benim de eşim olsa izin vermezdim motosiklet tehlikeli daha çok riskli
yerinizde olsam çok belli etmeden ona her şeyi anlatmadan arkadan kullanırdım motoru işe giderken otobüse geç kaldım dersin arkadan binersin motora çok çaktırmazsın bu kadar basit
gerek yok herşeyi anlatmaya
Ortamda kadın yok tabi, "Yok Türk kadınları şöyle kötü, aman böyle sorunlu, vs." Sanki erkekleri pek mükemmel. Hanzolara bak sen
Hem niye kadının ikna olması gerekiyor ki? Belki de bizim motosiklet almamaya ikna olmamız lazım?
Bence bir sürü insanın motosiklet sürücüsü olmaması gerekli. Çünkü aldıkları riskten habersizler, dahası bir kısmı bu riski reddediyorlar...
Soruya gelince: Bence hem motosiklet edinmek için, hem de edinmemek için çok geçerli sebepler mevcut. Bu noktada soru şu: Eşiniz ile bu noktada ayrılığa düşerseniz hangisini tercih edeceksiniz?
Şahsen eski eşime haber vermeden sıfır CB1000R edinmiştim. Garajda görünce haberi oldu
Velhasıl eş seçimi çok ama çoook önemli...
Bu arada kendimle çelişmiş gibi olacam ama eski eşim Türk'tü, şimdiki değil
Hayat çok kısa, gönlünüzden geçip de kaynak ve zaman ayırabildiğiniz her şeyi yapın. Bu dünyaya bir defa geldiniz ve bir defa genç olacaksınız. Öyle o ne demiş, bu ne düşünmüş vs takılmayın bunlara.
boşandık kardeşim, sıkıntı yok.
Başkan çok basit, eşim bana da alma dedi, zaman doğru zaman değil vs. ayak yaptı.jackknife adlı üyeden alıntı
Arkadaşlar merhaba, foruma uzuuun bi süre önce üye olmuştum ama motosiklet almaktan vazgeçtiğim için pek bakmamıştım.
Şu an tekrar karar verdim, gençlik hayali ve orta yaş bunalımı
Başlıktan anlaşılacağı gibi evliyim ve eşim motosiklete karşı. :(
Fikir, görüş ve önerilerinizi bekliyorum.
Sormadan gittim aldım geldim. Şimdi bensiz sürüşe gitme diyor.
Benim eşimde tam tersi hep beni gaza getirdi, ilk başta bir tane çin malı cross vardı, crf alayımm dedim, bir kısmını kredi çekip o ödedi, sonra dedim tenere yine kredi çekti bana. Şimdi başka ülkeye yerleştik ben yine tenere alıcam dedim eşimde africa twin baksana dedi
Şimdi bizim gündem değişti oda motorsiklet istiyor bu sefer ben onun sürmesini pek istemiyorum. 2 motor bir yere gitsek ben onu gözetip kollamaktan kendim süremem heralde. Belki cross bir şey alırız eve köyde bayırda sürer hevesini alır bende bazen kullanırım.
Herkez ilişkisini değişik şekilde yaşıyor, çok ilişki tavsiye vericek pozisyonda değilim ama karşılıklı olarak her iki tarafta birbirine özel alan bırakmalı, ben diğer türlü yürütemezdim.
Çoğu arkadaşıma katılıyorum. “Normal” dışındaki her türlü hobi dirençle karşılaşır.
Üni yıllarında scuba kursuna yazıldım, oğlum niye tenis oynamıyorsun dediler,
Savaş sanatları çalışıyorum, 15 yılı geçti, her antreman öncesi bugün gitmesen mi dendi
Motosiklet aldım, araban yok mu arabayla git dediler
Motora gelince, ilk ehliyet kursuna yazıldım lazım olur bir gün diye.
Sonra ilk motorum Honda Activa yı aldım, koydum garaja hanım ablasının yanına şehirdışına gittiğinde.
Hanım niye bana sormadan aldın diye bir dolu tantana yaptı, ben de tamam şimdi soruyorum Activa değil de ne alaydım dedim.
Bilmiyorum, motordan anlamam dedi. Ben de işte tam bu sebepten sana sormadım dedim.
Uzunca bir süre benim deri pantalon-yelek ve honda activa ile motorcu barlarına takılıp dövmeli kızlarla takılacağım zannetti.
Sonra sonra onun da ekipmanını tamamladık, ufak ufak gezmeye başladık. Motorlarımı hanımla rahat gezebileceğim şekilde joyride, burgman vb seçtim.
Bir iki yaz arka arkaya Yunan adalarında motor kiraladık, süper keyifli gezdik.
Halen mesafeli,ben de aman bin diye ısrar etmiyorum. Geçen sene 9. Motorumu aldım, yurtiçi-yurtdışı kısa turlar yapıyorum.
Gönül daha uzun gitmek istese de orta yolu tercih ediyorum.
Boşanarak.
Benimki de motoru alınca fena kızmıştı, şimdi bana da ekipman alsak beraber gezeriz ama sürüşüne güvenmiyorum diyor. Araba kullanırken görüyor ben kötü araba kullanıyorum, motoru iyi kullandığıma ikna edebilmek için daha çok köfte yemem çok eğitim almam gerek. Motoru iyi kullandığım konusunda kendimi ikna edebilmiş değilim ki artçı taşıma riskine hiç girmem ben deBaşkan çok basit, eşim bana da alma dedi, zaman doğru zaman değil vs. ayak yaptı.
Sormadan gittim aldım geldim. Şimdi bensiz sürüşe gitme diyor.
her harfinin altına imzamı atarım.Yüreğine sağlık
Rahmetli anam"kadın kısmı g.tüne yer yapana kadar başını eğer,sonra ananı koşalar" derdi.
---------- Mesajlar birleştirildi - 15:46 ---------- bir önceki mesaj zamanı 15:43 ----------
Yav niye izin alacaksınız ?
hadi izin vermedi diyelim,60 yaşında isyan edip rahmetli Selahattin DUMAN'ın anlattığı tipe mi dönüşeceksiniz ?
Selahattin DUMAN şunu yazmıştı :
"
Harley-Davidson düşünürleri buyuruyor.. "Bir Harley'ci ile manitasının
arasındaki yaş farkı ne kadar fazlaysa, itibarı da o kadar yüksek olur.."
Diyelim ki Harley'ci 61 yaşında ve zengin... işlerini çocuklarına devretti...
Karısı ile teyze çocuğu oldu.. (*) Hac farizasını yerine getirdikten sonra
malûm ziyaretçiyi beklemeye başladı... Beklerken, bakınırken içi daraldı...
"Kalk kendine bir motor al., Özünü dağlara bayırlara vur..." dedi...
Bu geçici cinnet halinin modern psikiyatride bir karşılığı var
ama ben bilmiyorum.. . Onun için "Kayış koptu, kafa boş dönmeye
başladı.." diyelim...
İşte yaşı kemale ermiş bir erkeğin; akranları en azından umre ziyareti
plânlarken kendine motosiklet almasının hem de "içinde saklı kalmış
maceracılığı" dışa vurabilmek için Harley-Davidson seçmesinin
sebebi budur..
Bir de başına "bandana.." niyetine karısının eşarplarından birini dolayıp,
kendine şekil yapması vardır ki, genellikle hastalığın son safhaya geldiğini
gösterir.. Bandana takan bir Harley'ciye artık ilişilmez..
Kendi haline bırakılır.. Yoldan geçerken trafikçiler bile esas duruş
gösterip, selâma dururlar.. O artık toplumun değil Allah'ın adamıdır...
Ses meselesi..
Niye ille de Harley-Davidson derseniz, bu başka bir tartışma konusudur..
Anladığım kadarı ile bu Harley-Davidson motorların zaptedilmez bir beygir
gibi oluşu, kolundaki gaz ayarını döndürdükçe, "Vıııırrrr! Vıııırrrr!" diye ses
çıkarmasının tahriklendirici bir özelliği var..
Zaten kafada çiçek açmış Harley'ciyi de azdıran bu ses oluyor.. Adam
"Harley'ciliğ in de hesaplısı makbuldür.." fikrinden gidip kendine bir Kanuni
mobileti alsa, gaz kolunu büktüğünde bu "Vıııırrrr! Vıııırrrr!" sesini duyamaz..
Arada motor gücü bakımından fark olduğundan çıkan ses; süt emmiş
bir bebeğin gaz çıkarma sesi gibi zayıf gelir ki, insanın şevki kırılır..
Harley'cilikte esas olan arkaya kimin oturtulacağıdır. .
Kayınvalide olmaz.. Motorun amortisörü erken yıpranır.. Karısı
hiç olmaz.. Ki sebeplerini (*) işaretli notumuzda ayrıntısı ile
veriyoruz.. Geriye kala kala manita bulmak sorunsalı kalır..
Bereket versin ki bu memlekette motor sesi duyduğunda gördüğü
eğitimi boşlayan, aldığı meslek içi kurslara aldırmayan kızlar da var..
"Vıııırrrr! Vıııırrrr!" sesinin bunları bir nevi azdırdığı rivayet edilir..
Şimdi "Selahattin abi, bu kızları nereden bulacağız?" diye sorduğunuzu
duyar gibiyim.. Aranacaksınız. . Motora binip gördüğünüz her kafenin
önünde durup "Vıııırrrr! Vıııırrrr!" sesi çıkararak aranacaksınız. .
Eninde sonunda bir yarım akıllı gelip arkanıza oturur.. O saatten sonra
benzin masrafına acımayıp alete gazı verin.. Yollar sizindir..
Teknik mesele..
İşi buraya kadar getirmişseniz geriye halletmeniz gereken tek mesele
kalıyor.. Bu da Harley'ci düşünürlerin altını çizdiği meseledir..
Yani arkaya oturacak kızın yaşı..
Aman diyeyim! Kızın yaşı itibarınızdır.. Gidip 35 yaşında iki çocuklu bir
dul bulup arkaya geçirdiniz mi Harley'ci camiasında itibarınız bir anda
yerle bir olur.. 30 yaş bile çoktur.. (Tabii yaşınız elli civarındaysa. .)
Bu işi doğru çözmek için "son kullanma tarihi" tekniğine başvurmanız
lâzım.. Erkek olsun, kadın olsun tüm insanların böyle bir tarihi vardır..
İlaç kutularında olduğu gibi temsil poponun üzerinde yazmaz..
Kendiniz bulursunuz..
Bu her erkeğe uyan bir tariftir.. Nisa taifesinden birinin "son kullanma
tarihi" şöyle hesaplanır.. Erkek içinde bulunduğu yaşı ikiye böler..
Üzerine (7) rakamını ekler.. Elde edilen sonuç o erkeğe göre
son kullanma tarihini belirler..
Diyelim ki 54 yaşındasınız.. Bunu ikiye böldüğünüzde (27) rakamı çıkar..
Üzerine (7) eklersiniz.. Toplam (34) olur.. İşte son kullanma tarihi..
Bunun üzerine çıkan, 35 yaşından bir gün bile alan kadın size yaramaz..
İtibarınızı iki paralık eder.. Otuz dört rakamının altına doğru istediğiniz
kadar gidebilirsiniz. Otuz olur, yirmi sekiz olur.. On dokuz olur..
"Henüz yeni girmiş on üç, on dört yaşına.." şarkısını ıslıkla çalabiliyorsanı z
bütün orta dereceli okulların önünde dolaşabilirsiniz. . Sizi kimse tutamaz..
Problem nerede?
Tabii bu tekniği uygulamanın yan etkileri de var.. Kızın erkek kardeşleri
tarafından kıstırılıp, güzelleştirilmenizi kastetmiyorum. . Sağlık meselesi
ortaya çıkar.. Kendinden otuz yaş küçük bir kızla gezip tozmak iyidir,
ama geceleri motosiklet selesi üzerinde uyumak mümkün olmadığından
problem çıkar.. Viagra'ya çok güvenmeyin..
Harley'ci marleyci deyip acımaz adama.. Dozu bir kaçırırsınız,
o saatten sonra motor yerine namınız dolaşır.. Arka seleye oturtulan
kızın küçük olması, ayrıca "kuşak çatışmasına" sebep olur..
Sen altmış yaşındasın, kız yirmi beş.. Üstelik orta ikiden terk..
Ne konuşacaksın? Bir mevzuya girer,
"O zamanlar rahmetli Menderes'in devriydi.." dersin..
Kız, herkesin içinde, "Ay Menderes kimdi?" diye sorar..
Yahut bir yerde mola verip "iki cola" istersin..
Garson ikisini de sizin içeceğiniz ihtimalinden hareket edip,
"Kızınız da birşey içer mi ?" diye dallamalık yapar..
Motorla birlikte gezersin ama eğlenmeye gittiğinde başın derde girer..
Sen "Vıııırrrr! Vıııırrrr!" sesinden yılıp sakin bir yer istersin..
Kız "Benim burada ruhum sıkılıyor.." diyerek trip yapar..
Unutmayın.. Arkada oturan kızın yaşı ne kadar küçülürse ruhu da
o kadar çok sıkılır.. Eğer seçtiğiniz manita "masal anlatabileceğ iniz
kadar.." küçük değilse, bu ruh sıkılma meselesi ile başa çıkamazsınız..
Bir diskoya götürürsünüz.. Başınızda bandana, kıçınızda deri
pantolonla pistte kızın karşısına geçersiniz.. Yanıbaşınızdaki
yirmilik bebelerle yarışacağım derken kendinizi maymun ettiğiniz
yetmez, bir de "pat!" diye yıkılıp gidersiniz..
Hastaneye yetiştirilip kurtulmak da çare değil.. İşin yoksa
by-pass için bacaktan damar seç.. Bu uzun geldi.. Bu kısa!
Eğer yaşınız kemale ermişse.. Verdiğim bu akıllardan sonra
içinizde hâlâ bir "Harley'ci ateşi" yanıyorsa sizin için yapacağım
bir şey kalmamış demektir.. Gidin hayatınızı yaşayın..
Varsın atın ölümü arpadan olsun.."
Boşver işte fırsat varken tek sürersin
Bende XJ6 varken hatunla geziyorduk arada. RS'i aldım, güzelce sktr çekti otoparkta bile oturmadı üstüne
Tatile arabayla gittiğimizde bu söylediklerimi yutuyorum ama neyse.
---------- Mesajlar birleştirildi - 17:47 ---------- bir önceki mesaj zamanı 17:39 ----------
Olabilir de.
Birinci Dünya Savaşı'nın çıkma sebebi de dükün vurulması değil aslında ama onunla çıktı.
Eş sıfatını almış iki insan arasında zamanla hayata bakışta ciddi uçurumlar olabilir. Motosiklet bunun ortaya çıkmasına çok müsait bir konu. Biz hatunla başladığımızda ben motora ara vermiştim, sonra birlikteyken bir kere bindik kaza yaptık. Sonra ben bıraktım dedim, sonra tekrar başlıyorum dedim. Karışmadı, ama zaten bu insanla birlikte olmamın sebebi de buna karışmayacak kadar hayatıma saygısı olmalıydı.
korkuyorum diyebilir, çoğu zaman cevap verilemeyen tepki bu oluyor. Hayatımdan veya vücut bütünlüğümden endişe ettiği için teşekkür ederim, ama benim hayatımı bir başkasının korkuları şekillendiremez üzgünüm.
Motosiklet için ayrıldım diye kestirip atarsan belki saçma gelebilir, ama benim hayatımı bir başkasının korkuları şekillendiremez diye söylediğimde tam olarak anlaşılıyordur diye düşünüyorum.
Aynısı annem için de geçerli, ki benim için esas badireli olan süreç oydu. Kendi babasının 80 yaşında motor kazası haberini alıyorduk - adam motorcu, "babandan utan" falan diyordum da "o istanbul'da değil" diyordu. Ha ne oldu, çektim karşıma dedim anacım ben alıyorum, ister kabullen ister ağla, ama ağlamanı istemem dedim. Kaskımı gösterip anlattım, ilk getirdiğimde gösterme onu bana diye çıkıştı, ben de kalkıp "tatlım bak engel olma şansın yok madem, gel kendime ne kadar dikkat ettiğimi anlatayım.. bu kask var ya bu kask..." diye anlattım
Şimdi bunlar kulağa hoş geliyor da..
Eşinin her şeyine karışan Türk erkeği böyle kalkıp "sen benim hayatımı şekillendiremezsin" diyebilir mi.. bilmem
Konu on yıl önce açılmış. Hala konuşuluyor. Sonu hiç gelmez bu konunun. Eğer hobiler konusunda eşinizle minimum bir paylaşım dahi yapamıyorsanız eşiniz aslında hayat arkadaşınız değildir. Yol arkadaşınız da değildir. Geçici yol arkadaşınız olabilir. Bunu evlenmeden önce anlamak çok önemlidir.
Böyle kadınlar vardır. Fakat genelleme yapmamak daha doğru olur. Bu konuda eşiyle olağanüstü uyumlu kadınlar var. Nedeni çok basit; karakterleri birbirine zıt değil. Ve birbirini tamamlıyor.
Bizim geçmişimiz hayal kırıklığı dolu olabilir, biz başaramamış olabiliriz. Sen gençten bir kardeşimiz olarak bize bakma, yardır. Lakin seçeceğin hanım arkadaşla arandaki tek ortak nokta aşkınız, sevginiz olmasın. Bak AzÇok ne güzel belirtmiş, mutlaka beraber yapmaktan hoşlandığınız hobileriniz ya da ortak hedefiniz olsun.
ben gençliğim boyunca hep motora heves ettim ama çok tehlikeli diyerek kendimi vazgeçirdim hep. 35 yaşında evlendim. evlendikten sonra hanımın ısrarlarına dayanamayıp ona bir 50cc scooter aldım. sonra o scooter'la motor kavramına alıştım. birkaç ay geçmeden kendime 150cc scooter aldım. sonra hızımı alamadım birkaç ay sonra da kendime nc750 aldım. şu anda motorsuz bir hayat nasıl yaşamışım diyorum, hepsi hanımın sayesinde :D
buraya birkaç birşey daha eklemek isterim şimdi bizim yazdıklarımıza bakıp gaza gelipte evde artizlik yapmayın kadın milleti gezegendeki en tehlikeli varlıkların başında gelir bi bakmışsınız salonda yatıyorsunuz
kendi işinizi kendiniz görmeyi öğrenin ben kendimi bildim bile yeni birşeyler öğrenmeye bayılırım özellikle yemek daha önce de lokantada çalıştım kurufasulye nohut pilav bütün çorbaları büryan bilumum fırın yemeklerini lokanta usulü yaparım balık tavuk et salata vs saymıyorum bile
evliykende ev işlerine yardım ederdim temizlik ütü çamaşır bulaşık 2.5 yıldır evimi kendim temizliyorum cam çerçeve silmesi dahil
yani gaza gelip motora bineceğim diye de sokakta kalmayın
bir arkadaşım şöyle sallıyor böyle atıyor ben bekar olsam böyle olur şöyle uçarım vs bir gün denize gideceğiz havlu şort al gel bende kahvaltı yapar gideriz dedim 45 dakika geç geldi evde yenge yok diye şort bulamamışdiyorki 800 tane çekmeceye baktım yoq aq dedim ki bak yengem olmasa götüne don giyemezsin bir deniz havlusu diye el havlusu almış
yani eşlerinizin kıymetini de bilin höt höt olmayın
motorcu adam nazik kibar centilmen olur elinden her iş gelir
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
