Vitesli yüksek cc geçmeden düşük cc kullanmak şart mı?
Reklamlar
-
24 Temmuz 2024, 17:45
#61
Okan Sinan Ocan adlı üyeden alıntı
Sevgili kardeşim,
Egitmenler hakkındaki sadece trafik ve guvenli surus bilirler motosiklet dinamiklerinden habersiz ve yukarida ornegini verdigin kulliyati bilmezler seklindeki ön yargin , beni anlamaya calismani engelliyor. Eğitmen ve eğitim dendiğinde seni bir gülümseme alıyorsa (bu senin ifaden) eğitime karşı olan tavrın bellidir.
Hiç tanımadığın ve hakkında bilgi sahibi olmadığın benim hakkımda bile yukarıdaki kitapların içerikleri hakkında bilgi sahibi değilmişim gibi on yargılı konuşman kimin kime tepeden baktığı konusunda seni ele veriyor.
Sen ve senin gibi düşünenlerin on yargılarını kırmak için illaki teker yapıp kafamızı asfalta mi surtmemiz gerekiyor.
Yol surusunde içinizden disinizdan geçip (yapan birkaç kendine hoca diyen densiz var maalesef) kendimizi size ispat mi etmemiz gerekiyor.
Zati alınız oturduğunuz yerden bu işe gönül vermiş , emek vererek belli akreditasyonlara hak kazanmış insanlar hakkında hangi yetki ve bilgi ile bu kadar kolayca bir yargıya varabiliyorsunuz.
Sevgilerimle
Okan Bey,
Konu benim ne olduğum kim olduğum değil. Boş yere benim neidüğümle falan uğraşmayın. Yoksa kumda debelenip dururuz. Kime faydası olur? Hiç kimseye. Ne beni ne de ben gibileri ikna etmek veya her kimsek bize bir şey ispat etmek zorunda değilsiniz. Ne birey olarak siz, ne de bir topluluk olarak eğitmenler.
Konumuz yüksek cc motosiklet kullanmadan önce düşük cc şart mı? ve buradan evrilebilecek başka konular.
Tecrübenin önemi vurgulandı, ben de tecrübe çok para etmez dedim, bu kadar.
Saygılar.
Reklamlar
-
24 Temmuz 2024, 17:53
#62
killingroad adlı üyeden alıntı
Okan Bey,
Konu benim ne olduğum kim olduğum değil. Boş yere benim neidüğümle falan uğraşmayın. Yoksa ben de tanımadığınız etmediğiniz kişinin içinden dışından geçmenizin, bana "önemli olan yolu bilmektir, Şile yolunda beni Rossi yakalayamaz" diyen güzide hocamızı hatırlattığını söylerim, kumda debelenip dururuz. Kime faydası olur? Hiç kimseye. Ne beni ne de ben gibileri ikna etmek veya bize bir şey ispat etmek zorunda değilsiniz. Ne birey olarak siz, ne de bir sınıf olarak eğitmenler. Zorunda değiliz ama ben istiyorum derseniz onlarca mesajda bunun nasıl olacağı yazıldı çizildi.
Konumuz yüksek cc motosiklet kullanmadan önce düşük cc şart mı? ve buradan evrilebilecek başka konular.
Saygılar.
Bir eğitmenle nasıl konuşulacağı konusunda eğitim almamışsın ama tecrübe ile götürüyorsun işi :D Hadi bunu da açıklasınlar...
-
24 Temmuz 2024, 18:16
#63
(Yüksek CC'den kasıt nedir ? ne kadar yüksek ve hangi tip moto)
Güzel cevaplar gelmiş zaten, üzerine söyleyecek pek bir şeyim yok,
ben nasıl başlamıştıım, motosiklet ile tanışmam ilkokul zamanları PTT'nin chopper tipi eski bir motosikletini üzerime devirmem ile başladı, akabinde evde güzel bir dayak yemiştim
orta-lise okul dönemlerinde mobiletler ile düşe kalka sürmeye başladım, 2015'e kadar kaçak köçek gittim öyle, 2015 ehliyet ve ilk vitesli motorum, sonra
çakma cross motorum ile arazi hariç düşme veya kazam olmadı, ancak öncesinde full bilinçsiz bir şekilde kullandığımı düşünürsek ölmediğim/sakat kalmadığım için şanslıyım.
Onca zamandır kullanıyorum mesela, o kadar tecrübem oldu iyi mi kullanıyorum derseniz hayır Son bir kaç yıla kadar genelde kötü/riskli kullandım, şimdilerde daha sakin temkinli ve dikkatli kullanıyorum, ileride imkanım olursa ileri sürüş eğitimi isterim bakalım kısmet.
Aşklar biter yollar bitmez dedim, ne aşk bitti ne de yollar..
-
24 Temmuz 2024, 19:39
#64
açılın tecrübeli bir 150 cc den 700 cc geçen bir arkadaşınız geldi
ben cbf 150 kullanırken paramı biriktirdim inazuma alacağım motor 10000 tl bende de tam o kadar para var arkadaşın biri dedi ki 250 cc sana yetmez gel o paraya azcık ta ben ekleyeyim sana v storm alalım bende tamam dedim o ara işler yolunda gitti benim para birkaç ay da motor ararken 20000 tl oldu tabi v storm alamadık/bulamadık gidip 1 yaşında nc 700 aldım fakat ilk okuldan beri motosiklet kullanıyorum bu seviyeye gelene kadar da 4 yıl 150 cc kullandım gezmediğim yer dağ tepe kalmadı neyse nc 700 aldım tabi cbf ten geçtiğim için gücü kuvveti ivmelenmesi süper geliyordu
6 ay sonra şehir içinde u dönüşü yapan bir arabaya çarptım bu kaza bana çok şey öğretti yan yatmadım bile ama kulağıma iyi küpe oldu
neyse onunla 2 yılda 20k yol yaptım ama frenler denge yol tutuşu süper bana göre sadece amortisörleri sert
sonra onu sattım 660 tenere aldım onun frenleri çok kötü idi sanki motora yeni başlamış gibi acemelik çektim aylarca 4 ıl kullandım çok güzel yerlere gittim sıfır sorun
ondan sonra afrika almak için teneremi satınca gidip gene nc aldım 6 ay dayamadım satıp afrika twin aldım böyle enduro/adv ile asfaltta idare eder bir sürücüyüm fakat bozuk yollarda dağ tepe macera işlerinde iyi kullanıyorum çok eğlenceli
küçük cc den büyük cc ye geçilir ama herkesin hikayesi böyle olmayabilir
eğitim önemli bizim memlekette pek işe yaramayacaktır onu bilin kapalı alan denge hakimiyet eğitimi işinizi kolaylaştıracaktır trafikte allaha emanetsiniz
-
25 Temmuz 2024, 01:04
#65
killingroad adlı üyeden alıntı
Bu cok talihsiz bir yone gidebilecek bir soylem ama.
Evet bu sistemler var, ancak her zaman dogru calisacaklarinin garantisi yok. Ben kanala RS660 ile baslangic olur mu diye sordugumda da bir cok insan artik yuksek cc modern motorlar guvenlik önlemlerine sahipler falan filan diye bunu anlattilar.
Buna guvenen kisinin patlayacagini ispat edemem ama yemin edebilirim. dogru calissa dahi... diye devami da var ustelik.
tarikcapar adlı üyeden alıntı
Dogru soyluyorsunuz. Makinein yaptigi duzeltmeler sayesinde gaz kontrolunuzu tam olarak gelistiremezsiniz. Cunku o rahatliga alisacaksiniz. Ilk islak zeminde makine sapitip yanlis karar verdiginde umarim benim olayimda ki kadar sansli olursunuz
Makine sürekli düzeltme yapmıyor. Cunku elektronik sistemlerin amaci, sürücünün kullanımına sürekli müdahele ederek beceriksiz birini yüksek hacimli bir motosiklet üzerinde tutmaya yarayan bir otopilot sistemi olmak değil. Sadece ender durumlarda, ya siz saçmaladığınızda, ya da yol yüzeyi saçmaladığında düşmenizi engellemeye calisan bir guvenlik sistemi.
Nasıl olsa kaymıyor diye her virajda 1000+cc motosiklette gazi kökleyen bir insan tanımıyorum. Siz tanıyor musunuz? Sırf elektronik sistemler sayesinde yüksek cc motosiklet üzerinde kalabilen, olmasalar ilk virajda soluğu asfaltta alacak insanlar mi var?
Olmayan bir şey üzerinden yüksek hacimli motosikletlerdeki elektronik sistemlerin insanı daha kötü bir kullanıcı yaptığı iddiasını saçma buluyorum şahsen.
Bu konuda tecrübesi olmayan insanlara mantıklı gelebilir. Ancak elektronik sistemlerin müdahelesini tecrübe edenler bilir ki bu müdahele sürüsünüzü ne hızlı, ne zevkli, ne de mümkün kılıyor. Sadece asfaltı öpmek yerine elinize cetveli vurup "n'apıyon ölüm lan!" diyor. Sırf bu sistemlere güvenerek kullanan, eli kolu cetvel yiye yiye kıpkırmızı olmuş bir kullanıcı profili yok.
-
25 Temmuz 2024, 08:52
#66
hasmet adlı üyeden alıntı
Makine sürekli düzeltme yapmıyor. Cunku elektronik sistemlerin amaci, sürücünün kullanımına sürekli müdahele ederek beceriksiz birini yüksek hacimli bir motosiklet üzerinde tutmaya yarayan bir otopilot sistemi olmak değil. Sadece ender durumlarda, ya siz saçmaladığınızda, ya da yol yüzeyi saçmaladığında düşmenizi engellemeye calisan bir guvenlik sistemi.
Nasıl olsa kaymıyor diye her virajda 1000+cc motosiklette gazi kökleyen bir insan tanımıyorum. Siz tanıyor musunuz? Sırf elektronik sistemler sayesinde yüksek cc motosiklet üzerinde kalabilen, olmasalar ilk virajda soluğu asfaltta alacak insanlar mi var?
Olmayan bir şey üzerinden yüksek hacimli motosikletlerdeki elektronik sistemlerin insanı daha kötü bir kullanıcı yaptığı iddiasını saçma buluyorum şahsen.
Bu konuda tecrübesi olmayan insanlara mantıklı gelebilir. Ancak elektronik sistemlerin müdahelesini tecrübe edenler bilir ki bu müdahele sürüsünüzü ne hızlı, ne zevkli, ne de mümkün kılıyor. Sadece asfaltı öpmek yerine elinize cetveli vurup "n'apıyon ölüm lan!" diyor. Sırf bu sistemlere güvenerek kullanan, eli kolu cetvel yiye yiye kıpkırmızı olmuş bir kullanıcı profili yok.
Kasten yapmadığı sürece bir sürücü fren yaparken sık sık abs devreye giriyorsa, sık sık çekiş kontrol devreye giriyorsa o sürücü kötü sürüyordur. Hataları sürekli motosiklet yada yardımcı sistemler tolere ediyorsa, farklı motosiklette yada yardımcı sistemin çalışamadığı yerde patlar o kişi. Ayrıca sen karşılaşmamışsın ama ben 170-180 le virajda giderken kasten motorunu arkasını kaydırıp çekiş kontrolün desteği ile toplayanları gördüm. Yarımdımcı sistemler kullanıcının limitlerini genişletiyor ama limitlerin sonunda kullanmak doğru değil elbette.
-
25 Temmuz 2024, 13:46
#67
hasmet adlı üyeden alıntı
Makine sürekli düzeltme yapmıyor. Cunku elektronik sistemlerin amaci, sürücünün kullanımına sürekli müdahele ederek beceriksiz birini yüksek hacimli bir motosiklet üzerinde tutmaya yarayan bir otopilot sistemi olmak değil. Sadece ender durumlarda, ya siz saçmaladığınızda, ya da yol yüzeyi saçmaladığında düşmenizi engellemeye calisan bir guvenlik sistemi.
Nasıl olsa kaymıyor diye her virajda 1000+cc motosiklette gazi kökleyen bir insan tanımıyorum. Siz tanıyor musunuz? Sırf elektronik sistemler sayesinde yüksek cc motosiklet üzerinde kalabilen, olmasalar ilk virajda soluğu asfaltta alacak insanlar mi var?
Olmayan bir şey üzerinden yüksek hacimli motosikletlerdeki elektronik sistemlerin insanı daha kötü bir kullanıcı yaptığı iddiasını saçma buluyorum şahsen.
Bu konuda tecrübesi olmayan insanlara mantıklı gelebilir. Ancak elektronik sistemlerin müdahelesini tecrübe edenler bilir ki bu müdahele sürüsünüzü ne hızlı, ne zevkli, ne de mümkün kılıyor. Sadece asfaltı öpmek yerine elinize cetveli vurup "n'apıyon ölüm lan!" diyor. Sırf bu sistemlere güvenerek kullanan, eli kolu cetvel yiye yiye kıpkırmızı olmuş bir kullanıcı profili yok.
Sürekli düzeltme yapmak ne demek yahu =) Modern sistemler saniyede 200 defa yani sürekli belirli verileri kontrol ediyor ve sürekli bir tolerans aşımı varsa da sürekli düzeltiyor. Zaten ben elektronik sistemlerin ne işe yaradığından bahsetmiyorum ki, elektronik sistem olsa olmazdı dediğinde yanlış bir şey söylemiyorsun zaten.
İtirazım böyle söylemlerin oluşturacağı algı. Sen nasıl görmüyorsun bilmiyorum ama ben ABD'de de "Hayabusa istiyorsan onunla başla" diyen çokça ünlü Youtuber da gördüm; kendim sokakta da bu sistemlere güvenerek süren bir çok insanla tanıştım, yine sosyal mecralarda da bu sistemlerin motosikletleri daha güvenli yapmasından ötürü artık 600cc sportif motorlarla başlanabileceğini söyleyen sürü sepet insan gördüm. 90hp motorla başladığı için hayıflanan keşke 170hp olanla başlasaydım diyen insan tanıyorum =) Kabaca big-bike'a geçiş için Trident 660 yerine RS660'ın daha güvenli bir tercih olduğunu düşünüyorlar mesela.
Ki bu sistemler performans sürüşünü bilmeyen/tecrübe etmeyen birini TCS'ye güvendiği zaman (çok bet bir TCS değilse) normalde çıkabildiğinden çok hızlı çıkartabilerek daha hızlı hale getirebiliyor. Seni beni yavaşlatıyor olması doğru olan başka bir nokta.
Zaten konu tam da dediğin gibi tecrübesi olmayan insanlara mantıklı gelmesi ve onların da bu özgüvenle erken geçişler yapması.
-
25 Temmuz 2024, 19:40
#68
@killingroad, birincisi, internette ve sokakta her türlü haltı yiyen binbir çeşit insan bulmak mümkün. Ama Amerika'da genel motosiklet güruhu 1000+cc motosikletle başlayan insanlara pozitif bakmıyor. Bir örnek vereyim. Her türlü insanın bulunduğu, umuma açık ve büyük bir sürüş grubunda ara vermek için durduğumuz bir yerde organizatör yeni gelenlerle tanışıyordu. Millet te kendi arasında geyik yapıyor aynı zamanda. Genç bir çocuk daha yeni başlamış ve abisinin R1'i ile gelmiş. Bunu dediği anda ortam iğne atsan duyulacak bir sessizliğe büründü. Çünkü ortamdaki herkes durumun vehametinin farkında. Daha başka örnekler de verebilirim.
İkincisi, daha önce dediğim gibi, elektronik sistemlere güvenerek hızlı olmaya çalışan birini görmedim, tanımıyorum, olacağına da ihtimal vermiyorum. Hızlı olmanın yolu belli. Ama nasıl olsa elektronik sistemler var diye hart hurt kullanan dangalaklar var mıdır? İlla ki. Ama elektronik sistemler olmasa da bu dangalakların tükeneceğini hiç zannetmiyorum. Bu tür insanlar her zaman var olacak ve başlarını belaya sokmanın yollarından birini illa ki bulacaklardır.
Üçüncüsü olarak, herkesin amacı Rossi gibi viraj almak değil. Onun için de her yüksek cc motosiklet kullanıcısının sırayla 250cc, 400cc, 600cc ve 1000cc modelleri hatmetmiş olması gerekmiyor. Kimileri gezmeyi, motosiklet üzerinde olmayı sever. Bu tip insanlar için orta hacim bir cruiser iyi bir başlangıç motosikleti olabilir. Sonrasında ise rahatlıkla yüksek hacimli (1300cc+) bir cruiser'a geçebilirler. Bu gayet normal.
Sürüş amacı bu olan ama cruiser yerine naked ergonomisini tercih eden biri de yüksek hacimli bir naked ya da ADV alıp kullanabilir... Bazı açılardan ideal değil ama çok kötü bir tercih de değil açıkçası. Evet, daha küçük bir model de tercih edebilir. Ama eğer biri üst düzey stabilite, güvenlik ve süspansiyon istiyorsa eli mahkum yüksek cc tercihlere yönelmek durumunda.
-
26 Temmuz 2024, 10:08
#69
Yaklaşık 10 yıldır motosiklet kullanıyorum. Hiç 600cc den aşağı motorum olmadı. 30 yılı aşkın süredir İstanbul trafiğinde araba kullanıyorum. Trafiği okuyabildiğime inanıyorum ki çok önemli olduğunu düşünüyorum. Defalarca zorda kaldığım oldu ama genelde hazırlıklıydım diyebilirim. Defansif bir sürücüyüm. Kimseye kendimi kanıtlama ihtiyacım yok, limitlerimi biliyorum.
Hiç eğitim almadım ama ilk fırsatta kapalı alan eğitimi almak istiyorum.
2 oğlum var, ikisine de trafik tecrübeleri olmadan motosiklet kullandırmam. Net...
Not: Avatarımdaki FZ6 ilk motorumdu.
-
26 Temmuz 2024, 10:35
#70
sodurlu88 adlı üyeden alıntı
....ben 170-180 le virajda giderken kasten motorun arkasını kaydırıp çekiş kontrolün desteği ile toplayanları gördüm.....
Üff virajda 180 le bunu yapan arkadaşlarınmı var dostum biz sadece Toprağı falan ekrandan izleyebiliyoruz :(
-
26 Temmuz 2024, 11:13
#71
@hasmet
Abi her türlü dangalak varsa neden elektroniklere güvenerek daha hızlı olmaya çalışan birinin olamayacağına inanıyorsun? Aynı şekilde senin çok doğru ifadeni tekrar edeyim, bilmeyene son derece mantıklı geliyor bu ve zaten riskli insanlar da bunlar. Çevrende olmayabilir, ben hem bizzat tanıyorum hem videolarıma yazılanlardan görüyorum; elektroniklere gereğinden fazla güvenen, süremeyeceği motoru elektroniklerle sürebileceğini düşünen ve bununla hızlı olmaya çalışan insan çok.
Elektronik sistemler olmasa da bunlar var olurdu tabi ki. Ben elektronikler olmasın veya bunlara kıymet verilmesin demiyorum. bkz kullandığım supersport.
Street ROssi olmaya çalışmak ile cruiserda fıtı fıtı gezmek zoraki iki uç nokta ve arası yok gibi aktarmışsın ama, öyle olsa da senden farklı düşünüyorum. Genel olarak üst cc'ye geçişle ilgili farklı düşünüyoruz seninle. Ben büyük motosiklet (kabaca >600cc) herkesin küçük cc'de belirli seviyede performans sürüşü yapabilmesinin gerekli olduğunu düşünüyorum. Aksi yönde ilerleyen "ben nasıl olsa gazlamıyorum" diyen ve bu şekilde üst cc'ye geçen herkesin de motorun üstünde bir yolcu edasıyla emanet gittiğini gözlemledim, istisnası hiç yok bunun. Nada.
-
26 Temmuz 2024, 11:59
#72
Bu yüksek cc ile başlama konusu hep tartışılır, yine almış başını gitmiş.
Yukarıda gayet mantıklı iki tane cevap var:
Biri hasmet’in şu lafı: “Üçüncüsü olarak, herkesin amacı Rossi gibi viraj almak değil. Onun için de her yüksek cc motosiklet kullanıcısının sırayla 250cc, 400cc, 600cc ve 1000cc modelleri hatmetmiş olması gerekmiyor. Kimileri gezmeyi, motosiklet üzerinde olmayı sever. Bu tip insanlar için orta hacim bir cruiser iyi bir başlangıç motosikleti olabilir. Sonrasında ise rahatlıkla yüksek hacimli (1300cc+) bir cruiser'a geçebilirler. Bu gayet normal.”
Diğeri de okanius’un mesajı.
Ben motor kullanmaya 2013 yılında, 31 yaşımdayken başladım, daha önce herhangi bir trafik, otomobil, motosiklet vs. tecrübem yoktu. Trafiğe ilk adımımı 600’lük motorumla attım, hala da o motoru kullanıyorum. Bunca zamandır (yaklaşık 11 yıldır), hem trafik kurallarına hem de kendi defansif sürüş kurallarıma uyarak sağ salim kullanıyorum. Yaşadığım tek sıkıntı, motorun ağırlığı ve dolayısıyla dar alanda manevra meselesi oldu. Büyük cc motorlar maalesef çok ağır. Onun dışında hiçbir kaza yaşamadım, tehlike atlatmadım.
Yaradışılınıza (sakin kalan, gaza gelmeyen, temkinli, dikkatli, öngörülü biriyseniz) bağlı olarak istediğiniz cc’den başlayabilirsiniz. Ama burada mesele yaradılışınızdan gelen özelliklerinizi iyi bilmeniz. Ben gaza gelirim, virajda dizimi değdirmeye çalışırım falan derseniz büyük cc sakat. Yine kendimden örnek vereyim; derdim uzun yol yapmaktı. Performans sürüşü yapayım, virajda pegleri sürteyim, tek teker uçayım kaçayım gibi amaçlarım olmadı. Aynen hasmet’in dediği gibi gezmeyi ve motor üzerinde olmayı sevdim.
Bir de, 45 yaşında motor kullanmaya başlayan birisini düşünün. Senede 10.000 kilometre gezi yapacak. Şimdi bu insan, 100 cc'de 10.000 km, 200 cc'de bi 10.000 daha derken, 1200'lük bir makine almaya gelene kadar 65 yaşına mı gelecek. Adam kendini biliyorsa, bırak nereden başlarsa başlasın. Kritik nokta kişinin kendini bilmesi.
Son olarak; Zafer Akçay videolarında rastladığım bir olayı anlatarak bitireyim. Elemanın biri, yolcu indirip bindirmek için sağ şeritte durmuş bir yolcu otobüsünü sollamaya çıkıyor, “Zafer Hoca’nın da dediği gibi, otobüsün önünden yaya çıkabilir, o yüzden sollamayı yavaş yapıyorum, her an durmaya hazırım, dikkatliyim.” gibi laflar ederken gerçekten de otobüsün önünden bir yaya çıkıyor. Eleman da “Zafer Hoca’mı dinledim, kaza yapmaktan kurtuldum.” diyor. Kusura bakmayın hakaret edeceğim ama, ulan gerizekalı, boyutlarından dolayı önünü göremediğin koskoca bir otobüsü sollarken, önünden bir şey çıkabilir diye birisinin seni uyarması mı gerekiyor? Eğer öyleyse ve sen bu uyarından sonra bu detaya dikkat etmeye başlıyorsan, sen zaten herhangi bir motorlu araç kullanma. Birisi bunu sana söylemeden, bu durumu akıl edemeyecek kadar kafan çalışmıyorsa, trafikte saatli bomba gibi dolaşıyorsun demektir.
-
26 Temmuz 2024, 13:08
#73
O zaman @okanius'un mesajından da eğitimin gerekli olmadığı çıkarımını yapabiliriz.
FZ6 gibi canlı bir motorla başlamış, hiç eğitim almamış, paşalar gibi de kullanıyor. O zaman eğitim gereksiz mi?
Bu demagojik cümleyi neden yazıyorum? Bireysel olarak problem yaşamayan örneklere bakıp o yolu doğru kabul edemeyiz. Keza bir kaç kere andığım şekilde motosiklet sürmeye Panigale 959 ile başlayan, ota boka gaza gelen, akşamları caddeye çıkıp TCS kapatıp sürekli yan yan giden ve bugüne kadar hala kazası olmayan insan da var. Üstelik dar alanda yaşadığı sıkıntı dahi yok, tek bir tane bile yok. Doğru mu şimdi bu arkadaşın ilerleyişi ve sürüşü? Tek bir noktası bile doğru değil, ama sıfır problem devam ediyor.
Konu keyif için sürekli performans sürüşü yapmak değil, konu aletin performansını öğrenerek son derece efendi şekilde sürüyorken dahi oluşabilecek riskli durumlarda yapılabilecek maksimum hareketi yapabilme kabiliyeti. Sistemli defansif sürüş sürücünün riskli durumlarla karşılaştırma ihtimalini azaltır, ancak sıfırlayamaz. Bu durum gerçekleştiğinde sürücüyü buradan çıkartabilecek temel unsur ise sistemli veya defansif sürmek değil, sürücünün kumanda ettiği taşıta hakimiyetinin limitleri. Yoksa istediği kadar yumuşak huylu olsun, istediği kadar trafiği okuyabilsin, istediği kadar öngörülü olsun; bir gün virajın ortasında ön fren kullanmak zorunda kalırsa ve bunu daha önce yapmadıysa çok büyük ihtimalle kaza yapacak, sonra da virajda ön fren sıkılmaz anlatısına kendi örneğini de vererek yanlış bilginin yayılmasına da devam edecek bir istatistik olacaktır.
Performans sürüşü denilince akla peg sürtmek (ki çok efendi sürerken de olabilecek bir şey de neyse), tek teker yapmak, efendip apır sapır virajlara dalmak, videolarda milletin Darlık'taki sürüşleri falan gibi şeyler gelmemeli. Performanslı sürebilmek demek, o taşıtın kapasitesinin limitlerine çıkabilmek demek ve bütün yetkinlikler gibi bu da yapılarak öğrenilebilen bir şey. Bir videoda söylediğim örneği tekrar edeyim; uçak pilotları sistemli düzenli son derece katı kurallara uyarak sertifikasyon almazlar. Abuk subuk olmayacak durumlar simüle edilir ve bu anlarda uçağı limitlerinde hareketlere sokarak bu durumlardan kurtulmaları beklenir. Yoksa trafik kurallarına uyarak, trafiği okuyarak, aklı selim bir şekilde analiz yapıp motor sürdükten sonra risk son derece az.
Motosiklet gibi son derece fiziksel bir aktiviteye 45 yaşında başlamış birinin bu geç yaş nedeniyle karşılaştığı dezavantajlar, 65 yaşına mı varmalı mübalağası ile yok olmuyor. Düşük cc ile tecrübe gerekir etc demek her 100cc'de bir 10bin km yapsın, 20 sene sonra GS'ine kavuşsun demek değil. Yoksa ben de karşıt argümanı abartarak "18 yaşında A ehliyeti cebine koyanlar Hayabusa alıp 300-300 gitsinler" şekline evirip buna göre bir cevap yazabilirim.
Çok uzattım toparlayayım. Elbette aklı başında ve sakin huylu birisi gerekli eğitimleri alıp, teorik sürüş sistemlerini öğrenip ve uygulayıp atıyorum bir Z1000SX ile uzun uzun seyahatlerini yapabilir. Bu şekilde yıllarca seyahat etmiş sürü sepet insan da bulunabilir. Ancak hayatı boyunca bir kere karşılaşacağı, hiç bir hatası olmayan bir riskli durumda sonuç hayatını kaybetmesi veya fiziksel bütünlüğünü kaybetmesi gibi katastrofik olduğu zaman, ben diyorum ki o %1'lik ihtimale karşı da insanın cephanesi olmalı.
Yoksa ben performans sürüşünü sık sık keyif için de yaptığımdan riskli durumla karşılaştığımda kurtulma ihtimalim daha güçlü diye, efendi uslu süren birisine göre başıma bu riskli durumla karşılaşma olasılığının daha yüksek olduğunu yadsıyor değilim.
-
26 Temmuz 2024, 13:26
#74
Hocam övdün mü gömdün mü tam anlamadım ama okunabilir ve imla kurallarına özen gösterdiğin için ayrıca teşekkür etmek istedim
Forumda bazı yazılar beni çok yoruyor gerçekten.
Bu arada ben tavsiye etmiyorum, hatırlatmak isterim. Sadece yaşadığım tecrübeyi paylaşıyorum. Hepimizin ortak noktası uzun süre sağlıklı ve keyifli motosiklet kullanabilmek. Ama işin gerçeği 250cc motosikletten de keyif alabileceğimi sanmıyorum. Belki biraz daha yaşlanırsam olabilir
-
26 Temmuz 2024, 13:44
#75
Hocam övmedim de gömmedim de =))
Tavsiye etmediğin şeyi tavsiye etmiyorum ben de işte. Her ne kadar sen iyi ki sorunsuz geçirmiş olsan da, buradan bir şey çıkartamayız demek istiyorum.
-
26 Temmuz 2024, 13:49
#76
Mesajımda eğitimden ve eğitimin öneminde bahsetmeyi atlamışım :(
Kendimden bahsedersem, eğitim aldım; hem birkaç kez dar alan, hem de birkaç kez uzun yol. Eğitimsiz olmaz zaten.
Söylediklerinde bir yanlışlık yok, hemen hemen hepsi doğru laflar. Düşük cc ile başlayıp belirli bir tecrübe seviyesine ulaştıktan sonra bir üst cc’ye geçmenin (özetle yavaş yavaş cc yükseltmenin) genel amacı, günün birinde yaşayabileceğin kaza riskini azaltmak, böyle bir kaza riskiyle karşılaştığında verebileceğin tepkilerin çeşitliliğini arttırmak.
Ama bu kaza riski ne kadardır ve ne kadar düşürebilir sorusunun cevabı yok. Sen cevap veremiyorsun demek istemedim, böyle bir araştırma yapılamaz anlamında yok dedim.
Şundan herkes emindir ki; (altındaki aracın gücünden, çeşidinden falan bağımsız olarak) deli deli araç kullanan birisinin günün birinde kazaya karışma ihtimali, aklı başında ve sakin sakin kullanan birine göre çok daha yüksektir. Deli deli kullanan birine 100 cc ile başla, yavaş yavaş yükselt desen bile o kişi saatli bomba olma özelliğini yine korur. Sakin kullanan birisine de ilk günden 1200 GS versen, o eleman yine efendi efendi gider.
Aynen dediğin gibi; 1200 GS’ye binen sakin eleman, tecrübeli, eğitimli vs olmayabilir, sürpriz bir durumda ne yapağacağını bilemeyebilir, bunu akıl etse bile uygulayamabilir (daha önce uygulamamış çünkü), bunların hepsine katılırım. Ama eleman sakin ve dikkatli kullanıyorsa, böyle bir durumla karşılaşma ihtimali iyice düşmüyor mu? “Virajın ortasında ön fren kullanması gerekirse ve bunu daha önce yapmadıysa” örneğinde olduğu gibi; bu viraj 70’la dönülebilecek bir virajken burayı 40-50’yle dönüyorsa, zaten ön fren kullanmak zorunda kalmaz. Defansif sürücüler zaten olabilecek en ekstra defansif şekilde kullanırlar motoru.
Yine de kaza riski yok mu, var elbette, ama bunu kabul etmek zorundayız. Çünkü bu kadar düşük bir kaza riski ne yaparsak yapalım olacak zaten. “%1'lik ihtimale karşı da insanın cephanesi olmalı” lafına katılırım ama bir; bu kadar ufak bir risk maalesef kabul edilmeli, ikincisi de; bu cephaneyi elde edemeyebilirsin, elde etsen bile uygulayamayabilirsin.
Keşke bir otorite olsa da, “sana motosiklet satışı ve kullanımı yasak kardeşim, günün birinde mutlaka başına iş açarsın” ya da “sen istediğin motoru alabilir ve sürebilirsin, senin başına bir kaza gelme ihtimali kabul edilebilir seviyede ve çok düşük” diyerek motor kullanıcılarını sınıflandırsa.
-
26 Temmuz 2024, 14:39
#77
ilker a. adlı üyeden alıntı
bu viraj 70’la dönülebilecek bir virajken burayı 40-50’yle dönüyorsa, zaten ön fren kullanmak zorunda kalmaz. Defansif sürücüler zaten olabilecek en ekstra defansif şekilde kullanırlar motoru.
Yine de kaza riski yok mu, var elbette, ama bunu kabul etmek zorundayız. Çünkü bu kadar düşük bir kaza riski ne yaparsak yapalım olacak zaten. “%1'lik ihtimale karşı da insanın cephanesi olmalı” lafına katılırım ama bir; bu kadar ufak bir risk maalesef kabul edilmeli, ikincisi de; bu cephaneyi elde edemeyebilirsin, elde etsen bile uygulayamayabilirsin.
Keşke bir otorite olsa da, “sana motosiklet satışı ve kullanımı yasak kardeşim, günün birinde mutlaka başına iş açarsın” ya da “sen istediğin motoru alabilir ve sürebilirsin, senin başına bir kaza gelme ihtimali kabul edilebilir seviyede ve çok düşük” diyerek motor kullanıcılarını sınıflandırsa.
Ufak bir itirazım var, yavaş gidildiği zaman ön fren kullanılmak zorunda kalmaz demek yanlış anlaşılmaya müsait. Ara sıra duyduğum "sistemli sürüşte acil fren diye bir şey olmaz" safsatasına dönüyor iş - sen öyle yapıyorsun demiyorum, öyle anlaşılma riski var bunun. Benim son zamanlarda sistemli sürüş sistemli sürüş diye "başka bir şeyden bahsetmeden" buna vurgu yapılmasına dolu olmamın da biraz sebebi bu =) Evet efendi biri R1200GS ile efendi efendi gidebilir ama performans sürüşü dışında öğrenilemeyecek bazı yetkinlikler de olsa daha güvende olur diyorum. Caddelerimizde motosikleti en hızlı şekilde yavaşlatan ekipmandan öcü gibi korkan bir yığın geziyor.
Evet risk ne kadar azaldı, yetkinlik ne kadar geçerli bunları sayısallaştırmak mümkün değil. Cephane elde edildi, pratik yapılmadı ya da pratik yapılsa da kullanılamadı vs elbette her türlü sonuç muhtemel. Kesinlikle haklısın.
Ehliyet sistemimiz bir hak kazanımı sisteminden çıkıp "ehilleri belirleme" sistemi olursa durum çok iyileşecektir. Ama ben yine de herhangi birine "sen istediğin motorla başla" denmesine itiraz etmeye devam ederim =)
Keyfimi çok yerine getirdin bu arada, ayrıca teşekkür ederim bunun için =)
-
26 Temmuz 2024, 15:45
#78
killingroad adlı üyeden alıntı
Ancak hayatı boyunca bir kere karşılaşacağı, hiç bir hatası olmayan bir riskli durumda sonuç hayatını kaybetmesi veya fiziksel bütünlüğünü kaybetmesi gibi katastrofik olduğu zaman, ben diyorum ki o %1'lik ihtimale karşı da insanın cephanesi olmalı.
Kesinlikle. İşte o cephane TCS, ABS, cornering ABS, steering damper, vs. dir.
Amacı performans sürüşü olmayan bir kullanıcıdan sırayla 250cc, 400cc, 600cc, 1000cc hacimleri hatmetmesini beklemek bence saçma. Ki Zack Courts gibi biri bile trafikte elektronik sistemler açık kullanıyor. Çünkü biliyor ki o %1 katastrofik durumlarda kendi yeteneği yeterli değil.
Bir de 400+cc bir SS ya da agresif naked motosikleti ciddi profesyonel Superbike eğitimi almadan, sadece trafikte ve pistte tek başına kullanarak limitine yakın kullanmak mümkün değil. Limite yakın fren yapmak bile mümkün değil. Velhasıl bu "sırayla 250cc, 400cc, 600cc, 1000cc hacimleri hatmetmek" olayı bana çok havada ve boş geliyor açıkçası.
-
26 Temmuz 2024, 16:05
#79
"Keyfimi çok yerine getirdin bu arada, ayrıca teşekkür ederim bunun için =)" hangi anlamda bunu dedin anlamadım ama eyvallah
Kendi adıma keşke olsaydı dediğim şey; aslında en ufakla başlayıp motoru yavaş yavaş büyütmekti. Sadece hız, güç vs. değil, motorun ağırlığı, tepkileri gibi konulara da kademe kademe alışmayı isterdim. Ama öyle olmadı. 600’lükle başlayıp (ruhsatta 49 HP yazıyor) onunla devam ettim.
Ama bunu hem bireysel durumumdan hem de ülkenin durumundan dolayı yaptım.
Uzun yol yapmak istediğim için (huyumu suyumu bilen arkadaşlar) nispeten güçlü bir motor tavsiye ettiler ve haklı çıktılar, motorumdam hiç pişman olmadım ama büyüklüğü ve ağırlığı ilk başlarda beni çok korkutmuştu.
Büyük motorla başlamamın bir diğer sebebi, trafikte saygı görmek. Birkaç dakika önce kuryenin üzerine süren adam, büyük motor ve kask/mont/pantolon/bot giymiş birini görünce önce yol veriyor, geçerken de selam veriyor
Bir diğer sebep, ülkenin ahlak durumu. Ülkede üçkağıtçı, kazıkçı çok. Ne kadar çok alım satım yaparsanız, bir üçkağıtçı tarafından dolandırılma ihtimaliniz o kadar artıyor. Hoşunuza giden, içinize sinen bir ürün buldunuz mu onu elde tutmak, kafanızın daha rahat olmasını sağlıyor (en azından bende böyle oluyor).
Diğer bir sebep, ekonomi. Sürekli alım satım yap, her seferinde yeni bir ustaya git, notere para bayıl, bu kadar boşa masraf yapmak istemedim.
Son sebep; etiket. İlerleyen yaşla birlikte, hoşuna giden güzel bir markanın güzel bir modeline binmek istiyor insan. Arabada da böyle, motosiklette de. Bindiğim marka ve model, gençliğimden beri gözüme hoş gelen bir modeldi. Ben de onunla başladım.
-
26 Temmuz 2024, 20:28
#80
hasmet adlı üyeden alıntı
Kesinlikle. İşte o cephane TCS, ABS, cornering ABS, steering damper, vs. dir.
Amacı performans sürüşü olmayan bir kullanıcıdan sırayla 250cc, 400cc, 600cc, 1000cc hacimleri hatmetmesini beklemek bence saçma. Ki Zack Courts gibi biri bile trafikte elektronik sistemler açık kullanıyor. Çünkü biliyor ki o %1 katastrofik durumlarda kendi yeteneği yeterli değil.
Bir de 400+cc bir SS ya da agresif naked motosikleti ciddi profesyonel Superbike eğitimi almadan, sadece trafikte ve pistte tek başına kullanarak limitine yakın kullanmak mümkün değil. Limite yakın fren yapmak bile mümkün değil. Velhasıl bu "sırayla 250cc, 400cc, 600cc, 1000cc hacimleri hatmetmek" olayı bana çok havada ve boş geliyor açıkçası.
Ya ben elektronikler kapatılsın da demedim, 1200cc kullanacaklar 250-400-600-1000cc hatim ederek gitsin de demedim?
Niye bana Zack'in TCS açık gittiğini anlatıyorsun şimdi? Ben kapatıyor muyum? Kapatın mı diyorum? Sor bakalım Zack'e sürüşte en güvenilmesi gereken silah elektronikler mi? :p ara sor
Yazdıklarından aklımda kaldığı ile sen de böyle sürmüyorsun, söylediğim bir şeye de itiraz etmiyorsun neyi tartıştığımızı inan anlamadım.
Elektroniklere bel bağlanmamalı diyorum. Bunu da ilk kez 600cc kullanan arkadaşın yaşadığı deneyime "elektronik olsa böyle olmazdı" söylemini yanlış anlaşılmaya müsait bulduğum için sana yanıt vererek yaptım.
Büyük cc motosiklet kullanılmak isteniyorsa da küçük cc'den başlanması ve bu motoru performanslı şekilde kullanabildikten sonra büyük cc'ye geçilme gerektiğini söyledim. Bu gelişimle elde edilecek silahın bütün elektroniklerden daha güçlü olduğunu sen de dahil herkes hem fikir. Bi cruiser bokladım diye son zamanlarda çok çakıyorsun bana gibime geliyor =))
---------- Mesajlar birleştirildi - 20:28 ---------- bir önceki mesaj zamanı 20:25 ----------
ilker a. adlı üyeden alıntı
"Keyfimi çok yerine getirdin bu arada, ayrıca teşekkür ederim bunun için =)" hangi anlamda bunu dedin anlamadım ama eyvallah
Hem medenice, hem kde arşılıklı güzel şekilde anlayınca/anlaşılınca mutlu oldum.
Reklamlar
Konu içerisindeki kullanıcılar
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)