mustafakavci adlı üyeden alıntı
her mekanik cihaz (otomobil, motosiklet, uçak, gemi vb.) birbiri ile uyumlu, birbiri ile bağlantılı, birbirinin görevini paylaşan/destekleyen çok sayıda unsurdan oluşur.
her unsur, kendi görevini yapması için en üst düzeyde hesaplamalar ve tasarımlar ile ayrı ayrı üretiliyor olsa da, hem kendi başına, hem bağlı bulunduğu mekanik gruba hem de bir bütün olan ana unsura tam uyumlu olacak şekilde tasarlanır ve üretilir.
bu nedenle, lastik, amortisör, motor, amortisör, fren diski, kaliperler, balatalar, filtreler vb. gibi her ayrı unsur, kendisi için tespit edilmiş değerlerde çalışacakları esas alınarak, diğer unsurlar ile ilişkisi belirlenir.
mekanikteki herhangi bir unsuru, kendisi için belirlenen özelliklerden ve/veya değerlerden farklı olarak çalışmaya zorlamak, hem kendisi hem de etki ettiği tüm sistemin hesap edilen tüm değerlerin bozulmasına ve diğer unsurların da düzgün çalışmamasına neden olabilir.
lastik basıncı buna en iyi örneklerden birisidir. lastiklerin, tespit edilen ebat ve basınç değerleri değişir ise, sürüş dinamiklerimiz tamamıyla değişir. bu değişimin bir kısmı ana unsurlar tarafından absorbe edilebilse de, değerlerin limitlerin üzerinde farklı olması durumunda pek çok olumsuz ve tehlikeli durum yaşanabilir.
keyif alarak kullandığımız motosikletlerimiz için, orijinal ebatlardan farklı ebatlarda lastik, belirlenenden farklı değerlerde basınçlardan kaçınmalıyız.
sorunuzun cevabı olarak da, her motosiklet marka/modeli için cevap değişebilir. bazı motosiklet tasarımlarında lastik basınç eksikliği amortisörü çok etkilerken, bazısında daha az etki edebilir. bmw'deki para lever/tele lever sistemleri gibi.
bize yola bağlayan ve motosikletlerimizin en önemli unsurları olan lastiklerimiz için orijinal ebat ve doğru basınç değerlerinde şaşmamak en doğrusu olacaktır.