Bir dönem bizim burada motor hırsızlığı çok yaygınlaşmıştı. Hırsızlar ertesi gün motorun sahibini arayıp bir miktar para karşılığında geri vereceklerini söylüyordu. Emniyet motorunu bulamayınca İnsanlar mecbur kalıp hırsızlardan geri satın alıyordu motorunu.
Bizim komşunun da motoru çalınmıştı. Adam biraz pazarlık yaparak geri aldı motorunu hırsızlardan. Motor geldiğinde ön çamurluğu kırıktı; pazarlık edip parayı az verdiği için motora hasar vermişler ve bunu komşumuza böylece söylemişler.
motosiklet takip sistemi reklamlarını artık habermiş gibi sunuyorlar.
emin olun hırsızların tamamında artık jammer var zaten parçalayıp yedek parça olarak satıyorlar.
Evet, katılıyorum, kesinlikle falaka geri getirilmeli... Çok da vicdansız bir ceza türü sayılmaz
Vahşi batıda at çalanları yargısız, sorgusuz asarlarmış ya, aklıma o geldi...
Şaka bir yana, katılmak ya da katılmamak değil maksadım. Sadece bir noktada bana ilham verdiğiniz için sizin mesajınızın altına yazıyorum.
Doğru ya da yanlışa inanmıyorum artık. Onun yerine, bana yararı olan ve bana zararı olan, diye bir sınıflandırma oluştu kafamda. Ama unutmuyorum da:
Doğruya inanmayan; ama, aktardığım sınıflandırmayı da umursamayan ve karşılarında kendimi korumam gereken çok sayıda insan var çevrede.
"Karşılarındakine hiç değer vermeyen şeyler sürüsü..."
Çevremde... Her yerde...
Eğitimlisi, eğitimsizi, umursamayanı, edepsizi, kör cahili, haddini bilmezi...
Nasılsa herkes alim olmuş. "Her şeyi" biliyoruz. Elimize geçti ya bi düdük makinesi, dit dut, dünya bizim nasılsa. Ezberle sat yeter. Öğrenmeye, kendini geliştirmeye, "insan" olmaya gerek yok.
Kolay yoldan "zengin(?)" ol!
Nasıl olacaksan...
Olup ne olacaksan!
Bu çukura düşmüş olanları ıslah etmenin, onları eğitmenin, onları kazanmanın bir yolu olduğuna inanarak hiç bir şey yapmadan oturmak bana yarar sağlamıyor.
Kendimi korumam lazım.
Peki, bu haddini bilmezlerle dolmuş edepsizler dünyasında kendimizi nasıl koruyacağız?
"Yeryüzünde muteber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihanda, bir nefes sıhhat gibi" demişse atamız;
biz de tabiri caiz ise vatandaşlık ve insan hakkımızı başkalarının korumasını beklemek yerine, BİR olup bunu BİZ korumalıyız,
demek hatalı olur mu?
Bilemiyorum...
İnsanların tanışıp da arkadaş olmaya çekindikleri sözde şehir(?)de yaşıyorum.
Şu an bu konu içerisinde 2 kullanıcı var. (0 üye ve 2 misafir)