alsancaktaki cogu meyhane damsız alıyor biz giderdik fiyatlar uygun iken.
ama böyle dansözlü zenneli garip bi yer arıyorsanız oralar genelde dam istiyor.
Ağzı ile içmeyi bilmeyenlerin, garip adetleri. Genelde içki içmeyi adamlık sananlar tarafından ortaya çıkarılır. Bu tipler hayatı boyunca içeceklerini 10 senede içer sonra tövbe ederler. İstihap haddini bilenler sağlığı el verdiğince içer. Rahmetli hanımın dedesi 94 yaşına kadar içmeye devam etti. Sonra 2 ay sonra vefat etti. Ama hep 2 tek atardı, sarhoş olmazdı. İçmeyi bilen dediğim adamların hepsi uzun zaman kararında içen adamlardı.
''Bir adam hangi yolda gidiyorsa, o yol onun kendi seçimidir.'' İp Man
Bu arada öğrendiğimde çok şaşırdığım bir bilgi: İstanbul içinde bazı otopark ya da muadili iş yerleri var. Bunlar sayılı yerler bu arada. Bu abilerin özel müşterileri oluyor ki genelde sanatçı tayfası oluyor müşterileri. Magazinden kaçmak, bu özlediğimiz ortamı yaşamak için falan gidiyorlar. Yani parayı sen ben versek açmıyor sana o iş yerini. Özel bir alandan, soteden alıyor müşterileri. "Gibi" dizisindeki gibi salaş ortam yani Mesleğim gereği tanıştığım, Serdar Akar' a yakın olan birisi anlatmıştı.
Mersinli Son Durak'ta olan Shell'den bahsediyorsanız, oradan içeri doğru gir ve 100mt sonra Koraç Meyhanesi zaten. Koraç'ı geç, 40mt sonra Havuzlu Meyhane var. Saydığım yerlerin hepsi birbirine çok yakın.
"Oralar pek tekin değil" demişsiniz ancak bilakis ben yıllardır giderim bir sorun yaşamadım. Örnak verdiğim yerler zaten Göçmen meyhaneleri ve göçmenlerin oturduğu mahalleler. Hem fiyat uygunluğu, hem lezzet tat ve menü zenginliği bakımından çok çok daha iyi olduğu için Karşıyaka'da içki içmek yerine buralara giderim.
Gelin bir gün gidelim birlikte 2 bira içelim sizler de bana hak vereceksiniz eminim.
Rakı masasında çay da içilir şalgam da. 30 yıldır rakı içerim, genelde aynı dostlarımla, ne yani rakıyla beraber çay içiyor diye adam gönül mü koyacağım. Arada ben de içerim. Sıkıntı yok bence...
Köfteydi, sürüştü hikaye. Demek ki şöyle bir meyhane etkinliği olsa katılım sağlam olur.
Bizim şirket beni İzmir'e çağırıyor. Anlaşabilirsek İzmir'e taşınma durumum olabilir bu sene. O zaman meyhanelerden çıkmam. Alsancak'ta Topçu diye bir restoran vardı, kaldığım otele yakındı, çapkınlık ayağına kızla oraya gitmiştik ve oranın çöp şişini çok beğenmiştim. İmkan yaratayım da tekrar gideyim.
Şahin tepesinden west park'a kadar bir çok yerini bilirim İzmirin Bornovanın bir çok yerini bilirim Hatta sağlam kazamı ağaçlı yolun orda yaptım tarak kemiklerim kırıldı İlk taşındığım zaman oralardaki çamdibinde daracık sokaklarda çok kayboldum.Dap yapının oralarda hala gitsem kaybolurum Bilmeyen için çamdibi pek tekin değil demek istedim Saydığınız yerler çok şehir içinde kapalı mekanlar deniz kenarı vs manzaralı sessiz yerleri seviyorum.
Yerlisi buna da turistik der büyük ihtimal, birkaç sene önce bir proje için İzmir'e gidip gelirken Kemeraltı'nda Kalimera diye bir yer keşfetmiştik, hem mekân hem de yiyecekler güzeldi. Saki rakısını da ilk orada içmiştim. Kemeraltı acayip bir yer bu arada dünya kadar ilginç ve güzel yeme mekânı var. İzmir iyidir vesselam.
Seninle aynı kafadayız, ben de çöpşiş için ortaklar Kalyon (lazutti)'u tercih ediyorum ama hani Alsancak'ta takılırken canımız çöpşiş çekse, Ortaklar kadar olmasa da Topçu da fena mekan değil demek istemiştim. Rakı falan da var, ohh daha ne isteyeyim?
---------- Mesajlar birleştirildi - 18:30 ---------- bir önceki mesaj zamanı 18:26 ----------
Ağalar, tamam hepimizin hayatında yaptığı hatalar, yanlış yunluş şeyler var ama ben olsam tarihsel öneminden kaynaklı İzmir'de "Kalimera" adlı Yunanca "Günaydın" anlamına gelen ve kendi tarihini unutmuş şuursuz bir mekana adımımı atmazdım. Bizim de yanlış anlaşılmaya müsait huylarımız var ama o kadar da değil. Dinci davarları sevmiyoruz diye de farklı kültürleri başımıza taç etmeyelim.
benim yanımda kızım yoksa kamping e gitmiyorum beğendiğim gölge bir yere çadırı kuruyorum sabah toplayıp devam ediyorum özellikle deniz kenarı bir yerde kalacaksam market wc ve duş a yakın kuruyorum temel ihtiyaçları kolayca karşılayabilmek için
yayla da ise manzara en güzel neredeyse oraya kurarım çadırı çekerim kafayı yatar uyurum ayı mı gelecek kurt mu gelecek hiç umrumda olmaz
Tommy ya İzmir'in adı da Smyrna'dan geliyor ki, Kalimera'dan rahatsız olmak neden? Üstelik rakısıdır mezesidir tam da bizim kültürümüz, "bizim" dediğim bu toprakların kadim kültürü; öyle bakacaksak ne rakı ne de yanında lüp lüp götürdüğümüz mezelerin hiç biri bizim değil, "farklı" kültür. Rakı deyince hemen akla gelen başka bir şey Türk Sanat Musikisi'sidir. Musiki ile Kalimera aynı dilin kelimeleri.
Şu an bu konu içerisinde 2 kullanıcı var. (0 üye ve 2 misafir)