SCS, debriyaj ilkelliği ve MV Agusta Turismo Veloce 800 Lusso muhteşemliği
Reklamlar
-
Reklamlar
-
Debriyaj kullanmak neden zulüm geliyor ben onu merak ediyorum.
Hidrolik debriyajlı bir kamyonla çok çok yoğun, durmanızı gerektirecek trafiğe girmiyorsanız.
Zaten çoğu zaman tek viteste bu yolalr yapılıyor, ara sıra debriyaj kullanmak da ne bileyim, zevkiniz olmasın tamam kimse bir şeyden zevk almak zorunda değil elbette; ama zulüm bir iş de değil ki. Arabadaki kadar efor da gerektirmiyor.
Ben şehir içinde normal geziyorsam özellikle büyütürken baya debriyaj kullanıyorum hala.
-
Tercih meselesi tabii. Motosiklet forumunda motosikletlerin %95'i çok Saçma deyip takdir görmeyi beklemiyorum tabii ama otomatik tercih edenlerin oranı artacaktır önümüzdeki yıllarda. Motosiklet niş bir hobi olmaktan çıkıyor çünkü.
-
Motosiklette manuel vites işin ruhudur. Geçin bu hımbıl ayaklarını.
-
freasy adlı üyeden alıntı
Tercih meselesi tabii. Motosiklet forumunda motosikletlerin %95'i çok Saçma deyip takdir görmeyi beklemiyorum tabii
ama otomatik tercih edenlerin oranı artacaktır önümüzdeki yıllarda. Motosiklet niş bir hobi olmaktan çıkıyor çünkü.
Değerli dostum bir gün bizim köfte gezilerinden birine müsait olduğunda seni davet edelim, bir mola esnasında motorları değiştirelim seninle. İkimiz de belki manuel/dct konusundaki önyargılarımızdan kurtuluruz, ne dersin?
-
tommygun adlı üyeden alıntı
Değerli dostum bir gün bizim köfte gezilerinden birine müsait olduğunda seni davet edelim, bir mola esnasında motorları değiştirelim seninle. İkimiz de belki manuel/dct konusundaki önyargılarımızdan kurtuluruz, ne dersin?
Valla çok memnun olurum. Motosikletten önce de yemek için gezerdim çok. Şimdi de sizinki gibi keyifli bir ortamda hem köfte yiyip hem de motorlar konusunda bilgi sahibi olmak süper olur
-
Merhaba bende scs li olan modeli almak almak istiyorum ama debiryaj balatasının 15000 km de değişmesi gerektiği ve çok pahalı olduğu söyleniyor.Fiyat bilginiz varmı.Bayiyi arayıp doğrulamak için bilgi istedim fiyatın pahalı olduğu doğru dedi indirim almaya çalıştıklarını ama fiyatını söyleyemeyeceğini bana iletti.Tahmini de olsa bi rakam söylemesini istedim yine söylemedi.
HONDA (CG125,CBF150,CBF500,CBF600 ve NC 700X,NC 750X,MT09TRACER)
-
sevgili dostlar ben bu motorun scs ve elektronik amortisör olmayan rosso modeline ok yim. özellikle bunlardan kaçmamın sebebi italyandır arıza olur, başımıza bela almayalım şeklinde. motorun tipini özelliklerini herşeyini çok beğeniyorum ancak kafamda bir soru işareti ikinci el de çok düşük km li motorların satılması, hiç yüksek km motor bulamamam. fiyat/performans olarak bence çok iyi bir yerde durmasına rağmen neden tercih edilmiyor bu motor? anlayamıyorum ve korkutuyor. baya araştırdım, kronik bir arıza bulamadım scs nin erken bitmesi dışında ama ben zaten scs siz istiyorum.
sahip olan 2 kişiyle konuştum, ezberlenmiş cümlelerin ötesinde bir şey söyleyemediler, diyorlar ki bu motorun ferrarisi, bu zaten ilk motor olmaz, ikinci motor olarak zevkine garajda tutuyoruz. ya motorda bir problem yoksa neden binmiyorsunuz ben bunu anlayamıyorum. ben alıp yola çıkmak istiyorum, km yapmak istiyorum bu motorla. var mı bir fikriniz?
-
khaledome adlı üyeden alıntı
sahip olan 2 kişiyle konuştum, ezberlenmiş cümlelerin ötesinde bir şey söyleyemediler, diyorlar ki bu motorun ferrarisi, bu zaten ilk motor olmaz, ikinci motor olarak zevkine garajda tutuyoruz. ya motorda bir problem yoksa neden binmiyorsunuz ben bunu anlayamıyorum. ben alıp yola çıkmak istiyorum, km yapmak istiyorum bu motorla. var mı bir fikriniz?
Arkadaşım heveslenmişti ve bir brutale kestirmişti gözüne. Sahibi 10bin km'de bir tüm motor contalarının değişmesi gerektiğini ve tüm italyanların böyle olduğunu söylemişti. Tamam motosiklette kullanılan parçalar en üst seviye, tasarım konusunda da gerçekten ayrı bir ligde yer alıyor fakat sağlam geliri olmayan kişiye ağır külfet olur adamın dedikleri doğruysa. Günlük kullanıma gelecek motor hiç değil bu. Anca hafta sonu gazlanır bununla. Ama namussuzlar gerçekten çok yakışıklı makinalar yapıyorlar.
-
İlk mesajda neden motosiklette durunca 4 den 1 e atamıyorum neden tek tek vitesleri geçmeliyiz diye sitem etmiş freasy , bunun iki tekerlekli motosiklet ile alakası yok , ultra hafif spor otomobiller , F1 veya ralli arabalarında da aynı şekilde vites değiştiriliyor çünkü hepsinde "sıralı" denilen şanzıman var..ayrıca yüksek hacim motosiklette vitesi manuel değiştirmek eziyet değil büyük bir keyiftir , küçük hacimde ise evet eziyete döner çünkü vites çok çabuk biter tadını hissedemezsin şehir içinde de yormaya başlar..
-
10bin de neymiş, 1000km'de bir değiştiriyoruz bütün contaları =)
Yahu kimler uyduruyor şu saçmalıkları. Hani böyle özellikle eskiden bayramlarda elden ele gezen aptal SMS'ler olurdu ya, ilk çıktığı noktayı hep merak ederdim ben. Böyle saçmalıkların da nereden ilk çıktığını çok merak ediyorum.
İlanlarda yüksek km MV tabii ki göremezsiniz.
Avrupa motorların bakımları evet daha pahalıdır.
-
killingroad adlı üyeden alıntı
1
İlanlarda yüksek km MV tabii ki göremezsiniz.
.
işte tam burasını merak ediyorum, neden?[COLOR="Silver"]
---------- Mesajlar birleştirildi - 13:20 ---------- bir önceki mesaj zamanı 13:19 ----------
Beto87 adlı üyeden alıntı
Arkadaşım heveslenmişti ve bir brutale kestirmişti gözüne. Sahibi 10bin km'de bir tüm motor contalarının değişmesi gerektiğini ve tüm italyanların böyle olduğunu söylemişti. Tamam motosiklette kullanılan parçalar en üst seviye, tasarım konusunda da gerçekten ayrı bir ligde yer alıyor fakat sağlam geliri olmayan kişiye ağır külfet olur adamın dedikleri doğruysa. Günlük kullanıma gelecek motor hiç değil bu. Anca hafta sonu gazlanır bununla. Ama namussuzlar gerçekten çok yakışıklı makinalar yapıyorlar.
kronik bir arızası yoksa, yolda bırakmıyorsa, bakım konusu problem değil benim için. 10 binde bir şu yapılması gerekiyorsa yaptırırım.
-
khaledome adlı üyeden alıntı
işte tam burasını merak ediyorum, neden?
kronik bir arızası yoksa, yolda bırakmıyorsa, bakım konusu problem değil benim için. 10 binde bir şu yapılması gerekiyorsa yaptırırım.
Şimdi ilanlarda yüksek kilometre Maserati görememekle aynı sebepler diyince kızanlar oluyor, elitist bir duruş falan diyenler oluyor da, sebepler aynı diye bir tespitte bulunuyorum sadece.
Kimse bir MV Agusta alıp sürekli kullanmıyor, tamam Turismo Veloce tur motoru ama bunu yapanların sayısı çok daha az diğer Japon motorlarına göre. Kimse böyle bir motor alıp 200bin km sürmek gibi bir hedefle almıyor, diğer markalarda da bu sayı çok çok çok az ama oransal olarak daha fazla satınca tabii ki bunlar da sayıca fazla oluyor.
Bir diğer sebep bu motorların sayısı zaten çok az. Biz böyle bir şey yok gibi düşünüyoruz da 100 motosikletten kaç tanesi hatırı sayılır km'lere gelmeden pert oluyor? Maalesef böyle bir gerçeği var bu işin.
Başka bir sebep Avrupa markalarında ikinci el satışları büyük oranda eş dost arasında geziyor. MV'si olan biri satıp yeni model alacağı zaman gruptan eşten dosttan birine verip gidip yenisini alıyor. Bu durumun iki ucu var, bu tarz motorları alan insanların önemli bir kısmı da alıyor biraz biniyor saklıyor falan sonra değiştiriyor yeni yılını alıyor. Hobi dersin meraklılık dersin züppelik dersin onlarca sebep bulunabilir bu davranışa ama böyle davranan çok.
Gel gelelim ben zaten Avrupa motorların Japonlar kadar dayanıklı olmadığını ve olmayacağını da söylüyorum, bu da gizli saklı bir şey değil. Ama ilanlarda görmeme sebebimiz bu motorlaın 50bin km'ye gelince kendilerini imha etmeleri falan değil. 60bin'de Caponord alıp hala da fırıl fırıl gezen insan da var.
-
teşekkür ederim açıklama için, ben sanırım bu kumarı oynayacağım gibi duruyor. alıp kullanayım 1-2 sene bakalım ne olacak.
-
killingroad adlı üyeden alıntı
10bin de neymiş, 1000km'de bir değiştiriyoruz bütün contaları =)
Yahu kimler uyduruyor şu saçmalıkları. Hani böyle özellikle eskiden bayramlarda elden ele gezen aptal SMS'ler olurdu ya, ilk çıktığı noktayı hep merak ederdim ben. Böyle saçmalıkların da nereden ilk çıktığını çok merak ediyorum.
İlanlarda yüksek km MV tabii ki göremezsiniz.
Avrupa motorların bakımları evet daha pahalıdır.
Sahibi etti bu lafı ben onun yalancısıyım. Adam o lafı edince zaten direkt uzadık oradan bu adamdan sakız bile alınmaz diye.
-
Beto87 adlı üyeden alıntı
Sahibi etti bu lafı ben onun yalancısıyım. Adam o lafı edince zaten direkt uzadık oradan bu adamdan sakız bile alınmaz diye.
Çok doğru hareket etmişsiniz, kelimesi kelimesine, böyle diyen adamdan sakız alınmaz.
Tüm contalar değişecekmiş, BÜTÜÜÜN İtalyanlar böyleymiş. "XTZ660 Tenere'nin motoru da İtalyan abi onu da değişmek lazım" diye bombayı bırakıp çayını ödeyim kalkılması gereken ortam =)
---------- Mesajlar birleştirildi - 16:32 ---------- bir önceki mesaj zamanı 16:17 ----------
khaledome adlı üyeden alıntı
teşekkür ederim açıklama için, ben sanırım bu kumarı oynayacağım gibi duruyor. alıp kullanayım 1-2 sene bakalım ne olacak.
Rica ederim.
Bu tamamen finansal bir değerleme konusu, başka hiç bir şey değil. "Ben şu kadar TL harcama yaparak bunu elde etmek istiyorum", olay bundan ibaret. Türkiye'de hem finansal okuryazarlık olmadığı için, hem fakirliğimizden çok kalitesiz hayatlar yaşadığımız için "sadece" bozulmasın ve zarar ettirmesin denklemlerine göre alım yapıyoruz. Böyle alım yapmakta bir sakınca yok, ama sadece bu şekilde motosiklet alınmaz, hiç bir şey alınmaz, bireysel değil toplumsal olarak diyorum.
Ben 2021 yılında RS660 daha yeniyken gittim aldım, benim motoru teslim alacağım gün recall yayınlandı =) Bu yüzden dertlenecek, uykuları kaçacak birisi bu motoru almalı mı? Almamalı. Ben öyle zengin olduğum için falan değil bu umursamazlığım, neye para verdiğimi bildiğim için rahatım. Ben dedim ki 36 yaşına geldim, ben kişisel 31'im için bu motoru alıyorum ve benim gözümde bunun bir ikinci el değeri yok, bana vereceği hazzın peşindeyim. 17bin km oldu, defalarca piste çıktım, bir kere arka amortisör yağ kaçırmaya başladı garantiden değiştirdiler bitti gitti. Mutlu mesut yaşıyorum. O amortisör de Japon malı da neyse :p
Ha şunu da RS660 alacak herkese söylüyorum. Alıp 60bin km hiç bir problem yaşamadan binmek senin en büyük önceliğinse alma bunu kardeşim. Çünkü bu motorun üretilme amacı bu değil, tasarım aşamasında "en öncelikli konu" bu değil. Bu motorda Aprilia'nın eski Moto GP projesindeki bloğun ikiye bölünmüş hali var, eşşek gibi sıkıştırma var, hani ümüğü sıkılmış yarış için (competition :p) tasarlanmış bir motor. Yamaha bilmiyor muydu 700cc'den 70hp'den fazla çıkarmayı sanki? Aprilia'nın elinde sihirli değnek mi var da 650cc'den 100hp çıkardı? Hayır. Hepsinin yapısı amacı farklı. Bak benim motorum bozulmadı, ama bu yukarıda söylediklerimin hiç birini de terse çevirmiyor. Eğer bu tipte bir motosiklet alacaksa birisi ve birincil önem verdiği şey arızaya olan tahammülsüzlüğü ise, bu motoru almamalı. Gitsin R7 alsın, kötü motor değil R7 ben bayağı beğeniyorum, ama belli başlı konularda RS660'ın yakınından bile geçemez. Bu noktalar senin için 365 gün hazır olması ihtimalinden çok daha önemliyse alırsın, değilse almazsın. Bu marka çapında olan bir şey de değil, bu motor böyle, Caponord'lar katır gibi uzun ömürlü vs.. gibi gibi.
Aprilia özelinde konuşacak olursak en azından 2022'de de (gözle görülür şekilde azalsa da) devam eden bir "kalite güvence" ve "kalite kontrol" konuları olduğu belli. Standardizasyonda problemleri var, motorlarda karşılaşılan problemlerin çok çok büyük kısmı montajla alakalı konular. Bu da aslında işte "İtalyanlar böyle" diye genellenebilecek bir konu. Ducati bunu VAG parası ve yönetimin el atmasıyla bir miktar halletmiş görünüyor ama ne kadar uzun vadeli olacağı soru işareti, Aprilia'da bu durum yok. Akdeniz'de üretilen hemen her şey için söylenen "Pazartesi ve Cuma üretileni almayacaksın" konusu halen geçerli yani.
İşin sonunda insan neyi ne amaçla satın aldığını bilirse ortada bir sorun yok. MV Agusta özelinde konuşacak olursak girmeyi düşündüğün kumar buysa diye diyorum, bir kaç senedir GB ile başarılı yönetilen bir distribütörlükleri var, bana çok hitap etmiyor motorları o yüzden en azından yakın gelecekte bir MV Agusta sahibi olma ihtimalim yok gibi, ama bu benim gerçekliğimle ilgili benim yorumum.
-
khaledome adlı üyeden alıntı
teşekkür ederim açıklama için, ben sanırım bu kumarı oynayacağım gibi duruyor. alıp kullanayım 1-2 sene bakalım ne olacak.
bu motora binebilecek yeteneğim ve bütçem olsa hiç düşünmem valla. forumda neden bu kadar az konuşuluyor bilmiyorum ama her şeyi mükemmel bence.
---------- Mesajlar birleştirildi - 16:43 ---------- bir önceki mesaj zamanı 16:39 ----------
Nikkfurie adlı üyeden alıntı
İlk mesajda neden motosiklette durunca 4 den 1 e atamıyorum neden tek tek vitesleri geçmeliyiz diye sitem etmiş freasy , bunun iki tekerlekli motosiklet ile alakası yok , ultra hafif spor otomobiller , F1 veya ralli arabalarında da aynı şekilde vites değiştiriliyor çünkü hepsinde "sıralı" denilen şanzıman var..ayrıca yüksek hacim motosiklette vitesi manuel değiştirmek eziyet değil büyük bir keyiftir , küçük hacimde ise evet eziyete döner çünkü vites çok çabuk biter tadını hissedemezsin şehir içinde de yormaya başlar..
hocam benimki teknik bir itiraz değil. benimki kavramsal bir itiraz. bana müthiş saçma geliyor. size eğlenceli geliyor olabilir. forumda da iki üç günde bir vites değiştirmeyle alakalı problemleri okuyup içten içe gülüyorum. yok deviri ayarla, yok gaz vererek geç, yok boşa geçmiyor, yok arka teker kilitlenir vs vs. bunlar bana inanılmaz saçma geliyor. dct'ye bindiğim zaman vites geçişlerini şıkır şıkır motor yaptığı zaman keyif alıyorum ben. duracağım zaman sadece freni düşünüyorum. gideceğim zaman sadece gazı düşünüyorum. 1970'lerde olsak ben de keyif alırdım vites değiştirmekten belki.
-
freasy adlı üyeden alıntı
bu motora binebilecek yeteneğim ve bütçem olsa hiç düşünmem valla. forumda neden bu kadar az konuşuluyor bilmiyorum ama her şeyi mükemmel bence.
---------- Mesajlar birleştirildi - 16:43 ---------- bir önceki mesaj zamanı 16:39 ----------
hocam benimki teknik bir itiraz değil. benimki kavramsal bir itiraz. bana müthiş saçma geliyor. size eğlenceli geliyor olabilir. forumda da iki üç günde bir vites değiştirmeyle alakalı problemleri okuyup içten içe gülüyorum. yok deviri ayarla, yok gaz vererek geç, yok boşa geçmiyor, yok arka teker kilitlenir vs vs. bunlar bana inanılmaz saçma geliyor. dct'ye bindiğim zaman vites geçişlerini şıkır şıkır motor yaptığı zaman keyif alıyorum ben. duracağım zaman sadece freni düşünüyorum. gideceğim zaman sadece gazı düşünüyorum. 1970'lerde olsak ben de keyif alırdım vites değiştirmekten belki.
Ok ama bahsettiklerin şanzımanla ilgili değil tecrübesiz kullanıcıların yaşadığı sorunlar bunlar , 2-3 ay düz vites kullanan biri artık böyle problemler yaşamaz , yaşıyorsada mekanik bir arıza vardır ki otomatik vites şanzımanda gün gelir arıza yapar..yalnız benim ayrım yaptığım yer şehir içi ve dışıdır , şehir içi küçük cc (125-250) otomatik şehir dışı ise min 500 ve üstü düz vites ideal vede çok keyiflidir..
-
freasy adlı üyeden alıntı
hocam benimki teknik bir itiraz değil. benimki kavramsal bir itiraz. bana müthiş saçma geliyor. size eğlenceli geliyor olabilir. forumda da iki üç günde bir vites değiştirmeyle alakalı problemleri okuyup içten içe gülüyorum. yok deviri ayarla, yok gaz vererek geç, yok boşa geçmiyor, yok arka teker kilitlenir vs vs. bunlar bana inanılmaz saçma geliyor. dct'ye bindiğim zaman vites geçişlerini şıkır şıkır motor yaptığı zaman keyif alıyorum ben. duracağım zaman sadece freni düşünüyorum. gideceğim zaman sadece gazı düşünüyorum. 1970'lerde olsak ben de keyif alırdım vites değiştirmekten belki.
Değerli kardeşim burada senin savunduğun fikirle çoğunluğun savunduğu fikri bir örnekle açıklamamız gerekirse sen "cacık yapmak güzeldir" dediğinde biz "evet, cacık yapmak güzel olabilir ama asla gerçeğinin yerini tutmaz" diyoruz. Sen de bize cevaben "hayır, cacık yapmak daha iyi, her gün sevgilileriyle kavga edenleri gördükçe gülüyorum, cacık daha iyi" diyorsun.
Yapma canım kardeşim, etme eyleme güzel arkadaşım. Kurtar kendini şu otomatik vites, dct hımbıllığından.
-
tommygun adlı üyeden alıntı
Değerli kardeşim burada senin savunduğun fikirle çoğunluğun savunduğu fikri bir örnekle açıklamamız gerekirse sen "cacık yapmak güzeldir" dediğinde biz "evet, cacık yapmak güzel olabilir ama asla gerçeğinin yerini tutmaz" diyoruz. Sen de bize cevaben "hayır, cacık yapmak daha iyi, her gün sevgilileriyle kavga edenleri gördükçe gülüyorum, cacık daha iyi" diyorsun.
Yapma canım kardeşim, etme eyleme güzel arkadaşım. Kurtar kendini şu otomatik vites, dct hımbıllığından.
ahahaha bu konu kapanmıştır benim için. yani kararım değişmez ama tartışamam da artık bu konuyu.
Reklamlar
Konu içerisindeki kullanıcılar
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)