#5sürücü5motosiklet
7.gün (2 eylül cuma)
THK İnönü Eğitim tesislerini oldum olası sevmişimdir.
Dağın yamacında, çam ağaçları arasında dört dörtlük bir tesis.
Her ne kadar erkenden uyanmış olsamda, odanın önüne sandalyeyi atıp,
yeni günün kokusunu içime çekme keyfi yaparken kahvaltıyı kaçırdım.
Neyseki kantin var.
Güzel bir kahvaltı ardından doğru sahaya geçerken meğerse kahvaltının devam ettiğini görüyorum.
Kıbrıstan gelen Salahi "yumurta yemem lazım. Başka türlü enerjimi alamam" diye söyleniyor.
Salahiye benim kahvaltımı ve yumurtamıda alabileceğini söyleyince derin bir oh çekiyor.
Saha müthiş. Hava süper. Gökyüzünde termalde şahinler dönmekte.
İşi bilenler doğanın şahinlere bahşettiği termal bulma gücünden faydalanarak,
planörleri onların peşine sürüyorlar.
Oldum olası köpekten korkarım.
Tesiste büyümüş olan 6 yaşında dev gibi bir Rotewiller (Ales) yanımızda dolanıyor.
Dev gibi ama tam bir bebek. Sevgi peşinde koşuyor.
Ales'i gördükçe yerimi değiştiriyorum.
Derken gelip başını kucağıma konduruveriyor.
Tabi ben tam bir heykel moduna geçiveriyorum.
Mikelanjelo bile bu kadar canlı bir heykel yapmayı başaramamıştır.
Benden umudunu kesen Ales başkalarına yönlenip bir dahada yanıma ilişmiyor.
Uzaktan gelen arkadaşlar gruplar halinde sökün ediyorlar.
Her seferinde sarmaş dolaş. Özleşmişiz. Hemde çok.
Yemekhanede öğlen yemeği ardından odama geçip bir duş alıyorum.
Tekrar antrenman uçuşları derken akşam oluyor.
Akşam çıkan termalde yapılan uçuşların ardından akşam yemeği zamanı.
30km ötede Bozüyükteki Köfteci Yusuf tesislerini tercih ediyoruz.
Yemeğin ardından yandaki hediyelik eşyacıya geçip kaya tuzu alıyoruz.
Burada satılan kaya tuzu suda eritilip ayaklar içerisinde tutulunca,
hem dinlendiriyor hemde topuk dikenine iyi geliyor.
Validemi arıyorum ama kargoyla getirttiğim stokları halen mevcut.
Diğer arkadaşların alışverişinin ardından tekrar tesise dönüyoruz.
Gece yarısına kadar çardak altında yapılan sohbetin ardından,
Anadolu bozkırının gece soğuğununda etkisiyle uyku vakti deyip odalarımıza çekiliyoruz.
8.gün (3 eylül cumartesi)
Bugün yarışma zamanı. Erkenden kalktım. Kahvaltının ardından hemen sahaya geçtim.
Saha hazırlıkları yapılıyor. Yarışmacılar tentelerini kurup, uçaklarını hazırlamakla,
kimide sabah termalinde antrenman yapmakla meşgul. Hakem çadırı kurulmuş.
Kertenkelemi (motorum) hakem çadırının yanına çekip altına bir demir parçası koyuyorum.
Hakem çadırında Murat var. 2 hafta önceki turumda Eskişehire geldiğimde yarışma skorlamasını
kontrol edip hazırlamıştık. Ses düzeneğindeki sorunu giderip hazır hale geitiriyoruz.
Bu yarışmada çok fazla hakem çadırında kalmak istemiyorum. Murat zaten işi biliyor.
Kritik noktalarda ve yardım gerekirse destek vereceğim.
Saha hakemlerimiz Eskişehir Teknik Üniversitesi UAV Anatolia Aero Dizayn ekibi öğrencileri.
Afyonda ekibin bir kısmıyla beraberdim. Buradada görmek sevindirici.
Ekibim Atlasın yanına geçip, motordan çıkardığım ocağımla sabah kahvemi pişiriyorum.
Nadire ve Aysuna da kahve pişirdikten sonra Ales'in gelmesiyle diğer ekiplerin yanına geçiyorum.
Uçakların, lastiklerin kontrolü, sahanın hazırlığı derken öğlen yemek saati geliveriyor.
Sıkı bir öğlen yemeği ardından sahada toplanıyoruz.
Yarışma brifingini Eshavk'tan (Eskişehir Havacılık Kulübü) Yavuz veriyor.
Ardından yarışma başlıyor.
Termalden pek eser kalmasada rüzgar sayesinde planörler havada uzun süzülüşler yapıyorlar.
Tuncay ve Kerim oğulları Doruk ve Ahmetle gelmişler. Uçuş aralarında hakemlerden skor kartlarını topluyorlar.
Derken güzel bir haber geliyor.
Eskişehir Teknik Üniversitesi UAV Anatolia Aero Dizayn ekibi,
"Savaşan İHA" yarışmasında 15 uçuşun ardından birincilik kupasını göğüslemiş.
Anonsu ben yapıyorum. Hepimiz havalara uçuyoruz. En çokta hakem arkadaşlar elbette.
Ardından bir güzel haber daha geliyor.
Eshavk ekibinden Kadir arkadaşımız Sille Sanat Sarayı Yurdagül Özsavaşçı kısa film kupasında birinciliği göğüslemiş.
Yine anonsu ben yapıyorum. Hep birlikte havalara uçuyoruz.
Tam Atlas ekibinin otağısına çekilmiş kahvemi pişirirken Murat beni anons ediyor,
"Ufuk abi yetiş, reflight var". Bu, havada bir çarpışmaya delalet. Tekrar uçuş yapılacak.
Fakat yazılımda doğru bilgi girmek önemli.
Reflightı uçurduktan sonra kahvemi yudumluyorum.
Üçüncü roundun ardından hava bozmaya başladı. Bulutlar heran bir yağmurun patlayabileceğinin habercisi.
Üstelik rüzgar hem şiddetini arttırdı hemde darbeli esmeye başladı.
Ortak kararla yarışmanın ilk gününü sonlandırıyoruz.
Eşyaların toplanması, odalarımıza çekilip duşun ardından akşam olmuş bile.
Bu akşam kokoreç yiyeceğiz. Bozüyükteki bir bölgede yanyana 10-15 kokoreççi dükkanı dizilmiş vaziyette.
Her sene buraya uğrar kokoreç yeriz. Kokoreçi muhteşemdir.
İzmir usulü demeniz yeterli. Onlar kalın kıyım olacağını bilir.
Dükkanlardaki kesim tahtalarına satırlar indikçe tak, tuki, tok, tak benzeri nağmelerin eşliğinde
kokoreçlerimizi yiyoruz.
Ardından dosdoğru THK ya. Bu gece sahada açık havada toplanacağız.
Tüm ekiplerle birlikte açık havada tentelerimizin altında gece yarısına kadar yaptığımız sohbetin ardından
odalarımıza çekiliyoruz.
9.gün (4 eylül pazar. Son günüm)
Temiz havada uyku çok iyi geliyor.
Sabah erkenden kalkıp bir duşun ardından odadan çıktığımda, ekiplerin araçlarının çoktan gittiğini görüyorum.
Bugün yarışma 9.30 da başlayacak.
Hızlıca yaptığım kahvaltının ardından motorla sahaya geçiyorum.
4 ve 5. roundları hızlıca tamamlıyoruz.
Derken Doruk ve Ahmet hakemlere ödeme yapıldığını öğrenince "biz grev yapıyoruz" diye çıkageliyorlar.
"bana söyleme al eline mikrofonu, anons et" deyince Ahmet grevi ilan ediveriyor
Ahmet ve Doruğu ikna etmenin ardından 6. round uçuluyor ve yarışma genel klasman resmi uçuşları tamamlanıyor.
Muratla birlikte hızlıca fly-off uçuşların dosyasını hazırlayıp, final uçacak arkadaşları ilan ediyoruz.
Ardından doğru yemeğe. Yemekten sonra lojmana geçip motorumu yüklüyorum ve motosiklet kıyafetlerimi giyiyorum.
Yemek arasında tandem atlayışı yapmak isteyen arkadaşlar C tepesine yöneliyor.
Ahmet babası Kerimle atlayış yapıyor. Sporun her dalında var. Babasıyla cross motosiklet kullanmak dahil.
İnişinin ardından "nasıldı" diye soruyorum. "Anlatılmaz, yaşanır Ufuk amca" diyor Ahmet.
Bizim ekipler Fly-off uçuşlarına başladığından, diğer pistte gerçek planörler uçuş için hazırlanmakta.
İki fly-off uçuşunun ardından yarışma sonlanıyor.
THK planörleri yolcularıyla birlikte havalanmaya başlıyorlar.
THK planörleriyle uçmak için bir yıldır bekleyenler var.
Mehmet hocayla konuşuyorum. Bizim ekibe öncelik vermeyi kabul ediyorlar.
Yarışmacı arkadaşlar tandem atlayışı ve gerçek planörlerle uçuşlarını gerçekleştirirken ben ödül törenine katılıyorum.
Birincilik ödülü ayın gezgini olarak bende
Ödül töreninin ardından hiç beklemeden hızlıca vedalaşıp yola koyuluyorum.
Bir arkadaşımız köye kadar önden arabayla hızlıca gidip köpek savarlık yapıyor.
Nedense ortada hiç köpek yok.
İnönüden çıkıp İnegöl üzerinden Yalovaya feribota ulaşmak niyetindeyim.
İnegöle doğru hem rüzgar artıyor, hem kapkara bulutlar gökyüzünü kaplıyor.
Hava gitgide soğumakta. Bir mola verip Forte GT uzun kollu polarlı rüzgarlığımı montun içine giydim.
Buna rağmen üşüdüğümü farkedince belliğimi takıp montun altından soğuk gelmesini engelledim.
Yinede üşüdüm. Yolda yağmura yakalanmamak için dua ediyorum.
Yola çıkarken motoru garajda sabah hazırlamış, yağmurluğumuda yandaki motorun üzerinde unutmuştum.
Hezarfenden kahvaltı sonrası ödünç bir uzun balıkçı pançosu almıştım yanıma.
O balıkçı pançosunu giymeyi en sona bırakıyorum. Çünkü hızmı çok kesecek ve rüzgarda çok savuracak.
Ben batıya ilerlerken, kapkara yağmur bulutlarının güney-batıya doğru indiğini farkediyorum.
Ara ara kısa molalar veriyorum, böylece yağmur önümden ilerliyor ve ben yağmurun arkasından geliyorum.
Rüzgar çok zorluyor, çoook.
Bir Varedorayla beraber rüzgarla cebelleşe cebelleşe Yalova İdo feribot iskelesine varıyoruz.
O ne. Tüme seferler "dolu" yazıyor. Yalova-Yenikapı feribotu karşıda ve kalkmak üzere.
Varedoradaki arkadaşlar gişeye yanaşıp soruyorlar.
"İki motor alabiliriz"cevabı gelince biletlerini alıp feribota geçiyorlar.
Ben bilet alırken telsizli bir arkadaş,
"kaptanım gişede son bir motosikletli yolcumuz var, sarı yelek ve kasklı, onu aldıktan sonra kalkabilirsiniz"
diye anonsa yapıyor.
Bekleşen otomobil sürücüleri homur homur "şimdi motor kullanmak vardı" diyorlar.
Ben bilet bedelini öderken bir görevli koşa koşa gidip benim bileti onaylattı.
Hemen bileti bana verip "fırla" komutunu alınca, bir topuk, tam gaz stunt yapar edasıyla feribotun
önüne gidip, acı bir frenin ardından, kalan daracık boşluğa girdim.
Ben daha motoru stop etmemişken, görevli telsizden anonsu geçerken arka kapıyı kapatıyordu,
"kaptanım sarı yelekli son motrlu yolcumuzu aldık, kapı kapanıyor"
Bütün motorcular doğru büfeye ama sıcak çay yok. Eller donmuş vaziyette.
Türk kahvesiyle elleri ve içimizi ısıttıktan bir saat sonra Yenikapıya vardım.
İşyerine geçip, motosikletteki eşyaları arabaya, motosikleti garaja parketmenin ardından eve vardığımda
saat 22:30 u göstermekteydi.
Hemen #5sürücü5motosiklet ekibine mesaj göndererek son sürücünün sağ salim eve vardığını haber verdim.
Sağdan soldan kroşeler çakan rüzgar o kadar yormuştuki duş bile alamadan yatağa yığılırken,
9 gün önce yola çıkan #5sürücü5motosiklet ekip üyelerinin tamamının sağ salim evlerine varmış olmasının
huzuruyla, yeni gezilerin hayaline daldım...
Umarım okurken sıkılmamışsınızdır.
Başka bir gezide görüşmek dileğiyle...
Sağlıcakla kalın...
Notlar : Çok keyifli bir yolculuktu. Epeydir göremediğim arkadaşlarımı görmek sevindiriciydi.
9 günde 1.500 km yol yaptım. Yine 2.75 - 2.80 lt / 100 km aralığında yakıt harcadım.
Motorumda bir sorun yaşamadım. Yağmura yakalanmadım. Ceza yemedim.
Korumalı kıyafet olmadan asfalta çıkmadım ama THK da sahada kaçamak yaptım.
Bir kez salaklığım nedeniyle ciddi tehlike atlattım.
İlk gün grup halde Assosa sürerken yolda su için mola verdikten sonra bacak çantamın fermuarını tam
kapatmadan yola çıkmışım. Yolda rüzgardan fermuar biraz daha açılmış. İçindeki sigara paketi uçtuğu anda farkettim.
Çantaya bakarken arkadaki tır bana epeyce yaklaşmıştı. Kornasını duyunca emniyet şeridine kaçtım.
Neyseki sigara paketinden başka kayıp yoktu ve bir kazada yaşamadan sorunu giderdim.
Bu bana ders oldu. Artık yola çıkmadan tüm fermualarımı kapalımı diye kontrol ediyorum.
Bu arada kıyafetlerimde 15 olmak üzere, toplam 18 fermuarım varmış
NOT 2 : THK İnönü Eğitim Merkezi bu yıl kapılarını ziyaretçilerede açtı. Biz yarışırken,
dağın yamacında VosVos grubu kamp yapmaktaydı. Tesiste konaklamak, atlayış yapmak, planöre binmek
isteğiniz olursa THK İnönü Eğitim Merkeziyle temasa geçebilirsiniz.
---------- Mesajlar birleştirildi - 11:30 ---------- bir önceki mesaj zamanı 15:42 ----------
Okumayı sevmeyenler için becerebildiğim kadarıyla kısa bir video oluşturdum
.
.
http://www.youtube.com/watch?v=58HwlErqVpI