İçten yanmali araçlarin durumu ne olacak ?
Reklamlar
-
hasmet adlı üyeden alıntı
Akıl alır şey değil. Şahsen radyoaktif kıyafeti değil Çernobil, hiç bir yerde giymezdim. Uzak olsun. Radyoaktif yahu.
https://chernobyl-tour.com/english/
Bir de bu turistler nasıl geziyorlar Çernobilde tam radyoaktif koruma sağlayan kıyafetler olmadan acep?
Logaritma, sen zahmet etme, hemen senin yerine bir Google araması yapıp kendime cevap yazıyorum:
"Ben rektörün olduğu yeri kastettim. Bak Amerika 2016'da rapor yazmış, reaktöre 20000 yıl boyunca girilemeyecek diye. Bak bu da linki. Biliyoruz da konuşuyoruz."
---------- Mesajlar birleştirildi - 10:12 ---------- bir önceki mesaj zamanı 10:07 ----------
ABD kaka. Avrupa kaka. Halbuki ya biz?
Herifler hiç değilse bir gerekçeyle dünyayı yakıyorlar. Bilemiyorum ama biz olsak "ulan senin gözünün üstünde kaşın var" deyip te yakabiliriz sanki. Korkulur bizden
senle karşılıklı bir polemiğe girme niyetim yok hırboya laf ediyorsun ama seninde ondan aşağı kalır yanın yok sadece tarzın farklı o hiç olmassa sevmesemde direk delikanlı gibi ban yiyeceğini bile bile diyeceğini diyor .. sende o da yok lafı döndürüp dolaştırıp hakaret küfür etmiyim ama egomu da şişiriyim aşalıyım laf sokıyım ama küfür hakaret etmeden konuyu sabote edip domine ediyim merkezde ben olıyım tarzı bir üslubun var ..
Senden ricam bana cevap yazma yazılarımı alıntılama yüce egon bunu hazmedebilirmi bilmiyorum pekte sanmıyorum ama nazikçe rica ediyorum ..
Reklamlar
-
killingroad adlı üyeden alıntı
...Araştırmanı öneririm.
Cümle eksik olmuş; Nükleer enerji dışında başka "makul" alternatif yok o aslında. Daha yukarıda bazı alternatifleri saymıştım; mesela hanelerin üretime bir miktar katkı vermesi gerekiyor vs. diye. (Rüzgar ve güneş enerjisi kullanımı mesela...) Belki tam anlaşılmadı; benim buradaki pozisyonum hep "karbon ayak izi fosil yakıt kullanımından az olan sürdürülebilir alternatiflere yönelim".
Kafama yatmayan şeyleri pek araştırmam bu arada, huyum bozuk biliyorsun
---------- Mesajlar birleştirildi - 16:39 ---------- bir önceki mesaj zamanı 16:31 ----------
ufoz adlı üyeden alıntı
Yukarıda verdiğim yazıda özellikle koyduğum bir yanlış bilgi var.
Bu yanlışı ancak okuyanlar bulacak ve kimlerin okuyup okumadığını anlayacağız
İş arasındayım, okudum da bulamadım Bana tek garip gelen bilgi şu oldu: "Tesla Model 3 - 2020 model 100km de 8,1 kg Co2" bu nasıl oluyor? Elektrik motoru nasıl CO2 salıyor? (O3 dense Ok de, CO2'yi anlamadım...) Orada bahsi geçen CO2 tüketimi sanki o aracın şarj edilmesi için gerekli olan "endirekt" CO2 emisyonları. Bu durumda 1000kg kömür karşılığını fazladan eklemiş olmuyor muyuz?
-
hasmet adlı üyeden alıntı
Scotty! Scotty! Şarj etmedin mi bu aleti gemiden çıkmadan önce? Pili az diyor? Lafa gelince kaptanlık taslıyor oluyoruz. Ama kaç kez söyledim ya. Olmaz ki. Evet ben de istiyom her aletin üzerinde portatif nükleer reaktör olsun ama yok öyle bir teknoloji işte. Eli mahkum dikkat edecen bu şarj olayına. Kusura bakma da senin işin ne ki bu gemide? E bi zahmet...
-
Cyan adlı üyeden alıntı
Cümle eksik olmuş; Nükleer enerji dışında başka "makul" alternatif yok o aslında. Daha yukarıda bazı alternatifleri saymıştım; mesela hanelerin üretime bir miktar katkı vermesi gerekiyor vs. diye. (Rüzgar ve güneş enerjisi kullanımı mesela...) Belki tam anlaşılmadı; benim buradaki pozisyonum hep "karbon ayak izi fosil yakıt kullanımından az olan sürdürülebilir alternatiflere yönelim".
Kafama yatmayan şeyleri pek araştırmam bu arada, huyum bozuk biliyorsun
---------- Mesajlar birleştirildi - 16:39 ---------- bir önceki mesaj zamanı 16:31 ----------
İş arasındayım, okudum da bulamadım
Bana tek garip gelen bilgi şu oldu: "Tesla Model 3 - 2020 model 100km de 8,1 kg Co2" bu nasıl oluyor? Elektrik motoru nasıl CO2 salıyor? (O3 dense Ok de, CO2'yi anlamadım...) Orada bahsi geçen CO2 tüketimi sanki o aracın şarj edilmesi için gerekli olan "endirekt" CO2 emisyonları. Bu durumda 1000kg kömür karşılığını fazladan eklemiş olmuyor muyuz?
Karbon borcu
-
logaritma adlı üyeden alıntı
senle karşılıklı bir polemiğe girme niyetim yok hırboya laf ediyorsun ama seninde ondan aşağı kalır yanın yok sadece tarzın farklı o hiç olmassa sevmesemde direk delikanlı gibi ban yiyeceğini bile bile diyeceğini diyor .. sende o da yok lafı döndürüp dolaştırıp hakaret küfür etmiyim ama egomu da şişiriyim aşalıyım laf sokıyım ama küfür hakaret etmeden konuyu sabote edip domine ediyim merkezde ben olıyım tarzı bir üslubun var ..
Senden ricam bana cevap yazma yazılarımı alıntılama yüce egon bunu hazmedebilirmi bilmiyorum pekte sanmıyorum ama nazikçe rica ediyorum ..
Olur logaritma. Kusura bakma. Rahatsiz edip keyfini bozmak degildi amacim inan ki.
-
Cyan adlı üyeden alıntı
İş arasındayım, okudum da bulamadım
Bana tek garip gelen bilgi şu oldu: "Tesla Model 3 - 2020 model 100km de 8,1 kg Co2" bu nasıl oluyor? Elektrik motoru nasıl CO2 salıyor? (O3 dense Ok de, CO2'yi anlamadım...) Orada bahsi geçen CO2 tüketimi sanki o aracın şarj edilmesi için gerekli olan "endirekt" CO2 emisyonları. Bu durumda 1000kg kömür karşılığını fazladan eklemiş olmuyor muyuz?
Özellikle verdiğim yanlış bilgi buydu.
Aslında benim yanlış verdiğim bilgilerden yola çıkarak, şu elektrikli araç konusundaki tezatları bulup birazda düşünmeye sevketmek istedim.
1. Elektrikli bir otomobilin kendi hareketinden kaynaklanan Co2 salınımı yok.
2. Elektrikli otomobilin Co2 salınım değeri olarak verilen değerler elektriğin üretilmesi için gereken değerleri zaten ihtiva ediyor.
3. Evet. Aynen dediğin gibi. 1000 kg kömürün yakılıp elektrik elde edilmesinden kaynaklanan Co2 değeri zaten elektrikli araç emisyonunda var.
Bu yanlış bilgiden yola çıkarak araştıran arkadaşlar olursa,
Şu elektrikli araçların doğayı kirletmediğinin "şimdilik" palavra olduğu konusuna varacaklar.
Bir kere Co2 salınımı her türden elektrik üretiminde mevcut.
Yani Hidro bir santralinde, güneş enerjisi santralininde, rüzgar enerjisinden elektrik etmeninde sera etkisi var.
Yani bunların üretimi sırasında bile sera etkisi oluşuyor. O yüzden bir yaşam döngüsü çerçevesinde dikkate alınıyor bunlar.
Sadece santral tipine göre değerler azalıyor veya artıyor.
Kömür kullanan termik santrallerdeyse, kullanılan kömürün kalitesi, bacada kullanılan filtre bile Co2 salınım değerini değiştirebiliyor.
Burada sorun taaaa kaynağından başlıyor.
Otomobilin şasesini üretmekten kaynaklanan sera etkisini her tür araçta aynı kabul edelim.
Ancak lityumu çıkarmak, saflaştırmak, pil haline getirip üretmek ciddi bir sera etkisi demek.
Gramların konuşulduğu yerde hiçte ihmal edilemeyecek bir konu.
Diğer yandan dünyanın bir çok ülkesinde halen elektriğin kömürden üretildiğini dikktae almakta fayda var.
Dünya ortalaması yanlış hatırlamıyorsam %37-40 aralığında bir yerlerde.
Özetle,
Belli bir ömür ve km aralığı dikkate alındığında mevcut genel elektrik üretim teknikleri dahilinde bakınca fosil yakıtlı araçlar atmosferi daha az kirletiyorlar.
Hatta bir yerlerde bir çalışma vardı.
Dizel Mercedes bir araç 10 yıllık bir kullanımda, aynı süre ve km de ki Tesla Model S araçtan daha az kirletiyordu atmosferi.
Tabi bu değerlerin içerisinde sadece elektrik üretimi değil, akünün ömrü ve üretiminde salınan Co2 de dikkate alınıyor.
Vurgulamaya çalıştığım nokta şu :
Dar bir perspektiften bakınca elektrikli araçlar doğayı koruyor gibi görünsede,
Olaya biraz daha geriye çekilip bakınca en azından şimdilik günümüzde böyle olmadığını görüyoruz.
-
ufoz adlı üyeden alıntı
Özellikle verdiğim yanlış bilgi buydu.
Aslında benim yanlış verdiğim bilgilerden yola çıkarak, şu elektrikli araç konusundaki tezatları bulup birazda düşünmeye sevketmek istedim.
1. Elektrikli bir otomobilin kendi hareketinden kaynaklanan Co2 salınımı yok.
2. Elektrikli otomobilin Co2 salınım değeri olarak verilen değerler elektriğin üretilmesi için gereken değerleri zaten ihtiva ediyor.
3. Evet. Aynen dediğin gibi. 1000 kg kömürün yakılıp elektrik elde edilmesinden kaynaklanan Co2 değeri zaten elektrikli araç emisyonunda var.
Bu yanlış bilgiden yola çıkarak araştıran arkadaşlar olursa,
Şu elektrikli araçların doğayı kirletmediğinin "şimdilik" palavra olduğu konusuna varacaklar.
Bir kere Co2 salınımı her türden elektrik üretiminde mevcut.
Yani Hidro bir santralinde, güneş enerjisi santralininde, rüzgar enerjisinden elektrik etmeninde sera etkisi var.
Yani bunların üretimi sırasında bile sera etkisi oluşuyor. O yüzden bir yaşam döngüsü çerçevesinde dikkate alınıyor bunlar.
Sadece santral tipine göre değerler azalıyor veya artıyor.
Kömür kullanan termik santrallerdeyse, kullanılan kömürün kalitesi, bacada kullanılan filtre bile Co2 salınım değerini değiştirebiliyor.
Burada sorun taaaa kaynağından başlıyor.
Otomobilin şasesini üretmekten kaynaklanan sera etkisini her tür araçta aynı kabul edelim.
Ancak lityumu çıkarmak, saflaştırmak, pil haline getirip üretmek ciddi bir sera etkisi demek.
Gramların konuşulduğu yerde hiçte ihmal edilemeyecek bir konu.
Diğer yandan dünyanın bir çok ülkesinde halen elektriğin kömürden üretildiğini dikktae almakta fayda var.
Dünya ortalaması yanlış hatırlamıyorsam %37-40 aralığında bir yerlerde.
Özetle,
Belli bir ömür ve km aralığı dikkate alındığında mevcut genel elektrik üretim teknikleri dahilinde bakınca fosil yakıtlı araçlar atmosferi daha az kirletiyorlar.
Hatta bir yerlerde bir çalışma vardı.
Dizel Mercedes bir araç 10 yıllık bir kullanımda, aynı süre ve km de ki Tesla Model S araçtan daha az kirletiyordu atmosferi.
Tabi bu değerlerin içerisinde sadece elektrik üretimi değil, akünün ömrü ve üretiminde salınan Co2 de dikkate alınıyor.
Vurgulamaya çalıştığım nokta şu :
Dar bir perspektiften bakınca elektrikli araçlar doğayı koruyor gibi görünsede,
Olaya biraz daha geriye çekilip bakınca en azından şimdilik günümüzde böyle olmadığını görüyoruz.
2. Elektrikli otomobilin Co2 salınım değeri olarak verilen değerler elektriğin üretilmesi için gereken değerleri zaten ihtiva ediyor.
Buna karbon borcu deniyor arabaya pay ediliyor onun çizelgeleri var internette.. sadece elektrik değil arabada kullanılan pillerin de karbon ayakizi değerler ekleniyor o hesaba ..
-
ufoz adlı üyeden alıntı
Özellikle verdiğim yanlış bilgi buydu.
Aslında benim yanlış verdiğim bilgilerden yola çıkarak, şu elektrikli araç konusundaki tezatları bulup birazda düşünmeye sevketmek istedim.
1. Elektrikli bir otomobilin kendi hareketinden kaynaklanan Co2 salınımı yok.
2. Elektrikli otomobilin Co2 salınım değeri olarak verilen değerler elektriğin üretilmesi için gereken değerleri zaten ihtiva ediyor.
3. Evet. Aynen dediğin gibi. 1000 kg kömürün yakılıp elektrik elde edilmesinden kaynaklanan Co2 değeri zaten elektrikli araç emisyonunda var.
Bu yanlış bilgiden yola çıkarak araştıran arkadaşlar olursa,
Şu elektrikli araçların doğayı kirletmediğinin "şimdilik" palavra olduğu konusuna varacaklar.
Bir kere Co2 salınımı her türden elektrik üretiminde mevcut.
Yani Hidro bir santralinde, güneş enerjisi santralininde, rüzgar enerjisinden elektrik etmeninde sera etkisi var.
Yani bunların üretimi sırasında bile sera etkisi oluşuyor. O yüzden bir yaşam döngüsü çerçevesinde dikkate alınıyor bunlar.
Sadece santral tipine göre değerler azalıyor veya artıyor.
Kömür kullanan termik santrallerdeyse, kullanılan kömürün kalitesi, bacada kullanılan filtre bile Co2 salınım değerini değiştirebiliyor.
Burada sorun taaaa kaynağından başlıyor.
Otomobilin şasesini üretmekten kaynaklanan sera etkisini her tür araçta aynı kabul edelim.
Ancak lityumu çıkarmak, saflaştırmak, pil haline getirip üretmek ciddi bir sera etkisi demek.
Gramların konuşulduğu yerde hiçte ihmal edilemeyecek bir konu.
Diğer yandan dünyanın bir çok ülkesinde halen elektriğin kömürden üretildiğini dikktae almakta fayda var.
Dünya ortalaması yanlış hatırlamıyorsam %37-40 aralığında bir yerlerde.
Özetle,
Belli bir ömür ve km aralığı dikkate alındığında mevcut genel elektrik üretim teknikleri dahilinde bakınca fosil yakıtlı araçlar atmosferi daha az kirletiyorlar.
Hatta bir yerlerde bir çalışma vardı.
Dizel Mercedes bir araç 10 yıllık bir kullanımda, aynı süre ve km de ki Tesla Model S araçtan daha az kirletiyordu atmosferi.
Tabi bu değerlerin içerisinde sadece elektrik üretimi değil, akünün ömrü ve üretiminde salınan Co2 de dikkate alınıyor.
Vurgulamaya çalıştığım nokta şu :
Dar bir perspektiften bakınca elektrikli araçlar doğayı koruyor gibi görünsede,
Olaya biraz daha geriye çekilip bakınca en azından şimdilik günümüzde böyle olmadığını görüyoruz.
Aslında şimdilerde elektrikli arabalar teşfik edilirken istenen bir şey de kalabalık şehirlerde hava kirliliğinden kurtulmak. Avrupa'da bri çok şehirde dizel arabaları da yasakladılar bir tek lpg ve benzinliler kaldı. Elektrikli araba olunca bu karbon salınımı şehirlerden uzakta olmuş olacak. Yani sigara içen aile üyesini evin içinde içme çık balkonda iş kapıyı da sıkı sıkı kapat içeri duman gelmesin demek gibi bir şey oluyor. O duman balkon kapısından girmiyor ama rüzgarla diğer açık pencereden yine girme ihtimali oluyor.
Şu an dünyada elektrik üretiminde fosil yakıt oranı %40'lara yakın ama elektrikli arabalara talep çoğaldıkça arabalarda yakıt yakmak yerine aynı yakıtla elektrik üreten santral yapılacak demek olmuyor, elektrik talebi artınca yenilenebilir kaynaklardan yani güneş ve rüzgar enerjisine yatırımlar da çoğalacak, yeni nesil nükleer santrallerle de desteklenirse fosik yakıt yakan elektrik santrallerinin payı da zamanla düşecektir elbet.
Haa, çok temiz kaynaklardan hiç doğayı kirletmeden elektrik üretmenin yolu bulunsa dünya için yine zararlı, harcanan her türlü enerji çevreye atık olarak ısı saçıyor bu ısı atmosferi ısıtıyor. Atmosferin ısınması yalnızca antarktika buzlarını eritecek de kıyı bölgeleri su altında kalacak anlamına gelmiyor, tropik ve ılıman iklim kuşaklarında kuraklıklar ve fazla ısınmadan çoğalan orman yangınlar vb. ile çöle dönüşecek tarım azalacak, tatlı su kaynakları azalacak, açlıktan savaşlar çıkacak.
Küresel ısınmanın en büyük tehlikelerinden biri de Sibirya gibi kusey kutbuna yakın yerlerde donmuş toprak altında hapsolmuş olarak metan gazı var. Bu bol miktarda metan gazı eriyip havaya karışırsa karbondioksitten çok daha etkili bir sera gazı, ve yine buralarda donuş olarak milyonlarca yıl öncesinden kalma bakteriler virusler vb. de etrafa yayılırsa o zaman halimiz fena. Enerji temiz bile olsa olabildiğince gereksiz kullanmamak lazım yani.
-
Elektrikli arabayla tabakhaneye gidilemiyormuş. Abiler öyle diyo.
-
Cyan adlı üyeden alıntı
huyum bozuk biliyorsun
Drop the mic!
Ciddi ciddi açıklama yapman da gerçekten çok tatlı. Yahu etiket cümleyle yazdım, daha ne yapayım =) ben birine araştırsana diyecek olsam o kadar kibar mı derim =))))
*
Ben bir gözlemimden bahsetmek istiyorum ama gerçekten konudaki herhangi bir mesaja kişiye doğrudan bir söylem değil bu.
Elektrikli araçlar konusu açıldığında, böyle otomobil motosiklet odaklı ortamlarda bilhassa, gay guy şakalarından sonra genelde "hadi diyelim ki OK dedik, altyapı falan" gibi konular hep öne çıkıyor. Ben bunu hiç gerçekçi bulmuyorum. Tıpkı içten yanmalı hidrojen motorların geliştirildiği 2000'lerin başındaki dönemde "hidrojen taşımak tehlikeli" "dağıtım ağı yok" gibi söylemler gibi geliyor. Ulan benzin taşıyorsun o tehlikeli değil sanki.. dağıtım ağı yokmuşmuş..
Petrol dağıtmak için petrol kullanan tankerler geziyor ya ahaha.. Sanki doğal bir dağıtımı var akarsular üzerinden. Petrol dağıtım ağını kurduğun gibi hidrojen dağıtım ağını kuracaksın diye açıklamak zorunda kalmak ne yorucu. Üstelik üretimi petrol gibi kısıtlı lokasyonlarda olmayan bir hammadde için.. =)
Kıçımızın zevki için saatte 200kmh yapabilen bisikletlerin üstünde, vücudumuzda gelecek nesillerimizin tohumlarını / yuvalarını saklayan bölgenin önünde patlayıcı bir yakıtla yol alıyoruz. Bunu 9. yüzyılda birilerine söylesek asarlardı bizi. =) Daha konu çok yeni, kat edilecek inanılmaz mesafeler var. Ama tartışılan konunun başlığı elektrikli araç mı? değil, kıçımızın zevki için doğada milyonlarca yılda oluşmuş organik maddeleri haşırt diye böyle bir anda yok edip zehirli gazlara dönüştürebilmemiz. Ben motorumun intake sesiyle erekte oluyorum yalan yok, ama öte yandan bu yaptığımızın da olacak iş olmadığı ortada. Bu düzen beyle gidmez =)
Ha elektrikli araçlar bu işin çaresi mi? Asla. Elektrik üretimindeki emisyon şu an en azından modern dünyanın "bizde böyle değil ki" diye kendini kandırabileceği bir şey. Ama kimsenin kaçamayacağı gerçek batarya üretimi. Olayın rengi burada değişiyor. Bu hype oluşmadan önce Dünyanın büyük otomobil devlerinin farklı projeleri vardı ama bazen tren kalkar ve yapacak bir şey yoktur. Elbette batarya teknolojisi de gelişecek ve doğaya daha az zarar vererek bataryalar üretebileceğiz, ama şu an bunun bir gün olacağını planlayarak 2035-2050 yıllarına hedef koymak da hiç gerçekçi değil. Lityum kullanımın azaltmak için sodyum içeren piller geliştiriliyor mesela şu anda, ama onların ticari ürüne dönüşebilmeleri zaten bu hedef sürelere gelirken olacak.
Öte yandan, elektrikli mini otomobillerin İstanbul gibi karman çorman metropollerde çoktan standart haline gelmesi gerekirdi. Bu altyapı konusundaki yakınmalar da gerçekten pek çözülemeyecek konular değil. Bakü'deki doğalgaz molekülleri Ataşehir'deki evinizin kapısına geliyor arkadaş. Lazımsa getirilir. Mesela pilleri bavul gibi çekilip eve çıkarılabilen elektrikli otomobiller var, küçük Ami gibi Slience L7 gibi. Smart gibi elektrikli minik minik şeyler olsa İstanbul'da (bir de tabii ehliyet bir vatandaşlık hakkı olmaktan çıkıp kelime anlamında olduğu gibi ehillik üzerine verilse) çok ciddi rahatlama olur. Bunun maddi tarafı da var.
Benim gündelik araba kullanımım haftada 6 gün 2,5km ötedeki bir metro durağına gitmek gelmek, motosikletle gitmeyi ben de düşünebilirim ama olmuyor ki olmuyor . Bunun dışında bakkala git çakkala git, evet şehrin göbeğinde değilim ama gittiğim Kadıköy'dür en uzak o da 25x2=50km2lik bir menzil demek için.Benim benzinli arabamı tutmamın, her sene yağına suyuna hidroliğine para saymamın bana hiç bir getirisi yok. Organik atık yakıyor, yüksek sıcaklıklar nedeniyle bir sürü atık var, motor içinde biriken kakası püsürü var, egzostu adam etmek için içerisinde saçma sapan katalizördür DPF'dir falan manyak manyak işler abicim. Amaç tahrik gücü sağlamak. Attan daha zahmetsiz diye itelememişler miydi bunu bize :D
Evet bu benim senaryom sizin hepinizin değil, ama buna uyacak milyonlarca insan var. Bir de içten yanmalı motor aşkımızın objektif bakmamıza oluşturduğu perdeyi kaldırsak, çok daha fazlamıza uyacak çözümler var.
İçten yanmalı motorların yakıt türü değişse de en büyük problemi bu.
Hiç bir anlamı olmayan binlerce parça. Amaç bir kütleyi uzayda bir konumdan başka bir konuma taşımak ve bunun için bir DC motor yerine içten yanmalı motor kullandığımızı düşünmek, bildiğin manyaklık. Motor devrine göre değişen sübpa kontrolleri falan töbe yarabbim manyak manyak işler ya bakınca.
-
killingroad adlı üyeden alıntı
Drop the mic!
Ciddi ciddi açıklama yapman da gerçekten çok tatlı.
Yahu etiket cümleyle yazdım, daha ne yapayım =) ben birine araştırsana diyecek olsam o kadar kibar mı derim =))))
*
...
İçten yanmalı motorların yakıt türü değişse de en büyük problemi bu.
Hiç bir anlamı olmayan binlerce parça. Amaç bir kütleyi uzayda bir konumdan başka bir konuma taşımak ve bunun için bir DC motor yerine içten yanmalı motor kullandığımızı düşünmek, bildiğin manyaklık. Motor devrine göre değişen sübpa kontrolleri falan töbe yarabbim manyak manyak işler ya bakınca.
Bire bir katılıyorum. Bana alabileceğim fiyata bir elektrikli motosiklet verseler benzinlinin yüzüne bakmam. Bakım ve işletme giderleri daha düşük. Daha basit. Uzun yol hariç de her işimi görür. (Uzun yolu da senede 2 bilemedin 3 defa ancak yaparım...) Burada Zero SR/F satsalar ve fiyatlar makul olsa benzinli motor almazdım. (ABD fiyatı 24k USD...)
-
Cyan adlı üyeden alıntı
Bire bir katılıyorum. Bana alabileceğim fiyata bir elektrikli motosiklet verseler benzinlinin yüzüne bakmam. Bakım ve işletme giderleri daha düşük. Daha basit. Uzun yol hariç de her işimi görür. (Uzun yolu da senede 2 bilemedin 3 defa ancak yaparım...) Burada Zero SR/F satsalar ve fiyatlar makul olsa benzinli motor almazdım. (ABD fiyatı 24k USD...)
Abi SR/F'de o boyutta 240km şehir içi menzil veriyorlar. Yalan desek de günümüzün büyük sınıf ADV motorlarının kilolarında güzel güzel menziller olur. Ben asıl tur motorunu elektrikli olsun isterim, fıstık gibi doğada sessiz sessiz. SRF'ye bakarak 300-350km menzil rahat olur diye düşünüyorum, zaten 200km'de bir durup çay su sigara yaparken 10-15dk da olsa şarj olacak - ki sen daha sık ara vermelisin diye kulağımı çekersin. makul yani tur motorlarında elektrikli seçenek çok mantıklı geliyor.
Ama RS'i ellemesem olur di mi?
-
Zero DSR-X
City: 180 miles (290 km)
Highway, 55 mph (89 km/h): 107 miles (172 km)
— Combined: 134 miles (216 km)
Highway, 70 mph (113 km/h): 85 miles (137 km)
— Combined: 115 miles (185 km)
Test sürüşü yaptım. Acaip zevkliydi. "elektrikli motosiklet mi olur abi yeaa" diyenlerin çoğunun bir test sürüşü sonrası 180 derece döneceğini düşünüyorum. Tork ve güç öyle böyle değil. O tür bir hızlanma için iki blok öteden motorun sesinin duyulması lazım ama çıt yok. Melekler itiyor aleti resmen.
---------- Mesajlar birleştirildi - 03:39 ---------- bir önceki mesaj zamanı 03:23 ----------
killingroad adlı üyeden alıntı
Hiç bir anlamı olmayan binlerce parça. Amaç bir kütleyi uzayda bir konumdan başka bir konuma taşımak ve bunun için bir DC motor yerine içten yanmalı motor kullandığımızı düşünmek, bildiğin manyaklık. Motor devrine göre değişen sübpa kontrolleri falan töbe yarabbim manyak manyak işler ya bakınca.
Öyle böyle acaip geliştiler ama. Eşimin arabası 1.5 tondan ağır ama benim 210 kiloluk motosikletten az yakıyor. Priuslar şehir içinde neredeyse iki kat daha az yakıyor benim motosikletten. Evet onun gibi hızlanmıyor ama ağırlık farkı muazzam, dile kolay. Olacak iş değil.
-
E bütün Dünya 100 yıldır bu teknolojiye yatırım yapıyor, bence az bile gelişti. Müthiş şeyler var evet onu reddetmiyorum da, ama hala böyle bir tasarımla güç ünitesi kullanmamız bile eski yapıyor işi.
-
Bu karikatür burada konuşulanların özeti gibi.
-
https://youtu.be/lEdsTWoagBQ
Lafı biraz uzatmışlar ama elektrikli otomobil kime uyar kime uymaz güzel anlatmışlar , bizim burda tartıştığımız konularada açıklama getirmişler..
-
https://www.bloomberght.com/volvo-ca...acagiz-2342371
Bittikkk ya.
Gittik benzinli corolla aldik,..
ulen hala icten yanmali araca milyonlar doken bana gore cok net amatordur.ben cok pismanim :/
Acilen elden cikarmam lazim,coook acil.
-
Hırbonen adlı üyeden alıntı
Corolla candır. Ben de Corolla Cross modeline kedi gibi bakıyorum, tabi benzinli hibrit olanı var onu onu alacağım alabilirsem.
Evde şarj etme imkanı olmadıkça elektrikli araba almam.
-
espresso adlı üyeden alıntı
Corolla candır. Ben de Corolla Cross modeline kedi gibi bakıyorum, tabi benzinli hibrit olanı var onu onu alacağım alabilirsem.
Evde şarj etme imkanı olmadıkça elektrikli araba almam.
Toyota'nin hibrit sistemi harika: dayanikli ve verimli. Zaten Ford dahil bir kac firma daha lisansini aldi ve kullaniyor yillardir.
An itibariyle sirf benzinli arac cok sacma. Toyota hibrit hesapli ve cok ciddi yakit tasarrufu sagliyor.
Gel gelelim motor verim icin "Atkinson cycle"da calisiyor; bu da hacmine gore dusuk guc uretmesi demek. Bu durum hacme bagli sacma-rezil dolayli vergi sorunu doguruyor olabilir Turkiye ozelinde belki, bilemiyorum...
-
24 Kasım 2023, 23:13
#100
hasmet adlı üyeden alıntı
Toyota'nin hibrit sistemi harika: dayanikli ve verimli. Zaten Ford dahil bir kac firma daha lisansini aldi ve kullaniyor yillardir.
An itibariyle sirf benzinli arac cok sacma. Toyota hibrit hesapli ve cok ciddi yakit tasarrufu sagliyor.
Gel gelelim motor verim icin "Atkinson cycle"da calisiyor; bu da hacmine gore dusuk guc uretmesi demek. Bu durum hacme bagli sacma-rezil dolayli vergi sorunu doguruyor olabilir Turkiye ozelinde belki, bilemiyorum...
Türkiyede sırf bu yüzden corolla hibrit 1800cc motorla gelip 1600cc'yi aştığı için ÖTV vergileri ve MTV kol gibi geçiriyorlar malesef.
Ama yine de bu Corolla Cross modeli mantıklı bir aile arabası olmuş. Bizimki gibi 2 çocuk, ailede herkes kampçı, çocuklar ve anne zaten izci olunca kamp yerlerine giderken altı kolay sürtmeyecek ve de bütün kamp malzemelerini taşıyacak geniş bagajı olan bir araba olmuş. Bir de üzerine Thule gibi iyi markalardan düzgün bir portbagaj taktırsam, yazları Yunanistan ve balkanlar her yeri turlarız, diğer zamanlarda da kampa giderken arabayı eşim kullanır ben motorla yük taşımadan hem motor sürmüş olurum hem ailecek rahat kamp yaparız. Aslında bu şartları şu anki Reno Clio Sportourer arabamız da sağlıyor, SW tipte olduğu için bagajı da yeterince geniş, 1.5 dizel motorla gidişi çok iyi ama avrupa arabası işte her ay ıvır zıvır dandik bir yerindne bir önemsiz şeyi bozuluyor bıktım sanayiye gitmekten. Bir arabanın kaloriferi bozulur mu, renoda bir yılda iki kez başıma geldi, önceki toyota arabamda zamanla ömrü biten sarf malzemesi sayılacak şeyler dışında bozulan şey nadirdi, 13 yıl kullandım kliması bile zayıflamamıştı.
Şimdi böyle bir araba tecrübem varken japon marka motorumu satıp avrupa marka motosiklet alma riskine giremem. Haa çok zengin olsam önemli değil bozulursa başka alırım diyebilecek olsam triumph falan maceraya girerdim.
Reklamlar
Konu içerisindeki kullanıcılar
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)