30 Ağustos haftası - Gezi - Tatil - Tur hakkında
Reklamlar
-
27 Ağustos 2022, 17:59
#81
levend84 adlı üyeden alıntı
Albastar çadırlarini epey övüyorlar,kullanan var mi?
Bende olta makarasi vardi yillarca kullanmistim.çadirlari hakkinda bilgim yok.
Şu decathlon da satilan çadirlara pek güvenemiyorum.
Decathlon çadırları oldukça kaliteli, arpenaz 3+ modelini beş yıldır kesintisiz kullanıyorum henüz yırtılan bozulan bir yeri olmadı, 3,2kg ağırlığa sahip bir çadır iki kişi rahat ediyor, yalnız olduğum zamanlar için daha hafif bir çadır aldım Regatta Outdoor Zeefest 2 modeli, toplam ağırlığı 2kg yani 1.2kg hafiflemiş oldum.
Reklamlar
-
28 Ağustos 2022, 21:26
#82
joshua adlı üyeden alıntı
Decathlon çadırları oldukça kaliteli, arpenaz 3+ modelini beş yıldır kesintisiz kullanıyorum henüz yırtılan bozulan bir yeri olmadı, 3,2kg ağırlığa sahip bir çadır iki kişi rahat ediyor, yalnız olduğum zamanlar için daha hafif bir çadır aldım Regatta Outdoor Zeefest 2 modeli, toplam ağırlığı 2kg yani 1.2kg hafiflemiş oldum.
Sağolasin üstad,önerini ve deneyimini dikkate alacağim.
---------- Mesajlar birleştirildi - 21:26 ---------- bir önceki mesaj zamanı 21:25 ----------
ufoz adlı üyeden alıntı
Çanakkale...
Karnımızı doyurup yola devam...
Selam yollarin fatihleri son durum nedir?
Bir yaramazlik yoktur umarım.
-
28 Ağustos 2022, 22:45
#83
levend84 adlı üyeden alıntı
Sağolasin üstad,önerini ve deneyimini dikkate alacağim.
---------- Mesajlar birleştirildi - 21:26 ---------- bir önceki mesaj zamanı 21:25 ----------
Selam yollarin fatihleri son durum nedir?
Bir yaramazlik yoktur umarım.
Dün geze geze Assosa geldik. Kadırga koyunda camping alanına yerleştik.
Bugün sabah @ushuaia elinde kahvaltılıklarla çıkageldi.
Kahvaltının ardından bugün aylaklık yapmaya karar verip tüm gün laklak yaptık.
Sadece ben akşam yemeği almak için motorla çıktım.
Şimdi masa etrafında sohbete devam
-
28 Ağustos 2022, 22:52
#84
ufoz adlı üyeden alıntı
Dün geze geze Assosa geldik. Kadırga koyunda camping alanına yerleştik.
Bugün sabah @ushuaia elinde kahvaltılıklarla çıkageldi.
Kahvaltının ardından bugün aylaklık yapmaya karar verip tüm gün laklak yaptık.
Sadece ben akşam yemeği almak için motorla çıktım.
Şimdi masa etrafında sohbete devam
Sakın haa masada çekirdek yok deme
-
29 Ağustos 2022, 12:10
#85
5 sürücü , 5 motosiklet
1.gün (27 ağustos)
Sabah 09.00 da Mahmutbey gişelere geldiğimde herkes gelmiş, yüklerin bağlarını kontrol ediyordu.
En yakından gelen olmama rağmen 5 dk gecikmiştim.
Yan çantadan uyku tulumunu ve yağmurluğumu çıkarıp yerine mini ocak, tencere, tava, koymama rağmen akşam motoru yüklemeyi becerememiş sabaha bırakmıştım.
Bu da bana ders olsun
5 motosiklet
Forza 250
CBR500R
Street Triple
CB250R
Xpulse 200t
5 sürücü Gürcan, Kaan, Cihan, Evren ve ben.
Yüklerin kontrolünden sonra tam hareket edecekken Cihan gözleri faltaşı gibi açılmış şekilde
"Tam 16 saattir bir şey yemedim " diyor.
Diyor ama öyle bir acıklı söyleyişi varki bu yol boyunca dilimize dolanacak
Hemen Hezarfen RC Model Uçak Kulübünü aradım. Cumartesi uçuş günü olduğundan Salih erkenden kulüp binasını açmış. 5 kişilik kahvaltı için eksiğimiz olup olmadığını sorduğumda
"Siz gelin yeter" deyince, istikamet Hezarfen Havalimanı.
Zaten yolumuz üzerinde, sadece 10 km lik bir girdi çıktı olacak.
Hezarfene varmanın ardından hemen motorları parkedip kulüp binasına geçiyoruz.
Salih çok güzel bir kahvaltı hazırlamış.
Ben prensip olarak kahvaltı yapmadan evden çıkmadığım için toktum ama kahvaltı masasının güzelliği bana bir kahvaltı daha yaptırdı
Kahvaltının ardından kaşla göz arasında mutfağa geçip türk kahvemide pişiriyorum.
Erkenci kulüp üyeleriyle yapılan 10 dklık sohbetin ardından yola koyuluyoruz
Bahşayış köyünden geçerken arkadaşları yavaş ve temkinli olmaları konusunda uyardım.
Neyseki herhangi bir köpek saldırısı olmadan sorunsuz geçip otobana varıyoruz.
Otobanda Cihanın çantasının rüzgarda hafif sallandığını farkedince durup iyice sabitliyoruz motora.
Bundan sonrası bol molalı şekilde devam ediyor.
Çanakkale 1915 köprüsünden geçiş yapıyoruz. Bu kez fazla rüzgar yok. Savrulanda yok.
Çanakkale çıkışında standart çevirmeye giriyoruz. Ehliyet, ruhsat kontrolün ardından memur arkadaşa yemek yiyebileceğimiz temiz, ekonomik bir yer soruyoruz.
Tavsiye ettiği yeri elimizle koymuş gibi bulduk. Edirne ciğeri yiyeceğiz. İçimizde ilk kez Edirne ciğeriyle tanışanlar var.
Güzel bir yemeğin ardından oyalanmadan yola koyulduk.
Kadırga koyuna vardığımızda etrafta kısa bir keşfin ardından, hem fiyat, hem fiyata şezlong, şemsiye dahil olduğundan 2 hafta önce kaldığım kampingi tercih ettik.
Hava kararırken çadırlarımızı kurduk.
Çadır başına 100 lira vereceğiz.
Çadır işi bitince bir yorgunluk kahvesi yapıyorum. Masa başında sohbete dalıyoruz. Gece 02.00 ye kadar devam eden sohbet sırasında, Evrenin getirdiği 40 yıllık Tekel nane ve kayısı likörü, özel bir viskiden tatmadan olmazdı.
Ekbette benim Ararat konyağındanda kahvelere birer gıdım konulmalıydı
Bu kadar yükten sonra zeytin ağaçları altındaki 2 metreye x 1.5 metrelik malikanelerimize çekilmekten başka yapacak şey yoktu
2.gün (28 ağustos)
Çooook güzel bir uyku çekmişim.
Sabah 6.30 da zeytin ağacının altında mis gibi sabahın serinliğine uyandım. Çadırımdan çıkarken Evrenin benden 10-15 dk daha erkenci olduğunu gördüm.
Tabi bu mis gibi uyku hepimiz için geçerli değil
Horlayanlar (ben dahil) nedeniyle kötü bir gece geçirende var
Sabah ne yiyelim diye düşünürken bölgede yaşayan Suat arkadaşımızın mesajını farkediyoruz.
"Kahvaltılıkları alıp katılacağım" diyor mesajında.
Biz çay işini ayarlarken elinde börekler, peynirler, çöreklerle Xpulse 200 ile Suat çıka geliyor.
Bu motosiklet kardeşliği bir enteresan. Sanki uzun süredir tanışıyor gibiyiz
Suat uzun zaman önce İstanbuldan sıkılıp köye hicret eden bir arkadaşımız. Motoru henüz bir yaşında ama sadece 600 km kullanmış.
Hero Önder Motor köye kadar gelip evinin önünde bakım ve yağ değişimi yapmış. Tabi bunu duyunca ekipteki diğer arkadaşlar "bizdemi birer tane alsak" diye bakışıyorlar
Suat için 25 km git gelde antrenman oldu.
6 motorcu bir araya gelirse ne yapar motosiklet muhabbeti. Motosiklet muhabbetinin dibine vurduk tabi bizde.
Saat 14.00 gibi Suat ayrıldı. Giderken kahvaltılıkların bedelini ne yaptıysak veremedik. "Bana misafir gelmişsiniz" dedi durdu
Hem çok yemişiz, hem sıcak, hemde zeytin ağacının altında sohbet güzel.
Bugün aylaklık yapmaya karar veriyoruz
Gürcan bir ara denize girip geliyor.
Ben akşam üstü yiyecek bir şeyler almaya çıktım. Ayvacığa kadar gittim.
Bir köy kahvesinde "nereden kaliteli ve uygun fiyata pide bulabileceğimi" sordum.
Herkes Ayvacık Belediyesinin işlettiği tam ana yoldan Ayvacığa girerkenki restaurantı tarif ediyor.
Restaurantı kolayca buldum. Fakat ana yoldan girişi yok. Ayvacığa girer gibi yapıp hemen arkadan girmeniz gerek. Yada hemen önceki benzin istasyonunun içinden geçmelisiniz.
Pırıl pırıl tertemiz bir tesis.
"Ayvacık Belediyesi Kır Lokantası" olarak geçiyor. Edremit yönü Total yanı.
Fiyatlar son derece makul. 1.5 pide fiyatları 63 ile 65 lira arası. Tek pide 40 lira.
5 adet 1.5 pide yaptırıp arka çantaya koyuyorum. 20 dkda kampinge dönüyorum.
Pideler hala sıcak. O kadar büyükki zor bitiriyoruz.
Buradan Ayvacık Belediyesini temiz ve ucuz bir hizmet verdikleri için tebrik ederim.
Aylaklık yapmaya karar verdikya,
Akşam yemeğinin ardından sohbete devam. Evrenin yıllanmış viski ve kayısı likörünü bitiriyoruz
Gece 11.30 civarı çadıra girip uzandığımda kendimi evimde gibi rahat hissediyorum.
Çadırın penceresinden gelen mis gibi zeytin yaprağı kokusu mışıl mışıl uyumamı sağlıyor...
-
29 Ağustos 2022, 12:28
#86
İyi eğlenceler. Okudukça kendimi oradaymışım gibi hissettim.
-
31 Ağustos 2022, 20:56
#87
5sürücü 5 motosiklet
3.gün 29 ağustos pazartesi
Daha sabah sallana sallana kalkmamızdan bugünde aylaklık yapacağımız belliydi
Evrenle 6.30 da kalkıyoruz. Çadırını topluyor. Sanırım sesimizi duymuş olsa gerek Gürcan uyanıyor.
Evrenle kısa bir sohbet bir iki atıştırmadan sonra veda vakti. Anlık konum bilgisini açıp Evren ayrılıyor.
Artık 4 motorluyuz.
Sabah kahvaltısı almak için Behrama gidiyorum.
Kimsenin d.tu motorla o yollara girmeyi göze alamıyor
Ne motormuş şu Xpulse 200t. Almanların tabiriyle tam "algemaine" motor
Birde utanmadan telefon açıp "nerde kaldın" diyorlar
Neyse, poğaça böreklerle dönüyorum. Çay hazır. Önce çok almışın deselerde yumuluyoruz ve bir güzel silip süpürüyoruz börekleri
11.00 gibi Gürcan, Cihan ve Kaan denize gidiyor. Ben aylaklığa devam ediyorum.
Deniz sonrası hava sıcak deyip yine aylaklığa devam...
Akşamüstü yemek için "Ayvacıka gidelim" diyorum. Yine bir mırın kırın.
800 metre yürüyüp (motorsuz) bi güzel saç kavurmayı götürüp yine yürüyerek dönüyoruz.
Ben çözdüm bu üçlüyü. Bunlar motorları satacak herhalde, kilometre yükselmesin diye böyle yapıyorlar
Akşam birer biranın ardından erkenden zeytin ağaçları altındaki malikanelerimize çekiliyoruz.
4.gün 30 ağustos salı
Sabah serin. 6.30 da uyanıp kalkıyorum. Sonra Gürcan ve Cihan , en sonda Kaan kalkıyor.
Hızlıca (bir saat !!!) eşyaları toplayıp motorlara yüklüyoruz ve doğru Ayvacık belediye lokantasına...
14 saattir hiç bişey yememişiz.
Tam 14 (yazıyla on dört) saat !
Daha ilk lokmadan sonra Cihanın yanakları pembeleşmeye başlıyor. 14 saat yahu. Kolaymı .
Güzel bir kahvaltının ardından Gürcan ve Kaan ayrılıyorlar. Ezinede Emreyle buluşup Gökçeadaya devam edecekler.
Cihanla ben benzinciye giriyoruz. Cihan yükünün dengesini sağlayıp İstanbula eve doğeu yola koyuluyor.
Bundan sonra tek tabancayım. Benzincide oryak dostumuz vasıtasıyla tanış çıktığımız Ramazan beyle sohbetin ardından demir atıma atlayıp İzmire yola koyuluyorum.
Hedef 30 ağustos 100.yıl lutlamalarına katılmak.
Ana yoldan çıkıp dağlardan geçerek Küçükkuyuya ulaşıyorum. Müthiş virajlar, manzaralar, çam kokusu, mis gibi serin hava...
Işıklarda 2 Çek mptorcuyla sohbet ediyorum. İzmire gidiyorlar. Epey bir süre fermuar düzen gidiyoruz. Dinlenmek için bir tesise giriyorlar ben devam ediyorum.
Bergama çıkışı Bergama Aytemize giriyorum. Türk kahvesi ikram ediyorlar. Hatya yemeğede çağırdılar ama vaktim yoktu. Teşekkür edip ayrılıyorum. Kahve iyi gitti.
İzmire kadar 100-105 hızla seyrin ardından elimle koymuş gibi Uygulama otelini buluyorum.
Bir duşun ardından doğru Gündoğdu meydanı.
Burası mahşer meydanı.
Barlar sokağını bulup bu raporu yazıyorum.
Az sonra tekrar meydana geçeceğim...
Not : Cihan, Kaan ve Gürkana sürekli konum bilgisi verdikleri için teşekkürler...
---------- Mesajlar birleştirildi - 20:56 ---------- bir önceki mesaj zamanı 21:24 ----------
5sürücü, 5motosiklet (artık tek başımayım)
5.gün (31 ağustos)
Alsancak Uygulama Otelinde dinç bir şekilde uyanıyorum. Şehrin göbeğinde ağaçların arasında bir otel. Daha nasıl uyanabilirdimki
Bir duş, güzel bir kahvaltı, ardından motoru yükleme.
Geriye kaldı sabah kahvesi...
Resepsiyondaki hanım kızımız elimdeki kahve ve fincanımla içeriye girdiğimi görünce "hemen hazırlıyorum Ufuk bey" diyor
Otelin bahçesinde kahvemi yudumlarken bir yandanda gidonu nereye çevirsem diye düşünüyorum.
Fazla uzağa gitmemeliyim. Kulübüm Atlas perşembe günü THK İnönüde olacak.
Şirinceden vazgeçtim. Hem güneye inmem gerek hemde yağmur yağacak.
Aslında gitmek istediğim biryer vardı ama, yaşlılıktan olsa gerek hatırlayamıyorum.
En azından kuzeye çıkmaya karar verince THK İnönüyü arayıp gece için bir lojman ayırttım.
Ardından demir atın yemini verip düştüm yola. Derken yolda giderken birden Uşaktaki arkeoloji müzesinin yeni binasına geçtiğini ve bir çok yeni eserin sergilenmeye başladığını hatırlayınca, gidonu Uşağa çeviriyorum.
Bir yerde benzin alıp kremalı bisküitle şeker takviyesi yaparken aklıma 42 yıldır görmediğim yatılı okul arkadaşım İsmail geliyor. Benim tur yazılarını okuyunca mesaj göndermiş "Salihliden geçersen mutlaka uğra" demişti.
Navigasyona bakıyorum, Salihliye gideceksem 4 km sonra yoldan çıkmam gerek. Daha sonrasında ise hep görmek istediğim Ulubey Kanyonu gezip ardından Uşak'a geçebilirim.
Hemen İsmaili aradım.
"Motor üzerindeyim, 5 dk sonra arayayım" diyor.
Bense "bir saat sonra Salihlideyim" deyince
"Konum atıyorum" diyor ve konuşma bitiyor.
THK yı arayıp lojmanı iptal ediyorum.
Hemen gelen konuma tıklayıp İsmailin çiftliğin yolunu tutuyorum.
Bir saat sonra varıyorum.
Sanki 42 yıllık bir ara yokmuşçasına sarmaş dolaş oluyoruz.
Sohbet kahve derken 2 saat geçiyor.
Salihli köftesi meşhurdur ama eğer o köfteyi yersem motor kullanırken midem kasılacak. Teşekkür ederek ayrıldım İsmailden.
Hemen Kula yoluna saparak daha sonrada Ulubeye yönleniyorum.
Yollar müthiş. Tam memleketim manzaraları.
En sevdiğim...
Dağlar, ovalar, kekik, nane kokuları...
Sonunda Ulubey kanyona varıyorum.
Bilmeyenler için, bu kanyon uzunluk itibariyla dünya üzerindeki ikinci en uzun kanyon.
Müthiş bir manzara. Belediye lokalinde karnımı doyurup kahvemi içerken bir yandanda bilgi alıyorum.
4-5 tane bungalov ev var. Arkalarına çadır kurabileceğimi söylüyorlar. Lokanta gece 12 ye kadar açık, sonra güvenlik var. Çadır kurma 25-30 lira.
Bungalov 250 lira. İçinde mutfak, buzdolabı, tuvalet ve duşta var.
Bir bungalovun boş olduğunu öğrenince kiralıyorum. Uçurumun tam dibindeyim.
Aklıma geldikçe "yusuf yusuf" oluyorum
Motoruda bungalov kenarına çekip biralarımı hüpletirken bu raporu yazıyorum.
Yarın ... bir mani olmazsa motorla kanyonun dibine ineceğim...
-
31 Ağustos 2022, 23:43
#88
Özellikle cb500r cb250r xpulse motorların sürüş dinamikleri nasıldı konfor süratlenme vs.
Triumph forza rahattır zaten onları sormama gerek yok ..
-
6.gün (1 eylül)
Sabah erkenden dinç bir şekilde uyandım.
Bir duşun ardından, bisküit atıştırıp kahvemi pişirdim. Verandada kahvem eşliğinde günün doğuşunu izlerken, sessizliğin içinde, yeni bir günün doğumunun seyrettim.
Günün doğumunu seyretmeyi severim.
Yeni bir başlangıç, yeni umutlar, yeni bilinmeyenlerle doludur ve hep keyif verir bana..
Kahvemin ardından eşyalarımı toplayıp motora yükledim. Bu sırada kafeterya açıldı. Hemen kafetaryaya geçip kuvvetli bir kahvaltı yaptım.
Kahvaltıda yöreye özgü döndürme böreği ve haşhaşlı bir kek türü yiyorum. Kahvaltının ardından kertenkeleme binip kanyonun yolunu tutuyorum. İniş çok keyifli. Döne döne iniyorum. Kanyonun derinliklerine giden yolu görüyorum fakat toprak ve kumlu. Biraz sonra asfalt lastiklerle dönemeyeceğim kanaatine varıp tekrar asfalt bölüme geçiyorum. Bu şekilde kanyonun karşı tarafındaki köye ulaşıyorum.
Köyde bir evin önündeki sedirde oturan yaşlı amcayı görüp yol soruyorum. Derken oğlu geliyor. Ben sedirde bir sigara içerken içerden dilimlenmiş kavun ve 3 çatal geliveriyor. Yurdum insanı ikramı sever...
Kavun kendi tarlalarından, mis gibi kokuyor. Sohbetin ardından yolcu yolunda gerek deyip tekrar kanyona inip karşıya geçiyorum. Bu kez köpekler "yine o deli geliyor" demiş olsa gerekki hiç havlamıyorlar.
Dumlupınar üzerinden Eskişehire gideceğim. Dumlupınarda şehitliğe uğrayıp Aziz Vatanım için canlarını feda edenlere şükranlarımı sunmadan olmazdı.
Şehitliği gezerken taşlardaki yaşlara ilişiyor gözüm. 15, 13, 11... Bu vatanın nasıl kazanıldığını daha bir fazla idrak ediyor insan.
Şehitliğe son bir selam çakıp Dumlupınar içindeki pazara yönleniyorum. Daha yolum var. 2 meyve alıp şeker takviyesi yapmak iyi geliyor. Hem susuzluğumuda gideriyor.
Tekrar yola koyulup doğru İnönü...
İnönüye girmekte mesele yok ama şu THK ya giden 1 kmlik yol yokmu...
Diken üzerinde gidiyorum o yolu. Artık yavaş gittiğimdenmi nedir, hiçbir köpek be havlıyor ne saldırıyor.
Saat 17.30 . Yeniden THK İnönü Eğitim Merkezindeyim. Oda anahtarımı alıp eşyaları boşaltmadan doğru sahada antreman uçuşu yapan arkadaiların yanına...
Sarmaş dolaş oluyoruz...
Epey bir sohbetin ardından lojmanıma gelip eşyaları boşaltıyorum.
Gece yarısına kadar açık havada yaptığımız sohbet ve hasret giderme, çay, kahvenin ardından pestil gibi yatağa yıkılıyorum...
-
İmrenerek okuyorum.Güzel geziyorsun maşallah.
Şehitlikler için ufak bir bilgi.Bildiğim kadarı ile bu şehitlikler gerçek değil temsili şehitlikler.Geçen yolda gelirken radyoda Fatih Altaylının programını dinliyordum.Bir kaç tane gerçek şehitlikten bahsetmişlerdi.Gidip göresim geldi dinlerken.
-
okanbagiscan adlı üyeden alıntı
İmrenerek okuyorum.Güzel geziyorsun maşallah.
Şehitlikler için ufak bir bilgi.Bildiğim kadarı ile bu şehitlikler gerçek değil temsili şehitlikler.Geçen yolda gelirken radyoda Fatih Altaylının programını dinliyordum.Bir kaç tane gerçek şehitlikten bahsetmişlerdi.Gidip göresim geldi dinlerken.
Canakkale'de 1-2 tane gercek mazarlarin bulundugu sehitlik var, Sahindere ornegin.
---------- Mesajlar birleştirildi - 18:47 ---------- bir önceki mesaj zamanı 18:14 ----------
Bu arada, Assos'tan ayrildiktan sonra Onixys ve ben Gokceada'ya gectik, gece bir arkadasimin evinde kaldik. Bir sonraki gun Onixys ile birlikte tum adanin etrafini, koylarini dolastik. Onixys o gun ayrildi, ben ise bir gece daha kaldim adada.
Sonraki gun ben sehitlikleri gezmek icin Kabatepe'ye gectim, Seddulbahir'den Buyuk Anafartalar'a kadar Gelibolu yarimadasinin guneyini dolastim, gece de Kilitbahir'de deniz kenarinda bir kamp alaninda kaldim. Gece plajda Canakkale Bogazi'ndan gecen yuk gemilerini izleyerek bira ictim.
Sabah yola cikip Canakkale-Can-Yenice-Balya-Balikesir-Kepsut-Harmancik-Orhaneli-Bursa seklinde devam ettim. Yagmur yagma ihtimali yuzunden gece Bursa'da otelde kaldim, sabah yola cikip Bursa-Mudanya-Gemlik-Armutlu-Cinarcik-Yalova-Pendik seklinde geri dondum.
Yenice-Balya arasi iyi baslamisken Balya'ya 10km kala yol bozuldu, micirli koy yoluna dondu, arka teker surekli kaydi, ben bile sasiriyorum yere yapismadigima. Yaklasik 30km kadar yolda 20km/sa ile ilerledim.
1420km yol yapmisim.
Muhtemelen bir gezi yazisi yazarim ama cok az fotograf cekmisim/cekmisiz.
Rotalari da suraya ekleyeyim.
Istanbul - Assos;
Assos - Kabatepe;
Gokceaada Turu;
Gelibolu Yarimadasi Turu;
Canakkale - Balikesir - Bursa;
Mudanya - Yalova;
-
Bir saat önce döndüm evdeyim.
Pestil gibiyim.
Yolda çooooook rüzgar vardı.
Duş bile alamadım yorgunluktan.
---------- Mesajlar birleştirildi - 23:47 ---------- bir önceki mesaj zamanı 23:44 ----------
Böylece ekibin tüm üyeleri sağ sağlim evine varmış oldu.
-
Hadi gecmis olsun abi. Haftaya yolculuk nereye ? Dönüşte bunun planini yapmışsındır 🙄
-
-
ufoz adlı üyeden alıntı
Arkadaşlar motorlarıyla yemek almaya bile gidemezken ben Assos yollarında fink atıyordum
O "arkadaslar"dan biri benim, maxi-scooter ile Behramkale'ye cikmak oldukca zor, o lanet taslarda tangir tungur gitmek sinir bozucu trim seslerinden dolayi. Karsilastiracaksak; hatirlarsan benim "kamyonet"'te hala yer vardi esya icin
ufoz adlı üyeden alıntı
Fakat ekibe uyarsa onları bir hafta sonu cumartesi gecesi konaklamalı THK İnönüye götürüp,
Tandem atlayışı, planör uçuşu yaptırabilirim
Planor olur bana uyar
Aslinda Eskisehir civarinda 1-2 havacilik muzesi var onlara da gitmeyi istiyorum, bir de su havacilik gosterisi var.
https://www.shgairshows.com
-
Havacılıkla ilgili her tür organizasyona beni sormadan yazabilirsin.Paraşütle atlayıp planör kullanmak ölmeden önce yapmak istediğim şeyler arasında.
Sanalda F16 cıyız yıllardır.
Ooooo Sivrihisardaki gösteriye gidelim işte.Bak ben çadırda bile kalırım o derece.Benden şimiden +1
-
okanbagiscan adlı üyeden alıntı
Havacılıkla ilgili her tür organizasyona beni sormadan yazabilirsin.Paraşütle atlayıp planör kullanmak ölmeden önce yapmak istediğim şeyler arasında.
Sanalda F16 cıyız yıllardır.
Ooooo Sivrihisardaki gösteriye gidelim işte.Bak ben çadırda bile kalırım o derece.Benden şimiden +1
Hava durumuna bi bakalim, cadir kurulabilen yer varsa cadir olur. Bana uyar
-
Çadırım maalesef yok. Grup sürüşleri için de kendimi acemi hissediyorum ama mevzu bahis havacılık olunca ve tarih uyarsa ben de eşlik etmek isterim.
-
GoGi adlı üyeden alıntı
Çadırım maalesef yok. Grup sürüşleri için de kendimi acemi hissediyorum ama mevzu bahis havacılık olunca ve tarih uyarsa ben de eşlik etmek isterim.
THK tesisine gidersek çadıra gerek yok.
50-100 lira gibi rakamlara yatakhanede kalabiliriz. Yer varsa lojman bile olabilir.
Grup sürüşünden ziyade şehir dışı trafikte kullanmaya alışık olmak lazım.
Kamyon sollayabiliyor yada sollaman gerekiyor.
Bu arada, şu andan itibaren o bölgede çadır kurmak eziyet.
Geceleri donduruyor soğuğu...
-
05 Eylül 2022, 14:17
#100
ufoz adlı üyeden alıntı
THK tesisine gidersek çadıra gerek yok.
50-100 lira gibi rakamlara yatakhanede kalabiliriz. Yer varsa lojman bile olabilir.
Grup sürüşünden ziyade şehir dışı trafikte kullanmaya alışık olmak lazım.
Kamyon sollayabiliyor yada sollaman gerekiyor.
Bu arada, şu andan itibaren o bölgede çadır kurmak eziyet.
Geceleri donduruyor soğuğu...
Açıkçası grup sürüşündeki tek endişem benim yüzümden kopmaların yaşanması, geri kalmak ve grubun ritmini bozmak. Bunun dışında her gün TEM den Gebze' ye gidiyorum ve sıkça kamyon otobüs ile haşır neşir oluyorum. Böyle böyle 6.000 KM 'ye geldim bile
Reklamlar
Konu içerisindeki kullanıcılar
Şu an bu konu içerisinde 2 kullanıcı var. (0 üye ve 2 misafir)