satmak. H2'nin iki yıl bilmem ne km garantisi var. H2R'ı al evladındır bitti gitti. Bu makinayla yol versiyonu arasındaki fark egzoz mu allah aşkına ya =)
ABD'de road legal satsalardı madem emisyondan ötürü bu güç kaybı ve ABD'nin öyle sert standartları yok =)
Ben aradaki fark sadece egzos dememişim ki. Yazdığım çok kısa ve net. Muhalefet eder tarzda bir sürü şey yazmışsın ama yazdığım yorumun tam olarak hangi noktasına ve neden katılmıyorsun belli değil.
Bak Kawasaki'nin yaptığı basın açıklamasından birebir kopyalıyorum: "Aside from minor differences in the engine, as well as an intake and exhaust system tailored for street use to meet noise and emissions standards, the supercharged engine is essentially the same as the closed-course Ninja H2R."
Şimdi yazdığımı tekrar oku. Kawasaki'nin yazdığıyla birebir aynı olduğunu göreceksin.
-
O kadar da zor değil bence ama, yanılıyor da olabilirim.
1. California'nın özel "gücü" ile ilgili reddin yanlış. California'nın böyle bir gücü var.
2. Cali'nin böyle çıban başı görülmesinin sebebi 1960'lardan beri bu yaklaşımın mimarı olması. Emisyon kısıtlamaları 10 yıllık bir konu değil o yüzden tarihsel gelişim de hava cıva değil.
3. ABD'nin emisyon regülasyonları CO2/km sınırları açısından daha geniş gibi görünse de bu standartların gerçekten uygulanması söz konusu. Örneklendirdiğim ve atladığım onlarca örnekten görebileceğimiz gibi AB otomotiv endüstrisine aslında zorluk çıkartacak şeylerden kaçıyor. Mış gibi yapıyordu düne kadar. İlk defa gerçek bir yönetmelik var gibi, 10 sene sonra onun da nasıl etrafından dolaştıklarını öğrenene kadar.
4. Kawasaki'nin basın açıklamasında ne diyecekti başka? =) İyi madem tek sorun EU4-EU5 regülasyonları ise çıkarsın bir US Spec H2 de görelim? H2'nin kısık olmasının sebebi sürülebilir ve garanti zorunluluğu olan bir ürün olması. Emisyonlara uydurup pek ala 260hp olarak sürebilirdi o motoru. Atmosferik olarak 1100cc V4'lerde 220hp'lere dayandı millet, ortada aşırı besleme var.
Bireysel tüketicilerin emisyon kurallarına maruz bırakılması koca bir dalavere. İki senedir üzerinde çalıştığım Sustainability raporlama sistemlerine bakarak rahatlıkla söylüyorum ki, büyük dalavere. Bu dalaverenin mimarı da California, bu kadar basit söylediğim şey. Son 10 yılda rakamsal kısıtlarda geri kalmış olabilir, ki bunu güncelleme denemeleri de Trump tarafından engellendi, bunu da atlamamak lazım. Buna rağmen bu daha yüksek kısıtlamaları gerçek anlamda enforce ettikleri için de US Spec daha emsiyonlu ve daha rahat çalışan motorlar görmedik, görmeyeceğiz. ABD de eşşek kadar pazar, Türkiye değil. Bunu yapabilseler oraya özel araçlar bal gibi yaparlar.
-
1. Bence yok. Var olduğunu iddia ediyorsan nereden geliyor bu güç?
2. Tarihsel gelişim hava civa demedim ki. Ama AB'nin 2017, 2020 ve 2025'te bizzat kendisinin getirdiği kurallardan bahsediyorum, sen "asıl çıban başı Kaliforniya" diyorsun...
3. Katılıyorum.
4. Eğer emisyonlara uydurup 260hp olarak sürebilseler bal gibi de sürerlerdi. Çıktığında 1000cc SS'ler 200hp civarına yakındı çünkü. O kadar ARGE, ağırlık ve masraf'ın görünmeyen neticesi sırıtıyordu çünkü. 200 üzeri 60 beygirin sürmeye ne tesiri olacak? 200hp zaten fazlasıyla tehlikeli bir rakam. Herşey elektronikle düzenleniyor zaten. Yere aktaramayacağı gücü vermiyor benim 10 yıllık 180hp SDR bile. Ama aktarabildiği zaman da salıyor atları. Garanti olayına gelince, burada motosikletlerde garanti zaten 1 yıl. Pist araçlarına garanti verilmiyor çünkü doğası gereği aşırı zorlanıyorlar. Ancak H2R'larin patır kütür döküldüğüne dair bir bilgi de bulamadım, böyle bir fiyaskoya Kawasaki'nin izin vereceğini de düşünmüyorum.
5. Bireysel emisyon kuralları ile ilgili hiç bir fikir belirtmedim. Ayrı bir başlık altında tartışılabilir.
-
Hasbinallah, Clean Air Act bu hakkı veriyor California'ya neyi yok yahu?
24 ay olan modeller de vardı ABD'de aklımda o kalmış heralde, ama evet 12 aymış. Fark etmez garanti garantidir.
Elektroniğe farklı anlamlar yüklüyoruz, üreticiler de seninle hem fikir olmadıklarından sanırım mevcut baraj hatırı sayılır senedir yerinde duruyor. Yalnız denemediysen bir ara Panigale V4 veya RSV4 dene derim. Aslında ne anlama geldiğine dikkat etsen kendinin de katılmayacağı "200hp üstüne 60hp'den ne olacak" fikrinden vazgeçersin. 200hp de zaten sürülemiyor sistemsiz falan değil, deli gibi fark eder.
Emisyona gelecek olursak; atmosferik düzendeki ZX10R'dan 203hp alan koskoca Kawasaki Heavy Industries'in, emisyon azaltmada en geçerli yöntemlerden olan supercharger'ın çok da sofistike bir versiyonunu kullanarak, emisyona uygun şekilde bu hacimden 260hp alamayacağını mı düşünüyorsun? Bu fikrin geçerli ise bir şey diyemem ama emin ol parmağını şıklatarak yapar. =)
-
killingroad adlı üyeden alıntı
Hasbinallah, Clean Air Act bu hakkı veriyor California'ya neyi yok yahu?
Ama bu iddia ettigin gibi Kaliforniya'ya ozel bir hak ya da guc degil ki...
killingroad adlı üyeden alıntı
Elektroniğe farklı anlamlar yüklüyoruz, üreticiler de seninle hem fikir olmadıklarından sanırım mevcut baraj hatırı sayılır senedir yerinde duruyor. Yalnız denemediysen bir ara Panigale V4 veya RSV4 dene derim. Aslında ne anlama geldiğine dikkat etsen kendinin de katılmayacağı "200hp üstüne 60hp'den ne olacak" fikrinden vazgeçersin. 200hp de zaten sürülemiyor sistemsiz falan değil, deli gibi fark eder.
Emisyona gelecek olursak; atmosferik düzendeki ZX10R'dan 203hp alan koskoca Kawasaki Heavy Industries'in, emisyon azaltmada en geçerli yöntemlerden olan supercharger'ın çok da sofistike bir versiyonunu kullanarak, emisyona uygun şekilde bu hacimden 260hp alamayacağını mı düşünüyorsun?
Evet. Yapabilseler yaparlardi. Cunku bu kadar ARGE, yenilik, fiyat ve ekstra agirliga ragmen 200hp hic te parlak bir rakam degil. Zaten supercharger kullanmadan 200'e yakin guc ureten motosikletler vardi o sirada. 260hp rakamini sen ortaya attin. Ekstra 60hp olmak zorunda degil. 40hp olsun. Hadi o da olmadi 20hp olsun. 220 beygir olsun. O bile degil. Demek ki olmuyor. Olsa neden yapmasin? Bu soruya cevabin "kullanilamazdi" ise bence bu gecerli bir sebep degil... Zaten yeni SS'ler 220'i zorluyor an itibariyle.
"üreticiler de seninle hem fikir olmadıklarından sanırım mevcut baraj hatırı sayılır senedir yerinde duruyor" yazmissin:
Mevhum bir guc barajindan bahsediyorsun sanirim. Ureticilerin an itibariyle cok daha guclu motosikletler uretmemelerinin sebebi senin iddia ettigin gibi "gucun kontrol edilemeyecek kadar yuksek olmasi" olmak zorunda degil ki. Belki de benim iddia ettigim gibi AB'nin dayattigi sacmasapan ve gittikce zorlasan emisyon kriterleri yuzundendir... Velhasil "üreticiler de seninle hem fikir olmadıkları" yorumunun ici bos bence.
-
20psi basınçla çalışan bir aşırı besleme sisteminin hem de emisyonlar yüzünden aynı hacimdeki atmosferik motordan 3hp daha güçsüz olduğunu iddia ediyorsun.
Bağlantısını da yolladığım kanuna da yok diyorsun.
Tamam ne diyim. Diyecek bir şey bırakmıyorsun, sonra anlıyorum olmamasını diye gülebilirsin. =)
-
killingroad adlı üyeden alıntı
20psi basınçla çalışan bir aşırı besleme sisteminin hem de emisyonlar yüzünden aynı hacimdeki atmosferik motordan 3hp daha güçsüz olduğunu iddia ediyorsun.
Bağlantısını da yolladığım kanuna da yok diyorsun.
Tamam ne diyim. Diyecek bir şey bırakmıyorsun, sonra anlıyorum olmamasını diye gülebilirsin. =)
E sen de 20psi basınçla çalışan bir aşırı besleme sisteminin hem de kullanması zor olacağından dolayı aynı hacimdeki atmosferik motordan 3hp daha güçsüz üretildiğini iddia ediyorsun.
Yazdığın kanuna yok demedim ki. Sen "California'nın özel gücü ile ilgili reddin yanlış. California'nın böyle bir gücü var." Yazdığın federal bir kanun. Kaliforniya'ya özel bir güç ya da hak söz konusu değil.
-
Dediğim gibi diyecek bir şeyim yok.
Bir ara yok dediğin kanunu okursun.
-
Olur. Varlığını reddetmediğim güneşin altında yok demediğim gözlerimle yok demediğim kanunu okuyayım
-
İsin en kötü tarafı emisyon zorlaması nedeniyle motorların rahat çalışmayışı silkeleme kerkinme gaz dozajlamanın zevksizleşmesi gibi keyiften uzak motor kullanımı da cabası
Bu yüzden eski motorlar keyifli kullanıma sahipler karbüratörlü Harley'ler bu yüzden daha makbuller
Teknoloji geliştikçe aslında sanılanın aksine birçok şey keyif ve konfordan sorunsuzluktan ve müdahele kolaylığından uzaklaşıyor
Bu yüzden ben yeni motorların çoğunu beğenmiyorum
-
Hele bi motorlar piyasaya çıksın da o zaman bakalım ne kadar fark olacak. Zira aynı hacimde euro4 ile euro5 arasında güç farkı olmayan tonla motor var piyasada, gücü kısılanlar veya aynı gücü daha fazla hacimde vermek zorunda kalan motorlar azınlıkta gibi görünüyo. Hatta dominar400 gibi euro5i euro 4ünden daha güçlü olanlar bile var.
Genel olarak içten yanmalı motorların artık mekaniğinin de gelişmesi gerekiyo, belli bi seviyeye gelip durdu herşey. Hep elektronik geliştirmeler var. Hondanın unicam teknolojisi gibi yapılabilecek daha çok şey var bence.
-
Yeni açıklanan bir çok motosikletin altında bir ton boru yığını var, bundan dolayı hepsinin motoru eski versiyonlara göre daha yukarıda konumlandırılmış durumda. Ağırlık merkezinin yukarıya cekilmesi hic iyi bir sey degil.
Sorun şu ki amacı zevk olan bir motosiklette hafifliğin ve dengenin bir alternatifi yok. Daha fazla güç ile bu zaaflar kapanmayacak.
Motosikletler ulaşım ve zevk amaçlı olarak ikiye ayrılıyor. Birinci gruptaki sküterlar, cub ve binek motosikletlerin sayıları çok daha fazla olduğu için emisyona tabii olmaları makul. Ama zevk amaçlı motosikletlerin sayısı ne ki? Ağır emisyona maruz bırakılmalarının çevreye etkisi çok yok ama motosiklete etkisi çok kötü... Ağır emisyon kurallarının dayattığı ek ağırlık, çaldığı ek hacim, aracın amacı olan zevki hedef alıyor direk.
-
hasmet adlı üyeden alıntı
Yeni açıklanan bir çok motosikletin altında bir ton boru yığını var, bundan dolayı hepsinin motoru eski versiyonlara göre daha yukarıda konumlandırılmış durumda. Ağırlık merkezinin yukarıya cekilmesi hic iyi bir sey degil.
Sorun şu ki amacı zevk olan bir motosiklette hafifliğin ve dengenin bir alternatifi yok. Daha fazla güç ile bu zaaflar kapanmayacak.
Motosikletler ulaşım ve zevk amaçlı olarak ikiye ayrılıyor. Birinci gruptaki sküterlar, cub ve binek motosikletlerin sayıları çok daha fazla olduğu için emisyona tabii olmaları makul. Ama zevk amaçlı motosikletlerin sayısı ne ki? Ağır emisyona maruz bırakılmalarının çevreye etkisi çok yok ama motosiklete etkisi çok kötü... Ağır emisyon kurallarının dayattığı ek ağırlık, çaldığı ek hacim, aracın amacı olan zevki hedef alıyor direk.
hasmet ne yapalım? Dövelim mi adamları? Emisyon kurallarını belirleyenleri tenhada kıstırıp ırzlarına mı geçelim? Yapacak bir şey yok, önümüze hangi mal sunuluyorsa onu alacağız maalesef.
Reklamlar
Konu içerisindeki kullanıcılar
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)