motoru alacak kişi 1000 lira kapora atmıştı Pazartesi gelip alacam demişti ama dünden beri ulaşamıyorum ne telefona bakıyor ne whatsappa bakıyor
acil motoru satmam lazım para lazım
Başka alıcı varsa satarsın, kaporayı veren arkadaş sana dönüş yaptığında kaporasını gönderirsin olay kapanır.
Kapora verdim diye istediğim zaman alırım algısı oluşuyo bazılarında.
benim arkadaşım olur kendisi. sen parayı bana gönder ben ona veririm.
Bu gibi sebeplerden hiç kapora mapora işlerine girmedim.
Dün de kask için bir arkadaşla anlaştık, kapora göndereyim mi dedi, aman dedim bahsetme bana =)
Hayır önemsiz bir meblağ zaten de demek istediğim kapora gönderen kişi malın başkasına satılma ihtimalini ortadan kaldırır eğer almazsa da satıcı bu süre zarfında başkasına belki satabilecekken satamamış olur kaybettiği zamanı kapora telafi eder. Yanlış mı biliyorum. Yoksa herkes kapora göndersin sonra vazgeçip geri alsın o zaman ne anlamı kalır ki aracı birine bekletmenin.
Daha fazla para teklif eden olursa gayet satılır, kapora da iade edilir. Bence de uğraşmaya gerek yok, gereksiz bürokrasiler.Beto87 adlı üyeden alıntı
Paraya çökmeye niyeti olandan başkasını ilgilendirmez kapora açıkçası... Parası olan basar alır zaten motoru, parası olmayanla (abi bir yerden gelecek vs. diyenlerle mesela) neden uğraşalım?
Kaporadır, ön ödemedir, avanstır hiç girmemek lazım bu işlere.
Ürünü senin için 1 gün tutarım, yarın gelip aldın aldın, almazsan hayatımıza devam ederiz demek lazım.
Ben şimdiye kadar hep böyle yaptım, bir zararını görmedim.
Kapora deyince aklıma geçmiş zaman geldi.
2016 civarı bir araba (Peugeot 206) sahibiydim.
Kullanmadığım için satayım dedim.
Neredeyse her gün Diyarbakır'dan, Urfa'dan vs. arıyorum diyenler çıktı.
Kapora göndereyim, gelip arabaya bakayım diyorlardı.
Bir araba için onca yol gelinir mi yahu diyerek hepsini reddettim.
Hatta en sonunda birisini azarladım; gelip bakacaksın, arabayı beğenmedim, bunun için mi getirttin beni diyeceksin, karşılıklı gerileceğiz dedim, kapattım telefonu.
En sonunda İstanbul'dan birisine sattım arabayı.
Sonradan öğrendim ki böyle bir üçkağıt/dolap varmış.
2-3 kilometre öteden geliyor belki ama Diyarbakır'dan geldim, arabanın kusurunu bana söylemedim, yol masrafımı ver diyorlarmış.
Vermeyen vermiyor tabii ama bazen de veren çıkıyordur, kime yuttururlarsa artık.
Şans eseri böyle bir olay yaşamadan kurtulmuştum.
Kaparo bir alış verişte belirli bir müddet satılan malı bekletmek için satış bedelinden düşülmek için ödenen kiradır.
Geçerli bir mazeret yoksa alıcı sözleşilen tarihte gelmediği takdirde kaparo iade veya bir kısmi iade veya hepsini iade etme keyfiyeti satıcıya bağlı. İşin özeti bu.
Ben bu güne kadar bir çok alış veriş yaptım hiç kaparo almadım da vermedim de. Satarken alıcıyla kaparo istemiyorum dediğin tarihte gel al malı bekletiyorum o tarihten sonra bir dakika beklemem sana da kaç para verirsen ver satmam demişimdir.
Bir mal alırken de şu tarihte geleceğim bir lira kaparo vermem ben gelene kadar başka alıcı çıkarsa hiç bekleme sat demişimdir. Çok şükür şimdiye kadar da kaparo vermesem bile alacağım dediğim malı almaktan vazgeçmedim.
Kaparo aldığı halde vaat edilen süre gelmeden sırf daha fazla verdi diye satarsa şerefsizlik olacak.
Söyleyecek bir sözüm yok.
Abisi ticaret şerefsiz bir olay zaten diyeceğim malum sebeplerden gücüne gidecek ama mevzu tam da budur. Bu konuda da anlaşamayız; şeref ve ticareti aynı cümlede kullanılması saçma iki kavram olarak görüyorum çünkü. Bu konu ile ilgili daha önce de benzer söylemlerim olmuştur, aramak isteyen bulur. Şahsi fikrim bu yöndedir. Şerefine meraklıysan ticarete girmeyeceksin çünkü batarsın. Ticaret ahlâkı ile şerefi de karıştırmayalım, ikisi farklı kavramlar.
Kapora alindiktan sonra daha fazla fiyat veren var diye, ürünü baskasina satmayi ahlaki acidan ben de dogru bulmuyorum. O zaman kapora alinmayacak. Ama kaporayi veren de söz verdigi tarihte gelmiyorsa da kaporayi iade etmek saticinin insiyatifi altinda diye dusunuyorum. Ayrica yukarida yazdiklarinizdan her ticaret yapani da serefsiz statüsüne sokmanizida dogru bulmuyorum. Biraz abes olmus. Bu da benim sahsi fikrim. Bu durumda sizinle alisveris yapmamak lazim.
Bir sey satacaksam da kapora almam.Söz benim icin yeterli. Ama cok uzun bir süre de beklemem orasi ayri.[COLOR="Silver"]
Şerefin denklemde olmaması şerefsizlik değildir, bence orada bir tercüme/iletişim kazası var.
Ticaret denen kavram şerefle yapılabilecek veya şerefin denklemde var olabileceği bir kavram değil, söylenmek istenen bu diye anlıyorum.
Ben eskiden bi araba satarken çocuğun biriyle telefonda anlaştım, iki hafta süre istedi tamam dedim. O esnada ilanı görüp arayıp daha fazla fiyat teklif edip hemen almak isteyenler oldu, vermedim. Bu beni erdemli, şerefli bir insan yapmaz, zira konu bu bağlamın dışında bir konu. Kaparo iadesinin satıcının keyfine bağlı yorumlanması da bana mesela çok anlamsız geliyor, tamamı subjektif yargılar.
Kesinlikle size katiliyorum. Ama anlatilmak istenilen sizin yazdiginiz gibi ise yazilandan cikan anlam ile ayni degil. En azindan ben o sekilde anlamadim.
Kapora konusu kisiden kisiye degisen subjektif bir konu. Kaporayi alan satici gerekli süreyi bekledikten sonra alicinin vazgecmesi sonucunda kendi deger yargilarina göre kaporayi iade edebilir ya da bekledigi süreye karsilik alikoyabilir. Karisik bir durum aslinda. Bir tane dogru yok.
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
