Suzuki GSX8S Detaylı İnceleme

[Punctum]

Yani ben de "Cevapla"ya basınca mesajın konuya ekleneceğini biliyotdum.

Elit/avam kokusundan, koruyup kollamaya kadar gitti konu; artık neden nasıl bir ikna sürecine dahil olmam gerektiğini bilmiyorum. Aprilia kullanıyor olmamla Aprilia'ya benim için hiç bir anlam ifade etmeyen premium marka sıfatını eklemem arasında bir bağlantı yok. Çok istediğini biliyorum, ama gerçekten yok. =) Ekleyen de ben değilim, hatta inanmazsın ama bu algı bana ait de değil. Honda'nın Dünya'nın en büyük motosiklet üreticisi olması ne kadar su götürür bir konu ise, Aprilia'nın premium motosiklet markalarından biri olması da o kadar su götürür. Bunun ne anlama geldiği, kime ne faydasının olduğu, kimin bundan mutlu olduğu mutsuz olduğu bambaşka konular. Sen Honda'yı daha "iyi" olarak görebilirsin, öteki Honda'yı daha "kötü" olarak görebilir. Ama bizim bu topraklarda çokça sandığımız üzere "premium" demek iyi demek değil.

Ha premium otomobil/motosiklet üreticisi konumlandırması neye göre yapılıyor bunu ayrıca tartışmak istersen de vakit bulabiliriz. Ama bunun bir işe yaraması daha doğrusu sağlıklı bir iletişim olması için benim sahip olduğum bir şeyi övme sevme amacıyla senin olumlu/elit/avam bulduğun sıfatları kullanıyor olduğuma dair inancını kenara koyman lazım. Söylediğim şeyden ziyade neden söylediğime odaklandığında anlattıklarım bir anlam ifade etmiyor. O yüzden belki de verdiğim bir örnekle ilgili bir fikir telakkisi yerine kişisel amaç atamalı yorumlara dönüşen farklı noktalara dağılıyor konular. Tıpkı GSX8S'ten BMW/Toyota'ya gelmesinin Honda'ya gelmesi ile hiç alakası olmadığı gibi.

Yazıyorum ama merak etmeyin. Yaklaşık 25 yıllık forum deneyimim, son sözü söylemeyi dayanılmaz bir tutku haline getirenlerle söyleşmenin sonucu pek de değiştirmediğine beni ikna etti

Aslına bakılırsa, konunuzun sadece rutin bir tanıtımdan, izleyenlerin belki de feyz alacağı daha içerikli bir tartışmaya dönüşmesinde bir sakınca olduğunu da sanmıyorum. Bu anlamda isterseniz konuyu motosiklet özelinden, dünya premium otomotiv pazarına kadar uzatabiliriz. Mercedes forumunda bunu yapmışlığım var Ancak muhtemelen forum izleyicileri sıkılacak, şu çenesi düşükler anlaşsa da, kurtulsak diyeceklerdir. Çünkü ben kişisel olarak, farklı tutumlardan ve deneyimlerden beslenmekten keyif alan biriyim. Ama herkesin böyle düşünmesini beklemek haksızlık...

Tabii şu fani forumda; ne sizin 50 cc'lik ilk motosikletini 1968 yılında üreten Aprilia'ya premium marka sıfatını atfetmeniz, ne de benim 1959'dan beri dünyanın en büyük motosiklet üreticisi olarak kabul edilen Honda'yı dünya motosiklet devi ilan etmemin hiç bir kıymeti yok. Çünkü bunu zaten yapan otoriteler var.

https://en.wikipedia.org/wiki/Aprilia
https://en.wikipedia.org/wiki/Honda

https://timeless2wheels.com/688125/best-motorcycle-brands/#:~:text=Motorcycle%20Brand%20Histories,-Origins&text=Today%20Honda%20are%20the%20biggest,m aking%20a%20name%20for%20itself.

https://www.visordown.com/features/general/worlds-10-biggest-motorcycle-manufacturers-are-not-what-you-might-expect

https://www.uti.edu/blog/motorcycle/honda-motorcycle-history

Burada tabii denilebilir ki, bir ürünün ne kadar önce üretildiği onun premium algısına etki etmez. Ama Dünya pratiklerini aksini gösteriyor işte. Bu işin de bir matematiği olduğu aşikar. Devamını getirmek her ne denli zor olsa, ilk olmanın getirdiği bazı psikolojik üstünlükler de yok değil...

Siz ne denli inkar etseniz de, benliğinizin derinliklerinde sahip olduğunuz Aprilia'ya karşı pozitif bir ayrıcalık tanıdığınız çok aşikar. Foruma üye olmadan önce de izlediğim kadarıyla, bu konuda sert tartışmalar yaşadığınızı da hatırlıyorum (@hırbonen'nin kulakları çınlasın ) En yakın örnek son videonuz. Suzuki incelemesi yaparken mesela bunu RS660 ile karşılaştırıyorsunuz. Bu bir karşılaştırma videosu olsa anlarım da, hiç ilgisiz bir yerde, sizi tanımayan veya RS660 sahibi olduğunuzu bilmeyen biri, "ne alaka" diyecektir. Bu da nacizane bir eleştiri olabilir mesela.

Neyse, konu nereye geldi. Ama belki de benim gibi henüz alacağı naked'a karar veremeyenler için yararlı da olmuştur.

Tanıtım videonuz için tekrar teşekkür ederim. Her ne kadar almayı planladığım motosikletler hakkında özellikle yabancı kaynaklardan beslenmiş olsam da, aynı dili konuştuğum, aynı coğrafyayı paylaştığım birinin deneyimlerden faydalanmak da yararlı oldu. Ama tekrar şerh düşeyim, sonraki tanıtımlarınıza bence daha iyi hazırlanmanız gerek. Bence...

[tommygun]

Yazıyorum ama merak etmeyin. Yaklaşık 25 yıllık forum deneyimim, son sözü söylemeyi dayanılmaz bir tutku haline getirenlerle söyleşmenin sonucu pek de değiştirmediğine beni ikna etti

Aslına bakılırsa, konunuzun sadece rutin bir tanıtımdan, izleyenlerin belki de feyz alacağı daha içerikli bir tartışmaya dönüşmesinde bir sakınca olduğunu da sanmıyorum. Bu anlamda isterseniz konuyu motosiklet özelinden, dünya premium otomotiv pazarına kadar uzatabiliriz. Mercedes forumunda bunu yapmışlığım var Ancak muhtemelen forum izleyicileri sıkılacak, şu çenesi düşükler anlaşsa da, kurtulsak diyeceklerdir. Çünkü ben kişisel olarak, farklı tutumlardan ve deneyimlerden beslenmekten keyif alan biriyim. Ama herkesin böyle düşünmesini beklemek haksızlık...

Tabii şu fani forumda; ne sizin 50 cc'lik ilk motosikletini 1968 yılında üreten Aprilia'ya premium marka sıfatını atfetmeniz, ne de benim 1959'dan beri dünyanın en büyük motosiklet üreticisi olarak kabul edilen Honda'yı dünya motosiklet devi ilan etmemin hiç bir kıymeti yok. Çünkü bunu zaten yapan otoriteler var.

https://en.wikipedia.org/wiki/Aprilia
https://en.wikipedia.org/wiki/Honda

https://timeless2wheels.com/688125/b...20for%20itself.

https://www.visordown.com/features/g...u-might-expect

https://www.uti.edu/blog/motorcycle/...rcycle-history

Burada tabii denilebilir ki, bir ürünün ne kadar önce üretildiği onun premium algısına etki etmez. Ama Dünya pratiklerini aksini gösteriyor işte. Bu işin de bir matematiği olduğu aşikar. Devamını getirmek her ne denli zor olsa, ilk olmanın getirdiği bazı psikolojik üstünlükler de yok değil...

Siz ne denli inkar etseniz de, benliğinizin derinliklerinde sahip olduğunuz Aprilia'ya karşı pozitif bir ayrıcalık tanıdığınız çok aşikar. Foruma üye olmadan önce de izlediğim kadarıyla, bu konuda sert tartışmalar yaşadığınızı da hatırlıyorum (@hırbonen'nin kulakları çınlasın ) En yakın örnek son videonuz. Suzuki incelemesi yaparken mesela bunu RS660 ile karşılaştırıyorsunuz. Bu bir karşılaştırma videosu olsa anlarım da, hiç ilgisiz bir yerde, sizi tanımayan veya RS660 sahibi olduğunuzu bilmeyen biri, "ne alaka" diyecektir. Bu da nacizane bir eleştiri olabilir mesela.

Neyse, konu nereye geldi. Ama belki de benim gibi henüz alacağı naked'a karar veremeyenler için yararlı da olmuştur.

Tanıtım videonuz için tekrar teşekkür ederim. Her ne kadar almayı planladığım motosikletler hakkında özellikle yabancı kaynaklardan beslenmiş olsam da, aynı dili konuştuğum, aynı coğrafyayı paylaştığım birinin deneyimlerden faydalanmak da yararlı oldu. Ama tekrar şerh düşeyim, sonraki tanıtımlarınıza bence daha iyi hazırlanmanız gerek. Bence...

Ben sizin bu kibarlığınız altında art niyet arıyorum. Adam daha ne yapsın? Türkiye'de kimsenin sallamadığı Moto Guzzi, Aprilia, Suzuki gibi markaları merak edenlere bu marka motorları amatör anlamda test edip fikirlerini söylüyor. Sizin tecrübeniz, yeteneğiniz daha fazla olabilir, burada kibar kibar atıp tutmak kolay, siz de üşenmeyip inceleme videosu çekerseniz sizden de öğrenecek çok şeyimiz olduğuna eminiz. Lakin sanki daha dün aramıza gelen bir üye olarak sidik yarışı peşindesiniz.

Kusura bakmayın ama bu adam da pist diyor, Darlık diyor, uzun yol diyor öyle dünün çocuğu gibi kibar kibar makaraya sarılacak biri değil.

[Punctum]

Amerika için söz konusu. Motosikletleri alıp kullanan marka saplantısı olmayan kullanıcılar için de söz konusu, nerede yaşadıklarından bağımsız olarak. Belki marka bazında değil, model bazında.

Mesela highway touring sınıfında Honda Goldwing premium modeldir. Bu noktada BMW K1600'den kesinlikle aşağı değildir.

Aynı şekilde litre hacimli naked motosiklet sınıfının da premium markaları arasında Ducati, Aprilia, KTM bulunmakla birlikte hiç bir Japon firma bulunmamakta. Belki MT10 SP tartışılabilir. Lakin Honda, Suzuki ve Kawasaki'nin bu sınıfta premium bir ürünü yok (Z H2 aşırı ağır).

Aprilia-Honda ve BMW-Honda karşılaştırması yapılabilir mi? Tabii ki. Elbette Goldwing ve NSX gibi istisnalar var. Lakin ortalama Honda, ortalama Aprilia, ortalama BMW denince akılda şekillenen ürün performansını reddetmek bence saçma.

Honda, Goldwing modelini, BMW K1600'den daha pahalıya satabiliyor, çünkü o kadar iyi bir motosiklet. Aynı şekilde Aprilia da Tuono V4 modelini Japonların tüm litre sınıfı naked'larından daha yüksek fiyata satabiliyor, çünkü o kadar iyi bir motosiklet.

Aynı şekilde, muadil hacim ve sınıfta bir model diğerlerinden daha yüksek fiyata satılıyorsa dünya genelinde, o model premiumdur. Bir markanın premium model sayısının, ürettiği tüm model sayısına oranı ne kadar yüksekse, o firma o kadar premiumdur, firmanın cirosundan, ürünün dayanıklılığından bağımsız olarak.

Evet, motosiklet Honda, araba Honda'dan daha premium. Ama motosiklet Honda, bir Ducati, bir Aprilia değil, genel olarak, model bazında istisnalar bulunmakla birlikte.

Tüm bunlar şahsi fikrim tabii ki... Kimse ikna olmak zorunda değil.

Amerika başka bir dünya Ona bakarsanız orada da en çok satan SUV'lar Japon Ayrıca Amerika'dan bahsedip de, Harley-Davidson'ı es geçmek ayrı bir ironi Sonra da zaten BMW hariç Japonlar geliyor. Hiç Aprilia'dan bahseden yok

https://www.speedmasti.com/us/top-selling-motorcycle-brands/

Tabii premium algısı da bir değişik. Amerika'da dahi premium kabul edilen Mercedes, Maybach'tan Unimog'a kadar bambaşka ürün yelpazesi sunuyor. Türkiye'de dolmuşu da var Siz dolmuşa binince kendinizi hiç ayrıcalıklı bir müşteri hissetiniz mi?

Neyse, vallahi kendimi bir an @hırbonen'nin tahtını almış gibi hissettim. Gelse de bir nefes alsam

---------- Mesajlar birleştirildi - 23:21 ---------- bir önceki mesaj zamanı 23:13 ----------

Ben sizin bu kibarlığınız altında art niyet arıyorum. Adam daha ne yapsın? Türkiye'de kimsenin sallamadığı Moto Guzzi, Aprilia, Suzuki gibi markaları merak edenlere bu marka motorları amatör anlamda test edip fikirlerini söylüyor. Sizin tecrübeniz, yeteneğiniz daha fazla olabilir, burada kibar kibar atıp tutmak kolay, siz de üşenmeyip inceleme videosu çekerseniz sizden de öğrenecek çok şeyimiz olduğuna eminiz. Lakin sanki daha dün aramıza gelen bir üye olarak sidik yarışı peşindesiniz.

Kusura bakmayın ama bu adam da pist diyor, Darlık diyor, uzun yol diyor öyle dünün çocuğu gibi kibar kibar makaraya sarılacak biri değil.

Tamamen yanlış anlamışsınız. Hiç öyle bir niyetim yok. Ayrıca kendisine videosu için defalarca teşekkür ettim ve gayet de samimiyim. Ben sadece öznel eleştirilerimi açık ve saygılı bir dille ifade ettim. İzlediğim kadarıyla eleştirilere de açık bir üye. Hatta yazmıştım, "ben yapsam batırırdım" diye. Sanırım atlamışsınız. Diğer yandan, daha foruma üye olmadan ilk yazıştığım kişidir Forumun eski ve hantal altyapısı nedeniyle yaşadığım üyelik probleminde kendisinden yardım dilenmişliğim var. Beni sizden daha yumuşak karşılayacağını varsayıyorum.

Diğer yandan, daha dün aranıza katılan birini!, sadece birkaç mesajla değerlendirmeseniz daha nazik olurdu. Eski üyelerin birbirini kollamasını tabii ki anlıyorum ancak biraz daha objektif olmanın hiç birimize zararı yok. En azından yeni üyelere haddini bildirmek için biraz daha zaman tanıyabilirsiniz

[hasmet]

@Killingroad, sen bu inceleme basligini actiginda, benliginin derinliklerinde Aprilia'ya karsi olan pozitif ayrıcalık hissinin farkinda miydin? Ben degildim. Ama asikarmis. Gozlem yetenegim cok guclu degil demek ki.

[tommygun]

Amerika başka bir dünya Ona bakarsanız orada da en çok satan SUV'lar Japon Ayrıca Amerika'dan bahsedip de, Harley-Davidson'ı es geçmek ayrı bir ironi Sonra da zaten BMW hariç Japonlar geliyor. Hiç Aprilia'dan bahseden yok

https://www.speedmasti.com/us/top-selling-motorcycle-brands/

Tabii premium algısı da bir değişik. Amerika'da dahi premium kabul edilen Mercedes, Maybach'tan Unimog'a kadar bambaşka ürün yelpazesi sunuyor. Türkiye'de dolmuşu da var Siz dolmuşa binince kendinizi hiç ayrıcalıklı bir müşteri hissetiniz mi?

Neyse, vallahi kendimi bir an @hırbonen'nin tahtını almış gibi hissettim. Gelse de bir nefes alsam

---------- Mesajlar birleştirildi - 23:21 ---------- bir önceki mesaj zamanı 23:13 ----------



Tamamen yanlış anlamışsınız. Hiç öyle bir niyetim yok. Ayrıca kendisine videosu için defalarca teşekkür ettim ve gayet de samimiyim. Ben sadece öznel eleştirilerimi açık ve saygılı bir dille ifade ettim. İzlediğim kadarıyla eleştirilere de açık bir üye. Hatta yazmıştım, "ben yapsam batırırdım" diye. Sanırım atlamışsınız. Diğer yandan, daha foruma üye olmadan ilk yazıştığım kişidir Forumun eski ve hantal altyapısı nedeniyle yaşadığım üyelik probleminde kendisinden yardım dilenmişliğim var. Beni sizden daha yumuşak karşılayacağını varsayıyorum.

Diğer yandan, daha dün aranıza katılan birini!, sadece birkaç mesajla değerlendirmeseniz daha nazik olurdu. Eski üyelerin birbirini kollamasını tabii ki anlıyorum ancak biraz daha objektif olmanın hiç birimize zararı yok. En azından yeni üyelere haddini bildirmek için biraz daha zaman tanıyabilirsiniz

Cümleleriniz arasına sempati yaratmak için istediğiniz kadar emoji ekleyebilirsiniz. Açık konuşayım burada hepimiz yıllar içinde bir anda aktif olup sayfa sayfa yazı yazan ve bir anda kaybolan çok üye gördük. Yeni bir üyenin aktif bir eski üyeye amiyane tabirle sarmasının forumda onlarca örneği var. Bu nedenle killingroad'a sarmanızı anlıyor ama çok üzerinde durmuyorum. Ha bu tatlı atışmalarınız 3-4 ay sonra da devam ederse sizi yanlış anladığım için efendi gibi özür dilemekten de çekinmem.

[Punctum]

Cümleleriniz arasına sempati yaratmak için istediğiniz kadar emoji ekleyebilirsiniz. Açık konuşayım burada hepimiz yıllar içinde bir anda aktif olup sayfa sayfa yazı yazan ve bir anda kaybolan çok üye gördük. Yeni bir üyenin aktif bir eski üyeye amiyane tabirle sarmasının forumda onlarca örneği var. Bu nedenle killingroad'a sarmanızı anlıyor ama çok üzerinde durmuyorum. Ha bu tatlı atışmalarınız 3-4 ay sonra da devam ederse sizi yanlış anladığım için efendi gibi özür dilemekten de çekinmem.

Eski bir üyenin yeni bir hesabı değilim. Eğer bunu ima ediyorsanız...55 yaşında biri olarak da muhtemelen sizden fazla forum deneyimim var. Uzun yıllara dayanan yol bisikleti macerasından sonra, motosiklet sevdasına kapılmış biriyim. Yol bisikleti konusunda da çok iyiyim Emojilerimi sempati yaratmak değil, yanlış anlaşılmaların önüne geçmek için kullanırım. Çünkü uzun zamandır vakit geçirdiğim forumlarda, yazı dilinin anlaşmak için yeterli olmadığını/olamayacağını sert deneyimlerle tattım.

Neyse, umarım kimsenin kimseden özür dilemek zorunda kalmayacağı bir forum paylaşırız. Selamlar...

[hasmet]

Tabii premium algısı da bir değişik. Amerika'da dahi premium kabul edilen Mercedes, Maybach'tan Unimog'a kadar bambaşka ürün yelpazesi sunuyor. Türkiye'de dolmuşu da var Siz dolmuşa binince kendinizi hiç ayrıcalıklı bir müşteri hissetiniz mi?

Hayir! Ama Honda cim bicme makinamla bahcemi bicerken ayricalik degil de cok acaip farkli bir hisse kapiliyorum... Icimden kendi kendime diyorum ki "keske Honda her seyi yapsa." Surdugum araba, izledigim televizyon, kullandigim telefon, yazdigim kalem, hatta yedigim hamburger falan hep Honda marka olsa diye geciyor icimden. Yarim saat sonra falan geciyor. Tahminim büyülü bu cim bicme makinasi. Ya da ben biraz rahatsizim. Farkli marka bir sey kullanirken olmuyor ama. Bi tek Honda kullanirken oluyor.

[Punctum]

Hayir! Ama Honda cim bicme makinamla bahcemi bicerken ayricalik degil de cok acaip farkli bir hisse kapiliyorum... Icimden kendi kendime diyorum ki "keske Honda her seyi yapsa." Surdugum araba, izledigim televizyon, kullandigim telefon, yazdigim kalem, hatta yedigim hamburger falan hep Honda marka olsa diye geciyor icimden. Yarim saat sonra falan geciyor. Tahminim büyülü bu cim bicme makinasi. Ya da ben biraz rahatsizim. Farkli marka bir sey kullanirken olmuyor ama. Bi tek Honda kullanirken oluyor.

Aprilia marka ekskavatör iyi gelebilir. Geçmiş olsun...

[hasmet]

Aprilia merdiven alti sirket, nasil ekskavatör yapsin? Bir Kawasaki Heavy Industries diil sonucta.

[Cyan]

...ben cebimden çıkan parayla en iyisini almaya çalışırım ahanda en iyisi bu paraya yukarıda duruyor aslan gibi.hemde herkesin gözüne hitap ediyor.

Alişan Fidan RS660 değil de Tuono 660 incelemişti, stickler'lar falan dökülüyordu. Motor dayanımı konusunda güzel bir elektrik vermiyordu açıkçası...

"En iyi"nin tarifi herkese göre değişik; mesela bazıları performansı meh olsa da beni uğraştırmasın, her anahtarı çevirdiğimde sıkıntısız çalışsın, bakım gideri dışında masraf çıkarmasın özelliğine göre motosiklet seçiyor olabilir. Yani onlar için en iyi puan bareminde "en güvenilir ve en sorunsuz" olma unsurunun ağırlığı çok daha fazladır belki.

Başka başka kriterler de var; örneğin ben (performans ve özellikler olarak iyi bir motosiklet olduğunu düşündüğüm halde) GSX-8S'i alırım ama Hornet'i almam gibi: Çünkü GSX-8S benim gibi 190cm'lik 110kg'lık bir yarma için Hornet'e göre çok daha rahat ve oturaklı. (Hornet'teki bacak yerine 170'lik adamlar bile biraz sıkışık diye yorum yapıyorlar...)

[freasy]

Normal olan zaten ikna olmamak. Çünkü bir çok konuda tek doğru söz konusu değil. Farklı yaklaşımlar, bakış açıları, düşünceler, tercihler, öncelikler mevcut.

Bir konuda neden öyle düşündüğümüzü karşı tarafa iletebilmişsek, fikir alış verişi başarıyla tamamlanmış demektir. Eninde sonunda biri diğerinin fikrine katılmak zorunda değil, ki bu mümkün de değil, normal de değil, gerek te yok.

doğru diyorsunuz ikna olmayı biraz farklı bir manada kullandım. ben mesela haklı olduğumu da düşünsem bir konuyu bir iki kere izah ettikten sonra daha fazla ısrarcı olmam. bazı insanlar da kendisine bir cevap geldiği sürece kendi fikrini tekrar tekrar ifade etme ihtiyacı hisseder. killingroad tandığım kadarıyla biraz daha ikinci gruba giriyor, onu anlatmaya çalıştım.

[hasmet]

doğru diyorsunuz ikna olmayı biraz farklı bir manada kullandım. ben mesela haklı olduğumu da düşünsem bir konuyu bir iki kere izah ettikten sonra daha fazla ısrarcı olmam. bazı insanlar da kendisine bir cevap geldiği sürece kendi fikrini tekrar tekrar ifade etme ihtiyacı hisseder. killingroad tandığım kadarıyla biraz daha ikinci gruba giriyor, onu anlatmaya çalıştım.

Anlıyorum. @killingroad hakkında böyle bir şey farketmedim ama zamanında @SüleymanE nazikçe uyardıydı beni bu sebepten dolayı. O zamandan beri dikkat etmeye çalışıyorum.

[killingroad]

Doğum tarihimi, saati ve koordinatları vereyim de belki astroloji haritası üzerinden karakter tahlili yapmak isteyenler olur. Yazılan şeyle ilgili söylenebilecek bir şey bulamayınca söyleyen kişiyle ilgili yazmaya çalışmak çok iştah açıcı biliyorum. Elimden gelen yardımı yapmaya hazırım.


@tommygun
Aslında ülkede kimsenin iplediği iplemediği markaları tanıtmak falan zerre umrumda değil. Aprilia sevdiğim için tanıyor da değilim, ben Yamaha sahibiyken ne kadar Aprilia seviyorsam bugün de o kadar seviyorum. Farklı olarak o zamanlar Aprilia tshirt'ü giyerdim, aldıktan sonra giymiyorum. Sadece bir şeyleri merak edip didiklemeyi onunla ilgili fikir edinecek şekilde araştırma yapmayı seviyorum. Bunu da motosikletler üzerinden de anlatabileceğimi düşünerek videolar çekmeye başladım. Bunu yaparken gidip satıcılardan motor alabileceğim bir takipçi kitlem ve etki alanım olmadığı için de ya eşten dostan aldığım motorlar ya da satış ekibinde tanıdığım olan markaların test motorları üzerinden bunu yapabiliyorum, kısaca kapasitem bu kadar. Hornet alabilirsem Honda'dan onu da çekerdim seve seve, F900XR alabilirsem BMW'den onu da bayıla bayıla çekerim, ama bunları yapamıyorum. Güzel sözlerin için de teşekkürler.
Sıralı iki silindir motosikletin titreşiminden bahsederken aynı motor yapısına sahip olan RS660'tan üstelik daha kötü diye bahsetmem, performansından bahsederken bu görecelidir neyle kıyasladığınıza bağlı diyerek yine RS660'a göre bakmamak lazım ama ondan da aşırı yavaş değil demem benim Aprilia övmek için fırsat kollayan bir manyak olduğumu gösteriyormuş. Tamam.

*

Gelelim Minato Tokyo'da uykuların kaçmasına neden olan premium konusuna.
Premium derken doğrudan marka olarak bahsettim aslında. @hasmet'in verdiği örnekler premium model üzerinden bir tanımlama yapıyor, ki premium marka tanımlamasından da çok hazzetmeyen birisi olarak premium model tanımlaması bana daha da komik geliyor. Zaten konunun buraya gelme sebebi de çok başkaydı ya, neyse.

İş esasen şuna dayanıyor. Bu vakti zamanında BMW ve Mercedes'i (daha sonra aralarına Audi'yi katarak) diğer markalardan ayırt edebilmek için uydurulmuş bir otomotiv kategorizasyonu. (Tıpkı esasen bir kıta olmayan Avrupa'yı kıta saymak gibi.) Temel olarak bir markanın fiyat konumlandırması, kullanıcılar/pazar için imajı ve biraz da kullandığı kaliteli/üst düzey ekipman ve inovasyona yönelik geliştirmeler üzerinden bu yorum getiriliyor. Bu uydurma sıfatın o markanın ilgili alanda üretime ne zaman başladığı ile zırnık alakası yok, hiç bir zaman da olmadı. Ford (1903), Renault (1899), Citroen (1919), Peugeot (1896) gibi ilk otomobil üreticilerinin bu kategoriye asla girmemesinden de bunu anlayabiliriz. Bir şeyleri anlamak istiyorsak otomotiv üretimine 1909'da başlayan Audi'nin bu kategoriye 90'larda hatta 2000'lerde girmesi de bir fikir verebilir. Ya da işte birini deşmek amacıyla veya kendimizi haklı çıkarmak için de böyle uydurmalar yapabiliriz, neticede opinions are like assholes. Ama Honda'mızın 1949'da motosiklet üretimine başlaması; 1968'de başlayan başka bir firmanın premium üretici olmasına engel olamadığı gibi Honda'ya da premium üretici konumlandırması sağlamaz.

Bu bağlamdan baktığımız zaman, ki bu uydurma terim bu bağlamla var olduğu için kendi premium sınıflandırmamızı yapmak gibi ulvi bir amacımız yoksa veya sadece birileriyle uğraşmak amacıyla yazmıyorsak bu bağlamdan başka bir noktadan bakmanında bir anlamı yok, en nihayetinde premium kelimesinin anlamı da orijinal olarak bir davranışın veya olayın sonunda verilen ödül veya teşvik anlamı taşıdığından premium markanın ne olduğu da belli oluyor. Yani tamamen maddi bir anlamı olan, otomobillerde de pahalı ve üst düzey(?) iki marka için var edilen bu tanımlama, motosiklete indirgediğimizde de başka bir anlam ifade etmez. Yoksa ticari ve askeri araç üretimi de yapan bir firmanın Dünya'nın ilk akla gelen premium otomobil üreticisi olması da aslında bu söylediğimden başka bir şeye işaret etmiyor. Sprinter ürettiği için Mercedes'in premiumluğunu tartışacaksak yakınlarda güzel plajlar var.

Manası ne olur peki bunun? Basit.
Motosikletinde üst düzey ekipmanlar kullanan, fiyatı da daha pahalı olan ve imajını da daha "pahalı" olarak oturtabilen ve daha üst seviye deneyim sunmak amacıyla geliştirme yapan markalara premium marka denir. Otomotivde bunu yapan Mercedes ve BMW ile sonradan Audi'dir. Motosiklete baktığımızda da bu markalar BMW, Ducati, KTM, Aprilia, MV Agusta gibi markalardır. Bu markaların gamlarındaki modeller Japon rakiplerinden pahalıdır. Üzerlerinde de üst düzey ekipmanlar vardır, tüm modelleri "daha doludur" sevilen tabirle. Kötü freni olan Ducati gördünüz mü? Elektronik paketi eksik olan Aprilia gördünüz mü? Süspansiyonu kötü olan KTM gördünüz mü? Belki MV Agusta'yı buradan çıkartabiliriz zira MV artık premium'dan ziyade ezgotik sınıfında da sayılabilir ama uydurma bir sınıfın çizgisinin tam olarak nerede bitip bitmediğini kestirmek de kolay değil. Yukarıdaki ekipmanları "kötü gördünüz mü?"den bir adım öteye de taşıyabiliriz, iyi olmayanını gördünüz mü? Göremezsiniz, zira yok, zira bu markalar buna dikkat ediyor. Zira bu markalar premium motosiklet üreticileri ve bunu da mastürbasyon amacıyla değil pazarın bir finansal konumlandırması olarak kabul ettikleri için motosikletlerini bu şekilde tasarlıyorlar. Tıpkı Honda'nın da premium marka olmadığını bildiği için buna göre ürün sunması gibi. Bu farkı ortaya koyduğumuz aman da elit/avam oluyoruz ve konu kapanıyor.

Günün sonunda temelde ekipman ve fiyat üzerinden uydurulan bu kategoriye gurur duyduğunuz motosikletiniz girmiyorsa bununla ilgili bana anlatmanıza gerek yok. Zaten bu "premium" konusunu açmamın (ki bu kelimeyi de anlamamakta ısrar edildiği için sarf ettim, bu da benim hatamdır) sebebi daha pahalı olan ürünün Türkiye'de daha az pahalı olmasından bahsettiğimin anlaşılmak istenmemesi nedeniyle BMW'nin daha çok satacağım diye Toyota'dan daha ucuza araba çıkartmayacağını örneklemek içindi. Argüman çok basit. Tuono GSX8S'ten ucuz değil, çünkü BMW de Toyota'dan ucuz değil. Bunda üzülecek bir şey yok . Sahip olduğunuz ve çok sevdiğiniz motosikletiniz çok hoşunuza giden bir sıfata sahip değilse ağlayarak günlüğünüze yazabilirsiniz, etkisi benzer olacaktır, muhattabı ben değilim. Aprilia premium olmasın, önemli değil. Konu Tuono'nun Dünya genelinde GSX8S'ten 3a pahalı iken Türkiye'de 1a-1,5a kadar pahalı olmasından ibaret. Niyetimiz bu basit olguyu ortaya koymak. Tekrar etmeme gerek yok biliyorum, ama tekrar etmem isteniyor. Bu matematiksel bir gerçeklik, benim son cevabı veren olmak veya haklılığımı karşı tarafa kabul ettirmekle ilgili bir derdimle bağdaştırılabilecek bir yanı yok. Haklı falan değilim, iPhone 18ZortMax ABD'de Samsung Salihsü55'ten 7000TL pahalı iken Türkiye'de 2000TL pahalı diyorum. Ama ayfon hala pahalı diyen birine ne anlatmak istediğimi tekrarlamak beni haklı çıkmak için kuduran biri yapıyorsa, peki

Gel gelelim premium bir markanın ürettiği ürün herhangi birinin değer algısına oturmak zorunda mı? Değil. Satılan Aprilia motosikletlerin 10 tanesinden 23 tanesinin kol çıkartması onu premium olmaktan çıkartmıyor. Honda'nın yaptığı motorun 270bin km'de ilk kez sübap ayarı istemesi de onu premium marka yapmıyor. BMW'nin mekanik olarak dayanıksız olmasının, Audi'nin kullandığı DSG'lerin patır patır arıza vermesinin de onları premium marka olmaktan alı koymaması veya Reanult 19'un sonsuza kadar arıza vermeden çalışackamış gibi dayanıklı olmasının da Renault'u premium yapmaması gibi. Bu uydurma sıfat sizin motorunuzda yok diye bana sarmayın, problem ben değilim, sizin aldığınız ve sevdiğiniz ürüne hoşunuza giden bir İngilizce kelimeyi ekleme isteğiniz. Bu bir üstün olma konusu değil, bu nedenle bir kabullenme zorluğu yaşanıyorsa pahalı diyelim olsun bitsin. Günün sonunda konunun buraya gelme sebebi de zaten pahalı olan ürün tanımlaması yapmaktı.



*


GSXS8'le ilgili sorusu/yorumu veya video ile ilgili fikri/eleştirisi olan varsa yanıtlayabilirim.

[hasmet]

Bu bir üstün olma konusu değil,

Boş versene @killingroad. Motosiklet kimin uğrunda? Mesele aynen bu. İçindeki değersizliği ve ezikliği, "benimki seninkinden büyük" iddiasını sanal ortamda ispatlamaya debelenerek azaltmaya çalışan ruh hastalarıyla dolu bir ülkeyiz. Çifte hesaplarla kendini öven mi ararsın, kapıdan kovulup bacadan girmeye çalışanı mı ararsın, tüm forumu tanıyan yeni üyeleri mi ararsın? Trol potansiyeli sonsuz, ruh hastası dolu bir ülkeyiz.

[tommygun]

@tommygun
Aslında ülkede kimsenin iplediği iplemediği markaları tanıtmak falan zerre umrumda değil.

Kimsenin iplemediği markalar derken o an sinirden meramımı yanlış anlatmışım. Demek istediğim; Honda ya da Yamaha'ya göre nispeten az satılan ve de inceleme videoları nispeten az olan markalardan bahsetmiştim.

[sharkspeedr2]

benimde motosiklet sürüş konusunda bayağı bir bilgim var önceki yazdığım şeylere bakabilirsiniz ama
bu foruma içimden gelipte yanlışları düzeltmek güzel sürüş teknikleri paylaşmak içimden gelmiyor "değmez" diyorum çünkü hep aynı muhabbetler dönüyor yok hangi motor hangi ekipman kilometrede kaç litre yakıyorsunuz falan filan teknik şeyler konuşup bunları günlük hayatta işe yarayabilecek şekilde uygulamak için faydalanmak isteyen insanlar bence bu forumda bir elin parmağını geçmez diye düşünüyorum

[Punctum]

Motosikletinde üst düzey ekipmanlar kullanan, fiyatı da daha pahalı olan ve imajını da daha "pahalı" olarak oturtabilen ve daha üst seviye deneyim sunmak amacıyla geliştirme yapan markalara premium marka denir. Otomotivde bunu yapan Mercedes ve BMW ile sonradan Audi'dir. Motosiklete baktığımızda da bu markalar BMW, Ducati, KTM, Aprilia, MV Agusta gibi markalardır.

Yok hocam yazmayım diyorum ama bu kadar yanlı tanımlamalara da dayanamıyorum...

Bir kere Audi premium bir marka değildir. Mercedes ve BMW dünya genelinde bu sınıfa girerler ama bizim memlekette kasabalı tüccarların pek sevdiği markalar olmalarından dolayı ayrıcalıkları da bir tık fazladır. Premium otomotiv markasından bahsederken Rolls-Royce, Bentley, Cadillac gibi isimleri ise ağızları çalkaladıktan sonra söylemek gerekir. Tamam motosiklet konusunda sizin kadar engin görgüye sahip olmayabiliriz ama 1991'den beri, premium dahil kullandığım/kullanmakta olduğum bir araç sınıfında da alçak gönüllü davranmam...

Motosiklette BMW, Ducati, hadi tamam Aprilia da premium olsun ama şimdi 2007'den beri Hintli Bajaj ortaklığı ile motosiklet üreten ve günümüzde %49.9'u Bajaj'a ait olan bir markaya premium demek de ne bileyim, hafif zorlama olmuyor mu? Peki nerede Harley Davidson? Yamaha falan hep avam da, Moto Guzzi? Vespa? Triumph daha mı az premium KTM'den?

Bence GSX-8S'den devam edelim. Hem yeni bir üyenin hevesini de kırmayalım. Sonra size sardığımı söylüyorlar. Herkese açık bir ortamda yazdıklarımız ortada iken hem de. Hem bu kez bakın hiç emoji de kullanmadım.

[tommygun]

Bence GSX-8S'den devam edelim. Hem yeni bir üyenin hevesini de kırmayalım. Sonra size sardığımı söylüyorlar. Herkese açık bir ortamda yazdıklarımız ortada iken hem de. Hem bu kez bakın hiç emoji de kullanmadım.

Böyle bir başlıkta konuya açan arkadaşa nedensizce sarmanız ve hala devam ettiriyor olmanız, isim veremeden bana giydirmeniz aklıma rahmetli Erol Büyükburç'u getiriyor. Tabi ki yeni bir üye olarak saksı olmadığınızı düşünüyoruz ama bu kadar da dikkat çekme çabaları yaşınıza hiç yakışmıyor.

[Punctum]

Böyle bir başlıkta konuya açan arkadaşa nedensizce sarmanız ve hala devam ettiriyor olmanız, isim veremeden bana giydirmeniz aklıma rahmetli Erol Büyükburç'u getiriyor. Tabi ki yeni bir üye olarak saksı olmadığınızı düşünüyoruz ama bu kadar dikkat çekme çabaları da yaşınıza hiç yakışmıyor.

Hayırdır hocam, sen forum ağası mısın? Hiç ilgin yok iken, yazışmada hiç adın geçmiyor iken araya girip yeni üyelere ayar verme görevi mi verildi sana?

Nezaket de bir yere kadar...

Saksıymış, yaşıma yakışmıyormuş, vs? Siz mi karar veriyorsunuz neyin doğru olup olmadığına?

Görüldüğü kadarıyla @killingroad kendini ifade edebilen, hatta uuzzuuunn uzuuun ifade edebilen biri...kendisi bile bana sitemde bulunmaz iken, pat araya girip konuyu tamamen dağıttın. Bir de belli ki yancın geldi, sathı müdafaya döndünüz...bırakın da adam kendi yanıt versin, bana sitem etsin, hatta yerin dibine soksun. Size ne oluyor? Hem bak kendisi de diyor. Bir ürünün daha önce üretilmiş olması onun premium olması manasına gelmezmiş. E sana ne oluyor? Benden 8 yıl önce üye olduğun için yeni gelene laf sokma hakkı mı doğuyor...

Ben net adamım. İfadelerim de nettir. Kimseyle de aynı konuda aynı fikirde olmak zorunda değilim. İster yeni üye olsun, ister eski. Kimseye de kümese yeni konmuş tavuk muamelesi yapmam/yaptırtmam. Kendimi başından beri net ve anlaşılır biçimde ifade ediyor, farklı fikir ve eleştirilerimi forum kuralları içinde yapıyorum. Kurallara aykırı durumda ise varsa moderatör uyarır. Kimseyle de polemik peşinde değilim. Ama artık yeter, bana müdahale etmekten vazgeçin. Sizinle tanışmıyoruz, yazışmanın sizinle ilgisi yok, size söz hakkı düşen veya yanıt hakkı doğuran bir ifade yok.

Analojik metaforlardan, kahvehane muhabbetine kadar geniş bir yelpazede yazabilirim. Hangisini duymak istediğiniz tamamen size bağlı...

Selametle...

[tommygun]

Hayırdır hocam, sen forum ağası mısın? Hiç ilgin yok iken, yazışmada hiç adın geçmiyor iken araya girip yeni üyelere ayar verme görevi mi verildi sana?

Nezaket de bir yere kadar...

Saksıymış, yaşıma yakışmıyormuş, vs? Siz mi karar veriyorsunuz neyin doğru olup olmadığına?

Görüldüğü kadarıyla @killingroad kendini ifade edebilen, hatta uuzzuuunn uzuuun ifade edebilen biri...kendisi bile bana sitemde bulunmaz iken, pat araya girip konuyu tamamen dağıttın. Bir de belli ki yancın geldi, sathı müdafaya döndünüz...bırakın da adam kendi yanıt versin, bana sitem etsin, hatta yerin dibine soksun. Size ne oluyor? Hem bak kendisi de diyor. Bir ürünün daha önce üretilmiş olması onun premium olması manasına gelmezmiş. E sana ne oluyor? Benden 8 yıl önce üye olduğun için yeni gelene laf sokma hakkı mı doğuyor...

Ben net adamım. İfadelerim de nettir. Kimseyle de aynı konuda aynı fikirde olmak zorunda değilim. İster yeni üye olsun, ister eski. Kimseye de kümese yeni konmuş tavuk muamelesi yapmam/yaptırtmam. Kendimi başından beri net ve anlaşılır biçimde ifade ediyor, farklı fikir ve eleştirilerimi forum kuralları içinde yapıyorum. Kurallara aykırı durumda ise varsa moderatör uyarır. Kimseyle de polemik peşinde değilim. Ama artık yeter, bana müdahale etmekten vazgeçin. Sizinle tanışmıyoruz, yazışmanın sizinle ilgisi yok, size söz hakkı düşen veya yanıt hakkı doğuran bir ifade yok.

Analojik metaforlardan, kahvehane muhabbetine kadar geniş bir yelpazede yazabilirim. Hangisini duymak istediğiniz tamamen size bağlı...

Selametle...

İyi de neden bu kadar sinirlendiniz anlamadım. Madem her sözü kaldıracak dötünüz yok, neden hala birilerine giydirme peşindesiniz?