Reno sürücüsü telefonda p*rno izlerken yola bakmıyor sanırım. Fiat fren yapınca da ani fren yapıyor direksiyonu kırıyor felan. Ulan bu istanbul trafiğinde bu kadar yavaş giderken nasıl kaza yapıyorsunuz amk.
Insallah ölüm veya sakatlanmadan en hafif sekilde atlatmislardir kazayi. Cok buyuk gecmis olsun.
1. motorcu arkadas yol muaait olmasina ragmen cok gerekesiz bir atraksiyon yapiyor. Arabaya arkadan yaklasip cok yakin mesafeden agrasif saga giriyor.
O anda araba surucusunun aynada bir anda beliren motor icin tepki mesafesi cok kisa. Araba surucusunun dikkati daginiksa zaten hersey biranda olup bitmis.
Bu tarz riskleri almamak lazim.
Burotbay sürücüsü dalmış, önündeki arabayı son anda farkediyor ve frene asılıyor.
Buna benzer durumlar son zamanlarda çoğaldı sanırım. Kazadan bahsetmiyorum. Dalgınlık sonrası ani hareketler, en sol şeritten en sağ şeritteki yol ayrımına girmeler, düz kendi şeridinde gitmeyen araç sayısı oldukça fazlalaştı gözlemlediğim kadarıyla ve hepsinin ortak noktası telefon ile oynamak.
Brodway ve o dönem kuzenlerinin freni böyle. Düz kızaklayamaz o arabalar. Hele bir de zemin kararsızsa freni düşündüğünüzde bile sağa sola sapar, görünce uzaklaşın.
Benimde yakın zamanda sattığım bir renault 19 vardı, broadwayler ile aynı altyapıya sahipler bunlarun arka frenleri hiç bir zaman eşit tutmaz. Bu yüzden kızaklama olduğunda sağa yada sola kayma olur araçlarda, hatta bu yüzden muayeneden geçmez her muayenede yaptırırsın fakat yine bozulur kısa sürede.
Gerçekten kötü bir kaza olmuş motorcu arkadaşlara geçmiş olsun.
Babamda bir burotbay (kendisi öyle telaffuz ediyor) var. Geçen hafta git gel 200 km yol yaptık beraber. Baba diyorum bunun frenleri tutmuyor. Sen diyor, basmasını bilmiyorsun, sert bas tutar diyor. Sonuna kadar basıyorum aq bisiklet freni gibi etki ediyor. Zar zor gittik geldik baba dedim bunu bir sanayiye götür. Ertesi gün götürmüş, sonuç: fren merkezi bozuk frenler tutmuyor. Frensiz 200 km gidip gelmişiz aman tanrım dedim ya.
Taksi sürücüsünde emniyet kemeri, yakada kablosuz mikrofon falan
İleride trafik duruyor. Broadway ve iki motosiklet sürücüsü başka dünyalarda geziyor. Broadway sağ şeride geçmiyor. Araba kontrolden çıkıp bariyerlere dikine gidiyor. Kaza geliyorum diye bas bas bağırmış. Ne Broadway, ne de motosikletliler duymamış. Bariyerlere savrulan motosiklet sürücüsünün durumunu merak ettim.
Bu arabaları muayene edenlere küfür emek lazım arabanın fren mekanizmasında sıkıntı var bellik ki .
Anneannemde 1991 model Broadway var, Allahtan kadıncağız yaşlandı da 2-3 senedir kullandırmıyoruz. Günümüz modern arabalarının yanında hakikaten kullanımı farklı bir araba, bizim arabanın da pek durduğu söylenemez. Rahmetli Altın Elbiseli Adam'ın deyişiyle "Duruyor ama biraz arazi lazım, biraz ferahlık lazım durabilmesi için"
Motosiklet sürüyorsak trafikteki herkesin "embesil", "mal" , "tek hücreli canlı" olduğunu farz ederek sürmeliyiz. Hele ki takip mesafesi konusu çok önemli.
Bu Renault 9'ların direksiyon turu epey dardı diye hatırlıyorum, yani 90 derece döndürünce tekerlekler de o kadar dönüyor olabilir.
Öyle bir durum olmuş sanki.
Instagramda da denk gelmiştim bu video ya. Beklenmedik, tatsız bir durum. Ama tommygun'un da dediği gibi biz motosiklet sürücüleri diğer trafikte ki tüm taşıtları her an hata yapacakmış gibi planlayıp, dikkatli olmalıyız. Şahsen ben özellikle düşük süratlerde aşırı dikkatsiz oluyor ve zaman zaman, ufak kazalara karışıyorum. Bu da aslında sözde kendime güvenmem den ve düşük sürate aldanmamdan kaynaklı ama düşük müşük kazanın ne sonuç ile sonuçlanacağını bilemiyoruz. Yani hepimizin en iyimizin bile dikkatsiz veya dalgın olduğu anlar vardır. Bu yüzden ne yazarsak yazalım... Konumlanma hatası, tecrübesizlik veya aşırı öz güven. Kaza işte adı üstünde. Allah hepimizi ve sevdiklerimizi korusun, uzun yıllar mutlu mesut bu aletlerin üstünde olalım, yazacak başka bir şey yok.
Konuyu özetlemiş. Ayrıca ilk motosikletli bana göre balon taktiğini hiç uygulamamış, son an'a kadar dibinde gitti. Otomobil sürücüsüne kendini göstermesi bile yeterli gelmiyorken İstanbul trafiğinda risk almış. Arkadaki motosikletli ise öndeki motosikletliden bağımsız hareket etse durabilirdi diye düşünüyorum. Geçmiş olsun çok.
son kaza yapmamdan sonra önüme gelene yol verir oldum, milleti geçerken tereddüt ederek geçmeye başladım, gsr600 sürerken özgüven geldi biraz, egzoz sesinden dolayı etrafındaki bütün dikkatleri topluyor ve çok uzaktan bile fark ediliyor.
ama şimdi herkes böyle egzozu bağıran motor sürerse bu da ciddi problem olur, bunun yerine rahatsız etmeyen farklı bir kornaya sahip olmak lazım ve araç sollamalarında ses çıkararak dikkatsiz sürücülerin dikkatini yerine getirmek lazım...
bakın fark edilme sorunu yok aslında, aslında dikkatsiz sürücüler var, maalesef Türkiye şartları mevcut hükümet ile düzelmeyecek çünkü sürücülerin dikkatsiz olmalarının sebebi sağlıklı beslenemiyor olmaları, çok çalışıyor olmaları ve hayatlarındaki maddi ve manevi problemler... bunlar düzelmen çevrede insanların düzelmesini bekleyemeyiz...
o insanlarda ortamın düzelmesi için düzgün siyasetçileri seçmeli ama bunu yapmıyorlar, hem herkes memnun değil ortamdan hem de ortamı değiştirmeye çalışmıyorlar, işte böyle bir paradox çıkıyor ortaya.
Bu olayda aslında brodway önündeki araç olayın başlatıcısı, önünde boşluk varken trafik yavaşlıyor diye ani duruyor tabi Brodway'de saçma bir tepki veriyor, (bunu yeni ekledim tekrar izlediğimde brodway ani fren sonucu kaymış, kontrolü kaybetmiş, belli ki kötü niyetli değil) motorcu çocuklara çok geçmiş olsun.
İlk motorcu sağ şerit boşken çoktan oraya geçmeliydi, siz siz olun imkan varsa asla bir arabanın yakınından sağ, sol fark etmez geçmeyin, geçeceğiniz aracın önündeki trafiği görmeyi deneyin, bir aracın kör noktaları vardır, araba kullanmayan anlamaz, bu yüzden arabaların kapılarına yakın değil olabildiğince açıkta durursanız sizi görür, açıkta olan noktalarda da kör kısımlar var ancak kaçmanızı ya da kendinizi fark ettirmenizi sağlayacak zaman kazanabilirsiniz. ikinci motor da aynı hata ile dar açıdan şerit değiştirdiği için kaçamadı.
Mümkün olduğunca diğer büyük araçlardan uzak durun arkadaşlar, altın kural budur, defansif sürüş bizim en önemli tekniğimiz, yarışta değiliz.
Tabi ki ilk önce 1 numaraya kendimizi koymalıyız. Takip mesafesi ile birlikte fren yapacağımız yerdeki zemin durumu da önemli . "Lan ben burada dururum" dediğimiz yer ıslak olabilir, mazgal olabilir, yağ dökülmüş olabilir, önde giden arabanın arka koltuğundaki velet camdan yola leblebi serpmiş olabilir. Tamam leblebi biraz fazla oldu ama "Niyazi olmak için" bütün şartlar müsait. Dikkatli olmakta fayda var. Helva maliyetleri yükseldi.
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)