Kusura bakma ama dr ünvanlı birinin de elinde bira şişesi ile sokakta dolaşması pek naif olmadı.fazil adlı üyeden alıntı
Günümüzün önemli fizik profesörlerinden, bir sürü doktora öğrencisi yetiştiren birinin elinde bira ile universite bahçesinde fotosunu gördüm, demek ki normal ve naif bir durum. Bira içmekle ahlaksızlık ve alkolizmi bir tutmak ABD (ve de küçük amerika olarak bizim gibi) gibi gerici ülkelere mahsus bir durum sanırsam.
Bizde de eskiden bira alkollü içki sınıfında değildi, çay bahçelerinde, köy kahvelerind efalan satılırdı, Özal geldi ülkeyi "küçük ameriga" yapacam dedi bira'yı alkollu içki sınıfına soktu.
Netten küçük bir arama ile elind ebira olan profesör ve yanında doktora öğrencilerinin fotosunu buldum, hem de üniversite bahçesindeymişler.
Bu tip ön yargılı yanlış genellemeler de...
Neredeyse yirmi beş yıldır yaşadığım Amerika'da daha kimsenin bira içmeyi ahlaksızlık ve alkolizmle bir tuttuğuna şahit olmuş değilim.
Üniversite içinde elinde açık bira şişesiyle dolaşan fizik profesörü Amerika'da çok mümkün değil. Çünkü sokakta ve üniversitede içinde rastgele bir yerde alkol kullanmak genelde yasak. Tabii ki restoranlarda ya da genele kapalı alanlarda serbest. Yine açık havada düzenlenen eğlence ve konserlerde de içki serbest, ancak bu durumda da o olayı düzenleyenler kişi sayısına göre yeterli miktarda özel güvenlik görevlisi kiralamak durumundalar.
Fotoğraf Amerika'da mi çekilmiş bilemiyorum ama arka planda böyle bir olay olduğu belli.
Olay tamamen insanın muhakeme yeteneğini yıpratan bir maddenin genelin huzur ve güvenliğini tehlikeye atmadan tüketimiyle ilgili. Eğer bir toplum bunu başarıyla becerebiliyorsa bunda sorun yok. Ancak sorun yaşanıyorsa bu tür tedbirler gerekli.
Hele hele üniversite gibi zihin aktivitelerinin yoğun olduğu bir ortamda, gün içinde, bir sürü genç insanın dersten derse koşuşturduğu esnada, bir hocanın ortalıkta bira içmesi bence de bir çok açıdan yanlış. Herşey bir yana, işe alıp para verdiğiniz bir insanın mesai esnasında ulu orta içmesini hoş karşılar mısınız? Her şeyin bir yeri ve zamanı var. Cuma akşamı bölüm salonunda happy hour olur, insanlar gelir içer, muhabbet eder...
Tamamen kültürel konular; Almanya'da işyeri dolabında bira olur ve çalışırken bira içebilirsiniz mesela.
%4-5 alkollü bir içkinin makul bir miktarından (1-2 şişe mesela...) etkilenip pisleşiyorsanız o sizin pisliğinizdir içkinizin değil. (Ekstrem örnek olarak bir gecede 12 tane 33'lük içtigimi bilirim, gayet de efendi efendi takılmıştım. 400ml %45 rakıya denk gelir. Pislik alkolden değil onu tüketen / tüketmeyi bilmeyenden gelir...) Alkol ile ilgili yanlış inanışlardan biri bu.
ABD dediğiniz memleket de protestan yobazları ile dolu bir memleket, Katolik İtalya'da bile bu kadar yobaz kalmadı artık. Evrim teorisinin okullarda okutulmasını engelleyen toplumlar var ABD'de. O pisleşen kişi alkolsüz de pisleşecektir, kendinden menkul.
Yobaz kesim her ülke gibi Amerika'da da bolca mevcut. Türkiye'den farkı, ülkenin entelektüelleri yobaz değil. Bizim sırf cahil dindarımız değil, eğitimli üniversite profesörlerimiz, kendini çağdaş olarak tanımlayan entelektüelimiz, ateistlerimiz bile yobaz malesef...
Yazımın altına not ekleyecektim vaz geçtim gerek görmedim. Yanılmışım.
Hiç ummadığım kişi / kişiler yanlış anlamış.
Ben sokakta bira içerek dolaşma olayını naif görmedim. Kim içmiş, kim içmemiş zerre kadar umurumda değil.
Hele ahlaklı, ahlaksız kavramını nereden çıkardınız hiç anlamış değilim.
---------- Mesajlar birleştirildi - 03:30 ---------- bir önceki mesaj zamanı 03:23 ----------
Ayrıca ülkemizi veya insanımızı da hakir görmenizi kabul edemem.
Not 1: hakir
sıfat
aşağı görülen, hor görülen, küçük, önemsiz, zavallı.
Not 2. Bir cümleyi keserek alıntı yapmayı hoş karşılamam ama bu durumda istemesem de gerek oldu.
Dogrudur, alkolden pislik gelmiyordur, lakin saglik ve verim gelmedigi bilinen bir sey... Alkolun ortalama insani nasil etkiledigi konusunda bir cok bilimsel calisma mevcut. Isteyen kendini egitebilir.
Almanya'da işyerinde alkol kullanma tamamen isverenin kontrolundeymis:
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/art...jerph-19-16964
Bence sokakta şişeden de bira içilebilmeli, kutudan da, cam bardaktan da. Hatta şişeleri ve göbekleri tokuşturup ayı gibi kahkaha atmalıyız. Biz burada o yasak, bu günah, şu ayıp diye kendi kendimize tribe girerken elin adamı nasıl eğleniyor. Şu aşağıdaki resimde yüzü gülmeyen bir kişi bile yok.
Fotoyu googledan aradım, Cambridge bahçesinde çekilmiş, zaten bu profesör de orada kuantum optik üzerine araştırmanın başındaki bir profesör, Taa türkiyeden oralara göçüp önemli bir üniversitede önemli bir projenin başına geçmiş profesör olabiliyorsa yeterince başarılıdır herhalde.
Hem yalnızca bira içmiyormuş, rock konserlerine de gidiyormuş.
Benim takıldığım nokta gereksiz muhafazakarlık. Yolda birinin elinde bira olup olmaması ile etrafa rahatsızlık vermesi arasında bir bağlantı yok. Düzgün insan sokakta bira içse de düzgün davranır, yamuk insan bira içmeden de etrafa rahatsızlık verir.
ABD kendini özgürlükle ülkesi olarak görüyor ama değil aslında. Avrupa bu konuda daha başarılı. ABD'de 18 yaşında orduya katılabiliniyor, ya da dükkandan siah alınabiliyor ama 21 yaşından küçükler bira alamıyor. Böyle tuhaf özgürlük takıntısı var. Bizde de zamanında politikacılar "küçük amerika" olacağız diye vaadlerde bulunuyordu, bu da yanlış ki gördük zaten o politikacıların devamında bu hale geldik. Bir biradan nem kapmaya gerek yok.
ortada bira olmasa bile insanların yüzü gülüyor,çünkü yarın icin umutları var,tıpkı Türklerin 20-30 yıl önceki hali gibi
Türkiye'de yüzü gülen insan yok.Sebep olanların inandıkları Allah belasını versin.
Burada bir paradox var.
Yüzü gülmeyenler sebep oluyor zaten. Başa gelenler kafadan gelmiyor ki seçimle geliyor.
Beğensek te, beğenme sekte adam kaç seçim kazandığını kendi bile unuttu be.....
Eeeeeee kimin oyuyla? kendi soruma yine kendim cevap vereyim yüzü gülmeyenlerin oyuyla.
Sonra hakir görmeyin diyorsunuz, bu ne perhiz bu ne lahana turşusu?Burada bir paradox var.
Yüzü gülmeyenler sebep oluyor zaten. Başa gelenler kafadan gelmiyor ki seçimle geliyor.
Beğensek te, beğenme sekte adam kaç seçim kazandığını kendi bile unuttu be.....
Eeeeeee kimin oyuyla? kendi soruma yine kendim cevap vereyim yüzü gülmeyenlerin oyuyla.
Aklıma @tommygun'ın paylaştığı, bir gece içtikten sonra sokakta dövüşecek adam arayıp bulduğu, derken olay ciddileşince durumdan son anda sıyrıldığı anısı geldi. Şimdi sen tommygun yamuk mu diyosun?
Anladığım kadarıyla geçmişte şahsi tecrübelerin nedeniyle içinden isyan edip tepki vermek geçmiş. Yoksa kimse burada bira içen, rock konserine giden başarılı olamaz demedi ki.
Bira, düşük alkol oranı nedeniyle biraz arada bir içecek. Hele Almanya'da kültürün önemli bir parçası. Ama alkol genel olarak ciddi sorunlu bir madde. Buna karşı devletin önlem almasına tepki saçma bence. Konuyla ilgili sürüyle araştırma mevcut. Verdiğim linki okuyun sadece. Youtube videosu değil, şahsi tecrübe değil, anektod değil, yurt dışında yayınlanmış bilimsel makale. Konu hükümet, din, siyaset, muhafazakarlık değil ki.
Bir yandan da düşünüyorum, yahu neyi sağlıklı düşünüp tartışabiliyoruz ki zaten? Bir şeylere tepki olarak içkiyi savunan mı ararsın, onlara tepki olarak hükümete oy veren çulsuzları mı?
Ben o olaydan tam anlamıyla sıyrılmadım, bildiğin dayak yedim ve "yenilen pehlivan güreşe doymaz" misali yeniden adamların peşine düştüm, doğruya doğru benim yaptığım yamukluk. Çok içkili olmasam öyle bir saçmalık yapar mıydım? Tabi ki yapmazdım. Herşeyi kararında bırakmak gerek.Aklıma @tommygun'ın paylaştığı, bir gece içtikten sonra sokakta dövüşecek adam arayıp bulduğu, derken olay ciddileşince durumdan son anda sıyrıldığı anısı geldi. Şimdi sen tommygun yamuk mu diyosun?
Şu an bu konu içerisinde 5 kullanıcı var. (0 üye ve 5 misafir)
