Bide soyle bisey var.kisa virajda kisa sase hizli donuyor,uzun virajda uzun sase hizli donuyor.bendeki duke 390 kisa ve orta virajlari cok guzel donuyor ama atiyorum r25 uzun virajda benden daha hizli donuyor sasesi daha uzun
Bide soyle bisey var.kisa virajda kisa sase hizli donuyor,uzun virajda uzun sase hizli donuyor.bendeki duke 390 kisa ve orta virajlari cok guzel donuyor ama atiyorum r25 uzun virajda benden daha hizli donuyor sasesi daha uzun
Viraj hızına başka etkenler de vardır ama, kısa aks mesafesi motorun sağdan sola çok hızlı bir şekilde yön değiştirebilmesini sağlıyor, inanılmaz bir oyuncağa dönüşebiliyor makina. (RS'i niye satamıyorum :D)
Uzun aks mesafesi olduğu zaman bu çok baltalanıyor, kazanç olan yer ise dediğin gibi yüksek sürat, ama daha hızlı dönüyor demeyelim de stabilitesi artıyor. Kısa aks mesafesinde yüksek süratli virajlarda "kıpraşma" başlıyor, ama buna erişebilmek için de limite ciddi yakın şekilde gitmek lazım, ben daha RS'i İstanbul Park'ta bile o duruma sokamadım, 11. viraja ip gibi girip çıkıyor, onun dışında da pek yüksek süratli viraj yok.
Otobanda belki daha yüksek süratler olur ama otobanda da öyle bir zorlama şekli yok zaten o yüzden pratikte eğer sportif sürüş isteniyorsa kısa aks hep çok tatlış oluyor.
aynen oyuncak gibi.ben sıfır eforla viraj dönüyorum hep.
4 ay önce bir tane gsr 600 aldım, 2007 model, arıza üstüne arıza çıkarıyor, motor 93 bin km de, acaba km orjinal mi? iskeletinde de çatlak var... kitleyecek adam arıyorum.
yok mu beni bu hurdadan kurtaracak bir delikanlı? muayenesi 1 sene 8 ay var daha.
edit: D100 yolundan U dönüşü yapacaktım ama polisleri görünce yolumu değiştirdim egzoz çok bağırıyor,
edit2: belirli bir devire gelmeden gaza fazla yüklenmek motora zarar verir, bu yüzden "kadınlardan araç alınmaz" atasözü icat edilmiştir çünkü hep düşük devir kullanıp motoru bitirirler... motor max torq devrine yakın kullanılır, bu tarz motorlarda max torq değerini üst devirlerde verirler...
ilk bindiğim zamanlar benimde tuhafıma gitmişti yüksek devirlerde kullanmak fakat kullanınca anlıyorsunuz, böyle motorlar düşük devirde kullanılmıyor.
edit3: ilginç bir tesadüftür ki benim diğer motorda 93 binde, yoksa bu bir işaret mi?
edit1453: eski motor alınacaksa ve ucuz ise mutlaka kusuru vardır, bence motor bloğu dışındaki kusurlar kabul edilebilir, ben bu tarz motorları almayı tercih ederim, öyle de yaptım. bakalım kaç bin km sonra motor isteyecek yada kitleyecek?
https://www.sahibinden.com/motosiklet-honda-cbr-954-rr
bende 250bine 2003 model cbr 954 mü alsam yoksa triumph str mı alsam karar veremedim
TR'de eski kasa SS mantıklı değil. O ilanda 40-50 binde diye gördüklerinizin hepsi çok büyük ihtimalle gözüken km'yi 2-3 kere devirmiştir daha sonra satış için geri çekilmiştir yada göstergeyi değişmişlerdir.
Çoğu motorun parça üretimi bitmiş vaziyette(örnek; 2005 ZX6R,CBR954RR) yada bitmediyse bile TR'de şaftı kaymış çıkmaya razı olacaksınız. O da olmadı sıfır parça fiyatları güncel motorların parçasından daha pahalıya mal olabilir, daha da beteri parça ve işçilik ücreti için motorun ücte biri fiyatında bir bütcenizinde olması lazım ki bu dediklerimi karşılayabilin.
O yüzden genç arkadaşlara tavsiyem gidin güncel yüksek model model naked yada sport-touring 2-3-4 silindir motor alın kafanız rahat etsin.
Yurtdışında yaşamadığımız için, Avrupa yada ABD depoda olupta gözüken tüm parçalar TR'de yaşayan kişiler için maalesef bir anlam ifade etmiyor. Zira gümrük sınırı 150€ 'ya kitlenmiş vaziyette ve bu fiyatın üstündeki tüm siparişler için noter'den vekalet verip gümrük müşaviri tutmak gerekiyor. Şöyle söylemek lazım 150€ üstü tüm siparişler ithalata giriyor. Son kullanıcı siparişi olarak işlem görmüyor ve buna göre vergilendirme yapılıyor. Buda takdir edersiniz ki inanılmaz fazla bir maliyet yükü demek.
yani eş dost yurtdışından bavulda kran piston silindir getircek başak çözüm yok
Selam,
İlk olarak motosikletin yüksek devir ve yüksek hız ( limit ) kullanımının o motosikletin motor ömrünü olumsuz etkilemesi aslında tam olarak doğru değildir. Burada bir kaç farklı alt madde de değerlendirme yapılması gerekiyor ama tek tek, hepsine alt başlık açmayı uygun bulmadım. Yine de konuya bakış açısı olarak; İlk olarak konu SS modeller olduğu zaman az örnekli 2 silindirli modelleri saymazsak 4 silindirli modeller de düşük devirli kullanım " aşırı zorlamalar hariç " yüksek devirli kullanıma oranla o modelin motor ömrüne ve performansına çok daha zararlıdır. Bunun yanı sıra kullanım türünden daha önemli olan kullanan kişinin bilinç mekanizması.
Örneğin bir arkadaşım da 2004 model bir Yamaha R1 bulunmakta kendisi ilk sahibi ve şuan ki güncel kilometresi 128.000. Buna rağmen ne bir sefer yolda bıraktı nede bakım hariç herhangi bir masrafa yol açtı. Ama başka bir kullanıcı da 30.000 kilometre de motor yapılması gerektiğini de biliyoruz. Ve bu 20.000 kilometrede 30.000 kilometrede motor yaptırmak Yamaha veya Honda, Kawasaki Suzuki konusu değil. Tamamen kullanıcı ile alakalı bir durum. Bu 30.000 kilometre de motor yaptıran arkadaşımız diğer arkadaşımızdan daha devirli veya hızlı kullanan biri değildi, tamamen bakım ve kullanım bilinci ile alakalı bir konudur bu. Hepimiz SS kullanırken uygun yerlerde bir şeyler yaşamaktan zevk alır ve yaşarız da ama bilinçli kullanım altımızda ki aletin sınırları olduğunu kabullenmekten geliyor. Hangi marka olursa olsun, motorun bir kapasitesi var ve kul yapımı. 328 KM/S yapıyor olması 300+ da 40 dakika sürüm anlamı taşımadığı gibi bu zorlamayı hangi marka model de yaparsanız yapın üstelik ne kadar düzgün ve zamanın da bakım yapsanız da motor ömrünü çok hızlı bir şekilde tüketecek hatta bu tüketimi siz üzerin de giderken de bir süre sonra hissettirecektir. Daha sonra da size emekliliği ilan etmemesi içten bile değil. Bu yüzden çok uzattım ama yüksek devirli kullanım veya son sürat değil bunu yapan kişinin nasıl bir bilinçle yaptığı aslında bakılması gereken ilk etkendir.
Yine bu konuya bağlı olarak aynı cevap asıl sorunuza da cevap olacaktır. 100.000 kilometrede ki bir motosikletin 20.000 kilometrede ki bir motosikletten mekanik olarak daha sağlıklı olması mümkün. Yine de ülkemizi ele alırsak sağlıklı 100.000 kilometre nadir bir örnek teşkil edecektir. 17.000 kilometre de sattığım motosikletimin 70.000 kilometreden sonra yeniden 15.000 kilometre ye düştüğüne şahit oldum yıllar yıllar, sonra. Ne yazık ki bunu yapıyorlar, bir sürü de örneği vardır. Yaşanmıştır, yaşanıyor. Bu yüzden kilometreden ziya de bir motosiklet alırken kullanıcısına ekspertiz yapmak daha doğru geliyor. Uygun kişiden 100.000 kilometrede de sağlıklı bir SS almak mümkün. Yanlış ellerde ise 20.000 kilometre risk teşkil ediyor. Yüksek hacim de geçmişi belli olmayan tüm motosikletler yanında belli riskler ile gelir. Bu riskleri göze alabilen kişilere imrenirim. Zira bu risklerin için de maddiyat dışında diğer alemde var. Ben şahsım adına mümkünse sıfır değil ise kesinlikle tanıdık geçmişi belli motosikletleri tercih ve tavsiye ederim. Çok uzak olmayan bir zaman da çıplak motosiklet sevmiyor olmama rağmen düzgün bir ss bulamadığım için sıfır olarak naked almak durumun da kaldım. Gönül isterdi ki yarım milyon vermeden düzgün bir ss alalım ama artık piyasa da fiyatlar da ortada. 50.000 kilometrede ki geçmişini bilmediğim bir ss' e çeyrek milyon vermek yerine bu küçük serveti sıfır modelli bir çıplak motosiklete yatırdım. PİŞMAN DEĞİLİM. Diyeceklerim bu kadar. Sevgiler.
Ben 2017 yılından beri eski kasa zx6r kullanıyorum. şuan 2005 zx6r var.her şeyi yaşadım.düzgün bir ustan yoksa bulaşma saçında siyah kalmaz.
Benim ustam iyi parça sıkıntısı da yaşamadım orjinal yoksa yan sanayi var.her sezona girişte 1 aylık asgari üçreti masrafı yapıyorum
senelerdir kullanıyorum
Yorum yapan tüm arkadaşlara teşekkür ederim.
2. el ss olayını çok karıştırdılar, ha aralarında bir fark kaldı, o farkla çok güzel oldu, mesela herkesin ss'sine kimse karışamaz, nasıl karışamaz? ben yaşlı ss alırım öbürü genç ss alır, ha hiç kimse kimseye karışma hakkı yoktur, özgürlük birdir, ss sevgisi kurban olduğum ya resullallahtan gelebilir ama lakin ki öyle değildir, eyyorlamam bu kadar
Şu an bu konu içerisinde 2 kullanıcı var. (0 üye ve 2 misafir)