Subaplarin kafalarina göre bozulmasi
Reklamlar
-
Söyleyeceklerim teknik bilgi/kişisel tecrübe dahilinde değil ancak ne zaman subaplarla kafayı bozan birini gördüysem, o kişinin motosikleti işin sonunda hep sorun çıkartmıştır ve sahibinin başına bela olmuştur.
Performans ya da sesle anlaşılan bariz bir problem olmadıkça, subaplarla oynanmaması belki de daha doğrudur.
Reklamlar
-
fakebitchess adlı üyeden alıntı
Söyleyeceklerim teknik bilgi/kişisel tecrübe dahilinde değil ancak ne zaman subaplarla kafayı bozan birini gördüysem, o kişinin motosikleti işin sonunda hep sorun çıkartmıştır ve sahibinin başına bela olmuştur.
Performans ya da sesle anlaşılan bariz bir problem olmadıkça, subaplarla oynanmaması belki de daha doğrudur.
Nikkfurie egzoz subaplarının sıkılaşmasının sesle anlaşılmadığı ve motoru az veya uygun olmayan yağla çalıştırmak kadar da zararı olabileceğini söylemişti.
Ben de eski motosikletimde 24.000'de bir kontrol olduğu için 40.000'lerden sonra biraz kafaya takmaya başlamıştım "48.000'e geldiğinde bir kontrol ettirsem mi acaba?" diye. 24.000'de zaten açtırmayı bile düşünmemiştim de 48.000'e yaklaştıkça içime bir kurt düşmüştü. (Motorda da bir sorun yoktu esasen, bende dursaydı büyük ihtimalle 48.000'i de es geçer 72.000'de dert ederdim artık...)
-
Cyan adlı üyeden alıntı
Nikkfurie egzoz subaplarının sıkılaşmasının sesle anlaşılmadığı ve motoru az veya uygun olmayan yağla çalıştırmak kadar da zararı olabileceğini söylemişti.
Çok doğru. Bana da bir servis sohbet esnasında "sen xyz abiyi tanıyorsun, o dinler motoru, söyler gerekip gerekmediğini" demişti. =)
Açıklık arttıysa evet sesle anlaşılır da sıkışırsa bunu sesle anlamanın yolu yok. Kötü bir tahminleme yöntemi yani. Kabaca bir düstur edinilecekse Japon "normal" motosikletlerinde ilk kontrolden sonra 80bin'e kadar es geçilebilir. Avrupa motosikleti veya Japon da olsa supersport (veya model kategorisi değil de işte zorlanmış bir blok varsa) ise üreticinin belirttiği aralıklarda kontrol etmek iyidir. (Zorlanmıştan kastım sürücünün davranışı değil motorun tasarımı)
-
killingroad adlı üyeden alıntı
8bin devir de bu sistemler için yine yüksekçe bir devir olacaktır aslında.
Honda'nın neden hidrolik valf kullanmadıklarına yanıtı var, sanki başka bir konuda da bu yazılmıştı diye hatırlıyorum. Yüksek devir zaafiyetinin yanında daha kompleks bir yağlama sistemi de daha temiz bir yağ gerekiyor hidrolik iticiler için. Bu yüzden şu an sanırım Harley dışında bunu kullanan yok.
vtec-vanos gibi sistemler doğrudan egzantriğin profilini değiştiriyor. bmw bunu motosikletlerinde de kullanıyor shiftcam adında. Otomobildeki vanos'tan farkı ne bilmiyorum ama hidrolik itici kullanmaya engel olmayacaktır, sadece biri normal biri dereceli :D egzantrik var gibi davranıyor.
Evet atladığım en büyük konu debriyaj balatası tozu ve şanzıman çapakları. Bu yabancı maddeler lifterlerin baş düşmanı maddeler ve çok kısa sürede lifterleri bozulmaya sürecektir. Sanırsam bu sisteme uyacak Motoguzzi ve Harley Davidson motor blokları mevcut, birde scooterler.
---------- Mesajlar birleştirildi - 19:31 ---------- bir önceki mesaj zamanı 18:57 ----------
Cyan adlı üyeden alıntı
Nikkfurie egzoz subaplarının sıkılaşmasının sesle anlaşılmadığı ve motoru az veya uygun olmayan yağla çalıştırmak kadar da zararı olabileceğini söylemişti.
Ben de eski motosikletimde 24.000'de bir kontrol olduğu için 40.000'lerden sonra biraz kafaya takmaya başlamıştım "48.000'e geldiğinde bir kontrol ettirsem mi acaba?" diye. 24.000'de zaten açtırmayı bile düşünmemiştim de 48.000'e yaklaştıkça içime bir kurt düşmüştü. (Motorda da bir sorun yoktu esasen, bende dursaydı büyük ihtimalle 48.000'i de es geçer 72.000'de dert ederdim artık...)
Şim yapısına sahip motosiklet neden subapları sıksınki, aradaki şim zamanla yıpranarak aradaki tölerans artıyor ve kadehler ses yapmaya başlıyor. Subap ayarını yapan usta sıkı ayarlamadığı sürece kolay kolay sıkma gibi bir sorun olacağını sannetmiyorum. Benim en büyük anlam veremediğim konu ise şimli subap nasıl kendini sıkı hale getirir?
-
Motoseverrr adlı üyeden alıntı
...
Şim yapısına sahip motosiklet neden subapları sıksınki, aradaki şim zamanla yıpranarak aradaki tölerans artıyor ve kadehler ses yapmaya başlıyor. Subap ayarını yapan usta sıkı ayarlamadığı sürece kolay kolay sıkma gibi bir sorun olacağını sannetmiyorum. Benim en büyük anlam veremediğim konu ise şimli subap nasıl kendini sıkı hale getirir?
Tam bunu soracaktım , cevapları merakla bekliyorum.
-
Şimli subaplara sanayide fincanlı subap da deniyormuş. Ufak bir ekleme yapayım dedim.
-
tommygun adlı üyeden alıntı
Şimli subaplara sanayide fincanlı subap da deniyormuş. Ufak bir ekleme yapayım dedim.
Aynı zamanda kadehli subapta denir ama lifterli subaplara kadeh diyende var.
-
Motoseverrr adlı üyeden alıntı
Evet atladığım en büyük konu debriyaj balatası tozu ve şanzıman çapakları. Bu yabancı maddeler lifterlerin baş düşmanı maddeler ve çok kısa sürede lifterleri bozulmaya sürecektir. Sanırsam bu sisteme uyacak Motoguzzi ve Harley Davidson motor blokları mevcut, birde scooterler.
---------- Mesajlar birleştirildi - 19:31 ---------- bir önceki mesaj zamanı 18:57 ----------
Şim yapısına sahip motosiklet neden subapları sıksınki, aradaki şim zamanla yıpranarak aradaki tölerans artıyor ve kadehler ses yapmaya başlıyor. Subap ayarını yapan usta sıkı ayarlamadığı sürece kolay kolay sıkma gibi bir sorun olacağını sannetmiyorum. Benim en büyük anlam veremediğim konu ise şimli subap nasıl kendini sıkı hale getirir?
Kötü yakıt kalitesi , ateşlemedeki arızalar , zengin yada çok fakir karışım gibi sebeplerden subap ve sit aşırı ısıya maruz kalır , subap tam anlamıyla sitteki yerine oturmaz kompresyon kaçaklarıyla özellikle egzoz subabındaki ısı önce silindir kapak contasını yakar sonra silindir kapağını deforme eder , son safhada piston erimesi, şişmesi yada delinmesi ile motor kilitler..
-
Nikkfurie adlı üyeden alıntı
Kötü yakıt kalitesi , ateşlemedeki arızalar , zengin yada çok fakir karışım gibi sebeplerden subap ve sit aşırı ısıya maruz kalır , subap tam anlamıyla sitteki yerine oturmaz kompresyon kaçaklarıyla özellikle egzoz subabındaki ısı önce silindir kapak contasını yakar sonra silindir kapağını deforme eder , son safhada piston erimesi, şişmesi yada delinmesi ile motor kilitler..
Anladığım kadarıyla yakıt sistemindeki her düzensizlik subaplarda uzamaya sebeb olur ve subaplar sıkar. Subaplar sıkıncada bahsettiğiniz durumlar gerçekleşir. Ama günümüz motorlarında bakımları düzgün yapıldığı sürece subap sıkmasından ziyade subap gevşekliği karşılaşma oranı çok daha yüksek bir durum.
-
Motoseverrr adlı üyeden alıntı
Anladığım kadarıyla yakıt sistemindeki her düzensizlik subaplarda uzamaya sebeb olur ve subaplar sıkar. Subaplar sıkıncada bahsettiğiniz durumlar gerçekleşir. Ama günümüz motorlarında bakımları düzgün yapıldığı sürece subap sıkmasından ziyade subap gevşekliği karşılaşma oranı çok daha yüksek bir durum.
Subapta neden boşluk bırakılıyor ? çünkü çalışırken hesaplanan max uzamayı tolere etmek için , hesap dışı anormal ısılar sonucunda subap uzar ve açık kalır , aradan geçen ısı 1000 dereceyi bulabilir , subap ve sit kısa sürede kavrulur , conta yanar , subapların arasından silindir kapağı çatlar , eskiden solventli benzin satılıyordu (80 li 90 lı yıllarda) mazota 10 numara yağ karıştırıp satıyorlardı , ilk önce subaplar bozuluyordu vs vs..bunun bakımları aksatmamakla ilgisi yok yakıt kalitesiz ise yaşanır , elbette uzun kilometreler sonucunda doğal olarak aşınıp boşluk yapan subap daha çok karşılaştığımız bir durum , boşluk yapmış subap ses ve performans kaybı haricinde motora zarar vermez..
Reklamlar
Konu içerisindeki kullanıcılar
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)