Merhaba. Bu sabah işe gitmek için motorun yanına gittiğimde plakanın yerinde olmadığını plakalığın kırılıp dağıtıldığını gördüm. Gece bırakırken plaka sağlam yerindeydi. Ne amaçla çalındı bilmiyorum motora zarar vermemişler.
Şuan ne yapmam gerektiğini bilmiyorum. Hangi adımları izlemeliyim. İnternette düzgün bir kaynak bulamadım.
Notere gittim ama cumartesi olduğu için kapalıydı.
Yardımcı olur musunuz?
Ruhsat ve kimlik ile birlikte trafik şubeye gidin plakam çalındı/kayboldu dilekçesi doldurun.
Sonrasında notere gidin yeni ruhsat ve plaka belgesini alın yeni ruhsat bedeli 1400 lira gibi bir şey.
Ardından plakanızı çıkartarak yeni ruhsatla devam edebilirsiniz.
Motorun muayenesi ve sigortasının olması gerekiyor. Yeni ruhsat ve plaka ile birlikte sigortanında yeni plakaya taşınması gerekiyor. Sigortacınızı arayın, en yakın zamanda bu işi halledin plaka suça karışırsa başınız derde girebilir.
Hocam sağlık sorunları nedeniyle şuan evden çıkamıyorum. Telefondan plaka kayıp bildirimi yapmam mümkün mü acaba.birbilent adlı üyeden alıntı
---------- Mesajlar birleştirildi - 15:18 ---------- bir önceki mesaj zamanı 14:59 ----------
Ayrıca şimdi trafik şubeye motorla gitsem yolda çevirme vs olursa durumu anlatsam ceza yer miyim acaba? Polisin insiyatifine bağlı biliyorum ama eğer o cezayı yersem tüm düzenim alt üst olur zaten yeni plaka masrafını bile şuan karşılayamaz haldeyim.
Telefonla müracaatla sonuç alamazsınız. Bizzat şubeye gidip ifade vermeniz gerekir.
Plakasız trafiğe çıkmak idari para cezasını gerektir. Bu kurala yolda giderken düşen plaka da dahildir.
Madem ki maddi açıdan zordasınız trafik şubesine yürüyerek, dolmuşla, otobüsle bir şekilde motorsuz giderek müracaatınızı yapın. Yeni ruhsatınızı ve plakanızı o şekilde alın.
"Öksüz hırsızlığa çıkmış, ay erken doğmuş", "öksüzün döngeli köynümez" diye atasözlerimiz var. "Ayıya dalanmaktansa çalıyı dolanmak yeğdir" diye yol da göstermiş atalarınız. Riske girmeyin.
Biraz önce ilçe trafik şubeye gittim. O işlemler tepeköy de yapılıyor dediler. Cmt bugün işlem yaparlar mı diye sorduğumda nöbetçi vardır o yapar dediler. Yarım saat yol gittim orda da yanlış bilgi vermişler işlem yapamıyoruz dediler. Geri döndüm. Anlayacağınız bugün benim plakamla bir suç işlenirse bildirmeye gittiğim halde suç üstüme kalacak. Pazartesine kadar bekleyeceğim Yapacak bir şey yok.
koca karakol da nasıl tutunak tutmuyorlar hayret yahu türkiye cumhuriyeti sınırlarında plaka çalınmış yok oraya git yok beri gel aq internet diye birşey var al vatandaşın ifadesini tut tutanağı yolla e mail olarak ilgili birime çok mu zor ya ? aldıkları para kuruşuna kadar haram
şimdi çıkıp birileri diyecekki her karakol ayrı her birim farklı vs vs
O işler öyle senin salladığın kadar kolay değil maalesef.
"Plakam çalındı, motorum hasar gördü şikayetçiyim" denildiğinde olay hırsızlık suçu veya mala zarar verme suçunu oluşturduğu için herhangi bir karakolda müracaat alınır ve adli işlem yapılır, plaka ve tescil yenileme işlemi yapılmaz.
Eğer "plakam kayboldu, plakamı ve ruhsatımı yenilemek istiyorum" derseniz adli işlem gerektiren bir durum olmadığından tescil birimine yönlendirme yapılır. Tescil ile ilgili işlemlerinin resmi iş günü içerisinde tescil birimi tarafından yapılması gerekir. Tescil gibi idari işlem yürüten bürolar cumartesi ve pazar günleri çalışmaz. Çalışmaz derken o büroda görevli personel o gün maça, mitinge, düğüne vs bir yerlere angarya göreve gönderilir.
Çünkü kanunen devlet memurları, kamu kurum ve kuruluşları, bankalar için sadece hafta içi günler (Pazartesi, Salı, Çarşamba, Perşembe ve Cuma) günleri iş günü sayılır. Hafta sonu (Cumartesi ve Pazar) günleri ise iş günü sayılmaz. Resmi tatillere denk gelen hafta içi günler de aynı şekilde iş günlerinden sayılmaz.
Bu ülkede ve dünyanın diğer ülkelerinde yaşayıp da mesai günü/hafta tatili kavramlarından habersiz yaşarsanız günün birinde yaşayarak öğrenirsiniz.
(Bkz.Almanya'nın İnsanı Canından Bezdiren Aşırı Yavaş Bürokratik Sistemi)
Abi farkında değilsin sanırım. Emniyete gittim ben tornacıya değil.
Plakam düşmedi benim çalındı. Eğer bugün benim plakam kullanılarak bir cinayet işlenilirse suçlu ben olacağım.
Neden peki? Ben iki emniyet müdürlüğü bir trafik şube müdürlüğü gezdim nöbetçi yokmus tutanak tutulmadı. Adamların daha kendinden haberi yok biri orası açıktır nöbetçiden yaptırırsın diyor öbürü başka yere yönlendiriyor en son enmiyette ki bir abimiz bana randevu verdiPzt saat 8.30 da burda ol dedi.
Mesai falan deyip geçiştirilecek bir şey değil, açıkcası Almanya da ki durum da umrumda değil. Ben sadece bir dilekçe verecektim yaklaşık 3 saat uğraştım ve gördüm ki memurlarımızın da hiç bir şeyden haberi yok hatta daha birimleri bilmiyorlar.
Emniyete gideceğine tornacıya gidip sorsaydın tornacı sana doğrusunu anlatır, "hafta içi karakola git" derdi. Çok fazla "filim" izlemeyin. Hırtlar Vadisi, Çukur gibi dizilere kendinizi kaptırmayın. Son 4 yılı trafik tescil bürosunda olmak üzere 23 yıl karakolda çalıştım, plakayla işlenmiş cinayet görmedim, duymadım. En fazla kaçak geçiş cezası filan gelir ona da itiraz edersin düzeltirler.
Sattığım kişinin karıştığı kaza nedeniyle sigorta şirketiyle mahkemelik olduğum, mahkemenin tedbir kararı nedeniyle mahkeme sonuçlanıncaya kadar hurdaya ayıramadığım bir ARABA var. Aynı harf ve rakam gurubunu taşıyan İRAN PLAKALI BİR TIR nedeniyle iki üç ayda bir kaçak geçiş icrası geliyor, e-posta ile itiraz ediyorum, kamera kayıtları tekrar inceleniyor ve 15 gün sonra dava düşüyor.
Devlet örgütünde işleri memurlar yapar ama yasaları, yönetmelikleri yukarıdakiler yapar. Benim çalıştığım dönemde bu işlerin hepsi tek büroda en fazla iki memur tarafından yapılıyordu. 1 Ocak 2016 tarihinde yürürlüğe giren kanunla, siyasi irade o tarihten itibaren işin yarısını noterlere, çeyreğini emniyete, diğer çeyreğini de nüfus müdürlüklerine yükledi. Emniyette plaka/tescil belgesi kayıp kaydını yapan memur yeni ruhsat ve plaka basım yazısını basamıyor. Baskı için notere gidip hem hazineye gidecek değerli kağıt hem de noterin cebine gidecek işlem bedelini ütülmek gerekiyor.
Halbuki trafik tescil, sürücü belgesi ve pasaport işlemleri emniyetten alınıp başka kurumlara verildiğinde vatandaş sevindirik olmuştu. Bedavaya sevinmek olmuyor tabi ki. Aynı 2006 yılında "cımcırbaşkanını halk daha iyi seçer, biz her boku biliriz" dalgasına düşüp şimdi herkesin inim inim inlediği SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNU'nu geçirdikleri gibi. "Cambaza bakmamak" lazım, o da işini yapıyor sonuçta.
Tornacının bileceği şeyi polis memuru bilmiyorsa kusura bakma ama suçlu olan ben değilimdir. 3 şube gezdim 2 si emniyet müdürlüğü. Ve konuştuğum kişiler inan bana temizlikci veya "Tornacı" değildi. Onlar beni karakola yönlendirmedi demek ki polislerimize de yeterli eğitim verilmiyor. 1 değil 2 değil nerden baksan 10 tane polisle konustum. Sizin kaç yıl görev aldığınız falan beni ilgilendirmez. Bir tutanak tutamayan adamların saatlerce beni oradan oraya süründürmesi biraz canımı sıktı.
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
