Kapat
Üye Girişi
Motovento
Motomax
1. sayfa 12 SonuncuSonuncu

Geri Dönüş Düşünceleri

    REKLAM ALANI
  1. #1

    Üyelik
    17 Aralık 2012
    Şehir
    Ankara
    2013 yılında MT-03 ile başlamıştım motosiklet sürmeye. Bir sürü -belki de gereğinden fazla- eğitim ve tam ekipman ile sürüş yaptım. Galiba 50 bin km yolu iki yılda iki teker üstünde geçişmişim. Sadece iki yıl süren motosiklet hayatımda MT-03’ten sonra VStrom 650 sahibi oldum. Galiba 40 bin km’si onunla geçti. Daha sonra motoru şimdi satayım biraz kredi kartı botçu ödeyeyim diye düşündüm ve elden çıkardım. Bir kışı motorsuz geçirip yaz başında Versys almak niyetindeydim. Arada sırada o zamanki eşimin Duke 390’ı ile Ankara çevresinde sürüşler de yapmaya tek tük devam etmiştim. Sonra onlar da kesildi. Sonra ekonomik krizler alım gücümü iyice düşürdü. Anlayacağınız Bir kışı motorsuz geçirmek niyeti ile satınca yıllardır motorsuz kaldım. Zaten yavaş yavaş da -her ne kadar sürmek zevkli olsa da- keyif için hafta sonu çıkıp birkaç yüz km yol yapmak, lastik eskitmek, bensin yakmak benim için fazla lüks bir eğlence gibi gelmeye başladı. Yani sabah çık Ankara çevresinde dön baba dön sonra akşama geri gel. Bakıyorum, bu işi yapmaya parası yetenler çıkıyor Avrupa’da motorunu sürüp geliyor. Başlarında bir eğitmen, kocaman bir ekip falan… Güdül ile Beypazarı ile bir yerden sonra anlamsız bulmaya başlıyor insan. Motorsuz yaşadıkça iyice alıştım motorsuz hayata. Araba da yok, şehrin merkezine yakın bir yere taşındım. Pek çok yere yürümek mümkün gibi. Dolmuş, otobüs, işe gitmek gerekirse de iş yeri servisi… Yaşadım gitti sekiz yılı.

    Motosiklet ustamın, eğitmenlerin, beraber motosiklet sürdüğüm insanların telefon numaralarını sildim rehberimden. Zaten motorculardan da sekiz yıl boyunca ya bir kere arayan olmuştu ya da iki. Bana o günleri hatırlatmasından hoşlanmıyordum. Sosyal medyalarda, YouTube’da motosiklet ile ilgili yerleri takipten çıktım.

    Başka bir hayat kurdum ve motosiklet eskide kalmış bir anı, tenis gibi bir zengin oyuncağı olarak kaldı aklımda. Kasktan monta her ekipmanı sattım. Bir daha motosiklet alamayacağımı kabullendim. Yani ya pistte CSS eğitimleri ve pist günleri veya işte Avrupa sürüşleri falan yapacak para piyangodan çıksa yapılırdı da…

    Sonra bir gün sevgilim motosiklet günlerimden bir bahis esnasında artçı olarak denemek istediğini söyledi. Al da binelim falan. Lan benim almak istediğim motor bir milyon olmuştur. Bunun kaskı, lastiği, benzini, ohoo. Ülke artık o durumda değil, daha ziyade Hindistan modeline doğru gidiyoruz. Belki ülkede daha iyiye giden vardır da benim içinde olduğum sınıf sürekli alım gücü kaybediyor. Ben de doğal olarak aynı durumdayım. Olacak iş değil yani. Yoksa isterdim bir R1200GS ile İtalya Alp’lerinde hatun arkamda sürüş yapmak.

    O günlerde sahibinden’de motor modelleri neler olmuş, kaç lira olmuş falan diye bakındadım bir iki gün. Ardından bir arkadaşım 250 cc scooter ile şehir içi ulaşımı yaptığını anlattı. Keyif olsun diye virajlı dağ yollarına gitmeyi bırakmış. Sonra bir aydınlanma geldi bana. İlla büyük motor ile hafta sonu sürüşü yapmak zorunda değilim. Milyon lira sahibi olmam gerekmiyor yani. İşe güce ABS’li bir 250 cc scooter ile gidip gelebilirim. Sadece yazları kullanabilirim. Az yakar, ucuz olur, sadece yazlık kıyafet alsam yeter… Dolmuş parasından biraz fazlasına oraya buraya gider işimi görürken iki tekerin tadını da başka bir tarzda da olsa alırım diye düşünmeye başladım.

    Eskiden yaptığım şeylerden farklı olacağını tahmin ediyorum. Bu seferki motorculuğum çok daha sulandırılmış, düşük yoğunluklu bir motorculuk olacak sanırım. Birçok konudaki mantalitem farklı olacak bu sefer. Sadece yazın kullanırım muhtemelen. Çok fazla eğitim almam. Başlarken bir kapalı alan, bir yol eğitimi tamam. Keyif için dağ bayır viraj kovalamam. İşimin gücümün gerektirdiği yerlere ve çoğunlukla şehir içi sürüş yaparım. Yılda bir kere falan şehir dışına memlekete falan gidip gelmek gerekirse yine motorla giderim sanıyorum. Onda da en kısa yoldan varacağım yere varmak derdinde olurum, en virajlı rotayı çizmeye uğraşmam. İnsanlarla bir araya gelip beraber motor sürmeye çok meylim vardı. Forumda da bu konuda çok başlık açmış, arkadaşlarla beraber sürüşler yapmıştık. Rotalarını falan hep paylaşmıştım. Artık o işlere pek gireceğimi sanmıyorum. Daha bireysel bir işine gidip gelen düz motorcu olmayı düşünüyorum.

    Motora geri dönebilirsem, forumda da birçok şeyi artık farklı yapmak niyetindeyim. Sürüş eğitimlerinde öğrendiklerimi anlatmak, insanlarla tartışıp fikir ayrılıklarının üzerine gitmek gibi bir derdim vardı eskiden. Eğitim başlıkları, sürüş videoları üzerine linkler, düşünceler, yazılar… Kendim bloğumu falan açmış bir kitap dolusu yazı yazmıştım oraya. (Şimdi bakıyorum da ulan iki yıllık tecrübeyle ancak kuramsal olursun ve zaten bunu çok iyi anlatan eğitmenlerin tekrarından ibaretsin. Gerçi eğitmenler o zamanlar bunları bedavaya internette yayınlamıyordu. Şimdi durum nasıl bilmiyorum. Uğur Ertekin’in videoları güzele benziyor.) Forumun işleyişiyle moderasyonla vesaireyle, ismini hatırladığım ve hatırlamadığım kullanıcılarla çok tartıştığımı, didiştiğimi hatırlıyorum. Ne gerek var diye düşünüyorum şimdi. Kalp kırdım lüzumsuz yere, kendim üzüldüm, gerildim. Şimdi suya sabuna dokunmayan, cevap vermek yerine soru sorup öğreneceğini aldıktan sonra kenarda efendi efendi oturan uslu bir kullanıcı olmayı hedefliyorum. Kimseyle de herhangi bir fikir ayrılığının peşine düşmemek niyetindeyim. Dert edecek başka şeyler var. Son olarak, forumu kullanırken en çok eleştirildiğim şeylerden birisi de uzun yazmamdı. Bu mesajda olmadı ama onu da çözeceğim. Bir daha lafı uzatırsam iki olsun.

    Eski yazdıklarımın fotoğraflarını dış sitelere linklemişim, hepsi kaybolup gitmiş. Galiba en çok buna üzüldüm. Allah’ından bul lan tinypic.

    Önce yaklaşık dört ay daha sürecek sıkı bir diyet ve spor programı ile zayıflama sürecimi devam edip hedef kiloma ulaşmak istiyorum. Sonra kıyafet, ekonomimi motor almaya hazırlama falan fişman. Umarım becerebilirim aklımdakileri. Seneye havalar düzelirken belki iki teker üzerinde Ankara yollarında denk geliriz.


    Selamlar,
    The-Rock, karaca3, Metehan48 ve 14 diğerleri bunu beğendiler..


    REKLAM ALANI
    Oktay Motor CF Moto Polaris Mondial
    Motomax
  2. #2
    tommygun - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    29 Temmuz 2015
    Şehir
    İzmir, Pornova
    Motosikleti
    Ülkedeki en yüksek km.li Kawasaki Er6F (2008)
    Enerjinizi aşağı çekecek gereksiz her detaydan kurtulup sadece sürmeniz dileğiyle..
    zaferce, mgokhan57 ve espresso bunu beğendiler.

  3. #3
    Khaira - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    05 Temmuz 2022
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    Tracer 700
    Uzun olsa da keyifli bir yazıydı, bu tarz hikayeler ve anlatılar hep ilgimi çekmiştir. Hayallerinize kolaylıkla ve hayırlısıyla ulaşmanız dileğiyle… Selamlar, tekrar hoş geldiniz
    zaferce bunu beğendi.

  4. #4
    DickName - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    15 Kasım 2021
    Tekrar hoş geldiniz.
    zaferce bunu beğendi.

  5. #5
    haluk23 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    28 Eylül 2007
    Şehir
    Türkiye
    Motosikleti
    CRF250 Rally-Wave 110i-Crypton S-CB125F-Monkey
    Merhaba Zafer,


    Gerek burada gerekse de diğer forum sitesinde noktalama ve dilbilgisine azami dikkat edilerek yazılmış bilgilendirici yazılarınızı okumaktan büyük keyif alırdım.



    İnşallah her şey gönlünüzce gelişir.



    Aramıza hoş geldiniz tekrardan.


    Selamlar.
    zaferce bunu beğendi.

  6. #6
    Forumdan Uzaklaştırıldı
    Üyelik
    06 Ağustos 2023
    Zafer Bey, öncelikle tekrar hoşgeldiniz.

    Yazınızı sonuna kadar okudum ve yazınızda kendimi buldum. İnşallah sizleri bu uzun yazımla sıkmam. Şöyle ki, 2016 yılında Havalı Silah hobisi ile tanışıp, forum sitelerinde, sosyal medyada havalı silahlar üzerine çok araştırma yaptım. Ufkumuzun dar olduğu hobiye başladığım ilk dönemlerde, ithal kırmalı bir havalı silah alıp 70-100 metrelerde soda şişesi kırmaya başladım. Sonra bi yerden sonra diğer hobicilerde daha değişik silahlar, daha değişik ekipmanlar vs görünce, yaa bu pcp havalı silahlarda nasıl bişeymiş falan derken, kendimi özel yapım, regülatörlü Hatsan Nova Compact sahibi olarak buldum.
    Sene 2016, Silahı tam hatırlamıyorum ama, üzerindeki dürbüne 4500 TL vermiştim. O da direk distribütorden aldığım için. Bayide 8000 tl idi ) Silah da yarı fiyatı gibi bir şeydi sanırım. Artık 50 mt'de küp şekerlere atış yapıyordum ) Sonra niye uzak mesafelere atmıyorum ki deyip, Kral markasının Bigmax X modelini aldım. Tabi arada yaptığım masrafları yazmıyorum. En kalitelisinden alyan takimları, dürbün sıfırlama sehpası, hedeflikler.
    Antalyadaki hobici arkadaşlarla buluşup atışlar yapıyorduk. Bir seferinde sırf Fethiye grubuna ziyarete gittik. Sırf atış yapıp muhabbet etmek için. İzmir'de atış yarışmasına katıldık. Bütün hobiciler orda, ortam güzel vs. Bigmax X ile en son 335 metrede Bim'de satilan şu küçük 200 ml'lik kolalara atış yapıyordum ve isabet de alıyordum. Pellet plastik kola şişesini delince, delikten fışkıran kolayı izlemenin verdiği zevke paha biçilemez...

    Sonra birgün Linea'mı Citroen C4 Grandpicasso ile değiştirme fikri hasıl olunca, sizin hikayenize benzer bişey geldi başıma. Tüm ekipmanlarımı, silahlarımı, dürbünümü ne var ne yok hepsini satıp F.z.l Otoya organizasyon bedeli olarak ödedim. Allaha şükür arabamızı aldık. Tabi o arada ben hobiden koptum, memlekette hiçbir şey durduğu yerde durmadı. 2020 yılında 1500 tl ye zor sattığım Kral bigmax X silahım şuan 12.000 TL. Üzerine Dürbün almaya kalksam en az 20-25 bin TL. Oturup sakin bir kafayla düşününce "bu zor zamanda ben niye paramı dağa taşa atıyorum ki" gibi kafamda deli sorular dönmeye başladı. Ben de sizin gibi yaptım ve hobiyle alakalı tüm bağlarımı kopardım. Arkadaşlarla görüşmüyoruz. Youtube'den atış videoları izlemeyi bıraktım. Ama hala kalbimin bir köşesinde, aklımın bir köşesinde gizli bir şekilde saklı duruyorlar...

    Şimdi gelelim asıl konuya, ben motorcu değilim. Kabul ederseniz aranıza yeni katılmış bir kardeşinizim. Forum kurallarını, forum ortamlarını az çok bilen, bu havayı teneffüs etmiş biriyim. Çok aktif olmak gibi bir derdim yok. Zaten anladığım kadarıyla da forum biraz eski aktifliğinden uzak gibi.

    Yılbaşında şehir içinde hastaneye gelir giderim diyerek bir Honda Pcx satın aldım. Ama insanoğlu işte, azıyla yetinmeyi bilmiyor. Yaa biraz daha büyük bişey mi olsa falan derken, Ağustos başında 350 cc Voge Sr4 Max sahibi oldum. Pcx varken iyiydi, ekipman derdi yoktu. Şehir içinde açık kaskla tır tır tır biniyorduk. Ama şimdi bu motora güzel bir kapalı kask, pantolon, yelek vs. gibi ekipmanla binmem gerektiğinin bilincindeyim. Öyle diğer motorcularla turlara çıkayım vs gibi beklentim yok. Kendim yakın çevrelere gidip gelirim diye aklımdan geçiriyorum. Yani fazla bu motor işlerine kendimi kaptırmamam gerektiğini telkin ediyorum. Malum bu işin sonu yok. Bütçe isteyen bir hobi. İnşallah gönlümden yatan bu almış olduğum motorumla fazla masraf yapmadan güzel sürüşlü günler geçiririm.

    Yazıma sonuna kadar katlandığınız için de ayrıca teşekkür ederim.
    Bütün arkadaşlara kazasız belasız hayırlı sürüşler...

    Daha yapılacak çok işim var. Eğitim videoları izlenip, ekipman araştırılacak ))

    Cümleten hayırlı geceler... Allah iyilerle karşılaştırsın.
    The-Rock, mavellen, freasy ve 3 diğerleri bunu beğendiler..

  7. #7
    The-Rock - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    12 Eylül 2014
    Şehir
    Ankara
    Motosikleti
    RS 200
    Zafer abi tekrardan hoşgeldiniz. Zamanında beraber küçük çaplı gezilerimiz olmuştu Ankara çevresinde hatırlarsanız.

    Ben de tam olarak 6 yıl ara verdim motosiklete istemeden. Ancak, içimdeki tutku beni tekrardan bu hobiye itti. Eşimi güvenli olduğuna ikna edip (ön ve arka abs’den dolayı) bir adet BAJAJ RS200 satın aldım. Kaskımın raf ömrü geçtiğinden dolayı yeni bir AGV kask aldım. Eldivenler eskidiğinden onları da yeniledim derken tabiki biraz masraf çıktı. Velhasıl yeni motorumla 950 km’yi devirdim.

    Eskiden viraj yapayım, hız yapayım, en ufak boşluğumda Ankara çevresini turlayım, toplu gezilere ve motor gruplarına katılayım vs. gibi dertlerim varken şimdi motoru sadece işe gidip gelmek için kullanan birine dönüştüm.

    Bir yanım hemen motorumu satıp yüksek cc li bir touring almak isterken diğer yanım, artık yaşlandın ne gereği var otur oturduğun yerde, diyor.

    Kısaca özetlemek gerekirse yalnız değilsiniz. Alın bir scooter, tın tın gidip zevkini çıkarın. Tekrardan motosikletin üstünde olmak inanılmaz derecede mutlu ediyor. O rüzgarı hissedip eski günleri anmanızı şiddetle tavsiye ederim.

    Sevgilerle,
    zaferce bunu beğendi.

  8. #8
    Thracian - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    11 Haziran 2012
    Şehir
    Lüleburgaz-Bursa
    Hemen hemen aynı tarihlerde aynı kaderi paylaşmışız.2019 yılının başında eski motosikletim GV 250'yi,Yamaha Tracer 700 almak için satmıştım.Nisan ayı gelip havalar biraz ısınınca bayiileri dolaşmaya başladım.Genelde retro/klasik tasarımlı motosikletleri sevdiğim için Tracer tam içime sinmemişti.Yamaha bayiinde XSR 700 ü incelim,tekrar Tracer'ı inceledim.O zamanlar yanlış hatırlamıyorsam geçen yıldan kaldığı için XSR'ı 42.000 TL ye bırakmışlardı,Tracer 47.000 TL di.İkisi arasında kararsız kaldım.Diğer modelleri araştırmaya incelemeye devam ettim.

    Derken Haziran ayında kayınpederin vefat ettiği haberi geldi.Apar topar memlekete geri gittik.Eşim annesi yanlız kalmasın diye 2-3 ay civarı memlekette kaldı.Nasıl denk geldiyse benim şef evlilik ıvır zıvır için 2 ay izin aldı.Şef olmadığından ben alacağım modele karar versem bile izin alıp teslim alma gibi bir durumum yoktu.Hadi dedim şef izinden dönsün,eşim dönsün ortalık yatışsın o zaman motosiklet alırım dedim.Zaten alsamda iş yoğunluğundan dolayı süremeyecektim.Hem sene sonuna doğru gene firmalar kampanya yapar dedik.

    Eylül ayına doğru sürekli memlekete git-gel,iki tane de kedi ile uğraş bu sefer araba ihtiyacı doğdu.2018'de eski arabamı bir daha almamak üzere satmıştım.Ama kendi memleketinizden uzakta yaşıyorsanız,evliyseniz,kedi bakıyorsanız 4 tekerlekli kafeslere mecbur hale geliyorsunuz.Şartları zorlayıp,sabah erkenden fabrikaya gidip,rütin işleri halledip izin alıp apar topar Bursa'ya internetten bulduğum Clio'yu gittim aldım.

    52.000 TL motosiklet parasını arabaya verdik.Birikmiş param vardı ama arka arkaya çok zorlanmak istemedim.Hem artık sonbahar gelmişti.Alsam bile motosikleti çok kullanmayacaktım.Boş yere 3-4 ay yatacaktı.Artık seneye bakarız dedik.Demez olaydım bu seferde 2020 başı pandemi patlak verdi.Hem bozulan ekonomi hem sokağa çıkma yasakları.Motosiklet işi iyicene b.k oldu.

    2021'e geldiğimizde artık pandemi,sokağa çıkma yasakları vb.. azalmaya başlamıştı.Ekim ayında Gemlik'ten güzel bir Kawasaki ER6-N bulmuştum.Ne retro tasarımlı ne uzun yol motosikleti hiç bir beklentimi karşılamıyor.Ama ER6-Nlerin tasarımını her zaman hoşuma gitmiştir.Hiç yoktan iyidir dedik.Sahibi ile yazıştık,Telefonunu aldım,Pazartesi motosikleti bakmaya gideceğim.Cuma akşamı telefon geldi çok yakın bir arkadaşımın annesi vefat etmiş.Benim 2.annem gibiydi.Apart topar arabaya atlayıp memlekete gittim.Cenazeye yetişemedim ama 1 hafta arkadaşıma destek olmak için memlkette kaldım.Memletten döndüğümde doğal olarak benim şansıma motosiklet satılmıştı.İlerleyen günlerde ülkemizi yönetenler sağ olsun ekonomi iyicene b.ka sardı.Ben de artık yavaş yavaş motosiklet defterini kapatmaya başladım.

    2023 geldiğinde gene kaşıntı başladı.Hadi dedim hiç yoktan Dominar 400 siparişi vereyim en azından uzun yola falan götürür.Tabii ki o da kısmet olmadı.Nisan başında sıra bulduğumdan acilen kasık fıtığı ameliyatına girdim.1 ay o şekilde iptal oldu.O aralar çok yakın bir arkadaşım Tei'deki işini bırakıp Triumph İngiltere'de makina mühendisi olarak işe başladı.Sürekli iddalaşıyorduk.Bana "Aga sen bu saatten sonra motosiklet alamazsın" diye dalga geçiyordu.Ben de dedim eğer AKP seçimleri kaybederse gidip 0 km motosiklet alacağım hem de senin ürettiğin Bonneville Street Twin alacağım ölene kadar kullanacağım diye iddiaya girdik.Nisan ayında 0 kmsi 247.000 TL civarıydı.Kenara fazla fazla paraya ayırdım.Ama herkesin de bildiği gibi sonuç ortada.AKP seçimi kazandı,ekonomi iyicene içinden çıkılmayacak derecede b.kun b.ku oldu.Yine motosiklet alamadık.

    Sonuç olarak benimle dalga geçen arkadaş da İngiltere'de kiraladığı evde,motosiklet koyacak yer bulamadığından o da motosiklet alamadı.Akşamları vakit buldukça online oyun takılıyoruz geyik yapıyoruz.Belki bir gün tekrar motosiklete başlarım diye hiç bir ekipmanımı satmadım.Tarihi geçmiş kaskım dolabın üstünde sürekli gözümün önünde duruyor.En çok da 2019'da tam eski motosikletimi sattığım gün kargosu elime ulaşan interkomu hiç bir zaman kullanamadığıma yanıyoru.Oysa uzun yolda memlekete giderken müzik dinleye dinleye motosiklet sürme hayalim vardı.Bu aralar gene kaşıntı başladı ama kredi kartı ekstresine bakıp arabanın kasko,zorunlu trafik sigortası,rütin bakım ücreti,çifter çifter mtvyi görünce yine hevesim kaçıyor.Hem araba hem tek maaş ile ev geçindir bu ekonomide bütçemi çok zorlayacak.Birikmiş paradan yemeyeğe başlayacağım.
    Metehan48, ilker a., tommygun ve 4 diğerleri bunu beğendiler..

  9. #9
    KUVVETMİRA - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    16 Temmuz 2008
    Şehir
    ankara
    Motosikleti
    xt 600
    boşanmakla iyi etmişsin zaferce bey, zaten insanlar nasıl evli kalıyor ben pek anlamadım.
    entel dantel yazılarını okurduk o zamanlar.
    vaktin olursa yaz yine, iyi yazıyorsun.
    hörmetler...
    zaferce bunu beğendi.

  10. #10

    Üyelik
    17 Aralık 2012
    Şehir
    Ankara
    Güzel mesajlarınız için teşekkür ederim beyler

  11. #11

    Üyelik
    17 Aralık 2012
    Şehir
    Ankara
    Boyum 1.68, KTM 250/390 Adventure'daki sele ise 85.5 cm. Daha önce kullandığım hiçbir motor bu kadar yüksek değildi. Az önce gidip bayide denedim. İki ayak ucum aynı anda yere basıyor ama çok da güvenemedim. Seçeneklerim arasında bu motor şimdi var mı, yok mu bilemedim. Kafam karışık. Bayideki görevli benim motorum da bende böyle duruyor falan deyip sorun olmadığını söyledi ama... Duke aslında selesi uygun yükseklikte ama işte onda da ön cam sırt, arkada çanta estetik durmayacak falan. Kafamda Duke'lar, Adventure'lar, X-max'lar, Tracer 700'ler havada uçuşuyor. Banka kredileri, kaskolar, taksitler... Çok kararsız kaldım. İnsanlar demişler ki "X-max'ın bile selesi geniş. 1.70'in altı yere zor değer." Yahu V-Strom sahibiydim ben yaw, ne ara motosikletler bu kadar sürmesi uzun bacak ister oldu anlamadım. Vallahi on tane art arda konu açıp kırk tane soru sorup forumu darlamak da istemiyorum ama merak ettiğim milyon şey var. Kafamda çözemedim bu geri dönüş olayını. Bir yandan da diyorum ki lan daha verecek 25 kg fazlan var, onları ver de o bedende mont pantolon falan alırsın... Kask file kilodan etkilenir mi arkadaş? Kafayı ölçüyorum S giymem lazım, ben M'yi zor geçiriyordum yanaklardan. Şimdi almaya kalksam yine aynısı olacak. Bekliyorum bakalım. Arkadaş alt tarafı ucuz, pratik bir ulaşım istedik konular nasıl karıştı.

    ---------- Mesajlar birleştirildi - 12:01 ---------- bir önceki mesaj zamanı 11:41 ----------

    Bir yandan da eğitim bakıyorum. Eğitmenlerden fiyat ve fikir alıyorum. Garip garip şeyler. Çok güvendiğim, iyi olduğunu bildiğim bir eğitmen var bire bir iki gün için 10 bin TL dedi ama adam Ankara'da değil. Uzağa gidilecek, konaklanacak falan fişman. Motto paket eğitime grup şeklinde 10 bin istiyor. Kendi tesisleri var, güya kurumsallar falan ama kişinin durumunu algılayıp ona göre bir şeyler önermek yok da herkese sattıkları paket eğitime yönlendirme var. Bire bir istersen yüzde elli zamlı olur deyip 16 bin TL dediler. Yüzdeleri iki teker üstünde yanlış mı hesaplıyorlar, kafasından fiyat uyduran esnaf kafası mı bilemedim. Bir de kime sorsan geri kalan her eğitim veren yalancı ve dolandırıcı. Birisi hele ben sürerken daha ileri sürüş testlerine hazırlanıyordu, eğitmen olmuş dedi ki "Hakimiyet ve ilk yol eğitimini ben vermiyorum. Benim için çalışan iki eğitmen var, onlardan biri verir." ve bu eleman fiyatı dolar cinsinden söyledi. Motto desen grup yol eğitimi 6-8 kişi diyor. 2 veya 3 eğitmen ama bünyelerindeki üçüncü eğitmen C sınıfı. Yani dış yüzeyini azıcık kuracaladığın her şey bir yerlerden falso veriyor. Ama lafa gelince herkes uçuyor. Bir sürü eğitmenle daha önce çalıştığım için kötüsünün neye benzediğini çok iyi biliyorum ve paramı harcamak istemiyorum kötüye. Eğitmenlerin hepsi kendileri süper sürüyor ama seni daha iyi bir noktaya o an seninle beraber çalışarak taşıyabileni çok az. Uğur Ertekin öyleydi mesela, bir de Zekeriya Ertuğrul. O da şimdi ART'tan ayrılmış Roadrunner diye bir yer açıyorlarmış. TMF/MEB yetkilerinin işlemleri tamamlamasını bekliyorlarmış. Birisine anlatıyorsun, ben şöyle şöyle Uğur Hoca beni kendi motorumda arkasına alıp anlatarak sürdüğü zaman çok etkilenmiş, bundan sonra motoru onun gibi sürmek istediğime karar vermiştim diye anlatıyorum. Yani eğitim sadece videoya bakıp hata söylemek olmasın gibisinden. Adam bana Uğur Hoca düştü arkasında biri varken diye bana adamı kötülemekle uğraşıyor.

    Bu sürüş eğitimine dair sanırım canımı en çok sıkan şey ise artık olayın tamamen Avrupa'da zengin gezdirmeye dönmüş olması. Aranan eğitmenlerin memlekette boş günü yok. İtalya Alp'lerinde zengin emmilere rehberlik ediyor. Bir tur iki hafta. Öbürü bilmem kaç gün. OMM bile takvimine bak hep öyle. Yahu hani motorcuların canlarını korumak amacıyla bu işlerdeydiniz?

    Çok canım sıkkın çok. Kafam karışık, canım sıkkın.
    pea, espresso, maktama ve 2 diğerleri bunu beğendiler..

  12. #12
    Khaira - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    05 Temmuz 2022
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    Tracer 700
    Eğitim için dilerseniz bir de Zafer Akçay Akademi’yle görüşün, fiyat alın. İstanbul’da bütün eğitim fiyatları uçtu gitti malesef…
    zaferce bunu beğendi.

  13. #13

    Üyelik
    17 Aralık 2012
    Şehir
    Ankara
    Alıntı Khaira adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Eğitim için dilerseniz bir de Zafer Akçay Akademi’yle görüşün, fiyat alın. İstanbul’da bütün eğitim fiyatları uçtu gitti malesef…
    Gerçi ben Ankara'dayım ama Dolar cinsinden fiyat veren Zafer Akçay Akademi'de bir eğitmen zaten. Üstelik eğitimi Zafer Akçay değil, onun yanındaki değil, onun da yanındaki birisi verecekmiş.
    espresso bunu beğendi.

  14. #14

    Üyelik
    13 Aralık 2013
    Şehir
    Ankara
    Motosikleti
    R1200GS
    zafer selam, arariders sürüşe gelmiştiniz, gerçi online da tanıyordum seni, blog'unu çok yeni başlayan arkadaşa önerdim, sayende kızılcahamamdaki dönercide bir iki yemek yedik filan.

    neyse, ktm yüksek geliyorsa vstrom 250 var, bizim şirket doktoru satıyor, bir arkadaş daha var o da kaşınıyor büyütünce satacak, aklında olsun.

    eğitim konusunda ART akademi ile de bir görüş, Ankara'da sistem üzerine eğitim veren genelde de uygun fiyatlılar, bir grup ayarlıyorlar katılıyorsun klasik teori, kapalı alan ve yol eğitimi şeklinde 3 gün. Ben beğendim, bize Uluç eğitim vermişti, tavsiye de ederim.
    zaferce bunu beğendi.

  15. #15
    DickName - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    15 Kasım 2021
    Alıntı zaferce adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Bir de kime sorsan geri kalan her eğitim veren yalancı ve dolandırıcı.
    Kim söylemiş ise çok doğru söylemiş. Şapka çıkarıyorum.
    espresso ve zaferce bunu beğendiler.

  16. #16

    Üyelik
    17 Aralık 2012
    Şehir
    Ankara
    Honda, Yamaha ve Suzuki'de bayiilerde motor olmaması ikinci ellerini bile saçma fiyatlara çıkarmış. X-max 250, Forza 250, NC750X, Tracer 700, V-Strom 650 hiç yanına yaklaşmayacağım motorlar. Kymco 250'lik scooterlarını Ankara'da satıyor ama yetkili servisi yok. Zaten scooter da binerim yok artık. Dizinle tutamadığın iki teker ne işe yarar? Bir kullanıcının yorumu vardı bir arkadaşı için "X-Max ile iyi çabalıyor bizi yakalamaya" diye, biraz da o mesaj yüzünden soğudum scooter fikrinden.

    Bütçe durumuna göre 250 Duke, 390 Adventure, Tiger 660 Sport, Versys 650 güzel seçenekler gibi geliyor. Gönül tabii 1290 Adventure S veya R1250GS falan ister de o para kim, ben kim?

  17. #17
    Forumdan Uzaklaştırıldı
    Üyelik
    05 Kasım 2015
    Şehir
    Amerika
    Motosikleti
    SD 1290R
    Alıntı KUVVETMİRA adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    boşanmakla iyi etmişsin zaferce bey, zaten insanlar nasıl evli kalıyor ben pek anlamadım.
    Çok ender olan acaip iyi insanlara denk geliyorlar kanımca...
    4strings bunu beğendi.

  18. #18
    4strings - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    28 Mayıs 2010
    Zafer bey; motosiklet camiasına tekrar hoş geldiniz. Anladığım kadarı ile uzun süre motosiklet kullanmış, epeyce de eğitim almışsınız. Motosiklet alınca kendiniz ya da daha iyisi tecrübeli bir arkadaşınız; bilgi ve becerilerinizi tartıp ne seviyede olduğunuzu görerek, eğitime hangi seviyede ihtiyacınız olduğunu değerlendirebilir. Belki de bisiklet kullanmak gibi, hiç bir şey değişmemiş eksilmemiş olacak; denemeden bilmek mümkün olmayabilir.

    Motosiklet seçimi konusunda da; fikirlerim biraz değişti. Önerilerim 16 yıl öncekinden farklı olacak. Önceden hep büyütmek gerektiğine inanırdım, artık farklı düşünmeye başladım. Piyasadaki belki en hızlı macera motorlarından birine sahip olduğum halde; karadeniz, doğu, anadolu, akdeniz, marmara bölgelerinden oluşan yaklaşık 3600 km (6 gün) uzunluğundaki bir geziyi 12 beygir gücünde bir Hint motoru ile çok da keyif alarak tamamladım. Bundan şu çıkarımı yaptım: Hangi motora sahip olduğun değil, onunla neler yaptığın önemli. Şimdi ne oldu; onu sattıktan sonra bir scooter aldım ama baktım ki işe gidip gelmek dışında çok kullanamıyorum. Gittim kendime bir Hero X pulse 200 aldım. Büyük motor yine duruyor garajda, arada ona da biniyorum; canım viraj dönmek, ivmeyi hissetmek isterse genelde. Yine de çok daha seyrek kullanmaya başladım kendisini. Bakıyorum büyük motorla hiç gitmediğim yerlere gitmek için en az bir 500 km gidip, ondan sonra gezmeye başlamak lazım. Aynı yollara da git git nereye kadar? Ama küçük motorla öyle olmuyor. Sabahtan akşama kadar deli gibi (Bursa dağlarında) eğlenip, yorulduktan sonra akşam bir de bakıyorum ki gittiğim mesafe 50-60 km. Ama eğlence üst seviye.

    Benim gibi düşünen 4 arkadaşım daha; büyük motorlarının yanına aynı modelden aldı/alacak. Hepsinde de güçlü, kaliteli büyük motorlar ama en çok keyif küçüğüyle. Ankara belki bunlar için Bursa kadar uygun değil belki. Yalnız şunu da unutmamak gerekiyor; motorculuk broşürde yazan rakamlardan ibaret değil. Önemli olan niyet etmiş olmanız. İhtiyaçları öncelikleri belirleyip ona uygun seçimler yaparsanız eminim bu ikinci motorculuk hayatınız öncekinden daha keyifli olacaktır.

    Bu arada blog, Güdül falan demişken;

    Güdül, Kızılcahamam ve benzerleri.

    Saygılar, sevgiler.
    The-Rock ve zaferce bunu beğendiler.

  19. #19
    mavellen - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    18 Mayıs 2016
    Bu melet satılınca yerine hemen yenisi gelemiyor. Bende satınca 2 sene motora binmedim. 2 sene sonra yeni motor alınca çok tuhaf geldi. Yüksek km yapmasam bir motor bana ömürlük yeterde, alalı kaç ay oldu, motor 10 bine geldi.

    Allah gönlünüze göre versin. 2 teker çok şeker birşey. En pahalı araba, en ucuz 2 tekerin verdiği hazı veremez. Açık havada seyehat etmenin insana verdiği özgürlük hissi çok farklı birşey. Motor ile haşır neşir olmamış biri anlayamaz.
    zaferce ve tommygun bunu beğendiler.

  20. #20
    maximusti, - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    28 Ağustos 2015
    Şehir
    Elbistanlı
    Motosikleti
    KTM DUKE 250
    Alıntı zaferce adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Honda, Yamaha ve Suzuki'de bayiilerde motor olmaması ikinci ellerini bile saçma fiyatlara çıkarmış. X-max 250, Forza 250, NC750X, Tracer 700, V-Strom 650 hiç yanına yaklaşmayacağım motorlar. Kymco 250'lik scooterlarını Ankara'da satıyor ama yetkili servisi yok. Zaten scooter da binerim yok artık. Dizinle tutamadığın iki teker ne işe yarar? Bir kullanıcının yorumu vardı bir arkadaşı için "X-Max ile iyi çabalıyor bizi yakalamaya" diye, biraz da o mesaj yüzünden soğudum scooter fikrinden.

    Bütçe durumuna göre 250 Duke, 390 Adventure, Tiger 660 Sport, Versys 650 güzel seçenekler gibi geliyor. Gönül tabii 1290 Adventure S veya R1250GS falan ister de o para kim, ben kim?

    fahiş fiyattan satılmasa forza 250 nin pişman edeceğini sanmam abi ,
    vitesliden geçen kimsenin forzaya geçtiği için pişman olduğunu görmedim de duymadım da.
    onun haricinde dükcü olarak 250/390 ların duke veya adv serilerini öneririm, ben şehir içi duke 250 ile gayet mutluyum.
    pek dolaşmasamda sabit iş git gel, ara sıra sakin sakin sağa sola gidiyorum, mutlu mesut geçiniyoruz.
    zaferce bunu beğendi.


1. sayfa 12 SonuncuSonuncu

Konu içerisindeki kullanıcılar

Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)