İş adamı: Alo
Acun: Alo
İş adamı: 250 MİLYON TL bağış yapıyorum
Acun: Seni severim bilirsin, 300 e yuvarlasak ?
İş adamı: eeeee.. şey. (Error) Tamam.
Acun: Tşkkrler aaabim
Bağışımız bile pazarlık usülü. İnanılmaz.
Henüz terörist ilan etmediler ama günlerdir adamı itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar. Ahlak kavramının "a"sı bile yok bu insanlarda.tommygun adlı üyeden alıntı
20 sene önce Türkiye'de her zengin adamla yatmış olan manken eskisi bile Haluk Levent'e sövmüş, saymış bugün.
Orospu deyip altına almazsın hatunu. Hala fikir beyan ediyor koyduğumun 250 gram et parçası. Sen kanaat önderi misin? Sen nesin de fikir beyan etme hakkı görüyorsun kendinde. Götüyle ünlü olanlara beyinden çıkan herhangi bir fikri beyan etmek yasaklanmalı. Kaşarlıkta prime dönemi biten hatunlar televizyonda ya sabah programı sunuyor, ya dedikodu ayarında tartışma programı sunuyor ya da Twitterdan sağa sola sallayıp, üstün tespitler yapıp piyasaya leşliğini unutturtmamaya çalışıyor
Sadaka toplumu yarattılar, devam ettiriyorlar.
Kimse de demiyor bizim hayalni kuramayacağımız paraları kimileri nasıl bağış diye verebilecek kadar zengin olabiliyor, bu eşitsizlik nereden geliyor?
Kimse demesin adam çalışmış kazanmış diye fena söverim.
Google'da ciddi ciddi "Haluk Levent'e söven manken" diye aratınca () arama sonuçlarında bunların gazete dediği paçavralardan birinin haber başlığını geldi: "Deniz Akkaya Haluk Levent'in ipliğini pazara çıkardı! Dolandırdığın insanlar yayına çıkacak az kaldı!" Pisliklerin sitesine link vermiyorum...
Beyin yoksunu Reis aşıklarina gore Cengiz vatandasin vajinasi koymuyor. Istihdam yaratiyor, is veriyor aş veriyor, servetin halka dagitilmasi icin Allah yolunda hizmet ediyor.
Akil tutulmasinin merkezi bu nokta zaten. Çalınan minarenin kilifi surekli "Dini degerler" ile hazirlaniyor.
Bizim beyin yoksunu insanimizin dolayli suclari idrak etme becerisi yok. Cunku eylemlerin dolayli sonuclari duyu organlariyla direk algilanmiyor. Dusunup ulasilmasi gereken bir sonuc. Dusunerek yani. DUSUNMEK.
Bir maymuna bir muz ve ici para dolu canta uzatsak, maymun muzu seciyor. Cunku duyu organiyla birincil olarak gordugu muz var ortada. Halbuki yeteri kadar dusunme becerisine sahip olsaydi, cantayi secip tonlarca muz alabilirdi.
Bizim insanimizda bu maymun gibi. Dolayli hirsizligi anlamiyor. Cebinden 50 TL sini calan tirnakciyi sokakta linç ediyor ama; hayatini, cocuklarinin gelecegini calan baş hirsizin yaptigi seyi idrak edemiyor.
Tam boyle ufaktan süphelenir gibi oluyor, ama Hirsiz uyanik. Din diyor Allah diyor bizim maymunlar mortingen.
Cok ilginctir ki; dolayli hirsizlik mesrulasiyor ve halk tarafindan da bu sistem kullaniliyor.
Bakiyorsun adam 5 vakit namazinda, dini vecibelerinin yani sira iyi bir insan. Kimsenin hakkina girmiyor calmiyor cirpmiyor. Gurulaniyor.
Ama bu hirsizligi adam direk hirsizlik olaral algiliyor. Yolda para bulsa gidiyor polise teslim ediyor.
Ama bina yaparken malzemeden caliyor, plana uymayip otoparl yerine daire yapip haksiz kazanc sagliyor. Hile yapiyor hurda yapiyor. Dolayli olarak caliyor. insan hayatini caliyor. Hem hirsiz hem katil.
KADER. Alin iste muhtesem bir kilif. Kader.
Özet: Bizi yönetenler bizim gibi aslında. Toplumun büyük kesimi onları çok seviyor çünkü onlarda kendilerini görüyorlar. Sokaktaki adamların %95'ine aynı imkanları ver aynı şeyleri yaparlar. Geçenlerde bir pazarcının videosu geziyordu; "ben olsam ben de yaparım" diyordu. Bütün mesele budur. Bu bir kültür / toplumsal DNA sorunudur ve çözülmesi de çok uzun bir zaman alacaktır; yüzlerce yıllık ayak takımı, serf, dilenci, kul yerine konup ezilmiş bir toplumun birkaç nesilde ticareti, sanayiyi, demokrasiyi, sürekliliği, emeklerinin değerini vb. pek çok kavramı kültürel anlamda idrak etmesi beklenemez...
2 gün önce iş yerinde bir usta her türlü eleştiri yapıyor ama muhabbetin sonunda yine "reis olmazsa ülke için büyük sorun olur" diyor ve bende
"2018 de imar affı çıkarıp çürük binaları bile kayıtlı bina haline getirmişler ve o insanlar depremde öldüler ve çürük binaları yapan müteahhitler de biat edenlerden olduğu için pek denetlenmediler" dedim ve savunması da şaşırtmadı,
"o mevkiye gelsek bizde etrafımızı zengin ederiz, bizde para cukkalarız" diyor reisçi usta...
yani gerçekten dediğiniz gibi tayyibi destekleyenler kötü insanlar, ve yönetime geldiğinde gerçekten aynı tayyip gibi tüm yolsuzlukları yapacak tipte insanlar... bunların başı ezilmedikçe ve bunlara imkan verilmeye devam ettikçe gidişatımızın iyi olmayacağı ortada. bunlar suç potansiyeli olan insanlar ve bunlara karşı konuşmaktan fazlası gerekiyor.
ben mesela uzun süredir akp li kişiler ile iş yapmamaya çalışıyorum ve çevremdekilerle de tartışmalarım sert oluyor, başka ne yapılabilir bilemiyorum.
not: ama o ustayı orada hiç kimse desteklemedi ve herkes onun yanlış düşündüğünü söyledi, yani 20 kişinin yemek yediği yemekhanede sadece 1 kişinin tayyipçi olması da artık tayyibin desteklenmediğini gösteriyor, bunların artık bir avuç insan destekliyor gibi... akp den kurtulacağız diye de kk nin seçilmesini istemiyorum ben. kusura bakmayın şimdi kızanlar olacak ama Türkiyenin doğu ve batı arasında dengede durması lazımken kk taraf olmayı seçiyor, sadece bu yüzden bile oy verilmemesi gerek bence.
Önümüzdeki ilk seçim kim gelmesin seçimidir. Memleketin tapusunu vermeyeceğiz sonuçta. KK da aday olsa, Akşener de aday olsa, Karamolla da aday olsa, paspas da aday olsa oy verilmeli ki bunlar gitsin. Sonraki seçim kim gelsin seçimidir. O zaman istediğinize oy verirsiniz.
Sana tavsiyem iş yerinde siyasi / dini konulara girme.
Siyasi / dini konuşmaların sonunda mutlaka kırgınlık oluşur.
Zaten işin kendisinden dolayı yorgunluk, bezginliğin üstüne birde çalışma arkadaşlarınla aranda oluşan kırgınlık işi iyice çekilmez hale getirir.
İş yerinde oluşan bu lüzumsuz gerginlik seni işten soğutur, bu soğuma özel hayatında bile mutsuz olmana yol açar.
Özel hayatında bu konulara girdiğinde kırgınlık oluşsa bile arkanı dönüp o kişiyi görmemezlikten gelme gibi bir şansı var ama iş hayatında böyle bir şans yok.
Lütfen bu sözlerimi akıl verme, yol gösterme gibi algılama iki arkadaş arasında ki sıradan bir sohbet gibi düşün.
Bu imar affı konusunda ilk suçlu maalesef halkın kendisidir/kendisiyiz. Kayınpederin evinin hemen dibinde, bu imar affı konuşulmaya başlanır başlanmaz adam müstakil evi 4 kat bina yaptı. Geçnlerde gördüm, 3 katın balkonu binadan ayrılmış, koptu kopacak. Biliyorsunuz ki imar affına tabii olan yapılar denetimden muaftı. Ve bir başka örnek; araba alırken bile hiç olmadık yerlerine bile bakarken, ev alırken sadece parasına bakıyoruz.
Yani demem o ki, değişim önce bireyden başlamalı...
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
