CRF 250 Rally ve YS 125 ile sabır taşı çatlatma turu
Reklamlar
-
Merhaba arkadaşlar.
31 Ağustos Çarşamba sabah ile 2 Eylül Cuma akşam arasında Ankara-Kırıkkale-Sungurlu-Çorum-Sarıbuğday-Yeşilören-Suluovaya-Ladik-Ladik Gölü-Aktaş-Güvenli-Kavak-Samsun-Terme-Sakarlı Sahil-Samsun-Kavak-Havza-Merzifon-Çorum-Sungurlu-Ankara şeklinde 1050 km’lik bir turumuz oldu.
Başrollerde benim 2017 Crf250 Rally ve de arkadaşımın 2019 YS 125'i var.
31 Ağustos Çarşamba sabah 8 gibi teker döndü.
2 Eylül Cuma akşam 6 gibi Ankaraya döndük.
Benim daha önce 3-5 kez yaptığım bir rotaydı Ankara-Samsun rotası.
Arkadaşım aslen Samsunlu ve onun motosikletle ilk uzun yolunda kendisine eşlik edeyim diye çıktım bu tura açıkçası.
Ki onun bu YS125 motorunu da 10 Mart 2020 tarihinde, pandeminin başlamasına günler kala arkadaşımla Beypazarına gidip satın almıştık ve de Ankaraya ben getirmiştim.
Motoru aldığımız gün noterin önünde çekmiştim bu fotoyu:
Bu süreçte tamamı şehiriçinde 7 bin km civarı yol yaptı motoruyla.
Aralarda birkaç kez 100 km civarı "Ankara çevresi turlarımız" da olmuştu:
O günden beri kendisine ilk uzun yoluna birlikte çıkacağımızı ve de kendisinin memleketi olan Samsuna gideceğimizi söylerdim.
Nihayet Ağustos sonuna doğru birkaç günlük bir boşluğu olduğunu (=eşinden izni koparabildiğini ) söyleyince biz de Çarşamba sabah için sözleştik.
(Bu arada bir başka arkadaşımla da 30 Ağustos Salı sabah 4’de (onun arabasıyla) Ankaradan yola çıkıp Gaziantep’e gittik. Orada birkaç saat geçirdikten sonra dönüşte Osmaniyede şalgam ve fıstık, Adanada da yemek molası verdik ve Ankaraya da gece 10 gibi döndük.)
Zaten 4 saat kadar uyuyabildim o gece ve de Çarşamba sabah 8 gibi Samsuna doğru yola çıktık.
Samsunda kalacağımız evin anahtarını yanımıza almadığını farketti arkadaşım daha yolun başlarında.
Komşudaki yedek anahtarı da akşam 6’dan sonra alabilecekmişiz.
Dolayısıyla yavaş tempolu ve de yolun tadını çıkartmalık bir yolculuk olacaktı.
Çorum’a kadar 70-80 km hızlarda gittik.
Aslında bu süratlerde gitmekten çok Cihan’ın interkomu olmaması koydu bu yolculukta.
Kullananlar bilir, motosiklet turlarına müthiş renk katıyor interkom.
7 yıldır da interkom kullanıyorum. Bunca yıldan ve turdan sonra ilk kez interkomsuz bir tur deneyimim oldu.
Haliyle yol geçmek bilmedi benim için.
Neyse, Çorumdaki yemek molasından sonra yola devam ettik ve de Merzifona varmadan önce sağa, Sarıbuğday köyüne döndük. Oradan da köylerin arasından zig zag çize çize Suluovaya çıktık. Devamında da Ladik (Samsunlular “Lağdik” (fonetiği /La:dik/ olarak yazılıyor ) ve de Ladik gölü çevresinden Kavak ve de Çakallı-Samsun şeklinde devam ettik. Samsun merkez müthiş nemliydi. Zaten Çakallıdan itibaren hep bulutluydu hava ve de devamında da ben şipir şipir terleyerek yolculuğu tamamladım.
Merzifon-Havza üstünden doğrudan gitmek yerine yaptığımız bu Suluova-Ladik esnetmesi yolu 3 saat kadar uzattı ama gidiş yolculuğunun en güzel kısmıydı belki de bu.
Yolda çok fazla foto çekmemişiz.
Sarıbuğday Göleti çok ama çok güzeldi.
İnternetten buldum bu fotoyu ama gerçeği cidden çok güzeldi.
O kadar olmasa da Ladik Gölü de güzeldi.
Özellikle de çevresinden dolaşırken birden karşımıza çıkan şu manzara yolu o kadar esnettiğimize değdi ki devamında gölün hemen yanından geçiyor yol:
Ama eldiveni çıkar, telefonunun kabını açıp telefonu çıkar tutucudan, foto çek falan. Çoğu zaman sıcakta zor geldi açıkçası.
Aslında kameralı interkom olayına girmek lazım.
Çok pratik oluyor hazır bir kameranın olması.
Ve tek bir cihazda hem interkom hem de kameranın olması.
Kısmet...
Neyse, Samsuna 5 buçuk gibi vardık.
15 dk kadar bekledikten sonra evin anahtarını aldık ve de duş falan aldıktan sonra bir arkadaşımız bizi arabasıyla aldı ve de Atakum sahile doğru gittik.
Pideleri gömdükten sonra birkaç bira – çerez yapıp sonra da evlerimize dağıldık.
Gece o kadar nemliydi ki resmen yattığım yerde vücudumun şekli çıktı terden.
Kalkıp tekrardan soğuk duş aldım ama sadece 15 dk kadar bir etkisi oldu.
Sonra bir daha da uyuyamadım zaten.
Sabah 5 gibi toparlandık ve de Cihanın Terme-Ünye arasındaki yazlığına gittik.
Uykusuzluktan resmen tek gözüm kapalı sürdüm motoru.
Yaklaşık 80 km yolu 2 saatte aldık.
Bereket yazlıkta daha az nem vardı ve de kahvaltıdan sonra birkaç saat uyuyabildim.
Öğleden sonra 2-3 saat de fotoda görünen hamakta keyif yaptım.
Adım başı denizanası olmasaydı denize de girecektim.
Gece de orada kaldık. Bir önceki gece kadar olmasa da gayet nemliydi yine.
Pek verimli olmayan yine bir kaç saatlik bir uykudan sonra sonra sabah kalktık ve de gerisin geriye, Samsuna doğru yola koyulduk.
Orada bir kaç yere uğrayıp bir de mercimek çorbalarımızı içtikten sonra da saat 10 gibi tekrardan Ankara yollarına düştük.
Ankaraya dönüşte motoru doğrudan Honda servise bırakacağım ve orada da eşimin işten çıkıp beni almasını bekleyeceğim için Ankaraya erken varmamın bir avantajı yoktu açıkçası.
2, hatta önceki günübirlik Ankara-Gaziantep turumu da ekleyince 3 günlük az uyumanın etkisiyle ben de zaten hep yavaş giden Cihanın temposuna uydum ve de aralarda birkaç kez 100 km’lere çıkmış olsam da genelde 70 km civarı bir süratle Ankaraya kadar sürdüm.
Samsunun doğusunda yer alan Tekkeköy taraflarında yakıt almıştık en son.
Bu kadar efendi-yavaş sürmenin belki de en büyük getirisi kendisini yakıt tüketiminde gösterdi.
Tam 438 km sonra, Honda Efe önündeki Petrol ofisinden yakıt aldım.
Tam 9 litre ile aldı benim Rally.
Demek ki çok efendi kullanımda 1 lt ile 50 km civarı yol yapacak.
Ki gazladığım zaman depoyu 200 km’de bitirdiğimi bilirim.
Fikir vermesi açısından, normalde 100-110 gittiğim zaman 9 lt ile 320 km civarı bir menzil sunuyor CRF250 Rally.
Velhasıl, daha önce bir benzerini tecrübe etmediğim bir tur deneyimi oldu benim için bu.
Bu arada önceki ve mevcut küçük motorlarımla da uzun yol deneyimim oldu ve o turlarımdaki ortalama hızım bu turdakinden daha yüksekti.
Arşivden o turlarımı da çıkartıp yazayım yeri gelmişken:
1. 5-8 Temmuz 2014 Ankara-Afyon-Denizli-Kuşadası-Seferihisar-Çeşme-Ildırı-Balıklıova-Urla-İzmir-Burhaniye-Balıkesir-Kütahya-Eskişehir-Ankara. 2012 Ybr 125
2. 26-28 Eylül 2014 Aydın-Denizli-Afyon-Ankara. 2012 Wave110i (09)
3. 11 Mayıs2015 Mersin-Tarsus-Gülek-Pozantı-Ulukışla-Aksaray-Ankara. 2012 Wave110i (48)
4. 16-19 Mayıs 2015 Ankara-Samsun-Ordu-Trabzon-Rize-Ayder-Ordu-Ünye-Akkuş-Niksar-Tokat-Zile-Sungurlu-Çorum-Ankara. 2015 Cbf150
5. 25-26 Ekim 2019 Ankara-Eskişehir-Bursa-Balıkesir-Burhaniye. 2012 Wave110i (48)
6. 5-6 Eylül 2021 Kağıthane-Çerkezköy-Kömürköy-Çorlu-İstanbul-Ankara. 2018 Crypton S
Eğer interkom varsa düşük cc motorlarla tıngır mıngır yol alırken sohbetin dibine vurmak gerçekten çok keyifli oluyor.
Ama amacınız varmak olmayacak.
O zaman cidden zulüm.
Herkese selamlar.
Paran varsa
Japon, yoksa
alman.
A wise man once told his wife . . . nothing because he was a wise man.
If you can't afford a new German car, then you definitely can't afford a used one.
Reklamlar
-
Harika bir gezi olmuş Haluk'çum.
Detaylı rapor için teşekkürler. Keyifle okudum
-
Aynı motor bloğunu kullanarak (cbr250) benim de bu sezon bir uzun turum oldu sizinle paylaşmak isterim. Erzurumdan çakarak Bingöl/ Elazığ/ Malatya/Adana/ Antalya/ Marmaris/ izmir/ Bursa/ istanbul/ izmir/ Bodrum. İzmir de motorum 55 bin km de iken satıp İstanbul’a geçip mt 03 alıp izmir/Bodrum şeklinde döndüm. Yani bir nevi yoldayken veda ettim cıbırıma. Ben yol boyunca çoğunlukla tapa gaz motoru limitlerde kullanarak gitmiştim. Yakıt tüketimim ise 3.2 litrelerde geziyordu. Yol da ise bir intercomum olmaması ve eldivenimi kaybetmem çok zorladı beni. Ellerim simsiyah olmuştu güneşten. Yolda kaskın arasına telefon sıkıştırıp şarkı dinliyordum. Motor yolda ön rulmanı dağıttı Antalya taraflarında iken yanımda zincir yağı vardı motul c4 onu düşmana sıkarak sürtünmeyi biraz azaltmaya çalışıyordum. Fakat tekerde boşluk oluşmuştu sonrasında yaptırırım dedim ama satana kadar yaptırmamıştım o şekilde sattım. Yolda insanların düşük cc bu gitmez demesinin aksine 160/180 arası rahat şekilde yol aldım. Çok güzel yerleri gördüm. Yoruldukça petrollerde uyudum. Ve param bittikçe durduğum şehirlerde çalışıp para kazanıp tekrar yoluma devam ettim. Garsonluk barmenlik vs. Şuan da da bodrumda kuryelik yapıyorum ay sonu maaş alıp mevcut motorum mt 03 ü baştan aşşağı yapıp İzmir’e bu sefer piyasa yapmaya gideceğim :Dd. Sonrasında da İzmir’den erzuruma uzun bir yol beni bekliyor meşhur 660cc tenere bloğu ile. Bakalım yolda başıma neler gelecek. Kesinlikle cbr kadar konforlu olmadığını söyleyebilirim, cbr kadar sorunsuz olacak mı onu da zaman gösterecek. Gözümü Korkutan tek unsur yakıt. 03 çok yakıyor hele ki gazı açınca 6/7 litreleri rahatça yaktırabiliyorsun
-
guven61 adlı üyeden alıntı
Harika bir gezi olmuş Haluk'çum.
Detaylı rapor için teşekkürler. Keyifle okudum
Sizin gezi ve devamındaki raporların yanında güdük kalsa da Tommygun'ın paylaşımlarından gaza gelip ben de bir gezi raporu yazıvereyim dedim Sıtkı Abi.
Çok selamlar.
Paran varsa
Japon, yoksa
alman.
A wise man once told his wife . . . nothing because he was a wise man.
If you can't afford a new German car, then you definitely can't afford a used one.
Reklamlar
Konu içerisindeki kullanıcılar
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)