SCS, debriyaj ilkelliği ve MV Agusta Turismo Veloce 800 Lusso muhteşemliği
Reklamlar
-
başlık biraz abartılı oldu ama vitesli motorlarda asla kabul edemediğim bir ilkellik var. 4. viteste giderken durmam gerekti diyelim. frene bastım durdum. neden 4 vitesten tek tek 1. vitese kadar inmek zorunda olayım. hatta bu arada neden debriyaja da basmak zorun olayım. frene basıp durdun diye motor niye stop ediyor.
biliyorum bir çoğunuza saçma gelecek bu düşünceler ama bu durum da bana çok saçma geliyor. yani şanzıman sistemleri geliştirildiken 5-10 yıl sonra bu problemler halledilmiş olmalıydı diye düşünüyorum. ben durduysam sen vitesi 1'e al, motoru da stop ettirme.
bu sebeplerden dct motor kullanıyorum ve çok da memnunum. fakat manuel ve dct arasında bir yerde mv agusta'nın scs debriyaj sistemi var. forumda bahsedilmemiş sanırım. bu debriyaj sistemini kullanan iki motordan biri olan MV Agusta Turismo Veloce 800 Lusso bence tasarım olarak da özellikler olarak da muhteşem bir motor. hem scs'den hem de bu motordan bahsetmek istedim.
motor o kadar güzelki bakarken insanın içi gidiyor. kısaca özelliklerini de paylaşayım.
peki scs nedir. pratik olarak anlatacak olursak aşağı/yukarı yönlü quickshifter + hem dururken hem de kalkarken debriyaj kullanmak zorunda olmamak olarak özetlenebilir. muhteşem. yani vitese siz karar veriyorsunuz ama durdum stop etti, kalkarken debriyaja basmak lazım, vites değiştirirken debriyaj vs dertleri yok. illa debriyaj kullanmak isterseniz de debriyaj kolu yerinde duruyor. benim için dct hala bir adım önde ama motorsiklette biraz daha tecrübeli birisi için muhteşem bir sistem.
inşallah hem dct gibi otomatik sistemler hem de scs gibi sistemler artık standart olur. ben 100 yıl evvelki gibi vites değiştirmek istiyorum diyenlere de mevcut sistem opsiyonel olarak sunulur.
dct demiştken sanırım honda rebel modellerini türkiye'ye getiriyor. dün instagram'da ufak ufak reklam çıkmaya başladırlar. onun dct'si de gelirse sınıfında ciddi bir açığı kapatır.
Reklamlar
-
Mevcut sistem standart ve bunu istemeyenlere DCT ve SCS opsiyonu var. Bu yetmiyor mu neden çoğunluğun öbür tarafa geçmesi isteniyor? :D
Neden 4'ten 1'e tek tek inmemiz gerektiği motosikletle ilgili temel bir nokta. Sevmeyen olabilir tabii ki bu işi, ama sevmeyenler için yıllardır bunun çözümü niteliğinde opsiyonlar sunuluyor. Yamaha bunu 10 sene önce sundu, şimdi daha farklı gelişmiş çözümler de var. Hayat güzel Dünya dönüyor, bir şeylerin değişmesine gerek yok bence
-
killingroad adlı üyeden alıntı
Mevcut sistem standart ve bunu istemeyenlere DCT ve SCS opsiyonu var. Bu yetmiyor mu neden çoğunluğun öbür tarafa geçmesi isteniyor? :D
aslında demeye çalıştığım daha çok seçenek olmalı otomatik tarafta. şu anda çok zayıf olduğu için biraz abartılı ifade ettim :D otomatik motor kullanmak isteyen adamın ödeyeceği min rakam 400k olmamalı. cf moto keşke girse otomatik şanzıman olayına.
-
isteseler joystick ile kontrol edilen araba şanzımanı da takarlar; ama motor olur 300 kilo.
sıralı manuel şanzımanlı 165 kilo motor mu yoksa aynı güce 225 kilo otomatik motor mu?
-
Arabada da manuel vitesi tercih edenlerdenim. Motorda da hoşuma gidiyor şak şak şak vitesi yukarı çekmek, hafif gaz vererek küt küt küt vitesi düşürmek, ışıklarda da dururken bazen boştan 1'e alamayıp duran motoru ayakla ileri geri itmek. 90'lar sonu 2000'ler başında sıkışıp kaldım sanırım.
-
freasy adlı üyeden alıntı
aslında demeye çalıştığım daha çok seçenek olmalı otomatik tarafta. şu anda çok zayıf olduğu için biraz abartılı ifade ettim :D otomatik motor kullanmak isteyen adamın ödeyeceği min rakam 400k olmamalı. cf moto keşke girse otomatik şanzıman olayına.
İşte bunu sıralı manueli kötülemeden yapın, bizi karşınıza almayın. :D
Muhtemelen dediğin gibi CF'nin el atması yakındır ama CF'nin fiyatlar da biraz tepeye doğru gitmeye başladı sanki. bir de motosiklette hafiflik ciddi bir avantajken ve modern motorların tamamına qs/ab gelmeye başlamışken, çok büyük değişiklik olacağını sanmıyorum. Olsun tabi işin şakası kimsenin otomatik motor çıkarması beni üzecek değil :D
---------- Mesajlar birleştirildi - 17:41 ---------- bir önceki mesaj zamanı 17:37 ----------
tommygun adlı üyeden alıntı
Arabada da manuel vitesi tercih edenlerdenim. Motorda da hoşuma gidiyor şak şak şak vitesi yukarı çekmek, hafif gaz vererek küt küt küt vitesi düşürmek, ışıklarda da dururken bazen boştan 1'e alamayıp duran motoru ayakla ileri geri itmek. 90'lar sonu 2000'ler başında sıkışıp kaldım sanırım.
taşıtı ne için kullandığımıza da bağlı.
Ben manuel vitesle büyüsdüm, manuel vitesle öğrendim, manuel vites aldım. 2014'te ilk defa otomatik vites bir araç aldım ve bir daha da manuel araba almam. Çünkü arabayı çokça iş güç için de kullanıyorum ve ayrıca sola çekiyorum, olması gerektiği gibi ileri itice vites küçülten bir vites kolum var, bakkala çakkala gitmiyorsam da çoğu zaman manuel modda kullanıyorum.
Ha yarın bir gün asıl arabanın yanına bir ilk jenerasyon Z4 alırım, o kesinlikle manuel olur. Hatta SMG bulursak o da manuele dönüştürülebiliyor diye kabulümdü, sonra eski araç fiyatları uçtu gitti bilmem ne.
Motosiklet burada benim için keyfe kullanılan araç kategorisine giriyor, onun otomatik olması benim için hiç bir anlam ifade etmiyor. Quickshifter ve autoblipper yokken de çok rahat debriyajsız vites değiştirebiliyorsun, so what diyorum o yüzden şimdilik. Zamanında 600cc motorla her gün işe gidip geldiğim de oldu, ama şimdi böyle bir gereksinim olsa bunu bi scooter ile yapmayı tercih ederim muhtemelen - tabii mesafeye de bağlı. Maltepe'de oturuyorum Allah korusun her gün Bahçeşehir'e gidecek olsam onu da scooter'la yapmam.
-
İstanbul'da manuel araba, sittin sene almam. Otomatik motosiklet, sittin sene almam. İlkinin sebebi bellidir, açıklama gerektirmez. İkinci için; motorla trafikte dur kalk yapmak zorunda hemen hemen hiç kalınmıyor, olmayan bir ihtiyaç için daha fazla maliyete katlanmayı, daha karmaşık olduğu için bozulma ihtimali daha yüksek olan ve motorun ağırlığını artıran bir sistemi istemiyorum.
-
shruikan adlı üyeden alıntı
isteseler joystick ile kontrol edilen araba şanzımanı da takarlar; ama motor olur 300 kilo.
sıralı manuel şanzımanlı 165 kilo motor mu yoksa aynı güce 225 kilo otomatik motor mu?
ağırlık tabii önemli ama scs sistemi ağırlığı 36 gram artırıyormuş mesela. böyle küçük dokunuşlar büyük fark oluşturuyor.
---------- Mesajlar birleştirildi - 21:33 ---------- bir önceki mesaj zamanı 21:30 ----------
Cyan adlı üyeden alıntı
İstanbul'da manuel araba, sittin sene almam. Otomatik motosiklet, sittin sene almam. İlkinin sebebi bellidir, açıklama gerektirmez. İkinci için; motorla trafikte dur kalk yapmak zorunda hemen hemen hiç kalınmıyor, olmayan bir ihtiyaç için daha fazla maliyete katlanmayı, daha karmaşık olduğu için bozulma ihtimali daha yüksek olan ve motorun ağırlığını artıran bir sistemi istemiyorum.
e5 trafiğine girmiyorsunuz demek ki hocam. akşam iş çıkışı e5 trafiğinde yüzlerce kez dur kalk yapıyorum sanırım kağıthane-çengelköy arasında.
---------- Mesajlar birleştirildi - 21:34 ---------- bir önceki mesaj zamanı 21:33 ----------
tommygun adlı üyeden alıntı
Arabada da manuel vitesi tercih edenlerdenim. Motorda da hoşuma gidiyor şak şak şak vitesi yukarı çekmek, hafif gaz vererek küt küt küt vitesi düşürmek, ışıklarda da dururken bazen boştan 1'e alamayıp duran motoru ayakla ileri geri itmek. 90'lar sonu 2000'ler başında sıkışıp kaldım sanırım.
hocam sizin seviye biraz farklı zaten bizimki tatlı su motorculuğu.
-
E5 trafiğinde de durmak gerekmiyor ki? 6 yıl 4. Levent Davutpaşa arası işe gidip geldim, E5'te ayağımı yere koyduğumu bilmem. Şimdilerde de 4. Levent Aydınevler gidip geliyorum haftada 1-2 defa, Anadolu yakası daha da rahat, sol tarafta resmen şerit var.
-
Elektrikli motorsikletler gelince vites diye bir şey kalmayacak. Bu vites olayı zaten içten yanmalı motorların dandikliği yüzünden çıkmış bir şey.
Motosiklei hobi olarak gezmek amacıyla biniliyorsa ve o gezmek de etrafı göreyim şeklinde dğeil de motor süreyim, değişik devirlerde değişik hızlarda değişik ivmelenmeleri yaşayayım şeklinde olursa manuel vitesle uğraşmak hobinin bir parçası olabilir.
-
Cyan adlı üyeden alıntı
E5 trafiğinde de durmak gerekmiyor ki? 6 yıl 4. Levent Davutpaşa arası işe gidip geldim, E5'te ayağımı yere koyduğumu bilmem. Şimdilerde de 4. Levent Aydınevler gidip geliyorum haftada 1-2 defa, Anadolu yakası daha da rahat, sol tarafta resmen şerit var.
valla güzergah-saat farkı bayağı farkediyor olabilir. 5 günden 3'ünde çağlayan-mecidiyeköy arasında boş şeridi geçtim, motorun burnunu sokacak yer bulamıyorum. hadi ben acemiyim, honda activa'lı kuryeler bile sürünüyor.
---------- Mesajlar birleştirildi - 00:18 ---------- bir önceki mesaj zamanı 00:17 ----------
espresso adlı üyeden alıntı
Elektrikli motorsikletler gelince vites diye bir şey kalmayacak. Bu vites olayı zaten içten yanmalı motorların dandikliği yüzünden çıkmış bir şey.
Motosiklei hobi olarak gezmek amacıyla biniliyorsa ve o gezmek de etrafı göreyim şeklinde dğeil de motor süreyim, değişik devirlerde değişik hızlarda değişik ivmelenmeleri yaşayayım şeklinde olursa manuel vitesle uğraşmak hobinin bir parçası olabilir.
bence de direkt motor süreyim, sürmekten keyif alayım haricindeki kullanımlarda vites bir eziyet
-
freasy adlı üyeden alıntı
valla güzergah-saat farkı bayağı farkediyor olabilir. 5 günden 3'ünde çağlayan-mecidiyeköy arasında boş şeridi geçtim, motorun burnunu sokacak yer bulamıyorum. hadi ben acemiyim, honda activa'lı kuryeler bile sürünüyor.
---------- Mesajlar birleştirildi - 00:18 ---------- bir önceki mesaj zamanı 00:17 ----------
bence de direkt motor süreyim, sürmekten keyif alayım haricindeki kullanımlarda vites bir eziyet
Severek scooter süren biri olarak vites de neymiş, CVT candır diyenlerdenim.
Mesela Cyan'ın motorunda CVT olabilse ne süper olurdu ama o motorda virajlı yollarda aniden vites düşürüp devri yükseltip anında uzayabilmek de güzel olsa gerek. Şehir için sıkışık trafikte mesela E5 trafiğinde xmax ile bile küfrediyorum, kadıköy-beylikdüzü arası yarı yolda merter'deki benzinci mola yerim oldu benim orada kesin bir soda ve sigara içimi süre dinleniyorum ama avrupa yakası E5 zaten sıradışı bir yer, bildiğin mordor. Ama vites değil trafiğin kendisi sorun orada. Vitesli motor sürsem de zaten 2den yukarı çıkmazdım herhalde orada.
-
freasy adlı üyeden alıntı
valla güzergah-saat farkı bayağı farkediyor olabilir. 5 günden 3'ünde çağlayan-mecidiyeköy arasında boş şeridi geçtim, motorun burnunu sokacak yer bulamıyorum. hadi ben acemiyim, honda activa'lı kuryeler bile sürünüyor.
---------- Mesajlar birleştirildi - 00:18 ---------- bir önceki mesaj zamanı 00:17 ----------
bence de direkt motor süreyim, sürmekten keyif alayım haricindeki kullanımlarda vites bir eziyet
Bir acemilik olabilir tabi; trafiğin en yoğun ve kilit olduğu zamanlarda kullanıyordum o güzergâhı. Saat 18:30 civarları. Siz büyük ihtimal yan taraftaki boşluğu kullanmıyorsunuz. Araç şeritleriyle işiniz olmaz. O saatlerde Kanyon önündeki trafik ışığı hariç Zincirlikuyu - 4. Levent arasında bile durmak zorunda kalmazsınız.
-
İlk motorumdan bu güne 5 farklı marka ve cc de scooter kullandım. (İçlerinde İntegra 750 de var) Vitesli kullananlara boşuna hammallık yapıyorlar ne gerek var vitese diyordum. Ta ki 2017 Model, V strom DL 650 alana kadar. Şu anda da Ducati MTS 950 S sahibiyim.
Diyorum ki bir daha otomatik vites kullanmam. Sürüş dinamikleri açısından vitesli daha güvenli. Virajlarda otomatik vites bazen saçmalayabiliyor. Gücü tamamen senin insiyatifine bırakması büyük ayrıcalık. Velhasıl hem sürüş dinamiğini sevdiğim hem de gücü istediğin gibi ayarlayabildiğin ve daha güvenli bulduğum için vitesli den şaşmam.
-
Mallaca adlı üyeden alıntı
İlk motorumdan bu güne 5 farklı marka ve cc de scooter kullandım. (İçlerinde İntegra 750 de var) Vitesli kullananlara boşuna hammallık yapıyorlar ne gerek var vitese diyordum. Ta ki 2017 Model, V strom DL 650 alana kadar. Şu anda da Ducati MTS 950 S sahibiyim.
Diyorum ki bir daha otomatik vites kullanmam. Sürüş dinamikleri açısından vitesli daha güvenli. Virajlarda otomatik vites bazen saçmalayabiliyor. Gücü tamamen senin insiyatifine bırakması büyük ayrıcalık. Velhasıl hem sürüş dinamiğini sevdiğim hem de gücü istediğin gibi ayarlayabildiğin ve daha güvenli bulduğum için vitesli den şaşmam.
Evet konu sadece sportif ve keyif sürüşü de değil aslında. Mesela ben motoru temel olarak ulaşım için kullanıyorum; motosikleti zevk için çıkarttığım senede 20 seferi bulmaz. Manuel viteste tüm kontrol sürücüde olduğu ve ek olarak daha fazla kontrol imkanı verdiği için tercih ediyorum. Yüksek hızda dönem krankın oldukça kuvvetli bir jiroskop / dengede tutucu etkisi var, yeri geldiğinde bu şekilde yarım debriyaj biraz gaz ve arka freni kombine kullanarak yoğun trafikte yürüme hızında dengede durabilmek ve manevra yapabilmek güzel bir şey.
-
Cyan adlı üyeden alıntı
Bir acemilik olabilir tabi; trafiğin en yoğun ve kilit olduğu zamanlarda kullanıyordum o güzergâhı. Saat 18:30 civarları. Siz büyük ihtimal yan taraftaki boşluğu kullanmıyorsunuz. Araç şeritleriyle işiniz olmaz. O saatlerde Kanyon önündeki trafik ışığı hariç Zincirlikuyu - 4. Levent arasında bile durmak zorunda kalmazsınız.
hocam ben kibarlık olsun diye lafı çeviriyorum ama olmadı böyle daha açık yazayım. sol şerit boş oluyor dediniz diye şerit yok dedim. yoksa ben de sağdaki boşluğu kullanıyorum. ama çoğunlukla öyle bir trafik oluyor ki sağdaki boşluk da kayboluyor. her bir araca tek tek ben geçicem biraz sola geç demek zorunda kalıyorsunuz. bazıları da geçmiyor zaten bekliyorsunuz. yani tecrübeyle alakası da kalmıyor bir yerden sonra. sizin kullandığınız dönemdem daha yoğun oluyor demek ki şimdi. yoksa da bir akşam beklerim beraber dönelim kağıthaneden.
-
Güzergaha göre değişebilir o konu. Anadolu Yakası E5'ten çıkıp birinci köprüden devam edildiği zaman gerçekten ayağı yere koymalık bir yer bulunmuyor.
Ama allahın kahrettiği evropa yakasında misal köprüye gelen E5 bölümünde durmak zorunda kaldığımı da biliyorum.
-
benim bahsettiğim kısım da çağlayan-zincirlikuyu arası
-
freasy adlı üyeden alıntı
hocam ben kibarlık olsun diye lafı çeviriyorum ama olmadı böyle daha açık yazayım. sol şerit boş oluyor dediniz diye şerit yok dedim. yoksa ben de sağdaki boşluğu kullanıyorum. ama çoğunlukla öyle bir trafik oluyor ki sağdaki boşluk da kayboluyor. her bir araca tek tek ben geçicem biraz sola geç demek zorunda kalıyorsunuz. bazıları da geçmiyor zaten bekliyorsunuz. yani tecrübeyle alakası da kalmıyor bir yerden sonra. sizin kullandığınız dönemdem daha yoğun oluyor demek ki şimdi. yoksa da bir akşam beklerim beraber dönelim kağıthaneden.
Ben gayet açık yazıyorum. E5'te ayağımı yere koymuyorum, belki vitesli motosikletiniz olsaydı siz de öyle kullanabildiniz, 3 mesajdır aslen onu anlatmaya çalışıyorum. Tek bir doğru yok; herkesin yeteneği, becerisi ve motivasyonu farklı. Hep otomatik kullandığınız için bahsettiğim sürüş şeklini hayal edemediniz büyük ihtimalle. Çağlayan - Zincirlikuyu veya Zincirlikuyu - 4. Levent vs. farketmiyor, kırmızı ışıklar ve belki aracın sıkıştırdığı 2-3 sefer hariç dur-kalk yapmadan motosiklet kullanabilirsiniz oralarda. 1993'te araba ehliyeti aldığım zamandan beri neredeyse günlük kullandığım yolları ve 2015'te motosiklet ehliyeti aldığımdan beri yaptığım şeyi yapılamaz diye anlatmayın bana lütfen. (Bu arada öyle trafik koşullarında quickshifter ve autoblip de pek kullanmazsınız, o debriyaj kolunu boşuna koymamışlar Tourismo Veloce'ye...)
-
Cyan adlı üyeden alıntı
Ben gayet açık yazıyorum. E5'te ayağımı yere koymuyorum, belki vitesli motosikletiniz olsaydı siz de öyle kullanabildiniz, 3 mesajdır aslen onu anlatmaya çalışıyorum. Tek bir doğru yok; herkesin yeteneği, becerisi ve motivasyonu farklı. Hep otomatik kullandığınız için bahsettiğim sürüş şeklini hayal edemediniz büyük ihtimalle. Çağlayan - Zincirlikuyu veya Zincirlikuyu - 4. Levent vs. farketmiyor, kırmızı ışıklar ve belki aracın sıkıştırdığı 2-3 sefer hariç dur-kalk yapmadan motosiklet kullanabilirsiniz oralarda. 1993'te araba ehliyeti aldığım zamandan beri neredeyse günlük kullandığım yolları ve 2015'te motosiklet ehliyeti aldığımdan beri yaptığım şeyi yapılamaz diye anlatmayın bana lütfen. (Bu arada öyle trafik koşullarında quickshifter ve autoblip de pek kullanmazsınız, o debriyaj kolunu boşuna koymamışlar Tourismo Veloce'ye...)
eyvallah hocam, bu kadar ısrarcı olduğunuza göre vardır bir bildiğiniz elbette. inşallah biz de görürüz o günleri
Reklamlar
Konu içerisindeki kullanıcılar
Şu an bu konu içerisinde 2 kullanıcı var. (0 üye ve 2 misafir)