Isikta Arkadan Araba Carpti Kacamadim , Ne yapmaliydim ?
Reklamlar
-
Punctum adlı üyeden alıntı
Motoru tekerlekler mi tahrik eder, yoksa tahrik, motordan alınan güçle zincire (veya kayışa) ve dolayısı ile tekerleklere ileten bir kuvvet aktarımı mıdır?
Hızlanma esnasında motor tekerlekleri tahrik eder. Motor freni esnasında ise tekerlekler motoru tahrik eder.
Tekerleğin motoru tahrik etmesine bir diğer örnek vurdurmaktır.
Reklamlar
-
Bakkala gideyim de mısır alayım biraz. Müthiş.
-
killingroad adlı üyeden alıntı
Bakkala gideyim de mısır alayım biraz. Müthiş.
Gerek kalmadı bence, konuyu verdiğim örnekle anlatabildim sanıyorum :D
-
Gaahl adlı üyeden alıntı
Gerek yok bence, konuyu verdiğim örnekle anlatabildim sanıyorum :D
Ben oyumu mısırdan yana kullanıyorum
-
Punctum adlı üyeden alıntı
Ben de aynı şeyi söylüyorum. Yakıt tabii ki tüketilir ama tasarruf da edilmiş olur. Yukarıda hiç bir koşulda yakıt tüketimi "0" olmaz demiştim.
Karbüratörlü motosiklet veya otomobilleri kastetmedim zaten ilk soruyu sorduğumda...
İmkanım olsaydı şu durumu resmi test edebilmek için aracı obd cihazına bağlar test etmek isterdim , aracın enjeksiyon değerleri ve oksijen sensörünün değerlerine bakarak yokuş aşağı viteste inerek sıfır yakıtla iniyor mu diye tam netliğe ulaşmak istedim şu an .
-
Punctum adlı üyeden alıntı
Gazı kesmekten bahsetmiyoruz. Motosikleti boşa almaktan bahsediyoruz.
Enjeksiyonlu otomobilde vitesi boşa atınca motor nasıl kompresyona giriyor?
---------- Mesajlar birleştirildi - 11:39 ---------- bir önceki mesaj zamanı 11:34 ----------
Manuel enjeksiyonlu araçlarda boşa alınca yakıt tasarrufu sağlanmaz mı diyorsunuz?
6. vitesin seyir hızı bizi neden bağlıyor? Debriyaj sonuna kadar çekili halde normal vites düşüreceğiz. Şanzumanda sorun yoksa neden vuruntu yapıyor? Peki 4. vites diyelim 50 km/h ile giderken debriyajı çekip vitesi boşa aldık, ışıklara kadar öyle devam ettik. Ne zararı var?
Boşa atınca her türlü yakıt harcar diyorum ben de, çünkü motor rolantide çalışmaya devam edecek, ateşleme ve yakıt akışı olacak az da olsa.
Yakıt tasarrufu yapmak isteniyorsa boşa atmak yerie gazı kesmek daha tasarruflu diyorum.
-
balatalar biter , debriyaj bozulur diyenler ...
Arabacilardan kalan sehir efsanesi olan debriyajda beklersen balata biter debriyaj bozulur efsanesi motosiklerde islemez . Eski dandik GS ler disinda neredeyse tüm motorlar coklu balatali islak debriyaj sistemi kullanirlar. Isiklarda dururken cektiginiz debriyaj sayesinde motor yagi balatalar arasina rahatca girerek sogumalarini ve rahatlamalarini saglar.
ilginc bir bilgi, ilk defa duydum, bunu videolu görsel ile falan anlatan bir kaynak var mi acaba?
-
Konu arkadan çarpılma tehlikesi. O zaman yakıt tasarrufu, balatalardan tasarruf falan ikinci planda, önce güvenlik,
kırmızı ışıkta falan durduğumuzda boşa almayalım, devriyajı sıkıp 1. viteste hazır bekleyelim, aynaları iyi kontrol edelim, anında kaçabilecek durumda olalım. Debriyaj balatası eskiyecekse de eskisin, onun işi bu zaten.
Vitesli motosiklet kullanmayalı uzun zaman oldu ama anladığım kadarıyla kırmızıda falan durunca öyle ortada durmuyoruz ki arkadan dallamanın teki çarpmasın, sonra vites 1. viteste, debriyaj sonuna kadar sıkılı, sol ayak yerde sağ ayak arka frende sağ el de ön frende bekliyoruz gibi anladım. Umarım doğru hatırlamışımdır.
-
espresso adlı üyeden alıntı
Yakıt tasarrufu yapmak isteniyorsa boşa atmak yerie gazı kesmek daha tasarruflu diyorum.
Totalde daha tasarruflu olmanın yöntemi yol durumuna göre değişebilir.
Örneğin İstanbul'dan Ankara yönüne gidiyoruz, 120kmh hızla sabitiz ve Dilovası inişine geldik. Otomobilden konuşuyorum.
Boşa atarsam araç yaklaşık 0,8l/saat üzerinden yakıt tüketmeye devam edecek, ancak aracın hızlanmasına engel olmaya çalışan bir kompresyon kuvveti olmadığı için araç yaklaşık 170-180kmh gibi bir hıza ulaşacak. Bu tabi aracın aerodinamisi ve ağırlığı gibi faktörlere bağlı ama kabaca bu hızlara yaklaşıyor.
Viteste bıraktığımızda ise aracın hızı 130-135kmh gibi bir yerde kalacak, tüketim ise sıfır. Bu noktaya kadar viteste kalmak daha ekonomik.
Ancak bu iniş tamamlandıktan hemen sonra yokuş yukarı tünellere gelen bölge başlıyor. Deneyimizdeki ayrışmanın biteceği nokta yokuşu çıkarken de yine 120kmh sabit seyir hızımıza ulaştığımız nokta. Boşa attığımız araç keyfimizin durumuna göre ya tekrar vitese geçip azcık gaz vererek ya da boşta devam ederek 120kmh'ye gelecek ve bunu yokuşun (atıyorum) ortasında yapacak. Buradan sonra yine değişkenler sıfırlanıyor.
Kompresyonda geldiğimiz araç ise iniş bittiğinde 130kmh civarında olacak ve tekrar 120kmh'de sabit hızı koruması gereken noktaya çooook daha erken ulaşacağı için, çok daha önceden yokuş yukarı 120kmh'yi koruyacak olan "gerçek" tüketime geçecek. Boştaki araç 180kmh'den 120kmh'ye inene kadar, viteste inenin tekrar gerçek tüketime mecbur kaldığı andan çok daha sonra bu tüketime ulaşacak.
Bu nedenle evet aracı viteste kompresyonda götürmek tüketimi uygun motor koşulları varsa sıfıra indirir, ama karşımızda ciddi bir eğim yani "bedavadan" hız kazanabileceğimiz bir yol varsa, hele sonrasında tekrar yokuş yukarı bir koşul başlıyorsa, vitesi boşa alıp mümkün olduğunca hızı çok çok düşük tüketimle kazanmak, en tasarruflu sürüşü sağlıyor. Neticede rölantideki tüketim 100kmh ile gidildiğinde 1 litre'nin altında olacak kadar küçük.
-
recaip adlı üyeden alıntı
balatalar biter , debriyaj bozulur diyenler ...
Arabacilardan kalan sehir efsanesi olan debriyajda beklersen balata biter debriyaj bozulur efsanesi motosiklerde islemez . Eski dandik GS ler disinda neredeyse tüm motorlar coklu balatali islak debriyaj sistemi kullanirlar. Isiklarda dururken cektiginiz debriyaj sayesinde motor yagi balatalar arasina rahatca girerek sogumalarini ve rahatlamalarini saglar.
ilginc bir bilgi, ilk defa duydum, bunu videolu görsel ile falan anlatan bir kaynak var mi acaba?
http://https://youtu.be/TcYsV063lk8?si=q082OGX044pG5eGA
---------- Mesajlar birleştirildi - 13:13 ---------- bir önceki mesaj zamanı 13:10 ----------
espresso adlı üyeden alıntı
Konu arkadan çarpılma tehlikesi. O zaman yakıt tasarrufu, balatalardan tasarruf falan ikinci planda, önce güvenlik,
kırmızı ışıkta falan durduğumuzda boşa almayalım, devriyajı sıkıp 1. viteste hazır bekleyelim, aynaları iyi kontrol edelim, anında kaçabilecek durumda olalım. Debriyaj balatası eskiyecekse de eskisin, onun işi bu zaten.
Vitesli motosiklet kullanmayalı uzun zaman oldu ama anladığım kadarıyla kırmızıda falan durunca öyle ortada durmuyoruz ki arkadan dallamanın teki çarpmasın, sonra vites 1. viteste, debriyaj sonuna kadar sıkılı, sol ayak yerde sağ ayak arka frende sağ el de ön frende bekliyoruz gibi anladım. Umarım doğru hatırlamışımdır.
Sağ el boşta olursa daha sağlıklı olur. Arka fren motoru sabitlemek için yeterlidir.
DAHA GİDİLECEK ÇOK YOL ,ÖĞRENECEK ÇOK ŞEY VAR
-
killingroad adlı üyeden alıntı
Totalde daha tasarruflu olmanın yöntemi yol durumuna göre değişebilir.
Örneğin İstanbul'dan Ankara yönüne gidiyoruz, 120kmh hızla sabitiz ve Dilovası inişine geldik. Otomobilden konuşuyorum.
Boşa atarsam araç yaklaşık 0,8l/saat üzerinden yakıt tüketmeye devam edecek, ancak aracın hızlanmasına engel olmaya çalışan bir kompresyon kuvveti olmadığı için araç yaklaşık 170-180kmh gibi bir hıza ulaşacak. Bu tabi aracın aerodinamisi ve ağırlığı gibi faktörlere bağlı ama kabaca bu hızlara yaklaşıyor.
Viteste bıraktığımızda ise aracın hızı 130-135kmh gibi bir yerde kalacak, tüketim ise sıfır. Bu noktaya kadar viteste kalmak daha ekonomik.
Ancak bu iniş tamamlandıktan hemen sonra yokuş yukarı tünellere gelen bölge başlıyor. Deneyimizdeki ayrışmanın biteceği nokta yokuşu çıkarken de yine 120kmh sabit seyir hızımıza ulaştığımız nokta. Boşa attığımız araç keyfimizin durumuna göre ya tekrar vitese geçip azcık gaz vererek ya da boşta devam ederek 120kmh'ye gelecek ve bunu yokuşun (atıyorum) ortasında yapacak. Buradan sonra yine değişkenler sıfırlanıyor.
Kompresyonda geldiğimiz araç ise iniş bittiğinde 130kmh civarında olacak ve tekrar 120kmh'de sabit hızı koruması gereken noktaya çooook daha erken ulaşacağı için, çok daha önceden yokuş yukarı 120kmh'yi koruyacak olan "gerçek" tüketime geçecek. Boştaki araç 180kmh'den 120kmh'ye inene kadar, viteste inenin tekrar gerçek tüketime mecbur kaldığı andan çok daha sonra bu tüketime ulaşacak.
Bu nedenle evet aracı viteste kompresyonda götürmek tüketimi uygun motor koşulları varsa sıfıra indirir, ama karşımızda ciddi bir eğim yani "bedavadan" hız kazanabileceğimiz bir yol varsa, hele sonrasında tekrar yokuş yukarı bir koşul başlıyorsa, vitesi boşa alıp mümkün olduğunca hızı çok çok düşük tüketimle kazanmak, en tasarruflu sürüşü sağlıyor. Neticede rölantideki tüketim 100kmh ile gidildiğinde 1 litre'nin altında olacak kadar küçük.
Bu kesinlikle doğru. Hatta daha da verimlisi yokuş aşağı giderken motoru kapatmak olacaktır. Yolun dümdüz olduğunu varsayarsak.
-
Gaahl adlı üyeden alıntı
Hızlanma esnasında motor tekerlekleri tahrik eder. Motor freni esnasında ise tekerlekler motoru tahrik eder.
Tekerleğin motoru tahrik etmesine bir diğer örnek vurdurmaktır.
Motosikletlerde ayak marşı, kompresyon, motor freni değil ki konumuz. Motosikletlerde hareket halinde vitesin boşa alındığı durumdaki mekanik yanıtlar ve yakıt tüketimini konuşuyorduk. Konu nereye gelmiş. Eski tip benzinli motorlarda kompresyonda dahi benzin tüketilirken yeni tip elektronik kontrollü motorlarda bu değer sıfıra yaklaşabiliyor ama buna sebep tekerlekler değil, aracın o an zaten var olan kinetik enerjisi. Vurdurmak dediğiniz de zaten eski tip karbüratörlü araçlarda, krank miline ilk dönme momentini sağlayan dolayısı ile motora ilk ivmeyi veren yöntem.
-
Gerek ışıklarda en öne geçmek, gerek 1. viteste beklemek hep uyguladığım şeydir. AEA sağolsun, videolarında söyleye söyleye kafamda yer etti.
-
Punctum adlı üyeden alıntı
Motosikletlerde ayak marşı, kompresyon, motor freni değil ki konumuz. Motosikletlerde hareket halinde vitesin boşa alındığı durumdaki mekanik yanıtlar ve yakıt tüketimini konuşuyorduk. Konu nereye gelmiş. Eski tip benzinli motorlarda kompresyonda dahi benzin tüketilirken yeni tip elektronik kontrollü motorlarda bu değer sıfıra yaklaşabiliyor ama buna sebep tekerlekler değil, aracın o an zaten var olan kinetik enerjisi. Vurdurmak dediğiniz de zaten eski tip karbüratörlü araçlarda, krank miline ilk dönme momentini sağlayan dolayısı ile motora ilk ivmeyi veren yöntem.
Aracın var olan kinetik enerjisini motora, benzin yakmadan dönmeye devam edebilsin diye, ulaştıran aktarım organı tekerlektir.
-
Gaahl adlı üyeden alıntı
Aracın var olan kinetik enerjisini motora, benzin yakmadan dönmeye devam edebilsin diye, ulaştıran aktarım organı tekerlektir.
Konuyu saptırıyorsun. Kinetik enerjinin kaynağı zaten motor bloğu. Bu dediğin motor freni veya eski tip motorlardaki ayak marşı vs. Hareket halindeki motosikletin (motor tahriği devredeyken) boşa alınma durumunu tartışıyoruz.
-
Eski nesil otomatik şanzımanlılar ve eski nesil karbüratörlüler hariç tüm taşıtlar vitesde kompresyona bindiğinde yakıt tüketmez , debriyaj çekili beklemeninde zararları olabilir ama ister kuru ister ıslak olsun balataya zarar gelmez , Okan hoca yine GS e sarmış hocam insanları bilgilendirmek için açtığın eğitim konusunda böyle çocukça yönlere sapman eğitimci kimliğine yakışmıyor , debriyajda beklemenin ne zararı olabilir diye soran varsa yazayım , debriyaj çekili uzun süre hem ilerlemek hemde rölantide beklemek emniyetsizdir çünkü debriyaj teli kopmak üzereyse ciddi sıkıntılar yaşayabilirsiniz , rölantide koparsa bir anda kavşağın ortasına girebilirsiniz , debriyajı çekip dakikalarca arkanızı kollamakta saçmalık gel yolun en sağına kaldırıma yakın dur kesinlikle daha emniyette olursunuz , biraz tecrübesi olan zaten kırmızı ışıkta şeridin ortasında durmaz sağa yanaşır mümkün olduğunca , artık birçok ışıkta süre yazmakta ben yeşile 15 saniyeden fazla varsa ya boşa atarım yada vitesde motoru kill swichten kapatırım , altı üstü baş parmakla bir dokunuş yapacaksınız , Haşmet in de yazdığı gibi bazı motorların debriyajı ciddi serttir , yarım dakika boyunca debriyajını çekili tutsan kramp girebilir yani o derece..
-
Gaahl adlı üyeden alıntı
Bu kesinlikle doğru. Hatta daha da verimlisi yokuş aşağı giderken motoru kapatmak olacaktır. Yolun dümdüz olduğunu varsayarsak.
arabanın motorunu kapatırsan hidrolik sisteminide kapatacağın için direksiyon ve frende çalışmayacaktır.
zamanın böyle bir olay yaşanmıştı.
koyun birinde, köylünün biri araba alıyor, tofaş, doluşuyorlar kasabaya inelim diyorlar. dik bir bayır aşağı gelince, biri diyor ki vitesi boşa al az yaksın, diğeri de motoru kapat hiç yakmaz diyor.
ilk virajda ne direksiyon dönüyor ne de frenler çalışıyor, araba dağdan aşağıya uçuyor.
-
Nikkfurie adlı üyeden alıntı
Eski nesil otomatik şanzımanlılar ve eski nesil karbüratörlüler hariç tüm taşıtlar vitesde kompresyona bindiğinde yakıt tüketmez , debriyaj çekili beklemeninde zararları olabilir ama ister kuru ister ıslak olsun balataya zarar gelmez , Okan hoca yine GS e sarmış
hocam insanları bilgilendirmek için açtığın eğitim konusunda böyle çocukça yönlere sapman eğitimci kimliğine yakışmıyor , debriyajda beklemenin ne zararı olabilir diye soran varsa yazayım , debriyaj çekili uzun süre hem ilerlemek hemde rölantide beklemek emniyetsizdir çünkü debriyaj teli kopmak üzereyse ciddi sıkıntılar yaşayabilirsiniz , rölantide koparsa bir anda kavşağın ortasına girebilirsiniz , debriyajı çekip dakikalarca arkanızı kollamakta saçmalık gel yolun en sağına kaldırıma yakın dur kesinlikle daha emniyette olursunuz , biraz tecrübesi olan zaten kırmızı ışıkta şeridin ortasında durmaz sağa yanaşır mümkün olduğunca , artık birçok ışıkta süre yazmakta ben yeşile 15 saniyeden fazla varsa ya boşa atarım yada vitesde motoru kill swichten kapatırım , altı üstü baş parmakla bir dokunuş yapacaksınız , Haşmet in de yazdığı gibi bazı motorların debriyajı ciddi serttir , yarım dakika boyunca debriyajını çekili tutsan kramp girebilir yani o derece..
Sevgili Kardeşim,
En baştaki mesajda GS e takılmak yerine yazdıklarımı dikkatlice okusaydın sağ ayağımızın arka fren üzerinde motoru sabitlediğini de anlardın. Arka frenle sabitlenmiş bir motorda debriyaj teli koparsa sadece stop edip olduğu yerden kımıldamaz. Yolun hangi tarafında durursan dur kontrolden çıkmış bir araç gelirse seni bulma ihtimali herzaman söz konusudur . Yolun solu sağı ortası farketmez.
Sevgilerimle
DAHA GİDİLECEK ÇOK YOL ,ÖĞRENECEK ÇOK ŞEY VAR
-
Okan Sinan Ocan adlı üyeden alıntı
Sevgili Kardeşim,
En baştaki mesajda GS e takılmak yerine yazdıklarımı dikkatlice okusaydın sağ ayağımızın arka fren üzerinde motoru sabitlediğini de anlardın. Arka frenle sabitlenmiş bir motorda debriyaj teli koparsa sadece stop edip olduğu yerden kımıldamaz. Yolun hangi tarafında durursan dur kontrolden çıkmış bir araç gelirse seni bulma ihtimali herzaman söz konusudur . Yolun solu sağı ortası farketmez.
Sevgilerimle
hocam sen sen ol iki kişi ful yüklü motorla tek ayak yerde bekleme benden sana bedava eğitim ;)
Reklamlar
Konu içerisindeki kullanıcılar
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)