yokuşun eğimine göre 1-2-3-4 vitesler tercih edersiniz.devri yuksek tutup motora çok yuk bindirmemek lazım.varsın eskisin fren balatası zaten ömrü çok uzun
yokuşun eğimine göre 1-2-3-4 vitesler tercih edersiniz.devri yuksek tutup motora çok yuk bindirmemek lazım.varsın eskisin fren balatası zaten ömrü çok uzun
İkisini birden kullanmak varken neden birini tercih edeyim?
Motosikletde öyle sürülmez ama. Uzun bi rampa inişinde balatalar ısınır. Sonra fren tutmaz. Aladağlarda araziden çok uzun bi rampadan inerken viteste inmeme rağmen balata ısınmıştı.
Kayseri'ye Malatya yolundan girişte bi otomobilin balatalarının alev aldığını gördüm. Rampayı frene basa basa inmiş. Kırmızı ışıkta beklerken alev aldı. Camı açıp bağırdım devam etmesini söyledim. (araç ilerledikçe balata soğur) Yoksa arabayı yakacaktı.
İster düşün... Kendini ister hayale kaptır...Uzar uzar, çünkü hiç sonu yoktur yolların.
Bakarsın aldanmışsın, gördüğün bir seraptır. Sevimli bir hayale açılırken kolların.
devri çok yükseltmedikçe motor freni yapmak normal frene göre daha emniyetli bir iniş sağlar.
fren her zaman ve her daim şart dik yokuşlarda. istediğin kadar motor freni yap yine yetmeyecek yokuşlar var. artı fren kaydırmaz. bunu da anlamıyorum.
yokuşa girmeden yokuşta ne kadar fren gerekeceğini anlayabilirsiniz ve daha yokuşa başlamadan frene başlayabilirsiniz veya anlamıyorsanız frene biraz daha fazla basarak girip gittikçe hızınızı fren düşürerek istediğiniz hıza getirebilirsiniz.
çok dik yokuşlardan bahsediyorum.
ayriyetten bu çok fren kullanımında frenlerin tutmama olayı motosiklette ve bizim kişisel arabalarımızda oluyor mu yav?
arabada ben trafikli yokuşta boşta inerim misal. yol zaten zar zor ilerlediği için fren bas bırak bas bırak metodu. duran trafik bildiğin boşta inip sadece fren kullanırım. zamanında sorup soruşturmuştum bizim şahsi arabalarda vs böyle bir şey olmaz kanısına varmıştım.
vitese yük biner (arabalar için genelde bu muhabbet döner) o yüzden sadece el freninde bırakın viteste bırakmayın diyen cahil bi kesime, yokuş aşarı yüksek devirde de olsa motosiklet/araba motora zarar vermeyeceğini anlatamıyoruz. zaten sen gazladığın zaman vitese de motora da pistona da kat kat fazlasıyla güç biner motor çok daha fazla aşırın... motoru sürmek motora zarar veriyor o zaman kulanmayalım.. hey allahım ya...
Tabi ki olur. Ama düşük hızda olmaz. Zaten viteste inmenin mantığı budur.
Nevşehir Aksaray arasında dik bi rampa var mesela. Kamyonla ordan inerken yüküm 4-5 ton ise 8. viteste frene basa basa inerim. Yüküm 10 tondan fazlaysa 6. Vites civarında öyle inerim. 20 ton filan varsa 4. viteste inerim. Hepsine frene basarak tabi ki. Ara ara basarak yani. Yoksa sadece motorun gücü o arabayı yavaşlatmaya yetmez. Şoförlükte kanundur kaçıncı vites ile çıktıysan o vitesle inmen gerekir. Otomobillerde bu çokda geçerli değil. Çünkü yeni nesil güçlü arabalar var rampada tıkanmadan çıkıyor.
Yani bu işler şehiriçinde filan çok önemli değil. Mesela bi Erzurum yolunda sakaltutan geçidinde arabayı boşa atıp frene basa basa inemezsin. Bi süre sonra fren ısınır ve tutmaz.
Ben dayımın yanında öğrendim şoförlüğü. Bu fren işini iki elini sürterek anlatmıştı. İki elini birbirine yavaşça sürttü. Ne kadar sürtersen sürt yavaşken ısınmaz. Ama hızlı şekilde sürttüğünde el ısınıyor. Balata ve kampana/diskde bu şekilde. Düşük hızda frene basmanın sakıncası yok. Zaten gerekli olan odur. Ama misal uzun bi rampa inişinde boşa sallayıp sadece frene basarak yavaşlatırsan hangi vasıta olursa olsun fren ısınır. Disk frenli araçlar daha geç ısınır. Yani aslında ısınır ama karşıdan gelen rüzgarla soğur. Kampanalı olanlar daha yavaş soğur.
Freni ısınmış arabayı durdurmanın yolu bilinçli şekilde kaza yapmaktır. Şoförlüğe ilk başladığımda dayım öğretmişti bunuda. Usta şoförler bilir zaten bu meseleyi. Hiç unutmam "Bir gün fren ısınır tutmazsa kemerini tak kamyonu hafifçe yoldan çıkarıp devir, fren olmadan arabayı durduramazsın. Gidip birine vurup başkasının canını ve kendi canını yakma" demişti. Bunun ne derece önemli olduğunuda bikaç ay önceki katliam gibi kazada gördük. Freni ısınmış tır bi yere daldı bi sürü insan öldü. Bi yere vurup dursaydı sadece tır zarar görürdü. Bundan 4 sene kadar önce benim yanımda çalışan şoför Erciyesden inerken freni ısıtmış. Orda gördüğü bikaç şeye (duvar, dibek taşı vs) vura vura durdurmuştu kamyonu. Eğer öyle yapmasa iyice hızlanacak ve uçurumdan kamyonla uçacaktı. Haberlere çıkan freni patlayan tır kamyon vs dedikleri bu işte. Fren patlamaz ısınır. Zaten ağır vasıtalarda fren sistemi hava ile çalışır. Hava tesisatında bi kaçak patlama vb durumlarda araç frenlerini kilitler. Ama ısınmanın çözümü yok. Ön düzlük ise kendi soğur zaten ama rampa devam ediyorsa tek çözüm yatırmak. Ha bi diğer çözümde bazı yerlerde kaçış rampası olur. Oraya girmekte bi çözüm. Ama o her yerde yok.
Elim boş gevezeliğim tuttu. Yani fren işi sıkıntılı.
İster düşün... Kendini ister hayale kaptır...Uzar uzar, çünkü hiç sonu yoktur yolların.
Bakarsın aldanmışsın, gördüğün bir seraptır. Sevimli bir hayale açılırken kolların.
kralsın iyi ki de elin boşmuş öğrenmiş olduk. çok sağ ol.
ancak aynı zamanda akan rampada boş viteste frenle gitmek çok enteresan geldi. ayriyetten bu kadar yüklü tır şoförleri böyle bir hatayı nasıl yapar o da ayrı enteresan olaymış.
hepsi demek ki fren patladı derken aslında çok iyi biliyorlar suç kendilerinde. yaaaa abi fren patladı ama ben ne yapayım diyorlar
neyse bugün de aydınlandık.
Aslında sadece boş viteste gidince olmaz bu. Yüksek vitestede olur o. Verdiğim örnekteki gibi. Mesela rampayı 4. vitesle 20 sürat ile çıkmışım. İnerken ona göre inmem lazım. 8. Viteste 70 80 frenleyerek gidersem ısınır ve az sonra tutmaz. Hatta balataların kırmızılığını camdan çıkınca görebilirim. Dahada uğraşırsam alev alır. Böyle yanan çok araç oldu. Halada oluyor ne yazık ki. Önceki mesajımda bi araçta gördüğümden bahsetmiştim.
He birde dip not yazayım. Isınmış balataya asla su dökülmez. O zaman çatlar ve değişmesi gerekir. Soğutmanın yolu yol müsait ise ilerlemektir. Yani diyelim ki rampa bitmiş inmişiz ama balatalar çok sıcak. O şekilde durulmaz. Karşıdan gelen rüzgar ile soğuması gerekir. Durursak el frenini çekince balata kampana veya diske yapışır kalır. Bi daha yürümeyebilir.Yada o şekildeyken bazı akıllılar su dökerek soğutuyor. Oda çatlatır ve daha büyük probleme yol açar. Yolda giderken yavaşlamak için frene basılır ve o çatlak kapar fren kilitler. Tek bi tekerin fren kilitlemesi demek arabayı bi tarafa atar veya takla bile attırır.
---------- Mesajlar birleştirildi - 01:27 ---------- bir önceki mesaj zamanı 01:22 ----------
Aslında bu tır şoförlerinin hatasının temeli şöyle.
Eskiden ağır vasıta şoförü olmak için yıllarca muavinlik yapmak lazımmış. Yeterince usta olunca direksiyona geçilirmiş. Her önüne gelen büyük araç süremezmiş. Biz aileden nakliyeciyiz. Benim ilk sürdüğüm araç kamyondu. Dedemin kamyonuydu 8 yaşındaydım. Onların yanında yetiştim şükür.
Ama şimdi durum değişti. Ehliyet alan direksiyona geçiyor. Canlı yayın film vs açıp karşısına koyuyor telefonu. Otomobil sürer gibi tır sürünce böyle kazalar kaçınılmaz oluyor. Tır zaten çok başka Dünya. Ben kamyoncuyum. Tırın durumu dahada başka.
İster düşün... Kendini ister hayale kaptır...Uzar uzar, çünkü hiç sonu yoktur yolların.
Bakarsın aldanmışsın, gördüğün bir seraptır. Sevimli bir hayale açılırken kolların.
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)